1 / 51

ÇOCUK VE ERGENLERDE CİNSEL İSTİSMAR BEHİCE TEMEL DAĞDANAŞAR

ÇOCUK VE ERGENLERDE CİNSEL İSTİSMAR BEHİCE TEMEL DAĞDANAŞAR. HİÇ KİMSE CİNSEL İSTİSMARI HAK ETMEZ!!! KİMSE CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALMAK İSTEMEZ!!! HİÇ BİR DAVRANIŞ VE HİÇ BİR RUHSAL DURUM CİNSEL İSTİSMAR İÇİN NEDEN OLARAK GÖSTERİLEMEZ!!!

cortez
Télécharger la présentation

ÇOCUK VE ERGENLERDE CİNSEL İSTİSMAR BEHİCE TEMEL DAĞDANAŞAR

An Image/Link below is provided (as is) to download presentation Download Policy: Content on the Website is provided to you AS IS for your information and personal use and may not be sold / licensed / shared on other websites without getting consent from its author. Content is provided to you AS IS for your information and personal use only. Download presentation by click this link. While downloading, if for some reason you are not able to download a presentation, the publisher may have deleted the file from their server. During download, if you can't get a presentation, the file might be deleted by the publisher.

E N D

Presentation Transcript


  1. ÇOCUK VE ERGENLERDE CİNSEL İSTİSMARBEHİCE TEMEL DAĞDANAŞAR

  2. HİÇ KİMSE CİNSEL İSTİSMARI HAK ETMEZ!!! • KİMSE CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALMAK İSTEMEZ!!! • HİÇ BİR DAVRANIŞ VE HİÇ BİR RUHSAL DURUM CİNSEL İSTİSMAR İÇİN NEDEN OLARAK GÖSTERİLEMEZ!!! • İSTİSMARCI; KİM, NE, NEREDE VE NEYİN ETKİSİ ALTINDA OLURSA OLSUN DAVRANIŞINDAN SORUMLUDUR!!! • HER TÜR CİNSEL İSTİSMAR KANUNLAR VE TOPLUM ÖNÜNDE SUÇTUR!!!

  3. İSTİSMAR • Türkçe’de istismar kelimesini; yabancı dillerdeki abuse, abus kelimelerinin karşılığı olarak kullanıyoruz. Bu kelimeler genel olarak; kötü kullanma, suistimal etme, sömürme, zarar verme, uygun olmayan bir biçimde kullanma veya kötü muamelede bulunma gibi anlamlara gelir.

  4. İnsan ilişkilerinde istismar, bilinçli veya bilinçsiz taraflardan birinin diğerine zarar vermek, incitmek ve üzmek maksadıyla yaptığı davranış ve fiilleri kapsar. Bir kimsenin istismar edilmesi demek; o kimsenin zararına olacak biçimde, kabul edilmeyen veya uygun olmayan muamelelere, davranışlara ya da durumlara maruz bırakılması demektir. İstismarda kasıtlı olarak kötü amaçla kullanma söz konusudur.

  5. Çocuk istismarını tanımlayan bir çok araştırmacı vardır. Bunlardan bir tanesi;Sheldrick (1991) çocuk istismarı kavramını şöyle tanımlamaktadır: Bir yetişkine bağımlı olan ve gelişimsel olarak olgulaşmamış çocukların ve ergenlerin tam olarak kavrayamadıkları, bilerek onay verme durumunda olmadıkları ve aile rollerine ait sosyal tabuları ihlal eden cinsel faaliyetlere karıştırılmasıdır.

  6. Genel anlamda günümüzde kullanılan tanımına bakacak olursak eğer, cinsel istismar; Psiko-sosyal ve seksüel gelişimini tamamlamış bir erişkinin, psiko-sosyal gelişimini tamamlamamış bir çocuğu cinsel uyarım amacı ile kullanması çocuğa yönelik cinsel istismar olarak kabul edilir.

  7. CİNSEL İSTİSMARDAN SÖZ EDİLEBİLMESİ İÇİN *Bir küçüğün yetişkin tarafından cinsel örselenmesi *Her ikisinin de yaşları 18’in altında ise aralarında en az 5 yaş fark olması *Yaşlar birbirine eşit ise, kuvvet ya da para zoru ile örselenmenin gerçekleşmesi *Çocuklar her yönden eşit ama biri zeka ya da bedensel açıdan geri olsa bile bir istismar söz konusudur diyebiliriz.

  8. İSTİSMARDA İSTATİSTİKSEL SONUÇLAR • İstismara uğrayan çocukların; • %30’u 2-5 yaş arasında • %40’ı 6-10 yaş arasında • %30’u 11-17 yaş arasında • İstismarcının %96’sı erkek • İstismarcıların %80’i çocuk tarafından tanınıyor • Ensest vakalarında %60 öz baba vakası var • İstismara uğrayanların %58’i kız, %42’si erkek çocuk • Saldırganların yaş ortalaması 31-32 • Saldırganların %7’si bir cinsel suçtan mahkum olmuş

  9. Cinsel istismar olguları 8-11 yaş. • İngiltere’de • çocukların yaklaşık %10 unun cinsel istismara uğradığı bildirilmiştir. • İstanbul’da • ATKcinsel istismar iddiası ile başvuran olguların • %87’si kız %13’ü erkek • %55’i birinci derecede aile bireylerinin cinsel tacizine maruz kalmaktadır • İstanbul'da • 500 kız çocuğunun seks işçisi olarak çalıştırıldığı, • 12 ile 17 yaş arasında Tüm ensest olaylarının %33’ü bildirilmiş

  10. Çocuklara yönelmiş olan cinsel sataşmalar iğrenç, kirli, kötü ve yasak davranışlar olarak değerlendirildikleri için bu alanda bilgi edinmek her zaman için çok zor olmuştur.

  11. Hukuki Tanımlar • Teşhircilik • Röntgencilik • Söz Atma • Sarkıntılık • Irz ve Namusa Tasaddi • Irza Geçme • Ensest • Pedofili • Cinsel sömürü amaçlı kullanım • Çocuk pornografisi • Çocuk fuhşu

  12. ENSEST • Evlenmeleri; ahlakça, hukukça ve dince yasaklanmış (nikah düşmeyen) yakın akraba olan kadın ve erkeğin cinsel ilişkide bulunmaları olarak tanımlanabilir. • Ensest vakalarının çoğu annelerinin çocuklarındaki davranış sorunları sonucu onları bir uzmana götürmeleri sonucu raslantısal olarak ortaya çıkmaktadır. Olayın kurbanlarının suçluluk, utanma ve dışlanma korkuları olayın bildirilmesini engellemektedir. • Ensest vakalarında daha çok babalar (öz, üvey) ön planda yer alırken, anne, ağabey, dayı, amca ve dedeler de bu tip istismarda ortaya çıkmaktadırlar.

  13. ENSESTİN RİSK FAKTÖRLERİ • Çocuğun anneden uzak yaşadığı bir dönemin olması • Çocuğun duygusal olarak anneye uzak olması • Annenin eğitim ve sosyal açıdan yoksulluğu • Annenin çocuğa cinsel eğitim ve istismardan korunma eğitimi verme konusunda yetersizliği • Çocuğun, özellikle küçük yaşlarda, babadan doğal bir sevgi ve sevecenlik görmemiş olması, (baba ile oyun oynamama).

  14. Anne babanın bitmiş ya da sorunlu bir cinsel yaşamlarının olması • Anne babanın yabancılara karşı düşmanca, paranoid tutum içine girmesi • Parasal olanakların kısıtlı olması, alkol, kumar uyuşturucu evdeki cinsel istismarı arttırır. • Anne veya babanın ya da her ikisinin ailesinde daha önceden ensest ilişkinin varlığı • Çocuk üzerinde yetersiz gözetim ve denetim olması • İstismarcının çocuk üzerinde daha fazla sorumluluk alması • Aynı odada, hatta aynı yatakta yatma

  15. ÇOCUĞUN ÖZELLİKLERİ • En büyük kız çocuk olma • Edilgen olma • Özgüven eksikliği • Bakıma gereksinimi olma • Anne ile yetersiz iletişim • Çocuğun yeterli sayıda arkadaşının olmaması • Özellikle zeka geriliği • Annenin ev işlerini yapan ve anne rolünü oynayan kız çocuğu • Küçük kızda aniden gelişen baştan çıkarıcı tavırların varlığı • Çocuğun insanlarla yakın ilişki kurmasına izin verilmemesi

  16. BABANIN ÖZELLİKLERİ • Kendi geçmişinde örselenme ya da reddedilme deneyimleri olması • Alkol kullanımı • Saldırganlık, suç kaydı • Antisosyal kişilik özellikleri • İşsizlik ya da sık iş değiştirme • Cinsel doyum kaynaklarında yetersizlik • Alışılmışın dışında şüpheci ya da bağnaz baba • Otoriter baba • Babanın kendi kontrolünü sınırlayan faktörler; madde bağımlılığı, psikopatoloji veya sınırlı zeka • Babanın puberte döneminde kızına karşı aşırı kıskançlık göstermesi

  17. ANNENİN ÖZELLİKLERİ • Edilgen, bağımlı, olgunlaşmamış • Kısıtlanmış cinsellik • Çocuklarını korumada yetersizlik • Babanın cinsel beklentilerinden kaçınma • Çocukları ile yeterli duygusal bağ kuramama • Kendi geçmişinde örselenme ya da reddedilme deneyimlerinin olması, ya da böyle bir kardeşe tanık olma • Kızı ile evde rol değiştirme • Zeka geriliği ya da nörotik özelliklere sahip olma • Ruhsal hastalık • Annenin olmayışı ya da ailede koruyucu güç olmayı beceremeyen anne

  18. ENSESTE UGRAYAN ÇOCUKLARDA RUHSAL BELİRTİLER • Olay uzun süreli ise; aşırı içe kapanma, özgüven eksikliği, okul başarısında zeka ile uyumlu olmayan düşme, cinsel oyun ve flört ilişkilerinden kaçınma ya da aşırıya kaçma, ilerisi için bordeline, çoğul kişilik bozuklukları. • Olay yeni ve beklenmedik ise; uyku ve beslenme bozuklukları, ani huy değişikliği, gece işemeleri, kabuslar, travma sonrası stress bulguları, özkıyım girişimi, tedavi edilmezse konversif- nörotik- dissosiyatif belirtiler.

  19. PEDOFİLİ • Pedofili; çocuk sevgisi anlamına gelen Latince kökenli bir kelimedir. Kelimenin etimolojik anlamının da işaret ettiği gibi pedofili, bir tür çocuk sevgisi olmakla birlikte bu sevgi olağan bir çocuk sevgisi değildir. Bu kişiler, çocuklara karşı birincil olarak cinsel ve duygusal yönelime sahip olmakla özellik gösterirler. • İngiltere’de dernekleri var.1974 yılında kurulmuş. “8 yaşında veya daha sonra seks için çok geç” sloganları. Şok edici özelliği ise; derneğin 2000 tane anne, baba ve psikiyatristlerden oluşan üyelerinin olması….

  20. Cinsel istismar, çocuk tacizi, ensest veya pedofili kavramlarının eş anlamlarda birbirinin yerine kullanılması konuya geniş bir açıdan bakılmasının bir sonucudur. Gerçi üç davranışta çocuklara karşı cinsel anlamda bir yaklaşma ve ilgiyi içerse de bunlar içinde pedofili esas olarak, erişkinin kendi cinsel tatmini için çocukları kullanmaya eğilimli olması halidir.

  21. Genel anlamda pedofiliyi tanımlayacak olursak; erişkin bir kimsenin aynı ya da karşı cinsiyetteki çocukları cinsel olarak çekici bulması ve onlara cinsel bir eğilim ve ilgi duyması halidir. Ancak bu durum tüm bu kişilerin cinsel ilişkiye giriyor mantığını getirmemelidir, çünkü bazı pedofililer yoğun istek duymalarına karşın çocuklara el sürmemektedirler. Fakat bu durumun pedofili olarak tanımlanması için gene bu kişinin bu ilgisi sonucu mastürbasyona başvurmasına neden olacak kadar güçlü ve bilinçli olması yeter.

  22. NEDEN ÇOCUKLAR İSTİSMAR EDİLİYOR? • Saldırganın bakış açısı ve psikolojik rahatsızlığı • Çocukların merak duygusunun fazla olması • Çocuğun sevgi ve ilgi ihtiyacının fazla olması • Erişkinler tarafından kolay yönlendirilebilmeleri ve savunmasız olmaları • Olayı gizleme eğilimlerinin aşırı olması • Olayı anlatmada güçlük çekmeleri • Fiziki açıdan güçsüz olmaları

  23. Toplumda çocukların anlattıklarına inanılmaması • Bazı yanlış inanışlar (AIDS’ten korunmak gibi) • Sokakta çalışmaları ve yaşamaları kolay hedef oluyorlar • Gelenekler (Afrika veya Güney Asya’da küçük çocukların evlendirilmesi) • Ekonomik eksiklikler, paraya sahip olanın sözünün geçmesi (Tayland’da çocuk fahişeliğinin çok fazla olması, ekonomik sebeple bu işe küçük kız-erkek çocukların sokulması nedeni ile bu ülke özellikle de pedofililerin cenneti olarak adlandırılır.)

  24. Saldırının kurbanı çocuk olduğu için hemen herkes olaya öfke ve dehşetle bakmaktadır.

  25. ÇOCUKLAR BAŞLARINA GELENİ NEDEN SÖYLEYEMEZLER? • Kendilerine inanılmayacağından korkarlar. • Başlarının belaya gireceğinden korkarlar. • İstismarcının tehdidinden korkarlar. • İstismarcıyı sevebilir ve korumak isteyebilirler ama yaptıklarını sevmezler • Nasıl anlatılacağını bilemezler. • Arkadaşları tarafından dışlanacaklarını zannederler. • Yapılan cinsel davranışların yanlış ve suç olduğunu bilmezler. • Gammaz olarak adlandırılmak istemezler. • Büyüklerle cinsel konuları konuşmaktan utanır, korkarlar. • İyi çocukların cinsellikle ilgili sözcükleri kullanmalarının doğru olmadığının öğretilmesi yüzünden yaşadıklarını anlatamazlar • Bu duruma neden olanın kendisi olduğunu düşünüp, kendisini suçlu hissettikleri için anlatamazlar. • Homoseksüel olarak değerlendirilmekten korkarlar.

  26. ÇOCUKLAR İÇİN EN SON NOKTA NERESİDİR? • İstismarın derecesi ve sıklığı artarsa • İstismarcı çocuğu korkutursa • Çocuk cinsel istismardan korunma ile ilgili bilgi alırsa, kendisine yapılanın doğru olmadığını fark eder ve söylemesi gerektiğini öğrenirse • Ergenliğe gelmişse hamile kalmaktan korktuğunda • İstismarcının baskısından kurtulmak için • Kardeşleri, kendisinin ilk istismar edildiği yaşa geldiğinde onları korumak için • Güvenebileceği ve kendisi ile yakından ilgilenen bir yetişkinle karşılaştığında • Fiziksel bir yakınmasından dolayı doktora gittiğinde • Ya bir arkadaşına ya bir doktora ya da bir yetişkine durumu anlatmaktadırlar.

  27. İSTİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLARDAKİ BELİRTİLER

  28. FİZİKSEL BULGULAR • Vücudun çeşitli bölgelerinde, özellikle cinsel uyaran oluşturacak ağız, boyun, göğüs, genital bölge, bacak iç yüzeyleri, kalça ve cinsel bölge çevrelerinde değişik boyutlarda ekimoz, çizik, yanık, sıyrık, ısırık veya elle sıkıştırılmaya ya da tırnaklanmaya bağlı oluşmuş nitelikte lezyonlar.Anal ya da genital bölgede çok sayıda sıyrıklar, geniş morluklar, kanamalar ya da kalıcı enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklarErgenlik dönemi çocuklarad gebeliğin görülmesi

  29. DAVRANIŞSAL BULGULAR • Cinsellik ya da seks konularına anormal ilgi gösterme veya tamamen ilgisiz kalma • Uyku sorunları veya kabus görme • Normalin dışında yaramazlık yapma, söz dinlememe • Yaptığı çizimlerde, oynadığı oyunlarda cinsel tacizi andıran bulgular • Anormal şekilde agresif olma

  30. Aile fertlerinden, arkadaşlarından uzaklaşma • Parmak emme, tırnak yeme, alt ıslatma, sallanma gibi regresyonlar • Yeni ilişkilerinde cinselliğin ön plana çıkması • Bedensel şikayetler (karın ağrısı) • Yeme bozuklukları, iştah kaybı, yutma güçlüğü • Okula gitmeyi istememe

  31. Nedensiz ağlamalar, kızgınlıklar, huzursuzluklar • Uygun olmayan yer ve zamanda mastürbasyon yapma, cinsel organlar için yeni terimler kullanma • Ansızın esrarengiz ya da hayali bir yetişkinden bahsetme • Suça ve madde kullanımına eğilimin artması • Panik ataklar • Konuşma güçlüğü

  32. Yineleyici oyunlar oynaması ve bu konuda ısrar etmesi. Çünkü olay sırasında yaşadığı sıkıntıyı oyunla yenerler, oyunda kendisi patron konumundadır, oyunu yönlendiren kendisidir. • Kendine zarar verici davranışların artması (koluna kalem gibi keskin uçlu şeyler batırma, sigara söndürme) • Kendinden daha güçsüz olanlara karşı ezici ve zorbaca davranması

  33. RUHSAL BULGULAR • Depresyon • Vücudunun kirli olduğu ya da cinsel organları bölgesinde bir sorun olduğu düşüncesine sahip olma • Öfke patlamaları • Konsantrasyon güçlükleri • Suçluluk ve utanç duyguları • Düşük özsaygı

  34. Olayı anımsatan nesnelere karşı yoğun psikolojik sıkıntı (iç çamaşırları, sopa, kemer, yatak, dolap vs.) • Ani irkilme, sıçrama, korkma davranışları • Yalnız kalma eğilimi, kendini değersiz hissetme • Dikkatini toplamada güçlük, ani akademik başarısızlık • İntihar düşünceleri • Travma Sonrası Stres Bozukluğu %50 • Borderline Kişilik Bozukluğu %70-80 • Çoğul Kişilik Bozukluğu %85-95 • Normal gelişimindeyken aniden Gelişim Geriliği oluşması • Geçici Zeka Geriliği

  35. Çocuğun yaşadığı travmanın etkisi kadar anlattığında karşılaştığı tepkiler de bir o kadar önemlidir. Eğer olayı anlattığı yetişkin, çocuğu yatıştırıcı ve sakin bir biçimde olayı karşılarsa çocuk kendini rahatlamış ve korunmaya alınmış hisseder. Ama korku ve panikle karşılar, olaydan dolayı çocuğu suçlu hissettirir veya yalan söylediğini veyahut çocuğun kirlendiğini düşünür ve bunları da çocuğa hissettirirse; çocuk bu durumda en az istismar kadar zarar görecektir.

  36. Fiziksel İstismar ile Cinsel İstismar Arasındaki Temel Farklılıklar

  37. Çocuğa Karşı Var Olan Doğru ve Yanlış Düşünceler

  38. Çocuk İstismarıKonusunda BazıDoğrular ve Yanlışlar • Çocuğu istismar eden kişi her zaman yabancı biridir. YANLIŞ. Aile içinden, o çocuğu tanıyan bir kişi olabilir. • Hangi anne- babanın istismar yapıp yapmadığını bilmek mümkündür. YANLIŞ. Sosyo-ekonomik ve eğitim düzeyi iyi ailelerde de istismar olabilir.

  39. Her istismar çok zararlı değildir. YANLIŞ. İstismarın tüm türleri çocuk için zararlıdır. Bir kısmı daha az ya da daha çok zararlıdır diyemeyiz. Çünkü hepsinin uzun erimli olumsuz etkileri olur. İstismara uğrayan çocuk, istismar uygulayan erişkine dönüşür. DOĞRU. Bu nedenle de istismar vakalarının tedavisi önemlidir.

  40. Çocuğuna istismar uygulayan anne- baba çocuğunu sevmiyordur. YANLIŞ. İstismar etmesi sevmediği anlamına gelmez. • Tüm istismar edenler erkektir. YANLIŞ. Kadınlar da istismar edebilir. • Sadece kız çocukları cinsel istismara uğrar. YANLIŞ. Erkek çocuklar da cinsel istismara uğrar.

  41. Çocuklar istismara uğradıklarında bunu açıklarlarsa kendilerini daha iyi hissederler. YANLIŞ.İstismara uğrayan tüm çocuklar kendilerini yaralanmış hissederler. • İstismara uğrayan kişiler tedavi edilemez. YANLIŞ.

  42. Çocuklarla cinsel ilişki kurmak HIV enfeksiyonundan (AIDS) korur. YANLIŞ. • Tedavi gereksiz, zaman her şeyin üstesinden gelir. YANLIŞ. • Benim toplumumda istismar yoktur. YANLIŞ. • Çocuklar olanları daima söyler. YANLIŞ.

  43. Cinsel İstismarda Risk Faktörleri • Cinsel istismarda çocukların doğal babalarından ayrı yaşamaları; • Annenin özellikle gece çalışmak zorunda kalması; • Baba, üvey baba ya da bakıcının çocuğun sorumluluğunu alması, annenin pasif, bağımlı,olgunlaşmamış cinsel engellemeleri olan bir yapıda bulunması ve çocukları korumakta aciz kalması ya da annenin istismarcı baba tarafından sürekli baskı altında tutulması; • Annenin çocuğa cinsel eğitimi cezacı bir tutumla vermesi; • Çocuğun anne ya da babadan yeterince sevgi almamış olması; • Anne ya da babanın geçmişinde yaşanmış istismar öyküsünün bulunması risk faktörü olarak kabul edilir.

  44. Cinsel istismar uygulayıcısı kurbanı elde etmek için çeşitli yollar dener. • Cinsel istismar sırasında fiziksel şiddet kullanılması genellikle çocuğun tanımadığı kişiler tarafından uygulanan istismarlarda sıktır. • Cinsel istismar uygulayıcı her yaş, her sosyokültürel ya da ekonomik düzeyde olabilir. • Ancak, geçmişlerinde istismara uğramış, • ruhsal olgunluğunu tamamlamamış, • zayıf heteroseksüel becerileri olan, • izole, bağımlı, kolay incinebilir, impulsif kontrolleri zayıf kişiler özellikle üzerinde durulan karakterlerdir.

  45. Saldırgan genellikle çocuğun iyi tanıdığı biridir. • Cinsel istismarda saldırgan başlangıçta sadece cinsel organını göstermek, okşatmak gibi yüzeysel cinsel uyaranları denerken, zaman içerisinde daha az iz bırakacak oral penetrasyona ve son kademe olarakta vajinal ya da anal penetrasyona geçiş gösterir. • Ekonomik amaçlı (fahişelik, teşhircilik ya da pornografik film sektörü) kullanılan çocuklar ise genellikle kırsal kesimden şehre gelen, evden kaçan, maddi problemleri olan, şiddete uğramış, kimsesiz, sahipsiz ve çaresiz konumdadırlar

  46. Olayı Geciktirmeden Haber Vermekle; • Çocuğa inandığınızı ispatlarsınız. • Sadece onu değil, diğer çocukları ve ailesini de korumuş olursunuz. • İstismarın son bulmasını sağlamış ve olayın tekrarlanmasına engel olmuş olursunuz. • Tıbbi bulguların zaman geçmeden tespitine olanak sağlayarak, hukuki prosedürün başlamasına yardımcı olursunuz. • Uzun dönemde çocuğa gerekli desteğin ve danışmanlığın sağlanmasında yardım etmiş olursunuz. • Her ne kadar suçlu olsa da istismarcıya da yardım görmesi için olanak sağlamış olursunuz.

  47. Okulda Bu Konu İle İlgili Genel Olarak Yapılabilecek Çalışmalar • Öğrencilere cinsel eğitimle ilgili seminerler verilmelidir. • Öğrencilere normal bir dokunma il kötü amaçlı bir dokunma arasındaki farklar açıklanmalıdır. • Çocuklara Çocuk Hakları ile ilgili bilgiler verilmelidir. • Böyle bir durumla karşılaştıklarında, neler yapabilecekleri, kimlere gidebilecekleri hakkında bilgi verilmelidir. • Çocuklara tüm İletişim Becerileri yanında mutlaka “Hayır Deme” becerisi de verilmelidir. • Çocuğun böyle bir durumda yaşayacağı depresyon, değersizlik, suçluluk, utanç gibi duygularla baş etmeleri için yardımcı olunmalıdır. • Aileler Çocuk Hakları konusunda, sağlıklı çocuk yetiştirme ve çocukla iletişim konularında, ihmal ve istismar süreçleri hakkında bilgilendirilmelidir.

More Related