1 / 11

ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız

ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız. Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, derme çatma bir evde, yemyeşil saçlı küçük bir kız yaşarmış.

mareo
Télécharger la présentation

ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız

  2. Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, derme çatma bir evde, yemyeşil saçlı küçük bir kız yaşarmış. Yeşil saçlı kız ne sokağa çıkabilir, ne de okula gidebilirmiş. Bazı günler saçlarını saklamak için odasından dahi çıkmazmış Görebildiği nadir akşamlarda, cevapalamayacağını bile bile gözleri kıpkırmızıbabasına: • Baba, benim saçlarım niçin yeşil? diye sorarmış. • Anne, benim saçlarım niçin yeşil? sorusunun cevabının tokat olduğunu çok iyi bilirmiş.

  3. Onun tek dostu, bir kulağı düşük sokak köpeği “Sarı”ymış. Sarı’nın yanında giyermiş annesinin topuklularını, takarmış bileziklerini, söylermiş Dobiş Yeşim Abla’nın en sevdiği şarkılarını. Gür, dalgalı yeşil saçları bir sağa bir sola salınır, yeşil gözleri kapıda, annesinin paydos saatini beklermiş.

  4. Artık her şeyden ve herkesten nefret ettiği bir gün annesi onu berber Gözlüklü Amca’ya götürmüş:  - Siyaha boya şu kızın saçlarını; parasını sonra veririm! demiş. Simsiyah, malak yalamış gibi saçlarla çıkmış küçük kız berberden; ilk işi sokakta ip atlayan diğer kızların arasına karışmak olmuş. Çok havlamış Sarı, kimsecikler susturamamış.

  5. Her sabah uyandığında yatağında bir tutam saç buluyormuş siyah saçlı kız. Bir süre sonra da başında hiç saç kalmamış küçük kel kızın. - Saçlarım, güzel saçlarım... diye ağlaya ağlaya berbere koşmuş.

  6. Gözlüklü Amca, boyanın içine saçları geçici olarak döken bir ilaç kattığını, saçlarının yakında aynen eskisi gibi gür, dalgalı, yemyeşil çıkacağını söylemiş ve eklemiş: - Elindeki güzelliklerin kıymetini bil yavrum. Sana ait olan her şeyi sev ve olduğun gibi görünmekten utanma. Olmadığın gibi görünmeye çalışmanın yükünü sırtında taşıma. “Normal” kendi toprağında yetişendir, suyunu gübresini eksik etme. Belki de kimsenin sahip olamadığı yeşil saçın en güzel olabileceğini, geri kalan herkesin saçının aslında çok çirkin olabileceğini aklından çıkartma demiş.

  7. Ve yeşil saçlı kızın önünde açılmış rengarenk ufuklar; geçmiş yıllar. Yeşil saçlı kız için bestelenmiş en güzel şarkılar, o yeşil saçlar için delinmiş dağlar, su içmeden derelerden geçmiş koyunlar; gelmiş düğün alayları, halay çekmiş kaynanalar.

  8. Yeşil saçlı kız Eflatun’la evlenip, küçük bir evde mutlu bir hayat kurmuş. Saçları yemyeşil, burnu kargalar kadar güzel, boyu çiçekler kadar kısa, yunuslar gibi dobiş bir kızı olmuş; adını da Yeşim koymuş...

More Related