1 / 41

Para Teorisi

Para Teorisi. Yrd.Doç.Dr. Mert URAL. Para Talebi Teorileri. GRUP : Klasik ve Paracı Yaklaşımlar Miktar Teorisi (Fisher / Cambridge) Fisher Yaklaşımı Cambridge Yaklaşımı (A.C. Pigou) Modern Miktar Teorisi (M. Friedman) GRUP : Keynesyen ve Neo-Keynesyen Yaklaşımlar

aspen
Télécharger la présentation

Para Teorisi

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Para Teorisi Yrd.Doç.Dr. Mert URAL

  2. Para Talebi Teorileri • GRUP : Klasik ve Paracı Yaklaşımlar • Miktar Teorisi (Fisher / Cambridge) • Fisher Yaklaşımı • Cambridge Yaklaşımı (A.C. Pigou) • Modern Miktar Teorisi (M. Friedman) • GRUP : Keynesyen ve Neo-Keynesyen Yaklaşımlar • Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) • Portföy Dengesi Yaklaşımı (J. Tobin) • Servet Uyumlaması Yaklaşımı (Brunner, Meltzer)

  3. Keynesyen İktisatçıların Varsayımları • Ekonomi eksik istihdamda dengeye ulaşabilir. • Fiyatlar ve ücretler sadece yukarıya doğru esnektir. • Parasal aktarma mekanizmasında faiz çok önemlidir. • Değer birikim aracı olarak sadece iki alternatif vardır : Para ve Tahvil (Hisse senedi). Para dahil tüm yatırım araçları arasında ikâme söz konusudur. • Para ve maliye politikaları ekonomiye istikrar sağlamak için kullanılabilir. • Konjonktür hem parasal hem de parasal olmayan faktörlerden kaynaklanabilir. • Para arzı ile gelir arasında çift yönlü ilişki vardır. • Sürekli bir enflasyon, devamlı para arzı genişlemesi ile gerçekleşmektedir.

  4. Finansal krizler, konjonktürün tepe noktalarıyla ilişkilendirilmektedir. Finansal krizler, konjonktürün tepe noktasındaki ekonomik genişlemeden daralmaya doğru dönüşün bir temel unsuru ve önceki gelişmelerin kaçınılmaz bir sonucu olarak değerlendirilmektedir.

  5. GSYİH Patlama Genişleme Doruk Reel GSYİH Doruk Gerileme Reel GSYİH Büyüme Trendi Daralma Genişleme Toparlanma Gerileme Doruk Daralma Dip Toparlanma Dip Çöküntü 0 t1 t2 t3 Zaman Şekil 1 : Konjonktürel Dalgalanmalar

  6. Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) • Klasik Miktar Teorisinin, tam istihdama otomatik olarak ulaşılması ve dolanım hızının sabit olması varsayımlarına karşı çıkmıştır. • Eksik istihdam ve servet (spekülatif) güdüsüyle para talebini vurgulamıştır. • Yani, para talebi gelir yanında faiz oranıyla da etkilenir, sabit bir dolanım hızı söz konusu değildir. • Eksik istihdam şartları altında Klasik Miktar Teorisi geçerli değildir. • Faiz oranları (i) düşük iken para tutulması (Md), yüksek (i) iken tahvil alınmasını (Md) öngörmektedir. • Keynes, para talebi yerine likidite tercihi kavramını kullanmıştır.

  7. Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) • Keynes’in para talebi (Md) ile ilgili olarak kabul ettiği üç güdü şunlardır: • İşlem (değişim) güdüsü  Mt = f(y)+ • İhtiyat (gelecek) güdüsü  Mp = f(y)+ • Servet (spekülatif) güdüsü  MA = f(i)- Md = Mt + Mp + MA Md = f ( y, i) Aktif Ankes Atıl Ankes

  8. Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) • İşlem ve İhtiyat güdüsüyle para talebi gelirin bir fonksiyonu iken, spekülatif para talebi faiz oranı ile ters yönlü bir ilişki içerisindedir. • Yeterince düşük bir faiz oranında para talebinin faiz esnekliği sonsuz olabilmektedir (Likidite Tuzağı). • Keynes, para ve tahvilden oluşan basit bir portföyden hareket eder. Bireyler finansal servetlerini ya tümüyle para şeklinde ya da mübadele gereksinimi dışında tümüyle tahvil şeklinde tutmaktadır.

  9. Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) • Eğer i  i beklentisi  Tahvil alınırsa sermaye kaybı olur, tüm varlıklar Para olarak tutulur. • Eğer i  i beklentisi  Tahvil alınırsa sermaye kazancı olur, tüm varlıklar Tahvil olarak tutulur. • Yani; • i  Md  Tahvil Talebi  V • i  Md  Tahvil Talebi  V

  10. i s noktasında, MA = 0 ‘dır. Faizler daha fazla yükselmez diye herkes tahvil almıştır. s i0 i  Tahvil Fiyatları   MA i1 Eğer Y  LTE sağa kayar Md Eğer Y  LTE sola kayar Md Md M0 M1 0 Md Mt i Likidite Tercihi Eğrisi Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) Keynes’in Mübadele Gereksinimi ve Spekülatif Para Talebi:

  11. i i  Likit servetin tümü Tahvil  Likit servetin tümü Para ic ic 0 0 w Reel Md w Birey A Birey B Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) Kişilerin Para Talebi Fonksiyonu Tahvil ya da Para seçimini etkileyen Kritik Faiz Oranı’dır. Reel Md

  12. i i0 Likidite Tuzağı i1 Mde(i) =  i2 i2 – faizin düşeceği en alt düzey 0 M0 M1 M2 Reel Md Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) Toplum Açısından Para Talebi Fonksiyonu Toplumda hem Tahvil hem de Para tutanlar vardır. • i  MA • imin.  Ms  spekülatif ankes (MA) olarak emilir ve faiz üzerinde etkisi olmaz.

  13. Likidite Tercihi Teorisi (J.M. Keynes) Keynes’e göre para arzındaki artışın etkileşim süreci: (ki . I = Y) IADYMt ve Mp MsDBPBi Md MA DB = Tahvil Talebi AD = Toplam Talep PB = Tahvil Fiyatı Y = Nominal Gelir İ = Faiz (Getiri) Oranı ki = Gelir Çoğaltanı I = Yatırımlar Md = Para Talebi = Mt + Mp + MA

  14. Portföy Dengesi Yaklaşımı(Tobin-1961, Gurley ve Shaw-1960) • Tahvil getirilerinde belirsizlik olması durumunda, kişilerin aynı anda hem para hem tahvil tutabilecekleri savunulmaktadır. • Yaklaşımın en önemli katkısı, para talebi fonksiyonunda risk faktörüne yer vermesidir. Kişiler riski azaltmak için çeşitlendirilmiş bir portföy (optimal portföy) tutmaktadırlar. • Portföy, finansal varlıklar (tahvil, bono, para) ve maddi varlıklardan (hisse senedi) oluşmaktadır. Varlıkların risk oranları farklı olduğundan aralarında ikâme sınırlıdır. Finansal bir varlıktan çözülen para, yine finansal bir varlığa gider.

  15. Portföy Dengesi Yaklaşımı(Tobin-1961, Gurley ve Shaw-1960) • Varlık Talebi = f (Varlığın Getirisi/Faizi [+], Alternatif Varlıkların Getirisi/Faizi [-]) Örneğin: Tahvil Arzı  Tahvil Fiyatı  i Tahvil Talebi ve Diğer Yatırım Araçları Talebi * Keynes’te, Ms yalnızca  i ve I etkileniyordu. • Portföy oluştururken risklerin de dikkate alınması Keynesçi nitelik taşımaktadır. Risk sübjektiftir yani risk belirlemede psikolojik faktörler önemli yer tutar. • Para ve/veya diğer likit değerleri tutmanın üst sınırını servet oluşturmaktadır.

  16. Portföy Dengesi Yaklaşımı(Tobin-1961, Gurley ve Shaw-1960) • Yatırım araçlarının nisbi getirileri (fiyatları), bu değerlerin nisbi arzlarına bağlıdır. Arz artışı getiriyi düşürür. • Para talebi, “değer”in arzındaki artışa, getirisine (faiz) ve risk faktörüne bağlıdır. • Risk iki türlüdür : enflasyon ve vadeden önce çözülme. • Günümüz finansal sistemleri, kişilere hiçbir risk taşımayan çeşitli tasarruf araçları sunduklarından, spekülasyon güdüsünün (atıl para talebinin) varlığını açıklamak güçleşmektedir. • Para arzının reel kesimi ne zaman etkileyeceği belirsizlik arz etmektedir. Yani para miktarı ile harcamalar arasında sistematik ilişki yoktur. Md ile V değişkendir.

  17. Servet Uyumlaması Yaklaşımı(Brunner, Meltzer-1960) • Paranın rolü çok önemlidir. • Portföy dengesi yaklaşımı ile arasındaki benzerlik: Değerler arası seçimi vurgulamasıdır. • Para talebi, alternatif varlıkların nispi getirisi (faizi) [-] ve servetin [+] fonksiyonudur. Her iki unsurun da esnekliği 1’e yakındır. Md = f (i , w) i  Md ve w  Md

  18. Genel Değerlendirme

  19. Genel Değerlendirme

  20. Genel Değerlendirme

  21. Para Arzı Teorisi

  22. Para Arzı Teorisi • Para arzı teorisi, ekonomide para arzının oluşumunu inceler, para arzının MB tarafından kontrol edilebilirliğini sorgular ve para arzının kontrolü için uygun yöntemleri inceler. • Para Arzı kapsamı ile ilgili görüşler: • Klasik Yaklaşım • Chicago Yaklaşımı • Gurley-Shaw Yaklaşımı • Geniş Görüş

  23. Para Arzı Teorisi Klasik Yaklaşım: • En eski ve en çok kullanılan yaklaşımdır. • Paranın sadece ‘değişim aracı’ fonksiyonu üzerinde durulur. • Para kapsamına, ödeme aracı olarak genel kabul gören değerler sokulur. Yaklaşıma göre; • çek sisteminin gelişmiş olduğu ülkelerde para arzı tanımına, fiilen tedavüldeki para (C) ve çek mevduatı (vadesiz ticari ve tasarruf mevduatı) • çek sisteminin gelişmemiş olduğu ülkelerde ise sadece tedavüldeki para girmektedir.

  24. Para Arzı Teorisi Chicago Yaklaşım: • Para arzı tanımına, fiilen tedavüldeki para (C) ve vadesiz mevduat (DD) yanında, farklı bir amaçla tutulan ticaret bankalarındaki vadeli mevduat (TD) girmektedir. Gurley-Shaw Yaklaşım: • Para arzı tanımına, halkın alternatif likit değer (fiilen tedavüldeki para (C), vadesiz mevduat (DD), vadeli mevduat (TD) ve çeşitli menkul kıymetler) olarak kabul edebileceği tüm değerler girmektedir. • Önce bu değerler arasındaki ikâme derecesinin ölçülmesi, ağırlıkların verilmesi ve para stokunun bu değerlerin ağırlıklı toplamı olarak hesaplanması öngörülmektedir.

  25. Para Arzı Teorisi Krediyi İçeren Geniş Görüş: • Bu yaklaşım ‘kredi’ ile parayı aynı anlamda görmekte ve tanımı en geniş biçimde yapmaktadır. • Bu görüşe göre para stoku (M), ticaret bankaları ve borç para veren diğer bütün kurumların verdiği kredi toplamına eşit alınmaktadır. Temelde tüm yaklaşımlar ‘değişim aracı’ niteliğini taşıyan değerleri para arzı tanımına sokmaktadır. Paranın ‘değer birikim aracı’ niteliğinin de vurgulandığı durumlarda ise ‘para benzeri’ likit değerlerin de tanıma sokulması gerekmektedir. Bu yolla elde edilen para stoku (M), “geniş tanım”ı vermektedir.

  26. Para Arzı Teorisi • Çeşitli parasal değerler arasındaki ikâme derecesini ölçmek için genelde ‘çapraz esneklik (Ex)’ kavramı kullanılmaktadır. A değerinden tutulan miktardaki yüzde artış Ex = B değerinin getirisindeki yüzde artış Bu ölçüt gerçeği yansıtmayabilir. Çünkü: • A’nın miktarındaki yüzde değişmenin tümü B’nin getirisindeki yüzde artışa bağlanmıştır. A’nın getirisindeki değişmenin miktar etkisi dikkate alınmamıştır.

  27. Para Arzı Teorisi • Dolayısıyla ‘ikâme esnekliği (ES)’ daha anlamlı olacaktır. Örneğin, vadeli (TD) ve vadesiz (DD) mevduat arasındaki ikâme esnekliği formülü aşağıdaki gibi yazılabilir: ‘i’ faiz oranını ifade etmektedir. ‘-’ katsayı elde edilmesi, iki mevduat arasında “ikâme”nin sözkonusu olduğunu gösterir.

  28. Para Arzı Teorisi Para Arzı Hesaplama Yöntemleri: • Kullanım Esasına Göre; MB ve Mevduat Bankalarının yükümlülükleri (pasifleri) açısından yapılmış tanımları kapsar. Geniş para tanımı olan M2’ye ulaşılır. • Kaynak Esasına Göre; MB ve Mevduat Bankalarının varlıkları (aktifleri) açısından yapılmış tanımları kapsar. Net değerler, aktifteki kalemlerden aynı isim altında pasifte yer alan kalemler düşülmek suretiyle elde edilir. Bu tanıma göre : Para Arzı = Net Dış Varlıklar + Net Yurtiçi Krediler Net Dış Varlıklar = Dış Varlıklar – Dış Yükümlülükler

  29. Arz Edilen Para Tanımları • Rezerv Para = Emisyon + Bankalar Mevduatı + Fon Hesapları + Banka Dışı Kesim Mevduatı • Parasal Taban = Emisyon + Bankalar Mevduatı + Fon Hesapları + Banka Dışı Kesim Mevduatı +Açık Piyasa İşlemleri • Merkez Bankası Parası = Emisyon + Bankalar Mevduatı + Fon Hesapları + Banka Dışı Kesim Mevduatı + Açık Piyasa İşlemleri +Kamu Mevduatı

  30. TCMB Analitik Bilanço (İş Günü)

  31. Para Arzı Teorisi • Para arzı teorisi; devletin haricinde, para arzı üzerinde etkili olduğu kabul edilen dört grubun piyasadaki davranışlarının sistematize edilip değerlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Bu gruplar; • Merkez Bankası • Ticari Bankalar • Mudiler (Mevduat Sahipleri) • Bankaların Kredi Müşterileri • Para arzı teorisi, para arzının oluşumunu ve MB tarafından kontrol edilebilirliğini sorgular. Banka Dışı Kesim

  32. Para Arzı Teorisi • Parasal büyüklüklerin düzeyinde bir değişikliğin ortaya çıkması ile birlikte parasal etkilerden söz edilir. Parasal etkilerin kaynağı, MB politikaları veya piyasalar olabilir. • Parasal etkinin kaynağı MB ise, para arzının dışsallığı (egzojen) sözkonusudur. (Paracılar) • Parasal etkinin kaynağı piyasalar ise, para arzının içselliği (endojen) sözkonusudur. (Keynesyen) • Para arzının içselliği ve dışsallığı ayrımını Mekanik Çarpan (Banka Çarpanı) Modeli ile ortaya koyabiliriz:

  33. Para Arzı Teorisi Parasal taban çoğaltanı, kendisinin birkaç katı kadar para yaratma gücüne sahiptir. Ms = mm.H Ms = Ekonomideki para H = Parasal taban mm= Parasal taban çoğaltanı

  34. Para Arzı Teorisi • Parasal taban çoğaltanı (mm); para arzının (Ms), parasal tabanın (H) kaç katı büyüklüğünde olacağını belirleyen katsayıdır. Ms mm = H

  35. Para Arzı Teorisi Ms = CU + DD Ms = cu.DD + DD Ms = (1 + cu).DD 1 Ms = (1 + cu) . . H rd + rt.td + er + cu (1 + cu) Ms = . H rd + rt.td + er + cu DD mm-Parasal taban çoğaltanı

  36. Para Arzı Teorisi • Temelde para çoğaltanını etkileyecek reeskont ve kanuni karşılık politikaları, parasal taban üzerinde de etkiler doğurabilecektir. • MB, reeskont oranını  MB’den borçlanmanın çekiciliği  Böylece, bankaların borçlanma yoluyla sağlayabilecekleri rezervler ve dolayısıyla parasal taban  • Kanuni karşılık oranlarının (rd ve rt) değiştirilmesinin, banka rezervleri ve parasal taban üzerindeki etkisi belirsizdir. Bu oranlar yükseldiğinde toplam banka rezervleri artabileceği gibi, bankaların aşırı rezervlerini azaltma girişimleriyle toplam rezervler ve dolayısıyla parasal taban sabit kalabilir.

  37. Para Arzı Teorisi • Parasal taban çoğaltanında yer alan rd ve rtdoğrudan para otoritelerinin elinde bulunan araçlar niteliğindedir. rd ve rt  mm  • Eğer reeskont oranı  er  mm  • Çünkü reeskont oranı  borçlanma maliyeti  için bankaların er  mm  • Ancak, eğer (piyasa faiz oranı) i  (tahvil talebi  için)er  mm  • Vadeli / Vadesiz Mevduat oranı (td) de parasal taban çoğaltanını (mm) etkiler. • td  mm  • Eğer i  td  ( çünkü tahvil talebi  dolayısıylaTD  ; [td=TD/DD]) mm 

  38. Para Arzı Teorisi • Vadeli mevduatların para arzı üzerindeki etkisi vadesiz mevduatlardan daha fazladır. Çünkü; • Vadesiz mevduatların zorunlu karşılıkları daha düşüktür. • Vadeli hesaplar bankalar açısından daha istikrarlı bir kaynak olduğundan, bankalar ihtiyari (aşırı, isteğe bağlı) rezervlerini azaltırlar. Bu rezervlerinin daha büyük bir kısmını plase edebilirler. • Sonuç olarak; • i  (er, td)  mm  Ms • i  (er, td)  mm  Ms

  39. Para Arzı Teorisi SONUÇ • Para otoriteleri, parasal taban (H) ve parasal taban çoğaltanı (mm) üzerinde tam bir kontrole sahip değildir. • Özellikle faiz oranlarındaki (i) değişmeler, parasal taban çoğaltanında (mm), para otoritelerinin tam olarak kontrol edemeyecekleri değişimlere yol açabilir. • Para arzı faiz oranının aynı yönlü fonksiyonudur. [Keynes] Ms = f (i)+ i  (er, td)  mm  Ms • Yani, para arzı endojendir, içsel olarak belirlenir. • cu ve er değişkendir. Yani faizden etkilenirler. Kendileri de para arzını etkilerler. Bu yüzden, aktif bir faiz politikası izlenmelidir.

  40. Para Arzı Teorisi SONUÇ • Paracılar, cu ve er ‘deki değişmelerin genelde büyük oynamalar göstermediği, ayrıca sözkonusu değişmelerin öngörülebilir ve ölçülebilir nitelikte olduğunu savunur. Yani, çarpan istikrarlı ve öngörülebilir bir büyüklüktür. • Ms otoritelerin kontrolündedir. (egzojen) • Md piyasalar belirler. (endojen) • Ms para arzının egzojen olması; Merkez Bankası’nın para arzını piyasadaki gelişmelerden bağımsız olarak belirleyebilmesidir. Dolayısıyla, para arzı faiz oranından da bağımsızdır.

  41. i Ms Ms= f(i)+ Egzojen Endojen i  (er, td)  mm  Ms 0 Ms Para Arzı Teorisi • Dolayısıyla, cu ve er ‘nin faiz oranındaki değişime duyarlılığı parasal taban çarpanını (mm) değiştirip para arzını (Ms) da değiştirecektir. Duyarlılık arttıkça Ms yatık hale gelir.

More Related