1 / 6

Sanat Danışmanlığı’nı Tan Sağtürk’ün üstlendiği Dans Projemiz: “Rüya ve Maskeler”

TOFD ,1998 yılında kurmuş olduğu sanat atölyesi çalışmalarına Rüya ve Maskeler isimli dans gösterisiyle devam ediyor. Sanat Danışmanlığı’nı Tan Sağtürk’ün üstlendiği Dans Projemiz: “Rüya ve Maskeler”.

katina
Télécharger la présentation

Sanat Danışmanlığı’nı Tan Sağtürk’ün üstlendiği Dans Projemiz: “Rüya ve Maskeler”

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TOFD ,1998 yılında kurmuş olduğu sanat atölyesi çalışmalarına Rüya ve Maskeler isimli dans gösterisiyle devam ediyor Sanat Danışmanlığı’nı Tan Sağtürk’ün üstlendiği Dans Projemiz: “Rüya ve Maskeler” Rüya ve Maskeler; Engellenerek yaşamaya, zorunlu bırakılmış amatör bir dansçının, toplum baskısı olmaksızın, özgürce ve dışlanmadan dans edebilmek için verdiği mücadelede karşılaştığı güçlükleri anlatıyor.  Gerçek yaşamdan esinlenerek oluşturulan “Rüya ve Maskelerin” hikayesi; abartılmış gibi dursa da, çağımız insanının, insan sorununa/engelliye olan ilgisizliği, ötekileştirmedeki başarısı ve yabancılaşmasını ele alıyor. Hikaye; empati yapıldığında birlikte aşılamayacak hiçbir engelin bulunmadığını anlatmayı amaçlıyor. Rüya ve Maskeleri Sergileyen Ekip 5 ortopedik engelli, 1 işitme engelli, 7 engelsiz, Toplam: 13 dansçıdan oluşmaktadır. Canlı müzik eşliğinde,2 görme engelli, 1 engelsiz sanatçıdan oluşan müzisyenler;Piyano LİNDA KASO, gitar-flüt KERİM ATINOK ve mandolin SELİM ATINOK

  2. Toplum, her bireyin gönlüne göre yaşadığı, kendini gerçekleştirebildiği bir sosyal alan mıdır, engelleri sebebiyle ötekileşmiş olanların yaşamını daha da güçleştiren içten içe sevgisizlikle boğuşan bir kalabalığın oluşturduğu dev bir organizma mı? Sokağa çıkın, otobüse binin, binalara girin, merdivenlerden çıkın, yatağınıza uzanın. Tüm bunlar her gün sayısız defa yaptığınız, üzerine düşünmeye bile gerek görmediğiniz eylemlerden başka bir şey değil. Şanslısınız. Bazılarımız için yatak fazla yüksek bir tepe, sokaklar hareket etmemize izin vermeyen yerler, insanlarsa maskelerinin ardında yüzleri unutulmuş olanlarhaline gelmiş… Bedensel-zihinsel engellerimizle birlikte özgür olmak, imkansıza yakın. Ama imkânsız dediğimiz, olanaklıya dönüşmeyi bekleyen bir kelimeden başka nedir ki?

  3. Karşımızdaki dansçılar hepimize kim olduğumuzu, etrafımızdaki engelli bireylere nasıl yaklaştığımızı, insan olmanın ne demek olduğunu bir defa daha soracaklar. Çünkü bazı şeyleri görmezden gelme eğilimine karşı koyamayanlarız... Sahne üzerinde profesyonellerle birlikte dans eden dansçılarımızı izleyin... İmkânsızı olanaklıya çevirmenin yolu, hala karşımızdakini anlamaktan geçiyor...

  4. DANS EDERKEN ENGEL YOKTUR; DANS ENGEL TANIMAZ Herhangi bir günün herhangi bir anında, sokakta eve gitmeye çalışırken, insanın başına bir sürü şey geliyor. Yolda, pazarda, otobüste, mağazalarda, iş yerlerinde karşımıza türlü türlü insan, bin bir sıkıntı çıkıyor. Hepimizin başına geliyor bu. Aynı dünyada aynı şehirlerde yaşıyoruz. En zoru kimin hayatı? Hangimizin? Belki de hepimizin. Tek tek, hepimizin... Hepimiz kimden oluşuyor diye sorulursa, cevabı değişmez: istisnasız HEPİMİZDEN. Bir kişiyi bile eksiltsek “Hepimiz” olmaz ki zaten. Büyük bir kelime “Hepimiz”, tedirgin edici hatta... Herkesi kapsıyor. Ama herkesi. Tanıdıklarımızdan, alıştıklarımızdan, güvendiklerimizden, arkadaşlığımızı, sevgimizi emanet ettiklerimizden… Ve etmediklerimizden de… Hiç tanımadıklarımızdan. Hiç dokunmadıklarımızdan. Adını bilmediklerimizden, sokakta bakıp görmediklerimizden… Korkuyoruz tanımadıklarımızdan, kim bilir ne derde girer insanın başı, kendi derdimiz kendimize yetiyor da artıyor zaten. Hala aynı dünyadayız. Aynı şehirlerde yaşıyoruz. Bakıp görmediklerimiz, görüp anlamadıklarımız, anlayıp düşünmediklerimiz varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar. Biz kendimizi görmesek de… Aynı şehirde yabancılarız. Bir gün korkmamak, birbirimizin varlığını kabul ettiğimizde mümkündür belki de. Biz aylarca çaba sarf ettik, beraber ter döktük dans ederken. Hazırız ve sizi tanışmaya bekliyoruz…

  5. SPONSORLARA SAĞLANACAK İMKANLAR • Basın toplantılarında ana sponsora teşekkür edilmesi • Basın bültenlerinde sponsora teşekkür yazısına yer verilmesi • TOFD web sayfasında sponsor desteğinin duyurulması • TOFD sosyal medya çalışmalarında sponsora teşekkür yazısına yer verilmesi • TOFD’nin yayın organlarında sponsorlara teşekkür edilmesi • Proje için hazırlanacak basılı materyallerde sponsor logosuna yer verilmesi • Gösterilerin gerçekleştirileceği salonda, yapılırsa kokteyl alanında sponsorun tanıtımı için flamasına yer ayrılması • Gösteri salonlarının uygun olması durumunda sponsor için stant alanı ayrılması • Gösterinin gala gecesinde sponsora teşekkür plaketi sunulması • Her gösteri sonunda sponsora teşekkür edilmesi • Gösteri ile ilgili görsellerin yer aldığı CD’de sponsor logosuna yer verilmesi

More Related