1 / 29

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

ÜST GASTROİTESTİAL SİSTEME YÖNELİK SIK UYGULANAN CERRAHİ GİRİŞİMLER VE KOMPLİKASYONLARI ‘ BİR İÇ HASTALIKLARI UZMANININ BİLMESİ GEREKENLER’. Prof.Dr. Ahmet Dobrucalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı.

iolani
Télécharger la présentation

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÜST GASTROİTESTİAL SİSTEME YÖNELİK SIK UYGULANAN CERRAHİ GİRİŞİMLER VE KOMPLİKASYONLARI‘BİR İÇ HASTALIKLARI UZMANININ BİLMESİ GEREKENLER’ Prof.Dr. Ahmet Dobrucalı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

  2. Billroth I ve Billroth II gastroenterostomiler • Whipple operasyonu • Nissen fundoplikasyonu • Heller kardiyomyotomisi • Bariatrik cerrahi

  3. Billroth I ve Billroth II Gastroenterostomi • Billroth I End-to-end gastroduodenostomy • Billroth II Side-to side gastroenterostomy Peptik ülser varlığnda trunkal vagotomi, malignite varlığında lenfadenektomi, splenektomi ilave edilir

  4. Billroth gastroenterostomi endikasyonları • Komplike peptik ülser hastalığı • Operabl malign antral adenokarsinom, GIST, antral vasküler ektazi, vb. Christian Albert Theodor Billroth1829-1894 1881

  5. Gastroenterosomi komplikasyonları • Anastomoz kaçağı Peritonit ve septik şok nedeniyle fatal olabilir • Postgastrektomi sendromu - Postvagotomi diyare İnce barsaklardan absorbe edilemeyen safra tuzlarının kolonda sekresyonu artırması sonucunda oluşur. Tedavide cholestyramine genellikle etkilidir. - Alkalen reflu gastritis Kalan mideye safra kaçağı sonrasında oluşur. Cholestyramine, sucralfate ve PPI semptomatik düzelme sağlayabilir. İnatçı vakalarda Roux-en-Y anastomoz gerekebilir. - Afferent loop sendromu İshal, folik asit eksikliği, barsak iskemisi, pankreatit ve kolanjite yol açabilir. - Dumping sendromu Roux-en Y anastomoz Antekolik gastrojejunostomi

  6. Dumping sendromu Yemek sonrasında ortaya çıkan baş dönmesi, halsizlik, çarpıntı,hipoglisemi ve ishal gibi bir dizi belirtiyi içeren bir klinik tablodur. • Erken Dumping sendromu: Yemekten 15-30dk sonra ortaya çıkar. Hiperozmolar mide içeriğinin incebarsaklara hızla geçmesi sonrasında intravasküler sıvının barsaklara çekilmesi nedeniyle oluşur. • Geç Dumping sendromu: Yüksek karbonhidrat içerikli yemek sonrasında hiperinsülünemik cevap nedeniyle oluşur. Genellikle yemekten 2-3 saat sonra ortaya çıkar. Sık aralıklarla ve az miktarda yemek, basit şekerlerin ve özellikle şekerli içeceklerin diyetten uzaklaştırılması, kompleks karbonhidratların ve lifli gıdaların tercih edilmesi genellikle semptomatik düzelme sağlar

  7. Whipple rezeksiyonu • Bir ‘pankreotikoduodenektomi’ dir • Klasik whipple; pankreas başı, unsinat proses, pilor, antrum, duodenum, safra kesesi ve koledok rezeksiyonunu içerir • Üç anastomozla gastrointestinal devamlılık sağlanır; - Uç-yan (end-to-side) gastrojejunostomi - Uç-yan hepatikojejunostomi - Uç-uç (end-to-end) veya uç-yan pankreotikojejunostomi

  8. Whipple operasyonu endikasyonları • Pankreas başında yerleşimli malign tümörler - SMA invazyonu ve uzak metastaz olmayan vakalar • Duodenal tümörler • Pankreas başında yerleşimli benign tümörler • Kronik pankreatit • Ambulla tümörleri • Koledok alt uç tümörleri Allen Oldfather Whipple (1881 – 1963)

  9. Lateral pankreatikojejunostomi (Peustow) Whipple Pilor koruyucu pankreatikoduodenektomi Total pankreatektomi

  10. Whipple operasyonunda komplikasyonlar (1) Erken komplikasyonlar • Mide boşalımında gecikme Whipple uygulanan vakaların %25 inde görülür. Postop 10 günden fazla NGT drenajı gereksinimi ve 14. günde hala oral alımın tolere edilemesi durumunda akla gelmelidir. NGT veya NJT ile drenaj ve parenteral beslenme ile destek sağlanan hastalarda tablo genellikle 4-6 haftada düzelir. Düzelmeyen vakalarda cerrahi girişim gerekebilir. • Pankreatik fistül gelişimi Malignite dışı sebepler nedeniyle yapılan Whipple operasyonu sonrasında daha sık görülür.Cerrahi drendan amilaz içeriği yüksek ve fazla miktarda sıvı gelmesi durumunda akla gelmelidir. Bu hastalarda biliyer fistül, safra kaçağı, karın içi apse ve pankreatik asit gelişimi riski artmıştır.

  11. Whipple operasyonunda komplikasyonlar (2) Geç komplikasyonlar (Kalan pankreas dokusunun endokrin ve ekzokrin yetersizliği) • Glikoz entoleransı ve Diabetes mellitus Preop. dönemde diabetik olanlarda glisemi kontrolünün güçleşmesi, daha önce diabetik olmayanlarda glikoz entoleransı ve diabetes mellitus gelişmesi • Maldijesyon ve yağ ve yağda emilen vitaminlerin emiliminin bozulması, steatore Bu hastalara pankreas enzimleri rutin olarak verilir. Yağda eriyen vitaminler ve duodenumda emilen demir, kalsiyum ve bakır takviye edilir

  12. Nissen fundoplikasyonu • Esas olarak alt özofagus sfinkteri basıncını artırmak ve gastroözofagial reflüyü engellemek amacıyla yapılan bir operasyondur. Klasik Nissen ameliyatında fundus gastroözofagial bileşke çevresinde 360 derece döndürülerek yapılır.

  13. Nissen fundoplikasyonu endikasyonları • Gastroözofagial reflü hastalığı • Geniş hiatal herni Rudolf Nissen 1986-1981 1896'da doğan Nissen 1921'de Münih'te dönemin dünyaca ünlü cerrahı Prof. Dr. Sauerbruch'un yanında asistan, başasistan ve profesör olarak bulunmuştur. 1931'de dünyada ilk kez pnömonektomiyi başararak şöhretini Almanya dışına da yaymıştır. Rudolf Nissen, 1933 yılından itibaren, 37 yaşında Ordinaryüs Profesör ünvanıyla İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Cerrahpaşa'daki 1. Cerrahi Kliniğine direktör olarak tayin edilmiştir. Cerrahpaşa Cerrahi Kliniğinde çok verimli çalışmalarda bulunmuş, yeni ameliyat teknikleri ve yetiştirdiği cerrahlarla Türk Cerrahisine katkıları büyük olmuştur. Yeni bir cerrahi binasının planlanmasını ve inşaatını sağlamış, dünyada ilk kez yaptığı, özellikle akciğer ameliyatlarıyla o dönemde bir efsane olmuştur; örneğin 1936'da yaptığı bir ameliyat daha sonra Nissen fundoplikasyon işleminin esasını teşkil etmiştir. Rudolf Nissen 1939 yılında tedavi amacıyla Amerika Birleşik Devletlerine gitmiş, 1940 – 1952 yılları arasında Amerika'da kalmış, 1952'de İsviçre'de Basel Cerrahi Kliniği direktörü olmuştur. 1967 yılında emekli olan Prof. Dr. Rudolf Nissen 1981'de Basel'de vefat etmiştir.

  14. GÖRH fenotipleri GÖRH semptomları olduğu halde endoskopide reflü bulguları saptanmayan hastalar Non-eroziv reflü hastalığı (NERH) veya Semptomatik reflü hastalığı (S-GERD) (%65-70) Barrett metaplazisi ile birlikte olan GÖRH (M-GERH) (%10) Eroziv GÖRH (E-GERH) (%25-30) pH monitorizasyonu negatif pH monitorizasyonu pozitif Semptom - reflü uyumu yok Semptom - reflü uyumu var Fonksiyonel heartburn Mikroskopik eroziv reflü hastalığı. GÖRH

  15. GÖRH da cerrahi tedavi endikasyonları • Farmakolojik tedavinin yetersiz kaldığı inatçı GÖRH vakaları • Refrakter özofajit veya hiatal herniye bağlı kanama • Hastanın genç olması (<50) ve/veya uzun süreli ilaç kullanmak istememesi • GÖRH na bağlı olduğu kesin olarak gösterilmiş asthma, larenjit ve dental erezyon gibi özofagus dışı semptomların varlığı • GİS mukozasında uzun süreli PPI tedavisine bağlı olarak gelişebilecek patolojilerin saptanması; • ECL hiperplazisi, gastrit şiddetinde ve İM de artış, fundik gland polipi, kolorektal polip oluşumu (?), C.Difficili koliti (?), Osteoporozis, Hp enfeksiyonu (?)

  16. Vakil N. Aliment Pharmacol Thrap.2007;25:1365-1372 • İleri yaş (>60) ve komorbid hastalık varlığı • Özofagusda düşük peristaltik aktivite • Anti reflü cerrahi deneyimi olan merkezin olmayışı

  17. Nissen fundoplikasyonda komplikasyonlar • Disfaji - Vakaların %25-20 unda erken postoperatif dönemde (ilk 3 ay) disfaji görülür ve genellikle geçicidir. Yumuşak kıvamlı ve sıvı gıdalarla beslenme ile bu dönem atlatılır - Persistan disfaji varlığında endoskopik balon dilatasyonu uygulanır. Cevap alınamayan vakalarda (%5-15) reoperasyonla plikasyon bozularak 270 veya 180 derece çevirme yapılarak ile işlem tekrarlanır • Gas – bloat syndrome - Mide de aşırı şişikinlik / gaz ve buna bağlı olarak göğüste sıkışma ve ağrı hissi, geğirememe - Yeterli endikasyon olmadan , özellikle fonksiyonel dispepsisi olan hastalarda yapılan fundoplikasyon sonrasında daha sık görülüry - Bazı vakalarda endoskopik balon dilatasyonu ve reoperasyon gerekebilir

  18. Heller kardiyomyotomisi • ‘PrimerözofagusAkalazyası’ nıntedavisi amacıyla distalözofagus ve kardiadaseroza ve müsküler tabakanın kesilerek myotomi yapılması esasına dayanır. Mukoza ve submukozaintakt kalır. • Etkili bir myotomi için kesinin skuamokolumnar bileşkenin en az 6cm proksimaline ve 2cm distaline kadar uzanması gerekir. • Myotomi sonrasında gastroözofagialreflünün önlemesi için parsiyelfundoplikasyon yapılır. • 40 yaş altındaki hastalarda daha iyi sonuç alınır. • Perforasyon, persistandisfaji ve GÖRH görülebilecek başlıca komplikasyonlardır.

  19. Achalasia = Gevşeme yetersizliği Willis T. Pharmaceutice rationalis sive diatriba do medicamentorum operationibus in humano corpore. London, Hagae Comitis, 1674.  Sir Thomas Willis (1621-1675)

  20. Akalazyalı hasta Düşük cerrahi risk Yüksek cerrahi risk / Cerrahiye isteksizlik Botulinium Toxin (80-200 U) Graded pneumatic dilation Yaş>40 Laparoscopic myotomy Yaş <40 Başarılı Başarısız Başarılı Başarısız Başarılı Başarısız Özelleşmiş merkeze gönder Gerektiğinde enjeksiyonu tekrarla - Nifedipine - Isosorbide dinitrate - Sildenafil Pneumatic dilation Myotomi tekrarı Esophagectomy

  21. Bariatrik Cerrahi Bariatrik cerrahi endikasyonları; • BMI>40 Morbid obezite • BMI>35 Obezite + Komorbid hastalık (DM, İKH,HT, uyku apnesi, obeziteye bağlı kardiyomyopati vb) • Bariatrik cerrahi öncesinde kilo kaybı için mümkün olan yöntemlerin yeterli süre ve yoğunlukta uygulanmış olması gerekir

  22. Bariatrik cerrahi yöntemleri • Laparoscopic adjustable gastric banding (LAGB) • Sleeve gastrectomy • Roux-en-Y gastric bypass (RYGB) • Biliopancreatic diversion with duodenal switch

  23. Normal GI traktüs RYBP SG Ghrelin Duodenum Ghrelin İleum L-cells GLP-1 ve PYY İştah azalması, kilo kaybı, glikoz toeransında azalma GLP-1 ve PYY

  24. Mide Safra kanalı Gastrik pouch Gastrik band Safra kanalı Subcutan rezervuar Laparoscopic adjustable gastric banding Sleeve gastrectomy

  25. Gastrik pouch 15-30ml Safra kanalı Mide Safra kanalı Roux kolu 75-100cm Biliopankreatik kol Biliopankreatik kol Besleyici kol Ortak kanal Biliopancreatic diversion with duodenal switch + Sleeve gastrectomy Roux-en-Y gastric bypass

  26. Bariatrik cerrahide komplikasyonlar (1) Erken dönem komplikasyonları • Çok sayıda anastomoz nedeniyle ‘Roux-en-Y gastric bypass’ ve ‘biliopancreatic diversion with duodenal switch’ sonrasında anastomoz kaçağı, ülser ve stomal stenoz sık olarak görülür. • Sleeve gastrektomide gastrik kaçak ve perigastrik apse /koleksiyon görülebilir • Venöz tromboembolizm, pulmoner komplikasyonlar, yara infeksiyonu, eviserasyon, ileus, port enfeksiyonu oluşabilir. • Vakaların %50 sinde bulantı, kusma, Dumping sendromu görülür. • BMI>70 olan hastalarda postoperatif mortalite yüksektir

  27. Bariatrik cerrahide komplikasyonlar (2) Geç dönem komplikasyonları • Roux-en-Y gastric bypass sonrasında malabsorptif kilo kaybı ile birlikte ciddi boyutlarda olabilen vitamin ve mineral eksikliği sık olarak görülür. • Fundus ve korpus rezeksiyonu yapılan vakalarda IF ve hipoasidite nedeniyle B12 vitamini eksikliği ortaya çıkar. • Roux-en-Y gastric bypass sonrasında duodenumun bypass edilmesine ve sleeve gastrektomi sonrasında parietal hücre kaybına bağlı Fe eksikliği oluşur. • Duodenumun bypass edildiği yöntemlerde kalsiyum eksikliği ve osteporoz görülür. • Yağda eriyen vitaminlerin malabsorpsiyonu sonrasında eksiklikleri gelişebilir • ‘Laparoscopic adjustable gastric banding ‘ yapılan vakalarda gastrik poşun genişlemesi sonucunda kilo kaybı azalabilir. Band kayması, mide duvarında band erezyonu ve bandın mide içine girmesi, port enfeksiyonu oluşabilir.

More Related