1 / 48

OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ. A)-PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ(VERASET SİSTEMİ):.

kanan
Télécharger la présentation

OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ • A)-PADİŞAHLARIN BAŞA GEÇMESİ(VERASET SİSTEMİ):

  2. Osmanlı Devletinde kimin padişah olacağı konusunda kesin bir kural yoktu. Osmanlı ailesinin bütünerkekleri taht üzerinde hak sahibi idiler. Onun için padişah ölünce oğullarının hangisinin tahtageçeceği konusunda devlet yönetimindeki etkili grupların(ümera,ulema vb.) tercihleri önemli roloynuyordu.Eski Türk Devlet geleneğinden kaynaklanan bu sistem(Kut anlayışı)taht kavgalarına neden oluyordu.

  3. Veraset Sistemindeki Değişmeler • Fatih Sultan Mehmet bu sakıncayı ortadan kaldırmak için tahta geçme yöntemini belirleyen birkanunname düzenledi.Bu kanunla Fatih'in amacı:1 -Taht kavgasına son vererek,ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamak,2- En GÜÇLÜ olanın padişah olmasını sağlamaktı.

  4. I.AHMET zamanında yapılan değişiklikle EN YAŞLI ve AKILLI olanın (EKBER VE ERŞED) padişah olmasıesası benimsendi.AÇIKLAMA: Ekberiyet sistemi Şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımındanOLUMSUZ,taht kavgalarına son vermesi bakımından da OLUMLU sonuçlar doğurmuştur.

  5. B)-PADİŞAHLARIN YETİŞMESİ: • 16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14-15 yaşlarına gelince, Anadoludaki sancaklaraSANCAKBEYİ olarak gönderilirlerdi. Burada bir LALA'nın yanında devlet yönetiminde tecrübekazanmaları sağlanırdı.NOT: Lala'yı Büyük Selçuklular'daki ATABEYLERE benzetebiliriz.III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin SANCAĞA ÇIKMA usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda KAFESHAYATI yaşadılar.)

  6. C)-PADİŞAHLARIN ÜNVANLARI • Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarında başta bulunan hükümdarlara BEY denilmiştir.Yinehırıstiyanlara karşı savaştıklarından GAZİ de denilmiştir.(Örneğin:Osman bey,Osman Gâzi,OrhanBey,Orhan Gâzi gibi..) Hükümdarların aldığı diğer başlıca ünvanlar; Han, Hakan, Hünkâr, Sultan vegenellikle Padişah'dır.NOT: Yavuz Sultan Selimin 1517 Mısır seferi sonucu HALİFELİK Osmanlı padişahlarına geçmiştir.Böylelikle Osmanlı hükümdarları padişah olarak Devletin Başı, halife olarakta müslümanlarınbaşı olma özelliği taşımışlardır.

  7. SARAYPadişahın hem özel hayatının geçtiği, hem de devletin yönetildiği yerdi. Saray ENDERUN ve BİRUNolmak üzere iki bölümden oluşuyordu.Bu iki bölüm BAB'ÜS-SAADE(Orta kapı) denilen kapıyla birbirinebağlanmıştı.1)- ENDERUN :Padişahın özel hayatının geçtiği sarayın iç bölümüdür. Burada padişahın hizmetinebakan güvenilir kimselerin bulunduğu hizmet ve eğitim odaları ve harem bulunuyordu.Enderundakiodalar şunlardır:

  8. a)-HASODA:Padişahın günlük himetine bakarlardı.b)-HAZİNE ODASI:Padişahın özel hazinesine bakarlardı.c)-KİLER ODASI:Yemek ve sofra hizmetlerini yaparlardı.d)-SEFERLİ ODASI:Berber,terzi,müzisyen gibi görevliler bulunurdu.

  9. Devşirme usulüyle toplanan oğlanlar, Acemi oğlanlar ocağına götürülmeden önce, içlerindenseçilenler Topkapı sarayına alınarak, sıkı bir disiplin altında yetiştirilirlerdi. Bunlara dinibilgiler, Arapça, Farsça gibi dersler ve pratik el sanatları öğretilirdi.Bunlara İÇOĞLANI denilirdi.Amaç saraya alınan bu içoğlanlarını gerçek bir dindar, devlet adamı, asker ve seçkin nitelikli birkişi olarak yetiştirmekti. Hasoda,kiler odası,hazine ya da seferli odalarında hem hizmet ederler,hemde eğitim ve öğretimlerini sürdürürlerdi. Daha sonra ÇIKMA denilen bir atama usulüyle Birun dagörevlendirilir,bu odaların başındaki ağalar da sancak beyliği gibi önemli görevlere tayinedilirlerdi.

  10. HAREM: Sarayda kadınların yaşadığı bölüme denirdi.Saraya alınan kızlar tıpkı iç oğlanları gibi sıkıbir eğitim görürlerdi. Eğer padişah tarafından sarayda tutulmazlarsa Çıkma ile saray dışındagörevlendirilen Kapıkullarıyla evlendirilirlerdi.

  11. 2)- BİRUN: Sarayın dış bölümüne denirdi. Bîrûnda geniş bir yönetici kadro yer alırdı. Bîrûndakigörevliler ve teşkilatları şunlardı:a)-Yeniçerilerb)-Altı Bölük halkı (sipahiler,silahdar,sağ ve sol garipler,sağ ve sol ulûfeciler.)c)-Topçular ve Cebecilerd)-Mehterlere)-Müteferrikalar Enderundan çıkma içoğlanlar, beyzade çocukları,devlet ileri gelenlerininçocukları.)

  12. NOT: Osmanlılar'da ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir sarayyapılmış,İstanbul'un fethiyle Fatih Beyazıt'taki mevcut sarayda oturmuş, buranın yeterligelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın dayeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyılakadar burada oturmuşlar, 19. yüzyılda Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız saraylarıyapılmıştır.

  13. DİVAN-I HÜMAYUN • Bugünkü Bakanlar Kurulu gibi çalışan Divan-ı Hümayun önceleri DİVANHANE'de toplanırken, Kanunizamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başlamıştır.Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kurulmuştur. Fatih Sultan Mehmet padişahların divântoplantılarına katılma geleneğine son vererek,toplantıları kafesli bir pencerenin arkasından takipetmiştir.

  14. VEZİR-İ AZAM(Sadrazam):Bugünkü başbakan durumunda olan veziri azam, padişahın vekili olarak görevyapar ve onun altın mührünü taşırdı. Divana başkanlık eder, padişah sefere katılmıyorsa ordununbaşına geçer,bu görevi sırasında SERDARI EKREM sıfatıyla padişahın bütün yetkilerini kullanırdı.

  15. KUBBE ALTI VEZİRLERİ: Bugünkü devlet bakanları durumunda olan kubbe altı vezirlerinin sayıları 5-7arasındaydı.2)- İLMİYE (Ehli Şer)Medreselerde iyi eğitim görmüş, devletin adalet,eğitim ve yargı görevlerini üstlenen gruptu.Ulemada denilen bu grubun üç önemli görevi vardı:a)-Tedris Görevi:Eğitim-Öğretim görevidir.Bu görevi müderris,muâllim gibi kişiler yürütürdü.b)-Kaza Görevi:Yargı görevidir. Bu görev kadılar tarafından yürütülürdü. Kadılar İslam hukukunagöre davalara bakar ve karar verirlerdi.c)-İfta Görevi: Fetva görevidir.Yapılanların şeriata uygun olup olmadığı konusunda fikir beyanetme görevidir.Fetva verme yetkisine sahip olanlara MÜFTİ denilirdi. Müftilerin en üst rütbelisi Şeyhülislamve kazaskerlerdi.

  16. ŞEYHÜLİSLAM: Divana katılan fakat oy kullanmayan şeyhüislamın protokoldeki sırası veziri azamlaaynıydı.Hem ilmi kişiliği, hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislama büyük saygıgösterilirdi. Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislamın karşısında ayağa kalkardı.Önemli devlet işleri hatta padişahların görevden alınması için şeyhülislamın fetvasıgerekiyordu.Şeyhülislam idam cezasına çarptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyılakadar görevden alınması bile söz konusu değildi. Tanzimattan sonra şeyhülislamların yönetimdekiönemi azalmaya başladı.

  17. KAZASKERLER (KADIASKERLER): Divanı Humayun üyesi olan kadıaskerler şer'i hükümler veren en yüksekgörevlilerdi. Fatihten itibaren Anadolu ve Rumeli kadıaskerleri olmak üzere sayıları ikiyeçıkarıldı. Rumelideki kadılar Rumeli, Anadoludaki kadılar Anadolu kadıaskerine bağlıydılar.

  18. KADILAR: Başlıca görevleri şunlardı:a)-Merkezden gelen emirleri halka iletmek, halkın şikayetlerini merkeze bildirmek.b)-Her türlü davaya(miras,ticaret,ceza) bakarak karar vermek.(Yargıçlık)c)-Nikah sözleşmesi, şirket kurulması, Vakıf kurulması gibi sözleşmeleri yapardı.(Noterlik)d)-Avarız denilen olağanüstü durumlardaki vergileri toplar, merkeze gönderirdi.

  19. PADİŞAH HOCALARI: Osmanlı şehzadelerine ulemadan bir kimse hoca olarak tayin edilirdi. Şehzadelerhükümdar olduklarında onları PADİŞAH HOCASI olarak tayin ederlerdi.SEYYİD VE ŞERİFLER: Hz.Peygamberin torunları Hz.Hasanın soyundan gelenlere Şerif, Hz. Hüseyininsoyundan gelenlere ise Seyyid denirdi. Seyyid ve şerifler Osmanlı toplumunda büyük saygıgörürlerdi. Devlet de bunların işleriyle meşgul olmak için NAKİB'ÜL EŞRAFLIK denilen birkurum kurmuştu.

  20. NİŞANCI(TEVKİİ=TUĞRAİ): Divandan çıkarılan belgelerin üstüne padişahın nişanolan TUĞRA 'yı çektiği için TUĞRACI'da denirdi. Nişancı kendisine bağlı REİSÜL KÜTTABbaşkanlığında çeşitli kalemler vasıtasıyla merkez bürokrasisinin her türlü işlemlerini yapardı.Reisülküttab'a bağlı kalemler şunlardı:a)-Beylikçi Kalemi b)-Tahvil Kalemi c)-Ruus Kalemi d)-Amedi KalemiNişancının görevleri: Nişancı tuğra çekmenin yanısıra yukarıdaki kalemler vasıtasıyla şugörevleri yapardı:A)- Divanda yapılan görüşmelerin kayıtlarını tutarak MÜHİMME DEFTERİNE(Divan Defteri)kaydetmek.B)- Ferman,berat gibi belgeleri hazırlamak.C)- Sadrazam ve padişah arasındaki ve dış ülkelerle olan yazışmaları hazırlamak.D)- Tapu Tahrir Defterlerini tutmak.

  21. DEFTERDAR:Osmanlı Devletinde bütün mali işlerden ve hazineden sorumlu en üst görevlilerdi. Osmanlılarda İçve Dış Hazine olmak üzere iki tür hazine vardı. İç hazinede padişahın özel serveti ve değerlieşyaları saklanırdı. Dış hazine ise devletin maliye teşkilatını oluştururdu. İlk dönemdedefterdar sayısı bir iken, sonraları mâli işlerin artmasından dolayı sayıları ikiyeyükselmiştir.Bunlar; Rumeli defterdarı ve Anadolu Defterdarı idi. Rumeli DefterdarıBaşdefterdar idi.Defterdara bağlı kalemler şunlardı:a)-Ruznamçe kalemi b)-Maliye emirleri kalemi c)-Tarihçi kalemi d)-Gelir ve gider kalemiDefterdara bağlı üst düzey görevliler şunlardı:a)-Başbakı kulu b)-Veznedarbaşı c)-Sergi nazırı d)-Sergi halifesi

  22. MERKEZ TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:1)- 18. yüzyılda değişmeler:a)- Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi, zamanla devlet işlerinin sadrazamlarabırakılması sonucun doğurmuştur. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan BAB-I ALİ'de(Sadrazamkapısı=Yüksek Kapı)toplanmaya başlamıştırb)- 18. yüzyılda devletlerarası ilişkiler ön plana çıkınca diplomasi önem kazanmaya başlamış,böylece kalemiye sınıfının özellikle de REİSÜL KÜTTAB'ın etkinliğ artmıştır. Reisülküttab dışilişkileri düzenleyen bir nitelik kazanmıştır.2)- II.Mahmut Döneminde değişmeler:

  23. a)- 1826'dan itibaren BAB-I ALİ sadrazamın özel ikametgahı olmaktan çıkmış, devletin hükümetbinası haline gelmiştir.b)- II.Mahmut zamanında Divân Batı ülkelerinde olduğu gibi yeniden düzenlenmiştir. Divân-ıHümayûn yerine nezaretlerden (nazırlıklar=bakanlıklar) oluşan yeni bir hükümet modelioluşturulmuştur. Bu hükümet modeline Meclis-i Vükela, Heyeti Vükela(bakanlar kurulu) veyaMeclis-i Has denir. Böylelikle Sadrazamın yetkileri nazırlar arasında dağıtılmıştır. Bunazırlıklar şunlardır

  24. ESKİ YENİDivan-ı Hümayun -----> Heyeti Vükela(bakanlar kuruluSadrazam -----> Başvekil(Başbakan)Sedaret Kethüdası -----> Dahiliye Nazırı(İçişleri)Reisülküttab -----> Hariciye Nazırı(Dışişleri)Defterdar -----> Maliye NazırıKazasker -----> Adalet Bakanlığı (Nezareti Deavi=Davalar bakanlığı)Ayrıca Evkaf ve Ticaret Nazırlığı kuruldu.)- II.Mahmut zamanında yeni meclis ve komisyonlar kuruldu.Bunlar;1-Dar-ı Şura-i Askeri (Askeri işleri düzenlemek)2-Dar-ı Şura-i Bab-ı Ali(İdari ve bürokratik işler3-Meclis-i Vala-i Ahkam-ı Adliye(Adalet işleri)Bunların dışında II.Mahmut zamanında şu ıslahatlar gerçekleştirildi:

  25. a)-1826 da Yeniçeri ocağı kaldırıldı,Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni birordu kuruldu.b)-Tımar ve zeamet kaldırıldı. Başta valiler olmak üzere devlet memurları maaşa bağlandı.c)-Müsadere usulü kaldırıldı.(Görevden alınan yüksek dereceli memurun malına devletinelkoyma usulü)d)-İlköğretim mecburi kılındı.e)-İlk resmi gazete ( TAKVİM-İ VEKAYİ) çıktı.f)-İlk defa nüfus sayımı yapıldı.g)-Kıyafet değişikliği yapıldı.(Memurlara fes,ceket,pantolon giyme zorunluluğu)h)- Harp okulu, Tıp okulu gibi okullar açıldı.ı)- Mahalle ve köylere MUHTARLIK teşkilatı kuruldu.3)-Tanzimat Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:3 Kasım 1839 da ilan edilen Tanzimat fermanıyla devlet teşkilatında yeni düzenlemeleregidilmiştir. 1876'ya kadar süren dönemde yeni meclis ve komisyonlar kurulmuştur.Bunlar

  26. ; a)-Meclis-i Ali Tanzimat, b)-Şura-i Devlet c)-Divan-ı Ahkam-ı Adliye'dir.Ayrıca Tanzimat Döneminin bir başka yeniliği de SERASKERLİK makamının kurulmasıydı. Karakuvvetleri komutanlığı olan bu makam, Sadrazam ve şeyhülislama eşit tutuldu.4)-Meşrutiyet Döneminde Meydana Gelen Değişiklikler:1876'da Kanuni Esasi'nin ilan edilmesiyle Meşrûtiyet dönemi başlamıştır. Yapılan seçimlerle ikimeclis oluşturulmuştur:a)- Meclisi Mebusan:Hırıstiyan,Yahudi ve müslüman halkın seçtiği milletvekillerinden oluşuyordu.b)- Ayan Meclisi: Padişah tarafından tayin edilen 26 kişiden oluşuyordu.

  27. OSMANLI TAŞRA TEŞKİLATI • TIMAR VE İLTİZAM SİSTEMİ: Osmanlı Devletinde taşra teşkilatının(merkez dışı) temelini tımar (dirlik)sistemi oluşturuyordu.Devlet bazı bölgelerin vergi gelirlerini hizmet veya maaş karşılığı olarakaskerlere veya devlet görevlilerine ayırırdı. Bu gelir kaynağına DİRLİK denilirdi. Dirlikler 3'eayrılmıştı.

  28. 1-TIMAR: Tımar sistemine göre savaşta sivrilmiş,tımar beyi olma özelliği kazanmış sipahilereverilen 3-20 bin akçe yıllık vergi geliri olan dirliklerdir.2-ZEAMET: Savaşta üstün yetenek göstermiş olan tımar sahipleri ile devlet merkezindeki divânçavuşlarına, müteferrika ve kâtipler ile eyalet ve sancaklardaki ileri gelen devletgörevlilerine verilen yıllık vergi geliri 20-100 bin akçe arsındaki dirliklerdir.3-HAS: Padişah ve ailesine, sadrazam, vezirler, beylerbeyi ve sancak beylerine verilen geliri 100bin akçeden fazla dirliklerdir.

  29. AÇIKLAMA: Tımar sahipleri ilk 3 bin, zeamet sahipleri ise ilk 20 bin akçesini kendi geçimleri içinayırırlardı. Buna KILIÇ HAKKI denirdi. Tımar sahipleri geri kalan gelirin her 3 bin akçesi,zeamet ve has sahipleri ise her 5 bin akçesi için tam teçhizatlı bir atlı asker yetiştirmekve gerektiğinde bunlarla birlikte savaşa katılmak zorundaydı. Bu askere CEBELÜ denirdi.Dirlik sahipleri kendisine verilen toprakları köylüye 50-150 dönümlük topraklar halinde dağıtır.Ve hasat zamanında köylünün yetiştirdiği ürünün vergisini(öşür yada harac) alırlardı.

  30. Dirlik sisteminde toprağın;1-Mülkiyeti DEVLETE,2-Vergisi DİRLİK SAHİBİNE,3-Kullanım hakkı KÖYLÜYE aittir.TIMARLI SİPAHİ HANGİ DURUMLARDA TOPRAĞI KÖYLÜDEN GERİ ALABİLİRDİ ?1-Toprağı sebepsiz yere terk edenlerden,2-Sebepsiz yere 3 yıl üst üste ekmeyenlerden,3-Sebepsiz yere vergisini vermeyenlerden.

  31. TIMARLI SİPAHİNİN KÖYLÜYE KARŞI GÖREVLERİ NELERDİR ?1)-Köylünün güvenliğini sağlamak,2)-Köylünün tohum,gübre vb. ihtiyaçlarını temin etmek,3)-Köylünün vergisini en kolay şekilde ödemesini sağlamakDİRLİK (TIMAR) SİSTEMİNİN YARARLARI NELERDİR ?1)- Devlet Merkezden toplanması son derece zor vergiler böylece toplamış oluyor,2)- Devlet bazı görevlilerine maaş vermekten kurtuluyor3)- Devlet asker yetiştirmekten kurtuluyor4)- Devlet toprakları boş kalmadığından üretim artıyor.5)- Tımarlı sipahiler bulundukları yerlerde güvenliği sağlıyor.

  32. NOT: Tımar ve zeamet sistemi II.Mahmut zamanında kaldırılarak başta valiler olmak üzere devletmemurları maaşa bağlandı.

  33. İLTİZAM SİSTEMİ: İltizâm devlete ait bir gelirin ihale yoluyla şahıslara verilmesidir. 16. yüzyıldansonra uygulamaya konulan bu sistemde devlete ait bir gelir genellikle 3 yıllık bir süre için açıkartırmaya çıkarılır,en yüksek bedeli verene devredilirdi. Bu ihaleyi kazanan kişiye MÜLTEZİMdenirdi.Mültezîmlere dirlik sahiplerine verilen haklar tanınmıştı.NOT: Bu sistemin en önemli yararı devletin acil para ihtiyacını karşılamasıdır.NOT: Zaman içinde tımar toprakların MUKATAA haline getirilip mültezime verilmesi yaygınlaşmışdır.

  34. TIMARLARIN MUKATAA HALİNE GETİRİLİP MÜLTEZİME VERİLMESİNE GİBİ OLUMSUZ SONUÇLAR DOGURMUŞTUR ? • 1)-Mültezîm baskısı altında kalan halkın vergisini ödeyememesine ve toprağını terk etmesine2)-İltizamların genellikle o bölgedeki zengin ve güçlü kişilere (AYAN) verilmesiyle, taşradakiayanlar güç kazanmaya başlamışlar ve devlete baş kaldırmışlardır3)-Tımar toprakların iltizama verilmesiyle, valiler eskiden tımarlı sipahiye yaptırdıklarıgüvenlik ve askerlik hizmetini, SARICA SEKBAN denilen kapılarında besledikleri askerlereyaptırmaya başladılar. Barış döneminde veya beylerinin tayini çıktığında işşiz kalan ve LEVENTadını alan bu insanlar eşkiyâlık yaparak karınlarını doyurmaya başladılar.NOT: İltizâm yöntemi Tanzimata(1839) kadar yürürlükte kalmış,bu tarihte kaldırılmıştır. Ancak1855'ten itibaren iltizâma yeniden dönülmüştür.

  35. İDARİ TEŞKİLATI: • Osmanlı ülkesi idari bakımdan EYALETLERE, eyaletler SANCAKLARA, Sancaklar KAZALARA, kazalar daTIMARLI NAHİYELERİNE ayrılmıştı.1)- EYALETLER (BEYLERBEYİLİK):Eyaletlerin başında BEYLERBEYİ bulunuyordu. Eyalet içinde beylerbeyinin bulunduğu sancak PAŞASANCAĞI adıyla anılırdı. Beylerbeyi Divan-ı Hümayûnun küçük bir kopyesi olan "Eyalet divanı"nınbaşıydı.Eyalet Divanının üyeleri şunlardır:

  36. 1-Beylerbeyi: Eyaletin ve eyalet divanının başıydı. Hizmetinde KAPU HALKI denilen çok sayıdagörevli ve asker bulunurdu. Beylerbeyi tayini çıktığında kapuhalkını da beraberindegötürürdü.2-Beylerbeyi Kethüdası: Beylerbeyinin yardımcısıydı.3-Eyalet Defterdarı: Eyaletin mâli işlerinden sorumluydu.4-Eyalet Kadısı: Eyaletin yargı, belediye, noterlik vb. işlerinden sorumluydu.5-Eyalet subaşısı: Bugünkü emniyet müdürü gibidir. Suçluların takibi ve yakalanmasında,kadı tarafından verilen hükümlerin uygulanmasından ve merkezden gelen emirlerinuygulanmasından sorumludur.Osmanlı Devletinde eyaletler SALYANELİ ve SALYANESİZ olmak üzere ikiye ayrılıyordu.

  37. Salyaneli (Yıllıklı) Eyaletler: Bu eyaletlerde tımar sistemi uygulanma, vergiler yıllık olaraktoplanırdı. Mısır, Habeş, Bağdat, Basra, Yemen, Tunus, Cezayir, Trablus salyanelieyaletlerdendi.Salyanesiz (Yıllıksız) Eyaletler: Tımar(dirlik) sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Bueyaletlerdeki topraklar has,zeamet ve tımar olarak ayrılmıştır.Merkeze yakın eyaletlerdir.Rumeli, Budin, Anadolu, Karaman, Dulkadir, Sivas, Erzurum, Diyarbakır, Halep, Şam, Trablusşamsalyanesiz eyaletlerdendir.

  38. 2)-SANCAKLAR: Kazaların birleşmesiyle meydana gelmişti. En üst dereceli yöneticisi SANCAKBEYİ'dir.Sancaklarda asayiş sûbaşı ve Yasakçılar(asesler), kalenin korunması da kaledizdarları tarafından yapılırdı.3)-KAZALAR: Hem adlî hem de idarî birimdir. Kazaların başında yönetici olarak kadı bulunurdu.İMTİYAZLI HÜKÜMETLER: Osmanlı devletinin hakimiyetini tanıyan Kırım Hanlığı, Mekke Emirliği,Eflak, Boğdan ve Erdel Beylikleri,Sakız Cumhuriyeti imtiyazlı yönetimlerdi. Bunlar iç işlerindeserbest olup, yöneticileri Osmanlı tarafından kendi soyluları arasından atanırdı. Buhükümetlerden Kırım Hanlığı ve Mekke Emirliği dışındakilerden yıllık belli bir vergi alınırdı.

  39. TAŞRA TEŞKİLATINDAKİ DİĞER GÖREVLİLER:Muhtesib: Çarşı ve pazar denetlemesi yapardı.Satılan mal ve fiatları kontrol ederlerdi.(zabıta)Kapan Emirleri: Şehirlere gelen sebze-meyvenin toplandığı yerlere "kapan" denirdi. Kapan emiriburaya gelen malın vergilendirilmesini sağlardı.(Hal müdürü)Beytülmal Emini:Herhangi bir yerleşim yerinde kamuya ait çıkarları korumakla görevliydi.Gümrük ve Bac Eminleri: Kasaba veşehirlerde sanat ve ticaretle ilgili vergileri toplarlardı.

  40. TAŞRA TEŞKİLATINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞMELER:1864'te yayınlanan "vilayet nizamnamesi" ile ülke idarî bakımdan yeniden teşkilatlandırıldı.Bunagöre taşra yönetimi vilayet, liva(sancak), kaza ve köy birimlerine ayrıldı. Livaların yönetimiMUTASARRIF'lara verildi.1871'de kaza ve köy arasına NAHİYELER eklendi, bunların başına nahiye müdürleri seçimlegetiriliyordu.

  41. MAHALLİ TEŞKİLAT:Mahalle veya köy cemaatinin önde gelen kişisi İMAM'dır. İmam cemaatin isteğiyle belirlenir vekadı'nın onayıyla göreve başlardı.Mahalle ve köy halkının ortaklaşa karşıladığı giderler şunlardır:1)- Cami,okul,çeşme gibi yapıların onarımı ve ihtiyaçlarının karşılanması,2)- İmam, müezzin, muallim gibi görevlilerin ücretlerinin ödenmesi,3)- Divan-ı Hümayûn tarafından olağanüstü durumlarda konulan AVARIZ adı verilen vergilerinortaklaşa ödenmesi.

  42. 1. Osmanlı toprak yönetiminde, geliri doğrudan doğruya hazineye kalan araziye ne denirdi? • A) Vakıf arazi B) Yurtluk arazi • C) Ocaklık arazi D) Mukataa arazi • (1986-FL) • 2. Orhan Bey zamanında atlı askerlerden oluştu­rulan düzenli birliklere ne ad verilir? • A) Humbaracı B) Tımarlı Sipahi • C) Cebeci D) Müsellem • (1990-EML) • 3. Osmanlılarda vergi gelirlerinin devlet memur­larına ve askerlere hizmet karşılığı olarak ve­rildiği toprak bölümü hangisidir? • A) Mukataa B) Vakıf • C) Dirlik D) Ocaklık • (1992-FL)

  43. 9. Osmanlı Devleti'nde fethedilen toprakları, ge­lirlerine göre defterlere kaydetme işini yürüten Divan üyesi hangisidir? • A) Nişancı B) Kazasker • C) Veziriazam D) Defterdar • (1999-DPY/7) • 10. Osmanlı Devleti'nde divan üyelerine görev karşılığı verilen arazi bölümü aşağıdakilerden hangisidir? • A) Mukataa B) Zeamet • C) Tımar D) Has • (1999-ML) • 12. Osmanlı Devleti merkeziyetçi ve mutlak bir otorite ile yönetiliyordu. • Padişahlarca yapılan uygulamalardan hangisi, bu duruma destek vermektedir? • A) Adlarına para bastırmaları • B) Emirlerinin kanun sayılması • C) Ülkeyi başkentten yönetmesi • D) Divan-ı Hümayuna başkanlık etmeleri • (1999-LGS)

  44. . Divan-ı Hümayun, Osmanlı merkez teşkilâtında idarenin temelini oluştururdu. • Aşağıdakilerden hangisi Divan-ı Hümayun üye­leri arasında yer almaz? • A) Nişancı B) Deftardar • C) Kazasker D) Subaşı • . - Padişah'ın mührünü taşır. • - Bugünkü Başbakan konumundadır. • - Padişahtan sonra en yetkili devlet adamıdır. • Yukarıdaki bilgiler, aşağıdaki Divan üyelerin­den hangisine aittir? • A) Reis-ül Küttap B) Vezir-i Azam • C) Kazasker D) Defterdar

  45. . Devletin maliye işlerine bakar gelir ve giderleri tespit ederek devlet bütçesini hazırlar. • Yukarıda özellikleri verilen Divan üyesi aşağı­dakilerden hangisidir? • A) Defterdar B) Kazasker • C) Nişancı D) Kaptan-ı Derya • . Osmanlı Devleti'nin Kuruluş ve Yükselme dönem­lerinde büyük saraylar yapılmazken 19. yüzyılda yıldız, beylerbeyi gibi saraylar yapılmıştır. • Bu durum ile ilgili aşağıdaki yargılardan han­gisi doğrudur? • A) Saraylar Avrupa'dan etkilenilerek yapılmıştır. • B) İlk dönemlerde devletin maddi durumu iyi de­ğildir. • C) saraylar savaş tazminatları karşılığında yapıl­mıştır. • D) Osmanlı Devleti Avrupa'nın iç işlerine karış­masını engellemek için saraylar yapmıştır. • . Osmanlı Devleti'nde birinci derecede önemli devlet meselelerinin görüşülüp karara bağlan­dığı kurula ne ad verilir? • A) Divan-ı Hümayun B) Enderun C) Dirlik D) Lonca

  46. . Devletin yönetiminde padişahtan sonra en yetkili devlet adamı Vezirazamdı. Kanuna göre padişah vekili sayılırdı. Büyük devlet memurlarını atama ve görevden alma işlerini yapardı. Padişah sefere çık­madığında orduya Vezir-i azam komuta ederdi. Fa­tih Sultan Mehmet Devri'nden itibaren Vezir-i azam divan-ı Hümayun'na başkanlık etmeye başladı. • Buna göre aşağıdakilerden hangisi Vezir-i azam için söylenemez? • A) Atama işlerinde padişahtan sonra en büyük makam veziriazamlık makamıdır. • B) Divanı Hümayun'a başkanlık yaparlardı. • C) Halifelik makamını veziriazamlar temsil eder­lerdi. • D) Padişah olmayınca orduya komuta ederdi.

More Related