1 / 43

Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi Okul Gazetesi

Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi Okul Gazetesi.

Télécharger la présentation

Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi Okul Gazetesi

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesi Okul Gazetesi

  2. Okulumuzun 11 BSA sınıfı 1. dönem başından itibaren Büro Yönetimi Şefi Fatih Mirza öğretmenimizin liderliğinde Dosyalama ve Arşivleme dersinde ve zaman yetmediğinde teneffüslerini de vererek çok emek harcayıp kütüphaneyi düzenlemişlerdir. Geçen sene açılan kütüphanemiz bu sene gelen kitaplarla daha da zenginleşmiştir. • 11 BSA sınıfına (ŞÜKRAN/ İBRAHİM/ ÖZNUR/ ÖZGÜR /ZEYNEP /GAMZE HATEM/ BEGÜM/ BUĞRA VE AHMET ) ve Fatih Hocaya yaptıkları bu çalışma için çok teşekkür ediyoruz. Kütüphanemiz Yenilendi.!

  3. Geleneksel olarak her yıl Mayıs ayında yapılan Bilgi Yarışmasında 10. MUHASEBE sınıfları arasında 10 ANADOLU A birinci olmuştur. 11. MUHASEBE sınıfları arasında 11 ANADOLU A ve 11 MFB BİRİNCİLİĞİ PAYLAŞMIŞTIR. Geleneksel Bilgi Yarışması

  4. OKULUMUZ TAKDİR BELGESİ ALAN BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ MAMAK BELEDİYESİNİN DÜZENLEDİĞİ ÇANAKKALE GEZİSİ İLE ÖDÜLLENDİRDİ. Çanakkale Gezisi

  5. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında, Müzik öğretmenimiz Zafer Engin Kaymak, Muhasebe öğretmenimiz Leyla Aydoğan ve Matematik öğretmenimiz Cafer Gökmen güzel bir türkü dinletisi sundu. Programda okulumuza bu sene gelen Edebiyat öğretmenimiz Mesut Çardak kaya günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Öğretmen ve öğrencilerimizin katılımıyla renklenen program şiir ve türkülerle son buldu. 23 Nisan Şenliği

  6. Anadolu’yu anlatmak bir sevdayı yaşamaktır .’ diyerek BİR SEVDADIR adını koyduğumuz program, Turizm Haftası kutlama programı büyük bir beğeniyle izlendi. Programın fikir babası olan ve her alanda öğretmen ve öğrencilere destek veren Müdür Yardımcımız Murat KAYA, Halk Oyunları Ekibimize liderlik eden Ferhat BAŞ ,programı görsel anlamda hazırladığı slayt ve görüntülerle renklendiren Esra ÇİÇEK, sahne arkasında akışı ve düzeni sağlayan Gülden SANAL ve sunuculuğu üstlenen Melike ÇEVİK öğretmenlerimizin katkılarıyla öğrencilerimiz çok güzel bir sunum yaptılar. 16 Nisan tarihinde Halk Eğitim Merkez’inde sahnelenen gösteri,” Turizmi, kültürel miraslarımızı koruyarak ve dünyaya duyurarak geliştirebileceğimiz gerçeği” dile getirdi. Coşkuyla alkışlanan” BİR SEVDADIR ANADOLU” programında emeği geçen idareci, öğretmen ve öğrencilerimize teşekkür ediyoruz . TURİZM HAFTASI ETKİNLİKLERİ BİR SEVDADIR ANADOLU

  7. 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI ETKİNLİKLERİ

  8. Mustafa Kemal Atatürk’ün en önemli vasıflarından birisi sürekli okuyarak bilgi dağarcığını genişletmesiydi. Onun bu özelliği günümüzde dahi yerli ve yabancı pek çok devlet adamında olmayan bir özelliktir. Uzmanlarca okuma alışkanlığının ilerleyen yaşlarda da edinilebileceği ifade edilmesine rağmen, bu davranışın kazanılacağı en uygun çağın, çocukluk dönemi olduğu belirtilmektedir. Atatürk’te bu alışkanlığı ilkokula gittiği yaş döneminde edinmişti. Mahalle arkadaşı Asaf (İlbay) anılarında Atatürk henüz ilkokul öğrencisiyken; onun kitap okumayı, sokakta oyun oynamaya yeğlediğinden bahsetmekteydi. Onun kitap okuma merakını en iyi anlatan örneklerden birisi Atatürk’ün cumhurbaşkanı olduğu dönemde özel hizmetinde bulunan Cemal Granada tarafından aktarılan şu cümleler olsa gerektir: ATATÜRK VE KİTAP SEVGİSİ

  9. Atatürk’ün çocukluğunda başlayan kitap tutkusu, savaş zamanı cephede bile sürmüştür. Sırtından üniformayı çıkarıp sivil hayata geçince okumaya ayırdığı zaman daha da arttırmıştır. Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Atatürk’le Vasıf Çınar arasında geçen bir konuşmayı anlatırken; O’ndaki okuma alışkanlığının çocuk yaşlarda oluştuğunu belirler.Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada, Atatürk’le Vasıf Çınar arasında geçen bir konuşmayı anlatırken; O’ndaki okuma alışkanlığının çocuk yaşlarında kazanıldığını da belirler:Boş zamanlarında Atatürk’ün elinden tarihle ilgili kitapların düşmediğini hatırlarım. Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt meselesi dururken Devlet Başkanının kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki, Atatürk’e şöyle dediğini duydum: Paşam!.. Tarihle uğraşıp kafanı yorma… 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın? Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi:Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiç birisini yapamazdım

  10. Sevgili Öğrencilerimiz, Okuma saati uygulaması yaparken amacımız: gelişme ve biriktirme, kendini oluşturma çağında olan sizlerin, hiç değilse üç beş kitap okumanızdı. İnsanın, yaptığı için asla pişman olmayacağı birkaç şeyden biridir kitap okumak. Aranızda hiç okumayanlar olduğu gibi okumayı bir tutku haline getirenleriniz de oldu. 2012-2013 öğretim yılında çok sayıda kitap okuyan arkadaşlarınızı ve okudukları kitapların adlarını sizlerle paylaşmak istedik. Kitapların kontrolü edebiyat öğretmeni tarafından yapılmış, bazılarının özeti kendilerinden istenmiştir. Çok sayıda kitap okumuş olan bu arkadaşlarınızın çoğu aynı zamanda okulun en başarılı öğrencileri arasındadır. Yani kitap okumak akademik başarıya engel değil aksine destek olmuştur ve sonuçları uzun vadede daha belirgin olarak görülecektir. Kendilerini her açıdan kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. OKUMA VE YAZMA ÇALIŞMASI

  11. Öğnenci: Yazın kıyafetlerinizde ne tür renkler seçersiniz? Nurdan Hoca: Yazın daha açık renkler kullanmayı seviyorum, özellikle beyaz tercihim. Bronz tene çok yakıştığını düşünüyorum ve kombin etmesi çok kolay bir renk mavi kotun ve üzerine beyaz tişört en kolay ve en uyumlusu pembe bir etek giydiğinizde beyaz bir gömlek ve beyaz babetler harika görünür. Öğrenci: Yazın nasıl giyiniyorsunuz? Nurdan Hoca: Yazın tenime hafif gelen, bol şeyler giyinmekten hoşlanıyorum. Büyük tişörtler ve bol pantolon . Hızlı çıkmam gerekirse tek parça tercih ederim. Tek renk bir elbise olursa altına dilediğiniz ayakkabıyı giyebilirsiniz. Öğrenci:Yaz aylarında ne tür makyajlar yapıyorsunuz? Nurdan Hoca:Yaz aylarında tüm bayanların yaptığı gibi ağır makyaj yapmam . Fondatenden uzak dururum. Ama mutlaka içeriğinde SPH olan nemlendirici kullanırım. Çünkü yaz aylarında ciltte lekelenmeler olabilir . Yazın sadece rimel ve parlatıcı ruj kullanıyorum. Yazın far sürmeye bile gerek yok bence. Öğrenci: Genç kızlara vereceğiniz makyaj tüyoları nelerdir? Nurdan Hoca: Genç kızlara vereceğim öğüt ; yüzünüzü makyaj yapacağım diye olduğundan çirkin hale getirmeyin. Bunu yapmanızın tek sebebi hem gözünüzü hem de dudağınızı koyuya boyamanız. Herşeyde olduğu gibi makyajda da bir denge olmalı. Örneğin dudağınızı koyu kırmızı ruj sürüyorsanız , gözlerinizin pastel uçuk tonlarda olmalı ya da göz makyajınız koyuysa dudağınıza ruj sürmeyin, renksiz parlatıcı yeterli olacaktır.

  12. Öğrenci: -Kilo vermeye nasıl başladınız? Suzan Hoca: Canan Karatay ismini duymamla başladı herşey.Karataydan önce yapmadığım diyet , spor kalmamıştı. Zaman zaman kilo veriyordum ama bir süre sonra fazlasıyla geri alıyordum.Karatayla birlikte kafamı karıştıran birçok sorunu cevabını ve doğru yolu buldum.4 kitabının hepsini aldım ve okudum. Hepsini değil ama yarısını uygulayarak istediğim kiloları verdim. Öğrenci: -Karatay diyetinin amacı nedir? Suzan Hoca: Karatay diyetinde amaç sadece insanları zayıflatmak değil, vücudun kalıcı olarak sağlığına kavuşmasını sağlamaktır.Kilo problemi olan insanlarda öncelikle insülün ve leptin direncini kırmak, ardından sağlıklı beslenme ve yaşam biçimini gerçekleştirmektir. Öğrenci: -Leptin ve insülin direnci nedir? Suzan Hoca:

  13. Bu çok önemli bir konu! Ağzımıza bir lokmayı alıp çiğnemeye başladığımız anda, kan şekerimiz ve kan insülinimiz birlikte yükselmeye başlar.Yemek yedikten sonra ortalama 2 – 2,5 saat sonra insülin etkisi sonucu kan şekerimiz günlük yaşamımızı sürdürebilmek için gerekli olan enerjiyi sağlamak adına kullanıldığından azalır. Kan şekeri insülin hormonu etkisiyle nefes almamız yürümemiz, evde veya işte çalışmamız, uyku gibi işler için gerekli olan enerjiyi sağlar. Yediğimiz herhangi bir gıdadan sağlanan enerji çok fazla ise yükselen kan şekerinin hepsini yakıt olarak kullanamayız. Bu durumda insülin hormonu ikinci görevini yapar. Kullanılmayan kan şekerini depolar. Yemek yedikten 2 – 2,5 saat geçtikten sonra vücuttaki tüm enerji harcanmışsa ve başka bir şey yemezsek (atıştırmazsak ) yedek şekeri depo kullanmaya başlar. O depo da 2 -2,5 saat içinde tükenir. Özetle 4-5 saat ağzımıza bir lokma koymadan normal yaşantımıza devam edersek LEPTİN hormonu devreye girer. Leptin hormonu vücudumuzda önceden depolanmış yağları yakıt olarak kullanır.İşte kilo vermek burada başlıyor. Leptin hormonu en çok gece 2 ile 4 arasında çalışır.Bu sebeple akşam saatlerinde hiçbir şey yemezsek ortalama akşam 6 gibi. Geceleri leptin hormonunun çalışmasını sağlarız ve kilo veririz.

  14. Öğrenci: -Sabahtan itibaren 1 gün nasıl besleniyorsunuz? Suzan Hoca:  İyi bir kahvaltı önemli (Yumurta, peynir, zeytin, domates, salatalık) Kahvaltıdan sonra en az 4-5 saat geçmeli ve arada hiçbir şey yenmemelidir. Ben öğlen ve akşam yemeğini birleştiriyorum. Hamur işleri hariç doyana kadar yiyorum. Akşamları çok acıkırsam yoğurt, kuruyemiş yiyorum. Şekerli gıdalar, meyve akşam saatlerinde kesinlikle yemiyorum . Her gün 2- 3 litre sıvı almaya özen gösterilmelidir. 6 ‘dan sonra bir şey yemiyoruz. Bu şekilde her sabah kilo verdiğinizi görebilirsiniz. Öğrenci: -Bizi bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz. Suzan Hoca: -Size de sağlıklı günler.

  15. Edebiyat Öğretmenimiz Melike ÇEVİK ‘in hazırladığı “Şiir Dinletisi” herkesi duygudan duyguya sürükledi. er şiirin temasına uygun slayt gösterisi , pandomim ve canlandırmalar şiirleri daha etkileyici kıldı. Şiir dinletisinde görevli olan öğrencilerimiz Handan Kaplan Seyhan Çeçen, Kadir Çeliker, Nesrin Çelik, Buğra Avşar, Gurbet Bozkurt, İrem Erdoğan, Nazife Arık, Hüseyin Güler, Betül Gökçe, Derya Akyüz, Arzu Kuzoluk, Uğur Özkan

  16. 29.08.1995 tarihinde Ankara’da dünyaya geldim. Kastamonu/Tosyalıyım. Baba tarafım Kastamonu/Tosya, Anne tarafım Çankırı/Ilgazlıdır. Annem ev hanımı babam ise Türk Telekom yemekhane şefiydi, emekli oldu. İki kardeşiz bir ağabeyim var. 3 sene önce evlendi. İlkokulu ve ortaokulu Cebeci İlköğretim Okulunda okudum. Liseyi ise MAMAK Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesinde okumaya devam ediyorum. Lise 3 öğrencisiyim. Babam çok güzel saz çalar ailemizde müzik sevdasını babam aşılamıştır bizlere. Ben 8 yaşındayken üstadım Alp ARSLAN tarafından ritim duygusuna sahip olmaya başladım. Bana ilk darbukamı babam almıştı. Darbuka çalmayı öğrenmeme ağabeyim de çok destek oldu. Öz ağabeyim Musa EROĞLU ’nun öğrencisidir. 2002-2003 yıllarında darbukada ilk dersleri almaya başladım. Daha sonra da diğer vurmalı aletleri çalmaya başladım ve peşinden saz sevdası başladı. Bu sevda kısa sürmüştü çünkü kendimi bildim bileli saza doymuş bir çocuktum. Sanduka , tumba, Latin bongo, bendir, zilli tef, bateri, asma davul, bas darbuka, tiz darbuka, shake, konuşan davul vb. vurmalı percussion aletlerini çalmaya başladım. Birçok kez şehir dışında sahne aldım. Birçok üstadın arkasında sahne alma şansını yakaladım. Daha yolun çok başındayım. Üstadlarım Uğur DEMİRTUĞ ve Rıdvan ATALAY tarafından nota eğitimi almaya başladım. İkisi beni pişiren üstadlarımdır. ‘Benim için darbukaya dokunmak hayata dokunmak gibi bişeydir. “Unutmayın kalpde bir ritim ile atar.” Dünyaca ünlü ritim üstadı Mısırlı Ahmet’in bu sözü beni çok etkimiştir. Darbukayı çalış tarzı, kişiliği, felsefesi ve konuları ifade edişi o kadar mütiş ki... Ritmi keşfedebilmek için önce onu kaybetmek gerek. Her şeyin bir ritmi vardır. Ritim aynı zamanda bir denge anlamına geliyor. Çünkü dünya bir ritimle ve denge ile dönüyor. Bu dünyada var olmak: kendine ait olmak, kendin gibi olmak ve kendi ritmini atmak demektir. Daha yolun çok başındayım En büyük destekçilerim hep ailem olmuştur. Ardından büyük üstatlarım. İlerde çok iyi yerlere gelirsem beni yetiştiren büyük üstadlarımı asla unutmayacağım.

More Related