1 / 21

KLASİK KOŞULLANMA

KLASİK KOŞULLANMA. Doç. Dr. Atilla Cavkaytar http://www. youtube .com/ watch ?v=BB7CWfGYucs. Giriş. Ivan Pavlov Klasik koşullanma Rus bilim adamı Ivan Petrovic Pavlov’un yaptığı çalışmalar sonucu ortaya koyduğu bir öğrenme kuramıdır.

abla
Télécharger la présentation

KLASİK KOŞULLANMA

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. KLASİK KOŞULLANMA Doç. Dr. Atilla Cavkaytar http://www.youtube.com/watch?v=BB7CWfGYucs

  2. Giriş • IvanPavlov • Klasik koşullanma Rus bilim adamı IvanPetrovicPavlov’un yaptığı çalışmalar sonucu ortaya koyduğu bir öğrenme kuramıdır. • Pavlovyaptığı çalışmada köpeklerin eti gördüğü zaman ne kadar salya salgıladığını ortaya koymak için bir deney düzeneği hazırlamış ve köpeğin hareket etmesini engelleyen bir laboratuar ortamı organize etmiştir. • Köpeğe her et verilişinde köpeğin ne kadar salya salgıladığı da düzenli olarak ölçülmüştür.

  3. Çalışmanın ilerleyen aşamalarında Pavlov asistanı köpeğe eti götürdüğünde köpeğin eti görmediği halde asistanının ayak sesine salya salgıladığını fark ederek çalışmanın yapısını değiştirmiş ve klasik koşullanma kuramını ileri sürdüğü deney düzeneğini hazırlamıştır.

  4. Pavlov organizmanın başlangıçta nötr olan ve herhangi bir tepkiye yol açmayan bir uyarıcının organizmanın herhangi bir tepkisine neden olan bir uyarıcıyla birlikte verilmesi durumunda nötr olan uyarıcıya organizmanın tepki verebileceğini ileri sürmüştür.

  5. Pavlov deney düzeneğini hazırlarken köpek için herhangi bir şey ifade etmeyen zil sesini (nötr uyarıcı), köpeğin hoşuna giden eti (koşulsuz – doğal uyarıcı) birlikte ard arda vererek köpeğin ete karşı göstermiş olduğu salyayı (koşulsuz – doğal tepki) zil sesine vermesini sağlamıştır.

  6. Klasik koşullanma sürecinde köpeğin hoşuna giden ve salya tepkisine neden olan doğal uyarıcı olan et, zil sesinden hemen sonra verilerek köpeğin zil sesine şartlanması sağlanılmaktadır. Önce zil sesi, hemen ardından verilen et birkaç kez tekrar edildikten sonra zil sesi tek başına verilse bile salya tepkisi ortaya çıkmaktadır. Zile karşı gösterilen bu tepki doğal bir tepki olmadığından bu tepkiye koşullu ya da şartlı tepki denilmektedir.

  7. Klasik Koşullanma İlkeleri • * Bitişiklik* Haber vericilik* Genelleme* Ayırt etme* Sönme* Kendiliğinden geri gelme

  8. Bitişiklik: • Klasik koşullanmada koşullanmanın gerçekleşmesi için nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcının birlikte ve ard arda verilmesidir. Klasik koşullanmanın gerçekleşebilmesi için temel ilke nötr uyarıcının koşulsuz uyarıcıdan hemen önce verilmesidir.

  9. Haber Vericilik: • Koşullanmanın gerçekleşmesinde nötr uyarıcının koşulsuz uyarıcının geleceğini organizmaya bildirmesi gerekmektedir. Buna haber vericilik ilkesi denilmektedir. Pavlov’un deneyinde zil sesi köpeğe etin geleceğini haber vermekte ve köpek salya salgılamaktadır.

  10. Pekiştirme • Koşullanmanın bir başka ilkesi de pekiştirmedir. Klasik koşullanmada pekiştirme; koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkidir. Koşulsuz uyarıcı pekiştireç rolü görmektedir. • Pavlov, koşulsuz tepkiyi (salya) meydana getiren koşulsuz uyarıcıya (et), birincil pekiştireç; koşullu tepkiyi meydana getiren koşullu uyarıcıya da (ses) ikincil pekiştireç adını vermektedir.  Klasik koşullanmada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Tepkinin meydana gelmesinden önce sunulur ve tepkiyi doğuran uyarıcıdır. Bu yönüyle klasik koşullanma edimsel koşullanmadan ayrılır. Çünkü edimsel koşullanmada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilir. • Birincil Pekiştireç (Öğrenilmemiş)  =  Çikolata, meyve suyu, sevgi, et, cinsellikİ • İkincil Pekiştireç (Öğrenilmiş)  = Not, para, aferin, zil 

  11. Sönme • Koşullu uyarıcı koşulsuz uyarıcının uzun bir süre birlikte verilmesinin ardından, koşullu uyarıcının uzun bir süre boyunca koşulsuz uyarıcı olmadan tek başına verilmesi sonucunda koşullu tepkinin ortadan kalkmasına sönme denilmektedir. • Sönmenin gerçekleşmesi durumunda koşullu uyarıcıya koşullu tepki artık gösterilmez. Köpeğin zil sesine salya salgılamaktan vazgeçmesi sönmedir.

  12. Genelleme • Genelleme: Koşullanmanın gerçekleşmesinin ardından koşullu uyarıcıya gösterilen tepkinin tüm benzer uyarıcılara gösterilmesine genelleme denilmektedir. Pavlov deneyinde zil sesine salya tepkisi alındıktan sonra sesin düzeyini değiştirmiş ve sürekli olarak etten önce verdiği zil sesini değiştirmiş farklı zil seslerinde de köpeğin salya salgıladığını gözlemiştir.Sürekli olarak 75 desibel düzeyinde zil sesinde et verildiğinde köpeğin 50 ve 100 desibellik zil sesine de salya salgılaması genellemedir. • 50 Salya75 Salya (Koşullu Tepki)100 Salya

  13. Ayırt Etme: • Organizmanın koşullanma sürecinde kullanılan koşullu uyarıcıyı diğerlerinden ayırt ederek tepkide bulunma eğilimidir. Organizma koşullu uyarıcıya benzeyen uyarıcılar içerisinde koşullu uyarıcıyı seçerek buna tepkide bulunması ve diğerlerini ayırması durumudur.

  14. Birden Fazla Uyarıcıya Koşullama •  Koşullu uyarıcı (ses) ve koşulsuz uyarıcı (et) birçok kez birlikte verilerek koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkiyi, koşullu uyarıcının da oluşturması sağlanır. Bir başka deyişle, tek başına ses verildiğinde de köpek salya salgılar hale gelir. Bundan sonra ikinci bir koşullu uyarıcı koşullama sürecine dahil edilebilir. • Örneğin; ışık (ikinci koşullu uyarıcı) önce, ses (birinci koşullu uyarıcı) sonra olmak koşuluyla birkaç kez ikisi birlikte verildiğinde, daha sonra tek başına ışığın da salya tepkisi meydana getirdiği gözlenmektedir. Bu koşullamaya birden fazla uyarıcıya koşullama adı verilmektedir. Ancak, birinci koşullamadan ikinciye doğru gidildikçe koşullu tepkinin yani salyanın azaldığı ve tepkinin sadece birkaç deneme devam ettiği görülmektedir

  15. Gölgeleme • İki koşullu uyarıcı birlikte verildiğinde ise, koşullama daha çok dikkati çeken koşullu uyarıcıya karşı meydana gelmekte, diğeri ise etkisiz kalmaktadır. Bu duruma gölgeleme adı verilmektedir. Örneğin; Zil sesine koşullandırılırken, zil sesinden daha yüksek bir ses var ise ortamda (gök gürültüsü gibi) o zaman köpek gök gürültüsüne koşullanabilir

  16. Öğrenilmiş Çaresizlik: • Klasik koşullanmada organizma çaresizdir. Organizma ne yaparsa yapsın durumu değiştiremeyecektir. Herhangi bir ödül elde etmek ya da cezadan kaçmak için tepki gösterilir. Organizma ne kadar çaba harcarsa harcasın durumu değiştiremeyeceğini öğrenerek pasif kalır ve bu pasifliği de istenmeyen tüm durumlara geneller. • Örneğin, okuldaki derslerde ve sınavlarda sürekli başarısız olan bir öğrenci hayatı boyunca başarısız olacağını düşünür.

  17. Örnek • Okulda yaşanan olaylarla ilgili olumsuzluk, okul ve okulla ilgili diğer öğelere genellenebilir. Hatta bu etki o kadar güçlü olabilir ki öğrenci yaşamı boyunca eğitime, okula, eğitimcilere ve mesleğine karşı olumsuz bir tutum kazanabilir. Bu nedenle eğitimcilerin özellikle hemşire eğitimcilerin, okulda öğrencilere, mutluluk veren olumlu yaşantılar kazandırmaları, bunu öğrenmeyle ve okulla ilişkilendirmeleri çok önemlidir. 

  18. Cezalandırıcı Öğretmen: Korku, Nefret • (koşulsuz uyarıcı) (koşulsuz tepki) • Okul+cezalandırıcı öğretmen Korku, Nefret • Koşullu+koşulsuz uyarıcı koşulsuz tepki) • Okul (Korku, Nefret • Koşullu uyarıcı (koşullu tepki)

  19. Kaygı ve zor problem sıkıntı, stres • (koşulsuz uyarıcı) (koşulsuz tepki) • Semboller+zor problem sıkıntı, stres • Koşullu+koşulsuz uyarıcı koşulsuz tepki) • Semboller sıkıntı, stres • Koşullu uyarıcı (koşullu tepki)

More Related