1 / 66

Eşyanın yaratılmasında çift taraflılık

Eşyanın yaratılmasında çift taraflılık.  بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم أَسْتَغْفِرُ اللهَ أَسْتَغْفِرُ اللهَ أَسْتَغْفِرُ اللهَ اَلْعَظِيمُ اَلْكَرِيمُ الَّذِي لٓا اِلٰهَ اِلاّٰهُوَ الْحَىُّ

tflores
Télécharger la présentation

Eşyanın yaratılmasında çift taraflılık

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Eşyanın yaratılmasında çift taraflılık

  2.  بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم أَسْتَغْفِرُ اللهَ أَسْتَغْفِرُ اللهَ أَسْتَغْفِرُ اللهَ اَلْعَظِيمُ اَلْكَرِيمُ الَّذِي لٓا اِلٰهَ اِلاّٰهُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ وَاَتُوبُ اِلَيْهِ * وَنَسْأَلُهُ التَّوْبَةَ وَالْمَغْفَرَةَ وَالْهِدَايَةَ لَنَا اِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ * Kaynak: 

  3.  بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم ZUHRÛF-12: وَالَّذِي خَلَقَالْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَلَكُممِّنَ الْفُلْكِ وَالْأَنْعَامِ مَاتَرْكَبُونَ ﴿١٢﴾ binmiyor(mu)sunuz hayvanlar(dan)gemiler-den size ve yaptı hepsini çiftleri yarattı o’dur Ve (ve yapan) (yaratan) ‘Gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduğunuz bütün çiftleri yaratan ve yapıp size hazırlayan o’dur’

  4. YÂSÎN-36:  سُبْحَانَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَامِمَّا تُنبِتُ الْأَرْضُ وَمِنْ أَنفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ ﴿٣٦﴾ bilmedikleriniz-den nefsiniz-den yerden bitenler-den çiftlerin hepsini yarattı o’dur ( yaratan ) ‘Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerdenbütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim.'

  5. وَآيَةٌ لَّهُمْ أَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ ﴿٤١﴾ Ve onların zürriyetlerini (nesillerini) dolu gemilerde taşımamız onlar için bir âyettir. وَخَلَقْنَا لَهُم مِّن مِّثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ ﴿٤٢﴾ Ve onlar için, (onun/ gemilerin) mislinden(temsilinden) binecekleri (havanlar...) şeyler yarattık.

  6. Evet bu şekilde konumuza girmiş bulunalım. Birlikte ilerliyoruz. Yasin suresi 41. ayette gemilerle taşınma’ nın bir delil veya ayet olduğunu söylüyor Rabbimiz. Sorasında ise (42. ayet) aynı bu gemiler misali veya mislinden binecekleri başka binekler de yarattığını söylemekte. Yani gemi ve diğer binek olacak şeylerin birbirine örnek olabilecek şeyler olduğu vurgulanmakta. Zühruf suresi 12. ayetin ikinci kısmında, ‘gemilerden ve hayvanlardan binecekleri şeyler’ demekle diğer bineklerin hayvanlar olduğu anlaşılmakta. Peki burada ayet veya delil olabilecek durumu ne gösteriyor olabilir?

  7. Devam edelim, Zuhruf süresinin 12. ayeti de bilinen anlamından(1) farklı olarak başka bir anlama (2) da sahip olabilir. Bunlar; 1. O ki, bütün çiftleri yarattı ve sizin için gemilerden ve hayvanlardan bindiğiniz şeyleri yaptı. 2. Gemilerden ve hayvanlardan bindiğiniz bütün çiftleri yaratan ve size(sizin için) yapan(hazırlayan) odur.

  8. Şimdi bir an şöyle düşünelim. Ayet içindeki anlamsal bütünlük. Şöyle, a) O çiftlerin hepsini yarattı. ( erkek ve dişi olsun) b) … ve gemilerden ve hayvanlanlardan bindiğiniz şeyler yaptı. Evet bir alaka kurabiliyor muyuz? Yani (erkek ve dişi olarak) çiftler halinde yaratılma ile, binip taşınma eylemleri arasında bir bağlantı kurabiliyor muyuz? Elbette cümleler ayrı ayrı düşünüldüğünde kendi içlerinde bir bütünlük sağlar. Fakat ayetin tamamı sıralı bağlı, tek bir yargıya (-dır yargısına) bağlı bir cümledir. Yani, ‘yaratan ve yapandır’ ya da yaratıp yapan(hazırlayan)dır.

  9. (O) çiflerin hepsini yaratan-, ve sizin için yapan(yapıp hazırlayan)-dır. Bundan sonra; Neyi yaratıp yapandır? Dersek. ‘…gemilerden ve hayvanlardan bindiğiniz bütün çiftleri…’ … yaratıp hazırlayandır. Sonucuna varıyoruz. Yani bu durumda gemileri de çiftler halinde yaratılmış şeyler arasına katmamız gerekiyor.

  10. Peki gemiler çift veya ikili hususiyete sahip şeyler midir? Aslında öyledir. Şöyle, bir gemiyi dengeli bir pozisyonda yüzdürmek için geminin sağ ve sol taraflarının eşit fakat birbirine zıt parçalardan yapılması gerek. Yani gemi omurgasını oluştururken her bir parçadan; -- birbirine zıt iki adet hazırlanması, Ve yine bunların -- birbiriyle aynı ölçüde, --eşit ağırlıkta, --karşılıklı yerleştirilmesi veya -- birleştirilmesi gerekiyor. İşte alemlerin Rabbi ALLAH gemiden örnekle diğer bineklerinde böyle ikili hususiyete sahip yapıldıklarını vurgulamak istiyor olabilir.

  11. Geminin sırtı üstten bakış Atın sırtı üstten bakış ZUHRÛF-12: وَالَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُم مِّنَ الْفُلْكِوَالْأَنْعَامِمَا تَرْكَبُونَ ﴿١٢﴾ binersiniz hayvanlar(dan)gemiler-den size ve yaptı hepsini çiftlerin yarattı O (dur)ki Kişisel anlam/ tercüme; ‘Gemilerden ve hayvanlardan binmekte olduklarınızı sizin için çiftler halinde yaratan o’dur’ …مِّنَ الْفُلْكِ… … gemilerden … …وَالْأَنْعَام … hayvanlardan …

  12. ZARİYAT-49 وَمِن كُلِّ شَيْءٍ خَلَقْنَا زَوْجَيْنِلَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ ﴿٤٩﴾ Belki böylece anarsınız ikili/ çiftli yarattık ve her şeyden (karşılıklı iki eş/ parça/ kısım/ aynının zıttı) Ve biz her şeyden ikili/ iki çift/ iki eş yarattık… Belki böylece zikredersiniz.

  13. NECM-45 وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِالذَّكَرَ وَالْأُنثَى ﴿٤٥﴾ dişiyi ve erkeği ikili’yi/ çiftli’yiyarattı ve o dişi ve erkek ikili / çiftli yarattı ve onu Ve gerçekten o, ikiliyi, erkek ve dişi olarak yarattı.

  14. Yani; …çiftli/ eşli/ ikili olandan hem erkeği hem dişiyi yarattı. Ya da; …çiftli’yi/ eşli’yi/ ikili’yi …… .. erkeği yarattı, خَلَقَ الزَّوْجَيْنِالذَّكَروَالْأُنثَى… dişiyi yarattı. خَلَقَ الزَّوْجَيْنِالذَّكَرَ وَالْأُنثَى… Yine bu ayete de dikkatle bakarsak; ön tarafta, ‘Biz çiftli olanı erkek ve kadın olarak yarattık’ anlamı alınabilirken. Arka tarafta, ‘Biz çiftli/ ikili olanı(olandan) erkeği… … ve kadını… veya; hem erkek(ler) ve hem kadın(lar) … yarattık.’ Anlamı da alınabiliyor. ‘Erkek ve kadın olarak yaratıklarınız çiftler halindedir/ ikili özelliğe sahiptir’

  15. Zariyat; 48-49. ayetleri için şöyle, Öncelikle dil ile ilgili çalışmalarımızda ismin belirlilik takısını işlemiştik. Neydi? Şuydu, Bir Örnek; ‘ Dün Ali ile kitap bakmak için fuara gittik.’ ( eşya -kitap- henüz belirsiz ve hem söz olmamış ) yani, zihinde de sözde de belirsizdir. ‘ Orada şehirleri tanıtan çok güzel resimli bir kitap gördüm.’ ( eşya artık zihinlerde belirli, fakat söz olmamış bir eşya -kitap- tır.) ‘ Ve ben kitabı satın aldım.’ (Artık kitap herhangi bir kitap olmaktan çıkmış, herkesin bildiği o resimli kitaptır.)

  16. Demekki aslında işe kitap açısından baktığımızda, sohbet süresi içinde bir zamana veya bitmişliğe tabidir. Yani kitap öncesinde konu olmuş bir kitaptır. Bu bakımdan bir geçmişlik bildirilir. Cümle şöyle de söylenebilirdi. ‘ Benim satın aldığım kitap, fuarda görmüş olduğum şehirleri tanıtan o resimli kitap oldu.’ Şimdi yüce Allahın bize bildirdiği ayetlerimize bakalım; …kadın… ‘biz herşeyden ikiçift/ ikili yarattık’ ( belirsiz eşya/ eşyalar) sağ sol ‘ şüphesiz o yarattı ikiliyi … …kadın(-ı) ve erkek(-i)’ Yani, ikili yarattığı kadın oldu, erkek oldu. Ya da, kadın ve erkek olarak yarattığı ikili/ çift oldu

  17. ??? Gerçektende biz insanlar, ilkin ne olduğumuzdan haberdar mıydık? Kıyame suresi; -37 أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى ﴿٣٧﴾ dökülen meniden (herhangi) (bir tek) nütfe değil miydi

  18. Kıyame suresi; -38 ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّى ﴿٣٨﴾ böyle sevva etti ve böyle yarattısonra bir bağ oldu Sevva; eşitlemek, düzenlemek, dizmek, düz yamak, kırışıklığını gidermek… Alaka; asılı olmak, yapışmak, sıkıca sarılmak(sarmal/ DNA sarmalı???) sülük asmak, takmak, bağlamak, iliştirmek, yapıştırmak ??? Sonra dizldik, düzenlendik bir sarmal olduk

  19. Kıyame suresi; - 39 فَجَعَلَ مِنْهُ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى ﴿٣٩﴾ dişiy-i ve erkeğ-iVe böylece ondan ikili-yi yani; ondan da iki çifti (erkek olan çifti) (dişi olan çifti) Sonuçta biri erkek biri dişi ikili halde çiftler

  20. EN’AM SURESİ -143 ثَمَانِيَةَ أَزْوَاجٍ مِّنَ الضَّأْنِ اثْنَيْنِوَمِنَ الْمَعْزِ اثْنَيْنِ قُلْ آلذَّكَرَيْنِ حَرَّمَ أَمِ الأُنثَيَيْنِ أَمَّا اشْتَمَلَتْ عَلَيْهِ أَرْحَامُ الأُنثَيَيْنِ نَبِّؤُونِي بِعِلْمٍ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿١٤٣﴾ Sekizçift; koyundan iki, keçiden de iki. De ki: "İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi, ya da o iki dişinin rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Eğer doğru sözlüler iseniz bana bir ilimle haber verin."

  21. EN’AM SURESİ -144 ومِنَ الإِبْلِ اثْنَيْنِوَمِنَ الْبَقَرِ اثْنَيْنِ قُلْ آلذَّكَرَيْنِ حَرَّمَ أَمِ الأُنثَيَيْنِ أَمَّا اشْتَمَلَتْ عَلَيْهِ أَرْحَامُ الأُنثَيَيْنِ أَمْ كُنتُمْ شُهَدَاء إِذْ وَصَّاكُمُ اللّهُ بِهَذَا فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللّهِ كَذِبًا لِيُضِلَّ النَّاسَ بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ اللّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿١٤٤﴾ Ve deveden iki, sığırdan iki. De ki: “İki erkek mi veya iki dişi mi? (Ya da) iki dişinin rahimlerinin ihata ettiğini mi haram kıldı? Veya Allah’ın bununla size vasiyet ettiğine (farz kıldığına) şahit mi oldunuz?” Bir ilimleri olmaksızın insanları saptırmak için Allah’a karşı yalan söyleyen (iftira eden)den daha zalim kimdir? Muhakkak ki Allah, zalim kavmi hidayete erdirmez. Evet bu iki ayet için şunu arıyoruz. Acaba alemlerin rabbi ALLAH sekiz çift dedikten sonra açıklamasını neden dört tür hayvanı ve bu hayvanların her birinden ikisini bildirip devam etmiştir.

  22. Biz şöyle yapalım kendimizden bir örnekle devam edelim. Ve şöyle diyelim. ‘Kendisi ve eşi için sekiz çift ayakkabı satın aldı… // // // // // // // // ’ … yazlık olanından iki… //// … güzlük olanından iki… // // … kışlık olanından iki… //// … baharlık olanından iki… // // _____ toplam: 8 çift 16 tek ayakkabı

  23. Ayetlerdeiki’den kasıt erkek ve dişi olmalı. Böyleyse kendi örneğimizde sarı renler erkeği, pembe renkler dişiyi işaretlemiş olsun. Fakat belki bir hikmetle iki… den sonra ‘çift’ gelmiyor. Yine oysa ayettteki anlamın gelişi ‘çift’ sözcüğünü işaret ediyor. Yani, ‘… koyundan iki çift…’, ‘…keçiden iki çift…’ gibi. Bununla ise dişili erkekli (bir dişi ve bir erkek) iki takım/aile keçininin (toplamda dört keçi) kastedilmediği anlaşılabiliyor. … keçiden iki… //// … koyundan iki…//// … sığırdan iki … //// … deveden iki… //// ____ toplam: 8 çift , 16 tek ( parça/ kalıp/ suret/ yüz/ resim …)

  24. HUD SURESİ, 40. ayet حَتَّى إِذَا جَاء أَمْرُنَا وَفَارَ التَّنُّورُ قُلْنَا احْمِلْ فِيهَا مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ وَأَهْلَكَ إِلاَّ مَن سَبَقَ عَلَيْهِ الْقَوْلُ وَمَنْ آمَنَ وَمَا آمَنَ مَعَهُ إِلاَّ قَلِيلٌ ﴿٤٠﴾  … مِن كُلٍّ زَوْجَيْنِ اثْنَيْنِ … … her iki eşin/çiftinikisinden… sağ sol sağ sol 1 çift + 1 çift = 2 çift’in (her) ikisinden…

  25. YÂSÎN-36:  سُبْحَانَ الَّذِي خَلَقَ الْأَزْوَاجَ كُلَّهَا مِمَّا تُنبِتُ الْأَرْضُ وَمِنْ أَنفُسِهِمْ وَمِمَّا لَا يَعْلَمُونَ ﴿٣٦﴾ ‘Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan Allah'ı tesbih ve takdis ederim.' Eşyada denge ve orantı

  26. ŞURA-11. Ayet جَعَلَ لَكُم مِّنْ أَنفُسِكُمْأَزْوَاجًا… وَمِنَ الْأَنْعَامِأَزْوَاجًا …يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ O, gökleri ve yeri yaratandır. …size kendinizden eşler (çiftler?) yaptı , …ve hayvanlardan eşler (çiftler?) …Bu sûretle sizi yayıyor. O’nun misli gibi şey yoktur (tasavvur edilemez, bir teki aranmaz !!!, fakat…) …. Ve o işitir ve görür.

  27. Şura süresinin 11. ayetinin bu kısmı da ikili anlam bildirir gözüküyor. … يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ … …bu sûretle sizi yayıyor… Burada ise herşeyi hakkıyla bilen ALLAH insanların kendilerinin ve hayvanların çiftler halinde yaratıldığını bildirirken, aslında yine bu ikili hususiyeti vurgulamış olabilir. Fotoğraftan da görürdüğümüz gibi insanın ana karnında ilk oluşum evresiyle bir bitkinin oluşum evresi aynı. Ayetteki anlamdan erkek ve dişilikten kaynaklı bir çoğalma veya üreme anlaşılıyor olabilse de aslında vurgulanan ikinci bir anlamda olabilir. Bu da şudur.

  28. Yeni doğan bir bitkinin ilk evresi ikili/ çift taraflı ilk yapraktır. Toprakla olan bağını (göbek bağı olsun) ise bitkinin henüz çok taze olan gövdesi oluştursun… diğer iki geçici yaprakımsı şeylerde koruma zarı olsun. Bundan sonra yeni bir yaprak (bebek) doğar ve sonra yenisi ikili ikili bir şekilde yükselir, zamanla gövde sağlamlaşır yeni dallar (soylar) oluşur fakat uç noktalarda yeni doğan bebek yapraklar hep böyle ikili çift taralı özelliğiyle doğar ve devamlılık veya yayılma bu şekilde sağlanır. Ve bütün bunları geriye doğru sardığınızda ise yine o birinci yaprağa ulaşırsınız.

  29. …يَذْرَؤُكُمْ فِيهِ… …bu sûretle sizi yayıyor…

  30. İşte insan da bu ikili çift taraflı olma özelliğiyle doğar ve yayılır. Yani her anne çift tarafı olan bir bebek dünyaya getirir. Bu ayette şöylede bir durum vardır. Madem insan veya diğer canlılarda… böyle çift bulunma durumu vardır. Allah (Allah tektir ve ortağı yoktur) tektir denilmekle böyle çifti olmayan mıdır? Düşüncesine kapılmamak için ‘…onun bir misli yoktur’ aklınızda misal getirmeyin, şekillendirmeyin anlamında bir yönlendirme de vardır gözüküyor.

  31. Bütün bu hayvanlar çifttir. Bir ön görüş; ‘ iki gözü olan her canlı çifttir. Çift taraflıdır. sağ tek sol tek

  32. Evet işte böyle, bu resmin çift cinsiyete sahip Bir istakoz olduğu söyleniyor. Farkettiğimiz üzere boylu boyuna ikiye ayrılmış. Bunun gibi yine böyle ikili cinsiyete sahip yarım horoz yarım (yarısı) tavuk resimleri de vardır. Böyleyse demek ki canlılarda boyuna ortadan ikiye ayrılma durumu söz konusu. Peki bu nasıl oldu?, Canlılarda ikili olmak konusunda ayrıca bir programlama mı var? Ne niçin tek değilde çift? : 

  33. Biz bir taraftan sebeplere bağlı, yani anneli babalı üreme şekline göre tabiyatı gözlemlerken, diğer tarafta bütün bu resimlerde gözlemleyemediğimiz başka bir gerçek mi var? Canlılarda; yürüyen, sürünen, uçan, yüzen… canlılarda çift veya ikili hususiyetin bulunması, canlının dengeyi sağlayıp hareketini gerçekleştir- mesini sağlamak, bu tarafların birbirleriyle simetrik olması ise harekette aksaklık olmaması, canlının biçimli hareketetmesi veya kıvraklığı içindir. Peki, diğer her şey mesela şimşek. Şöyle, gece şiddetli bir yağmura yakalanmış birinin bu zifiri karanlıkta yolunu bulabilmesi için kısa süreli aydınlatma amacı olabilmez mi? Yani, şimşek olayının fizik olarak bir sebebi vardır elbette fakat işin esası amaçlanan şeydir. Yine güneşin aydınlatma amacı, ayın günleri hesap yapmak, için... Olması gibi.Kaynak: 

  34. Bitkiler, yaprakları ve hayvanlar arasında (çift olma bakımından) alaka olan geçişler Ya da şöyle; Bitkiler, hayvanlar, binekler (gemi, uçak araba…) ve insan, v.s varlıkların en paydaş oldukları durumları ikili olmaları, varlık sahnesinde çift bulunmalarıdır.

  35. Resimleri gördük. Evet bu resimlerde iki özellikten bahsedilebilir. Birincisi amaçlanan kare, ikincisi canlıların çift/ ikili/ iki taraflı yapıldığına işaret. Amaçlanan kare demekle tabiyatta kamuflasyon olayını kastedelim. Kamuflasyon deyip geçiyoruz fakat bu çok basit bir geçiştir. Yani, hayvandan bitkiye geçiş nasıl oldu. Tabii ki bunların canlıların genetik özelliklerinden kaynaklı olduğu söylenebilir. Peki neden bir arada bulunuyorlar. Buradan bazı hayvan veya bitkiler için kendilerini geliştirdiler, biri kendine diş yaptı, diğeri boynuz taktı, öbürü pençe aldı… gibi bir mantık yürütülemez. Çünkü bunun için bilinç gerekir. Bilinçli bir durumda bir canlı aynı anda boynuzlar, pençeler, dişler, zehirler, iğneler… veya buradaki gibi bir yaprağa, bir çalıya benzetebilir kendini. Yani işin burasını kamuflasyon deyip geçiştirmek olmaz. .

  36. İkincisi canlıların yine ikili, çift, çift taraflı olma husuiyeti. Bir bitkiyle bir hayvanın ve insanın ve cansız varlıklar; gemi, araba… gibi şeylerin en paydaş oldukları şeyin varlık sahnesinde çift taraflı (zevc halinde) olmalarıdır.Yani yukarıdaki resimlerde yaprak ve hayvanın ortak noktası çiftli/ ikili halde bulunmalarıdır.

  37. LOKMAN SURESİ, 10. AYET خَلَقَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَى فِي الْأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَابَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ ﴿١٠﴾ …her güzel çiftten… KAF SURESİ, 7. AYET وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍبَهِيجٍ ﴿٧﴾ …her çekici/ parlak çiften…

  38. Ayırma çizgisi Bitişik/ yapışık ikili husuiyet; Yüz ve gögüs ve karın bölgesi Ayrık ikili husuiyet; Eller kollar, ayaklar ve bacaklardır.

  39. işlenmemiş işlenmiş hamur çamur Hüd-51يَا قَوْمِ لَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْراًۜ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلَى الَّذ۪ي فَطَرَن۪يۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ ﴿٥١﴾ Ey kavmim! Bunun karşılığında ben sizden bir ücret istemiyorum; benim hizmetimin karşılığı ancak beni yaratan’a aittir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz? فَطَر_ Yardı, ayırdı…

  40. Evet resimleri gördük. İnsanın bedenine, bedenin dıştan resimine bakıyoruz. Ve görüyoruz ki ki insan sağ ve sol beden olarak iki kısıma ayrılıyor. Sağ bedenin organlarıyla sol bedenin organları birbirinin aynının zıttı. Ve her organdan iki tane ve herbiri ayırma çizgisinden eşit mesafede uzakta. Bir insana iki yanından da bakarsan aynı insanın bir diğer zıttını görürüz. Eller kollar bilekler hep birbirinin zıttı ve hep çift veya ikili. Sanki kopyala ters çevir yapıştır. Yani sağ beden sol bedenin veya sol beden sağ bedenin kopyası. Veya arkalı önlü bir resim. Sanki bir terzinin beden elbisesini hazırlarken yapmış olduğu kesim işleri. Her parçadan iki tane.

  41. Ve sağ veya sol bedende olmadık yerde fazladan herhangi bir organ yok. Diğer taraftan tek bulunan organlar; burun, dudak, göbek deliği… tam da ayırma çizgisine ortalanır. Yani her şey tek doğru üzerinden ortalanmış. İşte eller, kollar… bir düzlem üzerinde açılmış bir kelebek gibi veya bir yaprak… ve ayrılmış. Ayrık olmayan göğüs kısmı da yine bir yaprak gibi fakat ayrık değil. Ve bütün organlar önde. Bedenin arka kısmı organsız ve sadece dolgu amaçlı gibi. Kör bölge.

  42. Ve eller, kollar…, önden değilde arkada üst üste gelir eğer gövdeyi veya göğsü boyuna ortadan katlayıp açarsın sanki bir şablon gibi. Bir koyun veya ayı veya tilki…., postu boyuna katlarsan herşey üst üste. Bir yaprak gibi. Fasulye yaprağı olsun katlarsın, ısırır diş izi bırakır geri açarsın aynı izden ikili… Şahit değiliz ya! Kopya veya kopyalama, nasıl oldu acaba aslını kopya veya aslından tersi bir kalıp mı? Bilemeyiz. Şahit değiliz. İşte bunun gibi ilk olma, evet bunun gibi ilk yaratılış böyle tersini kopyalama veya şablon veya kalıp mı ? Bilemeyiz. Fakat anladığımız bir şey varki o da herşeyden çiftli ikili oluşu.

  43. Ve işte deri (hayvan derisi/ hayvan kıyafeti), ortasından ayırma çizgisi ve her bir uçtan iki tane… Katlanıp kesilip açıl- mış gibi. Sanki bir kumaş ve terzisi. Ve bu kıyafetin içinin dolu olması… ‘Ey bizim yüce Rabbimiz! Doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi yanlışa saptırma, yüce katından bize rahmet bağışla. Şüphesiz sonsuz lütuf sahibi olan ancak Sensin.’”  (Âl-i İmran, 3/7 ve 8)

  44. TAHA -- 131 وَلَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَى مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِّنْهُمْ زَهْرَةَ الْحَيَاةِ الدُّنيَا لِنَفْتِنَهُمْ فِيهِ وَرِزْقُ رَبِّكَ خَيْرٌ وَأَبْقَى ﴿١٣١﴾ Kendilerinde fitne olan, çiftler halinde maddelendirdiğimiz, dünya hayatının süslü şeylerine gözlerini dikme. Rabbinin rızkı hayırlı ve kalıcıdır. مَنْ كَانَ يُر۪يدُ حَرْثَ الْاٰخِرَةِ نَزِدْ لَهُ ف۪ي حَرْثِه۪ۚ وَمَنْ كَانَ يُر۪يدُ حَرْثَ الدُّنْيَا نُؤْتِه۪ مِنْهَا وَمَا لَهُ فِي الْاٰخِرَةِ مِنْ نَص۪يبٍ ﴿٢٠﴾ 20. Kim ahiret kazancını istiyorsa, onun kazancını arttırırız. Kim de dünya kârını istiyorsa ona da dünyadan bir şeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz. Şüra -20

  45. Vakia -7 … yer sarsıldıkça sarsıldığında وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً ﴿٧﴾فَكَانَتْ هَبَاء مُّنبَثًّا ﴿٦﴾وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا ﴿٥﴾ … dağlar parçalanmış dağılmış (5) … böylece dağılmış unufak olmuş (6) … ve siz(de) üçeş (çift) olmuşsunuz. (7) ___( yani, belki; ‘ayetin gelişine göre’ … ‘parçalarınıza ayrılmışsınız’ ) Not; Şu ana kadar geldiğimiz yere göre bu ayetler de ikili hususiyete sahip görünüyor. Şöyle, yer sürekli sarsılır, sarsıldığında dağlar kırılıp ufalanır, insanlarda bu sarsıntıyla (eklem yerlerinden bölünüp) parçalarına ayrılır. Bunların üç çift parça olması üç sayısının çokluk bildirmesi de olabilir, yani çok parçaya ayrılır, ya da belki, üçlü takım halinde bulunan (parmaklar hariç veya kendi içinde dahil) kollar ve bacakların eklemlerine ayrılması da…

  46. Evet buraya kadar anatomik veya fiziksel bilgi verilir. Sağ tarafın ashabı/ elemanları/ üyeleri derken ve hem ‘…ama ne üyeler !’ derken bir gönderme buraya (anatomik yapıya/ organlara) vurgu olabilir. Çünkü ayetin gelişi insanın da bu sarsıntının etkilerinden geri kalmayacağını gösteriyor. Fakat diğer taraftan sonrasından gelecek hakiki anlamın temelleri de atılıyordur. Ve ‘eshabül meymeneh’ demekle sağdakiler (sağcılar), ve ‘eshabül meşemeh’ soldakiler (solcular), ve ‘sabikun’ öndekiler (öne atılanlar/ gönüllüler) ki bunlar yaklaşmışlardır. Gibi, bundan sonra ayetler tamamen hakiki anlam bildirirler.

  47. …Yer sarsılırda sarsılır (2), dağlar parçalndı da parçalandı(3) Öyleki tuz buz oldular(4), ve sizde (bunun gibi parçalarınıza ayrılmış, artık…) üç çift (veya üçlü çifter) olmuşsunuzdur. İşte bunlar; Sağ elin ashabı ( üyeleri üzuvları) … ama ne sağ elin ashabı değil mi! Sol elin ashabı ( üyeleri/ üzüvları) … ama ne sol elin ashabı değil mi! 1. çift 2. çift 3. çift Ve öndekiler ki öndekiler ??? ??? ??? ??? ??? … onlar yakınlaşık/ bitişiktirler

  48. Yani sonuç olarak, ‘Vakia’ suresinin ilk 11 ayetinin gerçek (fizik/anatomik) anlamını ele aldığımızda, O vaka (hadise/ olay) zamanı yer öyle bir sarsılırki dağlar ve belki herşey paramparça olur. Ve insanda bu parçalanmadan geri kalmaz ve vücudunun üzüvları en zayıf yerleri olan eklemlerinden kopar. Yani, kollar bacakllar ve belki kafası ve belki başka yerleri ki bunlarda bitişik çiftler halindedirler, kopup etrafa saçılır. Biz buraya kadar olan kısıma, bir affımızı istemekle beraber, ayetlerin arkasında saklanmış anlamlar diyelim. Çünkü söz, Rabbimizindir. Bundan sonrasında gerçek anlam yerini temsili veya mecaz anlama zemini hazırlamış bir şekilde bırakır. Ve sağcılar, solcular, ve ALLAH diyerek öne atılan öncüler akıncılar.

More Related