1 / 56

Modern yönetim yaklaşımı

Modern yönetim yaklaşımı. Modern yönetim yaklaşımları, II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1950-60’lı yıllarda gelişme göstermiştir. Neoklasik yönetim yaklaşımına paralel gelişme göstermiştir. Bu yaklaşımın temelini oluşturan akımlar sistem yaklaşımı ve durumsallık yaklaşımıdır.

iona-abbott
Télécharger la présentation

Modern yönetim yaklaşımı

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Modern yönetim yaklaşımı • Modern yönetim yaklaşımları, II. Dünya Savaşı’ndan sonra 1950-60’lı yıllarda gelişme göstermiştir. • Neoklasik yönetim yaklaşımına paralel gelişme göstermiştir. • Bu yaklaşımın temelini oluşturan akımlar sistem yaklaşımı ve durumsallık yaklaşımıdır.

  2. Sistem yaklaşımının doğuşu • 1950’lerden günümüze kadarki dönem bir sentez ve gelişme dönemidir. • Psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi bilimlerin gelişmesinden ve sistem kavramından yararlanılmıştır. • Çağdaş yönetim ve organizasyonlar, sistem yaklaşımlarından esinlenerek tasarlanırlar.

  3. Sistem yaklaşımının doğuşu • Bu teorinin en önemli özelliği, analitik bir temele sahip olmasıdır. • Organizasyonların karmaşık yapıya sahip olması kesin kurallarla yönetilmesini zorlaştırdığı için yeni boyutlar gündeme gelmeye başlamıştır. • Sistem anlayışı çok eskilere dayanmaktadır.

  4. Sistem yaklaşımının doğuşu • Sistem kavramının önemi, Hawthorne araştırmalarından anlaşılmıştır. • İlk olarak biyoloji biliminde ele alınmıştır. • Ludwig Von Bertalanffy tarafından “Genel sistem teorisi”nde her olayı belli bir çevre içinde başka olaylarla ilişkili olarak incelemenin olayları anlama, tahmin ve kontrol etme açısından daha etkin olduğu ileri sürülmüştür.

  5. Modern Yönetimin İlkeleri • Klasikler örgütü sadece biçimsel olarak, neoklasikler ise doğal olarak incelemişlerdir. Hâlbuki örgütler böyle ayrıştırmak yerine bir bütün olarak incelenmelidir. Bu, modernlerin sentez özelliğidir. • Klasikler akılcılıkla (bilimsel yöntemlerle) neoklasikler ise sınırlı deneyimlerle yola çıkmış ve örgütü bölümlere ayırarak tek bir yanını incelemişlerdir. Oysa örgütü bütün olarak düşünüp sorun çözme metodolojisi uygulanmalıdır.

  6. Modern Yönetimin İlkeleri • Her örgüt bir sistemdir. Her sistemin de alt sistemleri vardır • Her örgüt bir çevre içindedir ve örgüt çevreden mutlaka etkilenmektedir • Modern yönetim kuramı klasikler ve neoklasikler gibi sadece ticari örgütleri değil, sosyal örgütleri de yapısında toplayarak bunları analiz eder, yaptırım ve bildirimlerde bulunur.

  7. SİSTEM YAKLAŞIMI • Sistem: birbirine bağımlı olan iki veya daha fazla parça ve alt sistemlerden oluşan, çalışma ve özellikleri itibariyle belirli bir sınırı olan örgütlenmiş ve bölünmez bir bütündür. Sistemi oluşturan 3 ana nokta: • Parçalar mutlaka birbiriyle ilişkili olacak, • Parçalar mutlaka birbiriyle uyumlu olacak, • Çalışırken bir bütün oluşturacaklar.

  8. Sistem kavramı ve özellikleri • Alt birimlerden oluşur. • Alt birimler arasında tanımlı ilişkiler vardır. • Belirli bir amacı gerçekleştirmeye yöneliktir. • Belirli bir sınırı vardır. • İç ve dış çevresi vardır. • İç ve dış çevre ile etkileşim içindedir. • Girdileri, işleyişi, çıktıları, dengesi ve denetimi vardır. • Anlamlı bir bütündür.

  9. Sistem yaklaşımı • Temelinde sistem olarak ele alınan bütünün amacını gerçekleştirmesi vardır. • Önemli olan bütündür, parçalar bu bütüne katkıda bulunduğu ölçüde önemlidir. • Yönetimde sistem yaklaşımı denildiği zaman, yönetim olaylarını ve bu olayların meydana geldiği birimleri birbiriyle ilişkili bir şekilde ele alan yaklaşım anlaşılmaktadır.

  10. Sistem yaklaşımı • Örgütsel sistemi oluşturan parçalar olarak; • insan unsuru (çalışanlar), • makineler, maddi kaynaklar, görevler (görev tanımları), • formal yetki ilişkileri ve küçük informal gruplar sayılabilir. • Bütün bu parçalar, örgütün amaçlarını gerçekleştirmek üzere iletişim ve karar verme süreçleriyle birbirlerine bağlanmışlardır. Örgüt ana sistemdir.

  11. Sistem yaklaşımı • Yönetimde sistem yaklaşımını kullanmanın sağladığı üstünlükler; • Klasik yönetim teorisinin katılığı ve kapalılığından kurtulmanın mümkün hale gelmesi • Neo-Klasik yönetim teorisinin bulgularını daha etkili bir şekilde uygulamaya olanak hazırlamıştır. • Kendi sisteminin bağlı olduğu alt sistemleri ve çevre koşullarını da anlama imkanı vermiştir. • Kendi sisteminin amaçlarını, daha geniş bir sistemin amaçlarıyla ilişkilendirme fırsatı vermiştir.

  12. Basit Sistem Modeli SİSTEMİN DIŞ ÇEVRESİ GİRDİ İnsan gücü, mal, enerji, hizmet, teknoloji, kalite, hammadde, maliyet, bilgi üretim süresi,… MAL VE HİZMET ÜRETİM SÜRECİ (Girdileri çıktılara dönüştürme süreci) Sistemin sınırları Sonuçlarla hedeflerin görüntülenmesi : Geri bildirim

  13. Sistem Nasıl Çalışır? • Girdi: Her sistemin bir girdisi vardır. Üretim işletmeleri için bu girdi hammaddedir. Çıktı kalitesi için girdinin kalitesi son derece önemlidir. • Süreç: Bütün analizlerin yapıldığı, girdilerin işlendiği bir yoğrulma aşamasıdır. Sürecin içinde örgütün kültürü (genel olarak yapılan işlerdeki tarz) ve iklimi (örgütün havası) vardır. Süreç doğru çalışmadığı zaman örgütsel bozukluklar başlar

  14. Sistem Nasıl Çalışır? • Çıktı: Çıktılar işletmenin hayatını devam ettiren ana noktalardır. Süreç sonunda + veya –çıktı olarak iki türlü çıktı alınabilir. Çıktı + ise girdi pozitiftir ve süreç de olumlu işlemiştir. Ancak çıktı – ise sorun büyüktür + (pozitif) girdi - + (pozitif) süreç - + çıktı + (pozitif) girdi - - (negatif) süreç - - çıktı - (negatif) girdi - - (negatif) süreç - - çıktı - (negatif) girdi - + (pozitif) süreç - + çıktı

  15. Sistem yaklaşımı ile ilgili temel kavram ve özellikler • Sistem ve alt sistemler • Kapalı ve açık sistemler • Her sistem bir çevrede faaliyet gösterir • Sistemin sınırları • Entropi-Negatif entropi (Negentropi) • Değişkenler ve parametreler • Dengeli durum ve dinamik denge • Girdi-çıktı ve geri besleme • Değişik girdi-çıktı ilişkisi

  16. Sistem ve Alt Sistem İlişkisi • Her sistem, kendini meydana getiren daha küçük sistemlerden oluşur • Mekanik, biyolojik ve sosyal bütün sistemlerin çeşitli alt sistemleri vardır. • İşletme sistem, pazarlama onun alt sistemidir. • Sistem hiyerarşisi: • Süper sistem • Supra sistem • Sistem • Alt sistem

  17. Açık ve kapalı sistemler • Her sistem, belirli bir çevrede faaliyet gösterir. • Eğer sistem ile sistemin içinde faaliyet gösterdiği çevre arasında enerji, malzeme ve bilgi-alışverişi varsa bu tür sistemler açık sistem olarak adlandırılır. • Biyolojik ve toplumsal sistemler açık sistemlerdir.

  18. Açık ve kapalı sistemler • Açık sistemlerin özellikleri: • Büyüme yeteneği. • Diğer sistemlerden girdi alır, ürüne dönüştürür, çıktı verirler. • Kendilerini koruma eğilim ve yeteneği. • İç ve dış çevreleriyle etkileşim. • Bir başka sistemin alt veya üst sistemidirler.

  19. Açık ve kapalı sistemler • Kapalı sistemler, çevresiyle etkileşim ya da girdi-çıktı alış verişi olamayan sistemlerdir. • Kendi başına süreklidir ve dışarıdan enerji ve kaynak almaz. • Çevreleriyle ilişki içine girmeye ihtiyaçları yoktur. • Kalorifer, klima, çalar saatler yarı kapalı sistemlere örnektir.

  20. Doğal-Yapay Sistemler • Büyüklüğü, amacı, yapı ve işleyişi insan tarafından tasarlanmayan sistemler doğal sistemlerdir. • Güneş sistemi • Büyüklüğü, amacı, yapı ve işleyişi insan tarafından tasarlanan sistemler yapay sistemlerdir. • Bilgisayarlar

  21. Çevre • Bir sistemin içinde faaliyet gösterdiği ortam anlamında kullanılır. • Sistemin sınırları dışında kalan her şey çevreyi oluşturur. • Çevrenin önemi, sistemi ve işleyişini etkileyecek potansiyeli taşımasından ileri gelmektedir.

  22. Sistemin sınırları • Sınır, sistemin iç yapısına ilişkin değişkenleri, sistemin çevresine ilişkin faktörlerden ayırır. • Sistemin nerede başlayıp nerede bittiğini gösterir. • Sosyal sistemlerde, örneği örgütlerde sınırları belirlemek zordur.

  23. Sistemin Kesin Sınırları vardır • Her sistemin, bir sınırı ya da bir büyüklüğü vardır. Sistemin büyüklüğü, onun gücünü gösterir. Kapalı sistemlerde sınırlar katı olduğu için, bu sistemlerin kendiliğinden büyümesi beklenemez. Oysa, açık sistemler, değişik yol ve yöntemlerle büyüyüp güç kazanabilirler. Aşağıdaki şekil, başlıca büyüme türlerini simgelemektedir:

  24. Değişkenler ve Parametreler • Bütün sistemlerde sistemin yapısını ve işleyişini etkileyen faktörler vardır. • Bu faktörlerden sistem içinde olanlara değişken, • Sistem dışında olanlara parametre denir.

  25. Sistemin çevresi • İşletmenin yakın çevresi • İşletme çalışanları, • İşletmenin kullandığı teknoloji, • İşletme ortakları, • İşletmenin tüketicileri, • İşletmenin rakipleri • İşletmenin dış çevresi • Ekonomi • Devlet • Kanunlar, • Çok uluslu işletmeler • Küresel ekonomi • Küresel bilgi ağı

  26. Sistemin bozulması - ENTROPİ • Entropi, sistemlerin bozulma eğilimlerini ifade eder. • Bozulan sistemin dengesini yeniden kurmak için gerekli önlemlerin alınması gerekir (negentropi-olumsuz entropi). • Aksi taktirde, sistem giderek dengesini yitirir, karışıklık ve aksamalar artar, faaliyetler anlamını yitirir ve sistem tamamen durur.

  27. Sistemlerde dengeli durum ve dinamik denge • Açık sistemlerde dinamik bir denge vardır. Bunu sağlayan geri beslemedir. Bu durum olumsuz entropi ile ilgilidir. • Sistemlerin değişen çevre koşullarına uyum gösterme yeteneğine DİNAMİK DENGE denir.

  28. Girdi, Çıktı ve Geribesleme • Girdi, sistemin belirli bir düzeyde faaliyet gösterebilmek için çevresinden aldığı her şeydir. Bu girdiler belirli bir teknolojik düzeyde (process, süreç) çıktı haline (mal veya hizmet) çevrilir. Çıktılar da tekrar sistemin dışındaki çevre faktörlerine verilir. Geri besleme, yukarıdaki akışın normal ve kesintisiz olmasını sağlamak amacıyla çıktı ve süreç safhalarından girdi safhasına doğru olan bir bilgi ve veri akışını ifade eder. Bu akış sistemin dengeli durumunu koruması açısından önemlidir.

  29. Girdi, Çıktı ve Geribesleme Şu hale göre input-süreç-output-feedback akışı sayesinde açık sistemler hem dengeli duruma ulaşırlar, hem de çevresel değişmelere göre dinamik bir denge gösterirler. Bunu sağlayan geri beslemedir. Geri besleme sayesinde sistem faaliyetlerini değerleme ve gerekirse ayarlama imkanını bulur.

  30. Sistem türleri • Mekanik-biyolojik-sosyal sistemler • Deterministik ve probabilistik sistemler • Uyumcu-öğrenen sistemler

  31. Mekanik-biyolojik-sosyal sistemler • Mekanik sistemler kapalı ya da açık sistemlerdir. Entropiye maruz kalır. (Otomobil, bilgisayar, saat) • Biyolojik ve sosyal sistemler ise açık sistemlerdir. • Biyolojik sistemler de açık sistemler olmasına rağmen bir süre sonra entropi etkisi ile faaliyetlerini durdururlar. (bitkiler, hayvanlar, insanlar) • Organizasyonlar sosyal sistemlerdir. (aileler, dernekler vb)

  32. Deterministik ve probabilistik sistemler • Bir sistem verilen talimat doğrultusunda faaliyetini sürdürüyorsa, çıktı önceden tahmin edilebiliyorsa ve çıktı da bir değişme beklenmiyorsa deterministik sistemdir. • Çıktı değişir bir özellik gösteriyorsa, şans olayına bağlı olarak çıktının alacağı değer değişiyorsa probabilistik sistemdir.

  33. Sistem kompleksliği Deterministik ve probabilistik sistemler

  34. Uyumcu-öğrenen sistemler • Eğer bir sistem çevresi ile olan bilgi alış-verişi sonucu çevredeki değişmelere göre kendi işleyişini değiştirip çevresi ile dengeyi koruyorsa bu sistemlerden söz edilir.

  35. Bir sistem olarak organizasyon • İşletme sistemi hem yapay hem de çevresinden olumlu ya da olumsuz olarak etkilenen açık bir sistemdir. • Yönetim kararları, iç çevre değişkenleri ve dış çevre değişmezlerinin etkisinde alınır.

  36. Sistem yaklaşımının başlıca süreçler ve ilgili değer yargıları açısından özelliği Tablo, sistem yaklaşımının özelliğinin klasik ve neo-klasik yönetim teorileri ile birlikte ve karşılaştırmalı olarak incelemesini göstermektedir.

  37. Sistem yaklaşımının yönetim bilimine katkıları • İç ve dış çevre koşulları. • İşletmeye bütün bir sistem olarak bakış. • Alt ve üst sistemin uyum zorunluluğu. • Sinerji kavramı. • Birbirini destekleyen fiziksel, finansal, bilgi akımı. • Çevresel değişikliklere uyumda bazı köklü değişiklik gerekliliği.

  38. SİSTEM OLARAK OKUL • OKULA UYGULAMA • Eğitimin çok yönlü bir girişim oluşu ve örgütlerin çok gruplu bulunuşu, bu örgütlere • sistem yaklaşımını zorunlu kılmaktadır (Bursalıoğlu, 1978). Kuşkusuz, sistemci • görüşler, genel yönetime olduğu kadar eğitim yönetimine de yeni bir anlayış getirmiş ve

  39. SİSTEM OLARAK OKUL eğitim kurumlarının açık bir toplumsal sistem olarak incelenmesine yol açmışlardır. (Kaya, 1979). • Okul, açık bir toplumsal sistem olarak çevresinden ve bir alt okuldan girdiler alır, • bunları işleyerek çevreye ve üst okullara verir (Şekil 2).

  40. SİSTEM OLARAK OKUL • Okulun girdileri: İnsan (öğrenci, öğretmen/öğretim elemanı, öğretime yardımcı • personel, yönetici, idari personel vs.), bilgi (amaçlar, ilkeler, değerler, programlar vs.), • teknoloji (bilgisayar, görsel-işitsel araçlar, makineler, diğer öğretim araç-gereçleri vs.), • finansman (genel ve özel bütçeden devlet katkıları, yardım, bağış, vakıf, döner sermaye

  41. SİSTEM OLARAK OKUL • İşleme (değişim/dönüşüm) Süreci: İnsan (öğretmen/öğretim elemanı, öğretime • yardımcı personel, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı vb., yönetici, idari personel), • yapı (sınıf düzeyleri, bölümler, örgütsel hiyerarşi, vs.), yönetim (yönetim görevleri, • süreçleri, işlemleri vs.), eğitim öğretim süreçleri, fiziki yapı ve teknoloji (binalar, • sınıflar, laboratuarlar, atölye/işlikler, resim-müzik-spor salonları, kütüphane, bilgisayar, • görsel-işitsel araçlar, makineler ve diğer araç ve gereçler, vs.).

  42. SİSTEM OLARAK OKUL • Çıktılar: Eğitilmiş öğrenciler, ürünler (gazete, dergi, kitap, malzeme vs., hizmetler (proje, toplantılar-panel, sempozyum vb.) vs., para (vakıf, döner sermaye vs.). • Bir açık sistem olarak okul girdi-işleme-çıktı doğrusal çizgisinden sonra çıktılar için enformasyona ihtiyaç duyar. Bunu da dönüt (geri bildirim, geri besleme) yoluyla sağlar. • Okul aldığı dönüt yolu kendisi besleyerek, daha başarılı olacak ve böylelikle varlığını geliştirerek sürdürecektir.

  43. SİSTEM OLARAK OKUL • Açık sistemi girdi-işleme-çıktı-geri bildirim biçimindeki çembersel bir modelle okula uyguladıktan sonra, onu karakterize eden bazı kavramların da okula uygulanması gerekir. Sistemin açıklığı okula uygulandığında, okulun özellikle öğrenci girdisi bakımından her öğrenciye açık olması demektir. Zorunlu öğrenim basamağında okul her öğrenciyi almak durumundadır. Eğer okul girdilerin tamamını alabilecek kapasiteye sahip değilse ya da istihdam talebi azsa, sistem sınırları ile onları seçme ve eleme işlemine tabi tutar.

  44. SİSTEM OLARAK OKUL ÖSYM, Anadolu Liseleri Sınavları bunlara örnek gösterilebilir. Diğer taraftan, yönetim açısından yönetilenlerin karara katılması da sistemin açıklığına ilişkindir. Bir okulda bulunan öğretmen/öğretim elemanı ile diğer personelin yanında öğrencilerin, hatta okulun dış çevresinden gelen öğrenci velisi, dernek/sendika başkanı, yerel yöneticiler gibi kişilerin okulun yönetimine katılması, okulun açıklık derecesini belirler.

  45. SİSTEM OLARAK OKUL Okullar çevrelerine uyum sağlayabilmek için yenilik ya da reform yapmak zorundadırlar. Bu konu aynı zamanda çevrenin de okuldan beklentisidir. Okul da bu beklentiye tepki vermek zorundadır. Bu durumu bir taraftan uyum mekanizması yolu ile sağlarken, diğer taraftan da dinamik dengeler oluşturması gerekir. Bunu yaparken enerji kaybederler. Okul bu kaybı gidermek için dış çevreden tanınmış ve kaliteli kişileri okula çekmeye çalışırlar.

  46. SİSTEM OLARAK OKUL Bunun için gerekirse sistem ödüllerini devreye sokarlar. Eğitim • sistemimizde bu durum daha çok özel okullar ile üniversitelerde görülmektedir. Okul,kayıplarının bir kısmını da mezunlarını sisteme katmak, yani negatif entropi yolu ile sağlar. Eğitim sistemlerinde negatif entropi ile eleman sağlama en çok üniversitelerde görülür. Yeterli girdinin öğretim personeli bakımından sağlanamaması, hem öğretmenlerin hem de öğretim elemanlarının kalabalık sınıflarda ve çok sayıda derse girmelerini gerektirmekte; bu da, özellikle üniversitelerin araştırma görevini aksatmakta ve sistemin aşınmasına neden olmaktadır.

  47. SİSTEM OLARAK OKUL • Bir okul sisteminin amaçları çevresinin sosyal, ekonomik ve politik ihtiyaçlarına göre şekil alır. Okul bu ihtiyaçlara yönelik olarak yeni amaçlar, bunlara bağlı olarak da yeni bilgi, beceri ve davranışlar üretmek durumundadır. Okul sisteminin bu tür değişmeleri izleyecek ve onları karşılayacak araştırma-geliştirme çalışmalarına girmesi, bunun içinde alt sistemlerinde ilgili birimleri oluşturması gerekir. Okulun araştırma birimleri bunu yaparken en çok çevreden alacağı dönütler yolu ile elde edeceği enformasyondan Yararlanır.

  48. SİSTEM OLARAK OKUL • Okul bir sistem olarak çevresine uyum sağlayabilmek için çevreden gelen beklentileri dış perspektif açısından görmeye çalışır. Diğer taraftan, okul, sistem içindeki beklentileri de iç perspektif açısıyla değerlendirir ve kararlarına katar. sistem perspektifi, dönüt yolunun işletilmesine paralel çalışır. Bunun için, dışa ve içe bakış olan sistem perspektifi sistem açıklığının en önemli göstergelerinden biridir. Okulun amaçlarının en önemlilerinden biri de, aldığı öğrenciyi çevresinden farklılaştırmaktır.

  49. SİSTEM OLARAK OKUL Eğitim sistemimizin amaçları arasında yer alan, “Türk milletinin millî, ahlakî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini öğrenciye benimsetme, korutma ve geliştirme” konusu da okulda gerçekleşeceğine göre; okul, farklılaştırmanın hangi hususlarda, ne zaman ve nasıl yapılacağını iyi tartmak zorundadır. Burada ayırt edilecek bir nokta da, farklılaştırma görevinin sadece öğrenciyi çevre geleneklerinin etkisinden kurtarmayla sınırlı olmadığıdır.

More Related