140 likes | 573 Vues
HEGEL. Başlangıçta Kavram/Nosyon/ Tin/Bilinç olan ancak henüz fiili hale gelmemiş bir gerçeklik var. Bu başlangıç (Kavram/Tin), bir bütündür. Kavram kendi dolaysızlığı içinde duruyor Henüz fiili gerçekliği olmayan bir olanaklar bütünü Kavram kendini soyuttan somuta doğru açımlıyor
E N D
HEGEL Başlangıçta Kavram/Nosyon/ Tin/Bilinç olan ancak henüz fiili hale gelmemiş bir gerçeklik var. Bu başlangıç (Kavram/Tin), bir bütündür. Kavram kendi dolaysızlığı içinde duruyor Henüz fiili gerçekliği olmayan bir olanaklar bütünü Kavram kendini soyuttan somuta doğru açımlıyor Zaman ve mekanda kendini gerçekleştiriyor Daha başlangıçta amacı, kendi sonudur ve bunu gerçekleştirerek kendini gerçekleştirmiş oluyor
Hegel Tinin Fenomenolojisi adlı yapıtında: • Tin’in kendini bilmek için ilerleyişini, • Tin’in kendisine nasıl göründüğünü, • Görünüşün (fenomen) töz (substance) ile ilişkisini, • Tin’in, farklı bilinç biçimlerini (momentleri) aşama aşama geçerek daha gelişkin bilinç biçimlerine doğru yönelmesini, • “Mutlak bilme” haline gelmesini, • Hakikatın kendini açımlamasının, ortaya koymasının ilkesini sergiliyor.
Hegel’in karşı çıktıkları: • Kavranabilirliğin akla uygunluğunda ısrar eden Kant’a ve • Kavranabilirliği küçümseyerek Tanrısallığı ile hava atan akılcılığa karşı çıkıyor. • Kant biçimciliğine ve Shelling’in A=A özdeşliğine karşı. • A=A özdeşliği, bütün herşeyin bir (unity) olduğunu söyler. • Hegel’deki birlik A=A’ birliğidir. • Schelling’in özdeşlik ilkesinden yani kendiyle aynı olma halinden bir şey çıkmaz, türemez ama kendiyle aynı olmamadan türeme sağlanır diyor.
Kavram’ın içeriği genişliyor • Tözselliğinde, hem bilmeye konu olanı (nesne) hem de bilmeyi içinde barındırandır. • Tözsellik, dolaysızlıktır. • Dolaysızlığından kurtulandır Tin/Töz. • Dolayımlama hareketidir Töz. • Saf ve yalın olumsuzlamadır (negation). • Yaşayan Töz, aslında Özne olan varlıktır. • Bilme, özne ve nesnenin birliğidir. • Bu birliği kendisini ortaya koyma hareketi ile aşıyor. • Kendi ötekiliği ile dolaylanıyor. • Dolaylandığında içerik kazanıyor. • İçeriklendiğinde fiili gerçeklik haline geliyor.
Hakikat/ Gerçek (true) • Hakikat (true) dolaylanmış bir birliktir (unity). • Hakikat, bütündür. Bütün, kendini gerçekleştiren özdür. • Kendi sonunu amaç olarak önceden varsayandır. • Hakikat, ancak bu sona doğru çalıştıkça gerçektir. • Tin ile kendinde (in itself) olan, doğa ile kendisi için (for itself) haline dönüştü. • Hakikat, kendindeki öteki’yi düşünen düşüncedir. • Kendindeki farklılığı farkeden düşüncedir.
Dolayım • Bilme, kendiyle veya özle yetinemez.Özün gerçekleşmesi gerekir. • Özün gerçekleşme biçimi FORM’dur. • Kavram, içerdiği tekleri göstermez. Fiilen gerçek kılınması için içleri doldurulmalıdır. • Dolayım, kendi aynılığının ötesine gitme hareketidir. • Dolayım, dışına çıkarak kendine yönelme hareketidir. • Dolayım, kendi üzerine bir refleksiyondur. • Dolayımlılık, hareket eden kendiyle aynılıktır. • Kendi için insan, kendinde olan şeyi kendi için yapmış insandır. • Embriyo (kendinde)→ eğitilmiş akıl olarak insan (kendi için)
Bilme • Bilme, ancak NEGATİF ögeyle olanaklıdır. • Işık, ışık olmayan ile bilinir. • Özne ile nesne aynı şeydir. Ancak Tin’in fiili gerçeklik kazanması için kendini kendinin nesnesi olarak bilmek zorundadır. • En yalın bilme, dolaysız kendini bilmedir. • Mutlak öteki varlıkta saf olarak kendini tanımadır bilme. • Tin kendinin nesnesi haline gelir. • Kendine Öteki olur. • Ancak özdeşliğin bozulması yoluyla kendini biliyor.
Yadsıma (Olumsuzlama) Dİyalektiği • Bilme ile varlık Özne ile nesne arasındaki ilişki bir OLUMSUZLAMA (negation) ilişkisidir. * Olumsuzlama, Tin’in kendisini düşünerek nesne edinmesini olanaklı kılan hareketin kaynağıdır. • Hareketin amacı ise kendi fiili gerçekliğini edinmektir. • Olumsuzluk, kavramın/ öznenin kendni gerçekleştirmesi için zorunludur ve a prioridir. • Diyalektik hareket, karşıtların birbirlerinde gözden kaybolmasının (vanish) ta kendisidir.
Kendilik Bilinci • Bilinç formunun ilerleyişi Mutlak Bilme’ye kadar devam eder. • Mutlak Bilme, bilincin nesneleri bilmesinin nihai olarak kendisini bilmesi olduğunu fark ettiği durumdur. • Bilincin tarihsel ilerleyişi sonucu bilinç, gerçekliği doğrudan bilecek ve onunla bir olacaktır. • Geride erişilmesi gereken bir “öte” kalmayacaktır. • Katettiği her aşamada bilinç, kendisini bilebilmek için kendini kendi karşısına koymak zorundadır.
Kendilik bilinci… • İşte “ötekilik” kavramı bilinçten kendilik bilincine geçişi belirler. • Kendilik bilinciyle bilinç,kendi düşünümselliğinin zorunluluğunu keşfeder. • Ancak duyusal dünyadan gelen algılanan bir refleksiyon yoluyla bilinç, kendilik bilinci haline gelir. • Kendilik bilincine geçiş, duyusal dünyanın ve algılanan gerçekliğin dışsallığının, bilincin kendisilye özsel (essential) olarak ilişkili olduğunu farkına varmakla olur. • Böylelikle bilinç, ancak bir başka kendilik bilinci ile ilişkisinde BELİRLENİMLİ BİR KENDİLİK olur.