1 / 38

İFM – Vergi Tekniği Çalışma Grubu Raporu

İFM – Vergi Tekniği Çalışma Grubu Raporu. 22 Nisan 2009. Temel Hedefler. Makro ekonomik koşullara uygun sürdürülebilir ve istikrarlı bir vergi rejimi Hukuki güvenlik sağlamak için idareye geniş yorum yetkisi bırakmayacak kapasitede yasal düzenleme

brooke
Télécharger la présentation

İFM – Vergi Tekniği Çalışma Grubu Raporu

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İFM – Vergi Tekniği Çalışma Grubu Raporu 22 Nisan 2009

  2. Temel Hedefler • Makro ekonomik koşullara uygun sürdürülebilir ve istikrarlı bir vergi rejimi • Hukuki güvenlik sağlamak için idareye geniş yorum yetkisi bırakmayacak kapasitede yasal düzenleme • Prensip bazlı vergi kuralları ile gelişmeye açık bir sistem • Vergi kanun ve düzenlemelerinde tam geriye yürümezlik • Vergi gelirlerinde dolaylı vergilerin payının daha az olması • Finansal sektörün kayıtdışılık nedeniyle haksız rekabete maruz olmaması • Tam mükellefler için yatay ve dikey vergi adaleti • Etkinleştirilmiş mukteza sistemi • Finansal işlemlerin Türkiye içinde yapılmasının teşviki

  3. Genel stratejik ilkeler (18 Mart ilkeleri) • Tam mükellefler açısından vergi adaletinin (yatay ve dikey) sağlanmasını temin edilecek şekilde vergi mevzuatının değiştirilmesi. • Finansal sektöre ilişkin uzun vadeli vergi politikaları: • Şirketlerin Türk sermaye piyasası üzerinden finansman temininin daha cazip hale getirilmesi. • Vergi yükü açısından yurtiçi finansal işlemlerin yurtdışı finansal işlemlerden daha cazip hale getirilmesi • Finansal kurumların finansal gelirlerle ilgili stopaj sorumluluklarının kaldırılarak temelde bilgi vermek ile yükümlü hale getirilmeleri • Vergi idaresinin finansal sektörde uzman birimlere sahip olacak şekilde yapılandırılması • Vergi yargısının finansal sektörde uzman birimlere sahip olacak şekilde yapılandırılması • Finansal araçların vergilendirilmesinde prensiplere dayalı bir mevzuatın oluşturulması (ürün bazlı değil-gelir tipi bazlı vergi kuralları), kullanımı yaygın ürünlerin ayrıca bu prensiplere göre vergileme durumunun belirlenmesi • Denetimin kamu kurumlarından ve finansal aracılardan elde edilecek bilgiler ile oluşturulacak data merkezinden sağlanacak bilgiler üzerinden yapılması suretiyle, denetim etkinliğinin artırılması ve finansal kurumların operasyonel yüklerinin azaltılması • Mukteza mekanizmasının etkinleştirilmesi

  4. Raporun kapsamı • Finansal kurumların vergilendirilmesi • Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek

  5. Raporun kapsamı • Finansal kurumların vergilendirilmesi • Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek

  6. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • Genel değerlendirme • % 20 Kurumlar Vergisi Oranı makuldür. Ayrıca, halka açık şirketlere daha düşük oranlı vergi uygulamasının İFM beklentileri yönünden beklenen sonucu sağlamayacağı düşünülmektedir. • Finansal kurumların tabi oldukları kurum/kurul kuralları ile muhasebe uygulamalarının vergi mevzuatı hükümleri ile örtüşmemesinden kaynaklanan sıkıntılar mevcuttur

  7. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • Sorun • Vergi mevzuatımızda, finansal kurumlara uygulanan kurallar kurumlar bazında farklılıklar içermektedir. • Öneri • Vergi mevzuatımızda matrahın tespitinden (örtülü sermaye hükümleri, finansal kurumlarca ayrılması gereken kredi ve benzeri karşılıklarının gider kaydı vb.), vergiden istisna kazançlara kadar (gayrimenkul ve iştirak hisseleri satış kazancı istisnası vb.) getirilmiş olan hüküm ve uygulamalara ilişkin finansal kurumlar arasındaki farklılıklar ortadan kaldırılmalıdır.

  8. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • BANKALARIN BANKACILIK MEVZUATINA GÖRE AYIRDIKLARI GENEL KARŞILIKLARIN VERGİSEL AÇIDAN GİDER KABUL EDİLMEMESİ. Bankacılık Kanuna göre ayrılan karşılıkların, Gelir idaresi ile BDDK’nın ortak anlayışı çerçevesinde yeniden düzenlenerek, vergi kanunları çerçevesinde gider olarak kabul edilmesi bankaların üzerindeki yüklerin azaltılmasında faydalı olacaktır. • VERGİ MEVZUATI BAZI SİGORTACILIK TEKNİK KARŞILIKLARININ KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINDAN İNDİRİMİNDE SİGORTACILIK MEVZUATINDA YAPILAN TANIMLAMA VE HESAPLAMA ESASLARINI DİKKATE ALMAMAKTADIR. Sigortacılık mevzuatına uygun olarak ayrılan teknik karşılıkların kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider kabul edilmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır. Bu sıkıntı sigortacılık mevzuatı değiştikçe vergi mevzuatının da ayrıca değiştirilmesi gereğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle Kanun değişikliği gereken durumlarda süreç uzun zaman almaktadır. Bu nedenle, Kurumlar Vergisi Kanununda sigortacılık teknik karşılıkları tanımlanırken sigortacılık mevzuatına atıf yapılması sorunun çözümünü sağlayacaktır. • FİNANSAL KİRALAMA VE FAKTORING ŞİRKETLERİ YASAL DEFTERLERİNDE VE MALİ TABLOLARINDA TAKİPTEKİ ALACAKLARI İÇİN ÖZEL KARŞILIK AYIRMAK ZORUNDADIRLAR. BU UYGULAMANIN VUK ŞÜPHELİ TİCARİ ALACAK KARŞILIĞI HÜKÜMLERİYLE ÖRTÜŞMEMESİ SONUCU İLGİLİ ALACAKLARIN KURUMLAR VERGİSİ MATRAHINDA NE ŞEKİLDE GİDERLEŞTİRİLECEĞİ PROBLEMİ ORTAYA ÇIKMAKTADIR. Özel karşılıkların vergi mevzuatı açısından bankalarda olduğu gibi gider kabul edilmesine yönelik düzenleme yapılmalıdır.

  9. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI Teşvik Belgesine bağlanan yatırımlar kapsamında uygulanacak indirimli kurumlar vergisi uygulamasından, hak olarak kayıtlara alınan finansal kiralamaya konu sabit kıymetler kapsamında da finansal kiralama şirketi ya da kiracı tarafından faydalanılabilmesine ilişki bir düzenleme yapılmalıdır. • KVK 12-c BENDİNE GÖRE BANKALARIN BORÇLANMALARI ÖRTÜLÜ SERMAYE TANIMI DIŞINDADIR. FİNANSAL KİRALAMA, FİNANSMAN, FAKTORİNG VE İPOTEK FİNANSMAN KURUMLARININ KAPSAM DIŞI BORÇLANMALARI DAHA DAR TANIMLIDIR. Banka dışı mali kuruluşların da (BDDK’ya tabi kurumların) finansman sağlamaya dönük kaynakları için örtülü sermaye kapsamının banka uygulamalarına paralel şekilde düzenlenmelidir. • KVK 5-f BENDİ UYARINCA GAYRİMENKUL VE İŞTİRAK SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI BANKA DIŞI MALİ KURULUŞLAR İÇİN UYGULANAMAMAKTADIR. İstisna uygulamasının bankalarla aynı şekilde kredi riskine maruz kalan finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri için de uygulanmak üzere genişletilmelidir.

  10. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİNİN KURUMLAR VERGİSİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI AÇISINDAN BELİRSİZLİKLER BULUNMAKTADIR. Finansman şirketleri olmaları dikkate alınarak diğer finans kurumu uygulamalarına paralel şekilde bu şirketlerin sorunlarının çözülmesi gerekir. • PORTFÖY İŞLETMECİLİĞİ KAZANCI TÜRKİYE’DE KURULU BORSALARDA İŞLEM GÖREN ALTIN VE KIYMETLİ MADENLERE DAYALI YATIRIM FONLARI VE ORTAKLIKLARI İLE SINIRLIDIR. Sınırlı olarak tanımlanmış istisna diğer yatırım fon ve ortaklıklarında olduğu şekilde genişletilmelidir.

  11. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KURUMLAR VERGİSİ • YATIRIM ORTAKLIKLARINCA DAĞITILAN KAR PAYLARIN İLİŞKİN ÖNERİ Sermaye Piyasası Kanunu’na göre kurulan GSYO, MKYO, GYO ve diğer yatırım ortaklıklarınca tam mükellef kurumlara dağıtılan kar paylarının (bedelsiz sermaye artırımı suretiyle dağıtılanlar dahil), yatırım ortaklığının tam mükellef iştiraklerinden elde ettikleri temettüler ile söz konusu iştiraklerini elden çıkartmak suretiyle elde ettikleri kazançlara isabet eden kısmı, kar payını elde eden tam mükellef kurumlar nezdinde iştirak kazançları istisnasından faydalanması ile kurumsal yatırımcılığın teşvik edilmesinin yanı sıra yatırım ortaklıklarının sermaye piyasalarının gelişimine katkıları daha da artacaktır.

  12. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV • Sorun • Gider Vergileri Kanunu finansal işlemlerin ulaştığı karmaşık yapı ve yeni ürünleri kavramakta yetersiz kalmakta ayrıca verginin kanuniliği ilkesine aykırı sonuçlar yaratabilmektedir.

  13. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV • ÖNERİ -1 • BSMV tamamen kaldırılarak, KDV Kanunu’nda yapılacak düzenlemeyle finans şirketlerinin ana faaliyet konusu işlemlerin KDV’ye tabi olmaması sağlanmalıdır. • Ana faaliyet konusu işlemler dışında kalan işlemler ise KDV’ye tabi tutulabilir. • Mal ve hizmet alımlarında yüklenilen KDV, hesaplanan KDV’den indirim konusu yapılabilir. Bu öneriye ana faaliyet konusu işlemlerle ilgili girdi KDV’lerinin iadesi için sistem geliştirilmesi kaydı ile katılmaktayız.

  14. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV • ÖNERİ -2 • Gider Vergileri Kanunu’nda yapılacak bir düzenleme ile BSMV tamamen kaldırılmadan gerek adıyla gerekse kapsamıyla günümüz finansal işlemlerine uyum sağlayacak düzenlemeler yapılıp, BSMV ve KDV’nin kendi içinde mahsuplaşması mümkün hale getirilir. • Bu öneri ilk öneriye göre finans şirketleri üzerindeki KDV yükünün daha pratik olarak giderilmesi yönü ile daha tercihe şayandır. Ancak finans şirketlerinin teslimlerindeki KDV oranı en fazla BSMV oranı kadar olmalıdır. • Bu öneriler haricinde; eğer BSMV kaldırılmayıp devam edecek ise faaliyet konusu sadece finans şirketlerine iştirak olan Holding Şirketlerin yaptıkları yurtiçi ve yurtdışı teslimlere ilişkin olarak KDV istisnası getirilmesi Holding Şirketler yolu ile yurt içi ve yurt dışı yatırımlar planlayan şirketler yönü ile İFM projesine önemli katkı sağlayacaktır. • BSMV, KDV ile bütünleştirildiği takdirde de bu Holding Şirketlerin teslimlerine düşük oranlı KDV uygulaması veya KDV istisnası getirilmesi uygun olacaktır.

  15. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV • ÖNERİ -3 • BSMV uygulamasına devam edilecekse var olan uygulamada günümüz koşullarına uygun değişiklikler yapılmalıdır. • Kanunda mükelleflerinin açık olarak sayılması, finansal işlemlerin ulaştığı karmaşık yapıyı, yeni ürünlere ilişkin hükümler içermesi, kapsamın net olarak belirlenmesinin yanı sıra Kanun’un isminin de (Finansal İşlemler Vergisi gibi) değiştirilmesi yoluna gidilmelidir. • BSMV beyannamelerin genel müdürlük bünyesinde konsolide olarak verilmesi • BSMV’nin müşterilere yansıtılabileceği işlemler belirlenerek, BSMV’nin bu bedeller üzerinden (faiz, komisyon, hizmet ücreti gibi) alınmasına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. Dolayısıyla bankaların BSMV’sini yansıtamadıkları işlemlere ilişkin (kendi portföyleri için yaptıkları menkul kıymet işlemleri, sabit kıymet vb varlıkların satışı işlemleri gibi) oluşan maliyetler ortadan kaldırılmalıdır.

  16. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV • ÖNERİ -3 (devamı) işlem bazlı yapılabilecek düzenlemeler: • Kaynak ayırımı yapılmaksızın yurtiçinden ve yurtdışından açılan tüm kredilere (Türkiye’deki finans kurumlarınca yurtdışından sağlanan borçlar hariç) BSMV uygulanmalıdır. Ancak bu oran mevcut duruma göre düşük olmalıdır. • Türkiye’de ihraç edilen borçlanma araçlarından elde edilen kazanç ve gelirlere BSMV istisnası getirilmesi. • (1) arbitraj tanımı finans literatürü ve bankacılık mevzuatındaki haline genişletilerek, (2) riskten korunma amaçlı işlemlerden elde edilen kazançlar riskten korunan varlıktan elde edilen zarar mahsup edilerek sadece reel ekonomik kazanç üzerinden BSMV uygulanması yoluna gidilebilir • Türev ürünlerden elde edilen gelirlere BSMV istisnası getirilmesi. • 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 15’inci maddesi uyarınca yurt dışında yaptırılabilecek sigortaların prim ve komisyon kazançlarının ülkemizde kalmasının sağlanmasını teminen, bu sigorta primlerine BSMV istisnası tanınması. Yurt dışı varlıkların sigortalanmasından elde edilen prim gelirlerinin BSMV den müstesna tutulması. KOBİ’lere daha uygun maliyetle fon sunarak üretimlerine canlılık kazandırılabilmesi için BSMV oranının indirilmesi.

  17. Finansal kurumların vergilendirilmesi – DAMGA VERGİSİ, HARÇLAR • Sorun • Finansal kurumlar üzerinde damga vergisi ve harçlara ilişkin önemli vergisel yükler bulunmaktadır. • Öneri • Yurtiçi ve yurtdışı yerleşik finans kurumlarının ana faaliyetleri kapsamında verdiği hizmetlere ilişkin olarak düzenlenen kağıtlara DV istisnası getirilmesi ve bu kapsamda yapılan işlemlere ilişkin harç istisnası tanınması. • DV istisnası getirilmemesi durumunda, genişletilmiş bir kredi tanımının Kanun’da yapılarak bu işlemlere ilişkin istisna sağlanması.

  18. Finansal kurumların vergilendirilmesi – KKDF • Sorun • KKDF dolayısıyla katlanılan yükler. • Öneri • KKDF’nin kaldırılması birincil öneridir. • Kaldırılmıyor olması durumunda uygulaması ekonomik gereklere uygun olarak tekrar dikkate alınmalıdır.

  19. Finansal kurumların vergilendirilmesi –BSMV, KDV, HARÇLAR, KKDF- SORUNLAR/ Öneriler • BANKALARIN YURTDIŞI ŞUBELERİNİN İŞLEMLERİNİN BSMV KARŞISINDAKİ DURUMU. Bankaların yurtdışı şubelerince gerçekleştirilen işlemlerin BSMV’ye tabi olduğu hakkında düzenlenen raporlar bulunmaktadır, bu şube işlemlerinin BSMV’ye tabi olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. • İPTAL EDİLEN İŞLEMLERE İLİŞKİN BSMV. İptal edilen işlemlerin BSMV’lerine ilişkin düzenlemenin eksikliği önemli bir maliyet yaratmaktadır. • ARACI KURUMLARIN İNDİRİLECEK KDV’LERİNİN HESAPLANAN KDV’YE MAHSUP EDİLMESİ İLE İLGİLİ YAŞANAN SIKINTILAR. Aracı kurumlar tarafından verilen KDV’ye tabi hizmetlere ilişkin yüklenilen KDV tutarlarının indirimi mümkün olmakla beraber çeşitli zorluklar nedeniyle belirli işlemler dışında uygulanamamaktadır.

  20. Finansal kurumların vergilendirilmesi –BSMV, KDV, HARÇLAR, KKDF- SORUNLAR/ Öneriler • KDVK 17-R UYARINCA BANKALARA BORÇLAR NEDENİYLE GAYRİMENKUL VE İŞTİRAK HİSSESİ SATIŞI KDV’DEN İSTİSNA EDİLMİŞTİR. ANCAK DİĞER MALİ KURULUŞLAR İÇİN BÖYLE BİR UYGULAMA YOKTUR. TEMİNATLARI NAKDE ÇEVİRME ESNASINDA KDV UYGULANMASI DEZAVANTAJ YARATMAKTADIR. İstisna maddesinin banka dışı mali kuruluşları da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. • HARÇLAR KANUNU 123. MADDESİNİN SON FIKRASI İLE BANKALARA, YURT DIŞI KREDİ KURULUŞLARI VE ULUSLARARASI KURUMLARA HARÇ İSTİSNASI TANINMIŞTIR. KREDİ VEREN DİĞER KURULUŞLAR İÇİN BÖYLE BİR İSTİSNA HÜKMÜ YOKTUR. Harç istisnasının banka dışı mali kuruluşları da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. • KKDF İSTİSNASI KISITLI UYGULANABİLMEKTEDİR. Bankalar ve finansman şirketlerinde olduğu gibi diğer kullanılan krediler için KKDF oranının % 0 olarak belirlenmelidir.

  21. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV, KDV, HARÇLAR, KKDF- SORUNLAR/ Öneriler • ALTIN VE KIYMETLİ MADENLERE DAYALI YATIRIM FONLARININ ALTIN VE KIYMETLİ MADENLER DIŞINDAKİ İŞLEMLERİNİN BSMV KARŞISINDAKİ PROBLEMLİ DURUMU. • Menkul kıymet yatırım fonları, menkul kıymet yatırım ortaklıkları ve emeklilik yatırım fonlarına sağlanan BSMV istisnası tüm yatırım fonları / ortaklıkları için genişletilmelidir. Söz konusu yatırım fon ve ortaklıklarının mükellefiyetinin tamamen kaldırılmalıdır. • FAKTORİNG ŞİRKETLERİNİN FİNANSMANLARINDA BSMV ve KKDF MALİYETLERİ • Faktöring sektörü, diğer finansman kurumlarında olduğu gibi, yüksek seviyede dış kaynak kullanmaktadır. Faktöring şirketleri, hem müşterilerine sağladıkları faktöring hizmetlerinden elde ettikleri faiz ve komisyon gelirleri üzerinden %5 BSMV ödemekte, hem de söz konusu hizmetler için yurtiçindeki bankalardan kullandıkları kredi faizleri üzerinden %5 BSMV maliyetine katlanmaktadırlar. Diğer yandan, gerekli finansmanın yurtdışından sağlanması durumunda da banka ve tüketici finansmanı kuruluşlarından ayrı olarak %3 KKDF maliyeti ile karşılaşabilmektedirler

  22. Finansal kurumların vergilendirilmesi – BSMV, KDV, HARÇLAR, KKDF- SORUNLAR/ Öneriler • %1 KDV ORANI UYGULAMASININ SONA ERMİŞ OLMASI NEDENİYLE, FİNANSAL KİRALAMA İŞLEMLERİNİN EN ÖNEMLİ VERGİSEL AVANTAJI KALDIRILMIŞTIR. • Finansal kiralama işleminin özünde finansman işlemi olması nedeniyle faiz tutarına ilişkin farklı bir vergileme rejimi belirlenerek, bu şirketlerin rekabet avantajını yakalayabilmeleri sağlanmalıdır. • Mal bedelinin KDV’ye tabi tutulmaya devam edilmesi ancak sözleşmenin düzenlendiği anda fatura edilebilmesi ya da mal bedelinin KDV’ye tabi olmaması şeklinde düzenleme yapılabilir. Bu durumda faiz tutarı ise BSMV’ye tabi tutulacaktır. • Finansal kiralama kuruluşlarının finansmanı mal üzerinden alınmaması sebebiyle yöntemin işleyişini kolaylaştıracak vergisel önlemlerle donatılması gerekmektedir. Örneğin, tecil-mahsup müessesesi, yatırım-teşvik müessesinden yararlandırılması. • İNDİRİMLİ KDV ORANI UYGULANMASINDAN DOLAYI FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETLERİNİN DEVREDEN KDV’Sİ ÖNEMLİ TUTARLARA ULAŞMIŞTIR. • KDV iadesi konusunda düzenlemeler yapılarak iade süreci çalıştırılmalıdır.

  23. Finansal kurumların vergilendirilmesi – GSYO • GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIKLARININ BSMV MÜKELLEFİ OLMADIĞININ AÇIKLIĞA KAVUŞTURULMASI 5838 sayılı kanun ile Menkul kıymet yatırım fonları ve Menkul Kıymet yatırım ortaklıklarının işlemlerinden lehlerine kalan paralar 02.03.2009 tarihinden sonra BSMV’den istisna edilmiştir. Söz konusu istisna sadece menkul kıymet yatırım ortaklıklarını kapsamakta, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının yapacakları hisse senedi alım satımları için durum belirsizdir. Bazı GSYO’lar BSMV ödemektedirler. Türkiye’deki son yıllardaki yabancı girişim sermayesi fonlarının Türkiye’deki piyasalara olan ilgisi göz önüne alındığında Türkiye’deki girişim sermayesi piyasası gelişmekte ve Türkiye’de kurulu yatırım ortaklıkları da yabancı girişim sermayesi fonlarıyla rekabetçi bir hale gelmiştir. Yurtdışından hisse senetlerine yatırım yapan yabancı yatırım fonlarının BSMV veya KDV ödememesi dolayısıyla, Türkiye’de kurulu yatırım Ortaklıklarına nazaran avantajlı durumdadırlar. Bu kurumların BSMV mükellefiyetinin olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmalıdır.

  24. Raporun kapsamı • Finansal kurumların vergilendirilmesi • Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek

  25. Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Sorunlar: • Kayıt dışından kaynaklanan haksız rekabet • Yurtdışı işlemlerde haksız vergi rekabeti • Vergi adaletine inançsızlık • Gelir adaletsizliği • Finansal kurumlar üzerindeki yük

  26. Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Yurtdışı ülke uygulamaları: • Vergileme dolaylı vergilerden ziyade ağırlıklı olarak doğrudan gelirin vergilenmesi suretiyle yapılıyor • Gelir ve servet dağılımından kaynaklanan eşitsizliklerin giderilmesi ve kayıt ve beyan dışındaki gelirlerin yarattığı haksız vergi rekabetinin önlenmesi amacıyla her türlü ekonomik gelirin beyan suretiyle vergilemeye tabi tutuluyor, • Sosyal hizmetler ve sosyal güvenlik ödemelerinin çok gelişmemiş olduğu ülkelerde gelir ve servet dağılımından kaynaklanan eşitsizlikler artan oranlı gelir vergilemesi suretiyle giderilmeye çalışılıyor, • Düz oranlı vergileme daha ziyade sosyal hizmetler ve sosyal güvenlik ödemelerinin çok gelişmiş olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde uygulanıyor, • Tam mükellef arasında vergi adaleti, dar mükellefler için “ayrım yapılmama” ilkesi benimseniyor, • Dar mükelleflerin ilgili ülkede işyeri veya daimi temsilcisi olmaksızın elde ettiği kazançların niteliğine bağlı olarak vergilemenin yapılıyor, nakdi sermaye karşılığında önceden belli bir getirinin elde edildiği menkul sermaye iradı niteliğindeki gelirlerin nihai olarak stopaj suretiyle vergilendiriliyor, sermaye piyasalarından elde edilen değer artış kazançlarının vergilemeye tabi tutulmuyor.

  27. Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Birincil öneriler: • Finansal ürünlerden elde edilen gelirin vergilendirilmesine ilişkin olarak vergi mevzuatında ürün bazlı kurallar yerine prensip bazlı kurallar getirilmelidir; • Tam mükellefler açısından yalnızca finansal ürünlerden değil her türlü kaynaktan elde edilen her türlü ekonomik kazanç beyan suretiyle artan oranlı gelir vergilemesine tabi olmalıdır; • Türk sermaye piyasasının uluslar arası sermayeye olan ihtiyacı ve uluslararası vergi rekabeti açısından konumu dikkate alındığında dar mükelleflerin Türk sermaye piyasasından elde ettiği değer artış kazançları üzerinde gelir vergilemesi yapılmamalı, ancak para ve sermaye piyasası araçlarından nakdi sermaye karşılığında önceden belli bir getirinin elde edildiği menkul sermaye iradı niteliğindeki gelirler nihai olarak stopaj suretiyle vergilendirilmelidir; • Türkiye’de faaliyet gösteren finansal kurumların tam mükelleflerce sermaye piyasası araçlarından (ters-repo ve yatırım fonu katılma belgeleri hariç) elde edilen gelirlere ilişkin vergi sorumluluğu kaldırılmalı, söz konusu kurumlar yalnızca bilgi vermek yükümlülüğü altında olmalıdır.

  28. Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • İkincil öneriler: • Beyan usulünün sağlıklı işleyebilmesi açısından mali idare nezdinde özel bir hizmet birimi ve elektronik veri tabanı oluşturulmalı, İMKB, MKK, TCMB gibi kamu kurumları ile Türkiye’de faaliyet gösteren finansal kurumların finansal ürünlerden elde edilen gelirlere ilişkin olarak dönemsel olarak bu veri tabanına bilgi aktarması sağlanmalı, özel hizmet birimi tarafından oluşturulacak bireysel vergi hesabı ekstrelerinin mükelleflere gönderimi sağlanmalı, süresi içinde itiraz edilmemesi halinde tahakkuk işlemi yapılmalıdır; • Türev ürünlerden elde edilen gelirlere ilişkin GİB bünyesinde yürütülen taslak tebliğ çalışmaları ortaya çeşitli mahsurlar nedeniyle geniş katılımlı ve kapsamlı olarak üzerinde çalışılmadan nihai hale getirilmemelidir; • Finansal ürünlerden elde edilen gelirin vergilendirilmesine ilişkin olarak Vergi Konseyi nezdinde daimi bir çalışma grubu oluşturulmalıdır; • Çalışmamız kapsamında komitemize sunulmamış olan Gelir Vergisi Kanunu tasarısı da yukarıdaki öneriler dikkate alınarak değiştirilmelidir. • Bu çerçevede, yeni Gelir Vergisi Kanunu’nda, 07.10.2001 tarihinden sonra düzenlenen hayat sigortası poliçeleri kapsamında sigorta şirketleri tarafından sigortalılara yapılan ödemeler ile bireysel emeklilik sisteminde emeklilik şirketleri tarafından katılımcılara yapılan ödemelerde anaparanın vergilendirilmesi uygulamasından vazgeçilmelidir.

  29. Raporun kapsamı • Finansal kurumların vergilendirilmesi • Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek

  30. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Sorunlar • Finansal ürün bazında vergilendirilmeye çalışılması • Mevcut finansal ürünlerin vergilendirilmesinde süregelen belirsizlikler • Yeni finansal ürünlerin vergilendirilmesinde ortaya çıkan tereddütler • Finansal Enstrümanların Sermaye Piyasası Mevzuatındaki tanımı ile vergi mevzuatındaki tanımının birbiriyle uyumlu olmaması • Yurtdışı piyasalarda işlem gören finansal enstrümanların Türkiye’de kayıt altına alınmasında Sermaye Piyasası ve Merkezi Kayıt Kuruluşu kayıt harçları

  31. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Birincil Öneriler/Genel • Menkul sermaye niteliğindeki nakden veya hesaben yapılan finansal ürün ödemelerinde ihraçcı ve/veya ödemeyi yapanlarca istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapılması • Finansal ürünlerin değer artış kazancı niteliğindeki ödemeleri üzerinde tevkifat olmaması

  32. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • İkincil Öneriler/Ürün Bazında (Geçici 67 inci maddenin kaldırılacağı varsayılmıştır) • KAR PAYLARI • Kurumlarca kurucu hisse senetleri ve diğer intifa hisse senetlerine verilen kâr payları ve pay sahiplerine hazırlık dönemi için faiz olarak veya başka adlarla yapılan her türlü ödemeler ile işitrak hisselerine ilişkin dağıtılan karlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ortakları ve komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar ) kar payı olarak adlandırılıp kar payı dağıtımı yapan tarafından tevkifata tabi tutulur • Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan yatırım fonları katılma belgelerine ödenen kâr payları ile yatırım ortaklıkları kar payları yatırım fonu ve yatırım ortaklığı nezdınde tevkifata tabi tutulur • Konut finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetlere ve varlık finansmanı fonlarını temsilen ihraç edilen varlığa dayalı menkul kıymetlere ödenen faiz, kâr payı veya benzeri gelirler de kar payı olarak tevkifata tabi tutulur • MEVDUAT FAİZLERİ ve mevduat faizi niteliğindeki diğer ödemelerden (Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kâr payları ile kâr, ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr payları ve özel finans kurumlarınca kâr ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları, teminata alınan nakit paralara ilişkin ödenen faizler vb.) aynı oranda tevkifat yapılması, bununla beraber bankalararası para piyasasındaki mevduatlar ve borsa para piyasasında değerlendirilen paralar için ödenen faizlerde tevkifatın sıfır olarak uygulanması

  33. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • İkincil Öneriler/Ürün Bazında (Geçici 67 inci maddenin kaldırılacağı varsayılmıştır) • BONO FAİZLERİ Devlet tahvili ve Hazine Bonosu faizlerinden, Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresi'nce çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirlerden, ipotek finansmanı kuruluşları ve konut finansmanı kuruluşları tarafından ihraç edilen ipotekli sermaye piyasası araçlarına ödenen kâr payı ve faizlerden, diğer tahvil faizlerinden aynı oranda tevkifat yapılması; böylelikle özel sektör tahvilleri ile devlet tahvili/hazine bonosu faizleri üzerindeki stopaj yükünün eşitlenmesi • ALACAK FAİZLERİ Alacak faizi ödemelerinde tevkifat uygulamasına devam edilir, seküritizasyon yoluyla yurtdışından yapılan borçlanmalardaki % 1 oranında tevkifat oranı % 0’a indirilmelidir. • İSLAMİ FİNANSMAN VE İSLAMİ YATIRIM ÜRÜNLERİ İslami finansman yöntemlerinin islami olmayan finansman yöntemlerinden farklı düşünülmeyerek bunlara ilişkin vergi düzenlemelerinin aynı şekilde olması (tevkifat oranı, damga vergisi vb). Özün önceliği ilkesinin göz önüne alınarak finansman işleminin altında bir varlık temliki söz konusu ise ortaya ek vergi yükü çıkmayacak şekilde (ekonomik devrin olmadığının sadece hukuki devir işleminin yapılıor olmasının kabulü ile) düzenleme yapılması İslami yatırım ürünlerinin niteliklerine bakılarak vergilendirilme yapılması (SUKUK: Özel Sektör Bonosu, Murabaha: Kredi/Mevduat, Salan: Forward, İstisna: Taahhüt vb)

  34. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • İkincil Öneriler/Ürün Bazında (Geçici 67 inci maddenin kaldırılacağı varsayılmıştır) • TÜREV ÜRÜNLER Türev Ürünlerden Elde Edilen Gelirlerin Sınıflandırılması 3 başlık altına toplanabilir • MSİ niteliğine sahip gelirler - Nakdi sermaye karşılığı elde edilen ve dönemsel getiri sağlayan gelirler (örneğin, dual currency deposit, cash collateralized TRS, cross-currency swap) • Değer artış kazancı niteliğine sahip kazançlar – Bir borsada işlem gören veya organize bir borsada işlem görmemekle birlikte elektronik bir platform üzerinde işlem gören ve şartları önceden belirlenmiş sözleşmeler kullanılmak suretiyle yapılan işlemlerden elde edilen kazançlar • Diğer arızi ticari kazanç – MSİ ve değer artış kazancı niteliğinde olmayanlar (örneğin, tezgahüstü opsiyon primleri, faiz swapı) Dar ve tam mükellef kurumlar için elde edilen gelirler ticari kazanç olarak dikkate alınır ve stopaja tabi tutulmaz. Dar mükellef kurumlar için stopaja tabi tutulmamış bu gelirler bir işyeri veya daimi temsilci aracılığı ile elde edilmediği sürece beyana tabi olmaz Gerçek kişiler için ise MSİ niteliğine sahip türev ürün gelirleri mevduat faizi ile aynı oranda tevkifata tabi tutulur, diğer türev ürün gelirleri tevkifata tabi tutulmaz Tam mükellef gerçek kişilerin bu gelirleri beyana tabi olur; dar mükellef gerçek kişiler için ise tevkifat nihai vergidir, tevkifata tabi olmayan diğer türev ürün gelirleri ise beyana tabi tutulmaz

  35. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • İkincil Öneriler/Ürün Bazında (Geçici 67 inci maddenin kaldırılacağı varsayılmıştır) • CASH POOLING/CASH NOTIONAL • Örtülü sermaye hesabında, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçlar aynı hesap dönemi içinde kurumların ortaklarına veya ortaklarla ilişkili olan kişilere doğrudan veya dolaylı olarak sağladıkları borçlardan mahsup edilir. Birbirinden mahsup edilecek tutarların hesabında ortaklar ve ortakların ilişkide bulunduğu kişiler topluca dikkate alınır. • Türkiye’de faaliyet gösteren bir banka nezdinde açılmış olup cari hesap şeklinde işleyen ve birden fazla ilişkili kurumun birbirlerine finansman sağlamak amacıyla kullandıkları nakit havuzu hesaplarında: • KDV – Ay sonundaki net faiz geliri üzerinden hesaplanmalıdır, (veya finansal işlemler KDVden istisna kılınırsa bu sorun ortadan kalkacaktır) • KDV – Yurtdışına verilen krediler hizmet ihracı kapsamında değerlendirilmelidir, • BSMV – BSMV’ye tabi değildir, • Stopaj – Dar mükellefin ay sonundaki net faiz geliri üzerinden hesaplanmalıdır, • KKDF – KKDF olmamalı • DV – Bu hesaplara ilişkin yapılan sözleşmeler DV’den istisnadır.

  36. Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Sigortacılık ürünleri: • Mortgage sigortaları: Konut finansmanı sistemi kapsamında yapılan sigortalarda BSMV istisnası uygulamasına ilişkin yoruma açık hususlar düzenlenmelidir. • Yurtdışındaki varlıklara ve risklere ilişkin sigortalar: Yurtdışındaki varlıkların ve risklerin sigortalanmasından elde edilen prim gelirlerine BSMV istisnası getirilmelidir. • Yangın sigortası: Yangın sigortalarında, Yangın Sigorta Vergisi’nin (YSV) kaldırılmasına ilişkin düzenleme yapılmalıdır. • Emeklilik fonları: Diğer yatırım fonlarında olduğu gibi, emeklilik fonlarına yatırım yapan yabancılara geri ödemelerde stopaj oranı sıfırlanmalıdır.

  37. Raporun kapsamı • Finansal kurumların vergilendirilmesi • Finansal yatırımcıların vergilendirilmesi • Finansal ürünlerin vergilendirilmesi • Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek

  38. Finansal kurum ve yatırımcılar için belirsizlikleri önlemek Mukteza mekanizmasının etkinleştirilmesi için: • Finansal sektöre yönelik muktezaların GİB bünyesindeki uzman daire tarafından sağlanması • Muktezaların vergi aslı için de koruyucu olmasının sağlanması

More Related