1 / 28

Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM hazırlayanlar : AYŞEGÜL GÖKÇE ESAT OKUR

Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM hazırlayanlar : AYŞEGÜL GÖKÇE ESAT OKUR. OKUL KURUMU NEDEN KALDIRILSIN? Okul dahil aile yaşamı, politika, güvenlik ve iletişim gibi kurumlaşmalar yıkılırsa, insan bundan büyük yarar görecektir.

gaura
Télécharger la présentation

Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM hazırlayanlar : AYŞEGÜL GÖKÇE ESAT OKUR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Ivan Illich OKULSUZ TOPLUM hazırlayanlar :AYŞEGÜL GÖKÇE ESAT OKUR

  2. OKUL KURUMU NEDEN KALDIRILSIN? Okul dahil aile yaşamı, politika, güvenlik ve iletişim gibi kurumlaşmalar yıkılırsa, insan bundan büyük yarar görecektir.

  3. 1965-1968 arasında ABD okullarında altı milyon çocuğun sorunlarını karşılamak üzere üç milyar dolardan fazla harcama yapmıştı. Ancak bu, sorunlu çocukların öğrenmelerinde hiç de önemli bir gelişme sağlamamıştır.

  4. Eşit zorunlu okul uygulamasının en azından ekonomik açıdan ne denli zor ve olanaksız olduğu herkesçe bilinmektedir. Ancak ister zengin ister yoksul öğrenciler, “eşit eğitim” dedikleri denk okullarda okusalar bile, yoksul bir öğrencinin zenginlerle aynı düzeyi tutturabilmesi güçtür.

  5. Aynı okula gitseler, aynı yaşta eğitime başlasalar bile; yoksul öğrenciler orta sınıf çocuğuna sağlanmış olağan eğitsel olanakların çoğuna erişemezler. Konuşma, evde bulunan kitaplar, tatil gezilerinden kendilik duygusuna dek değişen bu olanaklar çocuk için hem okulda hem okul dışında hüküm sürerler.

  6. Okulun çelişkisi apaçık ortadadır. Artan masraflar okulların yakın ve uzak çevredeki yıkıcılığını artırmaktadır. • Okul kurumu insan için silahlar kadar tehlikelidir. Günümüzde okul artışı o kadar çok hızlanmış ki, silah artışı kadar yıkıcı olmuştur.

  7. Okul kurumunun yıkımını etkinleştirebilmek için iş verme, seçme ya da belli bir programla önceden gidilen yerlere başvuruda ayrımı yasaklayan bir yasaya gerek vardır. Bu garanti bir iş için gerekli yeterlilik testlerini dışlamayacaktır. Ama günümüzdeki saçma diplomalı insan seçimi olayını kaldıracaktır. Bugünkü sitem bir beceri ya da işle uzaktan yakından alakası olmayan bir diploma kazanan kişiyi yeğleyen bir ayrım sistemidir.

  8. Okul sisteminin dayandığı ikinci bir yanılsama ise, öğrenmenin öğretim sonucu olduğudur. Öğrenmenin çoğu kendiliğinden olagelir, hatta en planlı öğrenme bile programlı bir öğretimin sonucu değildir. • Normal çocuklar ana dillerini ana babalar ilgi gösterdiklerinde bu hızlansa da kendiliğinden öğrenirler. İkinci bir dil öğrenen kişilerin çoğu düzenli bir öğretim sonucu değil de çeşitli etkenlerle kendiliğinden öğrenirler. Ya dış ülkelere gider ya da bir başkasıyla arkadaş olup ikinci bir dilini geliştirebilir. • Okuma hızı da daha çok eğitimin dışında edinilen bir şeydir iyi okuyan bundan zevk alan has duyan kişilerdir.

  9. OKUL OLAYININ İÇ YÜZÜ / DIŞ YÜZÜ • Eğitimde alternatif arayışı: Önce “okul’’ deyince ne anlıyoruz bunu açıklığa kavuşturmak gerekir. Çağdaş okul gördüğü gizli işlevler: koruyucu bakım, görüş işleme ve öğrenme. • Şimdiye kadar yapılan düzenleme biçimlerine bakıp günümüzdeki okul sistemlerinin bunların hangisine yakınlaştığını bulmak gereklidir.

  10. Ivan ILLICH okul olayının iç yüzü ve dış yüzünü beş ana bölüme ayırarak incelemiştir. • Yaş • Öğretmenler ve öğrenciler • Tam gün devam • Ahlakçı olarak- öğretmen • Terapist olarak- öğretmen

  11. YAŞ Okul insanları yaşlarına göre kümelere ayırır. Bu kümelenme işlemi sorgulanmayan üç varsayıma dayanır: çocuklar okula aittir, çocuklar okulda öğrenir, çocuklara yalnız okulda bir şey öğretilebilir. Günümüzde, eğitimde kurum mantığı, çocuklar için okul şart diyor. Kurum mantığı çocuk okulda öğrenir diyor. Ama bu kurum mantığının kendisi okul ürünüdür. İnsanları çocuk diye ayrı bir kategori altında kümelendirmek onların ilelebet bir okul hocasının okul otoritesine boyun eğmelerini sağlamanın tek yoludur.

  12. ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER • Tanım gereği çocuklar öğrencidir. Çocukluk ortamı gelişen istek, yetkili kılınan öğretmenler için sınırsız bir pazar yaratır. • Okul, şu varsayım üzerine kuruludur: öğrenme öğrenimin sonucudur. Oysa öğrendiklerimizin çoğunu okul dışında öğrenmişizdir. Konuşmayı, düşünmeyi, oynamayı politika yapmayı ve çalışmayı hiçbir öğretmen karışmadan öğreniriz.

  13. TAM GÜN DEVAM • Okul, gerçek doğası gereği, kendine katılanların zamanı ve güçlerinin tümünü sahiplenir. Bu ise öğretmeni bir bekçi, bir vaiz ve bir terapist rolüne sokar. Bu rollerin her birinde öğretmen otoritesini değişik bir hak üzerine kurar. Kurallara uyulmasında hakemlik eder.

  14. AHLAKÇI OLARAK – ÖĞRETMEN Okul ana babanın, tanrı ya da devletin yerine geçer. Yalnız okulda değil, serbest olarak toplum içinde neyin doğru neyin yanlış olduğunu aşılar. TERAPİST OLARAK - ÖĞRETMEN Öğrencinin bir birey olarak büyümesine yardım etmek amacıyla onun özel yaşamına girmeye kendini yetkili sayar. Bu tür bir işlev bir bekçi veya bir vaiz tarafından görülünce, haliyle çıkan sonuç öğretmenin öğrencinin gerçeği görüşü ve doğruyu algılayışını evcilleştirmesi olmaktadır.

  15. KURUMLAR YELPAZESİ Toplumdaki bütün kurumlar iki grup içinde toplanabilir:

  16. Bunlardan biri “kullanımcı” kurumdur. Bu tür kurumlar daha az belirgin göze az çarpan niteliktedir. Illich bunları arzulanan gelecek için model olarak seçiyor ve “canlı” kurum adı veriyor. Kurumlar yelpazesinin soluna yerleştiriyor. Böylelikle her iki uç arasında kalan kurumların varlığı görülebilir ve tarihsel kurumların toplumsal etkinlikleri desteklemekten üretimi düzenlemeye geçişle nasıl renk değiştirdikleri anlaşılabilir.

  17. En etkili çağdaş kurumlar, yelpazesinin sağında yer almaktadırlar. Yelpazenin diğer ucunda kendiliğinden kullanıma açık oluşlarıyla hemen fark edilen “canlı” kurumlar var. Telefon bağlantıları, posta yolları, metro hatları, toplu pazar yerleri, kanalizasyon sistemi, içme suyu, parklar, kaldırımlar insanın bunu kullanılmasının kendi yararına olup olmadığına kurum tarafından inandırılmak zorunda kalmadan kullanıldığı kurumlardır. Otoyol sistemi uzun yollar için geliştirilmiş bir örgün ağ sistemidir. Bu niteliği ile sistemin, yelpazesinin sol kanadında yer alması gerekir gibi duruyor. Aslında tüm genel amaçlı yollar gerçekten kamu yararınadırlar, otoyolların ise özel kullanımı söz konusudur, bu nedenle maliyetlerin büyük kısmı kamunun sırtına yüklenir.

  18. Otoyol gibi okul da, ilk bakışta tüm kullanacak kişilere açıkmış izlenimini verir. İşin aslında okulun hizmet verdikleri, kayıtlarını sürekli yenileyenlerdir. Okullar,öğrenmenin bir programlı öğretimin sonucu olduğu biçimindeki yapay varsayım üzerine kurulur.

  19. HERŞEY ÖYLESİNE AKIL ALMAZ, AMA ÖYLE TUTARLI Kİ… Çağımızdaki eğitim bunalımını aşmak için, eğitimi yönlendirecek yöntemler yerine halkın kendiliğinden öğrenme düşüncesini ele almak gerekiyor. Günümüzde kendini özgür görüşlü bir öğretmen sayan sınıf görevlisine her yandan saldırılar söz konusudur. Özgür okul akımı, disiplini doktrine etme ilekarıştırdığından bu kişiyi yıkıcı bir otorite konumuna sokmuştur.

  20. Sonuçta şu açığa çıkıyor: zorunlu öğrenim ‘‘hür teşebbüs olamaz”. Illich’e göre Amerika’nın genç kuşakları zorunlu eğitim işine girişmesi boş bir davranıştır. Geleneksel okulların bu işi yapamayacağı görülmekte, özgür okul akımı geleneksel olmayan eğitimcilere çekici gelmekte, ancak bu eninde sonunda geleneksel okul ideolojisinin desteğinde olmaktadır.

  21. Amerikan okul sistemine bir kanatta davranışçılardan, ötekinde radikal eğitimcilerin yeni kuşağından gelen eleştiriler taban tabana karşıt durmakta. Davranışçılar ‘’kişisel öğrenme paketleri aracılığı ile kendinden amaçlı öğretimin başlatılması’’ konusundaki eğitim araştırmalarını destekliyorlar. Karşıt olan bu iki düşüncenin kamu okul sisteminin aslında birbirini tamamlayan iki amacı olduğu görülmektedir. Okullar, bir yanda toplumsal denetimin öte yanda özgür işbirliğin baş kahramanı olmuşlardır; bu iki özellikte yüksek düzeyde organlaşmış ve sorunsuz çalışan bir beden olarak algılanan ‘’iyi toplum’a’’ hizmet ederler. Yoğun kentleşmenin etkisiyle çocuklar, okullar tarafından işlenip endüstriyel makineye sokulacak doğal kaynaklar olarak görülmeye başlamıştır.

  22. Amerikan sistemi içindeki uzmanlaşması sayesinde bireysel gereksinmeleri karşılanan işbirlikçi insanın üretilmektedir. Bu alternatifler Illich’in “okullandırılmış toplum” görüşünün daha ilerletilmesine yöneliktir. Eğitim geliştiriciler eğitim kurumlarını kendilerinin ürettikleri programları emen huniler olarak düşünmektedirler. Illich için bu huniler ne olursa olsun fark etmez, ister sınıf, ister TV alıcısı, isterse bir özgür bölge. Aynı şekilde paketler yeterli ya da yetersiz olsunlar, sıcak yada soğuk olsunlar yine bir ayrım yaratmaz. Illich’e göre asıl önemli olan eğitimin, bir eğitimcinin yürüttüğü kurumsal işlemin sonunda kazanıldığının düşünülmesidir.

  23. OKULA ALTERNATİF: ÖĞRETİM AĞLARI Illich öğrencilere bir şey öğretebilmek için, zaman ve istek sağlamak üzere zorlama ya da ödüllendirmede bulunan öğretmenleri beslemek yerine kendi kendini güdüleyen öğrenimi desteklemeliyiz. Tüm eğitsel programları öğretmen denen huni aracılığı ile öğrencinin kafasına sokmak yerine, kişiye dünya ile yeni ilişkiler kurma olanağı sağlayabiliriz. Okul ile öğrenimi ayırt eden genel özellikleri ele alıp bir çok kişiye yanıt verebilecek dört ana eğitim kurumunu belirledi.

  24. Bir karşı çıkış: Hiçbir yere varmayan köprüler kimin işine yarar ki? Temel anlamda okullar herhangi bir yönetim ya da dini örgütün ürettiği ideolojiye bağlı değillerdir. Öteki temel kuruluşlar bir ülkeden ötekine değişebilir; örneğin Aile, parti, basın. Ancak her yerde okulun yapısı aynıdır ve de okulun gizli müfredatı her yerde aynı etkiye sahiptir.

  25. Yeni Tür Eğitim Kurumlarının Genel Özellikleri İyi bir eğitim sisteminin üç amacı olmalıdır: Bir şeyi öğrenmek amacındaki insanlara gerekli kaynakları sağlayabilmek; Bir şeyler bilenlere onlardan öğrenmek isteyenlere bilgilerini paylaşmak üzere yardımcı olmak; Ve son olarak bir konuyu kamuoyuna duyurmak isteyenlere girişimlerinin duyulması olanağını vermek. Öğrenciler zorunlu bir müfredata uymak zorunda bırakılmamalı bir diploma ve benzeri belgeler nedeniyle bir ayrım yapılmamalıdır.

  26. Dört Örgün Çalışma Yeni eğitim kurumlarının planlanmasına başkan ya da başbakanın yönetim amaçları ile başlamamalı, ne profesyonel eğitimcilerin öğretim amaçları ne de şu veya bu sınıfın öğretim amaçları başlangıç noktası olmalıdır. Sorulacak soru “insanlar bir şeyler öğrenmek için ne tür kişiler ve nesnelerle ilişkiye girmek isterler?” Eğitsel kaynaklar genellikle eğitimcinin müfredata yönelik amacına uygun olarak tanımlanır. Illich tam tersini yapmayı öneriyor, öğrenciye kendi amaçlarını belirleyip bunlara ulaşmasına yardım edecek her türlü kaynağa erişebilmesini sağlayacak dört değişik yaklaşımı tanımayı öneriyor:

  27. 1.Eğitsel amaçlara yönelik kaynak hizmetleri: 2.Beceri değişimi: Bu, birtakım becerileri öğrenmek isteyen kişilerin başvurması için bunları öğretebilecek kişileri adresleriyle birlikte listeler halinde düzenleyip değişime açmak olanağı sağlayacaktır. 3.Eşleme: Bu bir kişinin öğrenmek istediği konuda aynı konuyu araştıracak bir eş bulmak üzere başvuracağı bir iletişim ağıdır. 4.Serbest eğiticilere yönelik kaynak hizmetleri: Belli konularda eğitim verebilecek profesyonelleri, ek iş yapanları ve bağımsız girişimcileri tanıtım ve çalışma koşullarıyla gösteren bir kılavuzla bu sağlanabilir.

  28. Eğitsel Amaçlara Yönelik Kaynak Hizmetleri Öğrenim açısından nesneler temel kaynaklardır. Bu açıdan çevrenin niteliği ve insanın çevresiyle ilişkisi kendiliğinden ne kadar öğrenebileceğini belirler. Temel öğrenim ya bilindik nesnelerin özle kullanımını ya da eğitsel amaçlarla yapılmış özel nesnelerin kolay ve güvenilir kullanımını gerektirir. İlkine örnek verecek olursak bir garajda bir makineyi söküp takmak ve işletmek konusundaki özel hakkı gösterebiliriz. İkinci için bir abaküsü, bir bilgisayarı, bir botanik bahçesini ya da üretimden alınarak tümüyle öğrencilere sunulmuş bir makineyi kullanma konusundaki genel hakkı örnek olarak verebiliriz.

More Related