540 likes | 1.32k Vues
PEYAMİ SAFÂ. Hayatı Öğrenimi Öğretmenliği Basın Hayatı Üslûbu Romanları Aldığı Görevler Fikri Eserleri Romanlarında Konu Kahramanlarının Genel Özellikleri Roman Tekniği İle İlgili Görüşleri Romanlarında Şüphe ve Kararsızlık Romanlarında Hastalık ve Ölüm Hikaye Kitapları Ölümü.
E N D
PEYAMİ SAFÂ • Hayatı • Öğrenimi • Öğretmenliği • Basın Hayatı • Üslûbu • Romanları • Aldığı Görevler • Fikri Eserleri • Romanlarında Konu • Kahramanlarının Genel Özellikleri • Roman Tekniği İle İlgili Görüşleri • Romanlarında Şüphe ve Kararsızlık • Romanlarında Hastalık ve Ölüm • Hikaye Kitapları • Ölümü
Gençliği 1899 yılında İstanbul da doğmuştur. Babası serveti fünûn sanatçılarından İsmail SAFÂ’dır. 2 yaşında iken babasını kaybedince Yetim-i Sâfa olarak da anılır. 8-9 yaşlarında sağ kolunda beliren kemik hastalığını 17 yaşına kadar taşır. Uzun süren tedaviden sonra kolunu kaybetme tehlikesini atlatır.
Öğrenimi Safâ düzenli bir eğitim alamamıştır. Maddi sıkıntıdan dolayı lise tahsiline devam edemedi. Annesine bakmak zorunda oluşu dolayısıyla 13 yaşında iken Vefa lisesinden ayrılmıştır. Kendini okul haricinde yetiştirmeye çalıştı.
Öğretmenliği İmtihanla girdiği Posta-Telgraf Bakanlığındaki görevine 1. Dünya Savaşına kadar devam etti. Savaşın başlaması ile Rehber-i İttihat okuluna öğretmen olarak atandı. Bu sürede Fransızca’sını ilerletti. Ağabeyinin isteği ile öğretmenlikten ayrıldı.
Basın Hayatı Gazeteciliğe ağabeyi ile çıkardığı 20. Asır adlı gazetedeki Asrın Hikayeleri başlığı ile yazdığı hikayeler ile başladı. Sanat kaygısı olmadan para kazanmak için yazdığı eserlerinde Server Bedi takma adını kullandı. Son Telgraf, Cumhuriyet gazetelerinde Hafta, Kültür Haftası, Türk Düşüncesi dergilerinde çalıştı.
Üslûbu Safâ roman sanatının teknik meseleleri ile de çok ilgilenmiştir. Özellikle “Bir Tereddüdün Romanı, Yalnızız” romanlarında anlatım tekniğine özen gösterdiği görülür. Basitliğe düşmeden sade yazım taraftarıdır.
Romanlarında Konu Türkiye’nin geçirdiği ve geçirmekte olduğu kültür ve medeniyet değişmesinin toplum hayatının çeşitli sahalarındaki tezahürlerini psikolojik ve sosyal neticelerinin yaptığı buhranları çatışmaları ve doğu-batı çatışmasını ele almıştır.
Kahramanlarının Genel Özellikleri Romanlarda üçü erkek biri kız başlıca dört kişinin bulunduğu bir aşk hikayesi yer alır. Erkeklerden biri batı diğeri doğu ikisi arasında kararsız kalan genç kız bir de yazarı temsil eden bilgili ve doğulunun dostu bir adam vardır.
Roman Tekniği İle İlgili Görüşleri Her şeyi gören bir romancının aradan çekilmesi gerektiğine inanır. Tahkiyede müşahhasdan mücerrede tasvirden tahlile doğru gitmek yalnız insanın dışında ve yalnız içinde kalmamak, romanın hayatına müdahale etmemek, mutlaka yaşanmış mevzuları yazmak.
Şüphe ve Kararsızlık Romanlarındaki kahramanların kimisi yaşamakla ölmek, vücudun istekleri ile ruhun istekleri, kimisi de Doğu ile Batıdan birini seçmek, inanmakla inanmamak, yapmakla yıkmak arasında tereddüt içinde yaşayan insanlardır.
Romanlarında Hastalık Onun romanlarında frengi, verem, ruhsal bozukluklar aslında toplumsal yozlaşmanın manevi düzeydeki simgelerini oluşturmaktadır.
Romanlarında Ölüm Doğu-Batı değerleri arasında kalarak bir senteze varamayan, kişilik oluşturamayan bireyler için sonuç ölümdür. Ölüm düşüncesi de Safâ’nın romanlarında önemli bir yer tutar. Kimi kahramanlar intiharı tasarlar kimi de cinayeti işler.
Hikaye Kitapları Bir Mekteplinin Hatıratı, Karanlıklar Kralı (1913), İstanbul Hikayeleri (1919), Gençliğimiz (1922), Aşk Oyunları (1923), Süngülerin Gölgesinde (1924), Ateş Böcekleri (1925) Tüm hikayeleri, Hikayeler (1980) adı altında kitaplaştırıldı.
Ölümü 1961 yılında yedek subay oğlu Merve ’yi kaybetti. Çok sevdiği oğlunun ölümü üzerine sarsıldı. 2-3 ay kadar sonra 15 Haziran 1961 yılında İstanbul da öldü.
Eserleri • Gençliğimiz • Sözde Kızlar • Süngülerin Gölgesinde • Mahşer • Bir Akşamdı • Dokuzuncu Harice Koğuşu • Fatih Harbiye • Matmazel Noraliya’nın Koltuğu • Biz İnsanlar
Gençliğimiz Nesirler arası çatışma ile eski usûl evlenme meselesini işler. Geçim kaygısı ile yazdığını söylediği fakat kendi imzasını attığı Sözde Kızlar da Anadolu’dan babasını aramak için İstanbul’a gelen genç bir kızın sosyete ile geleneksel hayat tarzı arasındaki çatışmayı işler.
Süngülerin Gölgesinde Yunan saldırısı sırasında öldüğü sanılan tabur kumandanı İhsan Bey’in İstanbul’da bıraktığı ailesinin dramını işlemiştir. Cephe ve cephe gerisi çok canlıdır.
Bir Akşamdı Çalışarak mazbut bir aile hayatı kurmak isteyen Nihat’la, suflî arzularına tatmin için İstanbul’a gelmiş Kamil ve evinden kaçarak serbest bir hayatın girdaplarına kapılan Meliha’nın macerasını anlatır.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Yazarın hayat hikayesinden canlı hatıralar taşıyan bir eserdir. Romanın kahramanı olan genç bir kemik hastalığına yakalanmıştır. Bacağının bir gün kesilebileceği endişesiyle ızdıraplı günler geçirir.
Attila Yazarın tarihi roman dalındaki tek eseridir. Bu romanında batılıların “zalim” diye nitelendirdikleri Hun hükümdarına sevgiyle yaklaşır. Onun insanî yanını öne çıkarmaya çalışır.
Fatih Harbiye İstanbul’un biri muhafazakar, öteki modern iki semti ile iki hayat tarzı ve dünya görüşünü; özetle doğu-batı karşıtlığının ele alındığı bir romandır.
Bir Tereddüdün Romanı Büyük savaşlardan sonra ortaya çıkan ahlak buhranı, sefalet, örf ve âdetlerin yıkılması, sevgi ve nefret arasındaki tereddütleri dile getirir. Okuduğu bir romanın yazarı ile tanışan roman kahramanı kadın, yazarın yaptığı evlenme teklifi karşısında bocalar.
Matmazel Noraliya’nın Koltuğu Yazarın en dikkate değer eserlerindendir.Materyalizm, mistisizm ve ırkçılık gibi konuların da ele alındığı romanın olayları II.Dünya savaşı yıllarında İstanbul da geçer.
Biz İnsanlar Yine mütareke günlerinin İstanbul’una döner. Devlet otoritesinin sarsılışı, değerler sisteminin çökmesi, bu hengame içersinde insanların ihtirasları ile nereden nereye gidebilecekleri tartışılmaktadır.
Yalnızız Sosyal benlikleri ile biyolojik benliklerin arasındaki çatışmaların kurbanı olan üç genç kızın hikayesidir.
Şimşek Hastalıklı hassas ve zayıf iradeli olan Müfid’in aşk duygusu ile izzet-i nefsi arasındaki çatışmasını işler.
Mahşer Harp yıllarında fırsat düşkünü vurguncular ile vatanseverlerin gizli mücadelesinin anlatıldığı eserdir.
Canan Peyami Safa'nın “Şimşek", "Bir Akşamdı", "Mahşer" romanları tarzında bir diğer eseridir.
Türk İnkılabına Bakışlar Atatürk İnkılapları öncesindeki fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmıştır.
Kaynaklar • Nihat Sami Banarlı, Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, Cilt II • Ahmet Oktay, Cumhuriyet Dönemi Edebiyatı • Selim İleri, Türk Öykücülüğünün Genel Çizgeleri • Peyami Safâ, Sanat Edebiyat Tenkit