1 / 75

SAKARYA MÜFTÜLÜĞÜ

SAKARYA MÜFTÜLÜĞÜ. SUNUM VAAZ. Hazırlayan: Yavuz HOROZ. Karasu Vaizi. İÇKİ VE UYUŞTURUCU. MADDELERİN. HARAM OLUŞU VE . ZARARLARI.

noleta
Télécharger la présentation

SAKARYA MÜFTÜLÜĞÜ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. SAKARYA MÜFTÜLÜĞÜ SUNUM VAAZ Hazırlayan: Yavuz HOROZ Karasu Vaizi

  2. İÇKİ VE UYUŞTURUCU MADDELERİN HARAM OLUŞU VE ZARARLARI

  3. Dinimiz, insan sağlığına çok önem vermiştir. Bize verilen nimetleri en iyi bir şekilde değerlendirmemizi istemiş, israfı da yasaklamıştır. Peygamber efendimiz (a.s.) bize verilen nimetlerin en kıymetlilerinden olan sağlık ve boş vakit hakkında bizi uyarmış ve aldanmamamızı istemiştir.

  4. النَّاسِ: نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَالصِّحَةُ وَالْفَرَاغُ • "İki (büyük) nimet vardır. İnsanların çoğu onlar hususunda aldanmıştır: • Sıhhat, • boş vakit!" * • *************************************************************************************************** • * [Buharî, Rikak 1; Tirmizî, Zühd 1, (2305).]

  5. Allah (c.c.), insanların mutluluğuna ve saadetine vesile olan şeyleri emretmiş, tehlikeli ve zararlı olanları da yasaklamıştır. İnsanların kendilerini tehlikeye atmamalarını, kendilerine zarar verecek şeylerden uzak durmalarını emretmiştir

  6. 1 3 D İ N İ C A N I 2 4 4 A K L I N E S L İ M A L I Bütün dinler gİbİYüce dİnİmİzİslam; korumayı esas almış ve bu değerlere herhangi bir şekilde zarar verilmesini de şiddetle yasaklamıştır.

  7. Dinimiz; Dünya ve ahiret mutluluğunu engelleyen kişisel, ailevi ve toplumsal huzursuzluklara yol açan başta alkol, uyuşturucu ve kumar olmak üzere bütün zararlı alışkanlıkları yasaklamıştır.

  8. Dinin gayeleri açısından Zararlı alışkanlıklara bakacak olursak bunun gerçekten diğer cürümlerin hepsini içine alan bir mahiyette olduğunu ve belirtilen beş temel gayeye ters düştüğünü görürüz.

  9. Alkollü içkiler, uyuşturucu vb. zararlı maddeleri kullananların önce AKLI gider. Bu maddeler kişiyi esir almıştır. Sağlıklı düşünemez hale gelir. Akılla beraber sarhoşluk anında DİNİ de gider.

  10. * Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v) efendimiz; “insanı insan yapan aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur”* buyurmuştur. * Beyhaki, Şuab-ı İman, VI, 355.

  11. Zararlı maddeler kullanıldığında CAN tehlikeye atılmakta NESİL de bozulmaktadır. Bu zararlı maddeler şahsı MADDİ noktadan da zarara uğratmaktadır. .

  12. ALKOL KULLANIMI

  13. Günümüzde yaygın olarak kullanılan zararlı alışkanlıkların başında alkollü içecekler gelmektedir. İnsanlar eğlencelerine, üzüntülerine alkollü içecekleri ortak etmişler, sevinçlerini onunla kutlamışlar; üzüntülerini ise efkar dağıtmak amacıyla onunla gidermeye çalışmışlardır. Oysaki hem içene hem de yaşanılan topluma sayısız zararları olan alkollü içecekler Yüce Rabbimiz tarafından haram kılınmıştır. Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır.

  14. يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُوَالأَنصَابُوَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُلَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ90Maide , “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.

  15. إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِ فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ 91 Maide, Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi?”

  16. Bu ayette geçen içki, ‘hamr’ sözcüğünün karşılığıdır. Hamr aklı örten, onu haps ederek işlemez hale getiren şey demektir. Kur'an ve hadiste içki ile alakalı yasak dile getirilirken kullanılan “hamr” kelimesi dikkat çekicidir. Çünkü bu kelime özellikle belli bir maddeye has değildir. Belli bir duruma sebebiyet veren değişik maddeleri de içine alır.

  17. Yani bazı cahillerin dediği gibi yasaklanılan yalnız şarap değil aklı gideren bütün maddelerdir. Dolayısıyla bu niteliğe giren yani insanın aklını başından alan her tür içki, uyuşturucu vs. hepsi haramdır

  18. Bugün alkol oranı az olması sebebiyle bazı içeceklerin kullanımı sanki mümkünmüş gibi telakki edilmektedir. ister az olsun ister çok olsun içinde alkol bulunan içecekler dinimizde haram kılınmıştır. Bir hadiste Sevgili Peygamberimiz bu hususu şöyle ifade etmektedir.

  19. كُلُّ شَرابٍ أسْكَرَ فَهُوَ حَرَامٌ "Sarhoşluk veren her içki haramdır." [Buhârî, Eşribe 3, Vudu, 71; Müslim, Eşribe, 67; Nesai, Eşribe, 23; Ebu Davud, Eşribe,5; Tirmizi, Eşribe, 2; İbnMâce, Eşribe, 9]

  20. Bir başka hadiste Peygamber Efendimiz «Her sarhoş edici şey haramdır. Bir farak (küp) içildiği takdirde sarhoşluk veren bir şeyin tek avucu da haramdır.»* buyurarak, alkollü içeceklerin –ister alkol oranı az olsun ister çok olsun- tamamından uzak durulması gerektiğini ve bu içeceklerin bizlere haram olduğunu bildirmektedir. ------------------------------------------------------- * [ Ebu Davud, Eşribe,5; Tirmizi, Eşribe, 4; İbnMâce, Eşribe, 10]

  21. Alkollü içecekler yasak olduğu gibi bunların içilme aşamasına gelinceye kadar yapılan tüm çalışmalar da yasaklanmıştır.. Bir hadis-i şerifte bu durum şu şekilde beyan edilmektedir

  22. وعن أنس رَضِيَ اللَّهُ عَنْه قال لَعَنَ النَّبىُّ صلى الله عليه وسلمفي الخَمْر عَشَرَةً عَاصِرَهَا وَمُعْتَصِرَهَا وَشَارِبَهَا وَسَاقِيَهَا وَحَامِلَهَا وَالمَحْمُولَةَ إلَيْهِ وَبَائِعَهَا وَمُبْتَاعَهَا وَوَاهِبَهَا، وَآكِلَ ثَمَنِهَا

  23. Hz. Enes (radıyallâhuanh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) hamrla ilgili olarak on kişiye lanet etti: *sıkana ve sıktırana, (Hammaddesinden şarap yapmak maksadıyla) *içene ve sâkilik yapana, *taşıyana ve taşıtana,(imalathâneden veya depodan, toptancıdan perakendeciye veya müstehlike kadar) *satana ve satın alana, *bağışlayana, bunun parasını yiyene." [Tirmizî, Büyû 59, (1295); İbnuMâce, Eşribe 6, (3381).]

  24. İÇKİNİN YASAKLANIŞINDA Kİ TEDRİCİLİK

  25. İçkinin yasaklanışı tek seferde olmamış, tedricen, birkaç aşamada gerçekleşmiştir. Bununla ilgili inen ayetler sırasıyla şu şekildedir. 1 "Hurma ve üzüm ağaçlarının meyvelerinden içki yapıyor güzel rızık ediniyorsunuz, bunda aklı eren bir kavim için elbet bir ibret vardır" (en-Nahl, 16/67) "Sana içkiyi ve kumarı sorarlar, de ki. "Onlarda hem büyük günah hem de insanlar için bazı faydalar vardır. Ancak günahları faydalarından daha büyüktür" (el-Bakara, 2/219) 2 3 Ey iman edenler, siz sarhoşken ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın" (en-Nisa, 4/43). Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. 4

  26. İçkinin İnsanda yaptığı tahribat

  27. Dinen haram edilen alkolü tıp da insan vücudu için zehir gibi zararlı olarak göstermiştir. Alkol deyince, midede gastrit ve ülser, bağırsaklarda iltihap, karaciğerde siroz, kalpte kalp kası bozukluğu, beyinde telâfi edilemeyen sinir dokusu tahribâtı ve sinir bozuklukları hatıra gelebilen hastalıklardan sadece bir kısmıdır. Bu ise "Şu muhakkak ki, hamr (içki) deva değildir, bilakis hastalık vericidir." (*) hadis-i şerifini açıkça teyid etmektedir. Yıllarca alkol konusunda çalışma yapan Amerikalı bir tıp profesörü beyin hücrelerindeki tahribatın daha ilk kadeh içkide başladığını ispat etmiştir. *İbn-i Mâce, Tıp 27

  28. Alkollü içkilerin sindirim sistemi, sinir sistemi, solunum sistemi, dolaşım sistemi, cilt ve metabolik bozuklukları, adale bozuklukları meydana getirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca vitamin eksikliği yaptığı, bağışıklık sistemini bozduğu, nesli tahrip ettiği, üreme sistemini bozduğu yapılan tespitler arasındadır.

  29. Alkolün bazı hastalıklara iyi geldiğini söyleyenler vardır. Amerikan Tıp Birliği bu konudaki kesin ifadesi şöyledir: Alkollü içkilerin tedavi edici bir ilaç gibi ve vücuda faydalı bir gıda gibi kullanılmasının hiçbir ilmi temeli yoktur. Yaptıkları yanlışa bir kılıf uydurmak isteyenler alkolün bazı hastalıklara iyi geldiğini söylemişlerdir. Böyle bir şey kesinlikle mümkün değildir.

  30. Alkol uyutucu bir maddedir. Kanda erimiş olan alkol kısa bir zamanda dolaşım sistemi vasıtasıyla vücuttaki bütün organlara, bilhassa beyne gider. 100 trilyon gibi büyük bir rakamla ifade edilen bütün vücut hücrelerini alkol istisnasız teker teker kuşatır. Yani bir kadeh içki içen şahısta vücudun bütün hücreleri zarar görür.

  31. Beyni vücudun idare merkezi, bir santral gibi düşünelim. Alkol beyne geldiği zaman : *Beynin faaliyetlerine zarar verir. *İnsanın karar verme gücünü bozar. *Utanma hissini kaldırır. *Görme ve konuşmayı bozar. *Ölçüsüz, kaba lüzumsuz ve bıktırıncaya kadar çok konuşurlar. *İşitmeyi ve kasların düzenli çalışmasını bozar. *Yalpalayarak yürürler . Dengelerini zor sağlarlar.

  32. İşte böyle bir durumda ki şahıs, düşünmeyen aklını kullanmayan, dış dünyayla alakası azalmış, utanma hissi zayıflamış, sadece solunum, dolaşım, ve sindirim gibi otomatik faaliyetlerle yaşayan bir kimsedir. Ama daha da fazla alınan içki bu faaliyetleri de durdurur. Şahsın kalbi durur, solunum felcinden ölümüne yol açar. Böyle çok insanlar bir defada fazla içki aldıklarından dolayı masa başında kalıp ölmüşlerdir.

  33. İşte alkoliklerin hali ortada. Cemiyete, maddi ve manevi yönden, hem yük, hem de problem olan insanlar haline gelmişlerdir. Sarhoş gelişigüzel ve abuk sabuk söylemeye başlar. Yaptığı her işin en iyisini yaptığına emindir. Meselâ, bir sarhoşa yazı yazdırsanız (sarhoş olmadan önce iyi yazsa da) hatalarla dolu bir yazıyı önünüze getirecektir. Ama o, en hatasız bir yazı yazdığını zanneder.

  34. İçkinin vücuttaki seyri İlk yudumla birlikte, alkol ağız ve yemek borusu ile temas ettikten sonra, ciddi miktarda kana karıştığı ilk durak olan mideye gelir. Ancak alkolün kana karışması en çok ince bağırsaklarda olur.Büyük bir kısmı ince bağırsaklarda kana geçen alkol, derhal merkezi sinir sistemimizi etkilemeye başlar. Birkaç dakika sonra beyne geçerek sinir hücrelerini etkiler ve mesaj iletimini yavaşlatır.İçmeye devam edilirse, beyindeki görme, denge, konuşma ve muhakeme ile ilgili sinir merkezleri etkilenmeye başlarlar. Bu arada alkolün baskılayıcı etkilerini yenebilmek için, kalp kası zorlanır ve nabız artar.Biraz daha içilirse şuur kaybı meydana gelebilir. Daha da devam edilirse, alkolün kandaki oranı alkol zehirlenmesi seviyesine ulaşır, solunum yetmezliği nedeni ile ölüm kaçınılmaz olur.Alkol oldukça yavaş yakılır. 100 gram saf alkolün vücutça yakılması yaklaşık 10 saat sürer.Karaciğerde yakılan her bir gram alkol için 7.1 kilokalori açığa çıkar. Yapılan araştırmalara göre ABD'de insanlar genel olarak kalori ihtiyacının yüzde 10'unu alkolden karşılamaktadır. Alkoliklerde bu oran yüzde 50 olup ciddi beslenme bozuklukları görülür.

  35. Alkol karaciğer yetmezliği yanında, kalp hastalığı ve kanser riskini de arttırır. Beyinde hücre kaybına yol açar, uzun sürede beyin hücrelerindeki dejenerasyon artar, psikiyatrik bozukluklar başlar.Ama alkolün en büyük etkisi, sağlığı bozmasının yanında, aileleri ve arkadaşlıkları parçalaması, hapishane ve hastaneleri doldurmasıdır.* * Kaynak: http://tuhafbilgiler.blogspot.com/2007/08/nasl-sarho-olunuyor.html#ixzz2LMuSQL4s

  36. Alkolün zararlarından bir tanesi de trafik kazalarına, dolayısıyla maddi zararlarla beraber masum insanların hayatlarına malolmasıdır

  37. UYUŞTURUCU MADDELER

  38. Alkolden sonra alışkanlık yapan maddeler şunlardır. Morfin, eroin, esrar, LSD, kokain. Ayrıca alkol oranının düşük tutulup sanki zararı yokmuş gibi sunulması gibi, uyuşturucu maddelerden olan ekstasi (ecstasy) gibi haplarda gençlere zararları yokmuş ve bağımlılık yapmıyormuş gibi sunulmaktadır. Oysaki insan vücuduna özellikle de akla zarar veren bu maddelerin hepsi insanlık için birer tehlikedir. Bir başka madde bağımlılığı ise özellikle sokak çocuklarının kullandığı, bazı zamk, boya maddeleri gibi ürünlerde bulunan eter, aseton, benzin, tiner vs. gibi uçucu maddelerin solunum yoluyla alınmasıdır ki, bu da alkolün yaptığı etkiye benzer bir etki yapmaktadır.

  39. Bunlar da alkol gibi az bir miktar alınarak başlanır ve ölüme kadar giden sonuçlara yol açabilir. Çünkü bunların az bir kullanımı bile bağımlılık yapar. Bağımlılık teşekkül ettikten sonra, o kimsenin o alışkanlıktan kurtulması hemen hemen imkânsızdır. Dinimiz uyuşturucu maddelerin hangi yoldan olursa olsun vucüda alınmasını ve kullanılmasını haram kılmıştır. Bu konuda, Diyanet Vakfının İlmihalindeki Fetva şu şekildedir.

  40. «İslâm’ın emir ve yasaklarındaki genel amaçlar dikkate alındığında İslâm’ın bu konudaki yasağının sadece şaraba veya belirli alkollü içkilere mahsus olmadığı, aklî ve ruhî dengeyi bozan, sinir sistemini uyuşturup beynin işlevlerini etkileyen, kişinin irade ve düşünme gücünü tamamen veya kısmen yok eden her türlü keyif verici uyuşturucunun da aynı yasak kapsamına girdiği görülür. Hatta bugün modern tıp, psikoloji ve toplum bilimleri esrar, afyon, eroin, kokain gibi uyuşturucu maddelerin insan sağlığı ve toplum düzeni için içkiden de zararlı ve tehlikeli olduğunda birleşmektedir. Şu halde haram hükmünün illeti olan sarhoş etme, uyuşturma özelliğini taşıyan maddeleri vücuda almak haram hükmünü alır.»* ------------------------------------------------------------------------- * TDV İslam İlmihali, c.II, s.69-70»

  41. Uyuşturucu maddelerin insanlar üzerinde birçok olumsuz tesirleri vardır. Bunları şu başlıklar altında zikredebiliriz. 1.Bu maddelerin müşterek özelliği kullananları bağımlı yapmasıdır. Hatta eroinin bir defa damardan verilmesi dahi, kullanan şahsı bu zararlı maddenin müptelası haline getirebilmektedir. 2.Bu maddeleri kullanan şahısta aynı tesirin meydana gelebilmesi için, zamanla kullanılan maddenin devamlı artırılması gerekir ki, buda o maddeye karşı talebin artması anlamına gelir. 3.Bu tip maddeler hep kanunsuz satıldığı için fahiş fiyatlarla satılırlar. Şahsın maddeye karşı bağımlılığı artıkça ve alma gücü azaldıkça elde bulunan her şey harcanmaya başlar, hatta para bulunmazsa hırsızlık yoluna gidilir. Buda suçun ve suçluların toplum içinde artışına sebep olur.

  42. 4.Özellikle eroinman olan insanların sosyal ve ailevi hayatları bozulmaktadır. Bu maddeleri kullananların ailesine ve çocuklarına karşı ilgisi azalır ki, bu durumda kişinin istikbalini mahvettiği gibi toplumların da geleceğine zarar vermektedir. Çünkü toplumların temel taşı ailedir. 5.Madde bağımlılığın bir başka tehlikesi ise vücuda verdiği zarardır. Bu maddeleri kullananlar manen ve madden adeta çökmüş gibidirler. Asabiyet, ruhi gerginlik, sinirlilik, uykusuzluk vs. gibi haller görülür. Ayrıca bağırsak, mide hastalıkları, karaciğer büyümesi ve yağlanması, böbrek hastalıkları, kansızlık, deride sivilce ve yaralar ortaya çıkar. Göz adalelerinde felçler gözükür. 6.Madde bağımlılığı kişiyi ölüme götüren bir unsurdur ki, almış olduğu bur dozdan fazla ekstra bir doz alırsa zehirlenerek ölürler

  43. GENÇLİK VE ZARARLI ALIŞKANLIKLAR: • Günümüzde sigara kullanımı, alkol tüketimi, fuhuşun yaygınlaşması, esrar, eroin ve extazi gibi uyuşturucu maddelerin kullanımı ve kumar oynama gibi zararlı alışkanlıklara en çok müptela olanların başında gençler gelmektedir.

More Related