1 / 24

Ünİversİte - Sanayİ İşbİrlİğİ ve ARGE: TeknoparklarIn Rolü

Ahmet BAŞALP Erciyes Teknopark A.Ş. Genel Müdürü ahmetbasalp @erciyes.edu.tr. Ünİversİte - Sanayİ İşbİrlİğİ ve ARGE: TeknoparklarIn Rolü. 16 NİSAN 2011. Çıkar çatışmam yoktur.

faye
Télécharger la présentation

Ünİversİte - Sanayİ İşbİrlİğİ ve ARGE: TeknoparklarIn Rolü

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. Ahmet BAŞALP Erciyes Teknopark A.Ş. Genel Müdürü ahmetbasalp@erciyes.edu.tr Ünİversİte-Sanayİİşbİrlİğİve ARGE: TeknoparklarIn Rolü 16 NİSAN 2011

  2. Çıkar çatışmam yoktur

  3. Uluslararası Bilim Parkları Birliği (International Associatinon of Science Parks -IASP) teknoparkı; “temel amacı, rekabet gücünü ve yenilik kültürünü geliştirmek suretiyle üyelerine değer artışı sağlamak olan, profesyonel yönetici tarafından yönetilen örgüt” (www.iasp.ws,11.09.2008) olarak tanımlamaktadır. Teknoparklar, bir üniversite veya araştırma kurumunda ve/veya öncülüğünde üretilen bilginin ticarileşmesine imkân sağlamak ve böylece katma değeri yüksek ürünler elde etmek suretiyle bölge ve ülke kalkınmasına katkı sağlamayı amaç edinen; Ar-Ge ve inovasyon temelli firmaları bünyesinde barındıran, yönetici veya işletici bir şirket tarafından yönetilen ve mevzuatında öngörülen bir takım destek mekanizmalarına sahip ortamlardır. Temel felsefe ve amaçları aynı olsa da ülkelerin kendi sosyo-kültürel yapıları, kalkınma modelleri, idari ve hukuki sistemleri v.b. nedenlerle teknoparklarla ilgili farklı isimlendirmeler ortaya çıkmıştır. Teknopark Nedİr? Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  4. Teknoloji geliştirme bölgelerine farklı ülkelerde, aşağıdaki gibi farklı isimler verilmektedir: • Teknoloji Parkı (Technology Park/Teknopark), • Teknokent (Teknopolis/Teknopol), • Bilim Parkı (Science Park), • Araştırma Parkı (Research Park), • Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Technology DevelopmentZone), • Teknoloji Geliştirme Merkezi (Technology DevelopmentCenter), • Teknoloji Koridoru (Technology Corridor), • Yenilik Merkezi (Innovation Center), • İlk Aşama Merkezi veya İnkübatör (Incubator). tanIm Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  5. Teknoparklar, teknoloji geliştirmek amacıyla bilinçli olarak tasarlanmış (deliberate attempts) yeni oluşumlardır. Fakat teknolojik gelişimin tek yolu bu tür oluşumlar değildir. Teknopark modelinin yerleşmesine kadarki tarihi süreçte teknolojik gelişme, bilinçli olarak tasarlanmış olmayan uygulamalar sayesinde gerçekleşmiştir. Teknoloji gelişiminin farklı yollardan sağlandığı iki tarihsel örnekten bahsedilmektedir. Bunlardan birincisi, önemli ekonomi merkezlerinin civarında ortaya çıkan şehir modeldir. 1770’de Manchester, 1900’de Detriot, 1950’de Glasgow bu tür teknolojik gelişme örnekleri olarak gösterilmektedir. Mükemmel, laissez-faire şehirleri olarak kabul edilen bu örnekler, bilinçli olarak planlanmış süreçlere değil, bireysel buluşlara dayalı olarak teknoloji geliştirme faaliyetlerinin yürütüldüğü alanlardı. İkinci örnek, geleneksel zanaatkâr becerilerin yeni ticari taleplerle birleştiği metropolitan şehirlerdir. 1880-1914 arasındaki dönemin Silikon Vadisi olarak kabul edilen Berlin, bunun klasik örneğidir. Bu örnekler daha sonra, ileri teknoloji geliştiren yerler karşısında avantajlarını kaybetmişlerdir (Hall-Castells, 1994: 144-5). Görüldüğü gibi, bilginin teknolojik yenilikler için kullanılması fikri yeni olmamakla birlikte, bilginin ticarileştirilmesi amacıyla teorik bilgi ile pratiğin aynı mekânda birleştirilmesi anlamına gelen teknopark uygulaması yenidir. Teknopark fikri ilk olarak 1950 yılında Stanford Üniversitesi’nin öncülüğünde yaptıkları araştırmaları ticarileştirmek isteyen bir grubun çabalarıyla Amerika’da ortaya çıkmıştır. Günümüzdeki adıyla “Silikon Vadisi” olarak bilinen bu Teknopark, dünyanın en çok tanınan teknoloji ve inovasyon merkezidir. Bugün Google, Intel, Adobe Systems, Yahoo, VeriSign gibi yüzlerce küresel firma bu Teknoparkta yer almaktadır. Tarİhselgelİşİm Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  6. Ülkelerin, gelecekle ilgili hedefleri doğrultusunda oluşturdukları sanayi politikaları, bazı stratejik sektörlerin daha fazla gelişmesini gerekli kılar. Teknoparklar stratejik öncelikli sektörlerin gelişmesinde önemli rol oynarlar. Teknoparkların sanayiye katkıları şöyle sıralanabilir: Üniversite ile işbirliği sağlar, proje esaslı çalışma kültürünü geliştirir ve çok sayıda proje uygulamayı teşvik eder. Sanayi kuruluşlarına Ar-Ge alışkanlığı kazandırır ve bir takım vergi muafiyetleri ve teşvikler ile Ar-Ge finansmanının teminini kolaylaştırarak Ar-Ge kapasitesini geliştirir. Nitelikli eleman kapasitesini geliştirir. Teknoparklar, sundukları bilgi, sermaye ve fiziki alt yapı imkânları sayesinde yeni iş potansiyellerinin ve yeni işletmelerin gelişmesine katkı sağlarlar. Girişimcilere sağlanan bu imkânlar, onların katlanmak zorunda olduğu bir çok maliyet ve riskten önemli ölçüde kurtularak potansiyellerini doğrudan yatırıma ve proje üretimine dönüştürmelerine imkân tanır. Bu avantaj, şirketlerin büyüme ve gelişmesini kolaylaştırır. Ayrıca teknoparklar, teknolojik kümelenmeyi destekleyerek sinerji artışına katkı sağlar. 1950’li yıllara kadar, her mühendislik dalında ayrı teknoloji üretimi gerçekleştirilirken, son zamanlarda, bir çok dalın araştırma alanları iç içe girmiş durumdadır. Teknoparklar, bilim ve teknoloji üretiminde, teknoloji kaynaşması (teknology fusion) olarak ifade edilen çok disiplinli anlayışın gelişmesine önemli katkı sağlarlar (Ayhan, 2004) SanayİyekatkIlarI Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  7. Teknoparkların üniversitelere katkıları genel olarak şu başlıklar altında toplanabilir: Sanayi ile işbirliği kurmak suretiyle, ortak proje ve tez çalışması yapma fırsatı, Finansman desteği, Öğrencilere staj imkânı ve mezuniyet sonrası kendi meslek alanlarında iş bulma kolaylığı, Öğretim elemanlarına fikirlerini ve projelerini uygulama ve test etme fırsatı, Laboratuvarların kullanılma kapasitesini yükselterek üniversitelerin labaratuvarlarını geliştirme fırsatı, Öğrencilerin sanayi ile irtibat kurma imkânı sayesinde girişimcilik yönlerinin geliştirilmesi. ÜnİversİteyekatkIlarI Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  8. Doğu Asya ülkeleri ve Hindistan Batıyı taklit etmiş olsalar da aralarında ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Bu ülkelerdeki ileri teknoloji gelişimini anlamak ve mukayese yapabilmek içinfarklılıkların belirlenmesi önem taşımaktadır. Örneğin; Hindistan’daki Teknoparklar temel olarak yazılım ve bioteknoloji alanına odaklanmış, pek azı birden fazla sektörle ilgilenmiştir. En önemlisi ise Hindistan’daki Teknoparkların çoğu üniversitelerle ilişkilendirilmemiştir. Sonuç olarak; Tayvan, Singapur ve Hindistan’daki Teknoparklar daha çok ihracata odaklanmış, batıdaki gibi Ar&Ge üzerine yoğunlaşamamışlardır. Bununla birlikte bu Teknoparklar söz konusu ülkelerdeki ihracatı arttırarak ekonomik büyümeye katkı sağlamıştır. Çin’de firmaların Teknoparklarda bulunmasının şartı gelirlerinin en az %3’ünü Ar&Ge’ye ayırıyor olmalarıdır (Hu A. G., 2007). Dünyada TEKNOPARKLAR Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  9. DÜNYADA TEKNOPARKLARIN KURULMA DÖNEMLERİ Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  10. YERLEŞİM YERİ AÇISINDAN TEKNOPARKLAR Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  11. KİRACI SAYISI BAKIMINDAN TEKNOPARKLAR Kaynak : Devlet Denetleme Kurulu’nun 4691 sayılı kanun ile ilgili 22.01.2009 tarihli raporu

  12. Aralık 2010 tarihi itibariyle 39 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Ankara 6 adet, İstanbul 5 adet, Kocaeli 3 adet, İzmir, Konya, Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya. Urfa ve Düzce illeri) kurulmuştur. • Bunlardan ancak 28’i faaliyettedir. Türkİye’De Teknoparklar Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  13. YILLAR BAZINDA KURULAN TEKNOPARK SAYILARI Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  14. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yer alan Toplam Firma Sayısı Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  15. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde İstihdam Edilen Personel Sayısı Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  16. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yürütülen Proje Sayısı Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  17.  % 59’u Yazılım ve Bilişim,  % 9u Elektronik Sanayi,  % 6’sı Savunma Sanayi,  % 4’ ü Tasarım,  % 2’si Medikal Bio Medikal,  % 2’ si İleri Malzeme,  % 3’ ü Telekomünikasyon,  % 3’ü Tıp,  % 1’ i Otomotiv, % 2’si Çevre, % 2’si Enerji  % 7’si da diğer sektörlerde Ar-Ge çalışmalarında bulunmaktadır. Bölgelerde Faalİyette Bulunan FİrmalarIn Sektörel DağIlImI Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  18. Dünyadaki belirgin Teknopark örneklerinde firmaların üretime geçmeleri en az beş yıl sürmektedir. Ancak, ülkemizde faaliyete geçen teknoparklarda yer alan firmalar 3 yıldan daha kısa bir süre içinde teknoloji ihracatına başlamışlardır. Faaliyete geçen Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 2010 yılı Aralık sonu itibariyle 540 milyon A.B.D. Dolarına ulaşmıştır. İHRACAT Kaynak : Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Web Sitesi

  19. Firma sayısı 1.515’e, İstihdam edilen personel sayısı 13.397’ye, ( 10.900 Ar-Ge, 2.497 Destek Personeli) Biten Proje Sayısı 7.179’a, Üzerinde çalışılan proje sayısı 4.102’ye İhracat 540 milyon A.B.D. Dolarına, Yabancı firma sayısı 64’e, bu firmalarca yapılan yatırım tutarı 450 milyon A.B.D. Dolarına, Başvurusu yapılan/tasdik edilmiş patent sayısı301’eulaşmıştır. TÜRKİYE’DE ÖZET DURUM

  20. 6170 SAYILI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN 02/03/2011 TARİHİNDE TBMM’DE KABUL EDİLMİŞTİR. BU KANUN İLE 4691 SAYILI KANUNDA BİR TAKIM DEĞİŞİKLİKLER YAPILMIŞTIR. BU DEĞİŞİKLİKLERİ ÖZETLEMEK GEREKİRSE: Yenİ kanun

  21. “Bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe giren uygulama imar planına göre; arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ile ilgili ruhsat ve izinler, 3194 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak Bakanlık tarafından verilir.” hükmü ile tüm ruhsatlar Bakanlık tarafından verilebilmektedir. Bu sayede bölgelerin inşası daha hızlı yapılabilecektir. Yeni kanun

  22. “MADDE 8- Bölgelerin kurulması için gerekli alt yapı, idare binası ve kuluçka merkezi inşası ile AR-GE ve yenilik faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programları ile ilgili giderlerin, yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı, yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilir. İşletmeler, Bölgede başlatıp sonuçlandırdıkları AR-GE projeleri sonucu elde ettikleri teknolojik ürünün üretilmesi için gerekli yatırımı, yönetici şirketin uygun bulması ve Bakanlığın izin vermesi şartıyla Bölge içerisinde yapabilirler.” Yeni hükümlerle, ar-ge faaliyetlerini destekleyici faaliyetler ve Teknoloji Transfer ofisi faaliyetleri de artık maddi olarak desteklenmektedir. Bu sayede bölgelerde TTO faaliyetlerinin artacağı aşikardır. İşletmeler, yeni yasa sayesinde ar-ge sonrası üretim için bölgede yatırım yapabileceklerdir. Yeni kanun

  23. “GEÇİCİ MADDE 2.- (Ek:25/12/2003 – 5035/44 md.) Münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31/12/2023 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. Bölgede çalışan; AR-GE ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri, 31/12/2023 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Muafiyet kapsamındaki destek personeli sayısı AR-GE personeli sayısının yüzde onunu aşamaz. Yönetici şirket, ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin Bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler. Ancak, Bölgelerde yer alan girişimcilerin yürüttükleri AR-GE projesi kapsamında çalışan AR-GE personelinin, Bölgede yürüttüğü görevle ilgili olarak yönetici şirketin onayı ile Bölge dışında geçirmesi gereken süreye ait ücretlerinin bir kısmı gelir vergisi kapsamı dışında tutulur. Kapsam dışında tutulacak ücret miktarı, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak hazırlanacak yönetmelikle belirlenir.” Yeni hükümlerle muafiyetlerin süresi 10 yıl daha uzatılarak 31/12/2023 olmuştur. Muafiyet kullanabilecek personel arasında destek personeli de katılmıştır. Kanunda “p) Destek Personeli: AR-GE faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yönetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işçi ve benzeri personeli,” olarak tanımlıdır. Bu sayede muafiyetlerin kapsamı genişletilmiştir. Yeni kanun

  24. DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. SORULAR? ahmetbasalp@gmail.com ahmetbasalp@erciyes.edu.tr 0352 2248112-13

More Related