1 / 60

taşıma ve dolaşım sistemleri

taşıma ve dolaşım sistemleri. TAŞIMA SİSTEMİ; canlıların dış ortamdan aldıkları çeşitli maddelerin vücutlarının farklı bölümlerine ulaştırılmasını ve oluşturulan artık maddeleri dışarı atabilecek vücut kısımlarına taşınmasını sağlayan sistemdir. Bir hücrelilerde taşıma:.

michi
Télécharger la présentation

taşıma ve dolaşım sistemleri

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. taşıma ve dolaşım sistemleri

  2. TAŞIMA SİSTEMİ; canlıların dış ortamdan aldıkları çeşitli maddelerin vücutlarının farklı bölümlerine ulaştırılmasını ve oluşturulan artık maddeleri dışarı atabilecek vücut kısımlarına taşınmasını sağlayan sistemdir.

  3. Bir hücrelilerde taşıma: • Özel olarak gelişmiş taşıma sistemleri yoktur. Hücre için gerekli maddeler,hücre yüzeyinden osmoz, difüzyon, aktif taşıma ve endositoz gibi olaylarla alınır.Oluşturulan artık maddeler yine hücre yüzeyinden dışarı atılır. Hücre içindeki endoplazmikretikulum ve sitoplazma hareketleri ,alınan maddelerin hücre içinde dağılımını sağlayan en ilkel taşıma sistemini oluşturur.

  4. Bitkilerde taşıma: • Eğrelti otlarından itibaren karasal bitkilerde taşıma olayı odun boruları(ksilem) soymuk boruları(floem) tarafından sağlanır. • Odun boruları köklerden alınan suyun üst bölümlere taşınmasını sağlar. • Odun borularında tek yönlü ve aşağıdan yukarıya doğrudur.Odun borularında su ve suda erimiş maddeler taşınır. Kök basıncı,terleme,kılcallık,kohezyonve aldezyon gücü hızlıdır ve enerji harcanmaz ve hücreleri ölüdür. • Soymuk boruları ise fotosentez sonucu oluşan organik maddelerin bitkinin farklı bölümlerine dağıtılması görevini üstlenmiştir. • Soymuk borularında iletim çift yönlüdür.Hormonlarıntaşınması,organikbesin ve azotlu bileşiklerin taşınması,gazların taşınması(düfüzyon,aktif taşıma) yavaştır.ATPharcanır,enzimler rol oynar ve hücreleri canlıdır.

  5. Tek çenekli bitkilerde kambiyum bulunmadığından odun ve soymuk boruları dağınıktır ve kapalı iletim demeti adını alırlar.

  6. Çift çenekli bitkilerde ise odun ve soymuk borularının arasında kambiyum bulunur ve bu nedenle açık iletim demetleri denir.

  7. Soymuk(floem) boruları

  8. Bitkilerde suyun taşınması: Suyun taşınmasında görev alan yapılar odun boruları(ksilem)dır.Köklerden alınan suyun, bitkinin tüm kısımlarına dağıtılması gerekir.Bitkilerde kalp gibi bir pompalama sistemi bulunmaz.Suyun taşınmasında görev alan üç önemli faktör vardır: • Kılcallık özelliği • Kök basıncı • Terleme-Kohezyon kuvveti

  9. Kılcallık: Bitkilerde suyun taşınmasında odun borularının kılcallığı da etkilidir.Ancak diğer faktörlerin yanında etkisi çok azdır. • Kök basıncı: Daha önce de belirtildiği gibi kök hücrelerinin madde yoğunluğu çevreye göre fazladır. Bu durumda ortaya çıkan osmotik basınçtan dolayı su, topraktan bitkinin kök hücrelerine geçer ve kökteki su bir basınç kuvvetiyle yukarıya gönderilir. Bu yüzden bir bitki köke ne kadar yakın kesilirse, kesik yüzeyde gözlenen su miktarının o kadar fazla olduğu gözlenir. • Terleme-kohezyon kuvveti: Bu faktöre göre; su bitki içinde köklerden yapraklara ve bitkinin üst noktalarına kadar kesintisiz bir su sütunu oluşturur. Yapraklardan terlemeyle su kaybedildikçe buradaki hücrelerin suya olan ihtiyacı artar, bunun üzerine alt bölgelerden su, köklerle topraktan geri alınır. • Su molekülleri, hidrojen bağlarıyla birbirini çekerek bitki içindeki su sütununun kopmasını engeller. Su molekülleri arasındaki bu çekim kuvvetine kohezyon kuvveti denir.

  10. Hayvanlarda dolaşım sistemi: • Omurgasızlardan sünger ve sölenterlerde dolaşım sistemi yoktur. Çünkü bu canlıların tüm vücut hücreleri dış ortamla doğrudan temas halindedir. Bu sayede gerekli maddeleri dış ortamdan alıp, artık maddeleri de doğrudan dışarıya verirler. • Hayvanlarda dolaşım sistemi ; taşıyıcı sıvı,kalp ve damarlardan olmak üzere üç kısımda incelenir.

  11. Hayvanlarda dolaşım sistemi; AÇIK DOLAŞIMve KAPALI DOLAŞIM sistemi olmak üzere iki çeşittir.

  12. AÇIK DOLAŞIM, oksijen ihtiyacı düşük canlılarda gözlenen bir dolaşım şeklidir. Eklembacaklıların ise oksijen ihtiyacı fazladır. Bu yüzden trake solunumu yaparlar ve kanlarında oksijen taşınmamasına rağmen, dokularına yeterli oksijen ulaşır.

  13. Kapalı dolaşım halkalı solucanda

  14. Omurgalılarda dolaşım: 1.Balıklarda dolaşım: • Kalpleri bir kulakçık bir karıncık olmak üzere iki odacıklıdır. • Kalplerinde daima kirli kan bulunur. • Solungaçlarında temizlenen kan vücuda yayılır.Bu yüzden vücuda dağılan kan temiz kandır. • Vücutlarında tek bir dolaşım görülür, küçük kan dolaşımı

  15. Kurbağalarda dolaşım: • Kalpleri iki kulakçık, bir karıncık olmak üzere üç odacıklıdır. • Sağ kulakçığa vücuttan kirli, sol kulakçığa akciğerlerden temiz kan gelir. Kulakçıklar kasıldığında karıncığa dökülen temiz ve kirli kan birbirine karışır. • Karıncık kasıldığında karışık kanın bir kısmı akciğerlere bir kısmı vücuda pompalanır. • Soğukkanlı (değişken ısılı) canlılardır

  16. SÜRÜNGENLERDE DOLAŞIM: • Kalpleri iki kulakçık,bir karıncık olmak üzere üç odacıklıdır. • Kurbağalardan farklı olarak karıncıklarında yarım perde gelişmiştir. • Akciğerlerden gelen temiz kan sol kulakçığa, vücuttan gelen kirli kan sağ kulakçığa dökülür. Karıncıkta temiz ve kirli kan birbirine karışır. • Karıncıklar kasıldığında vücuda karışık kan pompalanır. • Soğukkanlı canlılardır. • Sürüngenlerden timsahta karıncıklar tamamen ayrılmıştır ve kalp dört odacıklıdır. Fakat karıncıklardan çıkan atardamarlar arasında bulunan PANİZZA kanalı ile temiz ve kirli kan birbirine karışır ve vücutta kirli kan dolaşır.

  17. Kuşlarda dolaşım: • Kalpleri iki kulakçık, iki karıncık olmak üzere 4 odacıklıdır. • Kalplerin sağ tarafında kirli, sol tarafında temiz kan bulunur. Temiz kan ve kirli kan asla birbirine karışmaz. • Sağ karıncık kasıldığında buradan çıkan kirli kan akciğerlere; sol karıncık kasıldığında buradan çıkan temiz kan vücuda pompalanır. • Sıcakkanlı (sabit ısılı) canlılardır.

  18. MEMELİLERDE DOLAŞIM: • Kuşların dolaşımına benzer. Tek fark kuşlarda aort kalpten çıktıktan sonra sağa, memelilerde sola döner.

  19. İnsanlarda dolaşım: İnsanda dolaşım sistemi 3 bölümde incelenir: • KALP • DAMARLAR • KAN

  20. KALP: • Vücutta kanın akışını sağlayan pompalama görevi yapan organdır.

  21. Kalp; iki kulakçık ve iki karıncıktan oluşur. • Sağ kulakçık ve sağ karıncık arasında üçlü (triküspit) sol karıncık ile sol kulakçık arasında (biküspit) kapakçık bulunur. Bu kapakçıklar kulakçıktan karıncıklara geçen kanın geri dönüşünü engeller. Ayrıca karıncıklardan çıkan atardamarların başlangıcında da aynı görevi üstlenmiş yarım ay (seminular=sigma) kapakçıkları bulunur.

  22. Kalbin bölümleriyle ilgili iki temel nokta unutulmamalıdır: 1- Kulakçıklar vücuttan gelen kanı toplar, karıncıklar kalpteki kanı vücuda dağıtır. 2- Kalbin sağ tarafında kirli, sol tarafında temiz kan bulunur. Bu durumda: Sağ kulakçık: Vücuttan alt ve üst ana toplar damarlarla gelen kirli kanın toplandığı kısımdır. Sağ karıncık: Sağ kulakçıktan gelen kirli kanı, akciğer atardamarıyla akciğerlere pompalayan kısımdır. Sol kulakçık: Akciğerlerden, akciğer toplardamarıyla gelen temiz kanın toplandığı kısımdır. Sol karıncık: Sol kulakçıktan gelen kanın AORT’la vücuda pompalandığı kısımdır.

  23. KALBİN YAPISI: • KALBİN yapısında içten dışa doğru üç tabakaya rastlanır: • Endokard: Kalbin iç yüzeyini kaplayan tek sıralı yassı epitelden oluşmuş tabakadır. Bulunduğu yeri pürüzsüz kılarak kanın akışını kolaylaştırır. • Miyokard: Kalbin çalışmasını sağlayan kalp kasının bulunduğu tabakadır. Kanı uzağa pompalayan sol karıncıkta miyokard, diğer bölümlerden daha kalındır. Miyokardı besleyen damarlar aorttan ayrılıp kılcallaşan koroner damarlardır. • Perikard: Kalbi en dıştan saran zardır. Çift katlıdır ve iki kat arasında bulunan sıvı hem kalbi korur, hem de hareketlerini kolaylaştırır.

  24. Kalbin çalışması: • Kalbin çalışması kulakçık ve karıncıkların ritmik olarak kasılıp gevşemesiyle sağlanır.Kasılma olayına sistol, gevşemeye diastol denir. Kulakçık kasıldığında kan karıncıklara geçer, daha sonra karıncıklar kasılır. Bu sırada kulakçıklar ve karıncıklar kasılır. Bu sırada kulakçıklar ve karıncıklar arasındaki kapakçıklar kapanır ve kan atardamarlara pompalanır. Karıncıkların kasılması tamamlandığında gevşeme başlar. Kalp ergin bir insanda dakikada ortalama 70 kez atar.

  25. Sinoatrialdüğüm (S.A.D): • Kalbin sağ kulakçık çeperinde bulunur. • Kalbin atışını başlatır, kasılma ritmini denetler. • Burada oluşan kasılma dalgası kulakçık duvarları boyunca yayılır ve bir sonraki düğümü (A.V.D) uyarır.

  26. Atrioventrikular düğüm (A.V.D) • 1- Sağ kulakçık ve sağ karıncık arasında yer alır. • 2-S.A.D’den gelen uyarılarla uyarılır ve impulsları his demetine aktarır. • His demeti: • 1-Karıncıklar üzerine yayılmıştır. • 2-Karıncıkların kasılmasını sağlar.

  27. Kalbin çalışma hızına etki eden faktörler • Sinirler ve hormonlar: Omurilik soğanından çıkan otonom sinir sistemine ait sempatik ve parasempatik sinirler salgıladıkları hormonlarla kalbin çalışmasına etki ederler. Şöyle ki:

  28. OMURİLİK SOĞANI Parasempatik sinirler Sempatik sinirler Yavaşlatıcı sinir(vagus) Hızlandırıcı sinirler Asetilkolin salgılar. Adrenalin salgılar. Kalbin çalışma hızını yavaşlatır. Kalbin çalışma hızı artar. Görüldüğü gibi sempatik ve parasempatik sinirler birbirine zıt çalışmaktadır.

  29. ADRENALİN; hızlandırıcı sinirden salgılandığı gibi; özellikle korku, heyecan durumlarında böbrek üstü bezinden de salgılanır. • Ayrıca tiroid bezinden salgılanan tiroksin hormonu da kalp atışını hızlandırır. • ASETİLKOLİN DE; parasempatik sinirlerin ucundan salgılanan, kalbin çalışmasını yavaşlatan bir nörohormondur.

  30. Vücut sıcaklığı: Vücut sıcaklığındaki artış da S.A.D’yi uyarır ve kalbin çalışmasını hızlandırır. • Karbondioksit konsantrasyonu: Kanda CO2’nin artışı, kan ph’ını düşürür ve kalbin çalışmasını hızlandırır. • Kimyasal maddeler: Nikotin, kafein gibi maddeler kalbin çalışmasını etkiler.

  31. TANSİYON: Kanın atardamar çeperine yaptığı basınçtır. Kalbin kanı pompaladığı anda damar çeperine yapılan basınca büyük (sistolik), kalp dinlenme durumundayken atardamar çeperine yaptığı basınca küçük (diastolik) tansiyon denir. Dinlenme durumundayken erişkinlerde ortalama olarak büyük tansiyon 120 mmHg, küçük tansiyon 80mmHg’dir. • NABIZ: Kalbin çalışma sırasında, atardamarların kan basıncıyla şişip inmesi, bir başka deyişle damar çeperine yapılan vurum sayısıdır. Nabız=Kalbin vurum sayısı

  32. Damarlar: • İnsan vücudunda üç çeşit damara rastlanır. • 1-Atardamar • 2-Toplardamar • 3-Kılcaldamar

  33. Kılcaldamar Atardamarlar Toplardamarlar

  34. DAMARLARDA KAN BASINCI VE KAN AKIŞ HIZI DEĞİŞİMİ: • Atardamarların esneme özelliği olduğundan kan basıncı yüksektir. Kılcaldamarlardan itibaren kan basıncı hızla düşer. • Kan akış hızı, atardamarlarda çok yüksektir. Kılcaldamarların yüzeyi çok geniş olduğundan akış hızı en aza iner. Bu da madde alışverişini kolaylaştırır.

  35. KAN DOLAŞIMI:

  36. KARACİĞER TOPLARDAMARI: Üre konsantrasyonu en fazla olan damardır. • BÖBREK TOPLARDAMARI: Üre konsantrasyonu en düşük olan damardır. • KARACİĞER KAPI TOPLARDAMARI: Kalp dışında bir organa giriş yapan tek toplardamardır. Besince en zengin organdır. • AKCİĞER TOPLARDAMARI: O2’ce zengin kan taşıyan tek toplardamardır. • AKCİĞER ATARDAMARI:CO2’ce zengin kan taşıyan tek atardamardır.

  37. Büyük kan dolaşımı ve küçük kan dolaşımı:

  38. Küçük kan dolaşımı: Kanın akciğer atardamarıyla sağ karıncıktan çıkıp akciğerlere gidip, akciğer toplardamarıyla sol kulakçığa dönmesine küçük kan dolaşım deni • Büyük kan dolaşımı: Kanın aortla sol karıncıktan çıkıp bütün vücudu katettikten sonra alt ve üst ana toplardamarlarıyla sağ kulakçığa dönmesidir.

More Related