1 / 98

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİ

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİ.

kael
Télécharger la présentation

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ İLİŞKİLERİ Dersimiz.Com

  2. Bu özel bağ ancak etkili konuşma ile gerçekleştirilebilir. Konuşma, İnsan ilişkilerinde yapıcı olduğu kadar yıkıcı da olduğundan, öğrenciyi öğretmene yakınlaştırabildiği gibi uzaklaştırabilirde ... Etkili olabilmesi, niteliğine ve öğretmenin değişik durumlar için seçtiği en uygun türe bağlıdır, örneğin övgüyü ele alalım. Bir çok anne - baba ve öğret5men bu yöntemi kullanır. Ama bazı övgüler, öğrencide anlaşılmadığı ya da yanlış yönlendirildiği duygusunu yaratır. Alışılmış övgü dilinden az farklı bîr ileti ise öğretmenin insancıl, içten ve öğrenciye Önem veren bir kişi olarak görülmesini sağlayabilir. Dersimiz.Com

  3. Aynı zamanda yapılan araştırmalar, dinlemenin öğrenmeyi kolaylaştırmada ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Her anne-baba ve öğretmen biyolojik olarak çocukları dinleyecek organlarla donatılmış olduğunu bilir. Her zaman dinleseler de, duyduklarını sandıklan şey, çocuğun anlatmaya çalıştığı şey olmayabilir. Bu arada öğrencileri dinlemenin uygun zamanı da vardır. Kimi zaman sınıfta ya da teneffüste bir şey öğretirken öğrencinin davranışlarını düzen bozucu, kabul edilemez bulduğumuzda, "iyi dinle!" önerisini bir tarafa bırakmalıyız. Böyle durumlarda güçlü iletimizi göndermemiz ve öğrencilere haklarını çiğnediğini vurgulamamız gerekir. Bu tür iletileri, onları savunmaya itmeden ve duygularını incitmeden iletebileceğim göstermeliyiz. Dersimiz.Com

  4. Öğretmen - öğrenci ilişkisinin niteliğinin öğretilmesinde temel etken olduğunun benimsenmesi, bilinmesi gerekir. Herhangi bir konu, bir beceri, bir değer ya da inanç olabilir. Tarih, matematik, Türkçe, hayat bilgisi, fen bilgisi, el becerisi dersler olabilir. Bütün bu konulan heyecan verici ve ilginç kılması öğretmenin öğrenci ile iyi bir ilişki kurmayı öğrenmesine bağlıdır. Bu ilişki içinde öğretmenin gereksinimlerine öğrenci öğrencinin gereksinimlerine de öğretmen saygı gösterir. Öğrenciler, öğretmenin kendilerini yanlış anladığını, güvenmediğini, bir kenara ittiğini, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü ya da eleştirerek değerlendirdiğini hissederse, beden eğitimi, resim eğitimi gibi en İlgisini çeken derslerde bile sıkılır ve öğrenmeye inatla karşı koyarla?. Dersimiz.Com

  5. Her Zaman Karşılaşılan Disiplin Sorunu İle İlgili Ne Yapmalı ? Dersimiz.Com

  6. Öğrencilerin çoğu genelde kabul edilemez biçimde davranır, öğretmenleri ve arkadaşları için sorun yaratırlar. Öğretmenler için bu çok önemli bir sorundur. Okulda ve sınıfta karşılaşılan disiplin sorunu göz ardı edilemez. Dersimiz.Com

  7. Öğretmenlerin sınıfa girdiklerinde, disiplin kurmak için zaman yitirmek yerine, öğretmek istemeleri doğaldır. Genç ve deneyimsiz öğretmenlerin çoğu kendilerini yeterli ve becerikli bulduklarından, sınıfta disiplin sorunu İle karşılaşmayı pek beklemezler. Deneyimli öğretmenlerin çoğu ise disiplin kurmaları gerektiğinde, bu olayın sevimsiz olduğunu öğrenmişlerdir. Onlarda uğraşmak değil öğretmek, öğrencilerin ^sendiklerini görmektenduyulan zevk ve gururu tatmak isterler. Dersimiz.Com

  8. Peki yanlış nerededir ? Neden bu kadar çok öğretmen öğretimle geçmesi gereken zamanın büyük bölümünü sınıfta düzeni kurmak için harcar? Çünkü; öğretmenler genelde disiplini, ceza tehditleri, cezalar ya da sözlü utandırmalarla ve suçlamalarla sağlamayı öğrenmişlerdir. Ne yazık ki bu yöntemler iyi sonuç vermez. Genelde bastırıcı ve güce dayanan yöntemler direnci, başkaldırmayı ve karşılık vermeyi kışkırtır. Bu tür baskılar öğrencilerin davranışlarında değişiklikler oluşturmakla birlikte, öğretmen sınıftan ayrılır ayrılmaz ya da tahtaya döndüğünde , çocuklar yine eski davranışlarına yönelirler. Dersimiz.Com

  9. Öğretmenler disiplin ve düzeni sağlamak için güç kullanmayı gerektirmeyen yöntemleri uygulama becerilerini arttırdıkça, disiplinle ilgili konuşmalarında yepyeni bir dil kullanmaya başladıklarını da göreceklerdir. Öğretmenler geleneksel güç dili olan ; " denetim, yönlendirme, cezalandırma, gözdağı verme, Dersimiz.Com

  10. sınırlar koyma, zorlama, kuralları hatırlatma, sert olma, kınama; emir verme, isteme vb." disiplin sözcükleri yerine ; "sorun çözme, etkilenme, yüzleşme, işbirliği yapma, ortak bir amaçta birleşme, birlikte karar verme, öğrencilerle çalışma, karşılıklı anlaşmalar yapma, gereksinimleri karşılama, bir anlaşmaya varmak için tartışma, bir işi sonuçlandırma" gibi yeni deyişleri kullanmalıdırlar Dersimiz.Com

  11. Mesleğe Yeni Başlayan Öğretmenlerin İdeali ve Yaşanılan Düş Kırıklığı Dersimiz.Com

  12. Bir öğretmen üniversite ortamında eğitim yöntem ve tekniklerini, her yaşa göre çocuk psikolojisini, öğretme tekniklerini vb. dersleri görmüş bir şekilde mesleğine büyük bir inanç ve idealist düşüncelerle başlar. Öğrencilerin okul ve sınıf ortamında "tembel, yaramaz, yalan söylemeleri, kopya çekmeleri, birbirlerini aşağılamaları, sürekli birbirlerinden şikayetçi olmaları, kavgacı olmaları, az çalışma ile sınıf geçmek istemeleri" Dersimiz.Com

  13. gibi sürekli çekişmelerle dolu bir ortamda, öğrencilere karşı yaşam savaşı verirken bulurlar. Böyle ortamla karşılaşan öğretmenler, olanları anlamaya çalışırlar. Bir şeylerin yanlış gittiği ortadadır. En kötüsü de bazıları suçu kendisinde bulur ve " öğretmenlik yeteneğinin kendisinde olmadığını düşünür." Her ne kadar bütün bu açıklamaların geçerli bir tarafı varsa da. temelde öğretmen yetiştirenler çeşitli bilgi ve uzmanlıkla donanmış olsalar da, bireysel deneyimlerini öğretmen olacak Öğrencilere aktaramazlar. Herkes okuldaki mesleki deneyimini kendine özgü bir biçimde edinir ve bu deneyim aktarılamaz. Dersimiz.Com

  14. Öğretmen ve öğretim ile ilgili çok kişi tarafından kabul edilmiş yaygın inançlar vardır. Bunlar ; Dersimiz.Com

  15. İyi öğretmen sakindir, telaşlanmaz, sinirlenmez. Her zaman soğukkanlıdır ve aşırı duygularınıgöstermez, İyi öğretmen önyargılı ve yanlı değildir. Bütün öğrencilere eşit davranır. Cinsiyet ayırımı yapmaz. İyi öğretmen gerçek duygularını denetler ve öğrencilere göstermez. İyi öğretmen bütün öğrencileri aynı biçimde kabullenir. İyi öğretmenin her zaman gözde öğrencileri yoktur. Dersimiz.Com

  16. İyi öğretmen coşkulu, uyarıcı ve özgür bir öğretim ortamı yaratır, ama yine de bu ortamı her zaman düzenli tutar. İyi öğretmen her şeyden önce tutarlıdır. Değişmez, unutmaz, çok neşeli ya da asık suratlı değildir ve hata yapmaz. İyi öğretmen her sorunun yanıtını bilir. Öğrencilerden daha akıllıdır. İyi öğretmenler birbirlerine destek olur, kendi duyguları, değer yargıları ve inançlarından etkilenmeden öğrencilerine karşı "birleşik cephe" oluşturur. Dersimiz.Com

  17. Kısaca iyi öğretmenler sıradan insanlardan çok daha iyi, çok daha anlayışlı, çok daha bilgili, çok daha kusursuz olmalıdır. Başka bir deyişle öğretmenlerden ermiş olmaları beklenmektedir. Buradaki temel yanlışa göre, öğretmenlerin insan olmayı kabul etmemeleri gerekmektedir. Bu ancak abartılı rol yapıp kendi kendini düş kırıklığına uğratma pahasına elde edilebilecek davranışlardır. Dersimiz.Com

  18. Daha da kötüsü, pek çok öğretmen bu iyi öğretmen modelini kafalarının bir köşesinde destekler ve inançlardan hepsinin değilse bile çoğunun iyi bir öğretmende olması gerektiğine inanır. Sonuçta kendilerini bu modele göre değerlendirir ve doğal olarak başarısız olduklarına karar verirler. Dersimiz.Com

  19. Öğretmenler , öğrencileri ile iyi ilişkiler kurduklarında, rolden role geçmelerine, sert davranmalarına, insanüstü ve erdemli kişiliklere bürünmelerine gerek yoktur, Öğrenciler ile ilişkileri iyi olmadığı zaman, en iyi öğretim tekniklerinin bile yararsız olduğunu göreceklerdir. Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkilerinde; Dersimiz.Com

  20. Açıklık Önemsemek Birbirine gereksinim duymak Birbirlerinden ayrı olmak Gereksinimleri karşılıklı olarak giderebilmek Özelliklerini içerirse , iyi bir öğretmen - öğrenci İlişkisi kurulmuş olur. Dersimiz.Com

  21. Öğretmen Öğrenci İlişkisinde Yeni Bakış Açısı Dersimiz.Com

  22. İlişkide bulunduğumuz bir öğrencinin tüm davranışlarını, yani gözümüzün önünde söyleyip yapabileceği her davranışı, çizeceğimiz pencere içerisine yerleştirelim, öğrencinin yapıp söyleyebileceği her şey ancak bu pencereden baktığımızda olduğu gibi gözükür. Dersimiz.Com

  23. Kabul Etmeme Dili Dersimiz.Com

  24. Birçok öğretmen, öğrenciye davranışının kabul edilemez olduğu iletisini verir; onun değişmesini, sanki sorunu yokmuş gibi davranmasını ve sorunu ne olursa olsun onu bir kenara bırakmasını ister. Öğretmenin bu yaklaşım diline ''Kabul Etmeme Dili" denir. Her ne kadar öğrenci öğretmene sorun çıkardığı zaman kabul etmeme dilini kullanmak çoğunlukla doğru İse de, sorun öğrencideyken bu dili kullanmak ne uygun ne de yararlıdır. Dersimiz.Com

  25. Öğretmenin gönderdiği binlerce kabul etmeme iletisi 12 kümede toplanabilir. Bunlar, Öğrencilerin öğrenmesini engelleyen sorunları çözmesinde gerekli olan iki yönlü İletişimi yavaşlatır, engeller ya da bütünüyle yok eder. Dersimiz.Com

  26. Örnek olarak, ödevini tamamlamakta zorluk çeken bir öğrenciyi ele alalım: sorunu olduğunu şu ya da bu şekilde dile getirecektir. Çünkü bu onu rahatsız etmektedir. Aşağıda kabul etmeme dilini ileten beş tipik öğretmenin cevabına bakalım. Dersimiz.Com

  27. Emir Vermek, Yönlendirmek: "Yakınmayı bırak da ödevini yap." Uyarmak, Gözdağı Vermek: " Bu dersten iyi not almak istiyorsan, biraz kıpırdan." Ahlak Dersi Vermek : " Okula ders çalışmak İçin geliyorsun. Kişisel sorunlarını evde bırakmalısın." Dersimiz.Com

  28. Öğüt Vermek, Çözüm ve Öneri Getirmek: "Şimdi senin yapacağın şey, zamanını iyi planlamak. O zaman bütün ödevlerini bitirirsin" Öğretmek, Nutuk Çekmek, Mantıklı Düşünceler Önermek: "Duruma bir bakalım. Ödevini yapmak için34 günün kaldığını hatırlasan İyi olur" Dersimiz.Com

  29. Bundan sonraki üç küme yargılayıcı, değerlendirici ve boşunadır Dersimiz.Com

  30. Pek çok öğretmen, öğrencilerin yanlışlarının, yetersizliklerinin ve aptalca davranışlarının yüzlerine vurulmasının, onlara yardımcı olacağına inanır ve bu amaçla aşağıdaki üç çeşit İletiyi kullanır: Dersimiz.Com

  31. Yargılamak, Eleştirmek, Suçlamak, Aynı Düşüncede Olmamak: " Sen çok tembelsin ya da işi ağırdan alıyorsun." Ad Takmak, Alay Etmek:" Ana Sınıfı öğrencisi gibi davranıyorsun, 4.sınıf öğrencisi gibi değilsin." Yorumlamak, Analiz Etmek, Tanı Koymak:" Sen açıkça bu ödevi yapmaktan kaçıyorsun" Dersimiz.Com

  32. Öğretmenin, öğrenciye iletmeye çalıştığı diğer iki tip ileti ise, Öğrenciyi kendini daha iyi hissetmeye zorlamak, sorunu ortadan kaldırmak, giderek onun gerçek bir sorunu olduğunu bile yadsımaktır: Dersimiz.Com

  33. Övmek, Aynı Düşüncede Olmak, Olumlu Değerlendirme Yapmak: " Sen geçekten çok yetenekli bir çocuksun, eminim bunu yapmanın bir yolunu bulursun." Güven Vermek, Desteklemek, Avutmak, Duygularım Paylaşmak: " Böyle hisseden tek kişi sen değilsin. Zor görevlerde ben de aynı şeyi hissederdim, ama işin içine girince o kadar zor olmadığını göreceksin." Dersimiz.Com

  34. Öğretmenler, soruların kişiyi savunmaya ittiğini bilmelerine rağmen gruptaki engeli sık sık kullanırlar. Çocuğa yardım edip sorununu kendisine çözdürmek yerine, sorunu daha iyi anlamak ve kendi bulacakları en iyi çözümü öğrenciye kabul ettirmek için soru sorma yöntemine başvururlar. Oysa öğrenciler sorunlarını kendileri çözmelidir. Dersimiz.Com

  35. Soru Sormak, Sınamak, Sorguya Çekmek, Çapraz Sorgulamak: " Ödevin çok mu zor ?", "Bu ödevi nekadar zamanda yaptın?” "Yardım istemek için niye bu kadar bekledin?" Dersimiz.Com

  36. Öğretmenin konuyu değiştirmek, öğrenciyi başka yöne çekmek ya da İlgilenmekten kaçınmak için kullandıkları iletilerdir. Dersimiz.Com

  37. Sözünden Dönmek, Oyalamak, Alay Etmek, Şakacı Davranmak, Konuyu Saptırmak : " Boş ver, daha zevkli şeylerden konuşalım" , "Şimdi zamanı değil" . "Dersimize dönelim", "Galiba birisi bu sabah yatağının ters tarafından kalkmış" Dersimiz.Com

  38. Öğretmenler, öğrencilere bir şey söylediklerinde, onun hakkında bir şey söylerler. Her ileti, öğrenci ile kurduğunuz ilişki binasına yeni bir tuğla ekler. Onunla ilgili düşündüklerinizi açığa çıkarır ve sonuç olarak kendisi hakkında ne düşünmesi gerektiğini tanımlar. Bu gün, onunla ilgili ona verdiğiniz iletiler, yarın, onun kendisi ile ilgili değer yargılarını oluşturacaktır. Bu nedenle konuşmanız, öğrencinin kendini değerlendirmesi ve sizin onunla ilişkileriniz açısından yapıcı da olabilir, yıkıcı da… Dersimiz.Com

  39. Övgü Nerelerde Yanlıştır? Dersimiz.Com

  40. Öğrenci, davranışından ve kendisinden memnun değilse, sorunu varsa, övmeyi ya kulak ardı eder, ya öğretmenin kendini anlamadığını düşünür, ya da kendinde var olan aşağılık duygusu güçlenir. Öğretmen, Öğrencinin davranışına karşı doğal ve ani bir sözlü tepki verirse ve bu tepki öğretmen - öğrenci ilişkisindeki sorunsuz bölgede ise övgü bir engel olmayabilir. Dersimiz.Com

  41. Övgü; öğretmen tarafından bilinçli bir biçimde, öğrencinin davranışını değiştirmek amacıyla yapılıyorsa, öğrencinin övmeyi yapmacık ve yönlendirici bulması ve öğretmenin gereksinimlerini karşılamak için kullandığını algılaması doğaldır. " Her zaman böyle davranmamı istediğiniz için beni” övüyorsunuz" Dersimiz.Com

  42. Sınıfta bir ya da birkaç öğrencinin övülmesi, diğer öğrenciler için olumsuz değerlendirme olarak kabul edilir. Devamlı övgü almaya alışmış bir öğrenci bile, övülmediği zaman olumsuz değerlendirildiği duygusuna kapılabilir. Dersimiz.Com

  43. Soru Sormanın Neresi Kötü? Dersimiz.Com

  44. Terapistler, danışmanlar sorunlu kişiye soru sorup araştırmanın genelde engelleyici veya İletişimi durdurucu olduğunu görmüşlerdir. Bunun nedenleri şu şekilde açıklanabilir: İnsanlar paylaşmak istemedikleri duygularının sorgulandığını anlarlarsa, tehdit edilmişlik duygusuna kapılırlar. Kişi iç dünyasına girildiğinde, genellikle kendini koruma kaygısı ile içine kapanır. Dersimiz.Com

  45. Neden Kabul Dilini Kullanmalıyız? Dersimiz.Com

  46. Bir kişi, başka birini içtenlikle kabul eder ve bunu iletebilirse, o kişide yardım etme yeteneği var demektir. Başkalarını oldukları gibi kabul etmek, ilişkileri kuvvetlendirmede önemli bir etmendir. Böyle bir ilişkide diğer kişi büyüyebilir, gelişebilir, olumlu yönde değişebilir, sorunları çözmeyi öğrenebilir, psikolojik sağlığı düzelebilir, daha üretici, daha yaratıcı olabilir ve gizli gücünü tümüyle kullanabilir. Dersimiz.Com

  47. Bu, yaşamın basit ama güzel çelişkilerinden biridir. Başkası tarafından, olduğu gibi içtenlikle kabul edildiğini anlayan bir kişi kendini özgür hisseder ve nasıl değişeceğini düşünmeye başlar. Nasıl büyüyeceğini, nasıl farklı olacağını, yapabileceğinden fazlasını nasıl yapabileceğini tasarlar. Kabul çocukları açar, onların duygularını ve sorumluluklarını paylaşmak İçin yüreklendirir. Dersimiz.Com

  48. Başkasını olduğu gibi kabul etmek, gerçekten sevmektir. Kabul edildiğini hissetmek sevildiğini de hissetmektir. Psikolojide, sevildiğini hissetmenin görkemli gücünü yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Sevgi, bedenin ve aklın büyümesini sağlayan, fiziksel ve ruhsal yaraları iyileştiren bir güçtür Dersimiz.Com

  49. Sorunlu Öğrencilere Yardım Etmenin Etkili Yolları Dersimiz.Com

  50. Edilgen Dinleme (Sessizlik) Dersimiz.Com

More Related