1 / 204

1)Adli Makamlar, Kolluk, Hak Sahiplerinin Görevleri, Koordinasyon ve İşbirliği

1)Adli Makamlar, Kolluk, Hak Sahiplerinin Görevleri, Koordinasyon ve İşbirliği 2) Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları İhlallerinde Soruşturma 3)Fikri ve Sınaî Mülkiyet Aleyhine İşlenen Suçlar ve Organize Suç Örgütleri Bağlantısı M.Nevhan Akyıldız

nibaw
Télécharger la présentation

1)Adli Makamlar, Kolluk, Hak Sahiplerinin Görevleri, Koordinasyon ve İşbirliği

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. 1)Adli Makamlar, Kolluk, Hak Sahiplerinin Görevleri, Koordinasyon ve İşbirliği 2) Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları İhlallerinde Soruşturma 3)Fikri ve Sınaî Mülkiyet Aleyhine İşlenen Suçlar ve Organize Suç Örgütleri Bağlantısı M.Nevhan Akyıldız İzmir Cumhuriyet Savcısı (İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, Türk Patent Enstitüsü tarafından düzenlenenFİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET İHLALLERİ İLE ETKİN MÜCADELE SEMİNERİ sunumu) Aktif Metropolitan Hotel 20-21 Kasım 2006 Ankara

  2. 1) 5846 Sayılı Fikir Ve Sanat Eserleri Kanunu Kapsamındaki Suçlarda Adli Makamlar, Kolluk Ve Denetim Komisyonları Arasında Koordinasyon Ve İşbirliği, Hak Sahiplerinin Görevleri

  3. GENEL AÇIKLAMA -Fikri ve sınai mülkiyet ihlallerine son verilmesi, sözde kalmayan ve ülkenin her yerinde yapılacak etkin soruşturma ile mümkündür. -Etkin soruşturmanın “ olmazsa olmaz “koşulu ise adli makamlar ve kolluk arasında işbirliğinin sağlanmasıdır. İşbirliğine FSEK.na göre kurulan İl Denetim Komisyonları ve fikri-sınai hak sahipleri önemli katkı sağlayabilirler. -Fikri ve sınai mülkiyete yönelik eylemlerin cezalandırılmasında, yeni ceza ve usul yasalarımızın yürürlüğe girmesinden sonra gündeme gelen “ Ceza Yargılamasında İşbirliğinin Geliştirilmesi “ projesi çalışmalarından yararlanılarak , soruşturmada yeni işbirliği ve iletişim modelleri tartışılmalıdır.

  4. 1-FİKRİ VE SINAİ HAKLAR İLE İLGİLİ SORUŞTURMADA KURUMLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER A-Cumhuriyet Başsavcılıkları B-Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri( veya görevlendirilen mahkemeler) C-Sulh Ceza Mahkemeleri D-Genel Kolluk görevlileri E-İl Denetim Komisyonları( FSEK md.81) F-Gümrük Müdürlükleri

  5. A-Cumhuriyet Savcıları: -Cumhuriyet Savcısı diğer soruşturmalarda olduğu gibi fikri ve sınai haklarla ilgili soruşturmaların soruşturmanın yöneticisi, yönlendiricisi ve sorumlusudur.

  6. -Ayrıca 5846 sayılı kanunun; Kovuşturma ve tekerrür başlıklı 75. maddesinde, aynı yasanın 71, 72, 73 ve 80 inci maddelerde sayılan suçlar için hak sahiplerinin şikayetçi olmaları ve haklarını kanıtlayan belge ve/veya nüshaları Cumhuriyet Başsavcılığına sunmaları halinde kamu davası açılacağı, altı ay içinde bu belge ve/veya nüshaların sunulmaması halinde takipsizlik kararı verileceği, Aynı madde de, eser sahiplerinin, eser sahiplerinin hakları ile bağlantılı hak sahiplerinin veya diğer hak sahiplerinin haklarının ihlâli halinde, şikâyete yetkili olanların başvurması üzerine, tecavüzün gerçekleştiği veya sonuçlarının meydana geldiği yerin Cumhuriyet Savcısının, yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha veya yayınlara el konulmasını, bunların imha edilmesini, bu konuda kullanılan teknik araçların mühürlenmesini, satışını ve usulsüz çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin kapatılmasını talep edebileceği,

  7. 81. maddesinde, 5846 sayılı kanun hükümlerine göre kurulan İl Denetim Komisyonlarının usulsüz ve izinsiz olarak çoğaltılmış ve yayılmış nüsha ve yayınlar ile bunları çoğaltmaya yarayan her türlü aracı ve diğer delilleri toplayarak, taşınmaz olanlarını emanet altına aldıktan sonra, toplanan delilleri Cumhuriyet Savcısına suç duyurusu ile birlikte sevk edecekleri, -Cumhuriyet Savcısının, 3 gün içinde yetkili mahkemeden usulsüz çoğaltılmış nüsha veya yayınlara el konulmasını, imhasını, bu konuda kullanılan teknik araçların mühürlenmesini ve satışını ve usulsüz çoğaltımın gerçekleştirildiği yerin kapatılmasını talep edeceği, - Cumhuriyet Savcısının, nüsha ve yayınların el konulduğu tarihten itibaren 15 gün içerisinde, eser veya hak sahipleri tarafından yetkili mahkemeye herhangi bir şikâyet veya başvuruda bulunulmaz ise, yetkili mahkemeden, davaya esas olacak sayıda nüshanın muhafaza edilerek, diğerlerinin imhasına veya bunların hammadde olarak yeniden kullanımlarına dair imkânların olması halinde, mevcut halleriyle veya bir daha kullanılmayacak derecede vasıfları bozulmak suretiyle, hammadde olarak satışına karar verilmesini isteyebileceği,

  8. -Cumhuriyet Savcısının, nüsha ve süreli olmayan yayınların el konulduğu tarihten itibaren 15 gün içerisinde, eser veya hak sahipleri tarafından yetkili mahkemeye herhangi bir şikâyet veya başvuruda bulunulmaz ise , yetkili mahkemeden , davaya esas olacak sayıda nüshanın muhafaza edilerek, diğerlerinin imhasına veya bunların hammadde olarak yeniden kullanımlarına dair imkânların olması halinde, mevcut halleriyle veya bir daha kullanılmayacak derecede vasıfları bozulmak suretiyle, hammadde olarak satışına karar verilmesini isteyebileceği, -Cumhuriyet Savcısının, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde 3 gün içinde yetkili mahkemeye sunulmak üzere el koyma ve mühürleme kararını kendiliğinden verebileceği, -Hak sahiplerinin , haklarını kanıtlayan belgelerle birlikte, suçun dava zamanaşımı süresi içinde kalmak koşuluyla tecavüzü ve faili öğrendikleri tarihten itibaren altı ay içinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurabileceği,

  9. Ek 4. madde de ise, -Dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla servis ve bilgi içerik sağlayıcılar tarafından eser sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin 5846 sayılı kanunda tanınmış haklarının ihlâli halinde, hak sahiplerinin başvuruları üzerine ihlâle konu eserler içerikten çıkarılacağı, hakları haleldar olan gerçek veya tüzel kişi öncelikle bilgi içerik sağlayıcısına başvurarak üç gün içinde ihlâlin durdurulmasını istemelerine rağmen , ihlâlin devamı halinde Cumhuriyet savcısına yapılan başvuru üzerine, üç gün içinde servis sağlayıcıdan ihlâle devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması isteneceği belirtilmiştir. -556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesinde ise, Cumhuriyet Savcısının ilgili mahkemeden Markanın hükümsüzlüğünü isteyebileceği hüküm altına alınmıştır.

  10. B-Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri: -Kurulan mahkemelerin yetki çevresi , kuruldukları ilin mülki sınırlarıdır. -Bu mahkemeler ( genellikle ) kovuşturmada görevli mahkemelerdir. Soruşturma evresinde iddianamenin gönderilmesinden( UYAP ortamında onaylanmasından) kabulüne kadar görevlidir.

  11. -Korsan ve taklit ürünler ile etkin mücadelenin Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerinin kurulması ile önemli bir ivme kazandığı söylenebilir. -İhtisas mahkemelerinin kurulmasından sonra, konunun üzerinde önemle durularak yapılan mücadele ile özellikle büyük şehirlerde uluorta yapılan sokak satışları oldukça azalmış, hak sahiplerinin uzman hakimler tarafından davaların daha kısa sürede biteceği inancıyla daha çok sayıda başvuruda bulundukları gözlenmiştir.

  12. C-Sulh Ceza Mahkemeleri: -5846 sayılı yasada ve sınai hak mevzuatında söz edilmemesine rağmen, Sulh Ceza Mahkemeleri, Soruşturma işlemlerinde, Cumhuriyet Savcısı yada ilgililerin başvurusu üzerine, arama, el koyma, tutuklama gibi kararlar ile Cumhuriyet Savcısı veya kolluğun soruşturma işlemlerine itiraz konusundaki kararlar ve onay işlemleri için görevli mahkemelerdir.

  13. D- Genel Kolluk Görevlileri : -5846 sayılı yasanın 81. maddesinde; Bu maddede belirtilen ihlâllerde, genel kolluğun kendiliğinden ve/veya hak sahipleri, komisyon, meslek birlikleri, Bakanlık veya ilgili diğer kanunlarla kendisine yetki ve görev verilmiş olanların ihbarı üzerine harekete geçerek, usulsüz ve izinsiz olarak çoğaltılmış ve yayılmış nüsha ve yayınlar ile bunları çoğaltmaya yarayan her türlü aracı ve diğer delilleri toplayarak, taşınmaz olanlarını emanet altına aldıktan sonra, toplanan delilleri Cumhuriyet savcısına suç duyurusu ile birlikte sevk edeceği, Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların da yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satılması halinde, genel kolluğun bu nüshalara gördüğü yerde el koymak ve topladığı nüsha ve yayınları yetkili mercilere göndermek zorunda olduğu, belirtilmiştir. -Sınai hak soruşturmaları da genel kolluk görevlileri tarafından yapılmaktadır.

  14. Emniyet Genel Müdürlüğünün 28/04/2006 gün ve 932-77806 sayılı yazısı uyarınca, ilgili Çalışma Yönetmelikleri dikkate alınarak fikri ürün taklitçiliği suçları ile 551, 554, 555, 556 sayılı kanun kapsamındaki suçların soruşturmaları Güvenlik Dairesi Birimlerince, suç örgütlerince incelenen fikri ve sınai ürün taklitçiliği ile içki ve sigara sahteciliği suçları Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele dairesi birimlerince yürütüleceği belirtilmiştir. Yazıda aynı birimler arasındaki teknik destek ve işbirliği gerekliliğine de işaret edilmiştir. Yazıda yer almayan 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine ilişkin Islahçı Haklarının Korunması Hakkında Kanun ile 5147 sayılı Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki suçlar ve sınai hakka dayanan haksız rekabet suçlarının da aynı görevlendirme esas alınarak soruşturulması gerektiği düşünülmektedir.

  15. E-İl Denetim Komisyonları(FSEK md.81): • FSEK.nun 81.maddesinde, Bakanlık ile mülkî idare amirlerinin bandrollenmesi zorunlu olan nüshaların ve süreli olmayan yayınların, bandrollü olup olmadıklarını her zaman denetleyebileceği, bu denetimi gerçekleştirmek üzere mülkî idare amirlerinin kendiliğinden veya Bakanlığın talebi ile illerde denetim komisyonu oluşturabileceği, komisyonun ihbarı üzerine genel kolluk ve zabıtanın harekete geçerek, usulsüz ve izinsiz olarak çoğaltılmış ve yayılmış nüsha ve yayınlar ile bunları çoğaltmaya yarayan her türlü aracı ve diğer delilleri toplayarak, taşınmaz olanlarını emanet altına aldıktan sonra, toplanan delilleri Cumhuriyet savcısına suç duyurusu ile birlikte sevk edeceği belirtilmiştir. Ayrıca, 81.madde de belirtilen hususların uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Bakanlık tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına alınmıştır.

  16. E-İl Denetim Komisyonları(FSEK md.81): • Yönetmeliğin değişik 9/A maddesine göre, Denetim Komisyonunun oluşması ve çalışma usulleri açıklanmıştır. • Denetim Komisyonlarında öncelikle genel kolluk ve zabıta temsilcilerinden oluşturulacak, ihtiyaç halinde, Bakanlık ve ilgili alan meslek birlikleri temsilcileri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlarda komisyonlarda görevlendirilebilecektir. Komisyon üyelerinin öncelikli görevleri , komisyonun iş ve işlemleridir. Mülki idare amirlerince aynı esaslara göre alt komisyonlar oluşturulabilecektir. Komisyonun denetimleri sırasında, bandrol hükümlerine aykırı olarak Kanun ve bu yönetmelik hükümlerinin ihlal edildiğini belirlediğinde, genel kolluk ve zabıtayı hemen harekete geçirecektir. ( CMK.nun 158/4. maddesi uyarınca Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmelidir)

  17. F-Gümrük Müdürlükleri: 5846 sayılı kanunun “ İhtiyati tedbirler ve gümrüklerde geçici olarak el koyma “ başlıklı 77. maddesinde; Haklara tecavüz oluşturulması ihtimali halinde yaptırım gerektiren nüshaların ithalat veya ihracatı sırasında, 4458 sayılı Gümrük Kanununun 57 nci maddesi ile 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, bu nüshalara gümrük idareleri tarafından el konulmasına ilişkin işlemlerin Gümrük Yönetmeliğinin ilgili hükümlerine göre yürütüleceği açıklanmıştır.

  18. Gümrük Kanunun 57. maddesinde, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamına giren haklarla ilgili olarak, -hak sahibinin yetkilerine tecavüz eder mahiyetteki eşyanın gümrük işlemlerinin, hak sahibinin veya temsilcisinin talebi üzerine veya telif hakkında tabi taklit mal tarifine uyduğuna ilişkin açık deliller olması halinde, kendiliğinden gümrük idareleri tarafından durdurulacağı, -durdurma kararının ithalatçıya veya hak sahibine veya temsilcisine bildirileceği, -taklit mallarla mücadele kapsamında, gümrük işlemleri durdurulan eşyadan dolayı, ilgili kişilerin yapılan işlemler sonucunda fayda veya zarara uğraması halinde, gümrük idaresi yetkililerinin bu kişilere karşı sorumlu tutulmayacağı, -Gümrük idaresince alınan durdurma kararının hak sahibine tebliğinden itibaren on gün içinde esas hakkında yetkili mahkemede dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa, eşya hakkında beyan sahibinin talepte bulunduğu gümrük rejimi hükümlerine göre işlem yapılacağı, -gümrük işlemleri durdurulan eşya için, yetkili mahkemece alınan karar doğrultusunda, tasfiye rejimi hükümlerine göre imha veya asli nitelikleri değiştirilerek satış suretiyle tasfiye edilebileceği, -yolcu beraberinde getirilen zati ve hediyelik eşya ile posta kolileri ile gönderilen ticari mahiyette olmayan eşya için bu madde hükümleri uygulanmayacağı, hüküm altına alınmıştır.

  19. Markaların Korunması Hakkında KHK.nin 79. maddesinde, Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında KHK.nin 66. maddesinde, Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK.nin 37. maddesinde, Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkında KHK.nin 36. maddesinde; Hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması nedeniyle cezayı gerektiren taklit mallara, ithalat veya ihracaat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulabileceği, El koyma ile ilgili uygulama bu konuda çıkarılacak mevzuatta düzenleneceği, Gümrük İdarelerindeki tedbirin, el koyma kararının tebliğinden itibaren on gün içinde esas hakkında ihtisas mahkemesinde dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa idarenin el koyma kararı ortadan kalkacağı, belirtilmiştir.

  20. Soruşturmaya katkı sağlayabilecek diğer kurumlar: A-Kültür ve Turizm Bakanlığı B-Türk Patent Enstitüsü B-Mülki amirlikler D-Belediyeler E-Avukatlar F-Meslek birlikleri

  21. 2-İŞBİRLİĞİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRME Fikri ve sınai hakların korunmasında Avrupa Birliği direktiflerinin mevzuatımıza aktarılması ve yasalarda gerekli değişiklerin yapılması konusunda kanun koyucu ile Adalet Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıklar üzerlerine düşen görevi yerine getirmektedir. Özellikle, Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerinin kurulmasından ve bazı mahkemelerin görevlendirilmesinden sonra birçok suç faili yakalanmış, yargılanmış, cezalandırılmış ve binlerce taklit ve korsan ürün elde edilmiştir. Buna karşın, birçok yerde seyyar satışlar , korsan ve taklit ürünlerin üretilmesi, işyerlerinde satılması eylemlerinin sürmesi, ülkemize yönelik, taklit ve korsan ürünlerle ilgili eleştirilerin devam etmesine neden olmaktadır.

  22. Bu noktada, fikri ve sınai haklarla ilgili soruşturmalar için yeni değerlendirmelerin yapılmasına ihtiyaç vardır: Korsan ve taklit ürünlerin ucuz olması nedeniyle talep edildiği, fikri ve sınai mülkiyet eylemleri ile ilgili cezaların ağır olduğu, bu suçlarla mücadele yerine oldukça yaygın ve toplumu daha çok etkileyen hırsızlık ve yağma gibi suçların önlenmesi ve cezalandırılması gerektiği, fikri ve sınai mülkiyete yönelik suçların önlenmesi ile ilgili isteğin toplumun değil Avrupa Birliğinin isteği olduğu gibi, konunun ülkemiz için önemini gözardı eden haksız ve yersiz eleştirilere karşın; FİKRİ VE SINAİ HAK İHLALLERİNE YÖNELİK EYLEMLERLE MÜCADELE KONUSUNDA İLGİLİ TÜM KURUMLARIN KARARLILIĞINI ORTAYA KOYACAK, DAHA ETKİN SORUŞTURMA YAPILMASINI SAĞLAYACAK, BUGÜNE KADAR GÖSTERİLEN ÇABALARIN SONUÇLARININ ALINMASINI SAĞLAYACAK YAPILANMALARI GERÇEKLEŞTİRMESİ VE İYİ ORGANİZE EDİLMİŞ YÖNTEMLERE BAŞVURMASI GEREKMEKTEDİR.

  23. 3-ETKİN SORUŞTURMA İÇİN ÖNERİLER: 1-Soruşturmanın Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülmesinin ve uzmanlaşmanın gerekliliği: -Yeni ceza ve usul yasalarımızın yürürlüğe girmesinden sonra soruşturma evresi daha önemli hale gelmiştir. Mahkemelerin görevi, soruşturma evresi sonunda kamu davası açıldığında, delillerin değerlendirilmesi , adil yargılanma anlayışı içinde yargılamanın hızla sonuçlandırılması ve cezanın belirlenmesidir.Ayrıca, bir kısım delillerin hukuka uygun olarak ve eksiksiz toplanması, hak sahiplerinin, tüketicilerin yada ticaretle uğraşanların mağdur edilmemesi, bilirkişi raporlarının değerlendirilebilmesi, soruşturmaları bilirkişilerin yönlendirmemesi, kendine özgü hükümler içeren fikri ve sınai haklar mevzuatının bilinmesini ve yorumlanmasını gerektirdiğinden, çocuk suçları ile ilgili büro yapılanmasına benzer şekilde, fikri ve sınai hak ihlali soruşturmaları, bu alanda uzmanlaşmış Cumhuriyet Savcıları tarafından yürütülmelidir. .

  24. -Aynı gerekçeler, soruşturmanın her aşamada Cumhuriyet Savcısının emirleri doğrultusunda yapılmasını gerektirir. Bu nedenle , ilgili kolluk birimi ile görevli Cumhuriyet savcısı arasında, mesai saatleriyle sınırlı olmayan, kesintisiz ve aktif iletişim imkanı sağlanmalıdır. Örneğin, suç faili açıkça belli olmadığında sorumluların belirlenmesi için, tarafların haklarından yararlandırılmaması yada gereksiz el koymaların ve elkonulanların hakim onayına sunulmaması nedeniyle delil kaybının önlenmesi, suç delillerinin arama sırasında, yerinde ve eksiksiz tespiti gibi konular için soruşturma ile görevli Cumhuriyet Savcısına her an ulaşılmalıdır.

  25. -Cumhuriyet Savcısı, ilgili mevzuat konusunda bilgi sahibi olmalı, fikri ve sınai hak ihlalleri ile mücadele konusundaki uygulamalarıyla, emrindeki kolluğun görevini eksiksiz yapmasını sağlayacak, cesaretlendirecek, inanç ve kararlılığını ortaya koymalıdır. -Gerçek anlamda etkinliğin sağlanması için, birçok soruşturmanın birden fazla ili kapsadığı dikkate alınarak uzmanlaşmış Cumhuriyet Savcıları arasında da iletişim bağı sağlanmalıdır.

  26. -Cumhuriyet Savcısı, Budapeşte ilkeleri olarak kabul edildiği gibi bireysel haklara saygı gösterme-koruma, mağdurların haklarını koruma, adil-tarafsız ve objektif olma esaslarına uyarak, şüpheli lehine delilleri toplarken fikri ve sınai hak ihlallerinde birçok delile ulaşmada hak sahipleri veya vekillerinden yararlanılabileceğini gözönünde tutmalıdır.

  27. 2-Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerinin soruşturma evresinde de görevli olması: -Sınai hak mevzuatında, soruşturma evresi için Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. -Soruşturmada, koruma tedbirleri( yakalama, arama , el koyma vs.) ile ilgili kararlar Sulh Ceza Mahkemelerinden alınmaktadır. Fikri ve Sınai Haklarla ilgili mevzuatı yeterince bilmemenin de etkisiyle Sulh Ceza Mahkemelerinden farklı kararlar verilmekte, gerekli koşullar oluştuğu halde taleplerin reddi veya gecikmesi nedeniyle delillerin toplanmasında aksamalar olmaktadır. -Bu nedenle soruşturma evresinde koruma tedbirleri için Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri görevli olmasını, en azından Sulh Ceza Mahkemelerince verilen kararlara yapılan itirazlar üzerine, üst mahkeme incelemesinin Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemelerince yapılması gerekir.

  28. 3-Genel kolluğun daha etkin görev yapacak şekilde organize edilmesinin gerekliliği: -Fikri ve sınai hak korsanlığı yada taklitçiliği ile mücadele önemli adımlar atılmasına, çok sayıda suç failinin yakalanmasına, suç delillerinin elde edilmesine karşın, genellikle kentlerin kalabalık belirli yerlerinde, görevlilerin daha az denetim yaptıkları saatlerde yapılan sokak satışları sürmektedir. Ekonomik yetersizliğin ve fikri-sınai hakların korunması konusunda yeterli bilinç ve bilgiye sahip olmayan kişilerin korsan ve taklit ürünlerin satılmasını adeta destekleyen şekilde, bu ürünleri satın almayı sürdürmeleri sokak satıcıları ile mücadelede yeni ve etkili yöntemleri gerekli kılmaktadır. Öncelikle, bu satıcıların toplandığı yerler ile Pazar vb. yerlerde özel olarak bu suçlar için görevlendirilmiş çok sayıda ekibin, günün her saatinde sürekli olarak bulunması, mümkün ise sabit kameralarla bu bölgelerin izlenmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde, farkettirmeden suç eşyalarını sakladıkları araç veya depolardan müşterilerine getiren suç faillerinin de izlenmesi ve yakalanması, eylemlerinin delillendirilmesi mümkün olacaktır. Yapılan mücadeleyi gölgeleyecek şekilde korsan ve taklit ürünlerin gözgöre göre satılmasına izin verilmemeli, bu konuda zaaf gösterilmemelidir. Emniyet Genel Müdürlüğünün ve diğer kolluk birimlerinin ülkemizin her yerinde, bu yapılanmayı gerçekleştirecek gücü vardır.

  29. -Taklit ürünlere ilgili şikayetler üzerine verilen arama kararlarının derhal yerine getirilmesi gerektiğinden, başvuru sayısı ne kadar çok olursa olsun her zaman yeterli sayıda personelle soruşturma işlemlerinin yapılması sağlanmalıdır. -Aynı suç faillerinin birden çok eylemi, suç failleri arasındaki bağlantılar takip altına alınarak koşulları oluştuğunda, Güvenlik Şube ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubelerinin birlikte çalışmasıyla suç işlemek için örgüt kurmak suçundan da soruşturma yapılmalıdır. Sözde kalmayan, etkin soruşturma sokak satıcılardan çok, korsan ve taklit ürün üreten ve yayanların eylemlerinin ortaya çıkarılması ile mümkün olacaktır. -Zaman zaman ele geçen çok sayıda taklit ürünün sayımı, nakli ve depolanması konusu, iyi yapılmış organizasyonlar ve yeterli sayıda araç ve personel temini ile çözümlenmelidir. -Genel kolluğun, fikri ve sınai hak ihlalleri ile mücadele kararlılığını göstermesinin bir yolu da, fikri ve sınai haklarla mücadele ile görevli personele başka görevler verilmemesi anlayışının benimsenmesi suretiyle, suç failleri için rahat bir ortam sağlanmaması olacaktır.

  30. -Yapılan mücadelenin etkisiyle işyerlerinde, korsan ürünlerin müşterilerin siparişi üzerine bilgisayarlarda tek tek çoğaltılması, korsan ürünlerin hava karardıktan sonra dağıtılması ve satışların gece yapılması, korsan ürünlerin satış mahalli yerine yakın bir yerde gizlenmesi gibi yöntemler izlenmektedir. Bu yöntemlerle işlenen suçların takibi daha çok sayıda personelin görevlendirilmesini gerektirir. Genel kolluğun fikri ve sınai haklarla mücadele konusunda inanç ve kararlılığını göstermesi, korsan ürün satılması eylemlerinin yok edilmesi veya en aza indirilmesi, bu konuda başarılı olan ülkelerdeki çalışmalar dikkate alınarak, yeterli sayıda personelini bu konu ile görevlendirmesi ile mümkün olacaktır. Görevli personel sayısının sınırlı tutulması halinde, genel kolluğun taklit ve korsan ürünlerle mücadelesinde aksamalar olacaktır.

  31. 4-İl Denetim Komisyonlarının çalışmalarının yeniden düzenlenmesi: -Birçok yerde 5846 sayılı yasanın 81. maddesine göre kurulan İl Denetim Komisyonlarından çoğu kez yeterince yararlanılamamış, çalışmalar genellikle komisyon üyesi kolluk görevlileri ile yürütülmüştür. Oysa, mesai saati gözetmeksizin, fikri hak ihlallerini önlemeyi ve ortaya çıkarmayı amaç edinmiş, korsan ürünlerin nitelikleri, üretilmesi-yayılması konusunda bilgili İl Denetim Komisyonları daha önemli katkılar yapabilirdi. Bu nedenle, öncelikle gerektiğinde, İl Emniyet ve İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri dışında başka kurumların personelinden yararlanılması sağlanarak, komisyon üyesi sayısı mümkün olduğunca artırılmalıdır. -Komisyonların olağan denetimlerin yanında, sokak satıcılarının bulunduğu yerlerde sürekli ekip halinde bulunmaları, ayrıca, çok sayıda ekip ile görev yaptıkları kentlerin her yerinde tüm satıcıları sürekli denetim altında tutmalıdır.

  32. -Komisyonlar, ihbarları derhal değerlendirecek, mesai saatleri içinde ve dışında görev yapacak aktif bir yapıya kavuşturulmalıdır. -Komisyonlar, görev yaptıkları yerlerde 5846 sayılı yasa kapsamında bandrole tabi materyal ile kitap satanları mümkün olduğunca önceden belirleyip fihristleyerek, sistematik ve ayrıca belirsiz zamanlarda denetlemelidir. Bu konu sertifika ile ilgili çalışmaların sonuçlanmasının beklenmemesini gerektirecet kadar acil ve önemlidir. -Özellikle her komisyonda, bandrole tabi eserler ile bandrolün niteliği konusunda eğitilmiş-uzmanlaşmış, bu konudaki tereddütleri giderecek İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevlisi mutlaka yer almalıdır. -Komisyon görevlilerinin biraraya gelmesinde gecikmeler olmamalıdır. -Komisyonların yapısal sorunları ile araç , gereç yetersizlikleri de yeterli denetim yapılmasını olumsuz etkilemiştir.

  33. 5-Belediyelerin fikri ve sınai hak ihlallerine seyirci kalmaması: -Özellikle, 5846 sayılı yasada 5101 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle, orijinal ve bandrollü yasal nüshaların açıkta satılması halinde idari para cezası görevinin mülki amirliklere verilmesinden sonra, belediye görevlileri korsan satışlarla ilgilenmediklerigibi belediye mevzuatını dahi uygulamamıştır. Oysa, sokak ve Pazar vb. gibi yerlerde yapılan satışların önlenmesi ve sık sık el değiştiren, ruhsatsız çalışan işyerlerinin denetimi, korsan ve taklit ürünlerle mücadeleye katkı sağlayacak, satıcılar yaptırımlara rağmen, en kalabalık yerlerde, göstere göstere satış yapma cesaretini bulamayacaklardır. Bu yönde yapılacak çalışmalar , görevli kolluğun suç failinin saptanması çalışmalarını oldukça kolaylaştıracaktır. -Genel kolluk görevlilerinin, kamu görevlisi olduğu halde, suç oluşturan korsan ve taklit ürün satışlarına seyirci kalan belediye görevlilerinin suçlarını görevli Cumhuriyet Savcısına bildirerek TCK.nun 279. maddesine göre soruşturma yapılmasını sağlamaları, belediye görevlilerini mücadelenin içinde kalmasını sağlayacak, seyirci kalmalarını önleyecektir. -Belediyelerin özellikle 5846 sayılı yasanın 5101 sayılı yasa ile değişik 81. madde 7. fıkrasında sayılan Pazar vb. yer olarak kabul edilen yerlerde, stand’larda, CD ve diğer materyal ve kitap satışına izin vermemesi, uygun ortam sağlamaması, hizmet vermemesi sağlanmalıdır. Gerektiğinde, İçişleri Bakanlığı vasıtasıyla birçok ilde benzer nitelikteki satış mahalleri ortadan kaldırılmalı, korsan ve taklit ürünlerin bu yerlerin yakınında satıldığı , korsan ürünlerin satılmasının kamufle edilmesine yol açtığı göz önünde tutulmalıdır.

  34. 6-Mülki amirliklerin İl Denetim Komisyonlarına daha fazla destek vermesi ve idari para cezasını etkin şekilde uygulamaları: -Mülki amirlikler 5846 sayılı yasanın verdiği görevler çerçevesinde İl Denetim Komisyonlarında daha fazla sayıda personelin görev yapmasını, komisyonun günün her saatinde aktif şekilde çalışmasını sağlamalıdır. Genel uygulamalarda yapılan denetim ve aramalarda, zaman zaman delillerin elde edilme yöntemlerinin hukuka aykırılığı gündeme geldiğinden, denetimler 5846 sayılı yasanın 81. maddesinde öngörülen şekilde sürekli, bu konuda görevlendirilen personelle yapılmalıdır. -Kolluk birimlerince veya Cumhuriyet Başsavcılıklarınca bildirildiğinde, mülki amirlikler idari para cezası ile ilgili görevi kendi birimlerinde yapmak yerine kolluk birimlerine yaptırmaktadır. Oysa, kanun koyucu, bu konuda idari para cezası takdir ve uygulama görevini kolluğa vermemiştir. Mülki amirlerin bilgi ve birikimleriyle, evrakı inceleyip değerlendirerek kendi birimlerinde uygulama yapmaları ve idari yaptırım kararını düzenlemeleri, eylemi işleyenler üzerinde kamu otoritesinin etkinliğini artıracağı gibi mülki amirlerin eylemlerin niteliği ve önemi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarını sağlayarak, çok olumlu katkıda bulunmalarını sağlayacaktır.

  35. 7-Kültür ve Turizm Bakanlığının korsan ürünlerle mücadeleye daha fazla katkı sağlayabileceği: Fikri ve Sınai Hak İhlallerinde Kültür ve Turizm Bakanlığına da önemli görevler düşmektedir. -Öncelikle, 5846 sayılı yasada yer alan ve aynı veya benzer unsurlar içeren birden çok cezai yaptırım içeren hükmün yarattığı uygulama farklılıkları dikkate alındığında, yasa ve yönetmeliklerin, fikri haklar ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalarda görev yapan Hakimler ve Cumhuriyet Savcıları, fikri haklar alanında çalışan avukatların, ilgili alan meslek birliklerinin, soruşturmalarda ortaya çıkan güçlükleri bizzat yaşayan deneyimli kolluk görevlilerinin, hak sahiplerinin, akademisyenlerin görüşlerinden yararlanma anlayışını sürdürmesi gerekmektedir. -İl Denetim Komisyonları ile ilgili sorunları ve eksiklikleri gidermek, etkinliğini artırmak görevinin de Kültür ve Turizm Bakanlığınca yerine getirilmesi gerekir.

  36. -İzinsiz müzik yayınları konusunda telif ücretlerini ödemek istemelerine rağmen, hak sahiplerinin ve meslek birliklerinin çokluğu karşısında zorluklar yaşayan gerçek ve tüzel kişilerin sorunlarını giderilmesi görevi, Kültür ve Turizm Bakanlığınca yerine getirilerek ve aynı eser için tek ödeme yapılması sağlanarak, telif ücretinin hak sahiplerine dağıtılmasını sağlayacak tek bir kurum oluşturulması suretiyle, bu konudaki karmaşa önlenmelidir.Bu konuda yapılan uygulamalar yeterli ve etkin sonuç doğuacak nitelikte görülmemektedir. Hakkaniyete uygun çalışacak ve iyi yapılanmış bir kurum, uyuşmazlıkların yargıya taşınmasını önleyecektir.

  37. -Kültür ve Turizm Bakanlığına düşen en önemli görevlerden birinin de, soruşturma görevi yapan görevlilerin inceledikleri bandrolün hangi eser için verildiğini, sahte olup olmadığını anında belirleyecek teknoloji ile donatılmasının sağlanmasıdır. Böylece bir yandan uygulamadaki tereddütler giderilirken, diğer yandan belirsizlikler nedeniyle yapılan gereksiz el koymalar önlenerek 5846 sayılı kanuna uygun satış yapanların mağdur edilmesi önlenecektir. Bu yöntemle bazı eylemlerin cezasız kalması önlenecek, eylemler arasında bağlantı kurulması ve diğer suç faillerine ulaşılması mümkün olacaktır. Türk Patent Enstitüsünün marka-tasarım-patent sicillerine internet sitesinde ulaşılmasını sağlaması, soruşturma makamlarının şikayetçilerin hak sahibi olup olmadıkları, tescilin olduğu haliyle görsel olarak incelenebilmesi imkanını sağladığı için dayanağı olmayan başvuruları önlemekte, delil elde edilmesini kolaylaştırmakta, Türk Patent Enstitüsünden doğru belge elde edilmesini sağlamakta, ihlal olgusunun daha kolaylıkla değerlendirilmesini sağlamaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı da , internet sitesinde soruşturma makamlarının bandrole tabi eserler yönünden kolay araştırılabilir bir veri kaynağına derhal ulaşmasını sağlamalıdır. BU KONUDAKİ ÇALIŞMALAR UMUT VERİCİDİR VE BİR YILDAN DAHA ÖNCE SONUÇLANDIRILMASI BEKLENTİSİ İÇİNDEYİZ.

  38. SONUÇ

  39. -Özellikle, 5101 sayılı yasa ile 5846 sayılı kanunda yapılan değişikliklerden sonra pervasızca yapılan korsan satışlardan kaçınılmasına rağmen, seyyar tezgahların başında bulunmama, korsan ürünleri yakın ve gözle görünmeyen araçlarda yada mekanlarda bulundurup, film kartonetlerinden seçilen filmleri getirerek yapılan satışların ve benzer yöntemlerin önlenmesi de işbirliği ve koordinasyonu zorunlu kılar. -Belirli yerlerde 5846 sayılı kanuna aykırı olarak çoğaltılan film CD’leri yada kitapların kargo şirketleri yada elden dağıtılmasında, bedelli ve bedelsiz yayma eylemleri dışında çoğaltma eyleminde bulunan suç faillerine, yasa dışı ve haksız kazanç sağlayan suç örgülerine ulaşılması için işbirliği anlayışının benimsenmesi gerekir.

  40. İlgili tüm kurumlar ve katkı sağlayanlar açısında sözde kalmayacak bir işbirliği için işbirliği esasları üzerinde görüş birliği sağlanmalıdır: -Soruşturma, fikri ve sınai hak ihlali suçları için görevlendirilmiş, özel mevzuat konusunda bilgili Cumhuriyet Savcılığının yönetiminde yürütülmelidir. -Genel sorumluluğu üstlenen Cumhuriyet Savcısı ile ilgili kolluk birimleri arasında hiyerarşi korunmalıdır. -İçtenlikle ve saygın davranışlarla, bilgi ve deneyimlerden en iyi şekilde faydalanmayı amaçlayan, ekip çalışması ile sonuçları değerlendiren, sürekli iletişimin sağlandığı işbirliği modeli benimsenmelidir. -Soruşturmada kolluğun, belirli bir disiplin içinde kendi teşkilatının koşullarına uygun çalıştığı gözetilmelidir. -Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ile iletişimi adli kolluk amiri kurmalıdır.

  41. -Soruşturmanın niteliğine göre Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türk Patent Enstitüsü, gelişen teknolojinin yardımıyla gerekli verilere derhal ulaşılmasını sağlamalıdır. -Soruşturmada görev alanlar ve destek sağlayanlar ortak amaç ve kararlılığın sonucu olarak, teşkilatlarının iyi bir organizasyonla yeteri kadar personel ve araçla çalışmasını, gerektiğinde birimlerinin koordinasyonunu gerçekleştirerek bilgi ve kaynak paylaşımını sağlamak suretiyle örgütlü suçlar ortaya çıkarılmalıdır.

  42. -İl Denetim Komisyonlarında çalışan görevlilerin sayısı artırılarak sokak satıcıları ve ilgili tüm işyerlerinin kayıt altına alınarak mesai saatleri dışında da sürekli denetimi sağlanmalıdır. Her ekipte mümkün olduğunca Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcisi ile kolluk görevlisi yer almalıdır. Ekipte yer alanlar korsan eserler, denetim yetkileri, yapılacak işlemler konusunda yeterli bilgi ile donatılmalıdır. -Kolluk görevlileri, gerektiğinde sınai ürünler veya bilgisayar programları gibi uzmanlık gerektiren konularda ekspertiz olarak yararlanmak üzere ticaret odası, esnaf odaları, meslek birlikleri ve aramalar sırasında bulunmaları için mahalle muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri ile iletişim ve işbirliği içinde olmalıdır.

  43. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYETE YÖNELİK EYLEMLERİN ETKİN SORUŞTURMA İLE ÖNLENMESİNDE, TÜM TARAFLARIN BİR ARAYA GELEREK SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARINI PAYLAŞMALARI SON DERECE ÖNEMLİDİR. ADALET BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN, TÜRK FİKRİ VE SINAİ HAKLAR MEVZUATININ YENİLENMESİ , BU ALANDA ÇALIŞAN HAKİMLERİN EĞİTİMİNİ SAĞLAMANIN YANINDA, GÖREVLİ HAKİMLER VE CUMHURİYET SAVCILARI, YABANCI UZMANLAR , KOLLUK BİRİMLERİ, MESLEK BİRLİKLERİ, KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI, TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜNÜN KATILIMI İLE DÜZENLENMESİNİ SAĞLADIĞI SEMİNER, TOPLANTI VE PROJELERLE DEĞİŞEN YASALARIN UYGULANMASINA SAĞLADIĞI ÖNEMLİ KATKI GÖZARDI EDİLEMEZ. BU ÇALIŞMALAR SONUCUNDA İYİ BİR İŞBİRLİĞİ VE KOORDİNASYONLA YAPILAN ETKİN SORUŞTURMALARLA, TAKLİT VE KORSAN ÜRÜNLERLE MÜCADELENİN BAŞARIYA ULAŞMASI ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK KAZANIMLARINDAN BİRİ OLACAKTIR.

  44. 2) Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları İhlallerinde Soruşturma:

  45. SORUŞTURMA ÖRNEKLERİ Açıkta korsan ürün satışı: OLAY:İl Denetim Komisyonu üyeleri daha önce korsan ve bandrolsüz ürün satıldığı belirlenen bölgede denetim yaparken, sokak üzerindeseyyar tezgah üzerinde CD satıldığını görmüşlerdir. Yapılan işi çok kısa bir süre izleyen görevliler, tezgah başında duran ve satıcı gibi davranan satıcının, CD satarak para aldığını ve görünce, tezgaha yaklaşmışlardır. Komisyon üyesi olan kolluk görevlisi , tezgahta korsan ve bandrolsüz film ve müzik eseri içerikli CD olduğunu görünce, suçüstü işlenen suça müdahale etmiş, herkesin kullanabileceği yakalama yetkisini CMK.nun 90. maddesi uyarınca kullanarak ( kolluk görevlileri PVSK.nun ek 4. md.sine göre sivil-resmi her zaman görevli olup müdahale etmek zorundadır) şüpheliyi yakalamıştır.Alışveriş yapanların kimlik ve adresleri tespit edilmiştir. Şüpheli direnmediğinden doktor raporu için sağlık birimine sevk edilmemiştir. İl Denetim Komisyonunun idari nitelikte yaptığı görev resen soruşturulması gereken suçun görülmesiyle adli görev haline gelmiştir. Yakalanan şüpheliye kolluk görevlisi kimliğini göstererek yasal haklarını yüksek sesle ve herkesin duyacağı şekilde hatırlatmış, şüpheliye hangi suçtan işlem yapılacağını bildirmiştir.

  46. Şüphelinin ve suç eşyalarının güvenliği sağlandıktan sonra, olayı kolluk görevlisinden öğrenen adli kolluk amiri tarafından görevli Cumhuriyet Savcısına olay ve yakalama bildirilmiş, Cumhuriyet Savcısının şüphelinin savunması alındıktan sonra serbest bırakılması ,Vatandaşlık Kimlik No ile adresinin doğruluğunun tespiti, tanıkların bilgi sahibi olarak ifadelerinin alınması, tutanağa yazılması gerekenler , suç eşyası ile ilgili işlemler ve yakalamanın yakınlarına bildirilmesi emirleri not edilerek, şüphelinin kendisine ait olduğunu belirterek kendiliğinden teslim ettiği 375 adet materyalin olay yerinde sayımı mümkün olmadığından, Emniyet Güvenlik şube Müdürlüğüne intikali sağlanmıştır. Yakalama, isteği üzerine şüphelinin eşine bildirilmiş, bildirdiği adres doğrulanmıştır. Suç eşyasının listesi yapılmış ve arama tutanağından bir suret ile isteği üzerine eşya listesinden bir suret mühürlenerek şüpheliye verilmiştir. Olayı görmeyen ve uzakta bekleyen şoför hariç , tutanağı tüm görevliler ve şüpheli imzalamıştır. k

  47. Hakları yeniden hatırlatılan şüpheli müdafi istemediğini bildirmiştir. Şüpheliye savunmasında belirtmediğinden suç konusu materyali kimden, ne zaman, hangi fiyatla satın aldığı, kaça sattığı sorulmuş, şüpheli kimden aldığını hatırlamadığını, 500 adet olarak 1 YTL.den alıp 2 YTL.den sattığını bildirmiştir. Tanıklar, şüpheliden korsan CD satın alırken işlem yapıldığını belirtmişlerdir, Cumhuriyet Savcısı şüphelinin gözaltına alınması talimatı vermediğinden, doktor raporu alınmadan serbest bırakılmış, sözlü emri yazılı emre çevirme tutanağı ilgili Cumhuriyet Savcısına imzalatıldıktan sonra, fezlekeli evrakın kaydı ve emanet makbuzu ile suç eşyasının emanete alınması sağlanmıştır. Ele geçenlerin film ve müzik eseri olup bandrol yükümlülüğü olduğunu belirten bilirkişi raporu alındıktan sonra 5846 sayılı yasanın 5101 s.y. İle değ. 81. md.9. f. 1/a bendi uyarınca seçimlik cezalardan hapis cezası ile cezalandırılması, verilecek hp. cezası ertelenmediğinde TCK.nun 53/1. md. yazılı güvenlik tedbirlerinin uygulanması ve tensiben5846 sayılı yasanın 5101 s.y. İle değ. 81. md. 6. f gereğince suç konusu materyalin bir kısmı muhafaza edilip diğerlerinin bir daha kullanılamayacak şekilde nitelikleri bozularak satışı, 5846 sayılı yasanın 79. md. göndermesiyle TCK.nun 54/1. md. uyarınca muhafazasına karar verilecek materyalin zoralımı istenilmiş, iddianame kabul edilmiştir. k

  48. İşyerinde korsan ürün çoğaltılması: OLAY:İl Denetim Komisyonu üyeleri bir telefon ihbarının doğruluğunu belirlemek üzere bir işyerine için gittiklerinde, kendilerini tanıtarak kimliklerini ibraz ederken , işyerindeki bilgisayarda işlem yapıldığını, bilgisayar masasında korsan ve bandrolsüz CD ile çok sayıda boş CD’ler, CD kapak kartonetleri, film isimleri içeren bir listeyi ve CD jelatin ambalajlarını, üzerinde 2 adet CD-Writer ve 1 adet CD-Rom monte edilmiş bilgisayarı görmüşlerdir. İşyeri sahibi, denetime izin vermeyeceğini bildirmesi üzerine konu komisyon üyesi kolluk görevlisi tarafından birimine ve adli kolluk amiri tarafından görevli Cumhuriyet Savcısına bildirilmiş, konu açıklanarak talepte bulunulması emri üzerine arama istemi raporunda şüphelinin denetime izin vermemesi, bilgisayar masasının açıklanan görünümü açıklanıp, arama yapılmaması halinde delillerin kaybolabileceği gecikmesinde sakınca nedeni gösterilmiştir. Cumhuriyet Savcısı istemi yerinde bularak yazılı arama emri vermiş, şüpheliye ait bilgisayarda arama ve şifre verilmezse elkoyma için Sulh Ceza Hakiminden, şüphelinin çoğaltma isteminin başka bir delille ispatı mümkün olmadığı gerekçesiyle istemde bulunmuştur.

  49. Bu arada, takviye kolluk ile suç eşyalarının güvenliği sağlanmıştır. Kolluk birimleri, idari denetimden adli göreve dönüşen soruşturmayı sürdürerek İl Denetim komisyonu üyeleri ile birlikte arama yapmışlar. Raflarda, çekmecelerde bulunan 1215 adet korsan ve bandrolsüz CD, bilgisayar masasındaki korsan ve bandrolsüz CD ile çok sayıda boş CD’ler, CD kapak kartonetleri, CD jelatin ambalajlarına el konulmuştur. Yakalanan şüphelilere kolluk görevlisi kimliğini göstererek yasal haklarını yüksek sesle ve herkesin duyacağı şekilde hatırlatmış, şüphelilere hangi suçtan işlem yapılacağını bildirmiştir. Bu arada sözü edilen liste ile işyeri sahibi şüphelinin suç konusu ürünlerin yasal olduğunu belirterek ibraz ettiği fatura fotokopisine, incelenmeden kolluk görevlilerince kabaca göz atılmıştır. CD ile ilgili olduğu belirlenmiştir. Bu arada bir başka ekip tarafından hakim tarafından verilen arama kararı ulaştırılmakla, bilgisayara incelenmeden elkonulmuştur.

More Related