1 / 51

Eşler Arası İletişim Çatışmaları ve Çocuğa Olan Etkileri

Eşler Arası İletişim Çatışmaları ve Çocuğa Olan Etkileri. Çatışma Nedir?. İnsan ilişkilerinde çatışma; bireylerin karşılıklı olarak birbirlerinin ihtiyaçlarına müdahale etmesi durumunda veya değerleri uyuşmadığı zaman; kişiler arasında baş gösteren

arva
Télécharger la présentation

Eşler Arası İletişim Çatışmaları ve Çocuğa Olan Etkileri

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Eşler Arası İletişim Çatışmaları ve Çocuğa Olan Etkileri

  2. Çatışma Nedir? İnsan ilişkilerinde çatışma; bireylerin karşılıklı olarak birbirlerinin ihtiyaçlarına müdahale etmesi durumunda veya değerleri uyuşmadığı zaman; kişiler arasında baş gösteren uyuşmazlık, zıtlaşma, kavga ve sürtüşmeleriifade eder.

  3. Çatışma, ilişkideki gerçeğin ortaya serildiği an olarak tanımlanmaktadır. Bu anda ilişkinin sağlığı sınanır. İlişki güçlenir ya da zayıflar, sürekli bir kırgınlık, gizli kalmış düşmanlık ve psikolojik yaralar su yüzüne çıkar. Çatışmalar insanları ya birbirinden uzaklaştırır ya da çok yakınlaştırır.

  4. Jocobson ve Christensen’a (1996) Göre Aile İçi Huzursuzluk • Eşlerin iletişim ve problem çözme zorlukları yaşadığı, • birlikte yaşamanın zor olduğu ve • birbirlerinin farklılıklarını kabul etmedeki güçlükleri olarak tanımlanmaktadır

  5. Psiko-Sosyal Çatışma Alanları İle İlgili Araştırma Sonuçları • Karı-koca arasındaki, “iletişim yetersizliğinden” kaynaklanan bazı sorunların sürüncemede kalması ve çözüme ulaşmadan devam etmesi (%94).

  6. Psiko-Sosyal Çatışma Alanları İle İlgili Araştırma Sonuçları • Karı-koca arasındaki “rol çatışmaları” ailede kimin ne yapacağı konusunda anlaşamamaları (%93). • Sağlıklı bir iletişim kurulamadığı için, karı-kocanın birlikte, “ortak bir amaca” yönelmeleri yerine, birbirlerine aykırı düşen davranışlar içinde olmaları (%90).

  7. Psiko-Sosyal Çatışma Alanları İle İlgili Araştırma Sonuçları • Evli kadınların, eşlerinin insan olarak kendilerine değer vermediklerinden yakınmaları (%86). • Her iki tarafın, ana-babaları ve yakın akrabalarının, karı-kocanın evlilik ilişkilerini olumsuz yönde etkilemeleri (%56).

  8. Evlilikte, iletişim çok önemli bir rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalara göre eşler tarafından en sık belirtilen ilişki sorunu iletişim problemleridir. İletişim becerileri ile evlilikteki memnuniyet arasındaki ilişkiye bakıldığında, eşlerin iletişim becerilerinin evlilikteki memnuniyeti belirleyen en önemli etken olduğu belirlenmiştir.

  9. Huzursuz olan çiftlerin huzurlu olan çiftlere göre; • Olumlu davranışları daha az gösterdikleri • Olumsuz davranışları daha fazla ifade ettikleri • Olumsuz davranışlara karşı daha duyarlı oldukları • Olumsuz davranışlar karşısında daha tepkisel oldukları • Birbirlerinin görüşüne katılmadıkları ve eşini daha fazla eleştirdiği belirlenmiştir.

  10. Huzursuz ailelerde iletişim yetersiz olabilir. • Mesajlar dağınık ve gerçek anlamlarından farklı algılanabilir. • Sözel mesajlar ile beden dili uyumsuz olabilir. Oysa iletişime başlarken seçilen sözcükler, onları kullanmada kişinin gösterdiği beceri, konuşurken kullanılan jest ve mimikler, ses tonu ve dinleme becerileri sağlıklı iletişimin önemli koşullarıdır.

  11. Huzurlu çiftlerin ise • Birbirlerini etkileme • Uzlaşma • Birbirlerinin hayatını kolaylaştırma • Birbirlerini destekleme • Sosyal olarak takdir etme açısından daha olumlu oldukları görülmüştür.

  12. Araştırmalara göre, iletişim becerilerinin yetersiz olması, istismar ve şiddet içeren birçok ciddi evlilik problemlerine sebep olmaktadır. • İletişim; çatışmaları yumuşatabilir, engelleyebilir, çözebilir veya devam ettirebilir.

  13. Çatışmanın yoğunluğu, • çatışma esnasında bireylerin birbirlerine gönderdikleri mesajların çeşidini, • bunları alma şekillerini ve • beden dilinin nasıl yorumlanacağını belirler.

  14. Araştırma sonuçları, saldırgan evliliklerdeki eşlerin, hem duygu ve düşüncelerini ifade etmede hem de olumlu ve olumsuz duyguları paylaşmada yetersiz olabileceklerini göstermiştir. Bu bireyler gönderdikleri mesajların, eşleri üzerinde yarattığı etkinin farkında olmayabilirler.

  15. Ayrıca bu kişiler, olumlu ve olumsuz duygularının eşleri tarafından anlaşılmadığını, • gönderdikleri mesajların eşlerini etkilemede yetersiz olduğunu veya • eşlerinin gönderdikleri mesajdan etkilenmediğini fark ettiklerinde, eşlerinden karşılık alana kadar daha güçlü olumsuz sözel mesajlar kullanmayı sürdürürler. Hatta bazı bireyler, sözel ifadelerin etkili olmadığını fark ettiklerinde fiziksel istismara da başvurabilirler.

  16. Çeşitli araştırmaların sonucunda elde edilen bulgulara ve eşlerden alınan bilgilere bakıldığında, sözel istismarın evlilik ilişkilerinde daha yoğun olduğu görülmektedir. Sözel istismar, eşlerden birinin diğerini suçlaması, tehdit etmesi, karşısındakinin söylediklerine sürekli itiraz etmesi veya karşısındakini utandırması şeklinde görülebilir.

  17. Sözel istismara maruz kalan eş de farklı şekillerde tepki verebilir. Örneğin utanabilir, kendini yetersiz hissedebilir, rezil olduğunu düşünebilir, umutsuzluğa kapılabilir veya depresyona girebilir.

  18. EBEVEYN OLMAK • Özellikle ilk bebek ebeveynin yaşamında önemli bir kilometre taşıdır. Her ikisi de ebeveynlik karşısında karmaşık duygular yaşar. Yaşanan heyecanın yanı sıra çocuğun bakım sorumluluğu ebeveyne kaygı yüklediği gibi enerji ve zaman harcamasını da gerekli kılar. Ancak çocuğun doğumundan önce sağlıklı olan evlilik ilişkileri, doğum sonrası ilişkilerin de en güçlü belirleyicisidir.

  19. Çocuğun doğuşuyla karı-kocanın birbirleri için ayırdıkları zaman azalmakta, çocuğun bakımı için zamanın büyük bir bölümü evde geçirilmektedir. Bu da aile içinde yaşamın monotonlaşması anlamına gelir. • Bu nedenle eşlerin kendilerine zaman ayırmaları özel bir önem taşır. Karşılıklı ilişki, çekirdek ailenin vazgeçilmez önkoşuludur.

  20. Evliliğin uzun ömürlü ve sağlıklı sürdürülebilmesi ve çocukların mutlu olabilmesi bu ilişkinin güçlü olmasına bağlıdır. Ancak böyle güçlü bir ilişki üzerine kurulmuş evlilik kurumunda yetişen çocuklar öz-güvenli olurlar.

  21. Çekirdek ailede giderek artan “paylaşma ve iletişim yetersizliği”, çocuğun sağlıksız etkileşim ortamlarında büyümesine neden olmaktadır. Bugünün çocuğu evde “dar mekanlarda”, “yetersiz ana-baba iletişimi” içinde yetişmektedir.

  22. Ailede Ebeveynin Üç Temel Sorumluluğu Bulunmaktadır.Bunlar; • Kendilerine bakmak, özen göstermek, • Eşleriyle olan birlikteliğe özen göstermek, • Çocuklarının bakımını üstlenmek, onlarla ilgilenmektir. Açıkça görüldüğü gibi, anne-babaların çocukları için yapacakları en iyi şey, birbirlerini sevmeleridir. Çünkü çocuğun mutluluğu öncelikle anne-babanın ve ailenin mutluluğuna bağlıdır.

  23. Ana-babaların birbirlerine duydukları sevgi ve çocuklarına gösterdikleri yakınlık, çocuktaki güven ve huzurun temelini oluşturur, Çocuk ve genç için aile içindeki barış ortamı, yaşama, düşünme, gelişme ve mutlu olmanın ön koşuludur.

  24. Evlilikteki başarı, büyük ölçüde eşlerin karar verme süreciyle ve çatışma durumunda birbirleriyle iletişim kurma biçimleriyle yakından ilgilidir.

  25. Savunucu İletişim Kalıpları 1.Yargılayan mesajlar • Eleştirme/isim takma/ niteleme/ suçlama (Örneğin; ”Kafan çalışmıyor” ”Yalnız kendini düşünüyorsun” ,”Hiç dinlemiyorsun”).

  26. 1.Yargılayan Mesajlar • Sorguya çekme/soruşturma/gerçeği bulmaya çalışma (Örneğin;”Bütün gün ne yaptın?”,”Telefonda kiminle konuşuyordun?”,”Seni gün boyu aradım yoktun, neredeydin?”). • Övme (Örneğin;”Yemek harikaydı”,”Bu giysi üzerinde harika duruyor”).

  27. 2.Kontrol Eden Mesajlar • Yöneten/hükmeden/emreden (Örneğin;”Sana ne söylersem yapacaksın”,”Aynen benim gibi yap”, ”Senin yerin burası, çocuklarının yanı”).

  28. 2.Kontrol Eden Mesajlar • Uyaran/ tehdit eden /cezalandıran (Örneğin;”Bu konuyu bir daha açmaman için seni uyarıyorum” ”arkadaşını ziyaretten döndüğünde benim evde olmamı bekleme”, ”Bana dokunma”).

  29. 2.Kontrol Eden Mesajlar • Ahlak dersi veren/vaaz veren (Örneğin; ”İyi bir anne eski hayatına geri dönmez”,”Senin bir ilgi alanına ihtiyacın var”).

  30. 3.Stratejik Mesajlar • Sözsüz manipülasyon, surat asma, fiziksel ve duygusal olarak uzaklaşma, düşmanca suskunluklar, iç çekme.

  31. 3.Stratejik Mesajlar • Sözlü Manipülasyon (Örneğin;”Benim için her şeyi yaparsın değil mi?” dedikten sonra bana “Ezcaneden şu ilacı alır mısın?” gibi)

  32. 4.Nötr Mesajlar • Uzaklaşmak/saptırmak(Örneğin;”Şu anda bunu dinlemek istemiyorum”, ”Başka bir şey konuşabilir miyiz?”, ”Gerçekten hemen gitmem gerekiyor”).

  33. 4.Nötr Mesajlar *Aldırmamak/ baştan savmak/ ”telaş içinde” karşılık vermek. (Örneğin; ”Söylediğini duymadım”, ”Konuşacak daha hoş bir konu yok mu?”,”Şu anda dinleyemem çok acelem var”).

  34. 4.Nötr Mesajlar • Yatıştırmak/ özür dilemek/ teselli etmek/ sempati göstermek (Örneğin;”Yarın kendini daha iyi hissedeceksin”,”Eminim ne söylediğinin farkında değilsin”,”Haydi canım, ağlama artık”, ”Nasıl hissettiğini hiç bilmez miyim”).

  35. 5.Üstünlük Taslayan Mesajlar • Öğüt verme/ tavsiye etme (Örneğin;”Senin yapman gereken şey, sabahları daha erken kalkmak.”,”Asla adam olacağı yok, niye onu terk etmiyorsun”).

  36. 5.Üstünlük Taslayan Mesajlar • Teşhis koyma/ psikanalize kalkışma (Örneğin;”Yorgun olduğun için böyle konuşuyorsun”, ”Bugün annen geldiği için kötü bir durumdasın; ne zaman bize gelse böyle oluyor”).

  37. 6.Kesin Mesajlar • İkna edici (Örneğin;”Haydi uzun etme, bunun yapılması gerekiyor”). • Nutuk çeken (Örneğin;”Gerçek şu ki, erkekler kadınlardan daha güçlüdür”).

  38. 6.Kesin Mesajlar • Tartışan (Örneğin; ”Bak bu konuya başka türlü bakmanın yolu yok”,”Bana aksini söyleme”).

  39. Kişilerarası İletişim Çatışma Türleri 1.Aktif Çatışma 2.Pasif Çatışma 3.Varoluş Çatışması 4.Tümden Reddetme

  40. Kişilerarası İletişim Çatışma Türleri 5.Önyargılı Çatışma 6.Yoğunluk Çatışması 7.Kısmi Algılama Çatışması 8.Alıkoyma Çatışması

  41. EŞLER ÇATIŞMALARI ÇÖZMEK İÇİN NELER YAPABİLİR? • Uzmanlar, çatışmaların etkili bir şekilde çözülmesi için gerekli olan ilk ve belki de en basit iletişim becerisinin, savunucu olmayan dinleme olduğunu belirtiyor. Savunmaya geçmeden dinleme becerisi, eşlerin, karşıdakinin söylediği üzerine dikkatini yoğunlaştırabilmesi ve gerçekten karşısındakini doğru anlaması için öğretilir.

  42. Bu beceriye sahip olmaları durumunda eşlerin, • iletişim engellerine başvurma oranlarının azalacağı, buna karşılık • kendini kontrol becerilerinin artacağı belirtilmektedir.

  43. Kendini kontrol, • bireyin kendini savunmasını ortadan kaldırması ve • kendi davranışları ile ilgili eşinin huzursuzluğuna yoğunlaşması bakımından önemlidir.

  44. Kişi kendini kontrol edemezse, karşısındakini, savunmaya geçmeden, etkili dinlemesi mümkün olmayacaktır. • Bu durumda bireyin, karşısındaki kişinin söyledikleri üzerinde iletişim engellerini kullanmadan tartışması ve kendini haklı çıkarma isteğini kontrol altına alması zor olacaktır.

  45. Eşlerin Çatışmayı Ele Alış Davranışları • “Uyma”, çatışmaya taraf olanlardan birinin kendi isteklerini dikkate almaksızın, diğerinin isteklerini yerine getirmek için çaba içine girmesidir.

  46. Eşlerin Çatışmayı Ele Alış Davranışları “Uzlaşma”, eşlerden birinin, diğerinin isteklerinin bir kısmını karşılamak için, kendi isteklerinin bir kısmından vazgeçerek, iki istek arasında orta bir yol bulma çabası göstermesidir.

  47. Eşlerin Çatışmayı Ele Alış Davranışları “İlgisiz kalma”, tarafların gerginlik yaratan duruma veya diğerinin isteklerine karşı kayıtsız kalmalarıdır.

  48. Eşlerin Çatışmayı Ele Alış Davranışları “Zorlama”, eşlerden birinin kendi isteklerini diğerine zorla kabul ettirme çabası içine girmesidir.

  49. Eşlerin Çatışmayı Ele Alış Davranışları • “İşbirliği”, tarafların hem kendi hem de karşısındakinin isteklerini bütünüyle karşılama amacına yönelik olarak, birlikte çaba göstermeleridir. Çatışmaya konu olan sorunu çözücü nitelikte “yeni seçenekler” aranarak bir problem çözme davranışı içine girmektedirler.

  50. Bütün ilişkilerde bireysel farklılıklar olmasına rağmen başarılı olanlar bu farklılıklarla nasıl baş edeceklerini, nasıl ortak noktada bulaşabilecek-lerini bulmuş olan çiftlerdir. • Bireysel farklılığın yarattığı bu durum nedeni ile ömür boyu kavga, boşanma veya kabul yaşanabilir.

More Related