1 / 39

Okul Sağlığı Şiddetle Mücadele

Okul Sağlığı Şiddetle Mücadele. Prof. Dr. Müge TAMAR EÜTF Çocuk Psikiyatrisi AD Halk Sağlığı Kongresi Ekim, 2007. Dünyadaki durum;. Küreselleşme Her türlü hakkaniyeti bir yana bırakan bir kazanç yarışı !!!!!!!! “Bizden sonra tufan !!!!!.....”. Dünyanın durumu;.

maxine
Télécharger la présentation

Okul Sağlığı Şiddetle Mücadele

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Okul SağlığıŞiddetle Mücadele Prof. Dr. Müge TAMAR EÜTF Çocuk Psikiyatrisi AD Halk Sağlığı Kongresi Ekim, 2007

  2. Dünyadaki durum; • Küreselleşme • Her türlü hakkaniyeti bir yana bırakan bir kazanç yarışı !!!!!!!! “Bizden sonra tufan !!!!!.....”

  3. Dünyanın durumu; • “Üretim çılgınlığı” • “Hemen ve şimdi” mantığı piyasada somutlaşmıştır !!!!! • Kumar masasına ne varsa yatırmak ve anında kazanıp parayı toplamak isteniyor: “geçmişle ilgili bir bellek yok, gelecek için bir kaygı yok…..”

  4. Sonuç; Dürtüsellikte artış!!!!

  5. Ergenlik bir kimlik oluşumu sürecidir!!….

  6. Toplum ve ergende kimlik duygusu oluşumu; • Kimlik duygusunun oluşum sürecinde ergen, ailesi, akran kümesi ve toplumda egemen değerleriiçselleştirme uğraşları verir. İçselleştirdiği bu değerlere uymak durumundadır. • Öz değerlerine uyum kendisiyle barışıklığı,toplumun değerlerine uyumise tarih ve konuşulan dille tanışıklığı ve onlara uyumu sağlar. • Erikson’a göre kimlik toplumsal değerlerdençok etkilenmektedir. • Toplum kimlik özdeşimleri ne kadar benzer ya da uyumlu ise o kadar sağlıklı, zinde; ne kadar bölünmüş ve çatışmalı ise o kadar zayıf ve sorunlu görünür. Gencin yaşayacağı uyum veya çatışmayı da bu sağlıklı veya sorunlu ortam doğrudan etkiler!!! …

  7. Devlet, millet, toplum ya da kültür varlığı açısından kimlik; topluluğu oluşturan bireylerin, ortak varlıkla özdeşleşmeleri, ortak ülkü ve simgelerle birleşmeleri, ortak tasa ve kıvançları paylaşmaları olgusudur. “kimsiniz, necisiniz, nereden gelip nereye gidersiniz?...” • Bu soruya verdiğimiz yanıtlarda sergilediğimiz ortaklıklar, ya da duyarlılıklar, toplumsal varlığı ayakta tutan dayanışmanın öğeleridir. Bu anlamda kimlik bir“tarih”sorunudur.

  8. Üretim ve tüketim çılgınlığının, dürtüselliğin arttığı bir dünyada, • Toplumsal varlığı ayakta tutan ortak değerlerin ve dayanışmanın zayıfladığı bir ortamda; “boşluk, amaçsızlık, yalnızlık ve yabancılaşma” gençlik sorunlarının temelini oluşturuyor!!!….”

  9. Sonuç; • Tüketim gençliği • Depresyon • Dürtü kontrol bozuklukları • Madde kullanımında artış • Umutsuzluk ve öfke • Yabancılaşma ve kopuş Birey ve toplumun bocalaması……

  10. Normal ergenlik dönemi özellikleri • Ebeveynin işlevi • Okulun işlevi • Akran grubunun önemi • Travmanın gencin gelişimine etkileri • Çocuk suçluluğu- gençlik ve şiddet • Önleme

  11. “Kimlik Duygusu”; • İçsel coşkular ve önemli gelişimsel sorunlar:delikanlı eskiden aşılanmış roller ve hünerlerle, bundan böyle yükleneceği rolleri ve sorumlulukları karşılaştırır. • Eski özdeşimler delikanlının yeni değerlerine ve rollerine uygun nitelik kazandırılarak benimsenir.

  12. “Kimlik Duygusu”; • Benliğin bütünleştirme yetisinin artan biçimlerde yaşanması, kişiliğe yerleşmesidir, • Delikanlı başkalarınca nasıl tanındığına, değerlendirildiğine büyük önem verir • Eskiden çekirdek durumda var olan kimlik duygusu ile, şimdi gelişen ve toplumsal anlam yüklenen kimlik duygusu bütünleşir ve buna bağlı güven duygusu oluşur.

  13. “Kimlik bunalımı” her gencin değişik yoğunlukta yaşadığı doğal bir süreçtir. • “Kimlik kargaşası” (identity confusion) ise bunalımın ağırlaşması, geçici de olsa uyumun oldukça ağır biçimde bozulmasıdır.

  14. Kimlik kargaşası; • aşırı uçlara sapma • ağır cinsel kuşkular • yetersizlik duyguları • bunaltı ve panik durumları • anne-babaya, topluma aşırı karşı gelme • “ters kimlik” belirtileri (negative identity)

  15. Kimlik kargaşası;(C. Odağ) • Acı veren yalnızlık • Aynılık ve sürekliliğin bozulması • Yaygın ve şiddetli utanç • Herhangi bir etkinlikten doyum sağlayamama • Boşluk duygusu • Yaşantılarındaki aynılık ve sürekliliğin değiştiği duygusu • İş ve uğraşlarından doyum sağlayamama • Yaşamın kendisinden uzaklaştığı, zamanın akıp gittiği, yaşayamadığı, zamana egemen olamadığı duygu ve düşünceleri • Temel güven duygusu bozukluğu

  16. Sağlıklı bir kimlik oluşumu geçmiş çocukluk yaşantıları ile yakından ilişkilidir;temel güven duygusu-umut etmeözerklik-karar verebilmegirişimcilik-merak duygusuçalışma ve yapıcılık-yeterlilik duygusu

  17. İKİNCİBİREYLEŞMEDÖNEMİ; Blos ergenliği “ikinci bireyleşme süreci” olarak tanımlar Birbiriyle yakından ilişkili iki süreci içine alır; • Ebeveynden ayrılma ve vazgeçme • Aile dışında ebeveynin başka karşılıklarını bulma

  18. İKİNCİ BİREYLEŞME; Gelişimsel görev bağımsızlaşma • ilişki gereksinimi olan dürtülerini doyurmak, • boşluk duygusundan kurtulmak, • öz saygısını destekleyebilmek için, genç arkadaşlarınayönelir. Sonuç; yaşıt grubu önemli…..

  19. “içsel nesnenin kaybı”; • Bu duygularla baş edebilmek için genç duygusal bağlarını ve süperego işlevlerini bir gruba devreder. Ebeveynle özdeşim yerini güçlü ülküleştirilmiş grup lideri ile özdeşime bırakır.

  20. Ebeveynin rolü; • Gencin kimliğini oluşturma, ruhsal ve duygusal olarak farklı bir kişi olma çabasının başarılı olması için ebeveynin de desteği gerekir. • Kendi bireyleşme sorununu çözümlememiş ve belli bir düzeyde duygusal olgunluğa ulaşmamış ebeveyn çocuğun bağımsız olarak düşünmesini bir tehdit olarak algılar ve gencin ihtiyaç duyduğu sağlıklı otoriteyi oluşturmada ve gence rehberlik yapmada yetersiz kalır.

  21. Okul; ergenlik döneminde “geçiş nesnesi“ işlevi görür.

  22. Okullarda yönetimin öğrencilerden beklediği; • Disipline uyma • Başarılı olma

  23. Ergenlerde ayrılma bireyleşme özellikleri; • Alt SES ergenlerin öğretmene yapışma, ihtiyacı inkar etme ve reddedilme beklentisi, diğerlerine göre daha yüksek bulunmuştur. Bu gençlerde ebeveynden beklenen destek ve ilgi yetersiz • Alt SES okullardan gelen gençler ebeveynlerinden yakınlık, destek ve onay almada sorunlar yaşamakta, bu ihtiyaçları için öğretmenlerine yakınlaşma ihtiyacı duymaktadırlar. Kardeş sayısının artması da bu sonucu doğurmaktadır.

  24. Ergenlerde ayrılma bireyleşme özellikleri; • Psikiyatrik yardım arayan ergenlerin sorunları nedeniyle destek ve yardım arama ihtiyaçlarının fazla olduğu, ancak olasılıkla sağlıklı ilişkilerindeki eksiklikler nedeniyle yakınlaşmanın yutulma şeklinde algılandığı görülmüştür. Sonuçta genç hem yardım arama gereksinimi hem de yutulma korkuları nedeniyle bir ikilem yaşıyor olabilir. (Yanılsama ve genelleme- yarattığı duygu çaresizlik, çözüm; dinleme, yoğun duygulara katlanma, uygun sınır koyma, süreklilik ve tutarlılık)

  25. Şiddetin klinik görüntüleri; • Saldırganlık ve şiddet bir kişinin diğer bir kişinin bedenine yönelik saldırı şeklindeki bilinçli ve maksatlı bir eylemidir. • Kendilik yönelimli şiddet ve sado-mazoşistik şiddet bundan farklıdır. Burada maksat tehlikeyi yadsımak, cefa etmek ve ıstırap çekmektir. • Kendini yaralayanlarda bu iki tipteki agresyon da var gibi görünmektedir. Başkasına saldırmak yerine hasta şiddet eylemini kendi bedenine yönlendirir. Sanki başkasına saldırıyor gibi veya kendisinin ayrı bir parçasına saldırıyor gibi…..

  26. Kendini yaralama; • Kendini kesme kendini yaralamanın en yaygın biçimidir. Kızlarda erkeklere göre daha sık ortaya çıkmaktadır. • Kendini kasten yaralayan gençler buna gereksinim duyduklarını belirtirler. Eylem kendilerini daha iyi hissetmelerini ve geçici de olsa sıkıntıyla baş etmelerini sağlar. • Istırap, duygusal sıkıntı ve çaresizlik gibi çok kuvvetli duygulara karşı görünen çözüm bedenine acı vererek kendini cezalandırmadır. • Yaralayan için çözüm, aile ve arkadaşlar için sorun!!!

  27. Yoksunluk ve travma; • Travmatik yaşantılar söz konusu olduğunda; İyi olduklarına ve bizi koruyacaklarına inandığımız içsel nesnelerin yetersiz, dikkatsiz, ihmal edenoldukları inancı gelişmektedir. Güvenilir içsel iyi nesnelerin kaybı ile birlikte içsel kötü nesnelerin gücü artmaktadır.

  28. Yoksunluk ve travma; • İç dünyası ile ilgili sakıncalar • Korku: yakınlaşmaktan korkma • Yakınlığın anlamı ne? “Yakın olduğu kişiler onu travmatize etmişler…”

  29. Yoksunluk ve travma; • Nasıl nesne tasarımları nasıl kendilik tasarımları geliştirmiş? • Şiddete eğilimli, yıkıcı, aşağılayıcı nesne tasarımları • Olumsuz kendilik imgesi-tasarımı

  30. Yoksunluk ve travma; • Herkesi aşağılama kendini aşağılamanın savunması • Güvenilmez nesneler- uzaklaşma bir savunma, korunma

  31. Gençte öfkeyi ve şiddeti besleyen etmenler; • Psikopatoloji: Birçok bozuklukta davranım bozukluğu bir belirti olabilir; Çalma, fizik şiddet, yasaları çiğneme, evden kaçma depresif duyguların eyleme vurum şeklinde dışa vurumu olabilir. Erkeklerde bu tür görünümler özellikle sıktır. • Yoksulluk (Travma- ihmal ve istismar: narsisistik zedelenme, kendilik kavramında ortaya çıkmış hasar, güven zedelenmesi ve agresörle özdeşim) • Göç • Aile faktörleri: • ailenin mevcut birey sayısı, • anne ve/veya babanın yokluğu, ayrılığı, • aralarındaki uyum, • çocuk sayısı, • ekonomik düzeyi, • eğitim durumları, • çocukları için oluşturdukları modeller, • çocukla ilişkileri, ilgi, sevgi, şefkat ve bağlılıkları ve bu alandaki sorunlar çocuğun davranış ve düşüncelerini çok yakından ilgilendirmekte ve etkilemektedir. • Okul çevresi • Akran grubu

  32. OKUL ÇEVRESİ: • Okul geçiş nesnesi, ailede örselenen çocuk öğretmene yöneliyor… • Gencin otoriteye gereksinimi var, öğretmen hem rehber oluyor hem de özdeşim için gence kendini sunuyor…. • 6-7 yaşından sonra çocuğun toplumda kendini ilk sınadığı yerdir. • Yazılı kurallarla ilk karşılaştığı yer, • İlk kez anne baba dışında, yazılı kurallara göre rolleri belirlenmiş olarak yetişkinlerle ve akranlarıyla ilişki kurduğu yerdir.

  33. Okul; • İşbirliği ve işbölümü esaslarına dayalı bir ortam, • ilişkilerin yoğun olduğu bir toplum organizasyonu çocuğun başarısı/ başarısızlığı bütün yaşamını derinden etkiler. • Şiddet davranışı gösteren çocuklar, okulda başarısız olan çocuklar arasında daha yaygın Sonuç; çocukların özellikle kendine güvensizlik, okuldan kaçma, disiplin kurallarıyla sık sık başının derde girmesi gibi durumlara dikkat edilmesi gerekir.

  34. AKRAN GRUBU: • Cinsel ve toplumsal kimlik gelişimi, bireyleşme…. • Davranış sorunlarının yoğunlaştığı arkadaş gruplarına dahil olma, davranış bozukluklarını geliştirici ve pekiştirici etki oluşturur...

  35. Önleme; • Risk gruplarının saptanması; • Bu çocuklara yönelik özel bir ilgi ya da düzeylerine uygun eğitim ve öğretim • Suçu oluşturan etkenler önceden belirlenerek suç oluşmadan önlenmelidir. • Zayıf aile – okulda başarısızlık kombinasyonu çocuğu bir sarmal gibi çekiyor. Bozuk aile yapısı şiddete eğilim kazandırırken, başarısızlık çocuğu olumsuz arkadaş gruplarına doğru çekebiliyor…

  36. Patterson’ın değişmesini önerdiği eğitim uygulamaları (1975); • Bağımlı öğrenci davranışlarının bağımsız öğrenci davranışlarına yeğlenmesi, • Alışılmışlık ve gelenekselliğin başarı, yaratıcılığın başarısızlık görülmesi, • Öğrencilerin okullarda işbirliğinden çok yarışmayı öğrenmesi, • Akademik başarı ile alanların geliştirilmesi, diğer alanların ihmal edilmesi • Öğretimde bilgi kazandırmaya önem verilmesi, bu bilginin ne anlama geldiği üzerinde durulmaması,

  37. Özet; • Umudunu yitirmiş karamsar gence yeniden umudu yaşatmak… • Sağlıklı bağlanma bağımsızlaşmanın temeli, okulda sevgiyle ve saygıyla bağlanabileceği ilişkilere olanak sağlamak.. • Sağlıklı özdeşim modeli oluşturmak… • Öğrencinin yeterlilik ve başarı duygusunu yaşayabilmesini sağlama… • Bağımsız düşünebilmesinin ve yaratıcılığının desteklenmesi… • Okulda yeni örselenmelerin önüne geçilmesi… • Hoşgörü, paylaşma, yakınlaşabilme duygularının desteklenmesi…. • Risk gruplarının belirlenip koruyucu girişimlerin oluşturulması

  38. Özet; • Gencin hasta rolüne (ters kimlik) girmesinin en aza indirilmesi… • Normal gelişiminin en üst düzeyde sürdürülmesinin sağlanması… • Yetersizliklerinden çok yetebileceği yönlerinin gösterilerek, olumlu niteliklerini belirlemesine ve güven duygusunun artmasına yardım edilmesi… • Gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler geliştirmesine yardım edilmesi… • Özdeğer duygusunun yükseltilmesinin ve nitelikli bir yaşam sürmesinin sağlanması…

  39. Teşekkürler……

More Related