1 / 85

POXVİRUS’LAR, ADENOVİRUS’LAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI

POXVİRUS’LAR, ADENOVİRUS’LAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI. Prof.Dr.Ömer POYRAZ. POXVİRİDAE AİLESİ. Poxviridae ailesinde yer alan virüsler, en büyük ve en kompleks yapıya sahip virüslerdir. Bu aile içerisinde bir çok virüs türü bulunmaktadır.

eben
Télécharger la présentation

POXVİRUS’LAR, ADENOVİRUS’LAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. POXVİRUS’LAR, ADENOVİRUS’LAR VE ENFEKSİYON OLUŞTURMA MEKANİZMALARI Prof.Dr.Ömer POYRAZ

  2. POXVİRİDAE AİLESİ • Poxviridae ailesinde yer alan virüsler, en büyük ve en kompleks yapıya sahip virüslerdir. • Bu aile içerisinde bir çok virüs türü bulunmaktadır. • Bütün Poxvirus'lar morfolojik olarak genelde birbirlerine benzerler. • Hayvanlarda ve insanlarda hastalık yapabilmektedirler.

  3. Morfolojik Özellikleri • Çok büyük virüslerdir. • Yaklaşık 200 nm eninde, 400 nm boyundadırlar. • Diğer virüslerde olduğu gibi simetrik yapı göstermezler. • Daha kompleks bir yapıya sahiptirler. • Görünüm olarak tuğlaya benzerler. • Büyük olmaları nedeniyle ışık mikroskobuyla yapılan incelemelerde, küçük noktacıklar halinde görülebilmektedirler.

  4. Morfolojik Özellikleri • Virüsün en iç kısmında çift iplikçikli DNA'dan oluşan büyük bir viral genom bulunur. • Viral genom ve genom etrafındaki viral proteinlerden oluşan yapıya viral kor adı verilir. • Bunun dışında fonksiyonu tam olarak bilinmeyen iki adet lateral cisimcik yer alır. • Lateral cisimciklerin dışında ise lipoproteinden oluşan dış membran bulunur. • En dış kısımda ise yüzeyinde tubuli şeklinde çıkıntılar ihtiva eden bir zarf vardır.

  5. Elektron Mikroskopundaki Görünümleri

  6. Sınıflandırılması • Poxviridae ailesi iki alt aileye ayrılmaktadır. • Birinci alt aile vertebralıların Poxvirus'larını, ikinci alt aile ise böceklerin Poxvirus'larını içermektedir. • Vertebralıların Poxvirus'larr morfolojik yapıları, konak özellikleri ve antijenik özelliklerine bakılarak 6 cinse ayrılmaktadır. • İnsanlar için önemli olan Poxvirus'lar Orthopoxvirus ve Parapoxvirus olmak üzere 2 cinste toplanırlar. • Diğer 4 cinste yer alan virüsler ise yalnızca hayvanlarda hastalık oluştururlar. • Bunun dışında bir de sınıflandırılamayan Poxvirus grubu bulunmakta olup, insanlarda enfeksiyon oluşturmaktadır. .

  7. Sınıflandırılması

  8. Sınıflandırılması Orthopoxvirus Cinsi • Geniş bir konak dağılımı vardır. • Bunlar çeşitli vertebralı grubunu enfekte ederler. • Bu cins içerisinde insanda hastalık oluşturan virüsler Variola (Smallpox), Vaccinia, Maymun Çiçeği ve İnek Çiçeği virüsleridir. Parapoxvirus Cinsi • Morfolojik olarak biraz farklılık gösterirler. • Orthopoxvirus'lardan biraz daha küçüktürler. • Yüzey görünümü yönünden de farklıdırlar. • Yüzeydeki tubuliler birbirleriyle çapraz oluşturacak şekilde bulunurlar. • Bu cins içerisinde Orf ve Sütçü Nodülü virüsleri yer alır. Sınıflandırılamayan Virüs Cinsi • Bu cins içerisinde yer alan Molloscum Contagiosum virüsü insanlarda iyi huylu deri nodülleri oluştururlar. • Tanapox ve Yabapox virüsleri ise maymunlarda hastalık oluşturmakta olup, nadiren insanlara da bulaşabilmektedir

  9. Üreme Özellikleri • Poxvirus'lar DNA virüsü olmasına rağmen, diğer DNA virüslerinden farklı özellikte replike olurlar. • Diğer DNA virüslerinde DNA replikasyonu hücre nükleusu içinde olmasına karşılık, Poxvirus'larda DNA replikasyonu, viral komponentlerin sentezi ve olgunlaşma tamamen sitoplazma içinde oluşur. • Çiçek virüsü hücre kültürlerinde ve embriyonlu yumurtada üretilebilir. • Hücre kültüründe CPE oluşturarak ürerler. • Embriyonlu yumurtanın ise koryoallantoik zarı üzerinde poks adı verilen karakteristik lezyonlar oluştururlar. • Üredikleri hücrelerin sitoplazmasında çiçek virüsüne tipik, asidofilik karakterde inklüzyon cisimcikleri oluştururlar. • Bu cisimciklere Guarnieri Cisimcikleri adı verilir.

  10. SMALLPOX VİRÜSÜ (VARİOLA VİRÜSÜ) • İnsanlarda çiçek hastalığını oluşturan Poxvirus türüdür. • Orthopoxvirus cinsi içerisinde yer alırlar • Tipik döküntülerle karakterize enfeksiyon oluştururlar.

  11. Patogenez • Virüs organizmaya genellikle damlacık enfeksiyonu şeklinde üst solunum yollarının mukozasından girer. • Bunun yanında çicek lezyonu kabuklarının üst solunum yoluna ulaşmasıyla da bulaşım söz konusudur. • Virüs ilk önce vücuda girdiği üst solunum yollarının mukoza epitel hücrelerinde bir miktar üremeyi takiben, fagositik hücreler ve makrofajlar tarafından bölgesel lenf düğümlerine taşınırlar. • Özellikle servikal lenf düğümlerinde üreyen virüsler, buradan kana karışarak primer viremi yaparlar. • Kan yoluyla bir taraftan vücuttaki diğer lenf bezlerine, dalak, karaciğer, kemik iliği gibi organlara yayılırken, diğer taraftan da deri ve mukozalardaki küçük kan damarlarına ulaşırlar. • Virüs bu organlarda da üredikten sonra ikinci defa viremi oluşturarak tekrar deri ve mukozalara ulaşarak, hastalığa özgül tipik döküntülerin ve lezyonların oluşmasına yol açarlar.

  12. Patogenez

  13. Patogenez

  14. Lezyonların Histopatolojisi • Çiçek hastalığının esas hastalık tablosunu deri ve mukozalarda görülen karakteristik döküntüler ve lezyonlar oluşturur. • Oluşan lezyonların temeli, epitel hücrelerinin şişmesi ve erimesidir. • Lezyonlar başta deri olmak üzere ağız, göz, farinks, trachea ve yemek borusunda da görülebilir. • Bu lezyonların oluşması için virüsün kan yoluyla mutlaka epidermise geçmesi gerekir.

  15. Klinik Görünüm • Çiçek hastalığında kuluçka dönemi ortalama 10-12 gün arasındadır. • Hastalığın başlangıcı genellikle anidir. • Başlangıçta yüksek ateş, baş ağrısı, kırgınlık, vücut ağrıları, halsizlik gibi genel hastalık bulguları vardır. • Bir süre sonra vücutta hastalığa özgül tipik döküntüler oluşmaya başlar. • Döküntüler oluşmaya başladıktan 24 saat sonra ateş normale döner. • Hastalığın seyrine ve döküntülerin karakterine göre çiçek hastalığı klinik yönden çeşitli gruplara ayrılarak incelenir.

  16. Variola Major (Variola Vera) • Hastalığın en yaygın ve en tipik görülen şeklidir. • Bu klinik formda hem genel hastalık tablosu, hem de tipik döküntüler oluşur. • Döküntüler önce göz, ağız ve farinks mukozasında, yüzde, ellerde, kollarda ve bacaklarda başlar, daha sonra hızla gövdeye yayılır. • Döküntüler önce kırmızı renkli noktalar halinde belirmeye başlar. • Bu döneme makül dönemiadı verilir, 2-3 gün sürer. • Nokta halindeki kırmızılıklar daha büyük, soluk kırmızı renkli döküntüler haline dönüşür. • Bu döneme papül dönemi adı verilmekte olup, ortalama 2-3 gün sürer.

  17. Variola Major ( Variola Vera ) • Papüllerin içerisinin sıvı ile dolmasıyla vezikül dönemi başlar, 2-3 gün sürer. • Bir süre sonra bu veziküllerin içi irinli hale dönüşerek, hastalığın püstül dönemi ortaya çıkar, 6 gün kadar devam eder. • Püstüllerin kurumasıyla lezyon üzerinde kabuk oluşmaya başlar. • Bu döneme kabuk dönemi adı verilir. • Bir süre sonra bu kabuklar kendiliğinden düşerek lezyon yerinde çiçek sikatriksi adı verilen izler bırakır.

  18. Variola Major ( Variola Vera ) • İlk döküntülerin belirmesiyle kabukların düşmesi ortalama 2-4 hafta içinde gerçekleşir. • Vücuttaki tüm döküntüler aynı anda başlayıp, aynı anda biter. • Çiçek hastalığında, su çiçeğinde olduğu gibi farklı döküntü dönemlerini aynı anda görmek mümkün değildir. • Döküntü döneminde bu döküntülerin çeşitli bakteriler tarafından kontamine edilmesiyle septik artrit, konjuktivit, osteomyelit, kornea ülseri gibi komplikasyonlar oluşabilir. • Lezyonların gözde oluşması durumunda körlüğe yol açabilir.

  19. Variola Major’da Klinik Görünüm 3.gün 7.gün 7.gün 20.gün

  20. Variola Major’da Klinik Görünüm

  21. Variola Major’da Klinik Görünüm

  22. Çiçek ve Suçiçeği Döküntüleri Suçiçeği döküntüleri Çiçek döküntüleri

  23. Çiçek Döküntülerinin Aşamaları

  24. Variola minör • Çiçek hastalığının daha hafif olan şeklidir. • Kuluçka süresi Vaiola majordan daha uzun olup, yaklaşık 15-20 gündür. • Döküntü dönemleri görülür, fakat daha hafif seyirlidir. • Kabuklar düştükten sonra genellikle çiçek sikatriksi oluşmaz. • Sekonder bakteriyel komplikasyonlar oldukça azdır.

  25. Kanamalı Çiçek • Genellikle vücut direnci düşük kişilerde ortaya çıkan klinik formdur. • Döküntü döneminde vücutta çeşitli tipte kanamalar oluşur. • Bu kanamalar deride lekeler, mukozada kanamalar şeklinde ortaya çıkar. • Bazı formlarda ise püstül dönemindeki lezyonlarda kanamalar meydana gelir.

  26. Varioloid • Yıllar önce aşılanmış kişilerin çiçek hastalığına yakalanması ile görülen klinik formdur. • Bu tür kişilerde belirli düzeyde bağışıklık söz konusu olduğu için, ilk ateşli dönem atlatıldıktan sonra az sayıda ve dağınık durumda döküntüler oluşur. • Bu döküntüler iz bırakmadan iyileşir.

  27. Döküntüsüz Çiçek • Bağışıklığı yeterli düzeyde olan aşılanmış kişilerde görülen klinik formdur. • Bu formda ilk ateşli dönem geçtikten sonra hastalık hızla iyileşir. • Döküntü oluşumu gözlenmez.

  28. Uterus İçinde Bulaşan Çiçek • Hamilelik döneminde çiçek enfeksiyonu geçirilmesi durumunda, virüs plasenta yoluyla fetüse geçerek düşüklere, anomalili doğumlara yol açabilir.

  29. Bağışıklık • Doğal olarak enfeksiyon geçiren kişilerde ömür boyu bağışıklık oluşmakta olup, kişiyi yeni enfeksiyonlara karşı korumaktadır. • Hastalık geçiren kişilerde kompleman bağlayan antikorlar, hemaglütinasyon inhibisyon antikorları ve nötralizan antikorlar oluşur. • Komplemanı bağlayan antikorlar 6-8 ay sonra negatifleşirken, hemaglütinasyon inhibisyon ve nötralizan antikorların pozitifliği ömür boyu devam eder.

  30. Laboratuvar Tanısı • Tipik olarak görülen çiçek enfeksiyonlarında klinik tanı koymak mümkün iken, tipik olmayan klinik formların tanısında laboratuvar testleri önemli yer tutar. • İnceleme örneği olarak vezikül sıvısı, veziküllerin tabanından alınan kazıntı örneği, kabuklar ve serolojik inceleme için kan kullanılır. • Laboratuvar tanısı 3 grup altında incelenir.

  31. Virüs İzolasyonu ve İdentifikasyonu • Virüs üretilmesinde genellikle hücre kültürü ve embriyonlu yumurta kullanılır. • Alınan inceleme örneği hücre kültürlerine veya embriyonlu yumurtanın koryoallantoik membranına inokule edilir. • İnkübasyon süresi sonunda embriyonlu yumurtanın koryoallantoik membranında poks adı verilen lezyonlar oluşur. • Hücre kültürlerinde ise CPE oluşturarak ürerler. • Üreyen virüsün çeşitli serolojik yöntemlerle kesin tanısı yapılır.

  32. Korioallantoik membranda poks oluşumu

  33. Mikroskobik İnceleme ile Viral Yapıların Araştırılması • Hastalık materyalinden direkt olarak preparat hazırlanarak ışık mikroskobu ile incelenir. • Virüs oldukça büyük olduğu için, enfekte hücreler içerisinde çok küçük noktacıklar olarak görülebilirler. • İnceleme örneğinden hazırlanan histolojik preparatların incelenmesi ile Guarnieri adı verilen inklüzyon cisimciklei görülür. • Bundan başka floresan antikor yöntemiyle viral antijen olup olmadığı araştırılır. • Ayrıca elektron mikroskobu ile incelenerek virüsün ayrıntılı yapısı görülebilir.

  34. Guarnieri Cisimcikleri

  35. Spesifik Antikorların Araştırılması • Çeşitli serolojik deneyler kullanılarak, hasta serumunda viral antikorların olup olmadığı, ayrıca antikor titresinde yükselme olup olmadığı araştırılır.

  36. Epidemiyoloji • Hastalığı geçiren kişilerde ömür boyu bağışıklık oluşur. • Hasta kişiler özellikle inkübasyon döneminde daha bulaştırıcıdırlar. • Virüsün ilk önce üst solunum yolu mukozasında üremesi, virüsün solunum damlacıkları ile dışarıya yayılmasını kolaylaştırır. • Bunun yanında lezyonlar da bulaştırıcı özelliktedir. Hastalığın insan dışında rezervuarı bulunmamaktadır. • Tek bir serotipi vardır. • Hastalığa karşı geliştirilmiş etkili bir aşı bulunmaktadır. • Tüm dünyada uygulanan başarılı aşı çalışmaları sonucunda, çiçek hastalığı günümüzde yeryüzünden tamamen silinmiştir. • 1978 yılından sonra hiç bir çiçek olgusuna rastlanmamıştır. • Bu yüzden son vakadan 10 yıl sonra, yani 1988 yılında aşı uygulanmasına tüm dünyada son verilmiştir.

  37. Korunma • Çiçek hastalığından korunma aşılama ile mümkündür. • Çiçek aşısı Vaccinia virüsü ile hazırlanan canlı bir aşıdır. Bu aşı deri üzerine uygulanır. • Deri çizilerek hassaslaştırıldıktan sonra, bu hassaslaşmış bölgeye bir damla aşı damlatmak suretiyle aşılama yapılır. • Aşının uygulandığı deri bölgesinde sınırlı bir enfeksiyon oluşur. • Bu bölgede çiçek hastalığında oluşan döküntünün aynısı görülür. • Yani makül, papül, vezikül, püstül, kabuk ve sikatriks dönemleri vardır. • Aşılama sonunda aşı uygulanan yerde ömür boyu kalıcı olan çiçek sikatriksi meydana gelir. • Aşı reaksiyonu sırasında viremi oluşmaz. • Koruyuculuk süresi en az 5 yıl civarındadır.

  38. Çiçek Aşısı Uygulanışı

  39. Çiçek Aşısındandan Sonra Oluşan Döküntüler

  40. VACCİNİA VİRÜSÜ • Orhopoxvirus cinsi içerisinde yer alır. • Çeşitli hayvanlarda enfeksiyon oluşturan bir Poxvirüstür. • Bu virüsün tavşan ve fareleri de kapsayan geniş bir konak zinciri bulunur. • Çiçek aşısının hazılanmasında kullanılır. • Tek bir antijenik tipi vardır. • Embriyonlu yumurtada üretildiğinde daha büyük lezyonlar oluşturur.

  41. MAYMUN ÇİÇEK VİRÜSÜ • Orthopoxvirus cinsi içerisinde yer alır. • Maymunlarda enfeksiyon yapan bir virüstür. • Maymunlarla direkt teması olan kişilere bulaşır. • Klinik bulgular insan çiçeğindekine benzer. • Maymun Çiçek virüsü insandan insana çok nadir bulaşır. • Bu yüzden insanlar arasında oldukça nadir görülür.

  42. Maymun Çiçek Virüsü Enfeksiyonunun Görünümü

  43. SÜTÇÜ NODÜLÜ VİRÜSÜ • Parapoxvirus cinsi içerisinde yer alır. • İneklerde genellikle memelere yerleşerek enfeksiyon oluşturur. • Genellikle meme başında lezyonlar oluşturur. • İnsanlara süt sağımı sırasında bulaşır. • Bu yüzden hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekte olup, süt sağan kişilerin ellerinde nodül tarzında lezyonlar oluşturur. • Bu nodüller önce papül halinde başlar ve granülamatöz bir kabarcık haline dönüşür. • Vezikül oluşturmadan kabuklanarak 4-8 hafta içinde tamamen iyileşir. • Hastalık geçirmekle elde edilen bağışıklık kalıcı olmamaktadır. • Bu yüzden reenfeksiyonlar sık sık görülür.

  44. Hayvanlarda Sütçü Nodülü Enfeksiyonunun Görünümü

  45. İnsanlarda Sütçü Nodülü Enfeksiyonunun Görünümü

  46. ORF VİRÜSÜ • Parapoxvirus cinsi içerisinde yer alır. • Genellikle koyun ve keçilerde enfeksiyon yaparlar. • Daha çok hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülür. • Hasta hayvanlarla temas durumunda bulaşır. • İnsanda tek bir parmakta ağrısız, küçük veziküller halinde başlar. • Vezikül püstül haline dönüştükten sonra kabuk bağlar. • Kabuğun düşmesiyle kendiliğinden iyileşir. • İnsandan insana bulaşım söz konusu değildir.

  47. Hayvanlarda Orf Lezyonlarının Görünümü

  48. Hayvanlarda Orf Lezyonlarının Görünümü

  49. İnsanlarda Orf Lezyonlarının Görünümü

  50. İnsanlarda Orf Lezyonlarının Görünümü

More Related