1 / 68

TİCARET HUKUKU BİLGİSİ

TİCARET HUKUKU BİLGİSİ. Anonim Şirket Denetim Esas Sözleşme Değişiklikleri Pay ve Pay sahipliği. Anonim Şirketin Denetimi.

Télécharger la présentation

TİCARET HUKUKU BİLGİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TİCARET HUKUKU BİLGİSİ Anonim Şirket Denetim Esas Sözleşme Değişiklikleri Pay ve Pay sahipliği

  2. Anonim Şirketin Denetimi • Yeni TTK’da denetçiler anonim şirketin organı olmaktan çıkarılmış, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek şirketlerin bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesi esası öngörülmüştür. • TTK’da iki tür denetçiye yer verilmektedir. Bunlar; • Denetçi (hesap denetçisi), • Özel denetçi • Bahsedilen denetçi türleri yalnızca anonim şirketlerin değil sermaye şirketlerinin (limited, sermayesi paylara bölünmüş (paylı) komandit) tamamı için geçerlidir. (TTK md. 565; md. 635).

  3. Denetim Esasları • TTK’da denetim yükümlülüğüne uyulmaması hali için ağır bir hukuki sonuç da öngörülmüş ve denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun düzenlememiş hükmünde sayılacağı belirtilmiştir (md. 397, f. 2). • Denetime tabi şirketlerin hangileri olduğu Bakanlar Kurulu tarafından yayınlanan 2012/4312 sayılı Kararı ( RG 23.01.2013, S. 28537) dikkate alınarak belirlenecektir.

  4. Denetçilik Sıfatı • Denetçiler Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca bağımsız denetim yapmak üzere yetkilendirilen bağımsız denetçi veya ortakları bağımsız denetçi olan sermaye şirketlerini ifade eder (md. 400, f. 1). Kurum tarafından yetkilendirilecek kişilerin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir yetkisine sahip olması gerekmektedir.

  5. Denetimin Konusu • Şirketin ve topluluğun finansal tabloları ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimi; • Envanterler de dahil olmak üzere, finansal tabloların, Türkiye Denetim Standartları kapsamında muhasebe iç denetimlerinin, • Riskin erken teşhisi ve yönetimi komitesinin yönetim kuruluna vereceği raporların, • Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimini • kapsayacaktır.

  6. Denetimin Kapsamı • Bunun yanında, şirketin ve topluluğun finansal tablolarının ve yönetim kurullarının yıllık raporlarının denetimi; Türkiye Muhasebe Standartları ile Kanuna ve esas sözleşme hükümlerine uyulup uyulmadığının incelenmesini de kapsayacak ve denetleme sırasında elde edilecek bilgilerle finansal tabloların ve yönetim kurulu yıllık raporlarının uyum içinde olup olmadığı düzenlenecek raporda açıklanacaktır (TTK md. 398, f. 1, 2). • TTK’na göre denetleme, Kamu Gözetim, Muhasebe ve Denetim Startları Kurumunun belirlediği esaslar bağlamında, denetçilik mesleğinin gerekleriyle etiğine uygun bir şekilde ve özenle gerçekleştirilir. Denetleme, şirketin ve topluluğun malvarlıksal ve finansal durumunun dürüst resim ilkesine (TTK md. 515) uygun olarak yansıtılıp yansıtılmadığını, yansıtılmamışsa sebeplerini, dürüstçe belirtecek şekilde yapılır (TTK md. 398, f. 1).

  7. Denetçinin Seçimi ve Atanması • TTK denetçinin görevlendirilmesi konusunda üç yöntem öngörmektedir. Bunlar, • Şirket genel kurulu tarafından seçilme • Yönetim kurulu tarafından seçilme • Mahkeme tarafından atanma • Bunlardan birincisi asıl yöntemi oluştururken, diğer ikisi istisnai hallere mahsustur.

  8. Mahkeme Tarafından Seçilme • TTK md. 399, f. 1’e göre, denetçi, şirket genel kurulu tarafından seçilecektir. Kanunda ilk denetçinin esas sözleşme ile atanması yöntemi tercih edilmemiştir. Bu sebeple şirketin tüzel kişilik kazanmasının hemen ertesinde toplantı gerçekleştirmesi ve ilk denetçiyi ataması gerekmektedir. • Kanuna göre denetçinin, her faaliyet dönemi ve her halde görevini yerine getireceği faaliyet dönemi bitmeden seçilmesi gerekir (md. 399, f. 1). Bu itibarla, denetçi seçimi, her faaliyet dönemi için ayrı ayrı yapılacaktır. Bir başka ifadeyle, birden fazla faaliyet dönemi için denetçi seçimi mümkün olmayacaktır.

  9. Yönetim Kurul Tarafından Seçilme • Denetçinin yönetim kurulu tarafından seçilmesi ise istisnai bir yöntemdir. Genel kurulca seçilen denetçi, denetleme sözleşmesini, haklı bir sebebin varlığında veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir (md. 399, f. 6). Denetçinin fesih ihbarında bulunması durumunda, şirket yönetim kurulu hemen geçici bir denetçi seçmek ve seçtiği denetçiyi de genel kurulun onayına sunmak zorundadır (TTK md. 399, f. 9).

  10. Mahkeme Tarafından Seçilme • Denetçinin mahkeme tarafından atanması da bir diğer istisnai yoldur. Faaliyet döneminin dördüncü ayına kadar genel kurulun denetçi seçmemesi veya seçememesi durumunda da, denetçi, yönetim kurulunun, yönetim kurulu üyelerinden herhangi birisinin ya da herhangi bir pay sahibinin talebi üzerine, mahkeme tarafından atanacaktır. Aynı esas denetçinin sözleşmeyi feshetmesi, görevlendirme kararının iptal olunması veya butlanına ya da denetçinin kanuni sebeplerle veya diğer herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi veya görevini yapmaktan engellenmesi hallerinde de geçerlidir. Mahkemenin bu konuda vereceği karar kesindir (md. 399, f. 6).

  11. Fesih Davası • Diğer yandan, TTK, şirket yönetim kurulu ile azınlığa, genel kurulca seçilen denetçinin görevden alınması ve yerine yeni denetçi atanmasını talep hakkı da tanımıştır. Buna göre, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi; yönetim kurulunun ya da azınlığın talebi üzerine, başka bir denetçi atayabilecektir (md. 399, f. 4). Ancak, azınlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda karşı oy vermiş, karşı oyunu tutanağa geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri, şirketin pay sahibi sıfatını taşıyor olması gerekir (md. 399, f. 5). Yönetim kurulu tarafından açılacak görevden alma ve yeni denetçi atama davası için ise böyle bir zorunluluk aranmayacaktır.

  12. Denetçi Olması ve Denetim Yapması Yasaklananlar • TTK md. 400, f. 1’de yeminli mali müşavir, serbest muhasebeci mali müşavir, bağımsız denetleme kuruluşu ve bunun ortaklarından biri ve bunların ortaklarının yanında çalışan veya bu cümlede anılan kişilerin mesleği birlikte yaptıkları kişi veya kişilerin, bazı hallerin varlığında, ilgili şirkette denetçi olamayacakları öngörülmüştür. Burada gösterilen hallerde, denetçi ile şirket arasında bir ilişki bulunduğu görülür. • Süre konusunda getirilen bir kısıtlama da bulunmaktadır. On yıl içinde aynı şirkette toplam yedi yıl denetçi olarak seçilen denetçi üç yıl geçmedikçe denetçi olarak yeniden seçilemez. (TTK md. 400, f. 2).

  13. Denetçinin Düzenleyebileceği Rapor Çeşitleri • Üç tür denetim raporu düzenlenecektir: • Şirketin finansal tablolarına ilişkin denetim raporu • Yönetim kurulunun yıllık faaliyetlerine ilişkin denetim raporu • Riskin erken teşhisi ve yönetimi sistemine ve komitesine ilişkin denetim raporu

  14. Denetçi tarafından Verilebilecek Görüş Yazıları ve Yorum Davası • Denetçi denetimin sonucunu görüş yazısında açıklar. Görüş yazısı, denetim raporundan farklıdır ve üç türlü olabilecektir: • Olumlu görüş yazısı • Sınırlı olumlu görüş yazısı • Olumsuz görüş yazısı • Ayrıca denetçiye görüş vermekten kaçınma imkanı da getirilmektedir. Kaçınma olumsuz görüşün sonuçlarını doğurur.

  15. Olumsuz Görüş Yazısının Sonuçları • Olumsuz görüş yazılan hâllerde yönetim kurulu, görüş yazısının kendisine teslimi tarihinden itibaren dört iş günü içinde, genel kurulu toplantıya çağırır ve genel kurul yeni bir yönetim kurulu seçer. • Esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, eski yönetim kurulu üyeleri yeniden seçilebilir. Yeni yönetim kurulu altı ay içinde, kanuna, esas sözleşmeye ve standartlara uygun finansal tablolar hazırlatır ve bunları denetleme raporu ile birlikte genel kurula sunar. • Sınırlı olumlu görüş verilen hâllerde genel kurul, gerekli önlemleri ve düzeltmeleri de karara bağlar.

  16. Denetçinin Sorumluluğu • Şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumludur (md. 554, f. 1). • Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler (md. 555, f. 1). Birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü olmaları halinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olur (md. 557, f. 1). • Davacı birden çok sorumlu kişiyi zararın tamamı için birlikte dava edebilir ve hâkimin aynı davada her bir davalının tazminat borcunu belirlemesini isteyebilir (md. 557, f. 2). Birden çok sorumlu arasındaki başvuru, durumun bütün gerekleri dikkate alınarak hâkim tarafından belirlenir.

  17. Esas Sözleşme Değişiklikleri • Kanunda esas sözleşme değişikliği yanında, sermayenin artırılması ve azaltılması özel olarak düzenlenmiştir.

  18. Genel Esas Sözleşme Değişiklikleri • Esas sözleşmede yer alan hususlarda değişiklik yapılması veya yeni hükümler eklenmesi ya da mevcut hükümlerin tamamen veya kısmen çıkarılması, esas sözleşme değişikliğidir. • Şirket esas sözleşmesinin değişikliğine karar verme, genel kurulun devredilemeyen yetkilerindendir. Genel kurul bu yetkisini kullanırken belirli sınırlar içerisinde davranmak zorundadır. Bu anlamda esas sözleşme değişikliği emredici hükümlere, dürüstlük kuralına, anonim şirket ilkelerine, özellikle ortakların vazgeçilmez ve müktesep haklarına aykırı olamaz veya imtiyazlı pay sahiplerinin haklarına zarar veremez (md. 452).

  19. Değişiklik Teklifi ve İzin • Değişiklik için ilk olarak yönetim kurulu tarafından değişiklik teklifinin hazırlanması gerekir. Şirketin md. 333’te belirtilen Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın iznine tabi şirketlerden biri olması halinde, esas sözleşme değişikliği için de izin alınması gerekir. Bu anlamda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin alınması gereken anonim şirketler bankalar, sigorta, finansal kiralama ve factoring şirketleri, holdingler, döviz büfesi işleten şirketler, umumi mağazacılık yapan şirketler vb. olacaklardır. • İznin ardından, değişiklik taslağı ve değiştirilecek hükümler TTSG’de ve şirketin internet sitesinde ilan olunur (md. 453; md. 414, f. 1). Daha sonra konu usulüne uygun olarak toplanmış şirket genel kurulunda görüşülür ve niteliğine göre TTK’nun 421’nci maddesinde yer alan toplantı ve karar yetersayıları dikkate alınarak değişiklik kararı alınır (md. 453)

  20. İmtiyazlı Pay Sahipleri Genel Kurulu • Alınan kararın uygulanması "haklarını ihlal edecek nitelikte ise" imtiyazlı pay sahiplerinin kendi aralarında özel bir toplantı yaparak, genel kurul kararını onaylamaları gerekir (md. 454, f. 1). Aksi takdirde genel kurul kararı uygulanamaz. Son olarak kararın ticaret siciline tescili ve TTSG’de ilanı gerekir (md. 455). Ayrıca şirketin internet sitesinde de duyurulur (md. 455).

  21. Özel Esas Sözleşme Değişiklikleri • Esas sermaye artırımı • Esas sermayenin azaltılması

  22. Esas Sermayenin Artırılması • TTK’da sermaye artırımı, sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımı, iç kaynaklardan sermaye artırımı ve şarta bağlı sermaye artırımı olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. • Sermaye artırımına, esas sermaye sisteminde genel kurul; kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu karar verir (TTK md. 456, f. 2). • Sermaye artırımı, ticaret siciline tescil ile hüküm ifade eder (md. 456, f. 4; md. 355, f. 1). Sermaye artırım kararı üçüncü kişilere karşı tescilden önce hüküm ifade etmez (md. 456, f. 5; md. 455).

  23. Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımı. • Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımında şirkete dışarıdan ayni veya nakdi nitelikte yeni sermaye getirilmektedir. Şirkete getirilen veya taahhüt edilen yeni sermaye karşılığında, artırıma katılan kişilere yeni oluşan paylar verilmekte, böylece hem sermaye, hem payların sayısı artmaktadır. Şirket sermayesinin artması sonucu, şirket malvarlığında artırım ölçüsünde bir fazlalaşma gerçekleşmektedir. Bu yolla çıkarılacak paylardan, şirket sermayesindeki paylarıyla orantılı olarak alabilmeleri ve paylarının aşınmasını önlemeleri için, mevcut pay sahiplerine, yeni paylardan alma (rüçhan) hakkı tanınmıştır (md. 461). • Payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırılamaz. Sermayeye oranla önemli sayılmayan tutarların ödenmemiş olması ise sermaye artırımına engel teşkil etmez (md. 456, f. 1). • Sermaye taahhüdü yoluyla artırım Kanunda esas sermaye ile kayıtlı sermaye sistemi açısından ayrı ayrı ele alınmıştır.

  24. İç kaynaklardan artırım. • Bu yöntem TTK md. 463’te düzenlenmiştir. Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımında şirket malvarlığı artarken, burada malvarlığı aynı kalmakta; zaten malvarlığı içerisinde olan ve sermayeye eklenebilecek nitelikteki iç kaynaklar (yedek akçeler, önceki yıldan aktarılan kar, dağıtılmasına karar verilmemiş son yıl karı veya yeniden değerleme fonu), sermayeye eklenmektedir • Yeni paylar çıkarılarak yapılan artırımda, çıkarılan yeni paylar, mevcut pay sahiplerine bedelsiz (ödemesiz) olarak dağıtılır veya yeni pay çıkartılmaz mevcut payların nominal değerleri yükseltilir. • Her iki türde de ortak olan hususlar, önceki sermayenin tamamen yerine getirilmesinin aranmaması (md. 456, f. 1), ortakların taahhüdü gerekmemesi, imtiyazlı pay sahipleri kurullarının kararına ancak bunların durumu etkileniyorsa ihtiyaç duyulmasıdır.

  25. Şarta bağlı sermaye artırımı. • Türk hukukunda ilk kez yer verilen bir sermaye artırım şeklidir (TTK md. 463-475). Şarta bağlı sermaye artırımı, yeni çıkarılacak tahvillerin ve benzeri borçlanma araçlarının alacaklılarının şirketin pay sahiplerine dönüşmelerini amaçlayan, bu yolla şirkete sermaye sağlayan, yani finansmana yardımcı olan ve çalışanlar için pay senedi çıkarılmasına imkan veren bir sermaye artırım yöntemidir. • Yeni pay alımını kullanan kişilerin pay bedelleri kendilerine olan alacakla mahsup edilmektedir. Böylece şirketin sermaye alacakları, zaten kendisinde olan değerlerden karşılanmış olmaktadır. • Kayıtlı sermaye sisteminin aksine şarta bağlı sermaye artırımında genel kurul yönetim kuruluna herhangi bir yetki devrinde de bulunmamaktadır. Artırımın gerçekleşme zamanı üçüncü kişilerin kararına, yani şarta bağlı kalmaktadır.

  26. Esas Sermayenin Azaltılması • Anonim şirketleri esas sermayeyi azaltmaya yönelten iki temel neden vardır. Bunlardan birincisi, şirketin ihtiyacının üzerinde bir sermayeye sahip olması, diğeri ise mevcut bilanço açıklarının (zararların) kapatılmasıdır. • İmtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal edecek nitelikteki sermaye azaltımlarında bu payların sahiplerinin onayının alınması gerekir (md. 454, f. 1). Genel kurul esas sermayenin azaltılmasına karar verdiği takdirde, yönetim kurulu, bu kararı şirketin internet sitesine koyduktan başka, TTSG’de ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, yedişer gün arayla, üç defa ilan eder. İlanda alacaklılara, TTSG’deki üçüncü ilandan itibaren iki ay içinde, alacaklarını bildirerek bunların ödenmesini veya teminat altına alınmasını isteyebileceklerini belirtir. Şirketçe bilinen alacaklılara ayrıca çağrı mektupları gönderilir (md. 474, f. 1). • Sermaye, ancak alacaklılara verilen sürenin sona ermesinden ve beyan edilen alacakların ödenmesinden veya teminat altına alınmasından sonra azaltılabilir. Aksi halde alacaklılar şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde sermayenin azaltılması işleminin tescilinin ilan edilmesinden itibaren iki yıl içinde sermayenin azaltılmasının iptali davası açabilirler (md. 471, f. 1). İki yıllık dava açma süresi, hak düşürücü süredir.

  27. Sermayenin azaltılması yöntemleri. • Anonim şirketlerde esas sermayenin azaltılması; payların itibari değerlerinin düşürülmesi ya da sayılarının (yani payların birleştirilmesi veya yok edilmesi) suretiyle yapılabilir. Anonim şirket, aksine bir hüküm olmadıkça, bu yöntemlerden istediği herhangi birini seçerek sermaye azaltımına gidebilir.

  28. V Anonim Şirkette Pay ve Pay Sahipliği Kavramı • Payın Çeşitli Şekillerde Sınıflandırılması • Anonim şirkette pay sahipleri anonim şirkete para dışında değerler getirebilirler. Para dışında tüm bu değerler ayın olarak kabul edilir. Bunların değerlerinin biçilmesi gerekir (md. 343, f. 1) ve değerleri esas sözleşmede gösterilir.

  29. Oy Hakkı Olan - Oydan Yoksun Pay • TTK’na göre her pay, sahibine en az bir oy hakkı verir (TTK md. 434, f. 2, f. 1). Bu hükmün emredici olduğu ve TTK sisteminde oy hakkı bulunmayan pay oluşturulmasının mümkün olmadığı kabul edilmektedir. • Eski Sermaye Piyasası Kanunu’nda halka açık anonim şirketlerin, esas sözleşmelerinde hüküm bulunmak şartıyla, kar payı imtiyazı sağlayarak, oy hakkından yoksun paylar ihraç edebileceği kabul ediliyordu (eski SPK md 14A). Yeni düzenlemede bu yönde bir hüküm yer almamaktadır.

  30. İmtiyazlı Pay - Adi Pay • Esas sözleşmeye konularak bir kısım paylara, di­ğerlerine oranla ek ve üstün bazı haklar tanınabilir (TTK md. 478). Kar payı, tasfiye artığı dağıtımı ve sair hususlarda üstünlükle sağlanmış paylara imtiyazlı (ayrıcalıklı) pay, böyle bir üstünlük tanınmamış paylara ise adi pay denilmektedir. Oy hakkı akımından bir sınırlama bulunur. Buna göre bir paya en çok on beş oy hakkı tanınabilir. Ancak bu sınırlama, kurumlaşmanın gerektirdiği veya haklı bir sebebin ispatlandığı durumlarda uygulanmaz. • Oyda imtiyaz bazı hallerde kullanılamaz. Diğer bir ifadeyle bu hallerde imtiyazın etkisizleştiği görülür. Bu üç hal, esas sözleşme değişikliği ile ibra ve sorumluluk davası açılması halleridir (TTK md. 479, f. 3).

  31. Bedelli Pay - Bedelsiz Pay • Sermaye artırımlarında, artırılan sermaye şirket içi kaynaklardan (kar, yedek akçeler veya yeniden değerleme fonu) karşılanıyor ise, artırılan kısım karşılığı çıkarılan paylar için ortakların herhangi bir bedel ödemesi gerekmez. Bu paylara bedelsiz (gratis) paylar denir. Bedelsiz paylar sadece mevcut ortaklara dağıtılabilir • Buna karşılık, dış kaynaklardan sermaye artırımı yapılıyorsa, çıkarılacak yeni paylardan almak isteyen mevcut ortakların (bunların öncelik-rüçhan hakkı bulunmaktadır) ve üçüncü kişilerin, şirkete pay bedellerini ödemeleri gerekir. Bu paylara ise bedelli paylar denilir.

  32. Anonim Şirkette Pay Sahibinin Hakları ve Borçları • Anonim şirkette pay veya pay senedine sahip olan kişi pay sahibi diye adlandırılır. Ayrıca, şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin olarak kabul etmesi kanuni şart ve sınırlamalara tabidir.

  33. Pay Sahibinin Borçları • Pay sahiplerinin tek borcu sermayeyi koyma borcudur (TTK md. 329). Bu anonim şirketlerde geçerli olan “Tek Borç İlkesi"ni ifade etmektedir. Sermaye borcu ifa edildikten sonra, pay sahipleri, kendi rızaları dışında yeni ve ek sermaye koyma borcu altına sokulamazlar (TTK md. 480, f. 1). Bu sebeple pay sahiplerinin taahhütlerini arttırmak için yapılacak esas sözleşme değişiklikleri, tüm ortakların oybirliğine ihtiyaç gösterir. Tek borç ilkesinin iki istisnası bulunur. Primli (agiolu) paylar (md. 480, f. 1) ve ikincil yükümlülükler (md. 480, f. 4).

  34. Sermaye Koyma Borcu • Pay sahibinin şirkete karşı asli borcu üstlendiği sermaye borcunu ifa etmektir (md. 480). Bu borcun miktarı kural olarak payının itibari değerine eşittir. Ancak, paylar primli olarak çıkarılmışsa payın itibari değerine ilaveten prim tutarının da ödenmesi icap eder. • Sermaye borcunun muacceliyet tarihi (vadesi) esas sözleşmede gösterilir veya genel kurul kararıyla belirlenebilir. Eğer bunlardan birisi söz konusu değilse yönetim kurulu sermaye borcunun ödenme zamanını belirleyerek pay sahiplerine ödeme çağrısında (apel) bulunabilecektir. • Muacceliyet kazanmış (vadesi gelmiş) sermaye borcunun ödenmesini isteme hakkı şirketindir. Şirket alacaklıları ödenmemiş sermaye borçlarından dolayı ortaklara müracaat edemezler. Sermaye koyma borcunu süresi içinde yerine getirmeyen pay sahibi, ihtara gerek olmaksızın, temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür (md. 482, f. 1). Esas sözleşmeyle, cezai şart öngörülebilir (md. 482, f. 3). Şirketin tazminat hakkı da vardır (md. 482, f. 4).

  35. Sermaye Koyma Borcunda Iskat ve Cezai Şart • Pay sahibinin şirketten ıskatının ve cezai şartın uygulanabilmesi için, yönetim kurulu tarafından, mütemerrit pay sahibine, TTSG ile esas sözleşmenin öngördüğü şekilde ilan yoluyla şirketin internet sitesinde de yayımlanacak bir mesajla ihtarda bulunulur. Bu ihtarda, mütemerrit pay sahibinin temerrüde konu olan tutarı bir ay içinde ödemesi, aksi hâlde, ilgili paylara ilişkin haklarından yoksun bırakılacağı ve sözleşme cezasının isteneceği belirtilir (md. 483, f. 1). Nama yazılı pay senetlerinin sahiplerine bu davet ve ihtar, ilan yerine, iadeli taahhütlü mektupla ve internet sitesi mesajı ile yapılır. Bir aylık süre, mektubun alındığı tarihten başlar (md. 483, f. 2).

  36. Sermaye Koyma Borcu • Pay sahibinin ıskatı dışında anonim şirketlerde ortağın çıkartılması mümkün değildir. Yabancı ülkelerde uygulaması bulunan ve SqueezeOut olarak isimlendirilen sistem, yeni Türk Ticaret Kanunu’nda sınırlı olarak benimsenmiş bulunmaktadır. İlk olarak birleşme ile ilgili TTK md. 141, f. 2’de, diğer ortakların yüzde doksan çoğunluğuyla çıkarma kararı verilebilmektedir (TTK md. 151, f. 5). İkinci olarak tam hâkimiyet halinde çoğunluğun azınlığın çıkartılmasına arar verebileceği öngörülmektedir (TTK md. 208). • Sermaye koyma borcu ile birlikte değerlendirilebilecek bir başka husus, ortağın şirkete borçlanma yasağıdır (TTK md. 358). Hükme göre pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamazlar. Bu kurala aykırı borçlanma gerçekleştiğinde, borç veren şirket temsilcileri, TTK md. 562 gereği cezalandırılırlar.

  37. b. İkincil Yükümlülükler • Anonim şirkette, payların devri şirketin iznine bağlı olan hallerde, esas sözleşmeyle ortaklara, sermaye borcunu ifa etmek dışında, belirli aralıklarla (dönemsel olarak) tekrar eden ve konusu para olmayan birtakım yükümlülükler getirilebilir (TTK md. 480, f. 4). Esas sözleşmede öngörülmüş olma gereği, ikincil yükümlüklere ilişkin cezai şartlar için de geçerlidir.

  38. Pay Sahibinin Hakları • Pay sahibinin hakları iki bölüme ayrılır. Bunlar idari haklar ve mali haklardır. Tüm bu haklar bakımından geçerli olmak üzere eşit işlemde bulunulmasını isteme hakkı, anonim şirkette pay sahibine tanınmış bulunmaktadır. Bu husus yukarıda anonim şirketin genel nitelikleri incelenirken açıklanmıştır.

  39. İdari Haklar • Genel kurula katılma • Oy hakkı • Denetleme • Bilgi alma ve inceleme • Özel denetçi atanmasını talep • Çıkma • Sorumluluk davası açma

  40. Genel Kurula Katılma Hakkı • Genel kurula katılma pay sayısına ya da miktarına bağlı olmayan bireysel bir haktır. Sadece bir paya sahip olan ortak da genel kurula katılma hakkına sahiptir ve engellenemez. Pay sahipleri genel kurula katılma hakkı çerçevesinde görüşmelere katılabilir, konuşma yapabilir ve görüşlerini dile getirebilir, öneriler sunabilir, yöneticilere şirket işleriyle ilgili konularda sorular sorabilir, gündem konuları hakkında önerilerde bulunabilir, yönetim kuruluna seçilmek için aday olabilir, aday önerebilir vs.

  41. Oy Hakkı • Kural olarak her pay, sahibine bir oy hakkı verir. Oyun gücü pay miktarıyla orantılıdır. Payın miktarı ne kadar çoksa o oranda oy hakkı çoktur. Ancak birden fazla paya sahip olanlara tanınacak oy sayısı esas sözleşmeyle sınırlandırılabilir (md. 434). Oy hakkı payın kanunen veya esas sözleşmeyle belirlenmiş asgari miktarının ödenmesiyle doğar (md. 435).

  42. Oy Hakkında Yoksunluk • Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz (md. 436, f. 1). Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisine sahip kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz (md. 436, f. 2). • Oy hakkının kullanılmasına ilişkin sınırlamaları dolanmak veya herhangi bir şekilde etkisiz bırakmak amacıyla, payların veya pay senetlerinin devri ya da pay senetlerinin başkasına verilmesi geçersizdir (md. 433, f. 1).

  43. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı • Pay sahibinin şirket işleri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı TTK md. 437’de ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kar dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. • Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir (md. 437, f. 3).

  44. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı • Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir (md. 437, f. 4). Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz (md. 437, f. 6). • Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.

  45. Denetleme Hakkı • Özel Denetçi Atanmasını İsteme Hakkı • Şirket Defter ve Kayıtlarını İnceleme Hakkı

  46. Şirket Defter ve Kayıtlarını İnceleme Hakkı • TTK’da pay sahiplerine bilgi alma verilmekle birlikte, şirket defter ve kayıtlarını inceleme hakkı doğrudan verilmemiştir. Pay sahibinin şirket defter ve buna ilişkin belgeleri inceleyebilmesi ve böylelikle de denetleyebilmesi için genel kurulun açıkça izin vermesi ya da yönetim kurulunun kararına gerek vardır (md. 437, f. 4).

  47. Özel Denetçi Atanmasını İsteme Hakkı • Pay sahibinin talebi. Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanmasını isteyebilir (md. 438).

  48. Azınlığın talebi. • Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az bir milyon TL olan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.

  49. Özel denetçinin raporu. • Özel denetçi, incelemenin sonucu hakkında, şirketin sırlarını da koruyarak, mahkemeye ayrıntılı bir rapor verir. Yönetim kurulu, raporu ve buna ilişkin değerlendirmeleri, ilk genel kurula sunar. Her pay sahibi, genel kurul toplantısını izleyen bir yıllık süre içinde şirketten raporun ve yönetim kurulunun görüşünün bir suretinin verilmesini isteyebilir (md. 443).

  50. Çıkma Hakkı • Pay sahiplerine yeni düzenleme ile getirilmiş bulunan bir hak da çıkma hakkıdır. Buna göre pay sahipleri birleşme durumunda (TTK md. 141) ve şirketteki hâkimiyetin kötüye kullanılması durumunda (TTK md. 202, f. 2) çıkma hakkına sahiptirler.

More Related