720 likes | 1.99k Vues
DAVRANIŞIN NÖROBİYOLOJİK TEMELLERİ. DAVRANIŞ BİLİMLERİ. Tek fert olarak ya da toplum içerisindeki bir birey olarak insan davranışlarını anlamaya çalışır.
E N D
DAVRANIŞIN NÖROBİYOLOJİK TEMELLERİ
DAVRANIŞ BİLİMLERİ • Tek fert olarak ya da toplum içerisindeki bir birey olarak insan davranışlarını anlamaya çalışır. • Her insan davranışının, normal şartlarda belirli bir mantık ve tutarlılığa sahip olması beklenir. Davranış bilimleri davranışlardaki tutarsızlığı da inceler ve neden-sonuç ilişkisi arar.
DAVRANIŞ NEDİR? • Davranış, organizmayı etkileyen uyarıcılar ile bunlara verilen tepkilerdir. • Uyarıcılar; insan organizmasındaki gözlenebilen, kaydedilebilen veya ölçülebilen değişikliklere neden olan her etken bir uyarıcı olarak kabul edilir.
Duyu organları tarafından alınan uyarıcılar algılamaya dönüşür.
Tepkiler; insan organizmasının iç ve dış ortamlarından kaynaklanan çeşitli uyarıcılar, türlerine ve şiddet derecelerine göre bedensel ve ruhsal yapıda bir takım değişikliklere neden olurlar.
Açık Tepkiler • Konuşma, yürüme, oturma, kalkma, yazı yazma gibi ilgili birey ve başka kişiler tarafından açıkça görülebilen davranışlardır. Kapalı Tepkiler • Yüzün kızarması, kaşların çatılması, sevinme, kıskanma, ağrı ve sancı çekme gibi bir eylemi gerektirmeyen ancak bazı belirtileri dışa vuran, ilgili birey tarafından yaşanılan ancak başka kişiler tarafından dolaylı olarak gözlemlenebilen davranışlardır.
DAVRANIŞ DIŞ ETMENLER İÇ ETMENLER İ N S A N TEPKİ TEPKİ
Davranış kavramının kapsamına giren insan faaliyet ve hareketleri çok çeşitlidir. Buna göre, gözlenebilen, kaydedilebilen ve ölçülebilen bütün etkinlikler davranış tanımı içerisine girer.
Bir insanın yaşamını sürdürebilmesi için çevresiyle sürekli bir ilişki içinde bulunması gerekir; • Bunu sağlayan bütünleştiricisistemlerin en önemlisi “sinir sistemi”dir.
SinirSistemi • Vücudun elektrokimyasal iletişim ağıdır, hem vücut içi hem çevre ile adaptasyonumuzu sağlar: • Beyin çevreden gelen bütün sinyalleri (bilgileri) entegre eder ve bu sinyallere göre davranışlarımızı belirler • Çevremiz sürekli değişir ve beyin de bu değişikliklere kendini adapte eder. Beynin bu uyum yeteneğine 'esneklik/plastisite' denir • Beyinde bilgi işleme, elektriksel iletim ve kimyasal mesajcılarla sağlanır • Epilepsi : Nöbetler sırasında beyindeki elektriksel iletim bozulmaktadır.
SinirSistemindekiYolaklar • Getiren Sinirler (Afferent/SensoryNerves) : Beyne sinyal getirirler • Sinir Ağları (Neural Networks) : Beyinde getiren ve götürennöronları entegre ederler • GötürenSinirler (Efferent/Motor Nerves) :Beyinde oluşan cevabı diğer organlara, kaslara vs. taşırlar
Duyum • Çevremizdeki ışık, ses, basınç gibi enerji değişikliklerinin yani uyaranların duyu organlarındaki reseptörler tarafından sinir akımı haline dönüştürülerek beynimize ulaştırılmasına duyum denir
Algı • Sinir hücreleri aldıkları uyarıyı birincil duyusal kortekse iletirler • Duyusal korteksle diğer sistemler arasındaki bağlantı alanları aracılığı ile bellekteki bilgilerle bütünleştirilir ve tanımlanır • Gelen uyaran anlamlı yaşantılara dönüştüğünde “algı” adını alır
Davranış • Algıya dönüşen uyarana hangi davranışsal tepkinin verileceğine beynin yönetsel merkezi olan prefrontal korteks karar verir • Verilen karar uygulama merkezi olan premotor kortekse aktarılır • Bu alan kaslar aracılığı ile davranışı gerçekleştirir
MerkeziSinirSistemi • Vücudumuzdaki sinir hücrelerinin %99'unu • oluşturur • Beyinde yaklaşık 100 milyar hücrebulunur. • Beyin • Omurilik
Çevresel Sinir Sistemi • Beyin ve omuriliği vücudun diğer bölgelerine bağlar • Bütünvücuttan beyne bilgi taşır ve beynin emirlerini vücudungerekli bölgesine iletir • Somatik Sinir Sistemi;Somatik Sinir Sistemi deri ve kaslardan ağrı ve sıcaklık gibi bilgileri beyne taşır, beyinden de gerekli hareket sinyallerini kaslara taşır. • Motor Sinirler • Duysal Sinirler
Otonom Sinir Sistemi;Otonom sinir sitemi ise nefes alıp verme, kalp atışı, sindirim gibi faaliyetlerde iç organlarla bilgi alışverişi sağlar • Sempatik Sinir Sistemi; Vücudu uyarır (Aktive eder) • ParasempatikSinir Sistemi; Vücuduyatıştırır • Normal günlükaktivitemiz sırasında, tehdit ya da gerginlik algılamadığımızda parasempatik sinirler aktifken • Gerginlik ya da tehdit hissettiğinizde sempatik sinirler devreye girer.
SinirHücresi (Nöron) • Sinir Siteminde iki ayrı tip hücre vardır: • Nöronlar : Bilgi işleme fonksiyonu olan asıl hücrelerdir. Ortalama bir nöron, diğer hücrelerleyaklaşık 10.000 adet bağlantı yapar. Bu da milyonlarca hücreninbirlikte çalışmasını sağlar. • GliaHücreleri : Nöron hücrelerini besler ve onlara destek sağlarlar. Sayıları nöron hücrelerindendaha fazladır.
Sinir hücreleri görevlerine göre birbirlerinden farklı yapıda olabilirler • Ancak; hücre gövdesi, dendrit, akson, myelinkılıf gibi yapılar bütünnöronlarda ortak olarak bulunur
Hücre Gövdesi (Cell body): Çekirdeğin bulunduğu bölümdür, nöron için gerekli materyallerin sentezinden sorumludur • Dendrit(Dendrites): Nörona gelen sinyali alır ve hücre gövdesine yönlendirirler • Akson (Axon): Nörona gelen sinyali hücre gövdesinden bir sonraki nörona yönlendirirler. Aksonların boyları omurilik boyunca uzanacak şekilde 2m'yi bulabilir.
Myelin Kılıf (MyelinSheath): Aksonlarda bulunan yağ yapıdır. • Myelinkılıf aksonlarda izolasyon sağlar ve sinyalin akson boyunca daha hızlı iletilmesini sağlar. • Myelinkıfın zarar görmesi durumda sinyal iletiminde sorunlar yaşanır:
MS (Multiple sclerosis ) :Myelinkılıftaki sertleşme • Otoimmunbirhastalıktır. • Vü̈cudunsavunma hücrelerimyelin kılıfa saldırır • Genetik ve enfeksiyon gibi çevresel faktörler neden olabilir • Nörotravmanınardından görülebilir • Lezyonun bölgesine göre farklı semptomlar gelişebilir
ALD (adrenoleukodystropy) : • Hiperaktivite, duygusal instabilite • Kaslarda sertleşme ile başlayıp bitkisel hayat ve ölümeneden olabilir
Sinir Akımı (NeuralImpulse) : • Nöronlar arasındaki iletişim, Aksiyon potansiyelleri denilen elektriksel sinyallerle sağlanır. • Nöronlar üzerindeki elektriksel sinyalin başlaması ya hep ya hiç kuralıyla olur. • Belli bir eşik değerini aşamayan sinyaller nöronda elektriksel sinyal başlatamaz.
SİNİR HÜCRESİ (NÖRON) : Sinapslarve Nörotransmiterler : • Sinapslariki nöron arasındaki bağlantılardır • Sinapslardasinyaller bir nörondan diğerine aktarılır • Sinyaller kimyasal yolla aktarılır
İlk nörondaki elektriksel sinyalin akson uçlarında ulaşması ile bu uçlarda nörotransmitterdenen kimyasallar salınır. • Bu kimyasallar bir sonraki nörona sinyalin iletilmesini sağlarlar • Bazı nörotransmiterler bir sonraki nöronu aktive ederken, bazıları inhibe ederler
Nörotransmiterler: • Asetilkolin : • Kasların aktivitesini arttırır, öğrenme ve hafızada önemlidir • Alzheimer hastalarında asetilkolin azalması görülmektedir • Kara dul'unzehiri omurilik ve kaslar arasına asetilkolinsalınımını arttırır, ani kasılmalara sebep olur • GABA : • İnhibitör nörotransmiterdir • GABA'nın az olması durumu 'endişe’ le ilişkilendirilmiştir
Dopamin : • Uyku, dikkat, öğrenme, psikolojik hali ve motor aktiviteyi etkiler • Çok fazla olması şizofreni ile bağlantılıdır, az miktarda olması ise Parkinson ile bağlantılıdır • Serotonin : • Uyku, dikkat, öğrenme, psikolojik hali etkiler • Az miktarda salınması depresyon ile ilşkilendirilmiştir • Anti depresanilaçlar beyindeki serotoninmiktarını arttırır • Endorfin : • Vücutta acıyı azaltır mutluluk duygusunu arttırır • Morfin vücuttaendorfin gibi davranır (agonist) • Uzun mesafe koşucularına, yeni doğum yapmış kadınlarda veya kaza sonrası şok geçirenlerde miktarı fazladır
Oksitosin: • Aşk ve bağlılık duygularının konrolünü sağlar • 'Savaş ya da kaç (fightorflight)' düşüncesinden farklı olarak bayanlarda 'yönel ve arkadaş ol (tendandbefriend)'in baskın olmasının oksitosin miktarına bağlı olduğu düşünülmektedir
Nöropeptidler • Peptidbağları ile birbirine bağlı 2 veya daha fazla aminoasit zincirinden oluşur. • 100 den fazla nöropeptidgösterilmiştir.
SİNİR SİSTEMİNİN GELİŞİMİ • 1. Aşama: Nöronlar ve sinir sisteminin diğer yapıları intrauterin dönemde gerçekleşir • 2. Aşama: Yaşamın ilk yıllarında yoğun bir sinaps oluşumu vardır. • 3. Aşama: Sinaptikbağlantıların modifiyeedilerek kullanılması.
Davranışı belirleyen nöron ağlarının temel yapısı ; kalıtımsal ve gelişimsel etmenler ile birlikte, erken gelişme döneminde, çevresel etmenlerin katkısıyla belirlenmektedir.
Arkabeyin(Hindbrain): • Beyincik (Cerebellum) : kompleks hareketlerin düzenlenmesi • Medulla : Nefes alıp verme, refleks, dik durma • Pons : Uyuma-uyanıklık
Ortabeyin(Midbrain) • Beyin sapı hem arka beyin hem de orta beyinde bulunur • Omurilik ile bağlanarak nefes alma, kalp atışı ve kan basıncı gibi yaşamsal aktiviteleri ayarlar • Beyin ile kulak & göz arasında bilgi geçişini sağlar
Önbeyin(Forebrain) • İnsanın orta ve arka beyni basit canlılarınki ile çok fazla benzerlik göstermektedir • Ön beyin ise diğer canlılara göre çok daha fazla gelişmiştir
ÖnBeyin (Forebrain) • Serebralkorteks • Limbik Sistem : Duyguların kontrolü (amygdala-korku,kızgınlık ve stres algılama) ve hafıza (hipokampüs) • Thalamus : Beyindeki organizasyon bölgesidir. Thalamus'agelen sinyaller beyindeki ulaşmaları gereken bölgeye yönlendirilir • BasalGanglia : İstemli yapılan hareketlerin koordinasyonunu sağlar (bisiklete binmek gibi) • Hipotalamus : Yemek, içmek, duygu, stres, ödülgibi aktiviteleri ve sonrasında endokrin aktivite ile değişen vücut içi aktiviteleri düzenler
SerebralKorteks • Korteks insanda en gelişmiş • Tüm beyni saran, yaklaşık 3mm kalınlığında, girinti ve çıkıntılarla karakterize. • Bağlantıları ve hücre özellikleri bakımından farklı katmanlardan oluşur. • Sürüngenlerden insanlara doğru kıvrımları artar.
Oksipital Lob: renk, şekil ve hareketleri ile görsel uyaranları algılar • Temporal Lob: duyma, konuşma, hafıza • Frontal Lob: İstemli hareket, kişilik, zeka, konuşma • Parietal Lob: Dikkat, hareket kontrolü
Frontal lob hasarı • Kendini kontrol edememe • Düşünce bozukluğu • Aynı hareketin tekrarlanması • Uygun tepkiyi öngörememe • İşleyen bellekte bozulma • Planlama ve sosyal kontrolde bozulma • Kişilik değişikliği
Parietal Korteks Lezyonu: Dikkat Bozukluğu • Kontralateral İhmal (Neglect) sendromu • Görme keskinliği, somatik duyular, motor yetiler sağlam olmasına karşın kişinin lezyonun karşı tarafındaki nesneleri, bedenini ve uzaysal alanı algılayamaması