1 / 28

OTİZM VE DUYGUSAL GELİŞİM

OTİZM VE DUYGUSAL GELİŞİM. Otizm. Yunanca Autos : Kendi Latince Autismus : Kendi içine dönük Eugen Bleuler (1911) Otizm’i ilk defa Şizofreniyi tanımlarken bir belirti olarak kullanır. Leo Kanner ( 1943) bebeklik otizmi- Duygusal ilişkide otistik bozukluk.

Télécharger la présentation

OTİZM VE DUYGUSAL GELİŞİM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. OTİZM VE DUYGUSAL GELİŞİM

  2. Otizm • Yunanca Autos : Kendi • Latince Autismus : Kendi içine dönük • Eugen Bleuler (1911) Otizm’i ilk defa Şizofreniyi tanımlarken bir belirti olarak kullanır. • Leo Kanner ( 1943) bebeklik otizmi- Duygusal ilişkide otistik bozukluk. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  3. Hans Asperger ( 1943) Erkek çocuklarda aşırı tekrarlayan davranış ve sabit fikirlilik • Kurt Çocuklar 14.Yy Hessen’de • 1799 da Fransada (Aveyron Çocuğu) • 1828 de Nürnberg’de • ----------------------------------------- • 1809 da ABD John Haslam ve İngiltere’de 1930 larda Melanie Klein pek çok olayı kaydetmişlerdir.x • Bütün özellikler Otistik özelliklerdir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  4. 1960 lı yıllara kadar Freud yaklaşımı benimsenmiştir. • Ona göre Otizm’in nedeni soğuk annedir. • Hekim olmayan Bernard Rimbrand biyolojik nedene dayalı olduğunu iddia eder. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  5. Önyargılar tanı koymayı ve ayırt-etmeyi engellemektedir. • Hastalık • Gelişim Bozukluğu • Belirti • Kişilik özelliği • Konuşuyorsa otistik değildir! • Bir şikayeti var mı? • Nedenleri biliniyor mu? • Amcası da öyleydi! YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  6. TEMEL ÖZELLİKLER • A: İnsanlararası ilişkide yetersizlik • B: Sözel olan ya da olmayan iletişimdeki yetersizlik • C: Olaylara yaklaşım ve ilgideki kısırlılık YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  7. Algıdaki yanılsamaları ile iletişimdeki yetersizliklerini görebilmek güç olabilir. • Çevremizde kimi oldukça ciddi, kimi üzgün veya içine kapanık, kimileri ise kendine yeter olabilen ve meşguliyeti esnasında rahatsız edilmediği sürece hâlinden memnunmuş gibi görünen birçok değişik vaka ile karşılaşabiliriz • Bunlar normal çocuklarda da görülebilir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  8. Otistik çocuklara yakınlaştığınızda, bir yandan insanı kendilerine çekendiğer yandan sizi uzaklaştırmak istediklerini fark ettiğimiz duygular yaşanır. • Toplum içinde maruz kaldıkları ve yerine getiremeyecekleri beklentiler karşısında telâşa kapılırlar. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  9. Sosyal Etkileşimde Niteliksel Bozulmalar: Bütün otistik çocuklar, anne-babalarına ve diğer insanlara alışılmış ilişkiyi göstermezler. Bebekken, gülümseme ve ebeveyn kucak açtığında beklenen yaklaşmayı göstermede büyük eksiklik vardır. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  10. Anormal göz teması yaygın bir bulgudur. Otistik çocukların sosyal gelişimi, bağlanma davranışının yokluğu ve kişi-spesifik bağlanmada erken nisbi yetersizlik ile karekterizedir. Otistik çocuklar sıklıkla yaşamlarındaki çok önemli kişileri (ebeveyn, kardeş, öğretmen) tanıyor veya ayıtrtediyor gibi gözükmezler. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  11. Yabancı ortamda kaldıklarında ve yalnız kaldıklarında ayrılık kaygısı yaşamayabilirler. • Otistik çocuklar okul yaşına ulaştıklarında çekilme azalmış ya da silikleşmiş olabilir, özellikle yüksek performanslı olanlarında. Bunun yerini; arkadaşları ile oyunlara katılmama, arkadaşlık yapmama, sosyal olarak garip ve uygunsuz davranışlar ve özellikle empati geliştirmeme gözlemlenir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  12. Geç ergenlik döneminde en sık progresyon gösteren durum, arkadaşlık kurma arzusudur. Fakat yaklaşımlarındaki beceriksizlik, uygunsuzluk ve diğer kişilerin ilgilerine umursamazlık arkadaşlık geliştirmesindeki major engellerdir. Otistik ergen ve erişkinlerin seksüel duygulara sahiptir ancak sosyal yeterlilik ve beceri eksikliği nedeniyle seksüel ilişkiye giremezler. Otistik kişilerin evlenmesi çok nadirdir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  13. İletişim ve dilin bozukluklar: Dil gelişimind grosbozulkluklar tanıda ana kriterlerdendir. Otistiklerde istekli konuşma yoktur ve konuşma normalliklaeri motivasyon eksikliğinden dolayı değildir. Konuşmada gecikme kadar konuşmada olagan dışılık da vardır. Normal ve mental retarde çocukların aksine, bellek ve düşünce sürecini anlamlı kulanmaları azdır. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  14. Otistik kişiler konuşmayı akıcı öğrendiklerinde bile, sosyal yetersizlik yaşarlar, konuşmaları karşılıklı konuşmamalar tarzında olmaz. • Konuşmaları ekolali, steortotipik cümlecikler içerir. Özneleri karıştırabilirler. "oyuncağı istiyor musun?" söylediklerinde aslında "oyuncağı istiyorum" demek istiyolar. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  15. Stereotipik Davranışlar: Otistik bozukluğu olan bireyler sınırlı, yineleyici ve basmakalıp davranış, ilgi ve etkinlik örüntüsüne sahiptirler.Aktivite ve oyunlarında rijid, repetetif ve monotondurlar. Cansız objeleri sıklıkla döndürür, sıraya dizerler. Otistik çocuklar değişime büyük direnç gösterirler YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  16. Yeni bir eve taşınma, odada mobilyanın yerini değiştirme, banyodan önce kahvaltı yapma gibi rutinden sapma otistik çocuklarda panik veya öfke nöbetlerine yol açabilir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  17. Mizaç ve duygulanımda instabilite:Bazı otistik çocuklar ani mizaç değişiklikler gösterirler. Sebebsiz yere öfke patlamaları, ağlama veya gülmeler gözlenir. • Duyusal uyaranlara cevap: Otistik çocuklar duyusal uyaranlara (ağrı, ses gibi) ya aşırı cevap ya da az cevap verirler. Çoğunda ağrı eşiği yükselmiştir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  18. Diğer davranışsal semptomlar:küçük otistik çocuklarda hiperkinesis yaygın davranışsal problemdir. Sıklıkla sebebsiz yere agresiflik ve öfke nöbetleri gözlenir. Kendine zarar verme davranışlar (kafayı vurma, ısırma, saçını çekme), insomnia, beslenme güçlükleri, enürezis ve enkorporezis de sık gözlenir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  19. Eğitimsel yaklaşımlar: • Eğitim: 1953'de Carl Fenichel; otistik ve diğer ciddi mental problemleri olan çocuklar için akıl hastanelerinin yerine geçen özel gün okulu adlandırlan özel eğitim proğramlarına başladı. Burada eğitim olumlu disiplin ve şekillendirme üzerine dayalı idi. Otistik kişinin yapacağı görevler (tasks) çocuğun durumuna göre belirlenmektedir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  20. Eğitimsel yaklaşımlar: • Grup içinde grup yaşamına hazırlayıcı kurallar konur. Kişinin kendine bakım becerileri, yemek hazırlama, alışveriş gibi beceriler kazandırılması üzerinde durulur. Buğün amerikada 3-21 yaş arası otistik çocukları kanun gereği parasız eğitimi sağlanıyor. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  21. Dil ve İletişim terapisi: Dildeki gelişim sosyal etkileşimi artırması nedeniyle konuşma terapisi önemli olabilmektedir. • İletişimi artırma: Grup içine sokularak arkadaş ilişkisi ve etkileşiminin sağlanması amaçlanır. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  22. İşitsel Entegrasyon eğitimi: Burada otistik çocukların çeşitli ses frekanslarına hipo- veya hipersensitivite gösterdiği iddia edilmektedir. Buradaki amaç sese duyarlılığı azaltarak adaptif davranışlarda olumlu değişiklikler sağlamaktır. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  23. Davranış/Psikososyal Yaklaşımlar: • Davranışın Modifikasyonu (davranışın değiştirlmesi): Davranış modifikasyonu hem bazı davranışları artırma hem de bazı davranışları azaltma yaklaşımlarını içerir. Adaptiv davranışları artırma (sosyal etkileşimleri iyileştirme) veya maladptif davranışları azaltmaktır (örneğin agresyon, kendine zarar verme vs.). YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  24. Davranışı arrtırma yaklaşımlarında ödüllendirmelerden faydalanılır; Burada önemli olan uygun ödülün seçilmesi, zamanlama, sıklık ve süredir. Davranışları azaltmada yaklaşımlar: ceza verme, dikkatini kaydırma ve timeouttur. Elektrik deri şoku tedavisi kullanılmış geçen dekadda kısıtlanmıştır. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  25. Kişisel Psikoterapi: 2-3 dekad öncesinde kişisel psikoterapide nondirektif oyun terapisi uygulanıyordu. Bu terapi otizmin anne-baba kaynaklı olduğu düşünülerek yapılıyordu. Otizm tedavisinde psikoanalizin kısıtlı etkisi olmasıyla birlikte, kognitif veb sosyal konseptlere psikoanaliz girdi. Hobson (1990) bu bakış açısıyla durumu objje ilişkileri ile açıklamaya çalıştı. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  26. Entelektüel işlev:Otizmli çocukların yaklaşık %40'i 50-55 IQ'ye sahiptir (orta ve derin mental retardasyon), %30'u 50-70 skora sahiptir (hafif MR) ve %30'u 70ve daha fazla IQ skoruna sahiptir. Otistik çocukalrın yaklaşık 1/5'i normal zekaya sahiptir. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  27. Sonraki Adımlar • Dinleyicilerinizin yapması gereken işlemleri özetleyin • Konuyu izlemek için sizin yapmanız gereken işlemleri özetleyin YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

  28. TEŞEKKÜRLER….. YERKÖY REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ SUNDU…. http://yerkoyram.meb.k12.tr/

More Related