1 / 28

GOTİK MİMARİ FRANSA ALİ GÖKTEN 200910403004

MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ. Avrupa mimarisi. GOTİK MİMARİ FRANSA ALİ GÖKTEN 200910403004. GOTİK MİMARİ FRANSA. Katedral Tanrı'nın eviydi, bu ifade sıradan bir şey değil korku dolu bir gerçeklik olarak anlaşılıyordu.

jenny
Télécharger la présentation

GOTİK MİMARİ FRANSA ALİ GÖKTEN 200910403004

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MİMARLIK BÖLÜMÜ Avrupa mimarisi GOTİK MİMARİ FRANSA ALİ GÖKTEN 200910403004

  2. GOTİK MİMARİFRANSA

  3. Katedral Tanrı'nın eviydi, bu ifade sıradan bir şey değil korku dolu bir gerçeklik olarak anlaşılıyordu. Ortaçağ insanı yaşamının her yönünü etkileyen doğaüstüyle birlikte yaşıyordu. Kutakcennetin eşiğiydi. OttovonSimson

  4. YÜKSEK GOTİK MİMARİSİ 1150-1250

  5. Gotik dönemin başlangıcına damgasını vuran yapı Paris yakınlarındaki Saint-Denis Manastır Kilisesi'dir. Dönemin en etkili politik kişiliklerinden biri olan AbbotSuger'in yönetiminde inşa edilmiştir. Suger, Saint-Denis'nin tasarımını açıklarken kiliseyi kaplayacak ve dinsel pratiği kolaylaştıracak yeni bir ışıktan söz ediyordu. Tanrı'yı ışık olarak vurgulayan Neoplatonik görüşü izleyen Suger, fiziksel güzelliğin tasarlanmasının aydınlanmaya götüreceğini savunuyordu. GİRİŞ

  6. Arzulanan, ışığı mimarinin bir öğesi haline dönüştürmekti. Bu ise mantıksal olarak masif duvarları iskelet strüktürler ve pencerelerle değiştirmeye götürüyordu. Sıkı kurallara uygun bir geometrik mantık yoluyla ışık mimarisi yapı tekniklerini yüzyıllar boyunca etkileyecekti.

  7. SAINT-DENIS MANASTIR KİLİSESİ Mimarı: Başrahip Abbot SUGER

  8. Saint-Denis, Gotik'i bir üslup olarak belirleyen bütün mimari öğeleri kullanan ve bütünleştiren ilk yapı oldu. Sivri kemerler, sütun demetleri ve çapraz kaburgalıtonozlar(ARAKESİTLERİ KORDON ŞEKLİNDE TAŞTAN ÇUBUKLARLA DONATILMIŞ TONOZ) daha önce de görülmüştü, ancak ilk kez Saint-Denis'de bu elemanlar uyumlu bir bütün oluşturarak bir araya geldi. Sonuç, masif duvarlara değil serbest duruşlu sütunlara dayalı bir iskelet ana çerçeve oldu.

  9. Ambülatuvar (Eski Yunan mimarlığında, atletizm yarışmaları için kurulan uzun portik) da taş kaburgalar tuğla tonozları taşır; bu inşaat sırasında iskeleye gereksinimi en aza indiren bir tekniktir. Kilisenin cephesinde iki kule merkezde yer alan giriş kapısı ve üzerindeki gül penceresi, pencere açıklıkları aritmetik ve geometrik olarak planlanmış bir cephe kompozisyonuna sahipti. Giriş kapısı ardarda gelen sütunlarda geriye çekilmişti.

  10. Laon katedrali 1160-1225

  11. Laon, Romanesk mimarlığın yuvarlak kemerlerini ve masif duvarlarını sürdürse de portal(taçkapı)lerin ve pencerelerin derin girintileri Gotik'e özgü ışık-gölge oyununu yaratır. Hareketli cephe, Paris ya da Amiens'in katılığından ve heykelsi bütünlüğünden yoksundur; ama bölmeli yapısıyla öteki Gotik kiliseler için bir ilk örnek olmuştur.

  12. Üçlü portal, gül pencere ve açık galeri Gotik cephenin temel unsurlarıdır. Nefin bölümleri ve ritimleri açıkça Romanesk tasarımlardan alınmıştır, bunun bir istisnası nefe ek bir yükseklik kazandıran, klerestori (çatının kenarındaki pencere)ninhemen altındaki alçak bir arkat olan yeni triforyum(Bir kilisede orta nefi yan neflerden ayıran sütun dizilerinin üzerinde yer alan galerinin önündeki kemerleme ya da oymalı yüzey.)geçididir. Bu öğe, geç Gotik klerestoriyi ayıran bir öğe olarak daha önceki tribünün yerini almıştır.

  13. Notre dame katedrali 1163-1250

  14. Notre Dame de Paris Notre Dame de Paris, Gotik katedrallerin ne en yükseği ne de en abartılısıdır, onu bir mimari ikon haline getiren anıtsal vakarı ve plan berraklığıdır. Notre Dame'ın daha sonra değişikliğe uğrayan ilk planı katı bir kompaktlığa sahipti. Yarım daire biçimli apsisi olan uzun bir nef, yanlarında uzanarak yan nefleri oluşturan bir çift ambülatuvar tarafından sarılmıştı

  15. Notre Dame'da narin sütun gövdeleri kesintiye uğramaksızın ince nef duvarı boyunca aşağı doğru uzanırken birdenbire masif sütun başlıkları üzerinde dengelenerek durur.

  16. Transept , yan neflerin ritmini bozmadan yalnızca dış duvarların ötesine hafifçe taşıyordu. Her ne kadar formun basitleştirilmesi ve daha sonraki kiliselerdeki düşeyliğin vurgulanması konusunda Notre Dame henüz suskunsa da doyurucu oranları ve doğru bütünleşmiş süslemesi mekanı birleştirmektedir. Skolastik akım erken Gotik yapıtların titiz bölümlenmesini etkilemiş-tir ama aynı zamanda da mimarlığa zıtlığı getirmiştir.

  17. REIMS KATEDRALİ 1211-1290

  18. Dört parçalı kaburgalı tonoz, uçan payanda ve denge için ölü ağırlığın kullanılması Ortaçağ yapım tekniklerinde devrim yarattı. Gotik kiliseler, monolitik beşik tonozların(tek bir taş bloktan meydana gelen) yerine esnek strüktürel açıklık dizileri üzerine kuruldu. Ustalar, uyarlanabilir kaburgalar kullanarak her bölümün oranlarını, yüksekliğine dokunmadan değiştirebildi. Sivri kemerin geometrisi daha küçük yanal yükler üretti ve düşey yükleri doğrudan taşıyıcı sütunlara aktardı. Kalan yanal güçlerse dışardaki ağır dikmelere bağlanan uçan payandalar aracılığıyla ortadan kaldırıldı.

  19. 1-Işınsal şapeller 2-Ambulatuvar 3-Koro yeri 4-Transept kavşağı 5-Transept 6-Nef 7-Narteks

  20. AMIENS KATEDRALİ 1220-1288

  21. Laon’un doğal karakterinin, Paris’in geometrik katılığının ve Reims’in heykelsi bütünlüğünün bir sentezi olarak Yüksek Gotik’in teknik ve dekoratif başarısının zirvesini ifade eder. Cephede yükselen gül pencere, kralların heykelleri ile dolu bir galerinin üstüne yerleşirken örgensel(organik) süslemeler payandalara doğru kıvrılarak uzanır. İçeride Fransa’da yapılmış bütün katedrallerin arasında en geniş iç hacme sahip olan nef şaşırtıcı bir yüksekliğe (42m) ulaşır.

  22. -MİMARLIK, NTV Yayınları(Başvuru Kitapları) -MİMARLIK TARİHİ DERS NOTLARI 1,Mimarlık Vakfı Enstitüsü Yayınları/Prof. Belkıs Mutlu -ANSİKLOPEDİK MİMARLIK SÖZLÜĞÜ,YEM Yayın/Doğan Hasol -http://mcah.columbia.edu KAYNAKÇA

More Related