1 / 53

ENTAMOEBA HİSTOLİTİCA

ENTAMOEBA HİSTOLİTİCA. Araş.Gör. Dr.Oya AKKAYA Prof.Dr .Bülent BAYSAL. AMİPLER. İnsan intestinal sisteminin paraziti olan amipler 4 türe ayrılır: Entamoeba Endolimax Iodamoeba Blastocystis

alia
Télécharger la présentation

ENTAMOEBA HİSTOLİTİCA

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ENTAMOEBA HİSTOLİTİCA Araş.Gör.Dr.Oya AKKAYA Prof.Dr.Bülent BAYSAL

  2. AMİPLER • İnsan intestinal sisteminin paraziti olan amipler 4 türe ayrılır: • Entamoeba • Endolimax • Iodamoeba • Blastocystis • Amipler yalancı ayak (psödopot) diye adlandırılan stoplazmik çıkıntılar ile hareket eden organizmalardır • Trofozoid ve kist olmak üzere 2 formu bulunur • Trofozoidler beslenir ve hareket eder • Uygun olmayan koşullarda ve nem oranı düştüğünde , dış ortama dirençli kist şekilleri gelişir

  3. İnsan vücudunda yerleşen amipler • Entamoeba histolitica • Entamoeba gingivalis • Entamoeba hartmanni • Entamoeba coli • Endolimax nana • Iodamoeba bütschlii • Naegleria fowleri • Acanthamoeba türler

  4. Entamoeba histolitica • Entamoeba, ilk olarak 1875’te Rusya’da dışkıda tanımlandı • 1890’da da karaciğer amip absesi ve amebik kolit tabloları tanımlandı • E. histolitika ise ilk olarak 1903 yılında Schaudinn tarafından tanımlanmıştır. • E. histolytica ortalama 25-40 mikron büyüklüğünde trofozoit formu ile • 12-15 mikron büyüklüğünde kist formu bulunan bir protozoondur. • Trofozoit formunda araba tekerleği gibi kromatin içeren bir çekirdek ve bir merkezi çekirdekcik vardır

  5. Yapısal özellikler • Trofozoit Kist

  6. Trofozoid form mikroskop altında incelendiğinde, psödopodlar çıkararak yer değiştirdiği görülür • Hareketi yavaştır. • Hücrenin bir tarafından parlak saydam zar şeklinde parmak gibi bir uzantı-psödopod çıkar • sonra bütün stoplazma bu psödopodun içine akar. • Çekirdeğin tam ortasında karyozom denilen oluşum bulunur • Buradan perifere doğru uzantılar şeklinde kromatin ağı görülür. • Çekirdek çevresinde bu ağ muntazam bir dağılım gösterir.

  7. Diğer kistlerden farkları • Dışkıda saprofit olarak bulunabilen Entamoeba coli'nin trofozoit şekillerinde fagosite edilmiş eritrosit bulunmaz. E. coli’ nin çekirdek yapısı düzgün değildir. • Karyozom büyük ve eksantrik olup tam merkezde oturmaz. • Periferal kromatin solid halka tarzındadır • Kist formlarında daha fazla sayıda çekirdek (8 adet) bulunur. • E. coli’nin ve E. histolitika’nın trofozoidleri bakterileri sindirir • Entamoeba hartmanni'nin hem trofozoit ve hem de kistleri çok daha küçüktür (5-10 mikron) • Ayrıca E. dispar denilen non patojen türler de vardır.

  8. Boyalı preparatlarda amibiktrofozoitlerin ayrımı WHO, 1994

  9. Two very good examples of Entamoeba histolytica trophozoites.

  10. Trikrom boyamada Entamoeba coli trofozoiti. Ekzantrik duran büyük karyozom ve vakuollü stoplaması görülmekte

  11. WHO, 1994

  12. kist • Entamoeba hartmanni kistleri

  13. Entamoeba coli cyst and trophozoite, haematoxylin stained

  14. Entamoeba histolytica’da epidemiyoloji • E.histolytica özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde daha sık olmak üzere tüm dünyada yaygın olarak görülmektedir • Organizmanın yaygın olduğu bölgelerde yaşayan insanların %50 ve daha yüksek orandaki kısmı infektedir • İnsan en önemli rezervuardır • İnfeksiyon kistlerle kontamine olmuş su ve yiyeceklerin alınmasıyla bulaşır • Kistler sadece barsakta oluşabilir • Kistler 55 0C lik ısıya,klora ve mide asidine dirençlidir

  15. Seksüel geçiş te görülebilmektedir • Asemptomatik E.histolitica infeksiyonu her iki cins arasında eşitken, invasiv amip infeksiyonu erkekleri daha çok etkilemektedir • Dokularda veya gaita ile dışarı atılan trofozoidlerden kiste dönüşüm olmaz

  16. KLİNİK ÖNEMİ • Her yıl 500 milyon insan E.histolitica ile infekte olmakta , bunların yaklaşık 50 milyonu kolit ve karaciğer apsesi, 100 bini ise ölümle sonuçlanmaktadır • E.histolitica ile infekte insanların sayısı , morbidite ve mortalite oranları arasındaki uyumsuzluk, morfolojik olarak biri hastalık oluşturan diğeri oluşturmayan 2 farklı türün varlığı ile açıklanabilir • Hastalığa sebep olan E.histolitica • Hastalığa sebep olmayan E.dispar • E.histolitica amibik kolit ve karaciğer apsesi oluştururken, apatojen olan Entamoeba dispar hastalık yapmamaktadır

  17. Klinik tablo • İntestinal hastalık dokulara amibik trofozoidlerin penetrasyonu sonucu oluşmaktadır • İnfekte bireylerin %10 u dizanteri, kolit veya nadir olarak ameboma gibi klinik semptomlara sahiptir • İnkübasyon periyodu birkaç günden birkaç aya kadar değişir • Adezinler, ameboporlar ve proteazlar intestinal amibiyaziste kolon mukozasının lizise uğratılmasıyla ilgilidir

  18. Amipli dizanteri • Amibik dizanterinin semptomları düşük derecede ateş , alt abdominal ağrı,kramplı ishal ve dışkıda kan mukus varlığıdır • Trofozoidlerin intestinal invazyonu ile oluşan amibik kolitin klasik dar boyunlu şişe şeklindeki ülserleri, yüzeyel yerleşimli lezyonlardan başlamaktadır • Amipler ülserin kenar köşelerinde saptanırken genellikle nekrotik bölgelerde bulunmamaktadır • Abdominal perforasyon ve peritonit nadir görülen ama ciddi komplikasyonlardır • Birçok kronik tablo amibik kolit ile oluşmaktadır • Birçok klinik tablo ile karışabilmektedir

  19. Ekstraintestinal tutulum • Organizmanın hematojenoz yayılımı ile ortaya çıkmaktadır • Öncesinde semptomatik infeksiyon olmadan veya olup ortaya çıkabilmektedir • Karaciğer ekstraintestinal hastalık olarak en çok tutulan bölge olup akciğerler, perikart, beyin ve diğer organlar da sıklık sırasıyla tutulabilmektedir • Semptomlar düşük dereceli ateş,sağ alt karın ağrısı ve kilo kaybı içerebilmektedir • İntestinal semptomlu hastaların %5 i ve üstünde karaciğer apsesi gelişebilmektedir • Ama karaciğer apseli hastaların %50 si ve üstü gastrointestinal hastalık hikayesine sahip değildir

  20. LABORATUVAR TANI YÖNTEMLERİ

  21. GAİTANIN TOPLANMASI ve SAKLANMASI • Dışkı örnekleri temiz ve geniş ağızlı kaplarda toplanmalıdır • 1 kez yapılan mikroskobik inceleme ile parazitin kist ve trofozoitlerine rastlama şansının ancak %33-50 olduğu, farklı zamanlarda yapılan üç dışkı incelemesi sonucunda ise bu oranın %75’e yükseldiği ifade edilmektedir • Bu nedenle amebiyazisden şüphelenildiğinde ama saptanamadığında, 3 dışkı örneğinin incelenmesinin infeksiyonun tanısında %90 dan daha fazla etkili olduğu gösterilmiştir • Çünkü helmint yumurtaları sürekli çıktığı halde birçok protozoon aralıklı çıkmaktadır

  22. Amip tanısının zor olmasının sebepleri • E.histolitica ile enfekte kişilerin dışkılarında her zaman kist ve trofozoitlerin bulunmaması • Parazitin kistlerinin diğer amip türlerinin kistleriyle, trofozoitlerinin diğer amip türlerinin trofozoitleri ile ve lökositlerle karıştırılabilmesi • Dış ortamda bekletilen dışkılardaki trofozoitlerin ½-1 saat gibi kısa sürede parçalanarak görülemez hale gelmesi • bu nedenle mikroskobik incelemenin zaman geçirilmeden yapılmasının zorunlu oluşu • İncelemelerde deneyimli kişilere ihtiyaç duyulması olarak sıralanabilir

  23. Gaita örneklerinin incelenmesinde zaman önemli bir faktördür • Sulu gaitalar dışkılamadan sonraki ilk 30 dakika içinde incelenmelidir • Eğer gaita hemen incelenmeyecekse, PVA (polivinil alkol) veya diğer uygun fiksatifler içinde saklanmalıdır • Şekilli gaitaların incelenmesi ertelenebilir, ama mutlaka alındıkları gün içinde incelenmelidir • Eğer bu mümkün değilse bir sonraki güne kadar bir fiksatifin içinde veya gaita kabının kapağı iyice kapatılarak buzdolabında saklanabilir

  24. Gaita alınmadan önce hastanın aldığı bazı maddeler barsak protozoonlarının saptanmasını zorlaştırır • Bunlar: • Mineral yağ • Antibiyotikler • Antimalaryal ilaçlar • Baryum, bizmut • İshal kesiciler • Bunların alınmasından sonra parazitik organizmalar bir veya birkaç hafta saptanamaz ve şekilleri son derece bozuk bir halde görülebilir • bunlar kullanıldıysa örnek alımı en az 5-10 gün sonra yapılmalıdır

  25. GAİTANIN İNCELENMESİ • Makroskopik inceleme • Mikroskopik inceleme • Direk mikroskopik inceleme • Lugolle mikroskopik inceleme • Boya yöntemleri • Trichrome boyası • Demirli hematoksilen boyası • Seroloji • Kültür yöntemi • Antijen testi • PCR ile inceleme

  26. Makroskopik inceleme • Başlangıçta sulu dışkı şeklindeki diyareye hızla kan ve mukus eşlik eder • Kan ve mukus bulunan gaitalar amip trofozoitleri yönünden şüphelidir ve dikkatli incelenmelidir

  27. Makroskopisi

  28. Direk mikroskopik inceleme • Dışkının, sigmoidoskopiden elde edilen materyalin,doku biyopsi örneklerinin ve apse aspiratlarının incelenmesi ile yapılabilmektedir • Gaitada kist ve trofozoidlerin,dokularda ise trofozoidlerin görülmesi ile tanı konur • Lökosit veya apatojen amipler yanlışlıkla E. histolitica trofozoidleri olarak yorumlanabilir

  29. Direk mikroskopik inceleme için taze dışkıdan preparat hazırlanır • Bir lam üzerine bir damla serum fizyolojik konur ve çubukla taze dışkı örneğinden alınan küçük bir parça ezilir • Sonra lama yayılarak üzerine lamel kapatılır • Mikroskopta 400 lü büyütme kullanılarak trofozoid ve kistler araştırılır

  30. Direk mikroskopik incelemede hareketli organizmalar görülür • Bunlar çok açık renkli olduğundan düşük ışık yoğunluğuyla bakılmalıdır • Amip hareketleri yavaş olduğundan şüphelenilen sahaya 2 dakika bakılmalı ve böylece trofozoidin psödopot çıkardığı görülmelidir • Amip trofozoidlerinin hareketlerini artırmak için lamın ısıtılması faydalıdır • Bunun için yanan bir lamba kullanılabilir

  31. Lugolle mikroskopik inceleme • Lamın bir kenarına SF, diğer kenarına iyot eriyiği damlatılıp kürdan ile alınan dışkı ayrı ayrı ezilerek 2 tane ayrı lamel kapatılır • Böylece mikroskopta bakılır • 1/5 sulandırılmış lugol eriyiği ile hazırlanmış preparatta kistlerin iç yapıları, nükleus ve glikojen kümeleri boyalı olarak görülür • Lugolle boyamada hareket görülmez

  32. İyot trofozoidleri öldürdüğü için daha çok kistin tanısında önemlidir • Kistlerin içindeki nükleuslar daha görünür hale gelir • Amip kistleri iyotla boyandığında glikojen vakuolü koyu kızıl kahverengi, stoplazma ise sarımsı renk alır ve nükleuslar daha kolay görünür hale gelir

  33. Trikrom boyama • Gaita lama yayıldıktan sonra Schaudin fiksatifi veya PVA ile tespit edilip değişik basamaklarla boyama yöntemi uygulanır • Boyanmış preparatlar havada kurutulduktan sonra immersiyonlu objektifte 1000x büyütmeyle incelenir • Trikrom boyasıyla boyanan preparatlar uzun süre bozulmadan kalır

  34. Değerlendirilmesi • İyi boyanmış preparatta kist ve trofozoidlerin stoplazmaları morumsu mavi yeşil renkte görülür • kistler trofozoidden daha mordur • Entamoeba coli’ de bu renk daha çok pembedir • Nukleus, eritrositler ve bakteriler kırmızı veya morumsu kırmızı boyanırlar • Sindirilmeyen besinler, maya ve mantarlar genellikle yeşil boyanırlar • İyi ve erken tespit edilmeyen preparatlarda kistler kırmızıya boyanırlar

  35. Trikromda E.histolitica lehine olan görüntüler Trofozoid: • Mor stoplazmada koyu mor-kırmızı 1 adet nükleus • Küçük ve merkezi yerleşmiş karyozom • Granüler buzlu cam gibi stoplazma • Stoplazmada sindirilmiş eritrositler Kist: • Mor stoplazmada koyu mor-kırmızı 2-4 adet nükleus • Küçük ve merkezi yerleşmiş karyozom • Periferal ve çok belirgin olmayan kromatin • Yuvarlak veya oval stoplazma

  36. C, D:E. coli trophozoites stained with trichrome. D C

  37. two images below are cysts of non-pathogenic Entamoeba coli.

  38. Antijen saptama • E.histolitica ve E.dispar tür ayrımı için taze,taze-donmuş veya fikse edilmemiş insan gaita örnekleriyle çalışacak kit tasarlanmıştır • Kit, kullanıma bağlı olarak E.histolitica /E.dispar grup veya tek bir türü gaitada saptayabilmektedir • Mikroskopi yönteminden daha duyarlı ve özgüldür • Bu yöntemlerde antijeni denatüre ettiği için fiksatifli gaitalar kullanılmaz

  39. Antijen testlerinde serum, inflamasyon ve tükrük gibi diğer örnek tipleri de kullanılabilir • Serum içindeki antijeni saptamak amibik karaciğer apsesi ve intestinal hastalığın tanısı için hassas bir yöntemdir • Çünkü karaciğer apseli hastaların %10 undan daha azında etken gaitada saptanır • Bu nedenle rutin yumurta ve parazit incelemesi gibi yöntemler karaciğer amibiyazisi tanısında yararlı değildir • Karaciğer apselerinden mikroskopik inceleme ile trofozoid aranması düşük duyarlığa sahiptir

  40. Serolojik testler • İnvasiv hastalığın tanısı için faydalıdır • İndirekhemaglütinasyon, komplemanfiksasyon testi, lateks aglütinasyon ve EIA gibi birçok yöntem vardır • Serolojik testler ekstraintestinal hastalığa sahip bireylerde %99 a yakın bir duyarlılığa sahiptir • E.dispar ile infekte kişilerde antikor saptanmaz • İnvasivamibiyazisin tedavisinden sonra serum antikorları 10 yıla kadar kalmakta, bu durum infeksiyonun endemik olduğu bölgelerde tanıda zorluklara neden olmaktadır

  41. Endemik bölgelerde insanlar birçok zaman E. histolitika ile karşılaşır. Çoğu olguda da semptom olmaz. • Antikor saptama ile yeni bir olgu ve geçmişte karşılaşma ayırt edilemez. • Serolojik incelemede sorun takip eden yılda antikorun persiste olmasıdır. Bu nedenle özellikle endemik bölgelerde yeni ve geçirilmiş olguların ayırımında yetersizdir. • E. histolitika’nın yaygın olmadığı endüstriyel toplumlarda serolojik test değerlidir. Özellikle karaciğer amip absesi gibi dışkıda parazitin az saptandığı olgularda yararı vardır.

  42. EIA, IgM ve IgG saptamak için yaygın olarak kullanılmaktadır • Bu testler, E.histolitica infeksiyonunun semptomlarının oluşmasından 1 hafta sonra ortaya çıkan anti-lektin antikorlarını saptamayı temel alan testlerdir • IHA testi tanı için oldukça yararlı ve spesifik bir yöntem olmasına rağmen EIA ile karşılaştırıldığında duyarlılığı daha düşüktür

  43. Kültür • Entamoeba tür ayırımında altın standart kültürde izoenzim analizidir, ancak klinik pratikte kullanımı zordur • Özel laboratuvar ortamı gerektirmesi, birkaç hafta sürmesi klinik kullanımını oldukça sınırlandırmaktadır • Patojenik ve nonpatojenik ameobalar klasik olarak kültürdeizoenzim analizleri ile ayrışır. (malik enzim, heksokinaz, glukoz fosfat izomeraz, fosfoglukomutaz ) • E. dispar/E. histolitika kültürdeki ayrışımı 2 türde heksokinazın genetik farklılığına göre yapılır.

  44. Günümüzde E. Histolitika kültürlerinde • Robbinson besiyeri ve • Diamond TYSGM-9 besiyerleri kullanılmaktadır. • Dışkı ve karaciğer aspirasyon materyali kültürünün uzun olması ve izoenzim analizlerinin güvenli olmaması nedeni ile rutinde kültür incelemesi kullanılmaz. • Kültür rutinde kulanılmaz ancak araştırma amacı ile kullanılır

  45. PCR ile tanı • PCR ile nükleik asit saptama teknikleri, E. histolitica ve E. dispar’ın saptanması ve ayrımları için geliştirilmiştir • PCR gaita,karaciğer ve beyin aspirat örneklerine uygulanmakta ve hem trofozoid hem de kist DNA sını tespit edebilmektedir • Son zamanlarda, real-time PCR yöntemi E.histolitica ve E.dispar’ın tanımlanması için kullanılmaya başlanmıştır PCR mikroskopiden daha duyarlı ve özgüldür • PCR ve antijen saptama yöntemlerinin duyarlılıkları hemen hemen birbirine eşit olabilmekte, • ama antijen saptama yöntemleri kullanımındaki teknik kolaylık ve daha kısa bir zamanda sonuç verme açısından daha çok tercih edilmektedir

  46. Dokuz Eylül Üniversitesi Parazitoloji laboratuvarında Ocak 2004-Mayıs 2006 arasında yapılan bir çalışmada 9378 dışkı örneği incelenmiş, • E.histolitica/E.dispar saptanan 41 hastaya ELISA uygulanmış ve ancak 18 tanesinde E.histolitica saptanmıştır. • Bu durumda direkt mikroskopi ve kültür yöntemleriyle saptanmış ama ELISA yöntemiyle saptanamayan olguların E.dispar olduğu düşünülmüştür • Dışkı kültürü yapılan 14 hastada Robinson besiyerinde üreme olurken bu hastaların ELISA ile dışkıda amip antijeni sonuçları negatif olarak bulunmuş, bu durumda da hastalarda bulunan amip türünün E.dispar olduğu düşünülmüştür. • Bunun tam tersi olarak direkt mikroskobik bakı yöntemi ile negatif olduğu bildirilen örneklerin ise 13 tanesinde ELISA ile E. histolitica saptanmıştır.

More Related