1 / 27

TİFO ve PARATİFO

TİFO ve PARATİFO. Tanım:. Bir diğer adı da enterik ateş olan tifo ve paratifo hastalıkları hemen hemen aynıdır; tek farkları hastalıkları oluşturan mikroplardır. Tifo, S.typhi ; paratifo ise S.paratyphi A, B, C isimli basil türü bakterilerin neden olduğu hastalıklardır. Etken:.

betsy
Télécharger la présentation

TİFO ve PARATİFO

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TİFO ve PARATİFO

  2. Tanım: • Bir diğer adı da enterik ateş olan tifo ve paratifo hastalıkları hemen hemen aynıdır; tek farkları hastalıkları oluşturan mikroplardır. • Tifo,S.typhi ; • paratifo ise S.paratyphi A, B, C isimli basil türü bakterilerin neden olduğu hastalıklardır.

  3. Etken: • Tifo,S.typhi ; • paratifoise S.paratyphi A, B, C isimli basil türü bakterilerin neden olduğu hastalıklardır.

  4. Belirtileri: • Bilinç bulanıklığı, • düşmeyen ateş, • baş ağrısı, • karın ağrısı (ateşin yükselmesine rağmen) nabız sayısının azalması, • dalakta büyüme, • kandaki akyuvar hücrelerinin sayısında azalma, • göğüs-karın cildinde gül kurusu renginde lekeler ile karakterize, insanlara özgü sistemik infeksiyon hastalıklarıdır. • Daha çok kirli besinler ve sularla ağız yolundan bulaşan, bazı ülkelerde zaman zaman salgın yapan, tedavi edilmezse çeşitli komplikasyonlar ile ölümle sonuçlanabilen hastalıklardır.

  5. Epidemiyoloji: • Daha çok kirli besinlerle (Mikroplanmış gıda maddelerinden) ve • Süt ve sudan bulaşır (genellikle bulaşık pisliği veya suların bulaşmasıyla - ağız yolundan bulaşan).

  6. Epidemiyoloji: • Sinekler yoluyla de yayılabilmekte olan bu hastalık, aynı zamanda enfekte olan bir maddeyle yapılacak temasla da bulaşabilmektedir. • Bazı ülkelerde zaman zaman salgın yapan, • tedavi edilmezse çeşitli komplikasyonlar ile ölümle sonuçlanabilen hastalıklardır.

  7. Tifo taşıyıcısı (portör) ne demektir? • "Tifo taşıyıcısı" bu hastalığı bir kez çeken, tamamen iyileşmiş olan, • fakat canlı mikropları vücudunda taşımaya devam eden kişidir. • Bu gibi bir taşıyıcı, özellikle gıda maddeleri ile ilgili bir meslektense, hastalığın toplumda büyük ölçüde yayılmasına neden olabilecektir.

  8. Etkenler: • S.typhi ve S.paratyphi A, B ve C sadece insan infeksiyonlarından sorumludur, insandan insana bulaşma söz konusudur, mikrobun yaşadığı tek canlı insandır. • Genelde hasta insanın basil yüklü çıkartıları yoluyla mikrobun bulaştığı besin ve sulardan bulaşır. • Hastalığın su yoluyla salgın yapması nadir değildir. • Hastalar dışkı ve idrarlarıyla bol miktarda basil çıkardıkları gibi, diğer çıkartılarında da (solunum yolu salgıları, kusmuk v.s) bulunabilir. • Taşıyıcılar çok fazla sayıda bakteri yayarlar, bu kişilerin dışkılarının 1 gramında 1,000,000,000-100,000,000,000 tifo basili olduğu saptanmıştır.

  9. Hastalığın meydana gelişi: • Bakteriler sağlıklı ve duyarlı kişi tarafından ağız yolundan alındıktan sonra mideye gelir. • Salmonellalar mide asidine duyarlıdır ve burada ölürler, ancak besinlerle ya da bol sıvı ile alındığında bu etkiden korunabilirler. • Diğer yandan mide asiditesinde bozukluk olduğu (aklorhidri, gastrektomi, antiasid kullanımı gibi) durumlarda bu engeli kolayca aşarlar. Bakterinin alınan miktarı hastalık oluşma olasılığını etkiler.

  10. Klinik: • Enterik ateşin kuluçka süresi ortalama 10-14 gündür; 3-5 gün gibi kısa olabileceği gibi 60 güne kadar da uzayabilir. • Alınan bakteri miktarı arttıkça inkübasyon süresi kısalmaktadır. • Hafif belirtilerle, akşamları 37.5-38 0C ateşle kendini gösteren gribe benzer şekilde seyredebilir. • Bazen çok ağır seyir gösterebilir. Bazen de sekiz haftayı geçen sürelerde devam eden klinik şekilleri olabilir. • Tipik bir enterik ateşin seyrinde ise hastalığın süresi ortalama dört haftadır.

  11. Klinik: • 1.Hafta: Çoğu kez 1-2 gün süren kırıklık, iştahsızlık, ürpermeler, baş ağrısı gibi yakınmalarla başlar. • Her gün 1-2 0C yükselen vücut ısısı bu haftanın sonunda 39-40 0C’ye ulaşır. İştahsızlık, yorgunluk, vücut ağrıları, alında fazla olmak üzere künt, sürekli baş ağrısı, uykuya meyil ateşe eşlik eder, öksürük ve burun kanaması görülebilir. • Karın ağrısı ve karında rahatsızlık hissi vardır. Deri sıcak ve kurudur. Çoğu kez terleme olmaz. • Bu haftada hastalar daha çok kabızlıktan yakınır, bazen ishal yakınması da olabilir.

  12. Klinik: • 2. ve 3. Hafta : Tüm belirtilerde şiddetlenme olur, ateş 39.5-400C bazen 41-42 0C’ye çıkar, devamlı bir hal alır. • Hastanın genel durumu bozuktur, ağır hasta görünümündedir. Çoğu kez zeka faaliyetleri durmuş, bakışlar sabit, donuk olup hastanın mimikleri kaybolur. Hastanın etrafıyla ilgisi kesilmiştir. Kendine verilen yiyecek ve içeceğin farkında değildir. • Karın üst kısmında ve göğüs cildinde ciltten kabarık, basınca solan, birkaç mm çapında, gül kurusu (pembe) renkte döküntüler belirir, 2-3 gün sürer. • Aşırı halsizlik, bilinçte küntleşme, bazı hastalarda delilik hali görülür. • Karında rahatsızlık hissi, şişkinlik artar. Karaciğer ve dalaktaki büyüme saptanmaya başlar. Bu haftada ishal yakınması kabızlığa göre daha fazladır. Dışkıda kan bulunabilir. • Bazı hastaların parmakları ritmik hareketlerle örtüleri toplar; bu dikkat çekici bir belirtidir.

  13. Klinik: • 4. Hafta: Komplikasyon görülmezse üçüncü haftadan sonra ateş düşmeye başlar, yavaş yavaş düşerek dördüncü haftanın sonuna doğru vücut ısısı normale döner.

  14. Klinik: • 5. Hafta: Nekahat dönemidir.

  15. Tanı: • Mikrop, tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur • Kesin tanı; kan, kemik iliği, dışkı veya idrardan etkenin üretilmesi ile konur. • Hasta antibiyotik kullanmadan önce bu örneklerden birden fazla kültür yapılması bakterinin üretilme şansını artırmaktadır.

  16. Tanı: • Ülkemizde ise hastalar çoğu kez antibiyotik kullanarak hekime başvurduğu için kan kültürlerinde bakterinin üretilme şansı azalmaktadır. • Bu tip özgül tanı yöntemleri yanında diğer bazı laboratuvar testleri enterik ateş tanısına yardımcı olabilir. Hemogram,lökosit formülü, sedimantasyon yapılır.

  17. Komplikasyonlar: • Enterik ateşin komplikasyonları çok çeşitlidir, başlıcaları şunlardır: • Endotoksik şok, • mide kanaması, • barsak delinmesi, • safra kesesi iltihabı, sarılık, • damar iltihabı, deliryum (delilik hali), havale, • zatürre, bronşit, • böbrek-kas-eklem iltihapları, • tromboflebit (bir çeşit damar iltihabı), • menenjit.

  18. Bağışıklık : • Tifo hastalığı geçiren kişilerde bağışıklık gelişir. • Kişi, ikinci kez tifo basili ile karşılaştığında genellikle tekrar hastalanmaz, • ancak antibiyotik tedavisi erken başlanan hastalar ikinci kez tifo geçirebilir.

  19. Prognoz : • Komplikasyonlardan önemli şekilde etkilenir. • Antibiyotik öncesi dönemde ölüm oranı % 15 civarında iken, tedavi gören hastalarda % 1-2’ye düşmüştür. • Ölüm nedeni; genelde ağır toksemi (mikrobun ürettiği zehirli toksinlerin kana karışması) , • dolaşım yetmezliği, • barsak delinmesi, mide kanaması ile zatürredir.

  20. Tedavi: • Hasta yatak istirahatine alınır. Özellikle hastanede yatırılarak tedavisi gereken bir hastalıklardır. • Spesifik tedavisinde değişik antibiyotikler kullanılır. Tifoda mikroba karşı yapılan tedavide ilk kullanılacak ilaç kloramfenikoldür. • Ateş genellikle 3-5 gün içinde düşer. • Ölüm oranıda % 20’lerden % 1’e düşmüştür. • Kinolon grubu ilaçlar paratifoda ilk seçenektir. Tifoda da etkili biçimde kullanılmaktadır. • Ateş üç gün içinde kontrol altına alınmaktadır. • Diğer bir seçenek, 3. kuşak sefalosporinlerdir. Çocuklarda, gebelerde, süt veren annelerde tercih edilir.

  21. Tedavi: • Tedaviye yanıt alınamayan ağır toksemik hastalarda steroid kullanılabilir. • Perforasyon durumunda 4-6 saat içinde cerrahi müdahale gerekmektedir. • Ateş düşürücü ilaçlardan özellikle ASetil Salisilik Asit yani yaygın tabiri ile aspirin ateşi anormal şekilde aşırı düşürebileceğinden kullanılmamalıdır. • Ateşi düşürmek amacı ile ıslak kompres yapılmalıdır. • Kabızlık için ilaç ve lavmanlar kullanılmaz. • Kronik (süregen) taşıyıcılarda da ampisilin, amoksisilin ya da kinolon grubu antibiyotikler kullanılır.

  22. Korunma: • En etkili yöntem içme ve kullanma sularının gerekli arıtma sistemlerinden geçirilerek temiz su temini ve sağlıklı bir atık giderim sisteminin kurulmasıdır. • Tifolu hastaların kullandığı tuvaletler dezenfekte edilmelidir. • Kişisel hijyen önemlidir.

  23. Korunma: • Kişisel hijyen önemlidir.

  24. Korunma: • Tifodan korunmada diğer etkili bir yöntem de aşılamadır. Bir gün ara ile üç doz şeklinde alındığında koruyuculuğu % 43-96 arasındadır.

  25. Türk doktorları tarafından tifo aşısı yapılan esir Fransız denizcileri

More Related