1 / 57

CİNSEL KİMLİK VE CİNSEL DAVRANIŞ SAPMALARI HÜSEYİN DURAN A.REZAK AKIN İBRAHİM AĞ

CİNSEL KİMLİK VE CİNSEL DAVRANIŞ SAPMALARI HÜSEYİN DURAN A.REZAK AKIN İBRAHİM AĞ. CİNSEL KİMLİK.

duncan-shaw
Télécharger la présentation

CİNSEL KİMLİK VE CİNSEL DAVRANIŞ SAPMALARI HÜSEYİN DURAN A.REZAK AKIN İBRAHİM AĞ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. CİNSEL KİMLİK VE CİNSEL DAVRANIŞ SAPMALARIHÜSEYİN DURANA.REZAK AKINİBRAHİM AĞ

  2. CİNSEL KİMLİK • Cinsel kimlik Öztürk’e (2002) göre, bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir eşeylik içinde algılayışı,kabullenişidir. Diğer bir deyişle kişinin kendini erkeklik ya da kadınlıkla özdeşleştirmesidir. (www.ailehekimi.com)

  3. CİNSEL ROL • Cinsel rol bir kimsenin dişiliği ya da erkekliğini gösterme biçimidir. • Cinsel rol,toplum içinde dışa vuran davranışların görünümüdür • www.ailehekimi.com).

  4. CİNSİYET ROLLERİ • Cinsiyet rolleri aynı cinsten insanların nasıl davranmaları gerektiğin tanımlayan bir takım kurallar ya da kültürel olarak saptanan beklentilerdir ( Sarıbay,2001) • Kulaksızoğlu’na(2004) göre ise cinsiyet rolü kadının ve erkeğin nasıl düşüneceğini ve hissedeceğini belirleyen ve kısmen çevre tarafından belirlenen roldür.

  5. BİYOLOJİK CİNSELLİK • Biyolojik cinsellik bir insanın kadın ya da erkek olmasıdır. Fakat bu çok kaba bir genellemedir.Dolayısıyla bu kavram cinselliği tamamen fizyolojiye indirgemek yerine aynı zamanda fizyolojik ve psikolojik olan bir olgunun birinci boyutunu vurgulamak şeklinde algılanmalıdır (www.ailehekimi.com),

  6. CİNSEL YÖNELİM • Bireyde , duygu, istek ve davranışlarının belli bir eşeye çekimidir.Bu yöneliş bireyin cinsel kimliğine uygun ya da karşıtı biçiminde olabilir.Örneğin cinsel kimliğini erkek olarak algılayan birinin cinsel yönelimi yani cinsel seçimi kadın ya da erkek ya da her iki eşeyliye doğru olabilir (Öztürk,2002).

  7. Cinsel Kimliğin Gelişimsel Belirleyicileri • Eşeysel içsalgılar • Yaşamın ilk yılları • İlk sevgi nesnesi ANNE • Freud • Kolhberg

  8. CİNSEL KİMLİĞİN GELİŞİMSEL BELİRLEYİCİLERİ • Çekirdek cinsel kimlik çocukluğun ilk 1.5 – 2 yılında, genel olarak cinsel kimlik duygusu ilk 4 yılda yerleşmektedir. Bu yaştan sonra cinsel kimlikte değişme çok güç belki de olanaksızdır (Öztürk,2002). • Kohlberg’ e göre 2-3 yaş dolaylarında çocuklar kendilerini kız ya da erkek olarak etiketlemeyi öğrenirler.

  9. Cinsel kimliğin gelişiminde yaşamın ilk yıllarında geçirilen deneyimin önemi büyüktür.Çocukluk çağındaki öğrenmeler ilk ilişkiler ve özdeşimler cinsel kimliğin gelişmesini etkiler; ona biçim verir. • Uygun özdeşim örneklerinin bulunuşu veya bulunmayışı cinsel kimliğin gelişmesinde en önemli etkenlerden birisidir. Erkek çocuğun baba ya da baba yerinde olan bir erkek; kız çocuğun anne ya da anne yerine geçen bir kadın ile özdeşim yapma olanağı bulunması, cinsel gelişim için ÖNEMLİDİR ( Öztürk,2002).

  10. Sağlıklı Özdeşimi Engelleyen Ya Da Saptıran Önemli Engeller • Aile içi özdeşim örneklerinin bulunmayışı • Bozuk, sapık, psikotik, nevrotik davranışlar gösteren anne – baba. • Anne – babanın birbirini sevmemesi, aşağılaması. • Aile içinde sevgi yoksunluğu. • Aile içinde şiddet. • Aile içinde çocuğa cinsel sataşmalar, çocukla cinsel ilişkiler. • Annenin kendi kızını kötülemesi, kendini aşağılaması, horlanan bir yaratık olarak tanıtması. • Babanın kızını sevmemesi, ileri derecede ürkütmesi ya da ihmal etmesi.

  11. CİNSİYET ROLLERİNE İLİŞKİN KURAMSAL YAKLAŞIMLAR • SOSYAL ÖĞRENME KURAMI : Bu kurama göre kişilik ve toplumsal davranışlar ödülün, cezanın ve taklidin temel öğrenme ilkelerine göre gelişir.Oğlanlar ve kızlar, davranışlarının farklı türleri için ödüllendirildiklerinde , cezalandırıldıklarında ve erkeksi- kadınsı davranış modellerini gözlediklerinde öğrenirler. ( Onur,1995; Akt: Öner,2001).

  12. TOPLUMSAL CİNSİYET – ŞEMA KURAMI • Şemalar insanlara cinsiyetle ilgili bilgileri işleme ve hatırlamada ve ayrıca kendilerinin ve başkalarının cinsiyetleri için hangi davranışların uygun olduğunu karar vermede yardımcı olurlar.

  13. PSİKANALİTİK KURAM : • Freud , cinsiyet rolü kazanımının üçüncü gelişim dönemi olan fallik dönemde ortaya çıkmaya başladığını belirtir.Bu dönem cinsel bölgelerin uyarılmasından heyecan duyma ve cinselliğe karşı ilgi biçiminde davranışlarla belirlenir.

  14. EŞCİNSELLİK ( HOMOSEKSÜELLİK )

  15. TARİH BOYUNCA EŞCİNSELLİK • Gılgamış Destanı • Grek Uygarlığı • Sezar • Siang-Kong • Samurailer • 20. yüzyıl • 1970 yılı

  16. CİNSEL KİMLİK BOZUKLUKLARI DSM IV de: Cinsel kimlik bozukluğu, kendi anatomik cinsiyetinden memnun olmayan ve karşıt cinsten olmak isteyen yani cinsel kimlik açısından hoşnutsuzları kapsar.

  17. Cinsel kimlik bozukluğu şu belirtilerle kendini göstermektedir • Diğer cinsiyette olma isteğini sık dile getirme, • Oyunlarda sürekli karşıt cinsin rollerini oynama, • Karşı cinsin tutum ve giyimlerine özenme….

  18. TRANSSEKSÜELLİK ( KARŞIT CİNSELLİK ) • Transseksüalite cinsel kimlik bozuklukları içinde geçmekte ve kişinin kendi biyolojik cinsiyetinden ya da kendi cinsiyet rolünden ısrarlı ve sürekli bir şekilde huzursuzluk ve sıkıntı uyması olarak tanımlanmaktadır. ( Kaplan ve ark., Akt:Özden ve ark.1999).

  19. Transeksüeller, erken çocukluk yıllarındagenellikle diğer cinsiyetin oyunlarını ve giyinme şeklini tercih ederler. • Ergenliğe geçiş ise zor bir dönemdir… www.konak-terapi.com

  20. Cinsel kimlik bozukluğu olan kişiler bu psikolojik durumdan ötürü genellikle depresyon ve kaygı yaşarlar. • CKB olan kişiler diğer insanlar tarafından kolay kabul edilmezler. • İşe alınmalarında sorunlar çıkabilir ( C.Davison, M. Neale 2004).

  21. Cinsel kimlik bozukluğu olan kişilerde unutmamamız gereken önemli bir nokta da ; Bu kimselerin yalnızlık, terkedilmişlik ve ilgisizlik yaşıyor olabilecekleridir….

  22. Nedenleri … • Hormonal bozukluklar : Gladue (1987); CKB olan heteroseksüel ve eşcinsel erkekler arasında hormon düzeyi açısından hemen hiç fark bulunmamıştır… Aratırmacılar CKB olan bu kişilerin çocukluklarında karşıt cinsiyet rolüne ilişkin davranışlar gözlendiğini belirtmektedirler ( C.Davison, M. Neale 2004).

  23. Kimi araştırmalar… • Hamilelik sırasında anneleri kadınlık hormonu kullanan erkek çocukların yaşıtlarına göre daha az atletik bir vücuda sahip oldukları gözlenmiştir… ( Yalom, Green ve Fisk 1973) Richard Green’in kadınsı erkek çocuklar ve erkeksi kadın çocuklar üzerinde yaptığı boylamsal ve geriye dönük araştırmada:

  24. Erkek gibi davranan kızların erkek gibi davranmayan kızlara nazaran babalarına daha düşkün oldukları, • Erkek gibi davranan bu kızların annelerinin de çocukluklarında erkek gibi davranan kızlar oldukları ve kızların erkeksi davranışını daha kolay kabul eden anneler oldukları görülmüştür. (C.Davison, M. Neale 2004).

  25. Toplumumuzda kız gibi davranan erkeklere mi erkek gibi davranan kızlara mı hoşgörü ile yaklaşım daha fazla??? Ne dersiniz….?

  26. Sağaltımı …. İki şekilde yapılır: - Kişinin vücudunun psikolojisine uygun olarak, - Kişinin psikolojisinin vücuduna uygun olarak değiştirilmesi… (C.Davison, M. Neale 2004).

  27. CİNSEL NESNE SEÇİMİ BOZUKLUKLARI(PARAPHİLİA)

  28. Karşıt-giysicilik (transvestism), • Gösterimcilik (exhibitionism), • Gözetleyicilik (voyeurism), • Çocuğa-cinsel sevi (pedophilia) , • Yaşlıya-cinsel sevi ( gerontophilia), • Hayvana- cinsel sevi (zoophilia) , • Ölüye-cinsel sevi (necrophilia) • fetişizm, • Sadizm, • Mazokizm ve daha bir çok cinsel nesne seçim bozukluğu cinsel nesne sapmaları adı altında incelenmektedir.

  29. Karşıt-giysicilik (transvestism): Erkeğin kadın , kadının erkek gibi giyinme , görünme tutkusu ve bundan özel bir cinsel hoşlanım duygusunun olmasıdır.

  30. Gösterimcilik (exhibitionism): Cinsel organlarını başkalarına gösterme tutkusu. Eksibisyonizm, bazen kendini tüm davranışları , bilgisi, zekası ile genel olarak aşırı biçimde göstermeye düşkünlük anlamında da kullanılır (Öztürk,2002).

  31. DSM 4’te göstermeciliğin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık bir süre boyunca, kişinin genital organlarını bunu beklemeyen bir yabancıya göstermesi ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler ,cinsel dürtüler ya da davranışlar ,klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

  32. Gözetleyicilik (voyeurism): Başkalarının cinsel organlarını ya da cinsel davranışlarını gizlice gözetleme tutkusu. Halk arasında röntgencilik , dikizcilik diye bilinen cinsel sapıklıktır ( Öztürk,2002).

  33. DSM 4’te gözetlemeciliğin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık bir süre boyunca ,kişinin bunu beklemeyen bir kişiyi çıplakken, soyunurken ya da cinsel etkinlikte bulunurken gözetleme eylemi ile ilgili yoğun , cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarını yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler, cinsel dürtüler ya da davranışlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal , mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

  34. Fetişizm: Aslında başkaları için cinsel anlamı olmayan fakat birey için simgesel bir cinsel çekicilik kazanmış bir nesne ile cinsel doyum tutkusu. Örneğin ; çorap , ayakkabı ,kalem, mendil vb. gibi ( Öztürk,2002).

  35. DSM 4’te fetişizmin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık süre boyunca kişinin canlı olmayan nesneleri kullanmakla ilgili ( örn: kadın iç çamaşırları) yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin,cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler ,cinsel dürtüler ya da davranışlar , klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. • Bu fetiş nesneleri aykırı giyimde kullanılan kadın giysileri ya da taktil genital uyarı sağlamak amacıyla tasarlanmış araçlarla ( örn: vibratör) sınırlı değildir.

  36. Sadizm: Eşine acı vererek cinsel doyum sağlama tutkusudur. ( Öztürk,2002).

  37. DSM 4’te fetişizmin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık süre boyunca ,kişinin, başka birinin psikolojik ya da fiziksel olarak ıstırap çekmesi ( hareket etme de içinde olmak üzere) eylemi (taklidi değil gerçeği) ile ilgili yoğun,cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin,cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler ,cinsel dürtüler ya da davranışlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

  38. Mazokizm: Kendine acı verdirerek cinsel doyum sağlama tutkusudur (Öztürk,2002).

  39. DSM 4’te mazokizmin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 ay boyunca kişinin hakaret edilme , dövülme , bağlanma ya da başka bir biçimde ıstırap çekme eylemi ile ilgili yoğun ,cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin , cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler , cinsel dürtüler ya da davranışlar kilinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

  40. Çocuğa-cinsel sevi(pedophilia): Çocuklarla cinsel ilişki tutkusu. ( Öztürk,2002).

  41. DSM 4’te pedofilinin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık süre boyunca , kişinin ergenlik dönemine girmemiş bir çocukla ya da çocuklarla cinsel etkinlikte bulunma ile ilgili yogun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler , cinsel dürtüler ya da davranışlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur. • Bu kişi en az 16 yaşındadır ve A tanı ölçütündeki çocuk ya da çocuklardan en az 5 yaş daha büyüktür.

  42. Yaşlıya-cinsel sevi ( gerontophilia): Yaşlı kişilerle cinsel ilişki tutkusu ( Öztürk,2002).

  43. Ölüye-cinsel sevi (necrophilia) : Ölü ile cinsel ilişki tutkusu ( Öztürk,2002).

  44. Sürtünmecilik (Frottörizm):

  45. DSM 4’te sürtünmeciliğin tanı ölçütleri şu şekilde sıralanmıştır: • En az 6 aylık bir süre boyunca kişinin, rızası olmayan bir kişiye dokunması, ve sürtünmesi ile ilgili yoğun, cinsel yönden uyarıcı fantazilerinin, cinsel dürtülerinin ya da davranışlarının yineleyici bir biçimde ortaya çıkması. • Bu fantaziler, cinsel dürtüler ya da davranışlar klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında bozulmaya neden olur.

  46. SAĞALTIMI • Cinsel seçim bozukluklarında genellikle sağaltımı güçlendiren kişilik bozuklukları da birlikte bulunur. Genelde ilgili dürtü ve eğilimler benliğe uyumludur. • Eğer kişi toplumsal açıdan çok büyük zorlar karşısında (örneğin mahkemelik olma gibi) kalmamışsa değişmeye karşı direnç vardır. • Bu nedenle bu bozukluğun sağaltımı güçtür hatta olanaksızdır. Bütün ağır cinsel kimlik sapmalarında bireyin isteği ve çabası varsa psikanalitik yönelimli psikoterapi denenebilir. Ancak bu da kesin sonuçlar veren bir yöntem değildir ( Öztürk,2002).

  47. Davranışçı yaklaşım Elektrikle karşı koşullandırma Örtük karşı koşullandırma Orgazmik yeniden koşullandırma Doygunluk sağaltımı • Bilişsel yaklaşım • Kimyasal denetim

  48. Tabi ki cinsel davranış sapmaları gösteren kişiler bu davranışların en büyük sorumlularıdır fakat tek sorumluları değildir.

  49. Burada hem anneye hem babaya hem de topluma iş düşmektedir. Yapılması gerekenlerden kısaca bahsedeceksek:

  50. İdeal babanın görevleri: • Baba  eşi ve çocuğunun yanında elinden geldiğince çok vakit geçirmelidir. Kendi zevki için eşi ve çocuklarının geleceğini dolayısı ile kendi uzun erimli mutluluğunu yakmamalıdır. • Baba çocuğuna kendi küçüklüğünün eğlenceli ve komik olaylarını  çocuğuna hoş bir şekilde anlatmalı, baba kendi babasını, annesini ve kardeşlerini güzel bir şekilde tanıtmalıdır.  Çocuğunun belli bir konuda zorlandığı durumlarda ona, kendisinin de benzer durumlarda küçüklüğünde zorluklar yaşadığını anlatması…

More Related