350 likes | 962 Vues
KİMYANIN TARİHİ. Hint, Çin ve Grek metinlerde simya “sanat” ya da “faydalı değişim” örneğin, dönüşüm olarak tanımlanır.
E N D
Hint, Çin ve Grek metinlerde simya “sanat” ya da “faydalı değişim” örneğin, dönüşüm olarak tanımlanır. • Simya Orta çağda Avrupa’ya Araplardan geçmiştir. Batıda alşimi (veya arschemia) olarak anılır. Simyacıların çalışmaları kimyacılara ve kimyanın gelişmesine oldukça önemli katkıda bulunmuştur. Simya nedir
Simya, kimyanInbilim öncesi bir şekli olup basit metallerin soy metallere (altIna) dönüştürülmesi ve ölümsüzlük iksiri eldesiuğraşIlarInIngenel adIdIr.
Simya: • insanların temel ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla deneme sınama yoluyla yapıldığından • Teorik bir bilgi birikimi olmadığından • Bir bilim dalı değildir
Simya, bir bilim dalı değildir. • Çünkü; 1. Sadece deneme-yanılma yolu ile çalışırlar. 2. Çalışmalar teorik bir temele dayanmaz. 3. Sistematik bilgiler içermez. 4. Bilgi birikimi oluşmamıştır. 5. Ölçmeye dayalı değildir.
SİMYADAN KİMYAYA GEÇENLER Sülfürik asit (zaç yağı), Nitrik asit (kezzap), Hidroklorik asit (tuz ruhu Sülfürik asit (zaç yağı), Nitrik asit (kezzap), Hidroklorik asit (tuz ruhu)
Eski Çağlarda Keşfedilen Maddeler Eski çağlarda insanlar, sınama yanılma yolu ile doğada bulunan bir kısım maddelerin faydalarını keşfetmişlerdir. - Göz taşı (CuSO4) - Şap (KAl(SO4)2.12H2O) - Kükürt (S) - Kıbrıs Taşı (FeSO4) - Malahit
Simyadan kimyaya geçen teknikler Damıtma Süzme Kristallendirme Pıhtılaştırma Buharlaştırma Özütleme Mayalama
Simyadan günümüze aktarılan bulgular • Barut • Madenlerin işlenmesi • Metaller üzerinde çalışmalar • Mürekkep • Kozmetik • Boya üretimi • Derinin boyatılması • Seramik, cam • Esans üretimi • Kağıt • Cam
Simyacıların eski dönemlerde kullandığı bazı yöntemler ve aletler • YöntemAlet • Damıtma İmbik • Süblimleşme Saklama kabı • Kavurma Fırın • Mayalanma • Katılaşma • Kristallenme
Element Kavramının Tarihsel GelişimiARİSTO Aristo’ya göre 4 temel element ve 4 temel özellik
SİMYA KİMYA • Simyada 4 element kimyada 118 element
SİMYANIN DÖNEMLERİ Batıl düşünceler değersiz madenleri altına dönüştürme Yanma süreci araştırılmış Deneysel bilim Tedavi amaçlı ilaçların yapımı
Cabir bin Hayyan • Modern kimyanın kurucusu meşhur İslam alimi. İsmi Câbir bin Hayyân Abdullah el-Ezdi olup, künyesi Ebu Abdullah 'tır. Horasanlı, Tuslu, Harranlı ve Kufeli olduğu söylenen Câbir'in ailesi hakkında çok az bilgi vardır. İslam aleminde Sufi , Avrupa 'da Al-Geber ismiyle şöhret oldu. • Aslen Türk olan Câbir bin Hayyân , Abbâsi Halifesi Harun Reşid ' in sarayında yaşadı. ÖNEMLİ SİMYACILAR
Bütün İslam alimleri gibi fen ilmini İslami ilimlerle beraber okudu. Tıp , astronomi , fizik , kimya ve zamanın diğer ilimlerinde yetişti. • O zaman meşhur olan simya (büyücülerin olması mümkün olmayan şeyleri yapıyorlar gibi göstermeleri) ilminin bir fen ilmi olmadığını ispat edip , ondan ayrı olarak tecrübeye , analize ve matematiğe dayalı kimya ilmini kurdu. Böylelikle bugünkü modern kimyanın temellerini atmış oldu.("kimya" Arapça 'dır).
Deney yöntemini ilk defa kullanmış • Destilasyonu tanımlamış • HCl, HNO3 eldesi • Zehir ve zehirli maddelerin yapılarını inceledi. • Bu konuda Kitâb-üs-Sümum adlı eseri yazdı.
İbni Sina • İbn Sina bir çok alanda çalışmış önemli bir bilim adamıdırFelsefe, matematik, astronomi, fizik, kimya, tıp ve müzik gibi bilgi ve becerinin muhtelif alanlarında seçkinleşmiş olan, İbn Sînâ (980-1037) matematik alanında matematiksel terimlerin tanımları ve astronomi alanında ise duyarlı gözlemlerin yapılması konularıyla ilgilenmiştir
Astroloji ve simyaya itibar etmemiş, Dönüşüm Kuraminın doğru olup olmadığını yapmış olduğu deneylerle araştırmış ve doğru olmadığı sonucuna ulaşmıştır İbn Sînâ’ya göre, her element sadece kendisine özgü niteliklere sahiptir ve dolayısıyla daha değersiz metallerden altın ve gümüş gibi daha değerli metallerin elde edilmesi mümkün değildir • Kitab Ün-Nefs adlı simya kitabını yazmış.
Glauber: • Almanya'da doğmuş ve 1655'de Hollanda'ya taşınmıştır. Modern kimyanın ilk bilim adamlarından kabul edilen Glauber'in deneyleri, yeni devrimler için esin kaynağı olmuştur. Hidroklorik asidin üretimini pratikte keşfeden Glauber, 1625'de sodyum sülfatı keşfetmiştir. Madde daha sonraları "Glauber tuzu" olarak literatüre işlenmiştir. Nitrik asitin ilk üretimini de Glauber gerçekleştirmiştir. Bu yöntem, derişik sülfürik asit ile potasyum nitratın beraber ısıtılmasıyla elde edilmiştir