1 / 41

Halk edebİyatının genel özellİklerİ

Halk edebİyatının genel özellİklerİ. - Genellikle yarım kafiye ve redif kullanılmıştır. - Saz şairleri şiirlerini genellikle doğaçlama olarak saz eşliğinde söylerler.Bundan dolayı şiirler çok derin anlam içermezler. - Şiirler halkın günlük konuşma diliyle söylenir.

mckile
Télécharger la présentation

Halk edebİyatının genel özellİklerİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Halk edebİyatının genel özellİklerİ -Genellikle yarım kafiye ve redif kullanılmıştır. -Saz şairleri şiirlerini genellikle doğaçlama olarak saz eşliğinde söylerler.Bundan dolayı şiirler çok derin anlam içermezler. -Şiirler halkın günlük konuşma diliyle söylenir. -Bu edebiyatta öne çıkan tür şiirdir. -Kimi şairlerin hayat hikayelerine cönk denen defterlerde yer verilmiştir.

  2. -Şiirlerde başlık kullanılmadığı için şiirler konularına göre“güzelleme,taşlama,ağıt,koçaklama” olarak isimlendirilir. -Gözleme dayalı bir edebiyattır. benzetmeler somut kavram aracılığı ile yapılır. -Şiirlerin son dörtlüğünde şair adının ya da mahlasını kullanır. Saçı varım,kaşı yayım,gözü pür fitne,bimarım Ölürsem boynuma kanım,meded he na-müsülmanım Kapında çünki meddahım,senin medh ederim daim Yürek pür gam,gözün pür nem,muhibbi’yim hoş halim! Muhibbi(Kanuni Sultan Süleyman’ın mahlası)

  3. HALK ŞİİRİ Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Karac’oğlan der ki kondum göçülmez Acıdır ecel şerbeti içilmez Üç derdim var birbirinden seçilmez Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm KARACAOĞLAN

  4. HALK EDEBİYATI TEMSİLCİLERİ Köroğlu Kayıkçı Kul Mustafa Aşık Ömer Bayburtlu Zihni Ruhsati Sümmani

  5. Yunus Emre Hacı Bektaş Veli Kaygusuz Abdal Pir Sultan Abdal Aşık Veysel Murat Çobanoğlu

  6. HALK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ DİN-İ TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI ANONİM HALK EDEBİYATI -Mani -Türkü -İlahi -Ninni -Şathiye -Ağıt -Koşma -Deme -Semai -Devriye -Varsağı -Nutuk -Destan -Nefes AŞIK TARZI HALK EDEBİYATI

  7. ANONİM HALK EDEBİYATI -Halkın ortak malı olarak kabul edilen ürünleri içeren edebiyatın genel adıdır. -Anonim halk edebiyatında kime ait olduğu bilinmeyen eserler yer alır. -Başlangıçta eserleri ortaya koyan sanatçılar vardır.Fakat zamanla bu sanatçılar unutulmuş daha çok kadınlar tarafından yayılmış ve ortaya konan ürünler de halkın ortak malı haline gelmiştir.

  8. ANONİM HALK EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ 1.MANİ -Tek dörtlükten oluşur. -Genelde genç kızlar ve kadınlar arasında türetilir ve ezgiyle söylenir. -Kafiye düzeni aaxa şeklindedir. -Asıl duygu ve düşünce Dördüncü dizede dile getirilir.

  9. a.Düz mani:Yedişer heceli dört dizeden oluşur.Genellikle cinassızdır. Kahve Yemen’den gelir Bülbül çimenden gelir Ak topuk beyaz gerdan Her gün hamamdan gelir b.Kesik mani:Birinci dizedeki hece sayısı 7’den az olan manilerdir. Yara sızlar Ok değmiş yara sızlar Yaralının halinden Ne bilsin yarasızlar

  10. c.Yedekli mani:Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen manilerdir. Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi Her gelen bir gül ister Sahipsiz bağlar gibi d.Cinaslı mani:Kafiyenin cinaslı sözlerle yapıldığı manilerdir. Mani benim ezberim Kan ağlıyor gözlerim Ben yarimin yolunu Akşam sabah gözlerim

  11. e.Deyiş mani:Soru-cevap şeklinde düzenlenir. ERKEK Adile’m sen naçarsın İnci mercan saçarsın Dünya deniz olanda Gönlüm nere kaçarsın? KIZ Ağam derim naçarım İnci mercan saçarım Dünya deniz olunca Ben kuş olup uçarım

  12. 2.NİNNİ -Çocuklarıuyutmak ya da onların ağlamasını durdurmak amacıyla ezgiyle söylenen çoğunlukla tek dörtlükten oluşan şiirlerdir.

  13. 3.TÜRKÜ -Ezgiyle söylenen anonim halk şiiri nazım şeklidir. -Anadolu’da bu nazım şekli “yır” adıyla anılır. -Türkülerin büyük bölümü “aşk,hasret,ölüm, gurbet,üzüntü” üstüne söylenmiştir. -Türkülerin acılı ve dokunaklı olması bu nazım şeklinin en önemli özelliklerinden biridir.“Türkü yakmak” deyimi bu özelliği yansıtır. -Konularına göre,ezgilerine,yapılarına göre türküler olmak üzere 3’e ayrılır. -Ezgilerine göre usullüler(oyun havaları) ve usulsüzler(divan,koşma,hoyrat gibi uzun havalar) olmak üzere 2 ye ayrılır. -Yapılarına göre türküler bentlerdeki mısra sayılarına göre ad alır(üçleme,dörtleme,beşleme)

  14. -İki bölümden oluşur; bent ve nakarat -Asıl bölüme bent denir.Bentler 3,4,5 mısradan oluşabilir. -Her bentin sonunda tekrar edilen mısralara “nakarat” denir.

  15. 4. AĞIT -Ölenin arkasından söylenen ve onun ölümden duyduğu acıyı üzüntüyü anlatan şiirlerdir. -Dörtleme adı verilen kıtalardan meydana gelir. Mızıka çalındı düğün mü sandın Al beyaz bayrağı gelin mi sandın Yemene gideni gelir mi sandın

  16. AŞIK TARZI HALK EDEBİYATI -Aşık veya ozan denilen kişilerin, saz eşliğinde söyledikleri şiirlerden oluşur. -Genelde sözlü olmasına rağmen şairler, şiirlerini “cönk” dedikleri defterlerde toplamışlardır. - Nazım birimi dörtlüktür. -Koşma, semai, destan, varsağı gibi nazım şekilleri kullanılmıştır. -Hece ölçüsünün 7’li, 8’li ve 11’li kalıplarına ağırlık verilmiştir. -Aşk, tabiat, gurbet, ayrılık, ölüm, özlem, kıskançlık, yiğitlik, toplumun sorunları, insan davranışları, bunlarla ilgili eleştiriler konu olarak işlenmiştir. -Şiirlerin son dörtlüğünde şairin adı veya mahlası geçer. -Genellikle yarım ve cinaslı kafiye kullanılmıştır.

  17. 1.KOŞMA -Hece ölçüsünün on birli kalıbıyla, (6+5 ya da 4+4+3) duraklı olarak söylenir. -Halk edebiyatı nazım biçimlerinin en yaygını ve en sevilenidir. -Dörtlük sayısı 3 ile 6 arasında değişir. -Son dörtlükte ozanın adı(mahlası) geçer. -Uyakların sıralanışı ilk dörtlük dışında, bütün dörtlüklerde aynıdır. Koşmanın uyak düzeni genellikle 1.xaxa/bbba/ ccca…., 2.abab/ cccb/ çççb... şeklindedir. -Koşma türleri, konu yönünden dört bölüme ayrılır.

  18. Konularına Göre Koşmalar: a.Güzelleme: -Genellikle sevda üstüne söylenen şiirlerdir. -Bir kişiyi bir güzeli, doğayı övmek amacıyla söylenir. -Bu şiir türünde daha çok, “aşk,ayrılık acısı,özlem,doğa sevgisi ” gibi konular işlenir. Kömür gözlüm ne salının karşımda, Gündüz hayalimde, gece düşümde. Bir güzelin sevdası var başımda, Yar sevdası çetin olur yaradan KARACAOĞLAN

  19. b.Koçaklama: -Konusu “kahramanlık,yiğitlik,savaş” olan koşmalardır. -Bunların önemli bir bölümü Dadaloğlu ve Köroğlu gibi şairlerce söylenmiştir. Benden selam olsun Bolu Beyi’ne Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır Ok gıcırtısından kalkan sesinden Dağlar seda verip seslenmelidir KÖROĞLU

  20. c.Taşlama: -Yergi şiirleridir. -Beğenilmeyen kişileri, huyları eleştirmek için söylenen taşlama divan edebiyatındaki “hicviye”nin karşılığıdır. Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti şu baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil RUHSATİ

  21. d.Ağıt: -Ağıtlar genellikle anonim halk şiiri içinde yer almakla birlikte koşma tarzında ve söyleyeni bilinen ağıtlarda vardır. Yürü bre Dadaloğlu’m yürü git Dertli dertli Çukurova yolun tut Bunda suçun varsa Hakk’a tövbe et De ki gayrı bizim iller iniler DADALOĞLU

  22. Ezgilerine Göre Koşmalar: Hece sayısına ne olursa olsun, özel bir ezgi ile okunan verimler, halk arasında koşma olarak isimlendirilir. Bunların başlıcaları: “Kesik kerem,Ankara koşması,Acem koşması, Elpük koşması, Yelpük koşması, Gevheri, Sivrihisar koşması, Sümmani, Bülbül koşması, Cem koşması, Topal koşması”dır. Yapılarına Göre Koşmalar : Bu koşmalarda “ düz koşma, yedekli koşma, musammat koşma, ayaklı koşma, zincirleme, koşma-şarkı, müracaa koşma, tecnis koşma” şeklinde isimlendirilmiştir.

  23. 2.SEMAİ -Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. -Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık,kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. -Semainin hece ölçüsünün yanında aruz kullanılarak yazılanları da vardır. -8’li hece ölçüsü ile söylenir. -Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır. -Yaygın olmayan bir nazım şeklidir. -Dili sade ve yalındır halkın günlük yaşantıda kullandığı deyim ve deyişlerden yararlanılır. -Birçok yönüyle koşmalara benzerler.Aralarındaki tek fark olarak semailerin 8'li hece ölçüsüyle yazılmaları koşmaların ise 11'li hece ölçüsüyle yazılmalarıdır. -En güzel örneklerini Karacaoğlan,Erzurumlu Emrah vermiştir. -İlk dörtlüğü aaab, abab ,aaba ,abcb şeklinde diğer dörtlükler dddb ,eeeb, fffb şeklindedir.

  24. ERZURUMLU EMRAH Karac’oğlan eğmelerin Gönül vermez değmelerin İliklemiş düğmelerin Çözer Elif Elif diye KARACAOĞLAN

  25. 3.VARSAĞI -Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerine ait halk şairleri tarafından söylenen şiirlerdir. - Özel bir bestesi vardır. - 8’li hece ölçüsü ile söylenir. -Varsağıda hayattan ve talihten şikayet gibi konular da işlenir. - Şiirin sonuna doğru mahlas kullanılır. -Yaygın olmayan bir nazım şeklidir. - En güzel örneklerini Karacaoğlan vermiştir.

  26. Bre ağalar bre beylerÖlmeden bir dem sürelimGözümüze kara toprakDolmadan bir dem sürelim KARACAOĞLAN     

  27. 4.DESTAN -Aşık edebiyatı nazım şekilleri içinde yer alan ve birkaç dörtlük veya yüzü aşkın dörtlükten oluşabilen bir nazım şeklidir. -Genellikle 11’li hece ölçüsüyle söylenir. -Kafiye örgüsü koşma gibi olan destanda “savaş,deprem,yangın,salgın ve tanınmış kişilerin serüvenleri” gibi konular dile getirilir. -Aşık edebiyatı nazım şekilleri içinde yer alan destanlar doğal destanlar birbirine karıştırılmamalıdır.Çünkü doğal destanlar anonimdir.

  28. Köroğlu der bugün burda duralım Sabah olsun zarbı meydan kuralım Akan kandan dolu şarap uralım Yürü deli Hoylu’m sen binler yaşa KÖROĞLU

  29. DİN-İ TASAVVUFİ HALK EDEBİYATI -Kurucusu 12. yüzyılda Doğu Türkistan'da yetişen Hoca Ahmet Yesevi'dir. -Tekke Edebiyatı, Anadolu'ya 13. y.y.'dan itibaren gelişmiştir. -Bu edebiyat şairleri tarikat merkezi olan tekkelerde yetişmiştir. -Nazım birimi genellikle dörtlüktür. -Hem aruzhem hece vezni kullanılmıştır. -Şiirlerin çoğu ezgilidir. -Allah, insan, felsefe, doğruluk, ibadet gibi konular işlenmiştir. -İlahi, nefes, nutuk, devriye, şathiye, deme gibi nazım şekilleri kullanılmıştır. -Dili Aşık Edebiyatı'na göre ağır, Divan Edebiyatına göre sadedir. -Aşık, maşuk, şarap, saki gibi mazmunlara yer verilmiştir.

  30. 1.İLAHİ -Allah'ı övmek ve O'na yalvarmak için yazılan, Allah sevgisiyle, insan sevgisini bütünleştiren içten şiirlerdir. -Özel bir beste ile söylenir. -Hece ve vezninin 7'li, 8'li ve 11'li kalıbıyla söylenirler. -Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı 3 ila 7 arasında değişir. -Genelde şiirin içinde şairin mahlası geçer. -İlahi denince akla Yunus Emre gelir.

  31. Yunus okur diller ile Ol kumru bülbüller ile Hakk’ı seven kullar ile Çağırayım Mevla’m seni YUNUS EMRE

  32. 2.ŞATHİYE -İnançlardan teklifsizce, alaycı bir dille söz eder gibi yazılırlar. -Görünüşte saçma ve dini esaslara aykırı sanılan bu şiirlerin içinde ince ve derin anlamlar, yorumlandığında tasavvufla ilgili değişik konuların olduğu görülür. -Nefesin bir türüdür. -Tanrıyla konuşur gibi şakalaşırcasına yazılan şiirlerdir. -Genellikle Bektaşi şairlerince 14’lü,11’li,8’li hece ölçüsüyle yazılan şathiyelere kafiyelenişi gazel gibi “aa xa…” şeklindedir.

  33. Kıldan köprü yaptırmışsın Gelsin kullar geçsin deyu Hele biz şöyle duralım Yiğit isen geç a Tanrı KAYGUSUZ ABDAL

  34. 3.NEFES -Bektaşi şairlerinin yazdığı tasavvufi şiirlerdir. -Genellikle, nefeslerde tasavvuftaki Vahdet-i Vücud felsefesi anlatılır. -Bunun yanında Hz. Muhammed (A.S.M) ve Hz. Ali (R.A) için övgüler de söylenir. -Nazım birimi dörtlüktür. Dörtlük sayısı 3 ila 8 arasında değişir. -Hece ölçüsüyle yazılırlar. Ama aruz ölçüsüyle yazılan nefesler de vardır. -Nefeslerde, kalenderâne ve alaycı bir üslup dikkati çeker. -Duygu ve düşünceleri nükteli bir şekilde ve zarafet ölçüleri içinde söylemek nefesin en belirgin özelliğidir.

  35. Pir Sultan Abdal’ım eller men’olur Dört kapıdan bir gün birden yol olur Dünyada ahiret doğru yol olur Verdiğin ikrara durabilirsen PİR SULTAN ABDAL

  36. 4.NUTUK -Pirlerin ve mürşitlerin, tarikata yeni giren dervişlere öğüt vermek, çeşitli konularda bilgilendirmek ve tarikat derecelerini ve tarikat adabını öğretmek için söyledikleri şiirlerdir. -Şekil yönüyle koşmaya benzer. -Bestelenmiş olan şiirler nefes, bestelenmeyenler nutuk olarak anılır. -Bu tür şiirler daha çok Bektaşi tarikatlarında yazılmış ve dervişlerce ezberlenmiştir.

  37. 5.DEVRİYE -Devir kuramını anlatan şiirlere denir. -Bu şiir türünde “yaratılışın başlangıcı ve sonu” gibi konular işlenir. -Bazıları yaratılışı anlatır ve bunlara “ferşiye” denir. Zuhura gelmeden vücud-ı alem Hak bana bu aşk kıldı tecalla Merkez-i esmada Hallak-ı alem Etdi vücudumu masdar-ı eşya NURİ

  38. 6.DEME -Alevi-Bektaşi türkmenlerinde dini şiirler için nefes yerine “deme” terimi kullanılmış ve bunlar “Bektaşi demesi,Bektaşi nefesi” olarak anılmıştır. -Biçim ve içerik olarak ilahi ile benzerlik gösterir. Pir Sultan Abdal’ım dünya durulmaz Gitti giden ömür geri dönülmez Gözlerim de Şah yolundan ayrılmaz Ben de bu yayladan Şah’a giderim PİR SULTAN ABDAL

  39. HAZIRLAYANLAR 1.Beyza KAYA 2.Sibel KARALI 3.BernaÇUĞLAN 4.ZeynepAKÇA

More Related