1 / 78

Tularemi Dr. Serpil ERTEM İnfeksiyon Hast. Ve Klinik Mikr. Uzm. Bandırma Devlet Hastanesi

Tularemi Dr. Serpil ERTEM İnfeksiyon Hast. Ve Klinik Mikr. Uzm. Bandırma Devlet Hastanesi. Francisella tularensis 'in oluşturduğu, kuzey yarım küreye özgü zoonotik bir hastalık olan Tularemi , ülkemiz kırsal alanlarında zaman zaman epidemiler ile karşımıza çıkmaktadır. Epidemiyoloji.

finian
Télécharger la présentation

Tularemi Dr. Serpil ERTEM İnfeksiyon Hast. Ve Klinik Mikr. Uzm. Bandırma Devlet Hastanesi

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. TularemiDr. Serpil ERTEMİnfeksiyon Hast. Ve Klinik Mikr. Uzm.Bandırma Devlet Hastanesi

  2. Francisella tularensis'inoluşturduğu, kuzey yarım küreye özgü zoonotik birhastalık olanTularemi, ülkemiz kırsal alanlarında zaman zaman epidemiler ile karşımıza çıkmaktadır.

  3. Epidemiyoloji Etken; kene, sinek, sivrisineklerin ısırması yada kontamine çevresel örneklerle temas sonucunda bulaşır. • İnsanlarda hastalık başlıca dört yolla oluşur. 1. Artropod ısırıkları (major yol), 2. İnfekte hayvan yenilmesi, infeksiyöz hayvana ait doku yada sıvıların ellenmesi, 3. Kontamine su veya yiyecek yenilmesi, 4. İnfektif aerosollerin inhalasyonu (infekte çimlerin biçilmesi sırasında olduğu gibi). • Tularemide insandan insana geçiş yoktur.

  4. Dünyada tularemi salgınları başlıca Kuzey Amerika, İsveç, Finlandiya, İspanya, Türkiye ve Kosova’dan bildirilmiştir. • 2000 yılında İsveç’te 270, Kosova’da 327, 20.yüzyılda ABD’de 1368 olgu (yıllık <200 olgu), 1936-2004 yılları arasında Türkiye’den 507 olgu tanımlanmıştır. • Türkiyede 2005 yılından itibaren bildirimi zorunlu bir hastalıktır ve 2006-2010 yılları arasında yaklaşık 1300 olgu bildirimi yapılmıştır.

  5. Tularemi Vakalarının Yıllara Göre Dağılımı (Türkiye, 2005-2010)

  6. Ülkemizde Batı Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde yaygın olarak görülürken, 2009 yılı ve 2010 yılının ilk yarısında özellikle İç Anadolu Bölgesi olmak üzere diğer bölgelerden de vakalar bildirilmiştir. • 2010 yılının ilk altı aylık verilerine göre 32 ilde tularemi olguları görülmüştür.

  7. Ülkemizde saptanan Tularemi olgularında hakim olan Orofaringeal form, iyi pişmemiş kontamine besinlerin yenilmesi ve kirli suların içilmesi ile gelişmekte, ateş, boğaz ağrısı ve boyunda çoğunlukla tek taraflı, ağrılı lenf bezi şişlikleri ile tanımlanmaktadır.

  8. Patogenez-1 • Bakteri deriden girdikten sonra yerel olarak çoğalır ve bakteriyemi sonucu bölgesel lenf nodlarına, daha sonra karaciğer, dalak, akciğer gibi organlara yayılır. • Tüm dokularda yoğun inflamatuvar yanıt oluşur. PNL infiltrasyonunu değişik düzeyde nekroz, MNL birikimi (Makrofaj ve T lenfositleri içeren) izler.

  9. Patogenez-2 • Sonuçta epiteloid hücre, dev hücre ve kazeöz nekrozla beraber granuloma formasyonu izler. • Fulminan seyirli Tip A tularemisinde doku nekrozu çok yaygındır ve olguların çoğunda pnömoni vardır. Konakta oluşan yanıt prognozu belirler.

  10. Klinik Bulgular • F. tularensis virülansı, • Bakteri giriş yeri, • Alınan bakteri miktarı (10-30 kokobasil), • Kişinin immün durumuna bağlı olarak değişim gösterir. Asemptomatik olgu Bakteriyemi

  11. Kuluçka süresi 1-21 gün (genellikle 3-5 gün)

  12. Semptomlu tüm olgularda ani (prodromsuz) başlangıç • Ateş (38-40oC), üşüme, baş ağrısı, bulantı, kusma, kırıklık, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, terleme • Ateş tedavisiz olgularda haftalarca sürebilir

  13. Hastalık ateş, boğaz ağrısı, öksürük, miyalji, karın ağrısı, diyare yakınmaları ile de başlayabilir.

  14. Rölatif bradikardi olguların %42’sinde gözlenir.

  15. Klinik Formlar • Ülseroglandüler • Glandüler • Oküloglandüler • Pnömonik • Tifoid • Orofaringeal

  16. Ülseroglandüler Tularemi • En sık kene ısırması veya enfekte hayvanın dokularına temas sonrası gelişir. • Derideki inokülasyon yerinde bir kaç gün içerisinde kırmızı, ağrılı papül oluşur.

  17. Lezyon birkaç günde kenarları kalkık, ağrılı, düz tabanlı, çoğu zaman koyu kabuklu ülsere dönüşür (eskar). • Ağrılı bölgesel lenfadenit ilave olur. • Bazen lenf nodları süpüre ve spontan olarak drene olabilir. • Hastalık 3-4 hafta ve daha fazla süre devam edebilir.

  18. Glandüler Tularemi • Giriş yeri belli değildir. • Ateş ve lenfadenomegali vardır. • Tedavisiz olgularda haftalarca devam eder.

  19. Oküloglandüler Tularemi Konjonktival bulaş sonucu gelişir. • Gözde ağrı, kaşınma, fotofobi, lakrimasyon, oküler konjesyon, oküler konjunktival ödem, mukopürülan akıntı • Preariküler, servikal ve submandibüler tek taraflı lenfadenomegali • Parinaud Sendromu (Pürülan Konjonktivit + Preariküler LAM)

  20. Pnömonik Tularemi-1 • Etkenin solunum yoluyla alınmasıyla gelişir. • Tifoid veya ülseroglandüler tularemi olgularının komplikasyonu da olabilir. • Özellikle laboratuvar çalışanları için tehlikeli !!!

  21. Ateş Öksürük Substernal yanma Yan ağrısı Balgam az Pnömonik Tularemi-2

  22. Pnömonik Tularemi-3 • Hiler lenfadenopati • Yama tarzında infiltratlar (bilateral olabilir) • Lober konsolidasyon • Plevral effüzyon

  23. Üşüme Yüksek ateş Şiddetli baş ağrısı Kusma Karın ağrısı Diyare Öksürük DIC ARDS, organ yetmezliği ve şok Olguların %50’sinde pnömoni Menenjit görülebilir Bakteri kandan izole edilir Tifoid Tularemi Bakterinin giriş yeri belli değil, adenopati yok. Sepsis gibi seyreder. Çoğunlukla kronik hastalığı olan ve direnci düşük kişilerde görülür.

  24. Orofaringeal Tularemi-1 • Bakterinin kontamine suların içilmesi ve besinlerin yenmesi esnasında alınması sonucu gelişir. • Ateş • Şiddetli boğaz ağrısı

  25. Orofaringeal Tularemi-2 • Eksüdatif tonsilit • Bazen ülseratif tonsilit • Ağız mukozasında ülserler • Tek taraflı veya iki taraflı ağrılı servikal lenfadenomegali

  26. Laboratuvar Tetkikleri • Lökosit sayısı normal sınırlarda, (bazen lökositoz) • Sedimentasyon yüksekliği, • CPK, AST, ALT yüksekliği, • Trombositopeni, • Sodyum düşüklüğü, • Piyüri, • Renal yetmezlik, • Miyoglobinüri

  27. Tularemi seyrinde görülebilen deri lezyonları (%8-20); • Papüler • Papüloveziküler • Erythema nodosum • Erythema multiforme

  28. Komplikasyonlar • Lenf nodu süpürasyonu • Menenjit • Perikardit • Endokardit • Hepatit • Peritonit • Osteomyelit

  29. TANI VE AYIRICI TANI

  30. Klinik Tanımlama; Riskli bir temas sonrasında tularemi ile ilgili klinik bulguların ortaya çıkması. • Tanı için laboratuvar kriterleri; Tek serum örneğinde antikor pozitifliği (MAT ile) Çift serum örneğinde artmış antikor titresi (≥ 4 kat) Klinik örnekten F.tularensis izolasyonu • Olgu sınıflaması; Olası Olgu; Klinik tanımlama ile uyumlu olgu. Kesin Olgu; En az bir laboratuvar kriteri pozitif olgu.

  31. Rutin Klinik Uygulama Pratiğinde Tanı • Tularemi ile ilgili klinik bulgular var. (Yüksek ateş, Akut tonsillofarenjit, Penisilin tedavisine yanıtsızlık, Bölgesel lenfadenopati) • Tularemi için riskli bir bölgede yaşam veya tularemi için riskli bir temas var. • Tek serum örneğinde artmış antikor (MAT ile ≥ 1/160)

  32. Şarbon HIV CMV EBV Tüberküloz Riketsiyoz Toksoplazmoz Piyodermi Kedi Tırmığı hastalığı Veba Lenfoma Brucelloz Hantavirüs İnfluenza Atipik Pnömoni Ayırıcı Tanı-1

More Related