400 likes | 1.03k Vues
Kurban; Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a (rahmetine) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurbân, Dini bir terim olarak ise ; ibadet maksadıyla belirli bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usûlüne göre Allah rızası için kesmek demektir. KURBANIN TARİHİ.
E N D
Kurban; Sözlükteyaklaşmak, Allâh’a (rahmetine) yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurbân, Dini bir terim olarak ise; ibadet maksadıyla belirli bir zamanda, belirli şartları taşıyan bir hayvanı usûlüne göre Allah rızası için kesmek demektir.
KURBANIN TARİHİ Kurban İbadeti Hz. Ademle başlayan ve kıyamete kadar sürecek olan ibadetlerdendir.Kurban Hz.Adem’in oğulları Habil ile Kabil kıssasında geçer.Kur’an şöyle anlatır: Maide 27-31 وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ آدَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِن أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الآخَرِ قَالَ لَأَقْتُلَنَّكَ قَالَ إِنَّمَا يَتَقَبَّلُ اللّهُ مِنَ الْمُتَّقِينَ “Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti.Maide 27
لَئِن بَسَطتَ إِلَيَّ يَدَكَ لِتَقْتُلَنِي مَا أَنَاْ بِبَاسِطٍ يَدِيَ إِلَيْكَ لَأَقْتُلَكَ إِنِّي أَخَافُ اللّهَ رَبَّ الْعَالَمِينَ “Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”Maide 28 إِنِّي أُرِيدُ أَن تَبُوءَ بِإِثْمِي وَإِثْمِكَ فَتَكُونَ مِنْ أَصْحَابِ النَّارِ وَذَلِكَ جَزَاء الظَّالِمِينَ “Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır.”Maide 29
Peygamber Efendimiz tarafından dini bir vecibe olarak tebliğ edilen kurban ibadetinin temelleri Hz. İbrahim (a.s) ile oğlu arasında vuku bulan hadiseye kadar uzanır.
İbrahim (as) eşi Hacer ve yavrusu İsmail ile birlikte Mekke’ye hicret eder. Mekke’de ne bir ev ne de bir kimse vardı.İbrahim (as) yanlarına biraz su ve hurma bırakarak Şam’a geri dönecekken eşi Hacer O’na : • Bizi kime bırakıp gidiyorsun ? diye sorar ama İbrahim (as) cevap veremez. Eşi : • - Bunu Allah mı emretti ? deyince İbrahim (as) : • - Evet diye cevap verir. O zaman eşi O’na : - O halde git. Allah asla bizi zayi etmez. der. İbrahim (as) yanlarından ayrılır. Biraz gittikten sonra ellerini açarak şöyle dua eder : “
” رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنْتُ مِنْ ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِنْدَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلاةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُمْ مِنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ ” ” Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bazısını, senin kutsal evinin (Kâbe’nin) yanında ekin bitmez bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için (böyle yaptım). Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir, onları ürünlerden rızıklandır, umulur ki şükrederler. “ (İbrahim-37)
Hacer ve yavrusu İsmail (as) ‘ın azıkları ve suları biter. Hem anası hem de yavrusu iyice susarlar. Hacer, yavrusu için su aramaya başlar. En yakın tepe olan Safa tepesine çıkar. Etrafa bakar. Ne su ne de bir insan görür. Safa tepesinden iner, vadiyi koşarak geçer ve hemen karşıdaki Merve tepesine çıkar. Etrafa bakar.Ne su ne de insan görür. 7 defa 2 tepe arasında böyle gider gelir. Sonunda yorgun ve üzgün yavrusunun yanına gelirken Allah’ın engin rahmeti yetişir. Susuzluktan kıvranan yavru bebeğin ayaklarının altından zemzem suyu fışkırır. Hem ana hem de yavrusu o suyu içerek ölmekten kurtulur. O suyun sayesinde zamanla insanlar o vadiye yerleşir ve Mekke kurulur.
Aradan yıllar geçer. İsmail (as) büyümüş gençlik çağına girmişti. İbrahim (as), birgün oğlunun yanına geldi ve eliyle bir yeri göstererek : “ Allah bana şurada kendisi için bir ev yapmamı emrediyor. “ dedi. Bu ev yeryüzünde insanlar için yapılacak ilk mabet olacaktı. Baba ve oğul Ka’be’yi bina etmeye başladılar. İbrahim (as) Ka’be’yi bina ederken şöyle dua ediyordu :
وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَاهِيمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَإِسْمَاعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَا أُمَّةً مُّسْلِمَةً لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ “ Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin temellerini yükseltiyor, ”Rabbimiz! Bizden kabul buyur ! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin. “ diyorlardı. ” Rabbımız ! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tevbemizi kabul et. Çünkü sen tevbeleri çok kabul edensin.Çok merhametli olansın.” “ (Bakara 127-128)
فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَى فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانظُرْ مَاذَا تَرَى قَالَ يَا أَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِي إِن شَاء اللَّهُ مِنَ الصَّابِرِينَ “ Çocuğu (İsmail) kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince (İbrahim (as)) ona “ Yavrum ! Ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin? “ dedi. O da, “ Babacığım! Emrolundu-ğun şeyi yap.İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın.” dedi. (Saffat 102) .
Çünkü İbrahim (as) Peygam-berlerin rüyalarının doğru olduğunu ve vahiy olduğunu biliyordu. Bu arada şeytan insan suretinde önce İsmail (as)’ın anası Hacer’e, sonra da İsmail (as)’a gelerek onları kandırmak için kurban olayını bildirir. Ama hem anası Hacer, hem de oğlu İsmail (as) : “ Eğer Allah bunu emrettiyse O’nun emrine uyması ne güzel. Allah’ın emri başımız üstüne.” diye cevap verirler. Sonra İbrahim (as)’ın yanına gelerek onu caydırmaya çalışır. İbrahim (as), onun şeytan olduğunu anlayarak onu 3 yerde taşlayarak yanından kovar.
فَلَمَّا أَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَبِينِ وَنَادَيْنَاهُ أَنْ يَا إِبْرَاهِيمُ قَدْ صَدَّقْتَ الرُّؤْيَا إِنَّا كَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ إِنَّ هَذَا لَهُوَ الْبَلَاء الْمُبِينُ وَفَدَيْنَاهُ بِذِبْحٍ عَظِيمٍ “ Nihayet her ikisi de ( Allah’ın emrine ) boyun eğip, İbrahim de onu ( kurban etmek için ) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik.“Ey İbrahim! Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin.Şüphesiz biz, iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.Biz (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık.”Saffat 103-107
İbrahim (as), oğlunu kesmek üzere yere yatırınca bıçak İsmail (as)’ı kesmedi. O esnada Cebrail (as) cennetten bir koç getirdi. • İbrahim (as)’a oğlunun yerine bu koçu kesmesini söyledi. İsmail (as) kurtuldu. İbrahim (as) Allah’ın sınavını kazandı. Allah’ın dostu manasında Halilullah ünvanını aldı.
KURBANIN MEŞRUİYETİ Kurban, zekât gibi Hicretin ikinci yılında Medine'de meşru kılınmıştır. Meşruiyeti Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir. إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَفَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْإِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.”(Kevser: 2)
Hz. Peygamber (s.a.v) buyuruyor ki: "Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kan akıtmaktan (kurban kesmekten) daha sevimli bir amel yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban, kıyamet günü boynuzları ve kıllarıyla gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. (Öyle ise) gönüllerinizi kurban ile hoş edin.”
KURBANIN HÜKMÜ إِنَّا أَعْطَيْنَاكَ الْكَوْثَرَفَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْإِنَّ شَانِئَكَ هُوَ الْأَبْتَرُ “Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.” Hz. Peygamber (s.a.v) buyuruyor ki: "Kimin hali vakti yerine olur da kurban kesmezse namazgâhımıza yaklaşmasın."
KURBANI KESMEKLE KİMLER YÜKÜMLÜDÜR? Kurban, mukim olan ve sadaka-i fıtır nisabına malik olan her erkek ve kadın Müslümana vaciptir.
KURBAN KESMEK YERİNE SADAKA VERMEKLE BU İBADET YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR MU? Hanefi fıkhında kurban kesmek vaciptir. Diğer mezheplerde ise sünnettir. Fıkhi hükmü ister vacip, ister sünnet olsun; kurban ibadeti ancak kurban olacak hayvan usulüne uygun olarak kesilerek yerine getirilebilir. Bedelini infak etmek suretiyle, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
Kurbanın iki boyutu vardır: • Hakka Yönelik Boyutu: Kurbanla Rabbimize yaklaşırız.O’nun rızasını kazanırız. • لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِن يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنكُمْ“(Fakat unutmayın ki,) onların ne etleri Allah'a ulaşır, ne de kanları; lakin O'na ulaşan, yalnızca sizin O'na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlıktır. ..” Hac22/37
2- Kurbanın Halka Yönelik Boyutu: Kurbanın takvası Allaha ulaşırken kullara da eti ulaşır. Sadece eti mi? • Kardeşlik, “Paylaşmak” ulaşıyor.Yani kurban toplumda sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı temin ediyor.
Kurbanın Hikmeti وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُم مِّن شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ “Hayvanların kurban edilmesine gelince, Biz bunu sizin için Allah tarafından konulmuş simgelerden biri olarak öngördük ki bunda sizin için (nice) yararlar vardır. Öyleyse artık, (kurban edilmek üzere) sıraya dizildiklerinde onların üzerinde Allah'ın ismini anın; ve cansız olarak yere serildiklerinde onların etinden kendiniz de yiyin; kendi nasibiyle yetinip istemeyen kimseyi de, istemek zorunda kalan kimseyi de (onunla) doyurun. Biz, işte bu amaçla onları sizin yararınıza sunuyoruz ki şükredesiniz.” Hac 22/36
Kurbanın Hikmeti لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِن يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ “(Fakat unutmayın ki,) onların ne etleri Allah'a ulaşır, ne de kanları; lakin O'na ulaşan, yalnızca sizin O'na karşı gösterdiğiniz bilinç ve duyarlıktır. İşte bu amaçla, onları sizin yararınıza sunuyoruz ki, size ulaşma yolunu, yordamını gösterdiği (her türlü rahmet) için O'nun yüceliğini saygıyla anasınız. Öyleyse, o iyilik yapanları müjdele”Hac 22/37
KurbanMalınşükrüdür • Kişi Kurban kesmek suretiyle malının şükrünü ifa eder. İşte kurban, Allah’ın verdiği nimetlerinden dolayı kendisine gösterdiğimiz bir şükür ifadesidir.
Kurban kesen Kişi İbrahimleşir Kişi kurban kesmekle Hz. İbrahim’in göstermiş olduğu itaate kendisinin de hazır olduğunu simgesel bir davranışla göstermiş olmaktadır Kişi kurban kesmekle öncelikle Allah’ın emrine, Hz. Peygamberin sünnetine uymuş olur. Nitekim Kuran-ı Kerimde فَصَلِّ لِرَبِّكَ وَانْحَرْ “Rabbin için namaz kıl kurban kes” buyrulmaktadır.
VEKALET YOLUYLA KURBAN KESİLEBİLİR Mİ? Kurbanı, kişinin kendisi kesebileceği gibi, vekalet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan ibadetlerde ise vekalet caizdir. Vekalet, sözlü veya yazılı olarak ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları ile verilebilir.
لَن يَنَالَ اللَّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلَكِن يَنَالُهُ التَّقْوَى مِنكُمْ كَذَلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللَّهَ عَلَى مَا هَدَاكُمْ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنِينَ“Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!” (Hac: 37).
Organizasyona katılan vatandaşlarımızın kurbanları dinî esaslara uygun bir şekilde zamanında kesilmiştir.
Kurban kesecek veya vekaletle kestirecek vatandaşların, usulüne uygun kesim yapılmadan bu ibadetin yerine getirilmiş olmayacağını bilmeleri ve bu hususu önemle takip etmeleri gerekir.
KURBAN ETLERİ • KURBAN ETLERİ • 120.724 adet konserve kavurma; • 81 İl Müftülüğü ile Tacikistan, Sudan, Etiyopya ve Senegal’e gönderilmiştir.
Kurban Etleri Yurt içindeki ve yurt dışındaki muhtaç vatandaşlarımız ile dindaş ve soydaşlarımıza dağıtılmıştır.
Abhazya’da kurban kesim yeri Kurbanlarınız Etyopya’daki kardeşlerimize ulaştırılıyor
Yurt İçi ve Yurtdışı Dağılımı • Yoksul ve muhtaç vatandaşlara • Şehit ailelerine • Göçmen vatandaşlara • Kur‘ân Kursu öğrencilerine • Değişik özürlü okullarına • Öğrenci yurtlarına • Eğitim Merkezi kursiyerlerine • İmam-Hatip Lisesi öğrencilerine
Salim SELVİ Zeytinburnu Müftülük Şube Müdürü www.salimselvi.net