1 / 63

İSLAHİYE ANAOKULU

İSLAHİYE ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN HATİCE İNCİ GÜVEN. AİLE İÇİ İLETİŞİM.

kevork
Télécharger la présentation

İSLAHİYE ANAOKULU

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. İSLAHİYE ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMAN VE REHBER ÖĞRETMEN HATİCE İNCİ GÜVEN

  2. AİLE İÇİ İLETİŞİM

  3. Hayattan ne isteriz”? Sorusuna çok çeşitli cevaplar verilebilir ancak “mutlu bir ailesinin olması” dileği belki de en iyi bilinenidir. Mutlu bir ailenin sağlanabilmesi için aile kurumunun da temel gereksinimleri bulunmaktadır.

  4. Ailenin Temel Gereksinimleri Nelerdir?

  5. 1.Değerli olma duygusu: Aile içindeki etkileşim çocukları “ben değerliyim” ya da “değersizim” duygusuna götürür. Bu gereksinim aile içinde yerine getirilmezse çocuk farklı yollarla bu duyguyu elde etmeye çalışır.

  6. 2.Güven ortamı:Aile içindeki bireyler kendilerinin aile içinde emniyette olduğunu, dışarıdaki tehlikeli olayların aile içine girmeyeceği duygusunu sağlamak ister. Bu duygu da aile içinde kazanılması gereken bir duygudur.

  7. 3.Sorumlulukduygusu: Sorumluluk duygusu aile sistemi içindeki gelişmeye başlar. Anne ve babalar davranış ve sözleri ile sorumluluk duygusunu ifade ederler. Aile içinde sadece anne baba değil herkes sorumluluk duygusunu paylaşır. Elbette ki çocuklara yaşları oranında sorumluluk verilmelidir.

  8. 4.Mutluluk ve kendisini gerçekleştirme ortamı: Aile ortamı bir mutluluk ortamıdır. Şimdiye kadar anlatılan gereksinimlerin karşılanması mutlu olmayı getirir. Evde değerli olduğu duygusunu tadan birey mutlu olur ve yaptığı şeylerden doyum alır, kendini gerçekleştirme olanağı bulur.

  9. İletişim “İnsanlar konuşa konuş anlaşırlar” atasözümüz kişiler arası iletişimin önemini vurgular. İletişim, karşımızdaki kişilerle çok yönlü bir mesaj alışverişidir. Bu mesajlar sözlü olabileceği gibi, sözel olmayan biçimlerde de karşımızdakilere iletilebilir.

  10. Aile İçi İletişim Çocuk aileyi yansıtır.

  11. İletişim Engelleri Nelerdir? Çocuklarla ebeveynlerin kurmuş oldukları iletişim ,bazen sağlıklı iletişimi zorlayan engellerle dolu olabilmektedir. Bazı örnekler verecek olursak;

  12. Sıklıkla Emir Cümleleri Kurmak;

  13. Gözdağı Vererek Konuşma Biçimi; “Okulunu bitirmezsen sana para mara yok”,” ödevini bitiremezsen televizyonu unut” ,”sütünü içmezsen cüce kalırsın”, “terliksiz dolaşırsan hastalanırsın” gibi. Böyle konuşmak yerine istediğimiz davranışı yapması için onu şarta bağlayabiliriz. Televizyon izlemesini istemediğimiz halde onu şarta bağlayarak daha da çekici hale getirebiliriz. Mesela istediğiniz davranışı yaparsa 30dk tv izleyebilirsin gibi.

  14. Sürekli Öğüt Verme, Çözüm Önerileri Getirme;

  15. Sıklıkla Yargılamak, Eleştirmek; “Sen zaten tembelin tekisin”,”zaten başarsaydın şaşardım”,“yine mi bitiremedin” gibi cümleler kurmak yetersiz, aptal hissetme duygularına neden olabilir. Çocuğun olumsuz bir yargıya hedef olma ya da azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açabilir ya da çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılayabilir (Ben kötüyüm!) ya da karşılık verebilir (Siz de daha mükemmel değilsiniz!).

  16. Çocuğu Sürekli Övmek

  17. Ad takmak, alay etmek: Koca bebek....”, “Hadi bakalım Süpermen”, “Geri zekalı”, “Hadi sende sulu göz”, gibi cümleler kurmak çocuğun gelişiminde değerli hissetmesine yol açmaz. Sevilmediği kanısının oluşmasına yol açabilir, kendilik gelişiminde olumsuz etkileri olabilir. “Aşkım, Sevgilim” gibisevgiliye söylenecek sözlerin söylenmesi anne ya da babayla ilişkisinin sınırlarını belirlemesinde, sıkıntılar yaşamasına neden olabilir

  18. ÖNERİLER

  19. *****Çocuğunuza zaman ayırın.

  20. *****Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zaman tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın : Bu nedenle de, başka bir işle meşgulken değil, kendinizi rahat hissettiğinizde çocuğunuzla ilgilenerek, anne ya da baba olmanın keyfini çıkarın.

  21. ****Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar vermek yerine, çocuğu dinleyin.

  22. ****Anne ve babasının kendisini dinlediğini gören çocuk duygularını ifade etme olanağı bulur. Aldığı tepkilerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böylelikle rahatlar. ****Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Kendi içinizde çelişkili davranışlarda bulunmanız ya da anne ve babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu “doğruyu bulma” konusunda zorlar.

  23. ****Çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayın: Onun diğer çocuklarla karşılaştırılması, kendini değerli bir insan olarak görmesini engeller. Çocuğun kendine özgü, bağımsız bir birey olarak kabul edilmesi, ruh sağlığının temelini oluşturur.

  24. Çocuğunuza kendinizi, ben dili ile ifade edin. Örneğin; sözünüzü dinlemediği zaman beni üzüyorsun yerine; bu davranışı gösterdiğin için üzülüyorum, cümlesini kullanın.

  25. Sınır koyun. Çocuğunuz duygularına müdahale etmeyin, davranışlarına müdahale edin. Örneğin; ağlayabilirsin kızabilirsin fakat kapıyı hızlı bir şekilde kapatamazsın, bana vuramazsın gibi cümleler kurun. Her şeyi isteyebilirsin ama ben ; senin hem kendine hem de başkasına zarar verecek davranışlarında seni engellerim.

  26. Nedenini açıklayın. Çocuğunuz bir davranışı yapmak istiyorsa ona yapma, etme, gitme demek yerine neden yapmaması , neden gitmemesi gerektiğini açıklayın.

  27. ANNE - BABA TUTUMLARI

  28. “ Siz gül fidanı yetiştiren, her türlü hürmete layık bahçıvansınız. Olumlu çocuk yetiştirmenin ilk şartı, olumlu anne-babadır. Hiç birimiz mükemmel değiliz o zaman onlardan mükemmel olmalarını bekleyemeyiz.”

  29. ANNE BABA TUTUMLARI • Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum • Aşırı Hoşgörülü,Serbest Tutum • Aşırı Koruyucu Tutum • Dengesiz ve Kararsız Tutum • İlgisiz ve Duyarsız Tutum • Demokratik Tutum

  30. AŞIRI BASKICI VE OTORİTER TUTUM

  31. Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum Çocuğun ilgi ve istekleri dikkate alınmaz. Çocuğu anlama onun seviyesine inme çabası gösterilmez. Çocuğa nedenleri açıklanmayan kurallar konur, bu kurallara uymadığı takdirde ceza verilir. Kurallara sorgulamadan uyması beklenir.

  32. Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum Sürekli eleştiren, yargılayan, suçlayan anne-babalardır. Anne babalar çocukları kendi kalıplarına göre yetiştirirler. “Çocuğumu eğitiyorum” mantığıyla şiddet uygulanabilir. Çocuktan yaşının üzerinde bir olgunluk beklenir ve ona özgürlük tanınmaz.

  33. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk içine kapanık, çekingen, itaatkar olabileceği gibi aşırı saldırgan ve zorba da olabilir. Çocukta daima güçlü olma ve kendinden zayıfları ezme isteği vardır. Kendine güveni hemen hemen yok gibidir. İleri yaşlarda sıkıntılar karşısında dayanıksız ve çaresiz kalır.

  34. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk alacağı ağır cezalardan kaçmak için yalan söyleyebilir. İnsanlar tarafından kolay kandırılabilir, yanlış hareketler yapmaya eğilimlidir. Aşırı hassas, kırılgan ve hastalıklı bir kişilik yapısı görülebilir. Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusuna kapılabilir.

  35. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Bu çocuklar kötü muameleye maruz kalmaktan korktukları için anne ve babaya karşı uysal olmaktadır, fakat içten içe anne babaya karşı düşmanlık duyguları geliştirirler. Sürekli kusurları aranan çocuk streslidir, ve stresliyken hata yapma olasılığı artar. Hata yapan kişilere hoşgörüsüzdürler.

  36. AŞIRI HOŞGÖRÜLÜ/SERBEST ANNE-BABA TUTUMU

  37. Serbest Anne- Baba Tutumu • Çocuğa hiçbir zaman kesin kural konmaz. Konulan kurallar da uygulama ve denetimden uzaktır. • Bu tutum ev içerisinde geçerli olduğu gibi ev dışında da geçerlidir. • Çocukların her istedikleri sorgulanmadan yerine getirilir.

  38. Serbest Anne- Baba Tutumu Anne baba çocuğun davranışına karışmaz, sadece büyük problem olduğunda varlığını hissettirir. Çocuğun aşırı hareket serbestliği vardır. Kendisine ve çevresine zarar verecek davranışlar da bile müdahale edilmez. Aile doğruyu ve yanlışı çocuğunun yaparak yaşayarak öğrenmesini ister, çocuğa neyi yapması veya neyi yapmaması gerektiği konusunda bilgi verilmez.

  39. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Gururlu, kibirli, kendini beğenen kişilik özelliği sergilerler. Sabırsız, sorumsuz, bencil, çabuk darılan ve her an dilediğinin yapılmasını bekleyen çocuklardır.

  40. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Her istediğini ailesine yaptırmayı alışkanlık haline getiren çocuk bu tavrı arkadaşlarından ve çevresinden görmeyince uyum sağlamada güçlük çeker. Başkalarının haklarına saygı duymaz. Kendi istediğinin olması için mücadele verir ve çevreden dışlanır.

  41. AŞIRI KORUYUCU TUTUM

  42. Aşırı Koruyucu Tutum Çocuklarına hayat tecrübesi yaşama fırsatı tanımazlar. Geç kavuşulan, aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk gibi çocuklar genellikle abartılmış sevginin odak noktası olurlar. Çocuklarının büyüdüğünü fark etmeyip bebekmiş gibi davranırlar. Çocuklarına hiçbir iş ve sorumluluk vermezler, her şeyi kendileri yaparlar Bu tür ailelerde doğal yaşam hakkı verilmez. Onu ilgilendiren kararlarda yaşı kaç olursa olsun fikri sorulmaz.

  43. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Hayattan edinmeleri gereken deneyimleri edinmeden hayatla karşı karşıya kaldıklarında uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler. Kendi başına hiçbir şey yapamaz, yapacağına inanmaz. Dolayısıyla huzursuz ve kaygılı olur. Çocuk ailesine olan bağımlılığını dış çevreye de genelleyebilir. Onu himayesi altına alabilecek herkese karşı bağımlı olmaya başlarlar.

  44. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Ailenin aşırı koruyucu yapısı, çocuğu bencil yapar. Daima dikkat çekmeye, çevresindeki kişilerin ona hizmet etmesini beklemeye başlar. Toplumsal yaşamda ayakta durma yarışında çocuk başarısız ve mutsuz olabilir. Ailesinden gördüğü sevgi ve himayeyi ileride eşinden de bekler. Hiç büyümeyen “yetişkinçocuk” olarak kalır. Davranış bozukluğu (tırnak yeme, kekemelik, alt ıslatma, okul fobisi, yalan, ...vb.) görülür.

  45. ÇİÇEĞİN SUYA İHTİYACI VARDIR AMA ÇOK SULARSANIZ ÖLÜR GİDER.

  46. DENGESİZ VE KARARSIZ TUTUM

  47. Anne Babanın Dengesiz, Tutarsız Tutumu; Anne ile baba arasındaki görüş ayrılığından, Annenin kendi içindeki kararsızlığından, Babanın kendi içindeki kararsızlığından, ileri gelebilir.

  48. Dengesiz, Tutarsız Anne Baba Tutumu Tüm çocuklara eşit davranmama, Eşit sorumluluklar vermeme, Kız ve erkek çocuğa cinsiyetine göre farklı davranması, Çocuğun yaptığı bir davranış bazen çok sert, bir tepki alabilirken, bazen de çok olumlu karşılanabilmektedir.

  49. Çocuğun Kişilik Gelişimi Üzerindeki Etkileri Çocuk hangi davranışı,nerede?,nasıl?, ne zaman? yapacağı konusunda bocalar.      “Bu davranışı yaparak nasıl cezadan kurtulurum?” şeklinde bir teknik geliştirir. Çocuk nasıl davranacağını bilmez. İç çatışmalar, huzursuzluk ve öncelikle anne babaya sonra da insanlara karşı güvensizlik oluşur. Doğru kararlar alamaz.

  50. Dengesiz, Tutarsız Anne Baba Tutumu Görüşlerini açıkça söyleyemez. Kendini hiçbir ortamda rahat savunamaz. Ürkek, herkesin söylediğini kabul eden biri olabilir. Sinirli, kavgacı, çabuk kırılıp öfkelenen, yalan söyleyen tepkisel bir kişilik yapısı geliştirebilir. Her zaman adımlarını diğer insanlardan geç atar.

More Related