1 / 21

Yönetimin Evrimsel Gelişimi II

Yönetimin Evrimsel Gelişimi II. Yrd. Doç. Dr. Özgür KÖKALAN. Yönetim ve Organizasyon Teorilerinin Gelişimi. Yönetim ve Organizasyon Teorileri 5 ana başlık altında incelenebilir: Klasik Yaklaşım Davranışsal Yaklaşım Modern Yaklaşım Değişim Adaptasyon Modern Sonrası ve Çağdaş Kavramlar.

afi
Télécharger la présentation

Yönetimin Evrimsel Gelişimi II

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Yönetimin Evrimsel Gelişimi II Yrd. Doç. Dr. Özgür KÖKALAN

  2. Yönetim ve Organizasyon Teorilerinin Gelişimi • Yönetim ve Organizasyon Teorileri 5 ana başlık altında incelenebilir: • Klasik Yaklaşım • Davranışsal Yaklaşım • Modern Yaklaşım • Değişim Adaptasyon • Modern Sonrası ve Çağdaş Kavramlar

  3. Neo -Klasik Yönetim ve Organizasyon Teorisi Neo – Klasik Yönetim teorilerinin doğuş nedenleri: • İşletmelerin büyüklüklerinin artması ile karşılaşılan yönetim sorunlarının çoğalması, • 1929 Dünya Ekonomik Krizi’nin yarattığı işsizlik ve iş görenlerin ve ailelerin içine düştüğü yaşam güçlükleri, işletme yö­neticilerinin kullandığı Klasik Teori kökenli yönetim araçlarının (enstrü­manlarının) yetersizliğini • Harvard Üniversitesi'ne mensup akademisyen­lerin yaptıkları ve HawthorneAraştırmaları olarak bilinen araştırma­ların sonuçları

  4. Neo – Klasik dönemle birlikte, • işletmelerde "insan" unsuruna daha yakından bakan, • organizasyonları sadece "tam ayarlı olarak çalışan bir makine" olarak görmeyen, • organizasyonların tek­nik ve maddi unsurlara ilaveten insan unsuru ile oluşan bir yapı (bir an­lamda sosyo-teknik birim) olduğunu ileri süren görüşlerden oluşan bir akım ortaya çıkmıştır. • Neo – Klasik dönemle birlikteorganizasyonlarda davranış konuları incelenmeye başlandı…

  5. Neo – Klasik Yönetim Anlayışının Genel Özellikleri • Davranışsal Teori adı altında toplanan ve insan davranışlarının çeşitli yön­lerini inceleyen bu yeni akımın en önemli özelliği Klasik Yönetim ve Or­ganizasyon Teorisi'nin eksik bıraktığı yönü, insan unsurunu inceleme ko­nusu yapmasıdır. • Bu konuda ileri sürülen görüşler de yine "ilkelere uy­ma", "en iyi organizasyon yapısı oluşturma", "verimlilik" gibi klasik teori­nin temel anlayışını esas aldığı için, bu yeni akım Klasik Teori'nin adeta tamamlayıcısı olarak görülmüştür. • Bu yeni akımın öne sürdü­ğü yeni kavramlar ve tekniklerin hemen hepsi, birey olarak veya gruphalinde, insanlarınnasıldavrandığı ve neden o şekildedavrandığı, davranış­larınınyönlendirilmesi, insanlarınbirbirleriileilişkilerindeyaşanansorunlarvs gibikonularlailgiliolduğuiçin, buakımınKlasikYaklaşımıntamamlayıcısıolduğukabuledilmiştir.

  6. Bu açıdanbakıldığındaDavranışsalteorininüzerindedurduğuanako­nularşunlarolmuştur: • Birorganizasyoniçindeçalışan "insan" unsurunuanlamak, • İnsanyeteneklerindenazamiölçüdeyararlanabilmek, • Organizasyonyapısı (iştanımları, yetkiilişkileri vs) ileinsanların (çalışanların) davranışlarıarasındakiilişkileriincelemek, • Organizasyoniçindeinsanlarınbirarayagelmeleriileoluşturdukla­rı informal ilişkileri ve sosyalgruplarıanlamak • Gruplarınözelliklerini ve organizasyonüzerindekietkileriniaraştır­mak, • İletişim, algı, liderlik, motivasyon, değişim, anlaşmazlık ve çatışma­lar, ihtiyaç ve yetkilerinindeğişmesiiledavranışlarınındeğişmesiarasındakiilişkilerianlamak, • Klasik teorinin rasyonellik anlayışı çerçevesinde yeni bir boyut ola­rak insanın tatmin olması, bunu etkileyen faktörler ve tatmin ile ve­rimlilik arasındaki ilişkileri anlamak.

  7. Hawthorne Araştırma • Hawthorne Araştırmaları olarak bilinen ve Harvard Üniversitesinden F. Roethlisberger ve Elton Mayo önderliğindeki bir grup bilim adamının Western Elektrik Şirketi'nin Chicago'nun banliyösü olan Cicero'dakiHawthorne fabrikasında yaptıkları araştırmalar, yönetim ve organizasyon konusuna davranış açısından yaklaşmanın (davranışsal yaklaşımın) baş­langıcı olmuştur. • Bu araştırmalar 1924'dâ başlamış fakat sonuçları 1930'larda alınmıştır. • Başlangıçta Hawthorne çalışmaları Klasik Teori'nin bir nevi uygulama­sı olarak başlamış fakat elde edilen sonuçlar yeni bir yaklaşımın doğma­sına neden olmuştur.

  8. Araştırıcılar Hawthorne fabrikasında, ışıklandırma, ısıtma, yorgunluk ve fizikselyerleşimdüzeninin, işçilerinverimliliğiüzerin­dekietkileriniaraştırmak ve incelemeküzerineçalışmalarınabaşlamışlar­dır. • Araştırmacılarınbaşlangıçtakihipotezişuolmuştur: Işıklandırma, ısıtma, dinlenmezamanlarıgibifizikseliyileştirmelerinderecesiarttıkçaprodüktivite de artacaktır. • Ancak yapılan deneyler ve araştırmalar bu hipotezi doğrulamamıştır. Bazen iyileştirmelere rağmen verimlilik değişmemiş, bazen de herhangi bir iyileştirme olmadan verimlilik artmıştır. • Bunun üzerine araştırıcılar dik­katlerini fiziksel faktörler yerine sosyal faktörler üzerine çevirmişlerdir.

  9. Bu safhada geliştirilen yeni hipotez, verimlilik artışının ancak işçilerin moti­vevasyonu, uygulanan nezaret şekli, tatmini ve aralarındaki ilişkiler tarafından yani sosyal faktörler tarafından açıklanabileceği şeklinde olmuştur. • Araştırma sonuçları bu hipotezi doğrulamış, işçilerin üretim düzeyini (verimliliğini) esas itibariyle sosyal faktörlerin etkilediği belirlenmiştir. • Hat­ta ışıklandırma deneylerinin birisinde, ışıklandırma düzeyi azaltıldığı halde üretim artmıştır. • Bir başka deneyde ise işçilerin kendi aralarında oluştur­dukları gruplarda üretim düzeyinin ne olması gerektiği konusunda bir "norm" belirledikleri, grup üyelerini bu norma uymaya yönlendirdikleri, grup tarafından normal kabul edilen düzeyin üzerinde üretim yapan grup mensuplarını çeşitli şekillerde zorladıkları belirlenmiştir.

  10. Sonuçola­rakorganizasyonunbirsosyalsistemolduğu ve 'insan'ınbusistemin en önemliunsuruolduğuortayakonmuştur. • Belirlibiryapıiçindebirarayagelenkişiler, aralarındaçeşitliilişkilergeliştirerekinformelgruplaroluştu­rurlar. Kişilerinorganizasyoniçindekidavranışı, formelyapınınöngördü­ğü ve varsaydığındançok, kişilerinalgılarısonucu, grupüyesiolupolmadıklarısonucuna göre belirlenecektir. • Kişilerin sahip olduğu inançlar, alışkanlıklar, amaçlar, değer yargıları ve gelenekler, oluşturdukları grup­ların özelliklerini de belirleyecektir. Böyle bir sosyal sistemin kişiler üzerin­deki etkisi, fiziksel faktörlerin etkisinden çok daha fazladır.

  11. Davranışsal yaklaşımın gelişmesinde çok önemli bir rol oynamasına rağmen Hawthorne Araştırmaları pek çok açıdan eleştiri konusu olmuş­tur. • Araştırmalarda kullanılan metodoloji ve tekniklerin bilimselliğine, bir yandan da bu araştırmaların bir nevi manipülasyon aracı olduğuna yöneltmiştir. • "Hawthorne Etkisi" (Hawthorne Effect) olarak adlandırılan eleştiri ise, bu araştırmaların kişileri davranışla­rını değiştirmeye zorladığı, inceleme altında olduğu söylenen kişilerin davranışlarını değiştirecekleri ile ilgilidir. • Yani, eğer insanlar bir şekilde kendilerinin araştırma konusu yapıldığını biliyorlarsa, araştırma süresince kendi normal davranışlarının dışında bir davranış gösterebilmektedirler.

  12. DAVRANIŞSAL YAKLAŞIMLA İLGİLİ OLARAK GELİŞTİRİLEN BAZI MODELLER • Organizasyonlarda insan unsuru üzerine artan bu ilgi sonucu, bu unsu­run (yöneticiler de dâhil olmak üzere) nasıl davrandığı, neden o şekilde davrandığı, kişilerin neden farklı şekillerde motive oldukları, grupların özellikleri, önderlerin nasıl davrandıkları vb. gibi konularda çeşitli model­ler geliştirilmiş bulunmaktadır. • Bu modellerden bazıları; • Douglas McGregonX Teorisi ve Y Teorisi • RensisLikert'inSistem 1 - Sistem 4 Modeli • Chris Ârgyris'snOlgun(Mature) ve OlgunOlmayan(Immature) KişiModeli

  13. Douglas McGregorX Teorisi ve Y Teorisi D. McGregor birorganizasyondakiyönetici­lerindavranışlarının, diğerinsanlar tarafından nasılalgıladıklarına, onlarınasılgör­düklerinebağlıolduğunuilerisürmüştür. • Buna görebirkısımyöneticiler X Teorisiadıaltındatoplanabileceközelliklere, diğerbirkısmıisebundantamamenfarklıolarakY Teorisiadıaltındatoplanabileceközellikleresa­hiptir.

  14. X Teorisiözelliğinitaşıyanyöneticilerininsandavranışlarıhakkındakivarsayımlarışöyledir: • Tipikolarak, insançalışmaktanhoşlanmaz ve mümkünolduğuöl­çüdebundankaçmakister. • Tipikolarak, insansorumluluktankaçar, işekarşıarzusuzdur ve gü­venliği her şeyinüstündetutar. • İnsana, işyaptırmakiçinonuzorlamak, sıkıbirşekildekontrolet­mek ve cezalandırmakgerekir. Bu anlayışta olan bir yönetici, Klasik Teori'nin öngördüğü şekilde, in­sanı, maddi organizasyonun gereklerine uyan pasif bir unsur olarak kabul edecek ve otoriter bir davranış gösterecektir. Başka bir deyişle ayrıntılı iş tanımları, sıkı kontrol, pek az yetki devri, izlenecek ilkelerin ayrıntılı olarak belirlenmesi, detaylı ceza uygulamaları X Teorisi özelliğini taşıyan yöneti­cilerin tipik uygulamaları olacaktır.

  15. Y Teorisiadıaltındatoplananvarsayımlariseşöyledir: • Çalışmak, birinsaniçinoyun ve dinlenmekadardoğaldır. • İnsantipikolaraktembeldeğildir. Gerekliortamınyaratılmasıileçalışmakzevkhalinegetirilebilir. Bazıinsanların o şekildedavran­masıgeçmiştekitecrübelerininsonucudur. • Tipikbirinsan, gereklikoşullaryaratıldığıtakdirde, öğrenmek ve dahafazlasorumlulukalmakeğilimindedir. • İnsankendinikontrolederek ve yöneterekorganizasyonunamaç­larınakatkıdabulunabilir. Y Teorisiinsancılbiryaklaşımı, insanınsahipolduğupotansiyelinge­rekliortamınyaratılarakgeliştirilmesiniesasalır. Bu teorininvarsayımları­nıbenimseyenbiryönetici, danışmacı(participative) biryönetimtarzı ve davranışıgösterecek, sıkıkontrolyerineastlarınıgeliştirmeyiamaçlaya­cak ve kişinin motive olmasınısağlayacakşartlarıyaratmayaçalışacaktır.

  16. RensisLikert'inSistem 1 - Sistem 4 Modeli: • R. Likert etkin olan organizasyonlarla etkin olmayan organizasyonlan bir- birinden ayıran yapısal ve davranışsal faktörlerin neler olduğu ile ilgili araştırmalarında, • bir yöneticinin davranışlarını, • Sistem 1 (istismar­cı otokratik), • Sistem 2 (yardımsever otokratik), • Sistem 3 (katılımcı), • Sistem 4 (demokratik) olmak üzere gruplamanın mümkün oldu­ğunu göstermiştir.

  17. Bir organizasyondaki yöneticinin aynı zamanda önder (lider) özellikle­rini de taşıması beklendiğinden ve arzu edildiğinden yönetici davranışı ile önder davranışı bir arada incelenen konular olmuştur. • Organizasyon yapıları ile ilgili olarak R. Likert'in geliştirdiği diğer bir kavram "ortak eleman" (linkingpin) olarak adlandırılan kavramdır. Bu kavram organizasyon yapısının, klasik teorideki gibi kişilerarası ast - üst ilişkisi yerine gruplarasıilişkiler olarak ele alınmasını öngörür.

  18. A, B, C ve D kişileribirliktebirgrupoluşturmakta­dır. • Bu grubunbirüyesiolan B aynızanda B, E, F ve G'denoluşan alt gru­bun da birüyesidir. Bu nedenle B buikigrububağlayıcı "ortakeleman" (linking pin) rolüoynayanbirüyedir. Aynışekildebu alt grubunbirüye­siolan E, aynızamanda E, H, I ve J'denoluşan alt - alt grubun da üyesi­dir. • DolayısıylaE de bir "ortakeleman" rolüoynamaktadır. • Organizasyonyapılarınaböylebirbakış, buyapılarınKlasikTeori'nintersineolarakaşağıdanyukarıyadoğruincelenmesineyolaçmaktadır. Her alt grupbir "ortakeleman" (veyaortaküye) tarafındanbirüstgru­babağlanmıştır. Böylebirbakışorganizasyonlardahaberleşme (iletişim), koordinasyon ve amaçbirliğininsürekliolarakvurgulanmasıilesonuçla­nacaktır. Likert'egöreyöneticilerbirbirine "ortaküye"lerlebağlanmışetkin çalışma grupları geliştirmelidir ve bu şekilde gruplardan oluşan bir çalışma düzeni oluşturmalıdır.

  19. Chris Ârgyris‘in Olgun(Mature) ve OlgunOlmayan(Immature) KişiModeli: • C. Argyris'e göre kişiler geliştikçe olgun olmayan bir insan özelliğinden olgun insan özelliklerine doğru değişirler. Bu iki durumun başlıca özellilerişunlardır: • OlgunOlmayan'ınÖzellikleriOlgunOlan'ınÖzellikleri PasifAktif BağımlılıkBağımsızlık SınırlıdavranışgöstermeDeğişikdavranışlargösterebilme YüzeyselilgiDerinilgi KısadönembakışaçısıUzundönembakışaçısı AstlıkdurumuÜstlükdurumu Kendi duyarlılığından yoksunluk Kendine duyarlı olma

  20. Klasik organizasyon yapıları, kişilerin olgun insan özelliklerine doğru gelişmesini önleyici bir etki yapar. Bu tür yapılar kişileri bağımlı, pasif ve astlık durumunu benimser hale getirir. Bu ise onların sahip oldukları po­tansiyeli tam olarak göstermelerini ve kendilerini geliştirmelerini önler. Bu nedenle yöneticiler Y Teorisini benimsemeli, astlarını daha fazla sorumlulukalmayateşviketmeli ve onlarıngelişmeleriiçingerekenortamıhazırlamalıdırlar. Aksihaldeorganizasyondakızgınlıklar (frustrations) ve ça­tışmalar (conflicts) eksikolmayacaktır. Bu durum organizasyonlarınverimlive uyumluçalışmasınıengelleyecektir.

More Related