1 / 88

UZAKTAN ALGILAMANIN TEORİSİ TEKNİĞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ

UZAKTAN ALGILAMANIN TEORİSİ TEKNİĞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ. GRUP1 FATİH ULUSOY-1302120085 ELVAN ZAFER-130212001 AHMET DEMİRBAŞ-1302120095 DİLAY POYRAZ-1302120003. Uzaktan algilamanin teorİSİ teknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ. İntroduction and History (Giriş ve Tarih)

tomas
Télécharger la présentation

UZAKTAN ALGILAMANIN TEORİSİ TEKNİĞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. UZAKTAN ALGILAMANIN TEORİSİ TEKNİĞİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ GRUP1 FATİH ULUSOY-1302120085 ELVAN ZAFER-130212001 AHMET DEMİRBAŞ-1302120095 DİLAY POYRAZ-1302120003

  2. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • İntroductionandHistory (Giriş ve Tarih) • Radiation(Radyasyon) • ElektromagneticSpectrum (Elektromanyetik Spektrum) • Absorption Band and AtmosphericWindow (Emilim Bandı ve Atmosferik Pencere) • SpectralSignatures (Spektral İmzalar) • Pixels andBits (Piksel ve Bit) • Colorİmages (Renkli Görüntüler) • Remote SensingMethods (Uzaktan Algılama Yöntemleri) • NASA Remote Sensing (NASA Uzaktan Alıgılama) JEOFİZİK MÜHENDİSLİĞİ JEOFİZİK 2.SINIF 1.GRUP UA SUNUM DOSYASI (01.10.2013)

  3. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Uzaktan Algılama (Kısaca UA) Uzaktan algılama, yeryüzünden belli uzaklıkta, atmosferde veya uzaydaki platformlara yerleştirilmiş ölçüm aletleri aracılığıyla, yeryüzü ve nesneleri hakkında bilgi alma ve bunları analiz etme tekniği, ya da nesnelerle fiziksel temasta bulunmadan herhangi bir uzaklıktan yapılan ölçümlerle nesneler hakkında bilgi edinme yöntemleri olarak ifade edilir.

  4. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Uzaktan algılamanın gerçekleşebilmesi için 7 şartın yerine gelmesi gerekmektedir. • Enerji kaynağı ya da ışıma • Işınım veya radyasyon ve atmosfer • Hedef ve interraksiyon • Sensör tarafından kaydedilen enerji • Transmisyon, alma ve işleme • Yorumlama ve analiz • Uygulama

  5. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Enerji kaynağı uzaktan algılamanın en temel elemanıdır ve bilgi toplanacak objelere gönderilmek üzere elektromanyetik enerji sağlar. Kaynaktan çıkan enerji yeryüzündeki objelere ve geri yansıyarak sensörlere ulaşırken atmosferle devamlı etkileşim içindedir. Elektromanyetik enerjinin yeryüzündeki objelerle girdiği etkileşim ve geri yansıması sonucu elde edilen bilgiler bize objelerin yapısı hakkında bilgi sağlar. Sensörler yeryüzündeki objelerden yansıma, emilme ve iletilme sonrasında geri yansıyan elektromanyetik enerjiyi kaydederler. Kaydedilen veriler bir yer istasyonuna sayısal olarak işlenmek üzere gönderilirler Elde edilen görüntüler belli bir amaç doğrultusunda bilgi edinmek için görsel olarak veya bilgisayar destekli görüntü analiz yazılımlarıyla analiz edilirler. Son aşamada ise analizler ve yorumlamalar kullanılarak yeni bilgiler üretilmiş ve problem çözüme kavuşturulmuş olur.

  6. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  7. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Algılama Uzaktan algılamanın temelini oluşturan esas olay algılamadır. Algılayıcıların tipine göre sınıflandırılır. Uydular algılama tekniğinde kullandıkları enerji kaynaklarına göre Aktif algılama ve Pasif algılama olmak üzere ikiye ayrılırlar. AKTİF PASİF

  8. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ PASİF ALGILAMA Pasif algılamada Güneş gibi başka bir kaynaktan gelen ışınların cisimlere çarptıktan sonra uyduya ulaşarak elde edilen algılama yöntemidir. Kısa dalga boyuna sahiptir. Bu yöntemde gece ve gündüz meteorolojik olaylar vs. ölçümleri direkt etkilemektedir. Bu tip algılama yapan algılayıcılar güneşin gönderdiği ışınlar vasıtasıyla yansıyan cisim ışınlarını ölçerler. Bu tip algılayıcıların önemli 2 özeliği vardır. İlk olarak yalnızca güneş varlığında algılama yaparlar. İkinci önemli özelliği de bedava enerji kullanmaları ve bu sayede enerji tasarrufu sağlamaktadırlar. Ayrıca bu sistemler gündüz hava açıkken yansıyan tüm cisim görüntülerini algılarlar. Ancak algılanan bu görüntüler saklanma maliyeti yüksek olduğundan depolanamaz. Bu yüzden talep üzerine görüntü alınır ve kaydedilir böylece maliyet düşürülmüş olur.

  9. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ AKTİF ALGILAMA Aktif algılama ise uydunun kendi kaynakları ile yaptığı algılamadır. Dalga boyları daha uzundur. Bu yöntemde gece gündüz olması veya meteorolojik etmenler çok önemli değildir. Bu tip algılayıcılar güneş enerjisine ihtiyaç duymazlar kendi ışınlarını kendileri gönderir ve tekrar geri almak suretiyle görüntü elde ederler. Bu tür cihazlar çok büyük bir enerjiye ihtiyaç duyarlar. Ömürleri de kendilerine depolanan enerji kadardır. Bu tür sistemler gece gündüz demeden sürekli görüntü alma kapasitesine sahiptirler. Cisimleri siyah beyaz olarak algılarlar. Trafik polislerini kullandığı radarlarda aktif algılayıcılara iyi bir örnektir. Bu tür uyduların her zaman % 10 yanılma payları vardır. Bu da profesyonel çalışmalar içinde sorun teşkil edebilmektedir. Ayrıca uzaktan algılamada Mie, Rayleigh, Nonselective(rastgele saçılım) adlı saçılmalarda vardır.

  10. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Algılayıcılar Yerden ışın yansıtan cisimlerin yaydığı ışını algılamak için geliştiren cihazlara "algılayıcı" denir. Yer esaslı algılayıcılar: Bu algılayıcılar yere yakın olarak konumlandırılır ve bu şekilde çalıştırılarak kullanılırlar. Bu algılayıcılardan faydalanılarak tarımda çeşitli işlemler yapılanabilir. Genel olarak vinçlere takılırlar. Uçak esaslı algılayıcılar: Bu tiplerde radyometrelerin uçaklara takılmasıyla elde edilirler. Bu tür algılayıcılar daha çok 2. dünya savaşı sırasında geliştirilip kullanıldı. Bu cihazlar yardımıyla düşmanının yerini tespit eden diğer güç nokta atışı yaparak düşmanının mevzilerini yok edebiliyordu. Ancak günümüzde bu cihazların yerini daha modern ve gelişmiş cihazlar almıştır. Uzay aracı esaslı algılayıcılar: Bu tip algılayıcılar ise radyometrelerin uzay araçlarına yerleştirilmesiyle oluşturulurlar. Biz bunlara yaygın olarak uydu adını veririz.

  11. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ UA’NIN KULLANIM ALANLARI • Haritacılık • Hidrolojik Uygulamalar • Jeolojik Uygulamalar • Ormancılık Uygulamaları • Zirai Uygulamalar • Denizcilik ve Kıyı Yönetimi

  12. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • UA’nın Geçtiği Yollar ™ İlk bilinen hava fotoğrafı 1858’de GaspardFelixTournachon’un, 700‐ft. yukarıdan Paris’i çektiği fotoğraftır. Amerikan iç savaşında da birleşik kuvvetlerin balondan hava fotoğrafı çektiği bilinmektedir.

  13. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  14. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ 1903’de JuiusNeubronnerposta güvercinlerinin göğsüne monte edilen 70 gr. kameranın patentini almıştır.

  15. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ 1908’de, Wilbur Wright ve yolcusu L. P. Bonvillain uçaktan ilk hava fotoğrafını çekmişlerdir.

  16. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ II. Dünya savaşının sonlarında uçaklardan çekilen hava fotoğraflarının keşif amaçlı kullanımı büyük önem kazandı. Bu yıllarda özel filmler geliştirildi. (Örnek: kızıl ötesine duyarlı filmler) Günümüzde hala hava fotoğrafları istihbarat istihbarat ve keşif amaçlı kullanılmaktadır (Örnek: IHA görüntüleri)

  17. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • ™ Soğuk savaş dönemleri uyduya dayalı uzaktan algılama çalışmalarını başlatmıştır. • ™ 1950’lerde ABD ve SSCB uydu görüntüleri elde etme çalışmalarına başlamıştır. • ™ 1960’larda sistemlerden sağlıklı görüntüler alınmaya başlamıştır. • ™ 1960‐1972 US Corona Programı uyduya dayalı ilk keşif amaçlı görüntü elde edilmesi çalışmasıdır. • ™ 1972’de LANDSAT‐1’ın başarı ile çalışması uzaktan algılamayı ve kullanılan teknikleri tümden gözden geçirmeye neden olmuştur. • ™ 1975’de LANDSAT‐2’nin de başarıya ulaşması uydu görüntülerinin sivil uygulamalar için pazarlanmasını tetiklemiştir. • ™ LANDSAT’ların üstünde yer alan MSS (Multi spektral sensor) 80 m.’likmekansalözçözünürlüğe sahipken (futbol sahasından biraz daha küçük objelerin belirlenebilmesi) araştırma enstitüleri, üniversiteler, devlet kurumları gibi sınırlı kullanıcı kitlesine sahip olmuşlardır.

  18. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ ABD‐LANDSAT‐4 (1982) ve LANDSAT‐5 (1984) 7‐Kanallı çok bandlı30 m.’lik ve 15 m. (mono‐pan) mekansal çözünürlüklü görüntüler sağlamaya başladılar. ™ Fransa‐SPOT‐1 (1986) ve SPOT‐2 (1990) 20m çok bandlı ve 10 m. PAN (mono‐pan) görüntüler görüntülersağlamaya başladılar.

  19. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ 2000’lerde yüksek mekansalve spektral spektral çözünürlüklü uydu görüntüleri her amaçlı kullanılır hale gelmiş ve farklı sensör teknolojileri ile havadan UA tekniklerinde de ilerlemeler olmuştur. • ™ SPOT‐5 • ™ ENVISAT‐1 • ™ Ikonos • ™ Quickbird • ™ TerraSar‐X • ™ LidarTeknolojileri(Radar Teknolojileri) • ™ Aster • ™ Hyperion

  20. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ SPOT 5

  21. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ İKONOS

  22. Uzaktan algilamanin teorisi tekniği ve TARİHSEL GELİŞİMİ İKONOS’dan çekilen bir görüntü(Colosseum)

  23. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ TERRASAR X

  24. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ TERRASAR X

  25. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ QUICKBIRD(Turksat)

  26. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  27. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Radyasyon, elektromanyetik dalgalarveyaparçacıklarbiçimindekienerjiyayımı ya da aktarımıdır. Radyoaktif maddelerin alfa, beta, gama gibi ışınları yaymasına veya uzayda yayılan herhangi bir elektromanyetik ışını meydana getiren unsurların tamamına da radyasyon denir. 

  28. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Peki radyasyon nasıl keşfedildi ? Batıya göre 1896'da Fransız fizikçi HenriBecquerel ilk olarak uranyum tuzunun görünmez ışınlar yaydığını fark etmiştir. İki sene sonra Marie Curie ve eşi Pierre Curie uranyum ile deney yaparken benzer ışınlara rastlamışlardır. Bu deneyde polonyum ve radyum oluştuğunu görmüşlerdir ve bu iki elementi ilk keşfedenler olmuşlardır. Polonyum ve özellikle radyumun daha fazla ışın yaydığı da bu sırada keşfedilmiştir.

  29. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Alfa ışınları Bir atom çekirdeğinin parçalanmasından meydana çıkan helyum çekirdeklerine alfa parçacıkları denir. Alfa ışınları bu parçacıkların yayılmasından oluşur. Bir radyum, 88 proton ve 138 nötrona sahiptir. Bu durumda nötron sayısı, proton sayısına göre daha fazla olduğu için, atomun çekirdek yapısı sağlam değildir. Bu yüzden radyum, çekirdeğinden bir helyum çekirdeği ayırarak parçalanır ve radyumdan, 86 proton ve 136 nötrona sahip olan yeni element radon oluşur. Radyum çekirdeğinden ayrılan 2 protonlu helyumdan alfa ışınları oluşur.

  30. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Beta Işınları Beta ışınları da alfa ışınları gibi bir atom çekirdeğin parçalanmasından oluşur. Beta ışınları oluşması için çekirdeğin içindeki bir nötron, bir proton veya bir elektrona dönüşür. Bu parçalanmada çekirdekten 2 proton değil, bir elektron veya bir pozitron ayrılır. Bu elektron, çekirdeğin içindeki bir nötronun bir protona dönüşmesinden oluşur ve asla atomun kendi elektronu değildir. Çekirdeğin içindeki bir protonun bir nötrona dönüşmesiyle bir pozitron oluşur.

  31. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Gama Işınları Atom çekirdeğinden bir alfa veya bir beta parçacığı ayrıldıktan sonra çekirdekte fazladan enerji oluşur. Gama ışınları, atomun, fazladan sahip olduğu enerjiyi çekirdeğinden ayırmasından oluşur. Yüksek enerji seviyesine sahip olan atom çekirdeğinin yapısı kararsız olur. Kararlı bir yapıya sahip olmak için çekirdekten enerji ayrılır. Gama ışınları çekirdekten ayrılan elektromanyetik enerjidir. Gama ışınlarının dalga boyu ışığın dalga boyundan daha kısa olmasına rağmen ışık gibi fotonlardan oluşur ve ışık hızıyla yayılır.

  32. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  33. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Radyasyon kendi içinde 2 bölüme ayrılır. ZARARLI RADYASYON ZARARSIZ RADYASYON

  34. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ ZARARSIZ RADYASYON UV bandının hemen altında görünür ışık bölgesi vardır. Direkt olarak göze ve çok yüksek şiddette uygulanmadığı sürece bir zararı bilinmemektedir, Tam aksine çevremizi görebilmek için görünür ışığa ihtiyacımız vardır. Görünür ışığın "Zararsız ışınım" sınıfına girdiği söylenebilir. Görünür ışığın altında, "ısınmamızı" sağlayan IR (Kızılötesi) bandı vardır. IR bandında radyasyon yapan kaynaklara örnek olarak mangal, kömür sobası, kalorifer peteği, elektrikli IR ısıtıcılar verilebilir. IR bandı da ikiye ayrılır. Üst IR bölgesindeki kızıl ışık veren elektrikli IR ısıtıcılar, mangal;Alt IR bölgesindekiler ise kalorifer peteği ve ışık vermeyen elektrikli ısıtıcılar gibi kaynaklardır. IR bandındaki ışınımın da zararsız olduğu kabul edilir.

  35. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ ZARARLI RADYASYON Alfa,Beta ve Gama ışınları elektromanyetik spektrumun en üstünde yer alır ve insan sağlığına zararı tartışılmaz. Bunun hemen altındaki X ışınlarının da insan sağlığına zararlı olduğu bilinir. X ışınlarının altındaki UV (Morötesi) bölgesi de, cilt kanserleri başta olmak üzere birçok zarar verir. Ozon tabakasındaki deliklerden kaynaklı dünyaya güneşten zararlı ışınlar gelmektedir. Bu yüzden güneşin de kanser yapıcı etkisi budur.

  36. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ ELECTROMAGNETIC SPECTRUM Elektromanyetik spektrum enerjinin (ışık, radyo dalgaları, ısı, ultraviyole ışınları ve X-ışınları) uzayda bir objeden diğer bir objeye transferini tanımlar. UA bu prensipler üzerine çalışmaktadır.

  37. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Elektromanyetik ışıma, elektromanyetik enerjinin bir kaynaktan dalgalar olarak gelmesi şeklinde tanımlanabilir. • Tüm objeler belli oranda enerji yayarlar ve başka objelerden gelen enerjileri yansıtırlar. UA’nın temeli, objelerin emdiği ve yansıttığı bu enerjilerin ölçümüne dayanmaktadır. • UA ile yeryüzündeki objeler hakkında bilgi elde etme süreci elektromanyetik enerji ile yeryüzündeki objeler arası etkileşimin yorumlanmasına dayanmaktadır. • Elektromanyetik enerjinin transferi elektromanyetik dalgalar tarafından belirlenir.

  38. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Elektromanyetik dalgaların 3 temel özelliği vardır; • Dalgaboyu (wavelength) • Şiddet (amplitude) • Frekans (frequency)

  39. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Dalga boyu: Bir dalganın 2 uç tepesi veya 2 dip noktası arasındaki mesafe olarak tanımlanır. Dalgaboyunun birimi metrenin katları olarak tanımlanabilir. Örneğin ; – nanometre (nm 10 nanometre (nm, 10-9 meters) 9 meters) – micrometre (μm, 10-6 meters) ya da – santimetre (cm, 10-2 meters) olarak Şiddet; dalganın tepe veya dip noktasının eksenden olan yüksekliğidir. Enerjinin dalga boyuna oranlı bir şiddet ölçüsüdür. Bu nedenle de birimi watts/m2/μm olarak tanımlanır. Frekans; belli bir noktadan belli bir süre içerisinde geçen tepe veya dip noktası sayısıdır. Frekansın birimi hertz dir

  40. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  41. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  42. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Elektrik ve manyetik alanlar arasındaki değişimler elektrik ve manyetik dalgaların hareketine yol açmaktadır ve bu hareketin hızı da ışık hızına eşittir. Bu yüzden elektromanyetik bir enerji için elektrik ve manyetik alanların aynı anda var olması ve birbirlerini dalga hareketi için tetiklemeleri gerekmektedir. Elektromanyetik enerji bir objeden diğerine elektrik ve manyetik alan dalgaları olarak ve sabit bir hızla (ışık hızı) iletilir.

  43. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Elektromanyetik spektrum gama ışınlarından radyo dalgalarına kadar olan geniş bir aralıkta tanımlıdır. UA’da elektromanyetik dalgalar, elektromanyetik spektrumdaki dalga boyu yerlerine göre sıralanır.

  44. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Elektromanyetik spektrumda keskin sınırlar yoktur. • UA sensörleri bir ya da daha fazla spektrumda çalışırlar.

  45. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ • Elektromanyetik dalga boyu serileri elektromanyetik aralıkları oluştururlar. • Elektromanyetik aralıklar süreklilik gösteren dalga boyu bölgeleriyle tanımlanırlar. • Belirli dalga boyları belirli özellikleri bünyelerinde barındırmalarına rağmen elektromanyetik sınıf aralıkları keskin hatlarla ayrılmamışlardır. • Aralıkların bir ucunda uzun dalga boyları(düşük enerjili radyo dalgaları), diğer uzunda ise kısa dalga boyları (yüksek enerjili gamma ışınları) bulunmaktadır. • UA sensörlerininyeryüzüne ilişkin bilgi toplamasında en çok mikrodalga, kızılötesi ve görünür dalga boyu aralıkları kullanılır.

  46. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ

  47. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ AbsorptionBandsandAtmospheric Windows Elektromanyetik radyasyonun atmosferle etkileşimi: EMR atmosferden geçerken bir kısmı emilir bir kısmı da iletilerek yeryüzüne ulaşır. • Elektromanyetik radyasyon atmosfer boyunca ilerlerken genel yapısı şu faktörlere göre değişir: • Saçılma(Scattering) • Emilme(Absorption) • İletilme(Transmission)

  48. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Saçılma(Scattering): Enerjinin yönünün değişmesi durumuna denir. Bu yön değiştirmesi atmosferdeki duman, kir, su buharı vb parçacıklar nedeniyle olmaktadır. Enerjinin içinde hareket ettiği atmosferin kalınlığı, parçacıkların yoğunluğu ve büyüklüğü, elektromanyetik enerjinin dalgaboyuvb faktörler saçılmanın derecesini doğrudan etkiler. Saçılma 3 farklı şekilde olmaktadır: • Rayleigh Saçılması • Mie Saçılması • Seçimsiz Saçılma

  49. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ Emilme(Absorption): Atmosferik gazların etkisiyle enerjinin kaybolmasına emilme denir. Emilmeye neden olan 3 ana gaz vardır: ozon(O3), karbondioksit(CO2) ve su buharı(H2O). • Ozon, kısa dalga boylarını emerek yeryüzünde canlılar için yaşanabilir bir ortam oluşmasına katkıda bulunur. • Karbondioksit, orta ve uzak kızılötesi dalga boylarını emer.

  50. Uzaktan algilamaninteorİSİteknİĞİ ve TARİHSEL GELİŞİMİ İletilme(Transmission): Elektromanyetik enerjinin atmosferik pencereler aracılığıyla doğrudan atmosferden geçmesi işlemine iletilme denir. • Belirli bir kalınlığı olan bir objenin elektromanyetik enerjiyi iletimi ise geçirgenlik (transmittance) olarak adlandırılır. Geçirgenlik, objeye gelen elektromanyetik enerjinin iletilen enerjiye olan oranı olarak tanımlanabilir. Bir objenin geçirgenliği, objenin kalınlığı ve gelen enerjinin dalgaboyuna bağlıdır.

More Related