1 / 46

Hekimhan` ı kalkındırma projesi

Hekimhan` ı kalkındırma projesi. Eğitimde kaliteleşme Kad ı n emeğinin değerlendirilmesi ve pazarlanması Mikro krediyle ticareti teşvik. Yılmaz Kuzucu. Hekimhan. Parmak basıp ta geldiler, yol-bel bilmez idiler Bunca insan oldular illa da „Han“ dediler.

chesmu
Télécharger la présentation

Hekimhan` ı kalkındırma projesi

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Hekimhan`ı kalkındırmaprojesi • Eğitimde kaliteleşme • Kadın emeğinin değerlendirilmesi • ve pazarlanması • Mikro krediyle ticareti teşvik Yılmaz Kuzucu

  2. Hekimhan Parmak basıp ta geldiler, yol-bel bilmez idiler Bunca insan oldular illa da „Han“ dediler. Dağı var, deresi var, ormansız susuz bir han, Yolu var, insanı var, neden virane bir han? Demiri kayısısı var, unu pekmezi var, Helvacı bulamayan, o garip han Hekimhan. Gönül konulmaz kardeşe, değişilmez hiçbir işe, Yorulmaya layık eller, bizden vefa borcu bekler! Yılmaz Kuzucu

  3. Hekimhan 1

  4. Hekimhan 2

  5. Hekimhan 3

  6. HEKİMHAN LİSESİVE ILKOKULU

  7. „Hedefinin rüyasını görenler onu er geç gerçekleştirirler!“ “İsteseydin, eğer gerçekten isteseydin, olmak istediğin, olmasını istediğin olurdu. Olmadığına göre sen henüz istememişsin demektir.”

  8. Würzburg 1945 -1955 Fabrikalar yıkılsa da, ustalar hazırdı

  9. Almanlar 4 yıllık esir kampından bile üniversite mezunu olarak çıkıyorlar Münir Ar ıkan/Senai Demirci Alman esirler - 1944

  10. Eğitilmiş bir toplum üreticidir, o kendi kendine de çaresini bulur!

  11. Teoriden Pratiğe Prof. Dr. Muhammed Yunus’un kitabı ‘Yoksulluğun Bulunmadığı Bir Dünyaya Doğru’, Hikâye bizzat yazarı tarafından yaşanmış… Grameen Bank’ı duydunuz mu? Ya da bu bankanın nasıl kurulduğunu biliyor musunuz? Hikâyemiz Bangladeş’te geçiyor. Bildiğiniz gibi Bangladeş dünyada nüfusu çok hızlı artan, çalışma alanı olmadığı için de yoksulluktan başka şey üretemeyen bir ülke. 1971’de Pakistan’dan koparak bağımsızlığını ilân ettiğinde 50 milyon civarında nüfusa sahipken bugün 140 milyonluk bir ülke. Üstelik Dünya Bankası verilerine göre millî gelir kişi başına 360 dolar civarında. İşte bu genç ama yoksul ülkede insanlar açlıktan ölmemek için çırpınırken, 1974 yılında ülkenin tek üniversitesinin tek ekonomi bölüm başkanı Prof. Muhammed Yunus, okuduklarından da, okuttuklarından da sıkılır. Teoriden pratiğe, hayallerden gerçeklere döner.

  12. Prof. Muhammed Yunus, 1974’te Üniversiteyi bırakıp Bangladeş’in köylerine, ölmemek için tencere kaynatmaya çalışan yoksulların sorunlarını incelemeye başlar. İlk görüştüğü yoksul Safiye Begüm’dür. Safiye bambu satın alarak tabure yapmaktadır. Ancak bambu satın alacak parası olmadığı için, malzemeyi borçlanarak pahalı satın almakta bu yüzden de çok az para kazanmaktadır. Her sabah borçla satın aldığı bambuyu işleyip akşam tabure haline getiren, onu satıp borcunu ödedikten sonra kalan parayla tenceresini kaynatıp çocuklarını doyurmak zorunda kalan kadının bu işten günde kazandığı para sadece iki centtir. Safiye Begüm kendisini fal taşı gibi açılmış gözleriyle dinleyen Prof. Yunus’a borç para bulabilse, peşin alacağı bambuyu ucuza temin edeceği için daha fazla para kazanacağını söyler. Yunus, kadına ne kadar paraya ihtiyacı olduğunu sorar. Begüm, “22 cent” der. Kadının tenceresini kaynatması için gerek duyduğu tüm para 22 senttir.

  13. Muhammed Yunus ve kendisini yalnız bırakmayan birkaç öğrencisinin köyde bir hafta içinde yaptığı araştırmada Begüm benzeri para bulamadığı için pahalı borçlanıp, az kazanan 42 insan tesbit ederler. 42 insanın geçindirmek zorunda olduğu tam 42 ailenin tüm finansman ihtiyacı toplam 27 dolardır... O gece bambu dallarıyla örtülü kulübesine girdiğinde koca adam ağlamaya başlar. 42 ailenin çektiği bunca çilenin hepsinin kaynağı bulunamayan 27 dolardır. Bu insanlar için bölgesindeki bankalardan kredi isteyen Profesör, bankalarca “Parası olmayan insanlar kredilerini nasıl öderler?” diye sürekli geri çevrilir. Bu yolla sonuca ulaşamayacağını anlayınca, cebinden koyduğu parayla 42 ailenin sıkıntılarını gidermeye karar verir. Ancak dişini tırnağına geçirip çalışan, üreten, ekmeğini taştan çıkaran 42 ailenin 27 dolarlık kredi yokluğu sebebiyle düştüğü durumun utancı kendisini huzursuz eder. ‘Mikro kredi denen şey’ 27 dolarla başlayan macerayı sistematik bir çözüme kavuşturur.

  14. Para ihtiyacı olan üreticiye çevresinden kendisini tanıyan ve güvenen 5 kişi kefil olduğu takdirde üretimi devam ettireceği krediyi veren mekanizma böylece işlemeye başlar. 1974 yılında bir profesörün 42 kişiye ödünç verdiği 27 dolarla başlayan macera, daha sonra 1976’da kurduğu Graamen Bank ile 42 kişiye borç verilen 27 dolardan 6,1 milyondan fazla kişiye verilen milyarlarca dolara gelindi. Bunu yaparken mikrokredi kavramını ortaya atan Yunus, tüm dünyada hızla yayılan bir sistemin de öncüsü oldu. Graamen Bankası’ndan 1997’de Graamen Vakfı da doğdu. 22 ülkede 52 ortağı bulunan vakıf, Asya, Afrika, Amerika ve Ortadoğu’da 11 milyon dolayında kişiye yardım ediyor.

  15. Prof. Muhammed Yunus, fakir köylü kadınların ıztırabını yüreğinde hissederek, onlarla el ele vererek, bir model oluşturdu. Bu muhteşem modeli önce Bangladeş’te ve daha sonra bütün dünyada yaygınlaştırma başarısını gösterdiği için 2006 yılı Nobel Barış ödülünü aldı. Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Bangladeşli Prof. Muhammed Yunus 1.4 milyon dolarlık para ödülünü “iyi amaçlar” için harcayacağını açıkladı. Yunus, para ödülünü fakirlere yönelik olarak düşük maliyetli besleyici gıda, bir göz hastahanesi, içme suyu projesi ve sağlık hizmetleri için harcayacağını söyledi. Prof. Muhammed Yunus “Paramın bütün hepsini bunlar için harcayacağım.

  16. Bunlar tamamen sosyal kurumlar olacak. Kâr amaçlı örgütler olmayacak. Danone ile ortak bir gıda şirketinin finansmanı için kullanacağım. Böylece fakirler ‘düşük maliyetle yüksek besin değeri olan’ gıdalar yiyebilecek. Şirket yakında faaliyete geçecek. Gıda şirketinde hisselerin yüzde 50’si Danone’nin ve yüzde 50’si Graamen Bank’ın olacak. 1 milyon dolarlık fabrika, Bangladeş’in kuzeyindeki Bogra’da kurulacak” dedi.

  17. Nobel komitesi yaptığı açıklamada M. Yunus ve bankasının ülkesinde mikrokredi gibi yenilikçi ekonomik yöntemleri kullanarak “ekonomik ve toplumsal kalkınmayı alttan sağlamaya” yardımcı olma çabaları çerçevesinde barış ödülüne lâyık görüldüğünü duyurdu. • Açıklamada, “Her bir bireyin, iyi bir hayat hakkı ve potansiyeli vardır. Yunus ve banka, kültürler ve uygarlıklar boyunca yoksulların en yoksulunun bile kendi kalkınmalarını sağlamak için çalışabildiklerini gösterdi”.

  18. M. Yunus, Bengladeş , MikrokrediBu nobel, başka nobel ! 2006 • Diyarbakır’da uygulanan mikrokredi projesinin değerlendirmesi (ek dosyada) • İlk kredi bambu mobilya yapımcısı kadına • Türkiye'de 2003'te başladı • Fakirler borçlarına da sadık! • Sistem 37 ülkede uygulanıyor • Dilencilere de kredi verilmiş

  19. cc „Bir fakire her gün bir balık verirseniz bir gününü kurtarırsınız, lâkin ona balık tutmayı öğretirseniz, hayatını kurtarırsınız“ Çin Atasözü Hekimhanı kalkındırma Projesi Eğitimsiz bir Milletin gelişmesi mümkün değildir

  20. Proje adı • Eğitimde kaliteleşme modelleri ve mevcut durumu değerlendirme projesi

  21. Amacı • Kaliteli ve geleceği olan öğrenci ve elemanların yetişmesi • İnsan kaynaklarının geliştirilmesi • Malatya Üniversitesinin Maden Müh. Kürsüsünün Hekimhana alınması • Ya da onlara etüdler hazırlatmak

  22. İçeriği • Okulların restarasyonu • Okullara eğitim araç ve gereçlerin sağlanması • Kaliteli Öğretmenlerin yönlendirilmesi • Okullar arası bilgi paylaşım programları • Bilgi aktarımı Avrupadan – Türkiyeye -Türkiyeden Avrupaya • Öğretmen ve sınıf değişim programları (Partnerokulların bulunması)

  23. Tanıtımı Eğitim ve öğretim konusunda bir çok Avrupa ülkesinde bulunan köyler bizim Ülkemizde bulunan bir çok ilçeden çok daha ileridedir. Bunun değişmesi ancak kaliteli insanların, kaliteli eğitim kuruluşları ve öğretmenlerinin gelişmesi ile mümkündür. Bu vesile ile projemizi bu istikamette yönlendirmeyi uygun bulup adına: EĞİTİM PROJESİ dedik.

  24. Somut altyapısı • Mevcut okulların durum değerlendirmesi • Okulların, birleştirerek veya ayırarak daha kaliteli hale getirilmesi • Kadınların el sanatlarının dışa açılarak değerlendirilmesi (Kitap, Sergi,Fuar vs.) • İlçe Kütüphanesini modern hale getirmek (Kafeterya, Internet ve Sözlü kitap dinleme olanakları)

  25. Kaynakları • Esnaflardan mikro kredilerin sağlanması (Avrupadaki Hekimhanlı Esnafların biraraya gelmeleri ile gerçekleşebilir) • Avrupa Kalkınma fonuna başvuruda bulunma • Hekimhanlı Bayanların işgücü ve el emeğideğerlendirilerek aileye katkısı ve çocuklarının daha iyi eğitimini sağlamalarında yardımcı olunması

  26. Uygulama planı ve evreleri • Durum analizi (Okul, Kütüphane ve İnsan kaynaklarının durumu) • Mevcut kaynaklarla neler yapılabileceğini analiz etme • Projeyi gerçekleştirecek eleman ve arkadaşların belirlenmesi • Kaynakların yapılacak olan çalışmalara yönlendirilmesi • Projelerin hayata geçirilmesi

  27. Üretilmek istenen değerler • İnsan kaynakları (Kabiliyet ve yetenekli insanların tesbiti ve yönlendirilmesi-koordinesi) • Uzun vadeli bölge kalkınmasını geliştirerek insanların daha kaliteli bir hayata kavuşturulması • Bilgi paylaşımı ve dünyaya açılımın sağlanması • Hekimhanın Malatyanın – Malatyanın Hekimhanın bir parçası olduğu bilincinin yerleşmesi

  28. Pazarlama yönetimi • Hekimhan Gazetesi • Hekimhan Internet sitesi • Hekimhanlı Esnaf, Sanatkar ve Bilim adamlarını bilgilendirip-motife-yönlendirme • Bilgi ve paylaşım ağının sağlanması (Vernetzung)

  29. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim

  30. Kişisel Gelişim: Saha çalışması göstermiştir ki, aktif olarak ekonomik hayatın içerisinde bulunmak mikrokredi kullanıcısı olan kadınların kendine olan güvenini arttırmış, kendi yeteneklerine ve üretkenliklerine olan inançlarını geliştirmiştir. Gerektiğinde kredi alabilecekleri bir kurumun varlığı ve özellikle Diyarbakır için grup kültürü içerisinde ekonomik hayata atılmalarının güven duygusunu aşıladığı söylenebilir.

  31. İşte bize ışık tutan tarihden bir örnek:Çanakkale gibi eşsiz bir destanı yazan "Asım'ın Nesli" nin torunları Almanya’ya gidecek ve teknoloji ülkesinde akan bilim pınarının faydalısularını, hemkendileri içecek, hem deyurdumuzagetireceklerdi: "Bu cihetten, hani, hiç yılmasın, oğlum gözünüz, Sade Garb'ın yalnız ilmine dönsün yüzünüz. O çocuklarla beraber gece gündüz didinin; Gidin, üç yüz senelik ilmi tez elden edinin. Fen diyarından sızan na-mütenahi pınarı, Hem için, hem getirin yurda o nâfi suları.

  32. Alınız ilmini garbın alınız san'atını; Veriniz hem de mesainize son süratini. Çünkü kabil değil artık yaşamak bunlarsız; Çünkü milliyeti yok san'atın ilmin; yalnız, ...” Ey hasm-ı hakiki (cehalet) seni öldürmeli evvel. Sensin bize düşmanları üstün çıkaran el. Karşında ziya yoksa sağından , ya solundan Tek bir ışık olsun buluver, kalma yolundan! Alemde ziya olmasa halk etmelisin halk! Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam, kalk! Mehmet Akif Ersoy

  33. „Bilgi insanı güçlü kılar“ Würzburg örnek bir şehir • Wilhelm Conrad Röntgen 1901 de x ışınlarını bularak Nobel fizik ödülünü aldığı 120.000 nüfuslu bu şehirde 32.000 üniversiteli için 11.000 ilim adamı ve personel çalışmakta. • İlimde 300 yıldır başı çeken bir milletin arasındayız. Böyle bir imkan herkese nasib olmaz. Öyleyse sadece seyirci kalmayalım, gelin bu fırsatı birlikte değerlendirelim. • Çok ta emek çekmeden, bire bir alınacak o kadar ilmi ve teknik araştırmalar var ki! • Yani Amerikayı tekrar keşfetmeye de gerek yok!

  34. Japonya • Her öğrenciye atom bombası atılan yerleri gezdirir gösteririz. “Eğer son gücünüzle çalışmazsanız, siz de atalarınızın talihine uğrarsınız“ deriz. • Gelip buralardaki makinaların resimlerini çekerek orada sabah akşamçalışıp daha iyisini daha ucuza yapıyorlar. Galileos

  35. Hizmet, ilim ön şartsız olmalı! • Spor yaparız ama, iyi bir yerimiz olsa • Yüzmeye geliriz, lakin şunlar-bunlar olursa gelirse... • İyi bir okul olsa, İyi bir işyeri olsa…vs… • Camıdahi olmayan okulda gazete ve naylonla örterek eğitim veren profesörleri bir bilseler…….

  36. Hekimhan`da geleceğin neslini yetiştirmek! • Her insan, bir insan yetiştirmeli • Okumayı sevdirme bile, başlı başına bir proje • Her gücü yeten ve aklı kesenin gönüllü hizmete talip olması gerekir • Gönüllü itfaiye, gönüllü sanat ehli, eğitimci ek ders vs. • Seyyar kütüphane, okuma akşamları organize etmek • Kahvehanelere alternatifler oluşturmak (hobi, spor vs.) • VHS nin bizim Halk eğitimle dayanışmaya girmesini sağlamak

  37. Eğitim, damdan düşmeden tedbir aldırır! • Eğitim, bir dişi kaybetmeden kıymetini bildirir • İnsan okumayanlar arasında okumayı, oturanlar arasında oturmayı öğrenir • Sürekli artan kıraathaneler okuma yeri değil, onca enerjilerin heba edildiği ve asla 52`nin bir türlü 53 olmadiği sağlıksız mekanlardır. • Buralara mutlaka alternatif üretilerek Almanya gibi zamanla kendiliğinden ortadan kalkmaları sağlanmalıdır.

  38. Öncelikli projelerden bazıları • 1- Meslek eğitimini yaygın bir hale getirebilmek için projeler üretilmelidir. • 2- Avrupadaki Hekimhan´lılarla öğrencilere burs fonu oluşturulmalıdır. • 3- Yazarlar, akademisyenler, esnaflar, sanatçılar ve fikir adamları arasında forumlar düzenlenerek büyük bir dayanışma ağı kurulmalıdır. • 4- Kardeş şehirler bulunarak karşılıklı öğrenci ve iş adamları ziyaretleri yapılmalıdır. Gerek yurt içinde gerekse yurt dışında çeşitli dernek ve kuruluşlarla bilgi ve tecrübe dayanışmasına gidilmelidir. (Belediye bu koordinasyon için bir uzman görevlendirebilir)

  39. Öncelikli projelerden bazıları • 5- İlçemizde yetişen ürünlerin pazarlanması için yurt içinde ve yurt dışında tanıtım çalışmaları yapılmalıdır. (Kitle iletişim araçlarından -Radyo, Dergi, gazete, TV- istifade edilmelidir.) • 7- Bu konularda bizden önce başlayanların tecrübelerinden faydalanılmalıdır. • 8- Uluslararası fonlar takip edilip yararlanma olanakları aranmalıdır.

  40. Öncelikli projelerden bazıları • 9- Büyük ve küçük baş hayvancılığı, arıcılığı, balık üretmeyi ve el sanatlarını geliştirmeyi amaçlayan kurslar açılmalı ve teşvik edilmeli bu konularda belli zaman birimleri ile projeler hayata geçirilmelidir. • 11- Kadınlar ve çocuklar için de özel spor tesisleri yapılmalıdır. • 12- İlk etapta sergiler ile başlanıp daha sonra fuarlara kadar uzanacak kadınların emekleri değerlendirilerek aile bütçesine katkıda bulunmaları sağlanmalıdır.

  41. Öncelikli projelerden bazıları • 13- Kadınların bilgi ve becerilerini artırmak için kitaplar hazırlanmalıdır. • 14- Kalitenin artırılması için yarışmalar düzenlenmelidir. • 15- Sağlık konusunda, halk bilgilendirilerek düzenli sağlık kontrolleri alışkanlık haline getirilmelidir. • 16- Maden yolları asvaltlanarak, işletmeler ıslah edilmelidir. • 17- Alçı fabrikası gibi potansiyeller için etüd ve projeler üretip mevcud kalkınma fonlarından talep edilmelidir.

  42. Öncelikli projelerden bazıları • 18- İletişim : • Mektuplaşmak, buradan mektup ve E-Mail arkadaşlığı • Kardeşaileler projesiyle maddi ve manevi dayanışma ile istifade yoluna gidilmesi • Partner okullar bulmak (Herkes tanıdığı öğretmen ve okula teklif götürebilir. Almanca Hekimhan`ı tanıtım filmi hazırlanabilir)

  43. Öncelikli projelerden bazıları • Fotoğraf yarışması, kazanana bir fotoğraf makinası gönderme vb. • Şiir ve kompozisyon yarışmaları • Her köye bir bilgisayar bulma kampanyası - El sanatları tanıtım kitapçığı(hazır baskı için sponsor bekliyor)

  44. El emeği göz nuru

  45. Bir Çin atasözü „Bir fakire her gün bir balık verirseniz bir gününü kurtarırsınız, lâkin ona balık tutmayı öğretirseniz, hayatını kurtarırsınız !“

  46. EĞİTİME FARKLI BİR BAKIŞ • Eğitim kurumlarını başarılı yapan etkenler, para ve emekle satın alınan veya yaptırılan güzel binalar ve kaliteli eğitim teknolojileri değildir. Aynı zamanda öğretmene onun yetişmesine ve problemlerini çözmesine önem veren zihniyette insanların olması ve paranın öğretmen için harcanmasıdır. • Hollanda Almanya Amerika Yeni Zelanda gibi gelişmiş ülkeler eğitim sistemin Enderun mekteplerinden ilham alarak hazırlamışlardır. Mesela öğrencilerin yaşlarına göre değil ilerleme hızlarına, anlama ve kavrama seviyelerine göre gruplandırırlardı. 10 ar 15 er kişilik gruplara, öğretmenden ayrı belletmen sistemini kullanırdı. Günümüzde belletmenlik sistemi birçok Avrupa ülkesinde tercih edilen bir sistemdir. Enderun mektebinde de öğrenciler arasından seçilen ve adına lala denilen belletmenlik sistemi vardı. • Bugün ileri toplumlarda çocuğa, aile zenginliği veya onun statüsü değil, güven duygusu, beceri ve sorumluluk kazandırılmakta. Çünkü kendisini yönetmeyen aciz ve güvensiz insanı başkalarının kuralları yönetir. Yapılan anketler üniversitede okuyan gençler arasında yüksek oranda yetersizlik ve güvensizlik duygusunun var olduğunu göstermektedir. Gençlerimiz hep yanılma korkusu ile pasif ve çekingen kalmışlardır. Bunun nedeni güven duygusunun verilmeyişidir. • Emeğin ve çalışmanın takdir edilmediği bir toplumda gençlere sürekli çalışın demenin hiçbir pratik değeri yoktur.

More Related