1 / 6

mi'râc kandilinizi tebrik ederiz

mi'râc kandilinizi tebrik ederiz. husûsî dualarınızı istirhâm ederiz efendim. 26-receb-1430. 19-7-2009. Ali Zeki Osmanağaoğlu.

palmer
Télécharger la présentation

mi'râc kandilinizi tebrik ederiz

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. mi'râc kandilinizi tebrik ederiz husûsî dualarınızı istirhâm ederiz efendim 26-receb-1430 19-7-2009 Ali Zeki Osmanağaoğlu

  2. Recep ayının 27. gecesi Mîrâc Gecesi’dir. Mîrâc, merdiven demektir. Resûlullahın göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. İslâm âlimleri buyurdu ki: “Mîrâc rûh ve ceset ile birlikte oldu. Âyet-i kerîme ile sâbit olduğundan, Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur. Göklere, bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise sapık olur.” Resûlullah, Mîrâc’da Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, Kürsî, Arş ve Rûh âlemlerini geçip, bilinmeyen, anlaşılamayan, anlatılamayan şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü teâlâyı gördü. Mîrâc’da beş vakit namaz farz oldu. Hiçbir mahlûkun bilemeyeceği, anlayamayacağı nimetlere kavuşup bir anda, Kudüs'e ve oradan da Mekke-i Mükerreme’ye geldi. Mîrâc hâdisesiyle, Müslümanların îmânı kuvvetlendi, kâfirlerin düşmanlığı arttı. Kâfirler inanmadı ve “Mescid-i Aksa'nın kaç kapısı, kaç penceresi var?..” gibi sorular sordular. Mîrâc’da dikkat etmemişti. O anda, Cebrâil aleyhisselâm, Mescid-i Aksâ'yı gözünün önüne (Televizyon gibi) getirdi ve cevap verdi. Bu mübârek gecede, diğer mübârek geceler gibi, kazâ namazları kılmalı, Kur'ân-ı kerîm okumalı, tevbe ve duâ etmeli, âlimleri ziyâret etmeli, fakirleri sevindirmeli, dünya ve âhıret saadeti için, bütün Müslümanlara duâ etmelidir.

  3. Söyleşirken Cebrâil ile kelâm, Geldi Refref, önüne verdi selâm. Aldı ol Şâh-ı cihânı ol zaman, Sidre’ye gitti ve götürdü hemân. “Gel Habîbim, sâna âşık olmuşâm, Cümle halkı, sâna bende kılmışâm, Ne murâdın var ise, edem revâ, Eyleyem, bir derde, bin türlü devâ. ”Mustafâ dedi: “Ey Rabbi Rahîm! Ey hatâ pûş-ü ve atâsı çok kerîm. Ol za’îf ümmetlerin, hâli no’la? Hazretine, nice anlar, yol bula? Gece gündüz işleri isyândır hem, Korkarım yerleri, ola Cehennem.” Hak teâlâdan erişti, bir nidâ; “Yâ Muhammed! Ben sanâ kıldım atâ, Ümmetini sâna verdim, Ey Habîb! Cennetimi onlara kıldım nasip...”

  4. Herkim geldi cihâna ve herkim ki gelecektir, Hepsinin üstünde Sen, serdârsın yâ Resûlallah! Cihân bağında insan, ağaçtır gayriler yaprak, Nebîler meyvedir, özü Sen yâ Resûlallah! Şefâ’atin olmasa, hâlimiz hârâb günahdan, Herderdimize dermân, hep Sensin yâ Resûlallah

  5. Nasıl sevmiyeyim ki, bedenimde canımsın, Hürmetine var oldum, sebebi hayatımsın. Damarımda kanımsın, bana benden yakınsın, Sen âşıklara mâ’şûk ve hep canlara cânân. Her derde devâ sensin, her rûha şifâ sensin, Göze sürme, başa tâç, kalblere cilâ sensin. Habîbullahsın, fevk-i mele-i a’lâ sensin, Başka kapı çalamaz, seni biraz tanıyan.

  6. ali osmanağaoğlu 2009 26 receb 1430

More Related