1 / 27

GÖRME ÖZÜRLÜLER Mersin 2012

GÖRME ÖZÜRLÜLER Mersin 2012. Tanımlama Ve Sınıflandırma. Körlüğün değişik tanımları yoktur. Yaygın olarak kullanılan tanımlar yasal tanımı ve eğitsel tanımı

majed
Télécharger la présentation

GÖRME ÖZÜRLÜLER Mersin 2012

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. GÖRME ÖZÜRLÜLERMersin2012

  2. Tanımlama Ve Sınıflandırma • Körlüğün değişik tanımları yoktur. Yaygın olarak kullanılan tanımlar yasal tanımı ve eğitsel tanımı • Yasal tanım tıp alanındaki çalışmalar ve diğer ilgililer tarafından kullanılırken, eğitsel tanım ise eğitimciler tarafından kullanılmaktadır.

  3. Görme Özürlüler • Görme yetersizliği olan kişiler güzellik, doğa ve başkaları hakkında geliştirdikleri duygu ve düşüncelerini işitme, koklama ve dokunma duyularıyla geliştirirler.

  4. Tanım • Yasal tanım: Tüm düzeltmelerle birlikte gören gözün olağan görme gücünün 20/200 lük görme keskinliğine yada daha azına sahip olana yada görme açısı 20 dereceyi aşamayan kişilere kör denilmektedir. 200/200 ün anlamı görme yetersizliği olan birinin 60 cm den gördüğü cismi, normal gören 6 m den görür.

  5. Az Gören: Tüm düzeltmelerle birlikte görme keskinliği 20/70 ve 20/200 arasına düşen kişilere denir. Bunun anlamı normal gören bireyin 21 m den gördüğünü az gören 6 m den görebilir.

  6. Görme Yetersizliğinin Nedenleri • Görme bozukluğunun en temel nedeni kalıtımdır. Ülkemizde en sık görülen kalıtsal görme bozukluklarıdır. Bunun sonucu olarak üç-dört çocuğu görme özürlü olan aileler bulunmaktadır.

  7. Diğer nedenler: Ateşli Hastalıklar, Kazalar Yaralanmalar Zehirlenmeler, Tümörler, Genel Hastalıklar Sayılabilir.

  8. Zarar Görme, Enfeksiyon, Göze Yabancı Maddenin Zarar Vermesi Ve Beslenme Yetersizliği Bu durumlar gözü bozmaz ancak görme problemine sebep olurlar. • Prematüre doğan bebeklerin yaşatılması için fazla oksijen maruz kalmaları da görme problemine yol açar.

  9. Görme Yetersizliğinin Türleri • Kırılma problemi: Göze gelen ışık hatalı kırıldığında , nesnenin görüntüsü ağ tabakanın önüne yada arkasına düşebilir. • Nesne görüntülerinin öne düşmesi uzaktaki nesnelerin iyi görülememesine sebep olur buna miyopluk denir. • Nesne görüntülerinin arkaya düşmesi yakındaki nesnelerin iyi görülememesine sebep olur buda hipermetropluktur.

  10. Astigmatizim:Göz küre biçiminde değil kaşığın dış kısmı gibidir. Burada nokta şeklindeki nesnenin görüntüsü nokta değildir. Değişik uzaklıklara yerleşmiş birbirine dik iki çizgi şeklindedir.

  11. Nistagmus: Göz kürelerinin hızla ve istem dışı devinimlerinden dolayı ciddi görme yetersizliğine denir. • Glokom: Göz basıncının aşırı düzeyde olması durumu. • Katarakt: Göz merceğinin bulutumsu bir şekilde örtülmesi sonucunda görme berraklığının yitirilmesidir.

  12. Özellikler • Görme yetersizliği olan bireylerin özelliklerini belirleme dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Çünkü sınırlı görmelerine göre uyum ve reaksiyonları çocuktan çocuğa farklılık göstermektedir.

  13. Motor Gelişimi • Görme bozukluğu olan birey, bozukluğun derecesine bağlı olarak hareket etme ve keşif becerilerini faaliyete geçiremeyebilir. Örneğin, normal gören bir bebek 5 aylık iken bir oyuncağa uzanırken, görme özürlü bir bebek 10-11 aya kadar oyuncağa uzanamamaktadır.

  14. Dil Gelişimi • Görme yetersizliği olan bireylerin dil gelişimi konusunda iki farklı görüş var: bir kısım bilim adamı görmenin dilin kullanma ve anlama yeteneğini etkilemediğini savunurken, bir diğer grup, hem dil kullanma hem de düşünme becerilerinin farklı olacağını savunuyor. Görme özürlülerin aşırı sözcük kullandıklarını savunurlar.

  15. Zihinsel Gelişim • Genellikle görme özürlülerin zeka ölçümleri sözele dayalı testlerle yapılmaktadır. Yapmaya dayalı performansı ölçen testlerin sayısı azdır, ülkemizde ise hiç yoktur. Görme özürlülerin yeteneklerinin ölçümü, kabartma yazıyla yazma ve testlerin onlara okunması gibi ek uyarlamaları gerektirmesi nedeniyle daha az güvenilir olduğu ifade edilmektedir.

  16. Sosyal Gelişim • İnsanların birbirleri ile iletişim kurmalarında en önemli etmen göz temasıdır. Gören insanlar arasında bir çok sosyal değişmeler yüzlerindeki ifadeler ile düzenlenmektedir. Örneğin gülümseme, kaş çatma, esneme kahkaha gibi. Bu mimikler ile insanların tepkilerini algılayabilmekteyiz.

  17. Görme Özürlülerin Eğitimleri l. Eğitimin Tarihçesi • 1784 de Paris’te Valentin Hauy tarafından açılan yatılı kurum görme özürlüler için ilk eğitim kurumudur. Bizde ise 1889 da Grati Efendi tarafından sultan Ahmet'te ki Ticaret mektebinin bir bölümünde açılan sağırlar okuluna körler için eklenen bölümde başlanmıştır. 1951 de MEB kendi bünyesine alarak konuya önem vermiş ve bugün özel eğitim ve rehberlik genel müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet göstermektedir

  18. II. Program Ve Eğitim Süreçlerinin Uygulanması • Görme yetersizliği, kişinin yaşantılarını önemli ölçüde sınırlamaktadır. Normal sınıf ortamında eğitim yaşantılarının büyük bir çoğunluğunun görsel nitelikte oluşu, sorunu daha da arttırmaktadır. Bu nedenle görme yetersizliğinin yol açtığı sınırlamaların üstesinden gelmek için, programda ve eğitim süreçlerinde uyarlamalara ihtiyaç vardır.

  19. A. Eğitim Süreçlerinde Uyarlamalar • 1. Görme Kalıntısından Yararlanma • 2. Yazılı Materyallerin Okunması • 3. Kabartılmış Altı Nokta Braille • 4. Dinleme Becerileri

  20. B. Program Uyarlamaları • 1. Oryante Olma Ve Hareket Özgürlüğü • 2. Günlük Yaşam Becerileri • 3. Beden Eğitimi

  21. III. Görme Yetersizliği Olan Çocuklar İçin Yönetsel Düzenleme • Üç farklı eğitim ortamı var; yatılı okul, özel sınıf, ve gezici öğretmenliktir. bizde en yaygın olanı yatılı özel okul düzenlemesidir. Gelişmiş ülkeler bu uygulamadan vazgeçerek; çocuğun bulunduğu çevre ve ailesinin yanında eğitim almasını yaygınlaştırmaktalar.

  22. Eğitimlerine yapılabilecek katkılar • Görerek öğrenme yerine, işiterek ve dokunarak öğrenmeye çalıştığı unutulmamalıdır. Çocuğun dokunarak eşyaları tanımasına fırsat verilmeli, ortam yaratılmalıdır. • Dokunamadığı eşyaların özellikleri ayrıntılı olarak anlatılmalıdır. Böylece dokunduğu zaman doğabilecek tehlikelerin de önüne geçilmiş olacaktır. • Tahtaya yazılanlar görme engelli çocuk için sözlü söylenmelidir. • Sınıf içinde kimin konuştuğu isim söylenerek belirtilmelidir. • Çocuğa sesin kime ait olduğu konusunda yardım edilmelidir. Konu ile ilgili konuşmalar için ortam yaratılmalıdır. • Ses çıkaran aletler çalıştırılmadan önce, çocuğa irkilmemesi, korkmaması için haber verilmelidir.

  23. ”Şu, bu” gibi işaret sıfatları yerine nesnelerin adları söylenerek konu anlatılmalıdır. • Koklama, işitme, dokunma duyularından yararlanarak, çocuğun sözcük dağarcığının zenginleşmesine yardım edilmelidir. • Çocuğun görme ile ilgili sözcükleri kullanması engellenilmemelidir. Görmese bile denizin ve gökyüzünün mavi, çimenin ve ağacın yeşil olduğunu bilmesinde sakınca yoktur. • Eğer olanaklar uygun ise kabartma resim ve şekillerden yararlanarak konu anlatımı yapılabilir. Materyallere parmakları ile dokunmasına fırsat verilmelidir. • Çocuğa beceri öğretiminden kaçınılmamalıdır.Beceri basamaklandırılarak anlatılmalı, bitlikte çalışarak nasıl yapılacağı gösterilmelidir.

  24. Yapamadığı bölümler, çocuğun eli elinizin üzerinde olacak şekilde yeniden yapılarak çocuğa anlatılmalıdır. • Çocuk zaman zaman düşecek ya da eşyalara çarpacaktır. Eğilirken çarpma olasılığına karşı, elini kafasının önünde hafifçe eğik şekilde tutacak şekilde tutarak başını koruyabileceği öğretilebilir. Düşerken, kollarını öne doğru koyması öğretilerek dolaşmaktan korkmaması sağlanabilir. • Çocuk hiç görmüyorsa birlikte yaparak, az görüyorsa görmesinden yararlanılarak beceri öğretilebilir. • Görme güçlüğünden kaynaklanan ödevi tamamlama konusunda ek süre verilmesi gibi ayrıcalıklar belirlenmeli, görme güçlüğünün gelişim basamaklarından geçiş hızının yavaşlamasına yol açabileceği unutulmamalıdır.Ancak yapabileceği şeyler konusunda çocuğa olanaklar sağlanmalıdır. Ayrıcalıklar, kaynaklanan nedenin dışına taşırılmamalı yani abartılmamalıdır.

  25. Konuşma eğitimi üzerinde durulmalıdır.Dil gelişimine önem verilmelidir. • Sesleri birbirinden ayırt edebilme çalışmaları ile dinleme becerisi geliştirilmelidir. Bu yolla çevreyi anlaması daha kolay olacaktır. • Bağımsız hareket edebilmesi için diğer çocuklarla birlikte oyunlara katılma, zıplama ve yürüme gibi etkinliklere fırsat verilmelidir. Bu, aynı zamanda çocuğun kendisine güvenmesini sağlayacaktır.

  26. Çocuğa bağımsız hareket edebilmesi için bir çalışma yöntemi hazırlanmalıdır. Bunun için çocuğun yaşı, kültür düzeyi, sosyo-ekonomik ve kültürel çevresi, kişisel problemleri, kapasite ve yetenekleri, istekleri, ilgileri, kendisi hakkındaki düşünceleri, duyu organlarının işlerliği, vücudunun alışkanlık haline getirdiği şekil bozuklukları ve bağımsız hareket konusunda düşünceleri tespit edilerek göz önüne alınmalıdır. • Hareket çekingenliğinin ortadan kaldırılabilmesi için beden eğitimi derslerinde, bedence bağımsız ve serbest duruma gelmeleri sağlanabilir. Çalışmanın yapılacağı alan ve malzemeler tanıtılarak hareketler açıklanmalı, daha sonra uygulamaya geçilmelidir.     

  27. Uygulamalarda çocuğun kendine yetebileceği düzeye kadar gerekli yardımlar yapılmalıdır. Kullanılan topların içine zil yerleştirilebilir. İstenilen alan ya da mesafeye geldiğini anlaması için düdük, zil, tef gibi sesli uyaranlar verilerek eğitsel uyarlamalardan yararlanılabilir. • Görme güçlüğü olan çocuğun “çocuk” olduğu unutulmamalı, yaptığı beceriler sonrasında mutluluk duyulduğu sözle ya da davranışlarla ödüllendirilerek gösterilmelidir.

More Related