1 / 132

ANKARA YMM ODASI DÖNEM SONU İŞLEMLERİ SEMİNERİ SAKIP ŞEKER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

ANKARA YMM ODASI DÖNEM SONU İŞLEMLERİ SEMİNERİ SAKIP ŞEKER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR ANKARA, 04. 01. 2013. Konular-1. Dönem Ayırıcı Hesaplar ve Dönemsellik Kavramı Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri Tahakkuk Esası Özkaynak Kıyaslaması Tahakkuk İlkesinden Sapmalar Gelirin Elde Edilmesi

Télécharger la présentation

ANKARA YMM ODASI DÖNEM SONU İŞLEMLERİ SEMİNERİ SAKIP ŞEKER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ANKARA YMM ODASI DÖNEM SONU İŞLEMLERİ SEMİNERİ SAKIP ŞEKER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR ANKARA, 04. 01. 2013

  2. Konular-1 • Dönem Ayırıcı Hesaplar ve Dönemsellik Kavramı • Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri • Tahakkuk Esası • Özkaynak Kıyaslaması • Tahakkuk İlkesinden Sapmalar • Gelirin Elde Edilmesi • Satış Gelirlerinin Kaydı • Gelirin elde edilmesinde İlkeler • Giderlerin Tespitinde Temel İlkeler • Devlet Hakkı/Payının Gider Tahakkuku • Maddi duran varlıkların değerlemesi • VUK – TMS-16 Karşılaştırması • İştiraklerdeki Yatırımların Değerlemesi • Stokların Dönem Sonunda Değerlemesi • Değerleme Ölçüleri ve Aktifleştirme Yasağı

  3. Konular-2 • Defterlerin TMS ve VUK Göre Tutulması • Ticari Defterler ve Noter Tasdiki • Gelir Tablosunun Düzenlenmesi • Mahsuplaşma Yasağı Ne Anlama Gelmektedir? • Tahsilat Esası (Serbest Meslek Kazancı) • Tahakkuk Esasını Tahsil Esası İle Uyumlaştıran İki Müessese • Şüpheli Alacak Karşılığı • Değersiz Alacaklar-Vazgeçilen Alacaklar • Amortisman Ayırmanın Koşulları • Değerleme İşlemleri • Kasa ve Banka Hesaplarının Değerlemesi • Menkul Kıymetlerin Değerlemesi • Stokların Değerlemesi • Mamul Maliyeti • Hizmet İşletmelerinde Maliyetin Hesabı

  4. Konular-3 • Özel Maliyet Bedelinin Değerlemesi • Peştemallıkların Değerlemesi • Yenileme Fonu • İndirimli Kurumlar Vergisi (Md:32/A) • Yatırıma Mahsuben İndirim Hakkından Yararlanılması • Tevsi Yatırımlarda İndirimli Kurumlar Vergisi • Eğitim Kazancı istisnası ve YMM Raporu • İnşaat ve Onarma İşlerinde Dönem Sonu İşlemleri • Taşınmazların ve İştirak Hisseleri Satış Kazancı İstisnası (Md: 5/e) • Örtülü Kazanç Dağıtımı ve Örtülü Sermaye Kullanımı • Sermayeye İlave Edilen Fonlar Tasfiye Halinde Vergilendirilebilir mi? • Enflasyon Düzeltmesine Tabi Tutulan Varlıkların Satışı • İştiraklerden Gelen Bedelsiz Hisselerin Kaydı • Örtülü Sermaye Kullanımında Hazine Zararı Kriteri Yok • Zarar Mahsuplarına Dikkat

  5. Konular-4 • KDV Yönünden Dönem Sonu İşlemleri • Hurda ve Firelerin KDV İndirimine Etkisi • KDV Yönünden Dönem Sonunda Yapılması Gereken Son Kontroller • Hizmet İthalatında KDV • Ortaklardan Alacak ve Borçlar Hesaplarının Değerlemesi ve KDV • Hediyeler ve Hediye Çekleri • Mali Kara (Matrah) Geçiş • Dönem Karı Üzerinden Vergi Hesaplaması • Vergi Karşılığının Kaydı • Ek Mali Tabloları Düzenlemek Zorunda Olanlar • Şirket Aktifleri Değerlenerek Özkaynaklar Yükseltilebilir mi? • Sermaye Azaltılarak Kar Dağıtılabilir mi? • Nakden Taahhüt Edilen Sermayenin Şirket Karlarından Karşılanması Kar Dağıtımı Sayılır mı? • Tür Değişikliğinde Kıst Dönem Kar/Zararının Gösterimi • Kur Farklarının Kaydı

  6. Konular-5 • Kat Karşılığı İnşaat İşleri • KOBİ Tebliği Değişti. • İş Kazası Tazminatlarının Gider Kaydı • Ortak İşletme • Hakim İşletme-Bağlı İşletme • KOBİ Sayılmama • Yurtdışında Yararlanılan ve Türkiye’de Yerleşmiş Olmayan Kişilere Verilen Hizmetlerde %50 Kazanç İndirimi • İndirimden Yararlanacak Hizmetler • Eğitim ve Sağlık Hizmetlerinde %50 Kazanç İndirimi • Tekrar Finansman Gider Kısıtlaması • Yabancı Fon Kazançlarına İlişkin İstisna • Girişim Sermayesi Fonu Kazanç İndirimi • Kar Payı Avans Dağıtılması • TTK’na Göre Dönem Karından Ayrılacak Yedek Akçeler SON…

  7. Dönem Ayırıcı Hesaplar ve Dönemsellik Kavramı Dönemsellik kavramı, işletmelerin sınırsız kabul edilen ömrünün belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasını ifade eder. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi, hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması dönemsellik ilkesinin gereğidir.

  8. Dönem Sonu Muhasebe İşlemleri • Dönem sonunda gelecek yıllara ait gelir ve giderler ilgili hesaplara alınmalı • Vadesi 1 yıl ve daha az veya fazla olan hesap kalemleri-nin bilançoda ilgili hesap grubunda gösterimi yapılmalı • 280 Nolu hesabın 180 nolu hesaba devri • 400 nolu hesabın 300 nolu hesaba devri • Kısa vadeli borç/alacakların uzun vadeli borç/alacak durumunun değerlendirilmesi • 103 vadeli çeklerin 321/421 nolu hesaplara devri • Envanter, değerleme ve amortisman işlemlerinin gözden geçirilmesi • Gider ve maliyet hesaplarının yansıtılması • Gelir tablosu ve Bilançonun çıkartılması

  9. Tahakkuk Esası-1 Tahakkuk esası, vergiye tabi gelirin veya giderin mahiyet ve tutar itibariyle kesin olarak hesaplanabilir olmasını ifade eder. GVK’nun 39.maddesinde ticari kazancın işletme hesabı esasına göre tespitinin tahakkuk esasına göre gerçekleştirileceği belirtildiği halde bilanço usulünde kazancın tespitinin tahakkuk esasına göre yapılacağına ilişkin açık bir hüküm yoktur. Ancak, VUK’nun 283 ve 287. maddelerindeki aktif/pasif geçici hesaplar bilanço usulünde tahakkuk esasına işaret etmektedir.

  10. Bununla birlikte öz kaynak kıyaslaması esası ve VUK’nun 283 ve 287.md. değerleme hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi, bilanço usulünde de ticari kazancın tahakkuk esasına göre tespit edilmesi gerektiğini göstermektedir. Türk Vergi Sisteminde ticari kazançta gelirin elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmıştır. Tahakkuk esasının ne olduğu tanımlanmamış olmasına rağmen genel kabul görmüş tanımı ile tahakkuk esası; gelir veya giderin mahiyet veya tutar itibariyle kesinleşmesidir. Bu durumda gelirin tahsil edilmiş veya giderlerin ödenmemiş olup olmamasının tahakkuk esasına göre kazancın tespitine etkisi olmayacaktır.

  11. Öz kaynak kıyaslaması • GVK’nın 38. maddesinde bilanço esasına göre kazancın teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerler arasındaki olumlu fark olduğu belirtilmiştir. Buna göre; • İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir. • İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave edilir. • Dönem başı öz kaynak tutarı: 100.- • Dönem sonu öz kaynak tutarı: 150.- • Nakit sermaye artırımı :- 20.- • Dağıtılan kar tutarı : 0.- • Dönem net karı : 30.-

  12. Tahakkuk ilkesinden sapmalar • SGK primlerinin fiilen ödendiği tarihte gider yazılması (5510 sayılı Kanunun 88.maddesi) • Kıdem tazminatı ve garanti gider karşılıklarının fiili ödeme tarihinde gider yazılması • Telefon, elektrik, su, doğalgaz faturalarının ödendiği tarihte ( dönemde) gider yazılması • Yargı kararlarına ilişkin geçmiş dönemlere ilişkin ödenen giderler (Ör: Yargı kararıyla veya uzlaşma yoluyla ödenen damga vergisi) • İhtilaflı alacakların yargı kararı sonunda gelir yazılması • Yıllara yaygın inşaat işlerinde geçici kabul tutanağının onaylanma mecburiyeti

  13. Gelirin Elde Edilmesi Gelirin elde edilmesinde temel ölçü, mal satışlarında malın tasarruf hakkının alıcıya devri, hizmet işlemlerinde hizmetin (ifası) tamamlanmasıdır. Malın tasarruf hakkı fiili veya hukuki teslim ile gerçekleşir. Faturanın düzenlenmiş olması bazı hallerde malın teslim edildiğini veya hizmetin ifa edildiğini göstermez. Mal satışlarında malın teslim anına kadar riskin kime ait olduğu hususu teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden önem taşımaktadır. Hazır kart satışlarında gelirin elde edilmesi, kartın satılmasına değil, alıcının kartta bulunan kontörleri kullanmasına bağlıdır.

  14. Gelirin vergiye tabi tutulmasında diğer bir ölçü de gelirin safiliği ilkesidir. Her gelirin elde edilmesi için az veya çok bir maliyet gideri vardır. Gider kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olmalıdır. GVK;Md:40, KVK Md:8) Harcamaların sınıflandırılmasında yapılan harcamanın maliyet unsuru mu, gider unsuru mu olduğu çok önemlidir.

  15. Satış Gelirlerinin Kaydı (TMS-18) • Ortakların sermayeye katkısı dışında öz kaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır. (TMS-18) • Mal satışları, hizmet sunumları, faiz, isim hakkı ve kar payları hasılat olarak gösterilir. • Hasılat, tahsil edilen veya tahsil edilecek olan bedelin gerçeğe uygun değeridir. • Vadeli satışlarda vadeye isabet eden kısım faiz geliri olarak kayıtlara alınır. Satış bedeli ile gerçeğe uygun değer arasındaki fark, faiz geliri olarak muhasebeleştirilir. • VUK’nda vadeli satışlarda vadeye isabet eden kısım da hasılat (brüt gelir) olarak kaydedilir. Tekdüzen hesap planında vade farkları ise «Diğer gelirler» hesabında gösterilmektedir. • Vadeden kaynaklanan farkın satışı izleyen döneme isabet eden kısmı «ertelenmiş gelir» olarak muhasebeleştirilir. • Faiz oranı, nominal satış fiyatı ile peşin satış fiyatı arasındaki oransal farktır.

  16. Gelirin elde edilmesinde ilkeler TMS-18 • Malın sahipliği ile ilgili risk ve getirileri alıcıya devredilmiş olmalıdır. • Satılan mal üzerinde satıcının bir kontrol veya sahipliği sürdürülmemelidir. • Hasılat tutarı güvenilir biçimde ölçülebilmelidir • Ekonomik yararın işletme için elde edilmesi muhtemel olmalıdır • Satılan mal veya hizmete ilişkin maliyetlerin güvenilir biçimde ölçülebilir olması gerekir. • GVK’da gelirin safiliği, dönemsellik ve tasarruf ilkesi, teslim ve hizmet ifası kavramları ile TMS-18 arasında paralellik var. Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  17. Gelirin Elde Edilmesinde Diğer Özellikli Durumlar • Yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinde geçici kabul tutanağının onaylanması, geçici kabul rejimine tabi olmayan işlerde işin tamamlan-ması • İhracat işlemlerinde malın gümrük hattından geçmesi (Fiili ihraç tarihi – gümrük beyanname-sinin kapandığı tarih çelişkisi) • Özel inşaat işlerinde yapı kullanma izin belgesinin alınması veya fiili kullanıma başlama

  18. Devlet yardımlarında gelirin tahsil edilebilir hale gelmesi (Tahakkuku), • Temettü gelirlerinde kar dağıtım kararının genel kurulca onaylandığı tarihte gelir elde edilebilir hale gelir. Ancak, genel kurul kararında tarih belirtilmemiş ise (belirtilmesi gerekir) fiili kar dağıtımının beklenmesi gerekir. Yönetim kuruluna da tarih belirleme yetkisi verilebiliyor. • Ciro primlerinin durumu. (Dönemsellik ilkesine uyulması gerekir. İndirimli orana tabi mallardaki KDV’ne ilişkin sorun kısmen116 nolu KDV Tebliği ile çözümlendi.)

  19. Sözleşmeye dayanan lisans, royalty, franchise gibi gayrımaddi hakların kullanılmasında sözleşmede belirtilen tarih itibariyle gelir elde edilmiş sayılır. Gayrimaddi hakkı kiralayan ise ödeme yapmasa dahi sözleşmeye göre gider tahakkuku yoluyla gider kaydı yapabilir. Tahakkuk işlemi yapılmış ise gelir/kurumlar vergisi stopajının yapılması da gerekir. Yapılan işlem hesaben ödeme kavramı kapsamındadır. • Mahkeme kararlarına göre gelir/gider tahakkuk işleminin yapılıp yapılamayacağı

  20. Personele verilecek performans primlerinin (temettülerin) tahakkuk zamanı ve vergi kesintisi ( Prim ödemeleri SG prim matrahına dahil edilmeli. İşveren tarafından ödenen özel sağlık ve emeklilik primleri ayni değil nakdi ödeme kabul ediliyor, asgari ücretin %30’unu aşmayan kısmı prime esas kazançtan istisna • Özel maliyet bedelinde gelirin elde edildiği tarih varlığın mal sahibine terk edilmesidir. • Yap-işlet-devret modelinde mal sahibi yönünden gelirin elde edildiği tarih sözleşme süresinin sonudur. GİB’nın görüşü hatalıdır.

  21. İntifa hakkı devirleri ve devre mülk satışlarında dönemsellik ilkesi • Konsinye satışlarda gelirin elde edildiği tarih • Vadeli mevduatta kıst dönem gelirinin tahakkuku gerekir. • Vadesi gelecek dönemde dolan kredilerde kıst dönem faiz gideri, faiz oranı ve süreye göre tahakkuk ettirilmeli.

  22. Giderlerin Tespitinde Temel İlkeler • Gider ile kazancın elde edilmesi veya sürdürülmesi arasında bir nedensellik bağı olmalıdır. • Harcamanın yapıldığı faaliyet sonucunda elde edilen gelir vergiye tabi bir gelir olmalıdır. • Yapılan gider aktifleştirilmesi gereken maliyet unsuru niteliğinde olmamalıdır. (Değer artırıcı giderler aktifleştirilmelidir.) (VUK,272)

  23. Gider hesap dönemi ile ilgili olmalıdır. (Dönemsellik ilkesi) • Gider gelirin harcanması şeklinde yapılmamalıdır. (Giderin keyfilikten uzak ve gelirle uyumlu olma ilkesi) Örneğin, özel uçağın giderleri kabul edilmez. • Yapılan harcama karşılığında maddi veya gayrımaddi bir kıymet iktisap edilmiş olmamalıdır. (ATİK mahiyetindeki iktisaplar giderleştirilmemeli amortisman yoluyla itfa edilmelidir.) • Tanıtım amaçlı internet sitesi bedelleri doğrudan gider ticari amaçlı siteler aktifleştirilmeli. (GİB özelgesi) • Bilgisayar programları aktifleştirilmeli. Yurt dışından alınanlar ticari mal kapsamında olduğundan tevkifata tabi değil.

  24. Devlet Hakkı/Payının Gider Tahakkuku • Turizm Teşvik Kanunu, • Maden Kanunu • Kaynak Suları Kanunu • Uyarınca hesaplanan devlet payı veya hazine payı çıkarılan madenin ocak başı satış fiyatı, suyun satış bedeli ve turizm tesisinin işletme hasılatı gibi ölçütler esas alınarak hesaplanmakta ve genel olarak izleyen yılda ödenmektedir. Söz konusu payların hangi dönemin gideri olarak yazılacağı tereddüt konusudur. • Bize göre söz konusu payların ilgili olduğu yılın sonunda gider tahakkuku yapılması gerekir. Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  25. Maddi duran varlıkların değerlemesi • Maddi duran varlıklar maliyet bedeli ile aktifleştirildikten sonra; -Maliyet bedeli veya -yeniden değerleme yöntemiyle değerlenir. 1.Yatırım amaçlı taşınmazlar; (TMS-40) Kullanma amacından ziyade kira geliri ya da değer artış kazancı elde etmek amacıyla elde tutulurlar. Gerçeğe uygun değer yöntemiyle değerlendiği takdirde amortisman ayrılmaz. Değer artışı gelir, değer düşüklüğü zarar (gider) yazılır. Yeniden değerleme yöntemiyle değerlemede gerçeğe uygun değer esas alınır. Ayrıca Değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden müteakip yılın amortismanı indirilir.

  26. Duran Varlıkların Maliyet bedeli yöntemi ile değerlemesi-Yatırım Amaçlı Maliyet bedeli yöntemiyle yapılan değerlemelerde amortisman ayrılır. Amortismana tabi tutulan varlığın kalıntı değeri amortismana tabi değerin hesabında indirilir. Vadeli alımlarda vade farkları ve kur farkları gider yazılır. VUK’da dönem sonuna kadar olanların aktifleştirilmesi zorunlu. (163 nolu VUK Tebliği)

  27. Satış Amaçlı Taşınmazlar • Bir yıl içinde elden çıkarılacak varlıklar duran varlıklardan dönen varlıklar hesap grubuna alınır ve amortisman ayrılmaz. Satış olasılığının yüksek ve kesine yakın olmalıdır. • Defter değeri ile gerçeğe uygun değerden düşük olanı ile değerlenir.(TFRS-5) • Duran varlıktan dönen varlığa (ticari mal hesabına) aktarılan varlıklar için de VUK’na göre amortisman ayrılmamalıdır. Cari oranı yükseltmek amacıyla bu yönteme başvurulabilir.

  28. VUK-TMS-16 Karşılaştırması • Binalarda arsa amortismanı • Önemli parça kavramı • Özellikli varlık kavramı • Borçlanma maliyetinin durumu • Yenilenen parçaların aktiften çıkarılması • Bakım onarım giderlerinin aktifleştirilip aktifleştirilemeyeceği • Satış kar ve zararı net yönteme göre • TMS-16’da yenileme fonu yok. • TMS-16’da aktifleştirmede alt sınır yok. • Değer düşüklüğü karşılığı ve yeniden değerleme

  29. İştiraklerdeki yatırımların Değerlemesi • TMS-2’ye göre iştirakler ilk defa elde etme maliyeti ile değerlenir. • İştirakler sonraki değerlemelerde, ortaklığın kar veya zararından hisseye düşen kısım kadar artırılır veya azaltılır. • VUK’na göre ise iştirakler hisse senetleri gibi alış bedeli (mukayyet bedel) ile değerlenir. • VUK’na göre iştiraklerden elde edilen kar payları gelir olarak, sermaye yedeklerinden sağlanan bedelsiz sermaye artışları ise aktife ilave edilmez, sadece bedelsiz alınan hisse adedi kayıtlara bilgi amaçlı alınır. Kar yedeklerinden sağlanan bedelsiz hisselerin itibari değeri aktife ilave edilir. 232 noluGVK Tebliği)

  30. İştiraklerden gelen bedelsiz hisselerin ana şirkette artışının kaydı • Kar yedeğinin sermayeye ilavesinde; • --------------------/------------------------------- • İştirakler Hesabı xx • 529-Diğer Sermaye Yedekleri xx • Veya 640- İştiraklerden Temettü Geliri xx • --------------------------/------------------------ • Bu durumda hisse senedinin birim maliyeti ortalama maliyet bedeline göre hesaplanır. Sermaye yedeği hesabının kullanılmasını daha doğru bulmaktayım. • Sermaye yedeğinin sermayeye ilavesinde ise iştirakin maliyetinde bir artış yapılmaz, hisse senedinin birim maliyeti azalır. İlk maliyet toplam hisse senedi adedine bölünerek ortalama birim maliyet düşer. Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  31. Sermaye yedeği kavramı • Enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan sermaye yedeklerinin (emisyon primi hariç mevzuatımızda başka sermaye yedeği yok) ise söz konusu iştirak bedeli parasal olmayan değer olarak daha önce değerlendiği için bilançoda mükerrer artışa meydan vermemek amacıyla bedelsiz hisselerin kayda alınmaması (bilanço aktifinde gösterilmemesi) sadece dipnotlarda hisse adedinin artırılması gerekir. • Emisyon primlerinin sermayeye ilavesinde de iştirak eden şirketin aktifinde bir artış yapılmayacaktır. Emisyon primi tekdüzen hesap planında 520 sermaye yedeği olarak gösterildiği halde vergi mevzuatında kar yedeği gibi işlem görmekte olup vergiden istisna edilmiştir. Öz kaynak kıyaslamasında ortaklar tarafından konulan değer olarak dikkate alınmalıdır. Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  32. Stoklar (TMS-2) • VUK’na göre stoklar gerek başlangıçta gerekse dönem sonlarında maliyet bedeli ile değerlenir ve muhasebeleştirilir. • Hizmet stokları (VUK’ta yok. Ancak kıyasen 262. maddedeki maliyet bedeli esası uygulanır. • TMS-2’ye göre mal «peşin» değeri ile muhasebeleştirilir. Vadeli alımlarda faiz kısmı «finansman gideri» olarak kaydedilir. Çok miktarda ve tekrarlanarak imal edilen veya üretilen stokların –özellikli varlıklarda- finansman giderleri maliyet unsuru olarak değerlenir. • VUK’nda mal «maliyet bedeli « ile muhasebeleştirilir. Vadeli alımlarda da vade farkı maliyet unsuru sayılır. VUK 238 nolu Tebliğe göre, stoklara finansman gider payı verilmesi ihtiyari

  33. Stokların Dönem Sonunda Değerlenmesi • TMS-2’de stoklar başlangıçta maliyet bedeli ile dönem sonlarında maliyet bedeli ile net gerçekleşebilir değerden düşük olanı ile değerlenir. Net gerçekleşebilir değerin tespitinde tahmini tamamlama maliyeti ile satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri indirilir. • TMS-2’ye göre her dönem sonunda değer düşüklüğü testi yapılır. VUK’nda ise stoklar 274. maddeye göre satış bedelinin maliyet bedelinin %10 ve daha fazla düşük olması halinde emsal bedeli üzerinden değerlenir.(VUK,278)

  34. STOKLARIN DEĞERLEMESİNDE ÖZELLİKLER • Stok sayımları ve envanter listeleri • Maliyet bedeli esası • Alım giderlerinin maliyete eklenmesi zorunluluğu • Stok değerleme yöntemleri (fiili maliyet yöntemi, FİFO,LİFO, ortalama) • KDV iadesi alan firmalarda FİFO yönteminin fiilen zorunlu hale gelmesi. (İmalat işletmelerinde Yüklenilen KDV Listesi eziyeti) • Fire olarak ayrılan hurdaların değerlemesi ve zayi olan mallara ait KDV’nin indiriminin reddedilmesi Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  35. Değerleme Ölçüleri ve Aktifleştirme Yasağı • 6102 sayılı TTK’nın 73. maddesinde bilançonun TMS’na uygun hazırlanacağı belirtilmiştir. 74. maddede ise; TMS’nda aksi öngörülmemişse işletmenin kuruluşu ve özkaynak sağlanması amacıyla yapılan harcamalar için bilançoya aktif kalem koyulamayacağı, bedelsiz olarak elde edilmiş maddi olmayan duran varlıklar için bilançonun aktifine kalem konulamayacağı, sigorta sözleşmelerinin yapılması için gerekli olan giderlerin aktifleştirilemeyeceği belirtilmiştir. Değerleme İlkeleri başlıklı 74. Maddede, TMS’nda gösterilen değerleme ölçülerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Karşılıklarla ilgili 75. madde hükmü de aynı

  36. Defterlerin TMS ve VUK Göre Tutulması • 6102 sayılı TTK’nun 64. maddesinde her tacirin ticari defter tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle malvarlığı durumunu TMS ve TFRS göre açıkça görülebilir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmekteydi. • Ancak 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle mükelleflerin defterlerin tutulmasında TMS’nın değil VUK’nda belirtilen defter tutma ve kayıt zamanı ve diğer düzenlemelere uymak zorunda oldukları belirtilmiştir. • Yapılan değişikliğe göre işletmeler defterlerini eskiden olduğu gibi VUK’na göre düzenleyecek ve ihtiyaç duyulduğu takdirde TFRS göre finansal tablolarını düzenleyebileceklerdir.

  37. Ticari Defterler ve Noter Tasdiki • Yeni TTK Md:64 Göre; • Yevmiye defteri, • Defteri kebir, • Envanter defteri, • Pay defteri, • Yönetim kurulu karar defteri, • Genel kurul toplantı ve müzakere defterinin açılış onaylarının kuruluş sırasında ve kullanmaya başlanmadan önce (Aralık ayında) notere yaptırılması gerekir. Eski TTK’da pay defteri ve toplantı ve müzakere defterinin noter tasdiki zorunlu değildi. Yeni TTK’da işletme defteri yok. • Yevmiye ve yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayının izleyen faaliyet döneminin 3. (Mart) ayının sonuna kadar notere yaptırılması zorunlu.

  38. Defterlerin Tasdik İşlemleri (Devam) • Pay defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterinin yeterli yaprakları varsa kapanış tasdiki yapılmaksızın kullanılabilir. • Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışında ve yevmiye ve karar defterinin kapanışında noter tasdiki aranmaz. • Defterlerin tasdikinin yaptırılmaması 4.000.-TL idari para cezasını gerektirir. • Vergi Usul Kanununa göre ticari defterlerden yevmiye ve envanter defterinin kullanmadan önce açılış tasdikinin yaptırılması zorunlu olup, kapanış tasdiki konusunda hüküm yok. (Damga vergisi ve amortisman defterlerinin de tasdik işlemi yapılmalıdır.) Tasdiksiz defter kullanılması resen takdir nedeni olup, KDV indirimi kabul edilmemektedir. • Kapanış tasdikinden sonra yapılan değerleme ve envanter kayıtlarının geçerliliği?

  39. Gelir tablosunun düzenlenmesi • Bütün gelir, satış, gider, maliyet ve kar/zarar brüt tutarlar üzerinden gösterilir. (Brüt esası) • Hiçbir satış, gelir ve kar kalemi maliyet, gider ve zarar kalemi ile mahsuplaştırılarak gelir tablosu dışında tutulamaz. • Gerçekleşmemiş satışlar, gelir ve karlar gerçekleşmiş gibi veya gerçek tutarından az veya yüksek gösterilemez. • Belli dönemin satış ve gelirleri ile bunları elde etmek için yapılan maliyet ve giderler ile karşılaştırılmalıdır. (Dönemsel) • Varlıklar için uygun amortisman ayrılmalıdır. (Vergi hukukunda ihtiyari mi?) • Birden fazla faaliyeti ilgilendiren maliyetler uygun dağıtım anahtarları kullanılarak dağıtılmalıdır. • Karşılıklar keyfi olarak kullanılmaz ve dönem karı diğer döneme aktarılamaz.

  40. Devam • Arızi ve olağanüstü nitelikteki kar ve zararlar normal faaliyet sonuçlarından ayrı gösterilmeli ve dönemsellik ilkesine uyulmalıdır. • Önceki dönem tablolarını düzeltecek büyüklükte olmayan önceki döneme ait olup bu dönem tespit edilen kar ve zararlar dönemin tablosunda gösterilmelidir. Giderler KKEG olarak, gelirler pişmanlık beyanı ile beyan edilmelidir. • Şarta bağlı gelir ve karlar gerçekleşme ihtimali olsa dahi gelir yazılmaz, ihtiyatlılık ilkesi gereği gerçeğe yakın olarak tahmin edilebilen gider ve zararlar gelir tablosuna yansıtılır ilkesi vergi uygulaması için geçerli değildir. • Sermaye yedekleri gelir unsuru olarak gelir tablosunda gösterilemez. (Enflasyon düzeltme farkları gibi…)

  41. Mahsuplaşma Yasağı Ne Anlama Gelmektedir? • Örnek-1: Bir işyeri 1 yılı peşin olmak üzere 5 yıl süre ile kiraya verilmiş ve 10 milyon USD karşılığında senet alınmıştır. • ------------------------/----------------------------- • 221-Alacak senetleri xxx • 440-Alınan Avanslar xxx • --------------------------------------/------------------------- • Dönem sonu kur değerlemesi • ---------------------------------------/------------------------------- • 221-Alacak senetleri 1.000.000 646-Kur Farkı Karları 1.000.000 • --------------------------/--------------------- Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  42. Devam • ---------------------------/-------------------------- • 656-Kur Farkı Zararları 1.000.000 440-Alınan Avanslar 1.000.000 ------------------------/ ------------------------------------ Alacak senetleri ve avans hesabının değerlemesi sonucunda hesaplanan kur farkı karı ve zararı eşit olduğu ve dönem net karını etkilemediği halde, Turizm Teşvik Kanunu uyarınca çıkarılan «Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelikte» hazine payının işletmenin her türlü gelirinin %1’i üzerinden hesaplanması gerektiği için yukarıdaki kayıt yönteminin işletmeye maliyeti 10.000.-TL olabilir. Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  43. Örnek:2 • İşletme bankadan aldığı 10 milyon USD krediyi geçici vergi dönemleri itibarıyla değerlemiştir. İlk üç dönemde (656/780 hesaba) kur farkı zararı yazılırken 4. dönemde kurlarda meydana gelen değişme nedeniyle kur farkı karı hesaplanmıştır. Bu durumda son döneme ilişkin kur farkı karı borçlu hesaba (656/780) alacak yazılmak suretiyle mi, 646- Kur Farkı Karı hesabına alacak yazılmak suretiyle mi kayıt yapılmalıdır? • Mahsuplaştırma yasağı bir tabu mudur? Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  44. Mahsuplaşmaya Devam • Döviz cinsinden olan borçların faiz ve kur farklarının birbirinden mahsup edilip edilemeyeceği • Alınan kredinin mevduat hesabında tutulması halinde faiz ve kur farkı gelirinin hesaplanan faiz ve kur farkından mahsubu mümkün olabilir mi? • 334 nolu VUK Tebliğine göre lehe doğan kur farklarının maliyetten çekilmesi mümkündür. Bu durumda izleyen yıllarda birikmiş amortisman ne olacak? Kanıt Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti.

  45. Tahsilat Esası (Serbest meslek kazancı) • Tahsilat esasında gelirin nakden veya hesaben elde edilmesi esastır. Serbest meslek kazançlarında gelir tahsil edildiği tarihte elde edilmiş kabul edilir. • Hizmet verilmeden avans mahiyetindeki tahsilatlar da gelir sayılır. Buna karşılık giderlerin de ödenmiş olması esastır. • Ödenmeyen personel ücreti veya kira kazancın tespitinde gider kabul edilmez. • Gelirin çek veya senet karşılığı tahsil edilmesi gelirin elde edildiğini gösterir. • GMSİ’nda dönemsellik ilkesi geçerlidir. Peşin tahsil edilen kira geliri ilgili olduğu dönemde beyan edilir. Tahsil edilmeyen gelirler tahsil edildiği dönemde beyan edilir. • GMSİ’nda ileriye doğru dönemsellik, geriye doğru tahsil ilkesi geçerli

  46. Serbest meslek faaliyeti yürüten mali müşavirle tacir arasında yapılan sözleşmeye göre ücretin tutar ve mahiyet itibariyle kesin olarak hesaplanması mümkündür. Tacir dönemsellik ilkesi gereği mali müşavire ödeme yapmasa dahi gider kaydı yapabilir. Ancak giderin tahakkuk ettirilmesi serbest meslek kazancına ilişkin gelir vergisi stopajının yapılmasını da zorunlu kılar. • Sahibi bulunduğu işyerini ortağı bulunduğu şirkete bedelsiz tahsis eden kişi için, şirketin GVK 94’e göre vergi kesintisi yapması gerekmez. Çünkü olayda tahakkuk ve tahsil işlemi yok. ( Ankara BİM Kararı, 24.5.2007 tarih ve K:2007/4175) Ancak emsal kira bedeli üzerinden gelir vergisi beyanı gerekir.

  47. Tacir tahakkuk esasına göre gider kaydı yaparken serbest meslek erbabı fiili tahsil gerçekleşmediği için geliri elde etmiş sayılmaz. Ancak, fiili tahsilin daha sonra gerçekleştiği dönemde kesilen stopaj meslek mensubunca mahsup edilebilir. Kazancın tespit usulündeki farklılık, aynı faaliyetin iki tarafında dönem farklılığına neden olmaktadır. Bu vergi uygulamasındaki tahakkuk esası ile tahsil esasının tipik bir çatışmasıdır.

  48. GVK’nun 68.maddesinde mesleki giderlerle ilgili 10 bentten 7’sinde “ödeme” kelimesi kullanılmış, seyahat ve ikamet giderleri ile taşıt giderlerinde ödeme kelimesi kullanılmamıştır. • Buna karşılık ticari kazançla ilgili 40 ncı maddenin bazı bentlerinde de “ödeme” kelimesi kullanılmıştır. • Sigorta primleri, zarar ziyan ve tazminatlar, sendika aidatlarında “ödeme” kelimesi kullanılmıştır.

  49. Tahakkuk Esasını Tahsil Esası İle Uyumlaştıran İki Müessese Vergilendirmenin tahsil/ödeme esasına bağlanması vergi güvenliğini ortadan kaldırabilir. Mükellefler tahsilat yapmadığını öne sürerek beyanı gereken kazancı erteleyebilir veya tamamen beyan dışı bırakabilir. Bu nedenle tahakkuk esası vergi güvenliğinin sigortasıdır. Ancak, tahsil edilmeyen gelir de bir anlam ifade etmez. İşte tahakkuk esasını tahsil esasına yaklaştıran müesseselerden birincisi, - şüpheli alacak karşılığı ayrılması, - reeskont hesaplanmasıdır.

  50. Şüpheli Alacaklar Karşılığı Ayrılması İçin; • Ticari ve zirai faaliyetle uğraşılması, • Bilanço usulüne göre defter tutulması, • Alacağın dava ve icra safhasında olması, • Dava takibine değmeyecek alacakların yazı ile iki defa istenmesi, • Dava ve icra zamanı yıllık beyannamenin veriliş tarihine kadar uzatılabilir mi?

More Related