190 likes | 569 Vues
Hipernatremik dehidratasyon tanısı ile takip edilen yenidoğan olgularımızın değerlendirilmesi. Nilüfer Güzoğlu , Avidan Kızılelma, Fatma Nur Sarı, Nurdan Uras, Ugur Dilmen Zekai Tahir Burak Eğitim Araştırma Hastanesi, Yenidoğan Kliniği, Ankara. Giriş.
E N D
Hipernatremikdehidratasyon tanısı ile takip edilen yenidoğan olgularımızın değerlendirilmesi Nilüfer Güzoğlu, Avidan Kızılelma, Fatma Nur Sarı, Nurdan Uras, Ugur Dilmen Zekai Tahir Burak Eğitim Araştırma Hastanesi, Yenidoğan Kliniği, Ankara
Giriş • Son yıllarda erken taburculuk uygulamaları • Termve terme yakın doğan sağlıklı yenidoğanlar • NSVY sonra 24 saat içerisinde, • C/S sonra ise 72 saat içerisinde taburcu edilmektedir. • Bu uygulamanın sonucunda yenidoğan servislerine tekrar yatışların en sık iki nedeni • Hiperbilirubinemi • Beslenme problemlerine bağlı dehidratasyon Hall RT, J Perinatol2000
Hipernatremikdehidratasyonun • Yetersiz anne sütü alımı • İlk günlerde anne sütünün miktar olarak az olması • Emzirme yönteminde annenin bilgi ve becerisinin yetersiz olması, az sayıda emzirme, emzirme tekniğindeki yanlışlıklar • Sezaryen • Eğitim düzeyi düşük • Meme ucu sorunları Vatansever U, TrakyaUniv Tıp FakDerg2007 Molteni K H, ClinPediatr1994
Gereç- Yöntem • Hipernatremikdehidratasyon tanısı ile yatırılan hastaların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulguları, saptanan komplikasyonlar değerlendirildi. • Ocak 2009- Haziran 2012 • Na ≥150 mEq/L • Termyenidoğan • Retrospektif • Konjenitalmalformasyon, doğum travması, perinatalasfiksi, intrauterin enfeksiyon, hipotiroidi, diabetesinsipidus ve metabolik hastalık tanısı olanlar çalışma dışı bırakıldı.
Dosya kayıtlarından • annenin yaşı ve doğum sayısı, doğum şekli, hastaların cinsiyeti, doğum ağırlığı, doğum haftası, başvuru ağırlığı, başvuru yaşı, fizik muayene bulguları, ağırlık kaybı miktarı, serum sodyum değerleri, böbrek fonksiyon testleri, hastanede yatış süresi kaydedildi. • SPSS istatistik paket programı (17,0, IL, USA) kullanılarak istatistiksel değerlendirme yapıldı.
Sonuçlar • Çalışmaya hipernatremi tanısı alan 38’ si kız , 49’u erkek olmak üzere 87 hasta alındı. • Çalışmamızda yetersiz anne sütü alımına bağlı hipernatremikdehidratasyoninsidansı % 3,2 olarak tespit edildi. • Olguların % 96,5’i sadece anne sütü ile beslenmişti.
Tablo 1: Olguların demografik özellikler ve laboratuar bulguları
Table 2: Olgularınbaşvuruanındakişikayetveklinikbulguları
Bir hastada intrakranial, bir hastada ise ekstremitedetromboz tespit edildi. • Bir hastada idrar yolu enfeksiyonu, dört hastada sepsis saptandı. • Olguların 23’ü indirekhiperbiluribinemi tanısı ile fototerapi aldı.
Tartışma Yenidoğan dönemi yaşamın sıvı ve elektrolit dengesi yönünden duyarlı bir dönemi olarak bilinmektedir. Son yıllarda özellikle anne sütü alan bebeklerde görülen hipernatreminin bildirilme sıklığında artış vardır.
Yenidoğanhipernatremisinin sıklığı değişik serilerde % 1-9 arasında bildirilmiştir (4,5). • Çalışmamızda YDYBU ne yatan hastalar arasında bu oran % 3,2 bulunmuştur.
Son yıllarda doğum servislerinde erken taburculuk eğiliminin benimsenmesi de hipernartemi sıklığında ki artıştan sorumlu tutulmuştur. • Bazı çalışmalarda sezaryen doğum, çoğunda vajinal doğum hipernatremili bebeklerde daha sık bildirilmektedir. • Hastalarımızın % 48’ i C/S; % 52’ si NSVY ile doğmuştur.
Hipernatremikyenidoğanda tanı tesadüfen veya dehidratasyon tablosu ile konur. Ebeveynlerin çoğu özellikle primiparlardehidratasyonu fark edememekte ve bu durum rutin muayenede saptanmaktadır. • Bizim çalışmada da hastaların % 37.6 sının herhangi bir şikayeti yoktu, rutin muayenede saptanmıştı.
AAP anne sütü veme sıklığını % 100’ lere artırmayı amaçlamaktadır. • Taburcu olan yenidoğanların 48-72 saate bir tartılması, en geç 3-5. günlerde deneyimli bir çocuk sağlığı uzmanınca görülmesi, emzirme eğitiminin taburculuktan sonra da sürmesi, %10’nun üzerinde tartı kaybının önemli kabul edilmesi gerekir.
Sonuç olarak • Yenidoğandahipernatremi, risklerinin bilincinde olunması ve yenidoğanın değişen gereksinimlerinin duyarlılıkla ele alınması ile önlenebilir. • Hiperbilüribinemiye yaklaşımda hipernatremi açısından da duyarlı olunması ve gerekli olgularda sodyum ölçümün yapılması da yararlı olabilir.
Özellikle anne sütü alan bebeklerdeki hipernatremi emzirmeyi özendirme kampanyalarından ödün vermeden risk yönetimi anlayışı ile önlenebilir.
Kaynaklar • Hall RT, Simon S, Smith MT. Readmission of breast-fed infants in thefirst 2 weeks of life. J Perinatol 2000; 20: 432-37. • Vatansever U, Duran R, Acunas B. Tek başınna anne sütü ile beslenen bebeklerde hipernatremikdehidratasyon. TrakyaUniv Tıp FakDerg 2007; 24: 190-5. • Molteni K H. Initial management of hypernatremic dehydration in the breastfed infant. ClinPediatr 1994; 33: 731-40. • Uras N, Karadag A, Dogan G, Tonbul A, Tatli MM. Moderatehypernatremicdehydration in newborninfants: retrospectiveevaluation of 64 cases. J MaternFetalNeonatalMed 2007;20: 449-52. • Unal S, Arhan E, Kara N, Uncu N, Aliefendioğlu D. Breastfeeding-associatedhypernatremia: Retrospectiveanalysis of 169 termnewborns. Pediatrics International 2008; 50: 29-34. • GartnerLM, Morton J, Lawrence RA, et al. American Academy of PediatricsSection on Breastfeeding. Breastfeedingandtheuse of humanmilk. Pediatrics2005;115:496-506. • Caglar MK, Ozer I, Altugan FS. Risk factorsforexcessweightlossandhypernatremia in exclusivelybreast-fed infants. Braz J MedBiolRes 2006;39: 539-44.