1 / 74

ÖZ-BAKIM

ÖZ-BAKIM. Temel Mesleki Uygulamalar 2010-2011 Güz Yarıyılı. Hijyen bir sağlık bilimidir Temel ilgi alanı; - sağlığın korunması ve - sürdürülmesidir. Bireysel hijyen, hijyen konularından biri olup, bireyin sağlığını sürdürmek için yaptığı

drago
Télécharger la présentation

ÖZ-BAKIM

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÖZ-BAKIM Temel Mesleki Uygulamalar 2010-2011 Güz Yarıyılı

  2. Hijyen bir sağlık bilimidir • Temel ilgi alanı; - sağlığın korunması ve - sürdürülmesidir.

  3. Bireysel hijyen, hijyen konularından biri olup, bireyin sağlığını sürdürmek için yaptığı öz-bakım uygulamalarını içerir. • Bu uygulamalar; * bireyin rahatını * güvenliğini ve * esenliğini sağlar

  4. Ağız Bakımı Ayak Bakımı Tırnak Bakımı Burun Bakımı Göz Bakımı BİREYSEL HİJYEN Cinsel Hijyen Deri Bakımı Kulak Bakımı Saç Bakımı

  5. Bireysel Hijyen Uygulamaları Bireyin inançları Bireyin değerleri Bireyin alışkanlıkları

  6. Bireysel hijyen uygulamalarını etkileyen etkenler Ailesel etkenler Kültürel etkenler Sosyal etkenler Bireyin sağlık ve hijyene ilişkin bilgi düzeyi Bireyin gereksinimleri

  7. Her bireyin hijyenik uygulamaları birbirinden farklıdır. • Beden imgesi, bireyin kendi fiziksel görünümüne ilişkin kişisel görüşüdür. • Birey, hijyenik uygulamalarını kendi vücudunu algılaması doğrultusunda gerçekleştirir. • Birey, kendini temiz ve bakımlı algılıyorsa bu görünümünü sürdürmek için çaba gösterir.

  8. Öz Bakım • Bireyin; - banyo, - beslenme, - tuvalet ve - giyinme gibi 4 alana ilişkin temel bakım etkinliklerini “ başkalarının yardımı olmaksızın gerçekleştirebilme yeteneğidir.”

  9. Uygun öz bakım ve hijyen uygulamaları; • bağımsız olarak gerçekleştirebilme yeteneği, • bireyin sağlık durumunu ve • duygusal olarak iyiliğini önemli ölçüde geliştirir.

  10. Kişisel hijyen, - bireyin rahatlık, - güvenlik ve - iyilik durumunu etkiler. • Sağlıklı bireyler kendi bireysel hijyen gereksinimlerini karşılayabilirler. • Hasta ya da sınırlılığı olan bireyler ise çeşitli düzeyde yardıma gereksinim duyabilirler.

  11. Öz bakım; Bireylerin ; • yaşamlarını, • sağlık ve • esenliklerini sürdürmek için; kendileri ve çevrelerine yönelik olarak başlattıkları ve sürdürdükleri aktivitelerdir.

  12. Öz bakım gereksinimleri

  13. Evrensel Öz bakım Gereksinimleri: a.Yeterli hava, su, beslenme: Bu gereksinimlere yönelik öz bakım aktivitesinde gereksinimi artıran durumların bilinmesi, belirtilerin gözlenmesi ve gereksinimin uygun biçimde karşılanması önem taşır. b.Boşaltım: Boşaltım sürecinin fizyolojisini anlama, uygun koşullarda karşılama ve hijyen kurallarına uymayı içerir.

  14. c.Aktivite ve dinlenme: Aktivitelerin uygun seçimi ve dinlenme için gereksinimin fark edilmesi ve dinlenme-aktivite arasındaki denge önem taşır. d.Sosyal etkileşim: Dengeli bir biçimde ilişkinin sürdürülmesi için seçim yapma sürecini,yalnızlık ve sosyal ilişkiler arasında denge olmasını içerir.

  15. e.Tehditlerin önlenmesi: Benlik bütünlüğünün sürdürülmesi, hastalık, sakatlık, zedelenme gibi tehlikelerden uzak bir çevrenin sağlanmasını kapsar. f. “Normal” olma: Fiziksel,ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik durumunda olmayı kapsar. Gerçekçi benlik kavramının geliştirilmesi ve bireyin işlevlerinin sürdürülmesi önem taşır.

  16. Gelişimsel Öz bakım Gereksinimleri: • İnsanın gelişim süreçleri ile birlikte görülür. • Farklı gelişimsel düzeylerde yer alan özel bakım davranışlarıdır. Örneğin;çocuğun büyüme-gelişmesi, prematürelik, gebelik.

  17. NORMAL ÖZBAKIM • Normal özbakım; - banyo yapma, - kendine bakma/özen gösterme - kendini besleme, - giyinme ve - tuvalete gitme fonksiyonlarını gerçekleştirme yeteneğidir.

  18. DERİ BAKIMI • Deri; vücut yüzeyini örten ve epidermis, dermis, subkutan yağ dokusu olmak üzere üç tabakadan oluşan bir organdır. 1.Epidermis; - Epitel hücrelerden oluşur. - Epidermisin altındaki canlı hücrelerin sayıları arttıkça yüzeye doğru itilirler ve ölü hücreler durumuna gelirler. - Epidermiste kan damarları yoktur ancak deriye rengini veren hücreler bulunur.

  19. 2.Dermis -Epidermisin altındaki sinir uçları, kan damarları, ter ve yağ bezleri, kıl folliküllerini içeren canlı tabakadır. *Yağ bezlerinin salgısına "sebum" adı verilir. Ter bezlerinin salgıları ile vücut ısısı düzenlenir. 3. Subkutan yağ dokusu Kan ve lenf damarları ile sinir uçlarını içeren dermisin altındaki bağ dokusudur. Isı düzenleyici rolü ile birlikte, deriye destek görevi de görmektedir.

  20. DERİNİN GÖREVLERİ • Vücudu dış etkenlerden koruma • Vücut ısısını düzenleme • Duyuları algılama • Salgılama ve vücut atıklarının atılması

  21. Banyo ve Hijyen • Deri vücuda giren mikroorganizmalara karşı ilk savunmayı sağlar. Bu nedenle cildin temiz ve sağlıklı olması infeksiyonları önlemek için önemlidir. Düzenli banyo; * cilt yüzeyinden aşırı yağ, kir ve bakterileri uzaklaştırır.

  22. Banyo aynı zamanda; - sirkülasyonu arttırır - kas tonüsünü sürdürmeye yardım eder - eklem mobilitesine yardım eder. • relaksasyon ve rahatlık sağlar ve • bir çok kişiye iyilik duygusu verir. Ilık ya da sıcak banyo cilt yüzeyine yakın kan damarlarının dilatasyonu cilde daha fazla kan akımını sağlar.

  23. Banyo bireyin fiziksel durumunu değerlendirmesini de sağlar. • yaralanan, • morarmış, • döküntülü ya da • normal olmayan diğer bulguları farketmesine yardımcı olur.

  24. Banyo tipleri; * temizlik banyoları ve * tedavi edici banyolar olmak üzere iki grupta ele alınır.

  25. MASAJ • Masaj vücuda düzenli ve ritmik olarak yapılan; - basınç (pression), • ovma (friksiyon), • yoğurma (pedrisaj), • vurma ya da çarpma (perküsyon) gibi işlemlerdir. AMAÇ • Gerilimi azaltıp gevşemeyi sağlamak • Doku ve kaslarda kan dolaşımını uyararak hızlandırmak • Basınç altında kalan vücut bölgesinin beslenmesini sağlayarak yatak yaralarının açılmasını önlemek

  26. Masaj; • sırta, • kemiklerin çıkıntı yaptığı bölgelere ve • ekstremitelere uygulanabilir.

  27. Deri bütünlüğünün bozulduğu • Ven boyunca kızarıklık, hassasiyet ve ısı artışının olduğu • Kaburga ve omurlarda kırık olduğu • Yanık ve yaraların bulunduğu yerlere masaj yapılmamalıdır.

  28. Masaj; • Ağrıların giderilmesi • Gergin bireylerin yatıştırılması • Deri altında biriken yağların eritilmesi için kullanılır. (estetik amaç)

  29. Masaj yaparken eller ile deri arasındaki sürtünmeyi önlemek için vücut losyonları kullanılmalıdır. • Bir organ ya da bölgeye yapılan masaj15’ dan, genel vücut masajı ise 40’ dan fazla olmamalıdır. • Masajın etkili olabilmesi için iki masaj uygulaması arasında kasların belirli bir süre dinlenmesi gerekir. • Yemeklerden hemen sonra masaj yapılmaz. Kahvaltıdan bir saat sonra, yemeklerden 2 saat sonra masaj yapılabilir.

  30. Masaj sırasında kullanılabilecek yöntemler Efloraj: Sıvazlama şeklinde yapılan hareket Petrisaj: Subkutan doku ve kaslara yapılan yoğurma hareketi Tapotman: Avuç içini kubbeleştirerek, hafif vuruş biçiminde yapılan titreşim hareketi.

  31. Masaj sırasında kullanılabilecek yöntemler Friksiyon: • Baş parmaklar ile küçük daireler çizilerek yapılan ovma hareketidir. • Masaja başlarken önce hareketler hafif bir basınç oluşturacak şekilde olmalı daha sonra uygulanan basınç yavaş yavaş arttırılmalıdır.

  32. Hareketlerin yönü kalbe yaklaştıkça uygulanan basınç artırılmalı, kalpten uzaklaştıkça azaltılmalıdır. • Böylece venöz kanın kalbe dönüşüne yardım edilir.

  33. Efloraj

  34. Petrisaj

  35. Friksiyon

  36. Tapotman

  37. Ayak ve tırnak bakımı • Sağlıklı ayak; bireyin ayakta durması ve yürümesi için gereklidir. Birçok kişi ayaklarını banyo ya da duş sırasında vücudun diğer kısımlarıyla birlikte yıkar. Tırnaklar gerektiğinde kesilmelidir. • Ayakkabılar ayağın büyüklüğü ve şekline göre olmalı ve tırnak batması ya da ciltte hasara/yaralanmaya neden olmayacak şekilde ve ayak başparmağı bükülmeyecek kadar geniş olmalıdır.

  38. Ayakta birçok küçük kemik, ligament ve kas vardır ve rahat uygun ayakkabılar sağlıklı ayak için gereklidir. * Birçok kişi problem yaşayıncaya kadar ayaklarını önemsemez/ihmal eder. Ayaklar ciltte yırtılmalara yatkın olduğu için yaralanma/travma yönünden son derece önemlidir. * Tırnak batması, uygunsuz/vuran ayakkabı, şiş ayak, çatlak gibi minör problemler mobiliteyi bozar. • Bireyin genel durumu ve sağlık alışkanlıkları tırnakları etkiler. * Uygunsuz diyet ya da ateş tırnaklarda kırılmaya neden olabilir.

  39. AYAK BAKIMI Tanım: Ayakları relaksasyon, temizlik ve cilt sağlığı bakımından temizleme ve gözlemleme. Aktiviteler: • Cilt çatlaklar, lezyonlar, nasır, deformiteler ya da ödem bakımından kontrol edilir. • Ayakkabı uygunluğu bakımından kontrol edilir. • Gerekirse, ayak nemlendiriciler kullanılır. • Parmak araları dikkatlice kurulanır. • Losyon kullanılır. • Tırnaklar temizlenir. • Gerekirse, nem absorbe edici pudra kullanılır.

  40. Saç Bakımı • Şampuanlama saç ve saçlı deriden kir ve yağları temizler. Aynı zamanda saç derisindeki dolaşımı artırır. • Birçok kişi için saçlarını şampuanlamak rahatlık verici bir uygulamadır.. • Temiz saç, bireyin görünümüne ilişkin kendini iyi hissetmesini sağlar ve bu duygusunu güçlendirir.

  41. Saç Bakımı • Saçların taranması ve fırçalanması saç derisine masaj yapar ve sebumun saç telleri boyunca yayılımını sağlar. • Bakımlı saç, iyi bir benlik imajı geliştirir.

  42. Ağız Bakımı Sindirim sisteminin başlangıcını oluşturan ağız boşluğu mukoza ile kaplıdır. Müköz membranların başlıca görevleri; • Bulundukları yapıyı korumak, • Bulundukları yapı için destek sağlamak, • Müküs, enzim gibi çeşitli salgıları salgılama, • Besinlerin emilimini sağlamakdır.

  43. Ağız boşluğunun tavanında sert ve yumuşak damak, tabanında ise dil ve ilgili kaslar bulunur. • Ağız mukozası normalde pembe ve nemlidir. • Ağızda alt ve üst çenede yerleşmiş olan dişler, yenilen besinlerin parçalanmasını, yani çiğnemeyi sağlayan yapılardır.

  44. Dişler taç, boyun ve kök kısmından oluşur. Dişler mine denilen bir tabaka kaplıdır ve dişin merkezini pulpa oluşturur. • Dişler, boyun kısımlarına kadar diş etinin içindedirler ve dişetleri, dişleri çepeçevre sararak, dişin bulunduğu yere sıkıca tutunmasını sağlarlar. • Normalde dişler, ağız içinde düzgünce yerleşmiştir; beyaz, parlak görünümlüdür yüzeyleri düzgün, pürtüksüzdür. Kalıcı dişler 32 tanedir.

  45. Ağız boşluğunda yer alan yapılar, yaşam boyunca ortaya çıkan fizyolojik değişikliklerden etkilenirler. Örn; gebe kadında, dişeti hastalıkları görülme sıklığı artar. • Yaşlı bireylerde tükürük yapımının azalmasına bağlı olarak, ağız mukozasında kuruluk, dişetlerinde çekilme ve renk değişikliği görülebilir..

  46. Ağız bakımı; • ağız mukozasının, • dişlerin, • dişetlerinin ve • dudakların sağlıklı durumda olmalarına yardım eder.

  47. Ağızda görülen başlıca sorunlar ; • Diş Çürükleri *Diş çürükleri, dişin mine tabakasının tahrip olması sonucu diş üzerinde patolojik kavitelerin (oyuk, boşluk) gelişmesidir. *Ağzın normal bakteri florasında bulunan bakteriler, karbonhidratlardan laktik asit oluştururlar. Bakteriler, laktik asit ve müküs bir arada yapışkan bir madde oluşturarak dişin yüzeyini sararlar. Bu yapışkan maddeye plak denir ve plak dişin dişeti ile birleştiği alanda gelişir *Diş çürükleri ,diş kaybının temel nedenidir ve genç yaş grubu içinde önemli bir sağlık sorunudur.

  48. Periodontal Hastalıklar • Bu hastalıklar uzun bir süreç sonunda dişi destekleyen yapıların tahrip olması ve bu yapılarda enfeksiyon gelişmesidir. • Dişte biriken plaklar temizlenmezse tartar denilen yapıları oluştururlar. Bu durum diş etlerinin geriye doğru çekilmesine ve diş ile dişeti arasında cep biçiminde bir boşluk oluşmasına neden olur. • Buraya yerleşen mikroorganizmalar dişetinin iltihaplanmasına neden olur ve dişetlerinin tümüne yayılır. Bu duruma da Gingivitis denir.

  49. Gingivitis tedavi edilmediğinde cepler genişler, plak oluşumu artar, dişi destekleyen yapıların iltihaplanır ve dişler dişetlerinden ayrılır. Bu iltihap alveoler kemiğin erimesine ve dişin yerinden oynayarak düşmesine neden olur. Ortaya çıkan bu tablo periodontitis (piyore) olarak adlandırılır. • Bu durumda ağızda koku ve kötü bir tad vardır ve sıcağa ve soğuğa karşı duyarlılık gelişmiştir. Ağız kokusu periodontal hastalıkların ilk bulgusudur. Ancak, başka nedenlerle de ortaya çıkabilir.

More Related