1 / 19

Beden Hezeyan Etik

Beden Hezeyan Etik. Yunus Emre Aydın Psikiyatr Tunceli Devlet Hastanesi. Mor Jorai (1825-1904) “Görülmeyen Yara” adlı eserinde kitaba adını veren şu öykü vardır.*

adsila
Télécharger la présentation

Beden Hezeyan Etik

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. BedenHezeyanEtik Yunus Emre Aydın Psikiyatr Tunceli Devlet Hastanesi

  2. Mor Jorai (1825-1904) “Görülmeyen Yara” adlı eserinde kitaba adını veren şu öykü vardır.* Bir gün Budapeşte’nin en ünlü doktorlarından birinin muayenehanesine bir erkek hasta gelir. Bileği bir sargı bezi ile sarılı durumdadır. O bölgede bir yara olduğunu, kendisine çok acı verdiğini söylemekte ve bu acıdan kendisini kurtarmasını istemektedir. Doktor sargı bezini açar, ancak derinin tamamen sağlıklı olduğunu görerek, herhangi bir tıbbi işleme gerek olmadığını anlatmaya çalışır. *popüler psikiyatri (2005/04 sayı) dergisinden alınmıştır.

  3. Ancak hasta aynı düşüncede değildir ve kendisine yardımcı olunmasını ısrarla istemektedir. Bu tutum karşısında doktor, o bölgede tıbbi bir işlem(!!!) uygular ve daha ilk bakışta, hastanın yüzündeki o ıstıraplı görünüm değiştiğini gözlemler. Hasta rahatlamış bir durumda, şükranlarını bildirerek ve bol keseden bir vizite ücreti ödeyerek çıkar.

  4. Uzunca bir süre hastadan ses seda çıkmaz, ancak sonunda tekrar ortadan kalktığını, fakat sonradan yinelediğini söyleyerek doktordan yeni bir girişimde bulunmasını ister ve aynı tıbbi işlem bir kez daha uygulanır. Bu olay zaman içinde birkaç kez daha yinelenir ve sonunda doktor hastasından bir mektup alır… Bu mektup intihar etmeden önce yazılmıştır

  5. Adam zengin bir çiftlik sahibidir. Bir gün karısı evde yokken, ona ait olan ve her zaman kilitli duran bir komodinin çekmecesinde bir kadına hitaben yazılmış aşk mektupları bulur... Aldatıldığı kanısına varır ve o gece karısını boğarak öldürmeye karar verir ve gerçekleştirir… Olay zamansız ancak normal bir ölüm olarak görülür ve gömerler genç kadını…

  6. Bir süre sonra kapı çalınır; kapıda karısının çok yakın bir arkadaşı durmaktadır. Bayan, genç kocaya , kendisine ait bazı özel mektupları saklamak üzere eşine vermiş olduğunu ve bu mektupların yatak odasındaki komodinin çekmecesinde bulunduğunu söyler ve geri ister. Zavallı adamı onulmaz acılar içinde kıvrandıran rahatsızlık bu olaydan sonra başlamıştır. Karısını boğarak öldüren, onun ağzından sızan kanın damladığı yerdir, görünmeyen yaranın yeri…

  7. Dünyanın en büyük cerrahları bir araya gelse bile, bu görünmeyen yarayı iyileştiremezlerdi herhalde.

  8. Semptom, açığa vurulamayan, ortaya konulamayan başka bir şeyin yerine geçerek oluşmuştur. Kimi ruhsal süreçler bilince varacak şekilde normal olarak gelişemediklerinden, nevrotik bir semptoma olarak kendini gösterir. Dolayısıyla nevrotik semptom herhangi bir nedenle gelişimi yarıda kesilen, alt üst edilen bir sürecin ürünüdür. Burada bir yer değiştirme (permutation) meydana gelmiştir. Bu yer değiştirme bozulup geçersiz duruma getirildiğinde, nevrotik semptomların tedavisi görevini başarıyla sona erdirmiş olacaktır.* *Freud’un psikanalize giriş metninden

  9. Hezeyan oluşumlarının doğuşu ile bağlantılı olarak, bazı analizler hezeyanın, dış dünya ile benliğin bağında bir yırtılmanın meydana geldiği yere yerleştirilmiş bir yama şeklinde ortaya çıktığını bize öğretmişlerdir.* *Freud’un “nevroz ve psikoz” makalesinden

  10. Serge Leclaire dışta bırakma (verwerfung) düzeneğini tanımlar ve bastırma (verdrangung) ile bir ayrım yapar ve şöyle der; Deneyimi bir doku, yani sözcüğü sözcüğüne çaprazlaşan ipliklerden oluşan bir parça bez şeklinde tasarlarsak, bastırmayı bu dokuda yeniden örülebilecek bir yırtılma veya sökük olarak temsil edebiliriz. Oysa dışta bırakma dokunun niteliğinden dolayı açılmış bir delikle temsil edilebilir. Dışta bırakma bir nevi “ilksel bir delik” olup, hiçbir zaman kendi özünü bulamaz. Çünkü her zaman özdeki delikten başka bir şey değildir. Ve bu delik ancak bir yama aracılığıyla kusurlu bir şekilde doldurulabilir.

  11. İşte hezeyan bu deliği doldurmaya yarayan yama görevi görür. Yani parçalanmış bir gerçeği yeniden yapılandırma çabasına karşılık gelir. Dışta bırakma öznenin dış dünya ile olan ilişkisinde başlangıçtan beri simgeleşememiş bir şeyin olduğunun ve gerçek (reel) düzlemde geri döneceğinin göstergesidir.* *Deliliğin tutkusu/Tutkunun deliliği-Elda Abrevaya

  12. OLGU: • 1949 güneydoğu doğumlu • Cinsiyeti: Erkek • Medeni hali: Evli (iki eşi var) • Eğitim: İlkokul • Mesleği: Çiftçi • Geliş şekli: Doktor tavsiyesi ile son umut olarak • Bilgi kaynağı: kendisi, oğlu, akrabası .

  13. Yakınmaları: Sağ kürek kemiğinin vücuduna baskı yaptığını hareketlerinde zorlanmaya sebep olduğunu ve arkaya da sürtündüğünü sadece vücudunun bazı duruş ve şekillerde rahatladığını söylüyor. Bu hastalık sebebiyle pek çok doktora gittiğini, hepsinin “sende bir şey yok” diyerek psikiyatriste gönderildiğini fakat kendisinin ruhsalbir problemi olmadığını ifade ediyor.

  14. Çok önemli bir hastalığının olduğunu, bu hastalığı bulan doktorun meşhur olacağını, bu buluşun tıp ve insanlık alemi için önemli bir buluş olup kendisinin tedavi edilse bile en fazla on yıl daha yaşayacağını ve bunu önemsemediğini ifade etti. Asıl olanın bu hastalığının bulunması olduğunu söyledi.

  15. İLK NASIL VE NEREDE GÖRDÜM. • 1- Hastayı nöroloji kliniğinde rotasyon yaparken görmüştüm, beni Amerika’dan gelen yeni bir doktor olarak tanımışlardı. Sonrasında öğrendim ki hastayı her yeni gelen doktora göstermek klinikte yerleşmiş bir adetmiş. • 2- Hastayı görüşmemiz sonucunda somatik hezeyan düşünüp ilaç başlamıştım ancak hastayla yaptığım sonraki görüşmede ilacı kullanmadığını öğrendim. • 3- Bu anamnezi klinikteki arkadaşlarla paylaştığım da ise aynı hastayla kendilerinin de görüşmüş olabileceğini söylediler.

  16. Peki bu olgunu burada tartışılma sebebi ne? • Bu tutum karşısında doktor, o bölgede tıbbi bir işlem(!!!) uygular ve daha ilk bakışta, hastanın yüzündeki o ıstıraplı görünüm değiştiğini gözlemler.* *Mor Jorai (1825-1904) “Görülmeyen Yara” adlı eserinden

  17. Peki bu olgunu burada tartışılma sebebi ne? Uzunca bir süre hastadan ses seda çıkmaz, ancak sonunda tekrar ortadan kalktığını, fakat sonradan yinelediğini söyleyerek doktordan yeni bir girişimde bulunmasını ister ve aynı tıbbi işlem bir kez daha uygulanır. Bu olay zaman içinde birkaç kez daha yinelenir* *Mor Jorai (1825-1904) “Görülmeyen Yara” adlı eserinden

  18. ETİK! • Doktor, hekim, tabip olarak kendimizi nereye koyuyoruz. • Placebo (sf, c vit, vs.) uygulamaları ne kadar doğru? • Hekimlerin ekonomik (maddi) kazançları! • Deliliğe (acayiplik) bakışın dışında başka bir yöne doğru bir gidiş…

More Related