1 / 31

ENERJİ EKONOMİSİ

ENERJİ EKONOMİSİ. Hazırlayanlar Şafak Arda Kazak Ercan Sadıç. ENERJİ NEDİR?. Herhangi bir hareketi (aksiyonu) yapan yada yapmaya hazır olan kabiliyete Enerji denir. Kısaca “ iş yapma yeteneği ” olarak da tanımlanabilir.

milt
Télécharger la présentation

ENERJİ EKONOMİSİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ENERJİ EKONOMİSİ Hazırlayanlar Şafak Arda Kazak Ercan Sadıç

  2. ENERJİ NEDİR? • Herhangi bir hareketi (aksiyonu) yapan yada yapmaya hazır olan kabiliyete Enerji denir. Kısaca “iş yapma yeteneği” olarak da tanımlanabilir. • Potansiyel enerji: Depolanan enerjiye denir. Saat zembereği yada pil gibi. • Kinetik enerji: Hareket enerjisidir.Rüzgar, akan sular, giden arabanınenerjisi gibi.

  3. Elektrik enerji üretim kaynakları nelerdir? • Elektrik enerjisi üretim kaynakları İKİ ana başlık altında ifade edilir. • 1. Anaenerji kaynakları. • 2. Yenilenebilir (Alternatif) enerji kaynakları. • Ana enerji kaynakları 3 çeşittir. • Su enerjisine hidrolik, • Kömür,petrol ve gaz enerjisine termik, • Çekirdek enerjisine de nükleer enerji denilmektedir.

  4. Alternatif (yenilenebilir) enerji kaynakları ise çok çeşitlidir. • Rüzgar, güneş, jeotermal, biomas, güneş pilleri,vb. • Alternatif enerji kaynakları ana enerji kaynakları yerine ikame edilemez. Çünkü; Ana enerji kaynaklarının en önemli kriterinden birisi olan “sürdürülebilirlik” ilkesini alternatif enerji kaynakları sağlamakta başarısız olmaktadırlar. Bu yüzdendir ki kesintisiz ve hiçbir şarta bağlı olmaksızın elde edilebilen enerji türüne ana enerji kaynakları denilmektedir.

  5. ENERJİ FİYATLARININ BELİRLENMESİ • Dışa açık ekonomilerin rekabet gücü büyük ölçüde maliyet farklılıklarına dayanmakta, maliyetlerdeki ufak dalgalanmalar büyük değişikliklere yol açabilmektedir. Rekabetin yoğun olduğu sektörlerde kar marjı düşmekte ve girdi maliyetleri büyük önem arz etmektedir. Bu yüzden ülke sanayiinin rekabet edebilirliğinde enerji fiyatlarının diğer ülkelere oranla daha ucuz veya pahalı olması belirleyici olmaktadır.

  6. Bugün başlıca enerji kaynaklarının fosil yakıtlar (kömür, doğal gaz, petrol) nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları olduğu görülmektedir. Son 50 yılı incelediğimiz zaman enerji talebinin gittikçe arttığı enerji fiyatının da buna paralel olarak arttığı görülmektedir • Dünyada sanayileşmiş ülkelerin yanında gelişmekte olan ülkelerin kalkınma çabaları ile birlikte yoğun bir enerjiye ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye’de de son 10 yıla göre bakarsak elektrik üretimi ve tüketimi neredeyse 2 kat artmıştır.

  7. Genel Enerji Talebinin Kaynaklara Dağılımı

  8. Ortalama Üretim Koşullarına Göre Elektrikte Arz-Talep Dengesi (GWh)

  9. Elektrik Enerjisi Talebi (GWh)

  10. ENERJİ YETERLİLİĞİ SORUNU 1970li yıllarda OPEC tarafından kısıntıya gidilerek petrol fiyatlarının arttırılmasından sonra insanlar enerji arzının sürekliliğiyle ilgilenmeye başlamışlardır. Büyük petrol tüketicisi ve ithalatcısı ABD ÇİN ve JAPONYA gibi bir çok ülke petrol kaynaklarının yeterliliği ve uluslar arası piyasalarda petrol fiyatları ile yakından ilgilenmeye başlamışlardır. Bu bağlamda enerji yeterliliği sorununa aranan cevaplar üç kategoride incelenebilir .

  11. Karbonmonoksitsalınımını azaltmak için kısa dönemde(10-20 yıl içinde) hangi oranda rüzgar enerjisi güneş enerjisi ve doğal gaz gibi kaynaklara kaydırılabilir? • Orta dönemde(20-50 yıl içinde) dünya petrol arzı acaba ne durumda olur? Yeni yataklar ve rezervler bulunabilir ve yeterli petrol olur mu? Yada artık dünyadaki stokların tamamına yakını keşfedilmiş midir? Ve yakın gelecekte petrol kıtlığı başlayacak mıdır? Kötümserlerin oranı ve jeologların tahminleri günden güne artmaktadır.

  12. Uzun dönemde (50-100 yıl içinde) petrol dışındaki enerji kaynaklarına dönüşüm nasıl olacaktır? Şimdiden bu sorunun net bir cevabını vermek zor. Bir zamanlar insanlar nükleer enerji için çok iyimserdi fakat sonra bu teknolojinin bekleneni veremediği ortaya çıktı. Belki bu gün için dünya kömür yatakları hala çok zengin fakat kömüründe neden olduğu kirlilik nedeniyle bugünkü teknolojiyle kullanılması atmosfere bırakacağı karbon monoksit nedeniyle telafisi imkansız zararlara neden olacağı rahatlıkla söylenebilir.

  13. ENERJİ TASARRUFU • Enerji tasarrufunun anlamı; enerji kullanımının azaltılmasıdır. Kalkınmakta olan ülkelerde ekonomik büyümeye paralel olarak enerji tüketimi de arttığı için enerji kullanımını azaltacak teknik ve teknolojilere doğal olarak ilgileri yüksektir. 1970li yıllarda petrol fiyatlarının yükselmesi tüm ülkelerin enerji giderlerini arttırdı. Enerji ithalatcısı tüm ülkeler ulusal güvenlik için enerji tasarrufuna ilgi duymaktadırlar. Son olarak global ısınmaya neden olan enerji kaynaklarının bu olumsuz etkisi tüm ulusları enerji tasarrufu konusu ile ilgilenmeye zorlamaktadır.

  14. Türkiye aslında çok çeşitli enerji kaynağına sahip olmasına rağmen mevcut enerji kaynakları enerji tüketimini karşılayamamakta, üretim/tüketim dengesi giderek olumsuz yönde bozulmaktadır ve doğal bir sonucu olarak ülkemiz enerji ihtiyacının karşılanmasında dışa bağımlılık oranı % 80 seviyelerine ulaşmış bulunmaktadır. Dışa bağımlılık oranı % 80’lere ulaşan enerji sektörünün 2004 yılında Türkiye için enerji faturası sadece 14,4 milyar dolar iken 2005 yılında bu rakam 21 milyar dolara çıkmıştır. Türkiye gibi enerji ihtiyacının % 90 seviyelerindeki kısmını ithalatla karşılamak zorunda olan ülkelerin ekonomilerinin bu fiyat artışlarından önemli ölçüde olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmazdır

  15. Enerji tüketimi şu şekilde formule edilebilir:

  16. ELEKTRİK ENERJİ PİYASASININ İŞLEYİŞİ İlk olarak elektriğin üretimi, iletilmesi ve dağıtımı devlet eli ile yürütülmekteydi ve bir bütün olarak ele alınmaktaydı.1990’lara kadar devam eden bu konum yerini daha sonra özel sektöründe bu alanda faaliyette bulunmaya başlamasıyla devlet bu konuda daha çok denetleyici konuma geçmiştir. Böylece bu alanda özel sektörde rekabet artmış ve buna bağlı olarak üretim tüketim de artmıştır. -Türkiye’de yaklaşık elektrik fiyatı, 7-8 cent/kWh -Motorinin litresi yaklaşık 2 dolar civarında.

  17. ENERJİ KAYNAKLARININ KITLIĞI • İnsan oğlu dünyadaki bu enerji kıtlığını aşmanın yolunu teknolojik yenilikler ve verimli kullanımların haricinde dünya dışından da enerji kaynakları arayarak aşmaya çalışmaktadır. Dünyada çok az miktarda bulunan bazı enerji ham maddeleri dünya dışında bol miktarda bulunabilmektedirler. Örneğin helyum3 izotopunun ayda çok miktarda bulunması

  18. Türkiye’de Enerji Sektörünün Mevcut Durumu Ve Geleceği • Türkiye’de, yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları ile enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olmasına karşın bu kaynaklar ya hiç kullanılmıyor ya da potansiyelin çok altında değerlendiriliyor. • * Öncelikle yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik AR-GE çalışmaları arttırılmalı. * Yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanımını özendirecek teşvik uygulamalarının dünyadaki örnekleri incelenerek yasal düzenlemelere yansıtılması da önemli. * Önümüzdeki süreçte, bu politikaların yeniden yaşama geçirilmesi yönünde üniversiteler ile ilgili meslek odalarının da içinde olacağı katılımcı bir ortamın yaratılması da göz ardı edilemeyecek bir konu. • Sonuç olarak; Türkiye’nin stratejik konumu, Türkiye’yi, Avrupa’ya petrol ve doğalgaz taşınması için bir geçit ülkesi haline getiriyor.

  19. 2030 yılına kadar enerji talebinin bugüne göre yüzde 60 oranında artması öngörülüyor. Bu enerji talebinin yaklaşık yüzde 80’lik kısmı fosil yakıtlardan karşılanırken, fosil kaynaklar içerisindeki en büyük talep artısının da doğal gazda olması bekleniyor. • Önümüzdeki 20–25 yıllık dönemde, AB ülkelerinin genel enerji tüketimi içerisinde petrolün ağırlığının süreceği, ayrıca doğalgaz kullanımında da önemli bir artış olacağı öngörülüyor. Bu süreçte geçiş ülkesi konumundaki Türkiye’nin de önemi artıyor. Çünkü dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 75’inin Ortadoğu, Hazar Bölgesi, Avrupa ve Rusya Federasyonu’nda bulunduğu, Türkiye’nin de bu coğrafyanın ortasında olduğu dikkate alındığında bölgede gelişecek ticaretten Türkiye’nin de büyük faydalar sağlayacağı açık. • Dünya, 2030 yılında şimdi olduğundan yüzde 60 daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacak. Enerjide ağırlıklı olarak petrol ve doğalgaza bağımlılık söz konusu. Bu nedenle Türkiye’nin kendi kaynaklarına yönelerek dışa bağımlılığını azaltması giderek önem kazanıyor. Burada da linyit, zengin toryum madeni, bor, hidrolik, jeotermal, rüzgâr enerjisi ön plana çıkan enerji kaynakları olarak görülüyor.

More Related