1 / 15

. VERGİ KANUNLARININ ZAMAN, YER VE ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI

. VERGİ KANUNLARININ ZAMAN, YER VE ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI

Télécharger la présentation

. VERGİ KANUNLARININ ZAMAN, YER VE ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. . VERGİ KANUNLARININ ZAMAN, YER VE ANLAM BAKIMINDAN UYGULANMASI Vergi kanunlarının da, diğer kanunlarda olduğu gibi; yer, zaman ve anlam bakımından uygulanması önem arz etmektedir. Özellikle uluslararası ilişkilerin arttığı günümüzde, vergi kanunlarının yer bakımından uygulanması bazı zorluklar doğurmaktadır. Son zamanlarda vergi kanunlarının çok sık değişmesi, aynı şekilde bu kanunların zaman bakımından da uygulanmasında bir takım istikrarsızlıklar yaratmaktadır. Vergi hukukunun yeni yeni gelişen bir hukuk dalı olması anlam bakımından uygulanmasını daha da güç hale getirmektedir.

  2. Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması Vergi kanunlarını zaman bakımından uygulanması konusu; yasalarının yürürlüğe girmesi, yürürlükten kalkması nasıl olacaktır, ileriye veya geriye yürüyecek midir sorularıyla ilgilidir. Kabul edilen mevzuatın hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği, genel olarak aynı kaynaklara konulan hükümlerle belirlenmektedir. Yürürlüğe giriş, kanunun Resmi Gazete’de yayınlanmasından veya belirlenen ileri bir tarihten itibaren olabilmektedir. Kanunların metinlerinde böyle bir tarih öngörülmediği taktirde, Resmi Gazete’de yayımını takip eden günün başlangıcından hesap edilmek üzere kırk beşinci günün bitiminden itibaren yürürlüğe girer. (1322 sayılı Kanunların Neşir ve İlanı Meriyet Tarihi Hakkında Kanun, m.3).

  3. Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması Vergi kanunlarını zaman bakımından uygulanması konusu; yasalarının yürürlüğe girmesi, yürürlükten kalkması nasıl olacaktır, ileriye veya geriye yürüyecek midir sorularıyla ilgilidir. Kabul edilen mevzuatın hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği, genel olarak aynı kaynaklara konulan hükümlerle belirlenmektedir. Yürürlüğe giriş, kanunun Resmi Gazete’de yayınlanmasından veya belirlenen ileri bir tarihten itibaren olabilmektedir. Kanunların metinlerinde böyle bir tarih öngörülmediği taktirde, Resmi Gazete’de yayımını takip eden günün başlangıcından hesap edilmek üzere kırk beşinci günün bitiminden itibaren yürürlüğe girer. (1322 sayılı Kanunların Neşir ve İlanı Meriyet Tarihi Hakkında Kanun, m.3).

  4. Vergi Kanunlarının Yer Bakımından Uygulanması Vergi kaynaklarının yer bakımından uygulanması; bir ülkede mevcut vergi hukuku kaynaklarının uygulanacağı coğrafi sınırlar ve kişiler ile ilgilidir. Bu konuda vergi kanunlarının mülkiliği ve şahsiliği olmak üzere iki ilke esas alınmaktadır. Kanunların mülkiliği ilkesi, devletlerin coğrafi sınırları içinde yaşayan herkesten, Kanunların şahsiliği ilkesi ise, devletlerin tabiiyetinde olan herkesten vergi almak istemesini ifade etmektedir. Bu iki ilkenin bir arada uygulanması çifte vergilendirme sorununu ortaya çıkarmaktadır. Bu sorun, ya ülkeler arasında imzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları ile ya da tek taraflı olarak iç hukuka konulan hükümlerle çözülmeye çalışılmaktadır.

  5. Vergi Kanunlarının Anlam Bakımından Uygulanması (Yorum) Yorum, tüm hukuk dallarında başvurulan bir yoldur. Yorum yoluyla, kanun koyucunun gerçek iradesi anlaşılmaya çalışılır. Yasa metninin anlaşılmasında bir sorun yoksa, yoruma da ihtiyaç duyulmayacaktır. Ancak, gerçek hayatta ortaya çıkan olayların karmaşıklığı yasa metinlerinin yorumunu gerekli kılabilmektedir.

  6. . Vergi Hukukunda Yorum YORUM ÇEŞİTLERİ Yasama Yorumu İdari Yorum Yargısal Yorum Bilimsel Yorum YORUM YÖNTEMLERİ Deyimsel (Lafzi) Yorum Sistematik Yorum Tarihi Yorum Amaçsal yorum

  7. Yorum Çeşitleri Yorum, yapanın kimliğine göre yasama yorumu, idari yorum, yargısal yorum ve bilimsel yorum şeklinde türlere ayrılmaktadır. Ülkemizde yasama yorumu, kanun koyucunun yargı oranını etkileyebileceği endişesiyle 1961 anayasası ile kaldırılmıştır. Vergi idaresi, yayınladığı genel tebliğler veya muktezalar yoluyla yorum yapabilmektedir. Vergi uyuşmazlıklarına bakan mahkemeler yine baktıkları konularla ilgili mevzuatı yorumlayabilmektedir. Bilim adamları da vergiyle ilgili çeşitli konularda görüşlerini açıklayarak aynı amaca hizmet edebilmektedirler.

  8. Yorum Yöntemleri Deyimsel (lafzi) yorum: Kavramların ait oldukları hukuk dallarındaki anlamları araştırılmaktadır. Örneğin vergi hukukunda kullanılan aile reisi, sözleşme, veli, vasi gibi kavramlar, medeni hukukta verilen anlamlarına göre yorumlanmaktadır. Tarihi yorum: Kanun koyucunun, kanunun yapıldığı tarihteki amacı araştırılmaktadır. Bu araştırma, söz konusu kanunla ilgili tasarı, gerekçeler ve meclis görüşme tutanaklarına bakılarak yapılmaktadır. Amaçsal yorum: Bu yöntemde, kanun koyucunun o zamandaki amacından çok, söz konusu kanunun ekonomik ve sosyal gelişmeler ışığında günümüzde kazandığı anlam araştırılmaktadır. Sistematik yorum: Herhangi bir kanun hükmünün anlamı araştırılırken, yorumlanan maddenin kanun sistematiği içindeki yerine bakılmasıdır.

  9. Vergi Usul Kanunu’nda Yorum Madde 3-“Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hallerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır.” Anlaşılacağı gibi, Türk vergi hukukunda deyimsel, tarihi, amaçsal ve sistematik yorum şekillerinin tamamına yer verilmiştir.

  10. MÜKELLEF Tam Mükellef Dar Mükellef VERGİNİN TARAFLARI • MALİYE BAKANLIĞI • Gelir Politikaları G.M. • Gelir İdaresi Başk. • Vergi Dairesi Başk. • Vergi Dairesi Müd. • Malmüdürlüğü . Vergi ilişkisi kural olarak vergi borçlusu ve vergi alacaklısı olmak üzere iki taraf arasında cereyan etmektedir. Bu ilişkiye bazı durumlarda vergi sorumlusu adı verilen bir üçüncü tarafın da dahil olması söz konusu olabilmektedir.

  11. . MÜKELLEF ve SORUMLU Mükellef: Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişidir. Sorumlu: Vergiyi doğuran olay ile ilişkisi olmayan üçüncü kişilerin yasalar ile vergiye ilişkin ödevlerin yerine getirilmesi bakımından vergi dairesine karşı muhatap tutulmalarına vergi hukukunda sorumluluk denilmektedir. Vergi sorumlusu, vergi kanunlarına göre mükellef olmamakla birlikte, verginin alacaklı vergi dairesine ödenmesinden sorumlu olan kişidir. Vergi mükellefi ile vergi sorumlusu arasındaki fark, vergi sorumlusunun başkasına ait bir vergi borcundan sorumlu tutulurken, mükellefin kendisine ait vergi borcundan sorumlu olmasıdır.

  12. VERGİYLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VERGİNİN KONUSU: Her verginin bir konusu vardır. Konu, verginin ne üzerinden alındığını gösterir. VERGİ EHLİYETİ: Mükellefiyet ve vergi sorumluluğu için kanuni ehliyet şart değildir. VERGİYİ DOĞRURAN OLAY: Vergi alacağı, vergi yasalarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tamamlanması ile doğar. Vergi alacağı, mükellef bakımından vergi borcunu oluşturur. VERGİNİN MATRAHI: Üzerinden vergi hesaplanan değer ve/veya miktardır. VERGİNİN ORANI: Her vergi yasası ile belirlenmiş olan ve verginin tutarının hesaplanması için vergi matrahına uygulanan oranı ifade eder. Vergi oranı; nispi ya da maktu olabilir. 43

  13. VERGİYLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR İSTİSNA: Vergi kanunlarında, verginin konusunda yer alan bazı işlem ve gelir unsurlarının ekonomik, mali, sosyal ve siyasal sebeplerle kısmen veya tamamen vergi dışı bırakılmasıdır. Örnek: İhracat istisnası, yatırım indirimi istisnası vb. MUAFİYET: Vergi kanunlarına göre mükellef sayılan kişinin, ekonomik, mali, sosyal ve siyasal sebeplerle vergi dışı bırakılmasıdır. Örnek: Esnaf muaflığı, diplomat muaflığı vb. İSPAT: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanır. (VUK:3)

  14. . Vergi Mahremiyeti (VUK:5) Görevleri gereği mükellefin veya onlarla ilgili kişilerin ticari, şahsi ve diğer her nevi sırlarını öğrenme durumunda olanların, bu sırları ifşa edemeyecekleri, kendileri veya üçüncü şahıslar menfaatine kullanmayacakları hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasak bu kimseler görevlerinden ayrılsalar da devam eder. Bu hükme uymayanlar, Türk Ceza Kanunu’nun 232’nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılırlar (VUK. m.362).

  15. Mükellefin Özel İşlerini Yapma (VUK:6) Vergi Usul Kanunun 6’ncı maddesinin son fıkrasına göre; vergi işlemleri ve incelemelerinde görev alanlar ve vergi yargı kuruluşlarında görevli olanlar mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanmasına ilişkin hesap, yazı ve sair özel işlerini ücretsiz de olsa yapamazlar. Bu yasağa aykırı hareket edenler, Türk Ceza Kanunun görevi kötüye kullanma suçuyla ilgili maddesine göre ceza görürler.

More Related