1 / 97

www.istanbulagac.com.tr

ANADOLU YAK.ÜRETİM VE LOJİSTİK ŞEFLİĞİ 2008 YILI BAHÇIVANLIK VE ÇEVRE BİLİNCİ KURSU EKOLOJİ VE ÇEVRE DERS NOTLARI. www.istanbulagac.com.tr. I. GENEL BİLGİLER DERSİN ADI : EKOLOJİ VE ÇEVRE DERSİN VERİLDİĞİ DÖNEM : BAHÇIVANLIK 3.DÖNEM

fineen
Télécharger la présentation

www.istanbulagac.com.tr

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ANADOLU YAK.ÜRETİM VE LOJİSTİK ŞEFLİĞİ 2008 YILI BAHÇIVANLIK VE ÇEVRE BİLİNCİ KURSU EKOLOJİ VE ÇEVRE DERS NOTLARI www.istanbulagac.com.tr

  2. I. GENEL BİLGİLER DERSİN ADI : EKOLOJİ VE ÇEVRE DERSİN VERİLDİĞİ DÖNEM : BAHÇIVANLIK 3.DÖNEM DERSİN KREDİSİ : 16 SAAT(TOPLAM) DERSİN VERİLDİĞİ YER : GÖZTEPE PARK VE BAHÇELER ŞEFLİĞİ DERSLİĞİ • DERSİ VEREN BİRİM : İSTANBUL AĞAÇ VE PEYZAJ A.Ş. ANAD.YAK. Üret.Loj.Şefliği DERSİ VEREN : ZİRAAT Y. MÜH.HURİYE HIZ www.istanbulagac.com.tr

  3. II. DERSİN TANIMI, AMACI, HEDEFİ ve ÖĞRENİM KAZANIMLARI • Dersin tanımı Ekoloji : Canlıların hem kendi aralarındaki, hem de çevreleriyle olan ilişkilerini tek tek veya birlikte inceleyen bilim dalıdır. Eko, çevre ; logi, bilim anlamına gelen iki kelimenin birleşimiyle ekoloji terimi türetilmiştir. Ekoloji terimi, ilk kez Alman zoolog Ernest Haeckel tarafından 1869 yılında ifade edilmiştir. Bilim adamı hayvanların organik – biyotik (canlı) ve inorganik – abiyotik (cansız) çevreyle olan ilişkilerini açıklamak için bu terimi kullanmıştır. Yunanca’daoikos ; yurt, yuva, ev, barınak, yaşanacak yer ; logia ise; bilim, söyleyiş, sözler anlamına gelmektedir. Ekoloji; canlıların birey, türdeş topluluk (popülasyon), karma topluluk (komünite) düzeyinde incelenmesi üzerinde durmaktadır. Canlıların, öteki canlılar ve cansız çevreyle olan ilişkilerini inceler. Ekoloji konusuna ilk eğilenler eski Yunan filozofları olmuştur. Özellikle canlıların, öteki canlılar ve cansız çevreyle olan karşılıklı ilişkilerini ilk kez ARİSTOTALES’ in öğrencisi THEOPHRASTOS tanımlamıştır. Klötzli (1980)’e göre ekoloji, tüm insanlığı ilgilendiren ve insanlığın geleceğini sigortalamaya çalışan aktiviteler bilimidir. Odum ve Reicholf (1980) ise ekolojiyi, doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasında bir köprü olarak tanımlamıştır. Ekolojinin uğraş alanı, doğanın yapısı ve işlevlerini tanımlamaktır. Buna göre ekoloji biliminin önemi, 20. yüzyıldanüfus patlaması, besin kıtlığı ve çevre kirliliği gibi nedenlerle daha da artmıştır. www.istanbulagac.com.tr

  4. Dersin Amacı ve Hedefleri • Dönem içerisinde bu ders kapsamında yapılan tüm öğretim etkinlikleri ile; • Bahçıvanlık mesleki öğretisinin temel dayanağı olan bitkisel ve hayvansal üretimde, kullanılan agro ekolojinin bileşenlerini (ekosistem, besin döngüsü) tanımak, Ekolojinin kavram ve kuramlarını ( habitat, biotop, niş) öğrenmek, Sürdürülebilir tarımda ekolojinin korunmasını sağlamak, doğal ekosistemler ve agroekosistemler arasındaki farklılığı ortaya koymak, Çevre faktörlerinin (klimatik, edafik faktörler, biyolojik ve topoğrafik faktörler) tarımdaki etkisini öğretmek, hedeflenmiştir. • Dersin Öğrenim Kazanımları • Dersi başaran öğrenci aşağıda bilgilere sahip olmaktadır ; Türkiye’nin tarım bölgelerini, arazi varlığını, demografik yapısını değerlendirme yetisine sahip olmak, Bitkisel üretimde, yetiştirme faktörlerinin (ekolojik faktörler ; ışık, sıcaklık, yağış, nem, toprak ve canlı faktörlerin) neler olduğunu öğrenerek etkinliğini değerlendirebilmek, Tarım, çevre ve sürdürülebilir kalkınma modellerinde ekolojinin temel prensiplerini öğrenerek, çevre kirliliğinin azaltılmasında ülkemiz insanlarına model olma becerisine sahip olacaklardır. www.istanbulagac.com.tr

  5. III. ÖĞRETİM YÖNTEM VE ETKİNLİKLERİ • Ders görsel eğitime dayalı ve öğrenci odaklı bir şekilde Microsoft PowerPoint programında hazırlanmış bir eğitim ortamında sürdürülecek, Ana kaynak Park ve Bahçeler Müd. Bahçıvanlık ve Çevre Bilinci kitabı ve ekoloji ile ilgili Türk yazın dilindeki kitaplar tanıtılacak. www.istanbulagac.com.tr

  6. IV. DERSİN PLANI ve İÇERİĞİ 1.-2 .Hafta • Ekolojinin tanımı • Ekolojinin Tarihsel Gelişimi • Ekolojinin Konusu ve Bölümleri • Ekolojinin Diğer Bilim Dalları ile İlişkisi • Ekolojide temel kavramlar, • Mekansal Kavramlar Ortam ve Çevre Habitat, Biyotop ve Ekolojik Niş • Canlı Toplulukları ile İlgili Kavramlar Populasyon ve Kommunite Sistem ve Ekosistem • Ekolojik İlişkiler Aksiyon-Reaksiyon-Koaksiyon 3-4.Hafta • Ekosistem kavramı • Ekosistemin Öğeleri Canlı Öğeler Cansız Öğeler (Fiziksel Öğeler, Kimyasal Öğeler) • Ekosistemlerin İşlevsel Özellikleri • Ekosistemlerde Enerji Akımı (Enerji Kavramı,Enerji Akımı, Birincil Üretim,İkincil Üretim) • Ekosistemlerde Madde Döngüsü (Madde Kavramı, Madde Döngüsü, Su Döngüsü, Biyokimyasal Döngü : Karbon, Oksijen, Azot, Fosfor, Kükürt) www.istanbulagac.com.tr

  7. IV. DERSİN PLANI ve İÇERİĞİ 5.Hafta • Çevre faktörleri • İklim faktörleri Işık (Işığın ekolojik önemi, ışığın süresi, şiddeti, dalga boyunun etkisi) Sıcaklık (organizmalara etkisi, canlıların dağılışına etkisi, canlıların morfolojisine etkisi) Hava ve hava hareketleri (rüzgarın organizmalara etkisi, rüzgarın süresi, rüzgarın şiddeti, rüzgarın yönü, rüzgarın fizyolojik ve morfolojik etkisi) Yağış (Hava nemi, nemin canlılara etkisi, yağış tipleri, yağışın tarımdaki etkisi) • Edafik faktörler • Doğal kaynaklar ve sınıflandırılması 6.-7.Hafta • Çevre kavramı ve çevre kirliliği tanımları Hava kirliliği Su kirliliği Gürültü kirliliği Toprak kirliliği • Küresel Isınma, çevre ve ekosistem üzerine etkileri • Çevre Kirliliğine karşı alınması , yapılması gereken önlemler ve çevre bilinci • Türkiye’ nin çevre konusunda katıldığı uluslar arası bazı anlaşmalar www.istanbulagac.com.tr

  8. EKOLOJİYE GİRİŞ: CANLILAR VE ÇEVRE • İnsan var oluşundan günümüze doğada üstünlük kurmaya yönelik arayışlar içine girmiş, bilim ve teknik imkanlarının yaygın bir şekilde kullanımı ile birlikte, doğa sınırsızca kullanılmıştır. Bunun sonucu olarak içinde yaşadığı çevre ile arasında var olması gereken uyumu bozmuştur. Uzun yıllar doğa üzerinde yapmış olduğu tahribi umursamayan insanoğlu, XlX. yüzyılda çevre ile olan ilişkilerinde birçok sorunla karşı karşıya kaldıktan sonra geleceğini güvence altına alabilmek için doğa ile uyum içinde yaşamaya mecbur olduğunu anlamıştır. www.istanbulagac.com.tr

  9. Çevrenin canlı yaşamını etkileyecek şekilde bozulması bir anda ortaya çıkmamış, zaman içinde birikerek ortaya çıkmıştır. Çünkü doğanın kendini yenileme yeteneği uzun bir süre olumsuz şartları düzeltmiş, ancak kirlilik düzeyinin yenilenme yeteneğinin üzerine çıkması ile çevre bozulmaya başlamıştır. Hava, su ve toprağın kirlenmesi ile birlikte kirlilik unsurları besin zinciri ile çeşitli düzeylerde bitki ve hayvan topluluklarına taşınmış ve onların yaşamlarını tehdit eder bir hal almıştır. Hızlı nüfus artışı, kırsal alandan kentlere göçün artışı ve sanayileşme, kirlenmenin yaygınlaşması ve artmasına neden olmuştur. www.istanbulagac.com.tr

  10. Diğer taraftan doğal kaynakların sınırlı oluşu ve bunların bir kısmının kirlilik ileönemli ölçüde bozulmuş olması beraberinde artan nüfusun sağlıklı ve yeterli beslenememesisorununu gündeme getirmiştir. Bu arada toplumların bilinçlenmesi ve gelecek ile ilgili kaygılar çevre sorunlarını ciddi bir şekilde ele alınmasını sağlamıştır. www.istanbulagac.com.tr

  11. Canlı varlıklar, organik ve/veya inorganik maddelerden oluşmuş belli bir mekan biriminde yaşantılarını sürdürürler ve bu birimin unsurlarıyla karşılıklı etkileşim içindedirler. • Ekolojik anlamdaki çevre “Bir canlının veya canlılar topluluğunun yaşamını sağlayan ve onu sürekli olarak etkisi altında bulunduran süreçler, enerjiler ve maddesel varlıkların bütünlüğüdür” şeklinde tanımlanmaktadır. www.istanbulagac.com.tr

  12. EKOLOJİ TERİMİNİN TARİHÇESİ • Eko, çevre ; logi, bilim anlamına gelen iki kelimenin birleşimiyle ekoloji terimi türetilmiştir. Ekoloji terimi, ilk kez Alman zoolog Ernest Haeckel tarafından 1869 yılında ifade edilmiştir. Bilim adamı hayvanların organik – biyotik (canlı) ve inorganik – abiyotik (cansız) çevreyle olan ilişkilerini açıklamak için bu terimi kullanmıştır. Yunanca’daoikos ; yurt, yuva, ev, barınak, yaşanacak yer ; logia ise; bilim, söyleyiş, sözler anlamına gelmektedir. • . www.istanbulagac.com.tr

  13. EKOLOJİ TERİMİNİN TARİHÇESİ • Ekoloji; canlıların birey, türdeş topluluk (popülasyon), karma topluluk (kommünite) düzeyinde incelenmesi üzerinde durmaktadır. Canlıların, öteki canlılar ve cansız çevreyle olan ilişkilerini inceler. Ekoloji konusuna ilk eğilenler eski Yunan filozofları olmuştur. Özellikle canlıların, öteki canlılar ve cansız çevreyle olan karşılıklı ilişkilerini ilk kez ARİSTOTALES’ in öğrencisi THEOPHRASTOS tanımlamıştır. www.istanbulagac.com.tr

  14. EKOLOJİ TERİMİNİN TARİHÇESİ • Klötzli (1980)’e göre ekoloji, tüm insanlığı ilgilendiren ve insanlığın geleceğini sigortalamaya çalışan aktiviteler bilimidir. Odum ve Reicholf (1980) ise ekolojiyi, doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasında bir köprü olarak tanımlamıştır. Ekolojinin uğraş alanı, doğanın yapısı ve işlevlerini tanımlamaktır. Buna göre ekoloji biliminin önemi, 20. yüzyıldanüfus patlaması, besin kıtlığı ve çevre kirliliği gibi nedenlerle daha da artmıştır. www.istanbulagac.com.tr

  15. EKOLOJİ NEDİR? • EKOLOJİ : İnsan ve diğer canlıların,  birbirleriyle ve çevreleriyle olan ilişkilerini inceleyen bilimdir. Çeşitli türdeki canlıların çevreleri ile uyumlu olarak hayatlarını nasıl sürdürdüklerini ve ihtiyaçlarını nasıl karşıladıklarını  ve çeşitli fonksiyonlarını nasıl oluşturduğunu araştırır. www.istanbulagac.com.tr

  16. EKOLOJİNİN BÖLÜMLERİ • Organizmaların belirli bir bölümüne ağırlık verildiği zaman memeliler ekolojisi, kuşlar ekolojisi, böcekler ekolojisi, parazitolojiden söz edebiliriz. Buna karşılık yaşama yeri (yani habitat) üzerine ağırlık verilirse, tatlı su ekolojisi (limnoloji), deniz ekolojisi ve karasal ekoloji şeklinde genel ekolojiyi sınıflara ayırabiliriz. • Klasik ekoloji bazen autekoloji ve sinekoloji olmak üzere iki alt bölüme ayrılır. Autekoloji’ de bireysel organizmalar ya da türler ayrı ayrı incelenir. Sinekoloji ise, ortaklaşa bir üniteyi oluşturan organizma gruplarının incelenmesi ile uğraşır. www.istanbulagac.com.tr

  17. EKOLOJİNİN DİĞER BİLİM DALLARI İLE İLİŞKİSİ • Sonuç olarak ekoloji bilimi, canlı ve çevre ilişkilerini incelediğinden çok geniş bir bilgi alanını kapsamak zorundadır. Bu nedenle birçok doğal bilim dallarının buluştuğu bir alanı temsil eder. Botanik ve Zooloji gibi temel biyolojik bilimlerden başka, İklim Bilimi (Klimatoloji), Toprak Bilimi (Pedoloji) ve Yeryüzü Bilimi (Jeoloji) gibi bilimlerle yakın ilgisi vardır. Ayrıca Agranomi, Çayır-Mer’ a ve Orman Amenajmanı, Tatlı Su ve Okyanuslarla ilgili uygulamalı bilim dallarının da temelini ekoloji oluşturur. www.istanbulagac.com.tr

  18. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(MEKANSAL) • Ortam ve Çevre : Canlı varlıklar organik veya inorganik maddelerden oluşmuş belli bir mekân biriminde yaşantılarını sürdürürler ve bu birimin unsurlarıyla karşılıklı etkileşim içindedirler. İşte canlı varlıkların yaşamsal bağlarla bağlı oldukları, etkiledikleri ve aynı zamanda çeşitli yollardan etkilendikleri bu mekân birimine Ortam denir. Günümüzde yaşam ortamını belirlemek amacıyla, çoğu zaman Çevre terimi kullanılmaktadır. Oysa bu iki terimin anlam ve kapsamları arasında önemli farklar mevcut olup, ekoloji bilimi için ortam sözcüğü daha uygundur. www.istanbulagac.com.tr

  19. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(MEKANSAL) • Çevrenin tanımı ise, bir canlının veya canlılar topluluğunun yaşamını sağlayan ve onu sürekli olarak etkisi altında bulunduran süreçler, enerjiler ve maddesel varlıkların bütünlüğüdür şeklinde olabilir.2. Habitat ve Biyotop: Habitat ve biyotop çoğu zaman Yaşam Yeri anlamında kullanılan kavramlardır. Bunlardan habitat “bir organizmanın veya populasyonun doğal olarak yaşadığı yer” şeklinde, biyotop ise “canlı varlıkların yaşamını sürdürebilmesi için uygun çevresel koşullara sahip bir coğrafik bölge veya değişken hacimli bir ortam” şeklinde tanımlanmaktadır. www.istanbulagac.com.tr

  20. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(MEKANSAL) • Bu tanımlardan da anlaşılacağı gibi habitat bir türe ait birey veya bireylerin yerleştiği alan, biyotop ise kommunitenin yerleştiği alan olarak kabul edilir. • Ekolojik Niş: Bir organizma veya populasyonun ekosistem içindeki işlevini belirtir. Diğer bir deyişle, ekolojik niş organizmanın yaşamını sürdürebilmek için kurduğu ilişkileri ve işlevini yani yaptığı işi belirtmek amacıyla kullanılır. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi; habitat bir canlının yaşadığı yeri (adres), ekolojik niş ise, işini (mesleğini) belirtmektedir. www.istanbulagac.com.tr

  21. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(CANLI TOPLULUKLARI) • Populasyon ve kommunite: Biyosferi oluşturan canlı varlıklar yaşamlarını tek başlarına sürdüremezler. Diğer canlılarla bir araya gelerek ekolojik toplulukları oluştururlar. Bu topluluklar aynı türün bireyleri arasında olduğu gibi, farklı türlerin bireyleri arasında da olabilir. • Populasyon “Belli bir bölgede yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluk” şeklinde tanımlanabilir. • Kommunite ise sadece bitki veya hayvan türlerine ait populasyonlardan oluşabileceği gibi, hem bitki hem de hayvan populasyonlarından da oluşur. www.istanbulagac.com.tr

  22. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(CANLI TOPLULUKLARI) • Populasyonların Özellikleri: Populasyonlar bulundukları ortamın şartlarından etkilenerek büyüyüp, küçülebilir ve zamanla değişikliğe uğrayabilir. • Populasyondaki bireylerin sayısı iç ve dış faktörlerin etkisiyle değişebilir. Doğumlar ve iç göçler birey sayısını artırırken, ölümler ve dış göçler birey sayısını azaltır. • Bir populasyona birim zamanda katılan fert sayısı populasyonun doğum oranını, ayrılan fert sayısı populasyonun ölüm oranını verir. • Belli bir zamanda birim alanı işgal eden birey sayısına populasyon yoğunluğu denir. www.istanbulagac.com.tr

  23. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(CANLI TOPLULUKLARI) • Belirli şartlar altında bir ekosistemde veya habitatda yaşayan bir türe ait bulunabilecek en yüksek fert sayısına populasyonun taşıma kapasitesi denir. • Denge halindeki populasyonlarda genç, yetişkin ve yaşlı birey sayıları eşit olarak dağılmıştır. Genç ve yetişkin bireylerin yoğun olduğu bir populasyon gelişmekte ve hızlı büyümektedir. Yaşlı bireylerin daha yoğun olduğu bir populasyon gerilemekte ve küçülmektedir. Tabiat şartlarının normal seyrettiği durumlarda, her populasyon belli zaman periyodunda dengelenir. Aynı habitatta yaşayan birçok populasyon birbirleriyle yarışır ve rekabet eder. Hatta bazı türler diğer bir türü besin olarak kullanır. www.istanbulagac.com.tr

  24. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(CANLI TOPLULUKLARI) • Sistem ve Model Kavramı • Birbirleriyle etkileşim içinde olan bağıntılı parçaların oluşturduğu bütüne Sistem denir. Sistemler genel olarak üç grupta toplanırlar. Bunlar İzole Sistem, Kapalı (Sibernetik) Sistem ve Açık Sistem’lerdir. Bunlardan izole sistemin ortamı ile madde ve enerji alış-verişi yoktur. Doğada izole sisteme rastlanamaz, ancak laboratuar koşullarında vardır. Kapalı sistemler, ortamlar ile sadece enerji alış-verişi yapan ve kendi kendilerini denetleme özelliğine sahip sistemlerdir. www.istanbulagac.com.tr

  25. TEMEL EKOLOJİK KAVRAMLAR(CANLI TOPLULUKLARI) • Açık sistemler ise işlevlerini yapabilmeleri için ortamlarından devamlı madde ve enerji alan ve bunları yapılarında değiştirip ortama bazı çıktılar veren sistemlerdir. Sistemin basite indirgenmiş haline model adı verilmektedir. • Ekosistem Canlı varlıklar, canlı ve cansız çevreleriyle çok karmaşık olan ilişkiler kurarak yaşamlarını sürdürürler ve ekolojik sistemleri oluştururlar. Ekosistem olarak adlandırılan bu karmaşık sistem “belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle devamlı etkileşim içinde olan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bir bütün” şeklinde tanımlanabilir. www.istanbulagac.com.tr

  26. TEMEL EKOLOJİK İLİŞKİLER • Ekoloji biliminin esasını, canlıların canlı ve cansız çevreleriyle olan ilişkileri oluşturur. Canlıların çevreleriyle olan bu ilişkileri Aksiyon, Reaksiyon ve Koaksiyon şeklinde gelişmektedir. Aksiyon: Cansız çevrenin canlılar üzerine olan etkisine Aksiyon denir. Örnek olarak yüksek sıcaklıkta bitkilerin kuruması, endüstriyel atıklardan canlıların zehirlenmeleri gibi pek çok örnek gösterilebilir.Reaksiyon: Canlıların cansız çevre üzerinde yaptıkları etki Reaksiyon olarak tanımlanır. Örneğin solucanlar toprağı yutarak sindirim sistemlerinde ufalarlar ve aynı zamanda aktif olarak kalsiyum karbonat ilave ederler. www.istanbulagac.com.tr

  27. TEMEL EKOLOJİK İLİŞKİLER - EKOLOJİK FAKTÖR • Koaksiyon: Bir canlının diğer bir canlı üzerindeki etkisine Koaksiyon denir. Örneğin etobur bir hayvanın avı ile olan ilişkisi tipik bir örnektir. • Ekolojik Faktör: Canlı varlıklar, yaşantılarını sürdürdükleri ortamın çok değişken nitelikte olan, fiziksel, kimyasal ve biyolojik unsurlarının aynı andaki etkilerine maruz kalırlar. Bu etki doğrudan olabileceği gibi dolaylı şekilde de olabilir. İşte canlı varlıkları yaşam evrelerinin en az bir fazında doğrudan veya dolaylı şekilde etkileyen ortamın her elemanına Ekolojik Faktör veya Çevresel Faktör adı verilir. www.istanbulagac.com.tr

  28. Ekolojik Faktörlerin Gelişimdeki Etkileriyle İlgili Kavramlar • Liebig’in MinimumKavramı: Bu kuram ilk kez 1840 yılında bitkilerin beslenmesinde bazı elementlerin kaçınılmaz olduğunu belirtmek amacıyla Liebig tarafından ortaya atılmış olup, daha sonra tüm ekolojik faktörlere uygulanmıştır. Doğada yaşam için gerekli elementlerin bir bölümü (karbon, hidrojen, oksijen, vb.) bol olarak bulunduğu halde, diğer bir bölümü her zaman canlıların gereksinimini karşılayacak düzeyde bulunmayabilir. Örneğin, bor elementi, bitkiler için gerekli bir madde olmakla beraber, toprakta daima nadir olarak bulunan bir elementtir. www.istanbulagac.com.tr

  29. Eğer toprakta bitki için gerekli tüm maddeler bol miktarda bulunuyorsa, ancak bor elementi mevcut değilse bitkinin gelişimi tamamen durur.Buna göre, bir alanın verimi minimumdaki besin maddesiyle sınırlandırılır. Diğer bir deyişle, canlı varlıkların belli bir yaşam ortamında bulunmaları veya bu ortamda gelişebilmeleri ancak üreme ve gelişmeleri için gerekli maddeleri almalarıyla sağlanır. Ancak bu maddelerin miktarı ve türü organizmaya değiştiği gibi, mevcut koşullara göre de değişebilir. www.istanbulagac.com.tr

  30. Tolerans Yasası, Optimum ve Sınırlayıcı Faktör Kavramı: Minimum Yasası, sadece canlı varlıkların yaşamı için gerekli belli maddelere değil, aynı zamanda diğer tüm ekolojik faktörlere ve hatta bunların alt sınırı için olduğu kadar üst sınırı içinde uygulanabilir. Buna göre tüm canlılar içerisinde optimum alanında bulunduğu çeşitli ekolojik faktörlerin çeşitli düzeylerdeki etkileri altındadırlar. Diğer bir deyişle, canlı varlıklar optimum sınırın her iki yanında bulunan maksimum ve minimum sınırlar arasında kalan Tolerans Alanında çevresel faktörlere toleransları sayesinde yaşamlarını devam ettirirler. www.istanbulagac.com.tr

  31. Organizmaların tolerans alanı ve dolayısıyla ekolojik tolerans sınırı türden türe değiştiği gibi ortam koşullarına bağlı olarak da değişebilir. Örneğin, alabalık yumurtasının sıcaklığa toleransı dar olduğu halde, kurbağa yumurtalarınınki daha fazladır. Canlıların tolerans alanları içinde en iyi gelişebildikleri ve en yüksek düzeyde ürün verdikleri özel bir alan mevcuttur. Bu alana Optimum Alan; bu alanı belirleyen çevresel faktörlere de Optimum Faktörler denir. Canlıların yaşamını ve gelişimini sağlayan çevresel faktörler her zaman optimum düzeyde bulunmazlar. www.istanbulagac.com.tr

  32. Bazen bu faktörlerden birinin veya birkaçının şiddeti optimumdan uzaklaşabilir. Yani bir çevresel faktör bulunmadığında veya aşırı bulunduğunda yaşamı sınırlayıcı bir özellik kazanır. Bir canlının dayanabildiği, ancak yaşamını güçlükle sürdürebildiği en elverişsiz durumdaki faktör veya faktörlere Sınırlayıcı Faktör adı verilir. www.istanbulagac.com.tr

  33. Homeostasis • Organizmalar çok değişken yapıda olan çevresel koşullarda yaşantılarını sürdürürler. Ancak fizyolojileri sayesinde iç koşullarını sabit tutma yeteneğindedirler. Bu düzenleme iç faktörlerin dış faktörlere göre ayarlanmasıyla sağlanır. Organizmalar iç koşullarını sabit tutabilmek amacıyla metabolizma artık ürünlerini ve daha önce vücutlarına aldıkları maddeleri boşaltabilirler. Bu özelliklerinden dolayı tüm canlılar hoşgörü sınırları içinde kendi kendilerini ortama göre ayarlama ve onarım gücüne sahiptirler. www.istanbulagac.com.tr

  34. Hücreden biyosfere kadar olan tüm sistemlerin sahip olduğu bu kendi kendini ayarlama ve onarım gücüne Homeostasis denir. Örneğin insanın vücut sıcaklığının sabit tutulması homeostasis sayesinde sağlanır. • Ekolojik Faktörlere Olan Toleranslarına Göre Organizmaların Sınıflandırılması: Belli ekolojik faktörlerin değişimleri sonucu özelleşmiş farklı ortamlara bir türün yerleşme yeteneği bu türün Ekolojik Valansı olarak adlandırılır. Bazı türlerin ekolojik valansları zayıftır; bunlar ancak belli değişimlerdeki ekolojik faktörlerin etkisi altında yaşamlarını devam ettirebilirler. www.istanbulagac.com.tr

  35. Böyle türlere Stenök Türler adı verilir. Bunun aksine, bazı türler çok değişken veya çok farklı ortamlara yerleşme yeteneğindedirler; böyle türlere de Euryök Türler adı verilir. www.istanbulagac.com.tr

  36. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Ekosistem, canlı organizmaların yaşam alanlarını sınırlayan çizgiler arasındaki organik ve inorganik varlıkları içerisinde bulunduran biyolojik ortamdır. Yaşam alanı sınırları, atmosferde, doğa olaylarının meydana geldiği en alt tabakasıyla, bazı mikroorganizmaların yaşadığı tahmin edilen okyanusların en derin bölgelerine kadar olan alanı kapsamaktadır. Biyolojik olayların devam etiği bu sınırlar arasındaki denizler, göller, okyanuslar, nehirler, dağlar, kayalıklar, bitki örtüleri ve doğa olayları ekosistemin birer parçasıdırlar. www.istanbulagac.com.tr

  37. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Yeryüzünde canlı yaratıkların tümü, biyosfer denilen ince bir kabukta yaşar. Biyosferin belirgin özelliği onu oluşturan hayvan ve bitki türlerinin çok çeşitliliği ve yapısındaki düzensizliktir. Bu düzensizlik, canlı yaratıklarla fizik ortam öğelerinin eşitsizlik eşitsiz dağılımında açıkça görülür. Ama bu çeşitliliğe karşın, canlıların biyosferdeki yerleşimi bir kargaşa şeklinde değildir. 1935 yılında ingiliz botanikçisi Arthur C. Tansley’in ekosistem adını verdiği birimler halindedir.Belirli bir ortamda yaşayan canlıların tümüne biyosenoz, bunların barındıkları ortama da biyotop denir. www.istanbulagac.com.tr

  38. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Ekosistem bu ikisinin ortak ilişkisi olarak da tanımlanabilir Biyotop + Biyosenoz = Ekosistem • Bir ekosistem biyosferin, bir bölümü ya da parçasıdır ; büyüklüğü ya da genişliği çok değişik olabilir. Bir su birikintisi, bir buğday tarlası birer ekosistemdir. Fakat kurumuş bir Ağaç kütüğü gibi son derece belirgin ve dar sınırlı öğeler de birer ekosistem parçası sayılabilir. Ama kısıtlı ekosistemlerin genellikle zaman içinde sınırlı bir yaşamı vardır. Bu yüzden bunlar birer ekosistem parçası sayılır, sinüzi adıyla anılır. www.istanbulagac.com.tr

  39. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Bunun tam tersine Afrika savanaları ya da Avrupa’nın geniş yapraklı ormanları gibi, kimi ekosistemler çok geniş bölgeleri kaplar. İklimin denetimi altında bulunan kutuplardan ekvatora kadar az çok paralel bölgelere yayılan bu öğeler deformasyon (oluşum) veya biyom adıyla anılır. Bunlar, bir genel görünümün kendine özgü bir direy (fauna) ve bitey (flora) içeren karakteristik ana öğeleridir. Boyutları ne olursa olsun, bir ekosistemin sınırları az çok belirgindir. Çoğunlukla birbirine komşu ekosistem arasında bir geçiş bölgesi (ekoton) vardır. Geçiş bölgesi, bir ormanın kıyı çizgisi gibi veya ekvator ormanından savanalara geçişte olduğu gibi yaygın bir bölge olabilir. www.istanbulagac.com.tr

  40. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Ekotonların belirgin özelliği, kendine özgü iklimi ve daha zengin bireyidir. Bunun için, kıyı kuşu türlerinin sayısı kara ve açık deniz kuşlarınınkinden fazladır. (Çünkü kıyı kesimi, anakara ile Okyanus arasında bir ekoton oluşturur.) Ekosistemlerin sınırlarının belirlenmesi, özellikle canlı sayısı gözönünde bulundurulacak olursa, hiç de kolay değildir. Bu konuda birçok örnekleme ve istatistik verilerini değerlendirme yöntemleri bulunmuştur. Bu bakımdan, belli başlı canlı türlerinin bolluğunu, dağılımını, yıllık çevrimlerini, sayılarının azalıp çoğalmasını, metabolizmalarını bilmek gerekir. Bu veriler ya yerinde ya da yetiştirme yoluyla elde edilebilir. Bu birinci aşama tamamlandıktan sonradır ki, ekosistemlerin yapısını ve işleyişini incelemeye başlamak mümkün olabilir. www.istanbulagac.com.tr

  41. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Doğada büyük ekosistemler ve bunların içerisinde de daha küçük ekosistemler bulunur. Tabiat farklı özellikte pek çok ekosistemin birleşmesinden oluşur. Ekosistemlerin incelenmesinde kara ve su ekosistemleri olmak üzere başlıca iki büyük sistem ayırt edilebilir. Bir su ekosistemi en küçük su birikintisinden okyanusa kadar değişen ortamlardaki karşılıklı ilişkileri kapsar. Ortamların farklılığına karşın, suyun canlılar üzerindeki etkisi bu ekosistemde yaşayan canlılarda benzer özellikler yaratmıştır. Hem su, hem çok daha karmaşık yaşam biçimlerinin gözlendiği kara ekosistemlerini tek tek incelemek olanaksızdır. Bu sistemlerin topluca incelenmesi ise birçok önemli ayrıntının, fiziksel ve kimyasal bileşenlerin canlıların değişik çevrelerin özelliklerine göre geliştirdiği uyum biçimlerinin enerji akışı ve besin çevriminde ortaya çıkan özelliklerin göz ardı edilmesine yol açar. www.istanbulagac.com.tr

  42. Ekosistem Nedir? Ekosistemin Özellikleri Nelerdir? • Bu nedenle canlıların yaşadığı çevreler belli tipler altında toplanarak incelenir. Genellikle su ekosistemleri deniz suyu ve tatlı su (ya da denizler ve iç denizler) olarak ayrılabilir iç sularda kendi içinde durgun sular (göller) ve akarsular olmak üzere iki alt bölüme ayrılır. Kara ekosistemleri yaşama ortamlarına ya da kara çevrelerine göre kutup bölgeleri ve tundra, kuzey ve ılıman bölge ormanları, çayır, otlak, çöl ve yarı çöl alanlar, cangıllar ve yağmur ormanları, savanlar ve öbür astropik ormanlar biçiminde ayrılır. Egemen bitki örtüsü temelinde belirlenen bu tiplerin yanı sıra değişik ölçütlere dayanarak farklı sınıflandırmalar da yapılmaktadır. www.istanbulagac.com.tr

  43. EKOSİSTEM SINIFLANDIRILMASI • Ekosistemler kendilerini oluşturan canlı-cansız ögeleriyle bir bütündürler. Bu bütünün düzeninin korunmasında Enerji değişimi, Madde dönüşümü ve Populasyon denetimi söz konusudur ve bu üç temel özellik birbiri ile sıkı bağlantılı durumdadır. • Ekosistem sınıflandırılması iki farklı şekilde yapılabilmektedir; • Yapısal • Fonksiyonel www.istanbulagac.com.tr

  44. EKOSİSTEM SINIFLANDIRILMASI www.istanbulagac.com.tr

  45. EKOSİSTEM SINIFLANDIRILMASI www.istanbulagac.com.tr

  46. EKOSİSTEM ÖGELERİ BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ • Ekosistemler canlı (biyotik) ve cansız (abiyotik) varlıklardan oluşurlar. Canlılar bulundukları ekosistemde hem diğer canlılarla hem de cansız varlıklarla sürekli ilişki kurarlar. Ekosistemlerde insanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroorganizmalardan oluşan çevreye biyolojik (canlı = biyotik) çevre denir. Ekosistemlerdeki canlı varlıklar beslenme şekline göre üretici, tüketici ve hem üretici hem de tüketici canlılar olarak, yaşamaşekline göre de çürükçül yaşayanlar, ortak yaşayanlar ve parazit yaşayanlar olarak gruplandırılırlar. Ekosistemlerde su, sıcaklık, ışık, toprak, rüzgâr (iklim), nem, hava gibi cansız varlıkların oluşturduğu çevreye  de ( cansız abiyotik) çevre denir. Canlılar, bulundukları ekosistemde yani çevrede yaşamlarını sürdürebilmek için bu çevreye ve çevre şartlarına uyum sağlamak zorundadırlar. www.istanbulagac.com.tr

  47. EKOSİSTEM ÖGELERİ BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ • Bu nedenle canlılar her ekosistemde yaşayamazlar. Canlıların bir ekosistemde yaşayabilmeleri için özelliklerinin o ekosisteme uygun olması gerekir. Çölde yaşayan canlıların vücutlarında su depo edebilmeleri. (Kaktüslerin etli gövdelerinin, develerin hörgüçlerinin olması örneğinde olduğu gibi) Dünyamızdaki bütün canlılar beslenme bakımından ototrof ve heterotrof olarak iki grupta toplanabilir.Üretici canlılar(ototroflar) kendi besinlerini yapar. Tüketiciler(heterotroflar) besinlerini kendileri yapamaz. Doğrudan veya dolaylı olarak ototrof canlılardan sağlar. Ototrof canlılar: Kendi besinini kendisi sentezleyebilen organizmalara ototrof (üretici) canlı denir. Enerji sayesinde inorganik maddelerden organik madde sentezleyebilirler. Bitkiler, algler ve bazı bakteriler ototrof canlılardır. www.istanbulagac.com.tr

  48. EKOSİSTEM ÖGELERİ BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ • Kullanılan enerji kaynağına göre, ototrof organizmalar fotosentez yapanlar ve kemosentez yapanlar olmak üzere iki bölümde incelenir. Fotosentez yapan canlıların klorofili vardır. Bunlar klorofilleri sayesinde güneş ışınlarını soğurarak organik besinlerde kimyasal bağ enerjisine çevirirler. Kemosentez yapan organizmalar genellikle bakterilerdir. Bunlar gerekli enerjiyi amonyak, hidrojen, sülfür gibi belirli inorganik maddeleri oksitleyerek sağlar. Nitrit bakterileri amonyağı nitrite, nitrat bakterileri nitriti, nitrata dönüştürür. Bu sırada açığa çıkan enerji bakteriler tarafından ATP sentezinde kullanılır. Bu şekilde gerçekleşen ATP sentezine kemosentetikfosforilasyon denir. Bu ATP inorganik maddelerden organik maddelerin sentezi sırasında kullanılır. www.istanbulagac.com.tr

  49. EKOSİSTEM ÖGELERİ BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ • Nitrit ve nitrat bakterileri azot döngüsünde rol oynar.Amonyağı, yeşil bitkilerin kolayca alıp kullanabileceği nitrat bileşiklerine dönüştürür. Amonyağın nitrata dönüştürülmesine nitrifikasyon denir. Hem Ototrof, Hem Heterotrof Olanlar: Bu gruptaki canlılara en güzel örnek böcekçil bitkilerdir. Böcekçil bitkiler azotça fakir topraklarda yaşamakta olup, topraktan alamadıkları azotu böcekleri yakalayarak onların proteinlerinden karşılarlar. Bu yönleriyle besini hazır aldıkları için heterotrofturlar. Böceği yakaladıktan sonra sindirim enzimlerini dış ortama salgılayarak, yakaladıkları böceği sindirir. Sonra onun amino asitlerini hücre içine alırlar. Böcekçil bitkiler aynı zamanda fotosentez yaparak nişasta ve diğer karbonhidratlarını kendileri üretirler. Bu yönleriyle ise besin ürettikleri için ototrofturlar. www.istanbulagac.com.tr

  50. EKOSİSTEM ÖGELERİ BESİN VE ENERJİ İLİŞKİLERİ • Heterotrof Canlılar: Organik besinlerini hazır olarak alan canlılardır. Besinleri alma biçimine göre üçe ayrılır.a. Holozoik Yaşam : Besinlerini daha çok katı ve büyük parçalar halinde alan canlılardır. Etçiller (Karnivorlar) : Daha çok hayvansal besinlerle beslenirler. Aslan, kedi, kurt bu gruba örnek verilebilir. Otçullar (Herbivorlar) : Daha çok bitkisel kaynaklı besinlerle beslenirler. Keçi, Koyun, İnek, Kaplumbağa, Kirpi bu gruba örnek verilebilir. Bu hayvanların diş yapıları ve sindirim sistemleri selülozu sindirecek şekilde özelleşmiştir. Etçil ve Otçullar (Omnivorlar) : Hem bitkisel hemde hayvansal kaynaklı besinlerle beslenirler. İnsan, bazı balıklar, bazı kuşlar bu gruba girer. Dişleri hem parçalayıcı, hem kesici olarak bulunur. www.istanbulagac.com.tr

More Related