580 likes | 926 Vues
EVDEN KAÇMA DAVRANIŞI. Nedir Çeşitleri Tetikleyen Faktörler Bekleyen Riskler. EVDEN KAÇMA DAVRANIŞI. Çocuklar çok çeşitli nedenlerle evden kaçabilmektedirler.
E N D
EVDEN KAÇMA DAVRANIŞI Nedir Çeşitleri Tetikleyen Faktörler Bekleyen Riskler
EVDEN KAÇMA DAVRANIŞI Çocuklar çok çeşitli nedenlerle evden kaçabilmektedirler. Köyden kente göçün yaygınlaşması ve yaşam şartlarının zorlaşmasıyla birlikte aile içi çatışmalar da yogunlaşmak da ve çocuklar bu çalışmaların sonucunda evden kaçmaya başvuruyorlar.
Amerikada yapılan araştırmalar 18 yaşına kadar her 8 çocuktan birinin 14-16 yaşları arasında evden kaçtıgını göstermektedir. evden kaçan bu çocukların %60 ında fiziksel ve cinsel istismar yaşantısı rastlanmıştır.
İstismar nedeniyle evden kaçma daha çok kız çocukları arasında görülmektedir. amerikada yapılan çalışmalar 1.3 milyon evden kaçan ve sokakada yaşayan çocuk oldugunu göstermektedir bu çocukların 5000 i saldırı hastalık intihar yüzünden ölmektedir.
EVDEN KAÇMA ŞEKİLLERİ Evden kaçma nedenlerini 3 farklı durumla karşılaşılaşılır.Bunlar ; • En sık rastlananı ailevi nedenlerden dolayı çocuğun evden kaçmasıdır. • Ailenin çocuğu artık yanında istememesi ve evden atması durumudur. • Diger kaçma şekili ise çocuğun bulunduğu kurumdan kaçmasıdır.
EVDEN KAÇMA NEDENLERİ Anne babanın ilgisizliği, sürekli rededilmesi, anne ve baba ile yaşadığı değer çelişkileri, okuldaki yetersiz durumudur.Aslında bu çocuklar anne ve babalarına karşı sevgisiz yada saygısız değildirler.
EVDEN KAÇMA NEDENLERİ Sadece anne ve babasının , onu anlamak için çaba gösterememesi, çocuklarından istedikleri tavrı, başarıyı bulamayınca ona aşırı katı ve ters davranmaları ile ergen çözümü kaçışta bulmaktadır.
Evden kaçma davranışı üzerinde yapılan araştırmalar incelendiğinde karşımıza en sık çıkan nedenler…
Bu nedenler şunlardır ; • Ailede yaşanan sorunlardan kaçmak • Okul ve kurallara uyum konusunda yaşanan zorluklar • Başka bireyleri örnek almak • Heyecan ve macera yaşamak istemesi • Meşhur olma para kazanma hayalleriyle evden kaçma isteği
EVDEN KAÇMA DAVRANIŞINI TETİKLEYEN FAKTÖRLER • Ergenliğe geçiş • Okulda başarısızlık • Sevdigine kaçma • Madde ve alkol kullanımı • Aile ile iletişim kuramama • Arkadaş baskısı veya etkisi
Çocuğu sokağa iten sosyal etmenler : sosyal zorlamaların ve özendiriciliğin çok sık yaşandığını görüyoruz toplumsal problemler bunları kapsıyor.
Göç etme ve kentleşme:kırdan kente göçün yoğunlaşmasıyla beraber kentte yaşam zorlaşmıştır. Buda çeşitli sorunları beraberinde getirmektedir.
Ekonomik sorunlar: Aile içinde yaşanılan ekonomik sıkıntılar nedeniyle çocuklar evden uzaklaşmak kaçmak isteyebilirler. Aile içinde çocuklar çalışmak zorunda kalabilir gibi etmenlerdir.
Çocuk istismarı: Çocukların aile içinde ve dışında her türlü şiddete ve istismara maruz kaldıkları görülmektedir.
Aile içinde veya başka ortamlarda istismara uğrayan çocuklar yaşadıkları olayları kimseye söyleyememekte ve evden kaçmayı bir çözüm olarak düşünmektedir.
Çocukların yaşadıkları bu olumsuzlukları kimseye söylememesi: • Kendine inanılmayacağını düşünmesi • Başına gelen durumu nasıl anlatacağını düşünmesi • İstismar eden kişinin belaya bulaşması korkusu • Konuyu konuşmaktan utanç duyma • Konuşucak uygun kişi ve zaman bulamam
EVDEN KAÇAM ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ • Çocukların okulla evle ve sosyal yaşantılarıyla ilgili sorunlar yaşadıkları görülmektedir. • Evden kaçan çocuklar kötü değildir. • Evden kaçan çocukların anne ve babaları kötü ebeveynler değildir. • Çocuğun evden kaçmasını engellemek için çocuğun eve kapatılması işe yaramamaktadır.
EVDEN KAÇAN ERGENLERİN BEKLEYEN RİSKLERİ Evden kaçan ergenleri sokakta bekleyen bazı riskli durumlar vardır.
Özetle evden kaçan çocukları bekleyen riskler şunlardır. • Alkol madde bağımlılığı • Çeşitli hastalıklar • Sağlıksız beslenme • Sokakta kalma ve donma • Yaralanma • Kaçırılma • Öldürülme • Taciz veya tecavüze uğrama • Eğitimden uzaklaşma • Dinlenme • Kendine zarar verme intihar davranışı
Evden Kaçma Davranışı ve Madde Kullanım İlişkisi Alkol ve madde kullanımının son yıllarda hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde arttığı görülmektedir. Ayrıca her geçen gün madde kullanımı yaşı düşmektedir. Yapılan araştırmalara bakıldığında evden kaçan çocuk ve gençlerde alkol veya madde kullanımı yaygın olarak görülmektedir. Evden kaçma ve madde kullanımı nasıl önlenebilir? Ebeveynler aile içinde çocuklarına zarar verebilecek veya yanlış model olabilecek tutum ve davranışlarda bulunmamaya dikkat etmelidir. Aile ortamının iyileştirilmesi ve koruyucu unsurların güçlendirilmesi, ortaya çıkabilecek risklerin azalmasında önemli işlevi vardır. Çocuklar kendilerini mutlu hissettikleri aile ortamından kaçmak istemezler.
Çocuğun kendini mutlu ve huzurlu hissetmesi için neler yapabilir? • Ebeveynler çocuklarına zaman ayırmalı ve onlarla ilgilenmelidir. • Çocuğun hayatına dair bilgi sahibi olunmalı ve çocukla daha yakın ilişkiler kurmaya çalışmalı. • Ebeveynler çocuklarını can kulağıyla dinlemeli. Sevinçlerini duygu ve düşüncelerini onlarla paylaşmalı. • Çocuğun paylaşmak istediği olumlu veya olumsuz her türlü şeyi yargılamadan dinlemeli. • Evde karar alınırken çocuk bilgilendirilmeli. • Küçük yaşta çocuklara yapamayacağı sorumluluklar verilmemeli.
Aile içinde disiplin adı altında baskı ve dayak uygulanmamalı. • Çocukların arkadaş seçimlerine karışılmamalı fakat bu konuya ihtiyaç duyduklarında onlar destek olunmalı. • Çocukların kimlerle arkadaşlık kurdukları konusunda fikir sahibi olunmalı. • Çocuklar başka arkadaşlarıyla kıyaslanmamalı. • Aileden ilk uzaklaşmalar bunların tersi yapıldığı zaman başlar ve çocuklar ilk olarak arkadaş çevresine yönelirler. Önce mesaj verme niyetiyle kısa süreli kaçmalar görülür daha sonra uygun müdahale yapılmazsa çocukta aileye karşı gelme ve söz dinlememe davranışları ortaya çıkabilir.
Çocuk evden kaçmayı planladığında ne tür değişiklikler ortaya çıkabilir? • Arkadaş çevresinde değişiklikler olur. Yeni arkadaşlar edinmeye başlar. • Odasında yalnız kalmayı tercih eder. • Okul başarısı ve okula devamı azalır. • Sigara, alkol yada diğer maddeleri kullanmaya başlayabilir. • Kendine özeni azalır. • Saldırgan ve yıkıcı davranmaya başlayabiliri. • Aile ilişkileri azalır. Ev içinde sorunlar yaşanmaya başlar. • Neler yaptığını saklamaya çalışır.
Çocuk evden kaçtığında yapılabilecekler nelerdir? • Öncelikle telaşa kapılmamalı ve sakin olunmaya çalışmalıdır. Sağlıklı düşünmek ve hareket etmek için bu önemlidir. • Çocuğun neden ve nereye kaçmış olabileceğini düşünmeli ve çocuğun odası, masası, dolabı kontrol edilerek ipuçları bulunmaya çalışılmalıdır. • Çocuğun nerde olduğunu bilme ihtimali olan arkadaşları öğretmenleri akrabaları aranarak bilgi edinilmelidir.
Çocuk eve döndüğünde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? • Ebeveynler ilk olarak çocuğun eve döndüğü için ona mutlu olduğunu ve içlerinin rahat ettiğini söylemelidir. Özellikle ilk kurulacak güven ilişkisi çok önemlidir. ‘sen bu yüzden mi evden kaçtın? , bu sebeple evden kaçılır mı ?’ gibi sorular sormak ve konuşmalar yapmak yanlıştır. Çocuk tekrar eve döndüğünde dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: • Ani tepkiler verilmemelidir. • Çocuğun sağlık durumu kontrol edilmelidir ve müdahale edilecek bir durum varsa edilmelidir. • Evden kaçmaya neden olan durum ortadan kaldırılması için çocuğa destek olunmalıdır. • Zorlandığı durumlarda hem ebeveyn hem de çocuk için psikolojik destek alınmalıdır.
Çocukların eve dönmekte zorlanma sebepleri de şu şekilde sıralanır: • Dışarıdaki ‘özgürlüğün’ cazibesinden vazgeçememek. • Ailelerin şiddet göreceklerini düşünürler. • Cezalandırılacaklarını düşünürler. • Ailesinin onları kabul etmeyeceğini düşünürler • Eve dönecek cesaretleri yoktur. • Eve dönme gurur meselesi yapılabilir
Yukarıda ki nedenlerden doları evden kaçan ve kısa süre sonra pişman olup geri dönmek isteyen çocuklar yakın akraba veya akrabalarına sığınabilirler. Yardım ve destek beklerler. Çocuklar bu durumda ne yapacaklarını genelde bilmezler ve çareyi kendilerine zarar vermekte bulabilirler. Evden kaçma davranışı gösteren çocuklar genelde aileleriyle ciddi sorunlar yaşarlar. Bu yüzden evden kaçan çocukla kurulacak ilişki çok önemlidir. Güvene dayalı bir ilişki kurulmalıdır. Çocukla görüşecek insan onu o şekilde o kabul ettiğini göstermelidir. Çocuğun evden kaçış öyküsü alınmalıdır. İlk defa ne zaman ve neden evden kaçmış bu kaçış ne kadar sürmüş ve evde olmadığında hangi şartta ve nasıl yaşamış bunlar öğrenilmelidir. Evden kaçma sebebi eğer aile içi cinsel, fiziksel veya duygusal istismar olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer kaçış sebebi buysa uzmana yönlendirilmelidir. Evden kaçma sebebi ne olursa olsun bunun kötü bir seçim olduğu vurgulanmalıdır. Evden kaçtığında başına gelebilecekler ve sokak yaşamı hakkında bilgilendirme yapılmalıdır. Evden kaçmasına neden olan sorunlar ile başa çıkmaya çalışırken başkalarından destek alınmalıdır.
Bu Çocukların Genel Davranış Özellikleri Talep kardırlar.Her konuda tutarsızca talepte bulunurlar.Elde ettikleri her talep yeni bir talep izleyecektir. Israrlı davranırlar.Talep ettikleri konunun peşini bırakmazlar ve karşısındaki kişiyi bıktırıncaya kadar ısrar ederler.Aynı şeyi yüz kere söyleyebilirler ama aslında bir sınırları da vardır.Ama ısrarın sınırını karşıdaki kişi belirler.Eğer yüzüncü seferde karşıdaki kişi teslim olursa o zaman bir dahaki sefer en az yüz bir kez ısrar edecektir.Israrlarında mantık yoktur ve bu nedenle karşılarındaki kişide kızgınlığa yol açarlar.
Kızdırmaya çalışırlar.Kızdırmak için ellerinden geleni yaparlar. Tehdit ederler.Tehditleri sokağa kaçmaktan karşıdakine bir zarar vermeye kadar değişebilir. Çalışanlarla aralarındaki mesafeyi zorlarlar.Çok kolaylıkla özel dünyanıza girerler yada en azından karşıdakinin dünyasına girmeye hazırdırlar. Çok çabuk karar verirler ve değiştirirler.O kadar hızlı karar verirler ki karşıdaki kişi için bu hızlı çözüm hem şaşırtıcı hem de güven ismi doğurur.
Duygusal dalgalanmalar gösterirler.Neşe hüzün ve öfke arasında dalgalanırlar. Tartışmaya hazırdırlar.Her an kavga çıkarabilirler.En olmadık konuda bile tartışma yaratabilirler ve bu tartışmayı da sonunda kadar götürmekte tereddüt etmezler çünkü gözleri karadır. Engellenme eşikleri düşüktür.Engellendikleri anda tepki gösterirler.Ne kadar haklı bir konuda engellenirlerse engellensinler tepkileri gecikmez.
Temel değerlere ters düşme.Yalan söylememek,dürüstlük,başkasına zarar vermeme gibi toplumsal temel değerlerin oldukça düşük olması sık karşılaşılan bir durumdur.Bu davranış biçimi onlarla çalışanlar için yine hayal kırıklığı yaratan bir durumdur.
BAĞLANMA SORUNU Bağlanma kuramı insanların kendileri için önemli olan başka kişilerle güçlü duygusal bağlar kurma eğiliminin nedenlerini açıklayan bir yaklaşımdır. Bağlanma çocuğun kendisinin özen gösterilmeye ve sevilmeye değer görmesiyle ilişkilidir. Bağlanma sisteminin çocuğun mizacından çok anne babaların davranışından etkilendiği yönünde pek çok kanıt vardır. Bağlanmanın yetersiz olduğu durumlarda birçok psikopatolojik sorun görülebilir. Sokakta yaşayan çocukların ebeveynlerinde gözlenen sorunlar bağlanmanın yetersizliğine neden olabilmektedir.Bağlanma yetersiz olduğu içinde güven duyguları yeterli değildir.
NEDEN BU ÇOCUKLAR SOKAKTA??? • Sokak çocuklarının sokakta yaşama nedenleri zaman içinde değişmektedir.Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde yoksulun önemli bir neden olduğu ileri sürülmektedir. Çocukların evden kaçma nedenleri şu şekillerde sıralanabilir: • Evden karşılaştıkları kötü muamelelerden kurtulmak evden kaçmak için bir nedendir.Aile içinde fiziksel duygusal yada cinsel istismar oranı bu çocuklarda yüksektir. • Üvey anne yada baba sorunu nedeniyle istenmeyen kişi ilan edilmiş olabilirler.
Evin kurallarından,evde yapılması gereken işlerden,yetişkinlerden özgür olarak yaşamakta evden kaçmanın önemli nedenlerinden birisidir. • Çocukların bir kısmı ise ailelerine destek olabilmek amacıyla sokakta çalışmaya başlarlar.Ardından sokakta yaşamaya başlarlar.
SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLAR NEDEN MADDE KULLANIYORLAR? Sokakta madde kullanmak aslında bir tür hayatta kalma(survive) başa çıkma yolu olarak görülebilir.Örneğin;korkuyu bastırmak cesaret sağlamak için madde korkuları unutturur.Sahte cesaret verir.Çünkü gece yarısı sokakta kalmak herkesin harcı değildir.Madde içince tehlike unutulur.Suç işlemek bile daha kolay hale gelir.Genellikle madde kullanımı can sıkıntısı gidermek heyecan yaratmak umutsuzluğu ve depresyonu bastırmak utanma duygusunu azaltmak uyku sorunlarını gidermek uyuşukluğu sağlamak uykusuzluğun getirdiği yorgunluğu aşıp daha enerjik olmak için kullanırlar.Bir grup içinde var olabilmek için arkadaşlarının çoğu madde kullanır.Çünkü onlarla beraber olmanın yolu madde kullanmaktır.
Çeşitli nedenlerden oluşan ağrıları azaltmak duyarsızlaşmak için dayakların yada yaralanmaların acılarını soğuğun izini kesiklerin sızılarını azaltmak için tiner kullanılır. Açlığın verdiği ızdırabı azaltmak için madde kullanılırsa acıkmaz madde kullanımı çünkü onu doyurur yemek bulmak zorunda kalmaz.
SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN RUHSAL BOZUKLUKLAR Uçucu Maddelerin Neden Olduğu Ruhsal Bozukluklar Uçucu madde kullanımı doğrudan çeşitli ruhsal bozukluklara neden olur.Bunlardan bir kısmı kalıcı olabilir.Uçucu maddelerin yol açtığı ruhsal bozukluklar şunlardır: • Uçucu maddelerin yol açtığı kalıcı demans (unutkanlık,şaşkınlık vb gibi belirtiler gözlenir). • Uçucu maddelerin yol açtığı psikotik bozukluk,hezeyanlarla giden kalıcı olabilir.
Uçucu maddelerin yol açtığı psikotik bozukluk Hallüsinasyonlarla giden kalıcı olabilir. • Uçucu maddelerin yol açtığı duygu durum bozukluğu:Depresyon • Uçucu maddelerin yol açtığı anksiyete bozukluğu: Yaygın aşımı anksiyete bozukluğu panik atak vb.
DEPRESYON Depresyon geçenlerde intihar riskinin yüksek olması nedeniyle depresyonlu çocukların yakından izlenmesi ve tedavi edilmesi büyük önem taşır. Tedavide anti depresan ilaçların kullanılması gerekir.Anti depresan ilaçların etkisi 2-3 hafta içinde başlamakla birlikte tedavinin ortalama 3 ay içinde en etkin düzeye geldiği söylenebilir.Ancak kişi düzeldikten sonrada en az 6 ay süreyle bu ilaçları kullanması gerekir.Anti depresan ilaçlar bağımlılık yapmazlar.
DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU DEHB , aşırı hareketlilik dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe belirtileri ile ortaya çıkan psikiyatrik bir bozukluktur.Bu sorunu taşıyan kişiler belirli bir noktaya odaklanmada güçlük çekerler yada dikkatleri kolayca dağılır.Dağınık ve unutkandırlar.
PSİKOLOJİK TRAVMA Çocuk istismarı ihmali ensest şiddete maruz kalma işkence ile karşılaşılan kişilerde ortaya çıkan ruhsal soruna denir. Gençler bu olumsuz anları unutmak içinde madde kullanımını seçmektedir.Bu nedenle travmaya bağlı oluşan sorunlarında tedavisi madde bağımlılığın tedavisinde önemli bir adımdır.
SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN SORUNLAR Sokakta yaşanılan ortamın sağlıksız olduğu bilinen bir gerçektir.Bu tıbbi sorunlar şunlardır: • Beslenme bozuklukları • Yaralanmalar • Cinsellik ve üremeyle ilgili sağlık sorunları • Enfeksiyon hastalıkları • Diş sorunları
SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLAR VE CİNSEL SAĞLIK • Cinsel duyguların bilincine varılması genellikle beraberinde belirsizlik çatışma ve zorlukları getirmektedir.Sokakta yaşayan çocuklarda sık görülen riskli cinsel davranışlar şunlardır: • Maddelerin etkisi altında cinsel ilişkide bulunmak • Uyuşturucu madde kullanıcıları ile cinsel ilişkide bulunmak • Korunmadan cinsel ilişkide bulunmak • Ticari amaçla yani hayatta kalmak için seks işçiliği yapmak
BU ALANDA ÇALIŞANLARIN RUH SAĞLIĞI Sokakta yaşayan çocuklarla çalışmak özel güçlükler taşır.Özellikle madde kullanan çocuklarla çalışmak daha zordur. Bu sorunlardan uzak kalmak için çalışanların yapması gereken en önemli şeylerden birisi çalışma dinlenme saatlerini ayırmaktır.Tersi,aşırı yüklenmeyi getirir.Çocuklarla aralarına sağlıklı bir mesafe koymak bunu sağlayacaktır.Yüksek bir beklentiye girmeyip ve yaptıkları işin sonuçlarına geç dönemde almaya hazır olmak ruhsal sorunların daha az yaşanmasına yol açar.
SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLAR • İstanbul’da Sokakta Yaşayan Çocukları Özellikleri
Araştırmanın örneklemini 2002 ve 2003 yıllarında İstanbul’da, koruma ve tedavi merkezlerinde kalan 21 yaşından küçük toplam 194 ergen oluşturmaktadır. Bu merkezler UMATEM, Ayvansaray Çocuk Koruma Merkezi, Taksim Çocuk Evi ve Umut Evi’dir. Araştırma verilerinin toplanması görüşmecilerin haftada iki gün çalışması nedeniyle yaklaşık 9 ay sürmüştür.
Bu merkezlere başvurular gönüllü olmaktadır. Bu süre içinde değerlendirilmeye merkezlerde kalanların %75’i alınmıştır. Değerlendirmeye alınamayan vakalar, görüşmecilerin gelmediği günlerde merkezlere gelen, ancak merkezleri terk edenlerden oluşmaktadır. En az son bir aydır gecelerin büyük çoğunluğunu ailesinin yanında geçirmeyen ve sokakta kalan çocuklar sokakta yaşayan olarak tanımlanmıştır. Klinik olarak zeka geriliği ya da zihinsel bir sorunu olduğu düşünülen çocuk ve ergenler çalışmadan çıkarılmıştır.
İstismar ve ihmale uğrayan ya da evsiz çocuklarla yapılan çalışmalar, yarar gözeten ve gizlilik ilkelerine uygun yürütülen araştırma ve tedavi programlarında çocuktan alınacak sözlü onamın yeterli olduğunu belirtmektedir.15,16 Araştırmaya alınan ergenlerin ebeveynleri olmadığı için araştırmaya katılmaya ilişkin sözlü onayları kendilerinden ya da kurum çalışanlarından alınmıştır.
Sokakta yaşayan çocukların %20.6’sında kendine zarar verme davranışı olduğu saptanmıştır Kendine zarar verme davranışı olanların hepsi kendini kesme biçimindeydi. Erkeklerin %38.7’si kendilerine zarar verme davranışı gösterirken, bu oran kızlarda %15.4’di. Cinsiyetler arası fark istatiksel olarak anlamlı değildi. Sokakta yaşayan çocuklarda ilk kendine zarar verme davranışı başlama ortalama yaşı 16.3±2.4’tü. Kendine zarar verme davranışına başlama yaşı ortalaması erkeklerde16.3±2.5, kızlarda ise 16.0±1.4 olarak bulundu