1 / 76

DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI

DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI. Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları acile sıklıkla müracaat eden hasta gruplarındandır. Basit bir enfeksiyondan hayatı tehdit edici boyuta kadar olan bir spektrum gösterebilirler.

cameo
Télécharger la présentation

DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI

  2. Deri ve yumuşak doku enfeksiyonları acile sıklıkla müracaat eden hasta gruplarındandır. • Basit bir enfeksiyondan hayatı tehdit edici boyuta kadar olan bir spektrum gösterebilirler. • Acilde görülen enfeksiyonlar insan ve hayvan ısırıkları,silah yaralanmaları,damar içi ilaç kullanımı,iş kazaları,iyatrojenik yada idiopatik kökenli olabilir. • Tedavi başarısızlığı olan ,komplike olan yaralanmaların enfeksiyon hastalıklarınca konsülte edilmesi uygun olmaktadır.

  3. DERİNİN YAPISI • Deri vücudumuzun en büyük organıdır. • Yüzey alanı: Yeni Doğanda 0,25 m² Erişkinde 1,65-2.00 m² • pH : 4,2-5,6

  4. Derinin üç tabakası bulunmaktadır: Epidermis: Geçirgen olmayan çok katlı bir tabakadır. Koruma ve deri yenilenmesinden sorumlu Dermis: Kaba sağlam ancak porları bulunan bir tabakadır. Deri eklerini taşır. İki tabakadan oluşur: Papiller dermis Retiküler dermis Subkutis: Yumuşak lipitten zengin, derin tabakadır. Yalıtım ve enerji sağlar.

  5. S. Korneum: -Dış tabakadır. -Ölü hücrelerden oluşur. S. Lusidum:-Şeffaf tabakadır. -Çekirdeksiz parlak ışık veren hücrelerden oluşur. -Ayak tabanı ve avuç içinde bulunur. S. Granülozum: -Granüler tabakadır. Ölen deri hücreleri burada granüllü hal almıştır. S. Spinozum: -Spinal hücreli tabakadır. S. Bazale:-En alt tabakadır. -Buradaki hücreler canlı ve çoğalma yeteneğine sahiptir.

  6. 1. Stratum Korneum Dış tabakadır, ölü hücrelerden oluşur.

  7. 2. Stratum Granülozum Granüler tabakadır. Ölen deri hücreleri burada granüllü hal almıştır.

  8. 3. Stratum Spinozum • Spinal hücreli tabakadır

  9. 4. Stratum Germinativum (Stratum Bazale) En alt tabakadır. Buradaki hücreler canlı ve çoğalma yeteneğine sahiptir.

  10. DERMİS VE DERİ EKLERİ Dermis: Kaba sağlam ancak porları bulunan bir tabakadır. Deri eklerini taşır. İki tabakadan oluşur: • Papiller dermis • Retiküler dermis

  11. DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA SINIFLAMA: 1-FDA SINIFLAMASI 2-IDSA SINIFLAMASI(Amerikan Enfeksiyon hastalıkları Derneği)

  12. FDA SINIFLAMASI: 1-Komplike olmayan: 2-Komplike olan: (5 koşul greklidir: 1-subkutan yağ doku tutulumu 2-ciddi cerrahi girişim gereksinimi 3-perineal bölge tutulumu 4-diyabetik ayak enfeksiyonu 5-diyabetes mellitus,immun komprimize bir durum ve obezite gibi eşlik eden bir durumun bulunması)

  13. Doç.Dr.Zeynep KEKEÇ S:586

  14. IDSA KLAVUZUNA GÖRE: 1-Hastalık özellikleri (selülit,apse,nekrotizan enfeksiyonlar) 2-Zedelenme mekanizması(insan ısırığı,hayvan ısırığı,cerrahi müdahale..) 3-Konak faktörleri(immün sistem bozukluğu ,genetik yatkınlık …) göz önüne alınmıştır.

  15. BAZI YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARI

  16. GAZLI GANGREN • Klostridial Myonekroz olarakta bilinir. • Hayatı tehdit edicidir. • Etken : gr(+) zorunlu anaerob sporlu bir bakteri olan Clostridium perfiringes,Clostridium septicum,Clostridium novyi • İnkübasyon süresi:1-2 gün • Şikayet : Fizik muayene bulgularıyla orantısız bir ağrı vardır.ilk belirtidir ve ani başlar. Etkinelenen bölgede ağırlık hissi vardır.

  17. FM: • cilt ödemli, • bronz kahverengi renkte, • kötü kokulu seröz bir akıntı, • krepitasyon vardır. • Yaranın distal kısmında ödeme bağlı damar basısı sonucu nabız alınamayabilir. • Ateş düşüktür,ancak nabız yüksektir. • Deliriyum ve irritabilite mevcut olabilir.

  18. TANI • Düz radyografi:yumuşak dokuda gaz görüntüsü • Laboratuar: anemi(eritrositler hemolize olduğu için) metabolik asidoz lokositoz trombositopeni myoglobinüri kcft,bft bozukluğu

  19. AYIRICI TANI Dokuda gaz yapan diğer enfeksiyonlar: • Nekrotizan fasiit • Streptococcal miyozit • Akut streptococcal hemolitik gangren • Krepitan selülit Krepitasyon alınıyorsa: • Laringeal veya trakeal fraktür • Pnömotoraks • pnömomediastinum tintinalli

  20. TEDAVİ: • Kristalize penisilin G 20-24 milyon Ü/gün 6 e?it doza bölünerek i.v. verilir. • Penisilin allerjisi varsa, kloramfenikol + metronidazol kombinasyonu veya tetrasiklin verilebilir • Tedavinin esas temelini, tüm nekrotik dokuların cerrahi debridman teşkil eder. • Kasların havalanmasını sağlamak için insizyonlar yapılmalı, steril gazlı bez konarak, üzerine sk sık hidrojen peroksit dökülmelidir. • Gerekirse amputasyon yapılmalıdır. • Septik abortuslardan sonra gelişebilen, uterus, perine ve kalçalarda oluşan ağır klostridium infeksiyonlarında ise total histerektomi ve gerekli debritmanlar yapılmalıdır. • Polivalan gazlı gangren antiserumunun etkisi tartışmalıdır. Bazı ülkelerde kullanılmamaktadır. Günde 250 ml antiserum 750 ml izotonik tuzlu su içine konarak 2 gün verilebilir. • Hiperbarik oksijen tedavisi Bu amaçla hasta özel odada günde 3 defa 3 atmosfer basınç altında 1-2 saat tutulur www.infeksiyon.org.tr Prof. Dr.İsmail BALIK A.Ü.TIP FAKÜLTESİ

  21. TEDAVİ • İV krastoloid sıvılar verilmeli • Anemi derinse eritrosit suspnasiyonu verilmeli • Vazokonstrüktör ajanlar kontrendikerdir • Sıvı replasmanı yeterliliği için cvp ölçümü veya idrar çıkışı takip edilmelidir • Pen-G bölünmüş dozlarda 10-40 milyon ü/gün • Vankomisin 1 gr İV 12 saatte bir yada penisilinaz-dirençli penisilinler örnek nafsilin 2 gr İV 4 satte bir • Penisilin alerjisi varsa klindamisin 900 mg İVx4/gün yada metronidazol 15 mg/kg iv yükleme +idame 7.5 mg/kg İV 6 saatte bir • Endike ise tetanoz proflaksi • Cerrahi debridman esastır • Hiperbarik oksijen tedavisi faydalıdır TİNTİNALLİ

  22. SELÜLİT • Deriye bakteriyel invazyona sekonder cevap olarak gelişen lokal yumuşak doku enfeksiyonlarıdır • Etken S.aerous veya A grubu B hemoltik streptokoklar • Altta yatan hastalığı olanlarda (DM gibi),yada damar içi madde bağımlılarında e.coli,pseudomonas,klebsiella yada enterobakter de selülit yapabilir. • Hastaneye en fazla yatış nedeni olan cilt enfeksiyonudur.

  23. Selülitin özel tipleri • Lenfanjit • Erizipel • Erizipeloid • Eritrazma • Vibrio fulnificus • Pyoderma gangrenozum ACİL TIP 1997: POUSADA,OSBORN LEVY 344-345

  24. LENFANJİT • Lenf yolu enfeksiyonudur • Tipik tutlum ekstremitelerdir • Etken: Ensık A grubu strep. 2. sırada Staf.aerous • Fm: lenfadenopati+ lenfyolu üzerinde ağrılı çizgi şeklinde kızarıklık

  25. LENFANJİT

  26. ERİZİPEL(YILANCIK) • Etken :A grubu streptokoklar • Lezyonları ağrılıdır,lezyonların kenarı deriden kabarıktır.komşu derisen keskin sınırlarla ayrılır. • Genelde yüzü tutar.ama alt ekstremitede görülme sıklığı fazladır • Ağrı ,ateş,kırgınlık,titreme yapar.

  27. ERİZİPEL

  28. ERİZİPELOİD • Etken:eryzipelothrix rhusiopathiae • Eller ve parmaklarda ortaya çıkan pembe renkli selülittir.kasap ve balıkçılarda sık görülür.

  29. ERİTRAZMA • Etken :c.minutissimum • Deri kıvrımlarını tutar.koltukaltı,kadınlarda meme altı ve arası,kasıklar • Keskin sınırlı,kahverengimsi kırmızı ,yama şeklindedir. • Wood ışığında röfle verir.

  30. VİBRİO VULNİFİCUS • Tuzlu su ile temas sonrası ortaya çıkar • Genellikle ekstremitelerdedir. • Hızlı yayılır • Hastalığın görüldüğü kişilerde genelde altta yatan bir karaciğer hastalığı vardır.

  31. PYODERMA GANGRENOZUM • Altta yatan lösemi,inflamatuar barsak hastalık,yada romatoid artriti olan hastalarda görünmektedir. • Tipik olarak küçük püstüller,papüller yada kanamlı veziküller olarak ortaya çıkar. • Veziküller genişler ve çevresi eritemli,kabarık kenarlı,ödemli koyu renkli ülserlere dönüşür. www.fusabil.org/.../figure_FUSABIL_620_0.jpg firattipdergisi.com/.../figure_FTD_523_0.jpg

  32. TEDAVİ • SELÜLİT: 10 gün dikloksasilin 500 mg 4x1 po Veya klaritromisin 500 mg tb 2x1 po Veya amoksisilin-klavunat 875/125 tb 2x1 po • İmmun suprese yada diyabetik hastalarda IV tedavi örnek sefazolin sodyum 1 gr 4x1 IV • Penisilinaz dirençli penisilinler nafsilin 2 gr 6x1 IV (diyabetikler hariç) • Diyabetik hastalarda seftriakson1-2 gr/gün IV • Ciddi olgularda imipenem 500 4x1 IV

  33. ERİZİPEL • Pen –G 1-2 milyon ü 4x1 IV(non diyabetiklerde), • Penisilinaz dirençli penisilinler nafsilin 2 gr 6x1 IV (diyabetikler hariç) • Diyabtik hastalarda ve fasial tutulumlarda seftriakson1-2 gr/gün IV • Ciddi olgularda imipenem 500 4x1 IV • penisilin allerjisi varsa AZİTROMİSİN 500 mg/gün IV 2 gün kullanılıp oral tedaviye geçilir. HAFİFİ OLGULAR DIŞINDA IV TEDAVİ KULLANILMALIDIR.

  34. CİLT ABSESİ(KUTANÖZ ABSELER) • Lolize pü kolleksiyonu olarak tanımlanabilir. • Sorumlu mikroorganizma enfeksiyon olan bölgeye komu flora ile aynıdır. • Anaerob apseler:mukoza yüzeyini enfeksiyonlarıyla ilişkilidir.(ağız,rektum gibi) • Travma sonrası gelişen apseler daha çok aerobtur. • Perine(bartolin bezi gibi) ve periüretral apselerden neisseria gonore izole edilebilir. • Doğumsal kist ve sinüslerin drenajının engellenmesi sonucuda apseler oluşabilir(pilonidal sinüs gibi) • Damar içi madde kullananlarda yaralar apse oluşumuna yatkındırlar.

  35. BAZI APSELER VE TEDAVİLERİ • BARTOLİN BEZİ APSESİ: • Labada tektaraflı şişlik ve ağrı. • Şişlik fluktuasyon verir. • Etken genelde neisseria gonore ve chlamidya trochomatistir. • Bartolin bezi apsesi görüldüğünde mutlaka servikal kültür alınmalıdır. • TEDAVİ: • Cinsel yolla bulaşan hastalıktan şüphelenilmedikçe antimikrobiyal tedavi gereksizdir • Asıl tedavi insizyon ve drenajdır. Ardından WORD KATETERİ yerleştirilir.

  36. Word kateteri emedicine.medscape.com/article/777112-media

  37. Word kateteri balonu şişirilmiş hali emedicine.medscape.com/article/777112-media

  38. HİDRADENİTİS SÜPÜRATİVA • Apokrin ter bezlerini tutan ve tekrarlayan bir enfeksiyondur. • Özellikle aksilla ve kasıklarda olma eğilimindedir. • Etken genelde satfilokoklardır, ancak streptokoklarda etken olabilmektedir. • Apseler birden çoktur, progresyonları farklıdır. • TEDAVİ • İnsizyon ve drenaj, • Antibiyoterapi • Cerrahiye müracaat önerilmelidir

  39. İNFEKTE SEBASE KİSTLER: • Adı gibi sebase bezlerden köken alır. • Cilt altı yayılır. • Eritematöz ,hassas ,fluktuasyon veren kitle şeklinde görülür. • Tedavi: • İnsizyon ve drenajdır. • 3 gün sonra acil serviste yada cerrahi polikliniğinde kontrol edilir.

  40. PİLONİDAL APSE • Gluteal kıvrım boyunca oluşan hassas,şiş ve fluktuasyon veren kitledir • TEDAVİ: • Geçici olarak insizyon ve drenaj yapılır, • Kesin tedavi cerrahi olarak kistin çıkarılmasıdır,ve kapatılmasıdır. • Selülitle birlikte olmadıkça antibiyoterapi gereksizdir. • Komplikasyonu: enterokutanöz fistüldür

  41. STAFLOKOKKAL YUMUŞAK DOKU APSELERİ • Folikülit kıl folikullerinin bakteriyel invazyonu ile oluşur.Sıcak kompresle tedavi edilir. • Şayet derin bir invazyondaysa enfeksiyon fronkül (çıban) halini alır.sıcak kompres ve spontan drenaj yeterlidir. • Karbonkül birkaç fronkülün birleşmesiyle oluşur.tedavisi eksizyon ve cerrahidir. folikülit fronkül karbonkül

  42. İMPETİGO • İmpetigo, yüz ve ekstremite gibi açık bölgelerde görülen yüzeyel vezikülopüstüler deri enfeksiyonu • Grup A streptokoklar • S. aureus

  43. Predispozan • Grup A streptokoklar ve S. aureus taşıyıcılığı, • Minör travmalar, • Kişisel hijyen kötülüğü, • Nemli hava • Kalabalık yaşam şartları

  44. İMPETİGO • Vezikülopüstüler lezyonlar açılır ve bal rengi krutlarla kaplanır. • S. aureus ve Grup A streptokokların neden olduğu impetigolar klinik olarak birbirinden ayrılamaz. • Lokal lenfadenopati

  45. İMPETİGO • Grup A streptokoklara bağlı olarak nadiren, ülseratif bir form (ektima) • Bullöz impetigo, S. aureus'a bağlı olarak daha çok yenidoğanlar ve küçük çocuklarda görülür.

  46. İMPETİGO • İmpetigo tedavisinde ilk tercih penisilin olmasına karşın • S. aureus suşlarının hemen tamamı beta-laktamaz ürettiğinden eritromisin, dikloksasilin ve topikal mupirosinkullanılabilir. • Tedavide ilk seçenek genellikle günde dört doz eritromisin ya da günde üç kez topikal mupirosin

  47. FOLİKÜLİT • Follikülit, kıl folliküllerinin lokal enfeksiyonudur. • S. aureus (en sık) • P. aeruginosa • Kandida

  48. FOLİKÜLİT risk faktörleri arasında • Burunda S. aureus taşıyıcılığı, • P. aeruginosa ile kontamine yüzme havuzlarında bulunma • Antibiyotik ve kortikosteroid kullanımı (kandida folliküliti)

  49. FOLİKÜLİT • Tekrarlayan follikülitler görülebilir. • Nadiren follikülit fronküle ilerleyebilir. • Sistemik tedavi yararlı değildir. • S. aureus taşıyıcılarında mupirosin pomad uygulanması

More Related