1 / 45

BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ

BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ. Prof.Dr.Emel KOPTAGEL. Ürogenital sistem, fonksiyonel olarak birbirinden tamamen farklı üriner sistem ve genital sistem olmak üzere 2 bileşene ayrılabilir. Embriyonik ve anatomik olarak bu sistemler birbirinin içine geçmiştir.

gizi
Télécharger la présentation

BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ Prof.Dr.Emel KOPTAGEL

  2. Ürogenital sistem, fonksiyonel olarak birbirinden tamamen farklı üriner sistem ve genital sistem olmak üzere 2 bileşene ayrılabilir. Embriyonik ve anatomik olarak bu sistemler birbirinin içine geçmiştir.

  3. Paraksiyal mezodermi lateral plağa (somatik ve splanik mezoderme) bağlayan mezoderm, intermediyet mezodermdir. Başlangıçta her iki sistemin de boşaltım kanalları kloaka olarak adlandırılan kaviteye açılır.

  4. NEFRİK TÜBÜLÜN OLUŞUMU

  5. Gelişimin ilerlemesiyle, iki sistemin birlikte gelişimi özellikle erkekte belirgindir. İlkel boşaltım kanalı, ilk olarak üriner kanal olarak fonksiyon görür fakat daha sonra esas genital kanala dönüşür. Erişkin erkeklerde genital organlar gibi üriner organlar da tek bir kanal olan penil üretraya semen ve idrarı boşaltırlar.

  6. İNTERMEDİET MEZODERMDE DEĞİŞİKLİKLER ( 4. HAFTA )

  7. 4.hafta başında, boyun bölgesindeki intermediet mezoderm, somitlerle olan bağlantısını kaybederek nefrotomlar olarak bilinen segmental olarak düzenlenmiş hücre kümelerini oluşturur. Nefrotomlar yana doğru büyüyerek bir lümen kazanırlar.

  8. İnsanda intrauterin hayatta Pronefroz, Mezonefroz Metanefroz olmak üzere üç farklı böbrek sistemi oluşur. Pronefroz, rudimenterdir ve fonksiyonel değildir; mezonefroz, erken fetal dönemde kısa bir süre fonksiyon görürken, metanefroz ise kalıcı böbrektir.

  9. PRONEFROZ İnsan embriyosunda pronefroz, servikal bölgede 7-10 kadar solid hücre kütlesidir. İlk oluşan vestigial nefrotomlar, en son oluşanlardan önce gerilerler. 4.haftanın sonunda pronefrik sistemin tüm belirtileri kaybolur.

  10. PRONEFROZ, MEZONEFROZ ve METANEFRİK SİSTEMLER B-5.hafta

  11. MEZONEFROZ Pronefrozun gerilemesi sırasında, mezonefrozun ilk boşaltım tübülleri ortaya çıkar. Hızla uzayarak, S-biçimli kangal oluştururlar ve medyal bölümlerinde bir glomerulus edinirler. Burada tübül, Bowman kapsülünü oluşturur. Kapsül ve glomerül birlikte renal korpüskülü (böbrek cisimciği=corpusculum renalis Malpighi) oluşturur. Zıt uçta, tübül mezonefrik veya Wolf kanalı olarak bilinen toplayıcı boruya girer.

  12. 5 HAFTALIK EMBRİYODA MEZONEFRİK SİSTEMİN BOŞALTIM TÜBÜLÜNÜN OLUŞUMU

  13. 5. HAFTANIN SONUNDA SON BAĞIRSAK ve KLOAKA İLİŞKİSİ

  14. 2.ayın ortasında, mezonefroz, orta hattın her iki tarafında büyük ovoid birorgan oluşturur. Gelişen gonad, medyal kenarda yerleştiğinden her iki organ tarafından oluşturulan kabarıntı ürogenital sırt olarak bilinir. Kaudal tübüller bir yandan farklanırken; kraniyal tübüller ve glomerüller dejeneratif değişiklikler gösterir. 2. ayın sonunda mezonefrozun büyük bir bölümü ortadan kalkar. Erkekte, birkaç kaudal tübül ve mezonefrik kanal varlığını sürdürürken, dişide ortadan kalkar.

  15. METANEFROZ 5.haftada ortaya çıkar. Metanefrozun boşaltım birimleri, mezonefrik sistemdeki gibi metanefrik mezodermden gelişir. Kanal sisteminin gelişimi ise pronefroz ve mezonefrozdan farklıdır. Kalıcı böbrek (metanefroz) iki farklı kaynaktan gelişir. 1.Boşaltım birimlerini oluşturan metanefrik mezoderm; 2.Toplayıcı sistemi oluşturan üreter tomurcuğu.

  16. METANEFRİK BOŞALTIM BİRİMİNİN GELİŞİMİ

  17. A-5 Haftalık Embriyo B-E-5-8 Haftalık Embriyoda Metanefroz Böbreğin Gelişimi F-I-11 Haftalık Embriyoda Nefron Gelişimi BÖBREKLERİN GELİŞİMİ

  18. METANEFROJENİK BLASTEM Her yeni oluşan toplayıcı tübül, distal ucunda metanefrik doku şapkasıyla kaplıdır. Tübülün indükleyici etkisi altında, doku şapkasının hücreleri renal vezikül olarak adlandırılan ve küçük tübülleri oluşturacak olan küçük veziküller oluşturur. Bu tübül, glomerül olarak bilinen kapiller demeti ile birlikte nefronu (boşaltım birimi) oluşturur.

  19. Nefronun proksimal ucu, glomerüler kapillerlerin içine yerleştiği Bowman kapsülünü oluşturur. Distal ucu ise toplayıcı tübüllerden biri ile açık bir bağlantı kurarak, glomerülden toplayıcı birime bir geçiş kurulur. Boşaltım tübülünün sürekli uzaması ile proksimal kıvrımlı tübül, Henle kulpu ve distal kıvrımlı tübül oluşur.

  20. Üreter tomurcuğu, üreter, pelvis renalis, major ve minör kaliksleri ve yaklaşık olarak 1-3 milyon toplayıcı tübülü oluşturur.

  21. METANEFROZ BÖBREĞİN RENAL PELVİS, KALİKSLER ve TOPLAYICI TÜBÜLLERİNİN GELİŞİMİ A-6.hafta B-6.haftanın sonu C-7.hafta D-Yenidoğan

  22. ÜRETERİN GELİŞİMSEL ANOMALİLERİ A-ÇİFT ÜRETER B-KISMİ ÇİFT ÜRETER

  23. BÖBREKLERİN YÜKSELİŞİ

  24. A-UNİLATERAL PELVİK BÖBREK B-AT NALI BÖBREK

  25. BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMSEL ANOMALİLERİ

  26. BOŞALTIM SİSTEMİNİN GELİŞİMSEL ANOMALİLERİ

  27. AT NALI BÖBREK

  28. ÇİFT ÜRETER ve AT NALI BÖBREK

  29. POLİKİSTİK BÖBREK

  30. ÇİFT ÜRETER

  31. VESİCA URİNERİA ve ÜRETRANIN GELİŞİMİ Gelişimin 4. ve 7.haftaları sırasında, ürorektal septum cloaca’ yı anorektal kanal ve primitif ürogenital sinüs olmak üzere ikiye ayırır. Kloakal membran da önde ürogenital membran ve arkada anal membran olmak üzere ikiye ayrılır.

  32. CLOACA’NIN UROREKTAL SEPTUMLA UROGENİTAL SİNÜS VE RECTUMA AYRILMASI

  33. Primitif ürogenital sinüsün 3 bölümü ayırt edilir. 1-Üstte ve en büyük parça olan vesica urineria:Başlangıçta, kese allontoisle devam eder. Allontois lümeni kapandığında, kalın fibröz bir kordon olan urachus, idrar kesesinin apeksini göbek kordonu ile bağlı tutar. Erişkindemedian umblikal ligamentolarak kalır. 2-Kısmen dar bir kanal olan ürogenital sinüsün pelvik parçası:Erkekte üretranın prostatik ve membranöz parçasını oluşturur. 3-Definitif ürogenital sinüs:ürogenital sinüsün fallik parçası olarak da bilinir. Bir taraftan diğer tarafa doğru önemli ölçüde yassılmıştır ve dışarıdan, ürogenital membranla ayrılır. Definitif ürogenital sistemin dişi ve erkekte gelişimi önemli ölçüde farklıdır.

  34. Kloakın bölünmesi sırasında, mezonefrik kanalların kaudal parçaları önemli ölçüde absorblanarak vesica urineria duvarına katılır. Sonradan, başlangıçta mezonefrik kanalların dışarı doğru tomurcukları olan üreterler ayrı ayrı mesaneye girer. Böbreklerin yükselişinin sonucu olarak, üreter açıklıkları kraniyale doğru hareket ederken mezonefrik kanalları da birbirlerine yakın olarak yer değiştirerek prostatik üretraya girerler ve erkekte ejakular kanallara farklanırlar.

  35. ÜRETER ve MEZONEFRİK KANALLARIN GELİŞİM SIRASINDAKİ İLİŞKİLERİ

  36. Her iki mezonefrik kanal ve üreter mezodermal kökenli olduğundan, kanalların katılmasıyla (mesane trigonu) oluşan mesane mukozası da mezodermal kökenlidir. Mesanenin geri kalan parçası ürogenital sinüsten gelişir ve endodermal kökenlidir. Mesanenin içi tamamen endodermal epitel ile döşelidir.

  37. Üretranın Gelişimi Dişi ve erkeğin: Üretra epiteli...........................................endodermal Bağ dokusu ve düz kas dokusu...............splanik mezoderm kökenlidir. 3.ayın sonunda prostatik üretra çoğalmaya başlar ve çevre mezenşime giren birkaç tomurcuk oluşturur. Erkekte bu tomurcuklarprostat bezinioluşturur. Dişide ise, üretranın kraniyal parçasıuretral bezleri ve paraüretral bezlerioluşturur.

  38. Urakal Fistula, Kist ve Sinüs Allontoisin intraembriyonik kısmının lümeni varlığını sürdürdüğünde, idrar göbek bağından drene olabilir. Bu anomali,urakal fistulaolarak bilinir. Eğer sadece allontoisin bir bölümü kalırsa, onu döşeyen örtünün salgılama aktivitesi sonucu kistik bir genişleme olabilir veurakal kistolarak adlandırılır. Daha üst bölgelerin epiteli varlığını sürdürürse,urakal sinüsoluşur. Bu sinüs, genellikle mesane ile devam eder.

  39. URAKAL FİSTULA-URAKAL KİST-URAKAL SİNUS

More Related