1 / 38

Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven

Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi Ve size bundan başka yakın bir fetih daha verdi.

lakia
Télécharger la présentation

Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyasını doğru çıkardı. Allah dilerse, siz güven içinde başlarınızı kazıtmış veya saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Allah, sizin bilmediğinizi bildi Vesize bundan başka yakın bir fetih daha verdi لَقَدْ صَدَقَ اللّٰهُ رَسُولَهُ الرُّءْيَا بِالْحَقِّ لَتَدْخُلُنَّ الْمَسْجِدَ الْحَرَامَ اِنْ شَاءَ اللّٰهُ اٰمِنٖينَ مُحَلِّقٖينَ رُؤُسَكُمْ وَمُقَصِّرٖينَ لَا تَخَافُونَ فَعَلِمَ مَا لَمْ تَعْلَمُوا فَجَعَلَ مِنْ دُونِ ذٰلِكَ فَتْحًا قَرٖيبًا Fetih-27

  2. Fethi-Mekke yıl dönümü Münasebetiyle alemi islami Tebrik eder taGuttan kurtulmuS BİR UMMET OLMASI DİLEGİYLE Cenab-ı allah’tan dua ederim

  3. Kur’an’ İ İlkeler وَالَّذٖينَ جَاهَدُوا فٖينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَاِنَّ اللّٰهَ لَمَعَ الْمُحْسِنٖينَ Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir. Ankebut-69

  4. Bu ilke, Ankebut suresinin sonunda gelmiştir. Ankebut süresi şu ayeti kerimeler ile başlamıştır:

  5. اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُوا اَنْ يَقُولُوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ İnsanlar, “İnandık” demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler. Ankebut-2

  6. وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللّٰهُ الَّذٖينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبٖينَ Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir. Ankebut-3

  7. Bu iki ayetlerde bir çok soru vardır. Sınava tabi tutulmadan gerçek iman mı olur? Sözünde doğruluk, amelinde sebat göstermeden Mü’min mi olunur? Öyleyse bu imtihanları başarıyla geçmek, fitnelerin üstesinden gelmek nasıl olur?

  8. Allah’ın dinine inanıp sımsıkı sarılmak nasıl gerçekleşebilir? İşte bu ayetlerdeki soruların cevabı sürenin sonunda gelen ayeti kerimede mevcuttur:

  9. وَالَّذٖينَ جَاهَدُوا فٖينَا لَنَهْدِيَنَّهُمْ سُبُلَنَا وَاِنَّ اللّٰهَ لَمَعَ الْمُحْسِنٖينَ Bizim uğrumuzda cihad edenler var ya, biz onları mutlaka yollarımıza ileteceğiz. Şüphesiz Allah, mutlaka iyilik yapanlarla beraberdir.Ankebut-69

  10. Allah’ın rızasını kazanmak için Allah yolunda ihlasla ve azimle çaba sarfetmek gerekir. Çaba yoksa,ihlas yoksa ,hidayeti elde etme niyeti yoksa hiç bir zaman hidayet olmaz . Allah’ın yardımı da gelmez.

  11. Allah’ın bize yardım etmesi için bizden çaba istiyor, bizden amel istiyor, bizden eylem istiyor. Hidayet yoluna girmek ve bu yolda sebat etmek için zorlukları göze alıp sabırla mücadele vermek gerekir.

  12. Bu yol kolay bir yol değil , bu yolda Hz.Adem a.s çok yorulmuş, Hz.Nuh a.s büyük mücadele vermiş, Hz.İbrahim a.s ateşe atılmış, çocuğunu bıçak altına yatırmış, Hz.Yusuf a.s kuyuya ve hapse atılmış. Bu kadar zorluklar, bu kadar zahmetler neden ?

  13. Çünkü İman ettik demek boşuna söylenecek bir söz değildir. Zorluklara ve fitnelere katlanma sözüdür. Çalışmaya sebatla devam etme sözüdür. Çünkü bu yol Peygamberlerin yoludur. Çünkü mücahede ile kazanılan şeyler kolay kolay kayıp edilmez.

  14. Bu çabadan sonra Allah’ın hidayet kapıları açılır, Allah’ın yardımı yağar ve Allah’ın lütfü hayatımızın her alanını kuşatır. Bu ayetten anlaşılıyorki bu yolda bize üç şey gerekir:

  15. 1-Allah yolunda ,çabalamadan, mücahede etmeden hidayet elde edilemez. 2-Bu çabada ihlaslı olmak gerekir. İhlas yoksa hedefe ulaşmak ta yoktur. 3-Bu çabadan yegane gaye rızayı İlahiyeden başka hiç bir şey olmayacak.

  16. Bu ayette büyük bir ibret çıkarabiliriz: Fitnelere, imtihanlara ve çıkabilecek bütün zorluklara karşı sabretmek gerekir. Evet sabretmek büyük cihat değil mi? Nefsimizi, ayaklarımızı ve imanımızı bunca zorluklara karşı sabit tutmak büyük cihat sayılmadı mı?

  17. İbni El-Kayyım El-Cevziye şöyle diyor: En mükemmel Mü’min cihadı en büyük olandır. Ve en öncelikli cihat nefse karşı yapılan cihattır . Heva ve Hevese karşı cihat etmektir, Şeytana karşı cihat etmektir, Dünyaya karşı cihat etmektir. Kim Allah için bu dörde karşı cihad ederse , Allah ta ona, Cennete götürecek hidayet yolunu nasip eder. Bunlara karşı gelemeyen kimse dışardaki düşmanına karşı da gelemez.

  18. Cüneydı Bağdadi de diyorki: Kim tevbe ile hevasına karşı cihat ederse , Allah ta onu ihlas yoluna hidayet eder Başka zatlar da şöyle demişler : Bildikleri ile amel eden kimse , Allah ona, bilmediklerini öğretir.

  19. Bu Kur’an’i ilkeyi her alanda uygulamak mümkündür: 1-Din ve dünya ilimleri öğrenmek ve öğretmek için cihat etmek, 2-Salih ameli işlemeye özen göstermek. 3-Ana-babaya iyi davranmak için çaba sarf etmek, 4-Çevredeki gençlere Allah’ın dinini öğretmek için gayret göstermek

  20. لا اله الا الله محمد رسول الله

  21. KUR’AN’İ İLKELER-2 اِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُضٖيعُ اَجْرَ الْمُحْسِنٖينَ kim kötülükten sakınır ve sabrederse , şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi. Yusuf-90

  22. Bu ilke Hz. Yusuf a.s kıssasında zikredilmiştir: فَلَمَّا دَخَلُوا عَلَيْهِ قَالُوا يَا اَيُّهَا الْعَزٖيزُ مَسَّنَا وَاَهْلَنَا الضُّرُّ وَجِئْنَا بِبِضَاعَةٍ مُزْجٰیةٍ فَاَوْفِ لَنَا الْكَيْلَ وَتَصَدَّقْ عَلَيْنَا اِنَّ اللّٰهَ يَجْزِى الْمُتَصَدِّقٖينَ Bunun üzerine (Mısır’a dönüp) Yûsuf’un yanına girdiklerinde, “Ey güçlü vezir! Bize ve ailemize darlık ve sıkıntı dokundu. Değersiz bir sermaye ile geldik. Zahiremizi tam ölç, ayrıca bize sadaka ver. Şüphesiz Allah, sadaka verenleri mükâfatlandırır” dediler. Yusuf-88

  23. قَالَ هَلْ عَلِمْتُمْ مَا فَعَلْتُمْ بِيُوسُفَ وَاَخٖيهِ اِذْ اَنْتُمْ جَاهِلُونَ Yûsuf dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yûsuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?”Yusuf-89

  24. قَالُوا ءَاِنَّكَ لَاَنْتَ يُوسُفُ قَالَ اَنَا يُوسُفُ وَهٰـذَا اَخٖى قَدْ مَنَّ اللّٰهُ عَلَيْنَا اِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يُضٖيعُ اَجْرَ الْمُحْسِنٖينَ Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yûsuf musun?” dediler. O da, “Ben Yûsuf’um, bu da kardeşim. Allah, bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi. Yusuf-90

  25. Hepiniz biliyorsunuz ki takva Allah’ın haram kıldığı şeylerden sakınmak ve emrettiği farzları eda etmektir.

  26. Takvayı bu şekilde yerine getirmek için sabırlı olmak ve sabırda yarışmak gerekir. Allah’ın emirlerine bağlı kalmamız için Nefislerimizi zorlamamız gerekir . Fakat takva ve sabırda büyük başarıyı elde etmek için, bu iki değeri yerinde ve zamanında Uygulamak gerekir.

  27. Aklınıza şu soru gelebilir : Niye Rabbimiz takva ile sabrı birarada zikretmiştir? Alimlere göre cevabı şöyledir: Takva farzları eda ederken belli olur, Sabır ise haramlardan , sakınmakta belli olur.

  28. Evet ibadetlerin iki temeli olduğunu biliyorsunuz : 1.Haramlardan sakınmak 2.Farzları yerine getirmektir.

  29. İbni Teymiyye diyor ki: Hz.Yusuf a.s İki zülme maruz kalmıştır: 1- Kardeşlerinin zülmü: Yusuf’u özgürlükten çıkarıp köleliğe mahkum ettiler. 2-Mısırlı kadının zülmü: Hz. Yusuf’u a.s. kötülüğe davet etti, ama o redetti ve bu kötülük yerine hapse razı oldu

  30. Hz.Yusuf bu iki zülme büyük sabırlar gösterdi. Ama kadının zülmüne karşı gösterdiği sabır daha büyüktü. Çünkü kardeşlerinin zülmüne karşı sabrı insanın başına gelebilecek normal herhangi bir müsibete karşı gösterilen sabırdı.

  31. İnsanın iradesi dışındaki müsibetlere sabretmek, daha kolaydır. ama kadının zülmüne karşı gösterilen sabır kendi hür iradesiyle olan bir sabırdı, haramdan sakınma sabrı ve takva ile yoğrulmuş bir sabırdı onun için daha zor ve daha ağır bir sabir çeşidi idi

  32. Bu sabırların karşılığında büyük mükafat vardır Rabbimiz diyor ki: kim kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez”

  33. Mü’min imanından dolayı : Küfre , fıska ve fucura dönmesi için baskıya maruz kalır, Direndiği zaman zülme maruz kalır. Ama takvalı , güçlü ve gerçek Mü’min, dininin selameti için her türlü işkenceye razı olur. Efendimizin, kendi öz memleketini terk edip Medine’ye hicret etmesi küfre, şirke ve arapların dinine girmemek içindi.

  34. Efendimizin sabrı ,Hz.Yusuf’un sabrından daha büyüktü, çünkü Efendimiz kendi dinini korumak için kendi hür iradesiyle sabretti. Hz. Yusuf ise bir kötülüğe karşı sabretti.

  35. Bu ilkenin Mü’min yaşamında bir çok uygulama alanları vardır: 1-Dine bağlı kalmak için sabır ve takva göstermek 2-Haramlardan sakınmak için sabır ve takva göstermek 3-İnsanların zülmüne sabır ve takva göstermek 4-Düşmanlarla cihat ederken sabır ve takva ile beslenmek.

  36. ALLAHIM BİZİ SENİN YOLUNDA CİHAD EDENLERDEN EYLE BİZİ HİYAET YOLUNDAN AYIRMA YA RABBİ

  37. ALLAHIM BİZE TAKVA ELBİSESİNİ GİYDİR BİZİ SABREDELERDEN EYLE AMİN

  38. والحمد لله رب العالمين السلام عليكم ورحمة الله وبركاته

More Related